HANCiC. Mehmet
tib Çelebi'nin Keşfü'?-Unu
adlı
eseriolarak tane yönelik tenkitli bir çalışm
sar lam ış . ancak her iki bölümden birer
cilt telif edbilmşt
i r . Birinci bölüm ün ilk
cildi uzun bir mukaddime ile birkaç bab
ve fasıldn
ibarettfr. İkinc
bölüm ün ı. cilve "ei-M ücelledü'l-ewel
di olarak yazıln
min Teıyil
Keşfi'+-:?unü
" adın
taş
ı yan
kısmda
411 Okitap adı
kaydeilmştr
. Bu
Sacildin sonunda telifinin 1931 yılnda
raybosna'da tamlndığ
işa
r et edilmişt
r (eserin yazma nüshaı
için bk. Dobraca, Katalog, 1. 9) . 9. Risaletü'-J:ı]fş
şaJ:ıi
ii işb'ıt
nüzCıli
seyyidine'l-Mesi]J.. Boşnakç
tercümesi de mevcut olan
bu risale, R. V. Ebied ve M . J . L. Young
tarfınd
İngilzce
tercümesiyle birlikte
neşrdilmt
(bk. bibl.).
Kahire'deki öğrencilk
yılarnd
Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki'nin Kitab ii
]J.ayati'l-enbiya' ii ]fubCırihm
adlı
risa,
lesiyle (Risaletü l;ayati'l-enbiya' adıyl
Kahire 1349) İbn
Teymiyye'nin el-Kelimetü't-tayyib min e~kari'n-b
(Kahire 1349) adlı
eserini bazı
notlarla bir likte yaımin
Hanciç, Hasan Kafi Akhisari'nin Ravzatü '1-cennat ii uşCıli'-t]f.
dat ve Ni?'ımül'ulema' ila l].atemi'lenbiya', İbn
Sina'ı
Risdle fi'l-l].avf
mine'l-mevt, Ali Dede Besnevi'nin Mu]J.açl.ardtü'l-eva'il'i ile diğer
bazı
eserleri
Boşnakç
' ya
tercüme etmişr
. Hırvat
Ansiklopedisi'ndeki (Hrvatska Enciklo·
kültürüne ait madpedija, 1-V) Boşnak
delerle, ei-Hidaje dernği
teşvikyl
yayım
l an
Sarajevska Rezolucija (Sarajevo 1941) ve Poruka Glavnog Odbora
el-Hidaje Muslimanima Bosne i Hercegovine (Sarajevo 1942) gibi eserler
onun tarfınd
hazirlnmışt
. Hanciç'in
eserleri Gazi Hüshenüz yaımlnş
rev Bey Kütüphanesi'ndedir (Osman Laviç, Anali GHB, sy. 13-14 [19871, s. 3752).
ei-Hidaje, Udruzenje Uleme Bi H -Giavni Odbor ve Rüaset lslamske Zajednice
u RBiH kurmlaı
tarfınd
18 Aralık
1994'te Saraybosna'da Hanciç adın
bir
sempozyum düzenlmiş
, bu sempozyum dolayıs
müellifin en önemli makaleleri Islamska Misao H. Mehmeda
HandZica-Izbor Radova adıyl
yaım
lanmışt
ı r (Sarajevo 1994 ). Ayn
ı yıl
Hırva
tisan'ı
başehri
Zagreb'de İslam
Kültür Merkezi'nde Safvet Beg Ba5agic, Mehmed Handzic ve Edhem Mulabdic adın
düzenlenen sempozyuma sunulan bildiriler, Islam i Kultura Bosnjaka u D jelima Safvet-bega Basagica, Mehmeda
548
r
Handiica i Edhema Mulabdica (Zbornik Radova Cetvrtog Simpozija) adıyl
basılmştr
(Zagreb 1994).
Bİ
BLİY
OGRAFY
(_~)
L
_j
:
Arapça asıl
bir kelime olan hancer
u hanacir). ortalama
30-35 cm. uznlğda
eğri,
sivri uçlu,
çift veya tek ağızl
bir bıçak
türü olup
eğrilnd
dolayı
düz ve çift ağızl
kamadan ayrıl
; namlu uznlğ
45 santlmetreyi geçenler kısa
kılç
sayılr
. Namlusu kın
denilen bir mahfaza içinde ve
kabzsı
kolayı
ele gelebilecek şekild
bel kuşağın
sokularak veya kemere yahut boyuna asılrk
taşınr.
Savş
alanıda
çok teke tek çarpışmld
kullanır
ve fırlatdğn
bir uzak dövüş
silahı
görevi yapar. Eğri
olmasın
sebebi,
ilk vurş
anıd
eğri
kılcn
daha iyi kesınesi
gibi bunun da daha iyi ve daha kolay saplnmıdr.
Kavsi içe gelecek Şe
kilde tutularak hasın
göğüs
kısm
hedef alınp
genellikle yukarıdn
aşğı
doğ
ru vurulur.
Hamdüa KresevUakovic, "Hadzi Mehmed
ef. HandZic" , Narodna Uzdanica-Kalendarza
1945. Godinu, Sarajevo 1944, s. 24-31; Zeki
Müdihid, el-A'amü
' ş·ar~ıye,
Kahire 1369/
1950, ll, 174; Zirikli, ei-A'Iam, VII, 306; Kehhii·
le, Mu'cemü '1-mü'elli{fn, XI, 280; Kasim Dobraca, Katalog Arapskih, Turskih i Perzijskih Ru·
kopisa, Sarajevo 1963, I, s. VI, VIII, 9-10, 221,
339-343, 346, 384, 510; a.mlf.. "HandZic kao
Vjerski Ucenjak", el-Hidaje, Vlll/2-3, Sarajevo
1944-45, s. 53-58; a.mlf., "Rad Handzica u E1Hidaji i Njegov Drustveni Rad Uopce", a.e.,
Vlll/2-3 (ı 944-45), s. 82-88; Mahmud Tralji',
"Hadzi Mehmed Efendija Handzic-Zivot i
Rad" , Bakije-Kalendar za 1970. Godinu, Sarajevo 1970, s. 88-93; a.m1f., lstaknuti Bosnjaci, Zagreb 1994, s. 45-54; a.mlf.. "Hadzi Mehmed Efendija Handzic-Zivot i Rad", Islam i
(hınce
Kultura Bosnjaka u Djelima Sa{vet-bega Ba5agica, Mehmeda HandZica i Edhema Mu/abdica (Zbornik Radova Cetvrtog Simpozija), Zag-
reb 1994, s. 135-143; a.mlf., "Bibliografija Radeva HadZi Mehmed ef. HandZica", el-Hidaje, IV/4-5, Sarajevo 1940-41, s. 118-128; IV/6
(1940-41), s. 159-164; VJJI/2-3 (1944-45), s. 111115; a.mlf., "el-Dzevheru'l-Esna ... Mehmeda
HandZiea i Njegov Doprinos Proucavanju Knjizevnosti Nasih Muslimana na Orijentalnim Jezicima", '{jesnik Dru5tva Bibliotekara Hrvatske,
XIV/1-2, Zagreb 1968, s. 178-182; Fehim Nametak. Pregled KnjiZevnog Stvarıi
BosanskoHercegovackih Muslimana na Turskom Jeziku, Sarajevo 1989, s. 13, 58-60, 63, 67, 69, 70,
72, 74, 75; H. Laoust, Raskoli u ls/amu, Zagreb 1989, s. 332;/slamskaMisaoH. Mehmeda
HandZica -lzbor Radova, Sarajevo 1994; Dze-
vad Hodzic, "Handzic Kao Konzervativni Reformist" , Islam i Kultura Bosnjaka u Djelima
Sa{vet-bega Ba5agiea, Mehmeda HandZiea i
Edhema Mulabdica (Zbomik Radova Cetvrtog
Simpozija), Zagreb 1994, s. 145-151; Sefık
Kur-
di', "Hadis u Djelima Mehmed ef. Handzica" ,
a.e., s. 167-176; Sevko Omerbasic, "Mehmed
HandZic- Povjesnicar Islama kod Bosnjaka i
na Balkanu", a.e., s. 153-165; Mustafa Busuladzic, "Lo Scrittore Hadzi Mehmed HandZic
di Sarajevo", OM, XXJI (1942). s. 4; Osvit, sy.
127, Sarajevo 6.08.1944; Fejzulah Hadzibajric,
"Gajenje Islamske Obrazovanosti kod Nas i
HadZi Mehmed ef. HandZic", el-Hidaje, VIII/23, Sarajevo 1944-45, s. 88-92; Mehmed Mujezinovi', "Posljednji knjizevni radovi hadzi Mehmed ef. HandZica", a.e., VIII/2-3 ( 1944·45) s.
95-99; R. V. Ebied- M. J. L. Young, "An Exposition of the Islamic Doctrine of Christ's Second Coming, as Presented by a Bosnian Muslim Scholar", Orientalia Lovaniensia Periodica,
V, Leuven 1974, s. 127-137; a.mlf.ler, "Handzic", Ef2 Suppl. {ing.). s. 354; Osman Lavi',
"Rukopisi HadZi Mehmed ef. HandZica u Gazi Husrev-begovoj Biblioteci", Ana/i GHB, sy.
13-14 ( 1987), s. 37 -52; Fazileta Hafızovi',
"Islamska Misao H. Mehmeda Handzica-1zbor
Radova", POF, sy. 42-43 (1995), s. 232-233.
Iii
HANÇER
BEKiR SADAK-MUHAMMED
.Aımç
i
r,
hıncir,
çoğul
Hançerin tarihçesi kama kadar eskiye
gitmez; çünkü ondan geliştrm
bir silah çeşidr
. En eski örnekleri sayılbie
cek tunçtan yapılmş
eğri
namlulu kesici
silahlara, milattan önce ll. binyılda
itibaren Mezoptamy
' nı
Sami uygarlıkarnd
rastlnı
. Bu durumdan Sami
kökenli olduğ
anlşı
hançer özellikle
Araplar tarfınd
geliştrm
ve daha
çok soylularca gösterişl
kıyafetlrin
vazgeçilmez bir akseurı
olarak benimsenmiştr.
Yanda taşınmsd
dolayı
Arapl
' ın
cenbiyye de dedikleri hançer
girdğ
bütün ülkezamanla İslamiyet'n
lere yaılmş
ve sarıkl
birlikte adeta
müslanrı
alarnet-i fariksı
haline
gelmiştr.
Bölgelere göre bazı
değişklr
gösteren Arap hançerinin en tipik örneği
Arabistan'da, özellikle Yemen'de görülür. Bu namlusu kısa,
enli, fazla kaYisli ve
derin kan oluklu bir modeldir; bazılrn
kavsi ortada belli bir açı
yapar. Kısa
namluya göre iki misline varacak kadar uzun
tutulan kın
kavsi ise çok daha fazldır
ve birçok örnekte kın
ucu kabza başın
. yaklşr
hançere orak gibi bir görünüm verir. Bugün geleneklerine en sadık
Arap ülkesi olarak tanı
Yemen ' de
hançer taşımk
yasak değilr
ve özellikle kabılr
gergedan boynuzundan ya~
pıl
ortalama 15.000 Amerikan dalrın
satıln
hançerler zengin gençlerin en
büyük tutkusunu oluştr
. Gergedan
boynuzu kabzlrın
sade bıraklns
karşıl
fildş
, akik ve abanoz gibi diğer
HANÇER
lunmaktdır.
Ahşap
kınlar
genellikle desenli deri ya da ipek ve kadife türü kumaşlr
kaplnmış.
kabznı
maddeye uygun olarak yer yer
gümş
levhalarla takviye edilmştr.
XVIII. yüzıla
bir hançer
ait
(Askeri
Müze Harbiye 1
istanbul)
maddelerden yapılmş
olanlar
ve gümş
telkarl bezegenellikle altın
melerle süslenir. Arap hançerleri arsın
da yagın
bir üne sahip bulunan Fas hançerinin namlusu kabzadan itibaren ortaya kadar düz ve tek ağızl,
ortadan ucuve çift ağızldr;
kan
na kadar ise eğri
oluğ
nadiren görülür. Arap hançerleise özellikle Osmanlı
rinin en meşhur
lar döneminde bütün dünyaı
tanıd
ğı Şam
hançeridir (hançer-i Dımaşki).
Ünlü
Şam
çeliğnd
yapıln
ve kabzsı
fildş.
boynuz, sert ağç
vb. üzerine şamkri
metal işçlğye
süslenen bu hançer tipi
30-35 cm. boyunda, fazla enli olmayan
hafif kavisli bir namluya sahiptir ve bu
benzer;
haliyle küçük bir süvari kıltema
çift veya tek ağızl,
kan oluklu veya olukhançeri yeniçeriler tasuz olabilir. Şam
rafınd
çok tulmş
ve istanbul'da da
. Ayrıca
Şam
hanbenzerleri yapılmştr
resim santı
ve edebiyatma
çeri Batı
girmş,
tablolardaki müslümanlar bellerinde bu hançerle resmedilirken mesela Tolstoy'un ünlü romanı
Kreutzer Sokahraman kocası
tarfın
nat'ta kadın
dan bu hançerle öldürmşt.
Arap
üzehançerlerinin bütün tiplerinde, kın
taşım
rine geçirilen bileziklere takılmş
halkrı
bulunur; çünkü sıcak
ülkelerde
yaşn
Araplar bellerine genellikle kukıymetli
şak
sarmktdı
l a r.
iran hançerlerinde namlu Fas hançegibi ortaya kadar düz gelip
rinde olduğ
en karaksonra derin bir kavisle kıvrl;
teristik özeliğ
kavsinin dik açıy
yaklaşack
derecede abrtıl
olmasıdr
. Namtek, kavisli kısm
çift
lunun düz kısm
ağızldr
ve üzerinde geniş
bir kan oluğ
bulunur. Bazılrn
ucu ve kan oluğ
parlak çelikten, kesici yan tarflı
ise
mat çelikten yapılmştr.
Kabzalar genelveya kemikten olup oyma teklikle fıldiş
niğyle
sülenmiştr;
altın
veya gümşle
kaplnı
taş
kakmalarla zengilştr
miş
yahut minelş
örnekler de bu-
yapıldğ
altın
veya
islamiyet'in Orta Asya'ya girşnde
sonra burada görülen hançerlerin en ünhafif kavisli ve kan oluklu
lüsü tek ağızl,
Türkmen hançeridir. Genellikle namlular
kakmalar
üzerinde bitkisel motifli altın
(zernişa)
bulunur. Kabzalar kemik veya
fildş.
kınlar
ise ahşp
üzerine deri. kadife yahut gümş
kaplmdır;
gümş
levhalar telkari süslemelerle veya değr
li taşlr
zengilştrm.
Buhara
daha çok
bölgesi hançerlerinin kabzlrı
yapılmş
ve
abanoz ya da gül ağcınd
akik, mercan, lapislazuli, yeşim
gibi değerli
taşlr
murassa' hale getirlmş
.
Kabza ve kın
üzerinde bulunan gümş
levhalar ise Kafkasya etkisinde kalarak
bazan sevad. bazan da mine teknikleriyle sülenmiştr.
Anadolu ve Balkanlar'daki Türk devri
hançerlerinde namlular uzunca ve az
kavislidir. Genellikle kemer bağlntır
bulunmayan bu hançerler bele sarıl
kuşaklr
arsınd
sol tarafa sokularak taşınmtr
. Ancak bir kısmn
kınlar
üzerinde Arap hançerlerinde olduğ
gibi
bir taşım
halbir bilezik ve buna bağlı
kasın
bulndğ
görülür. Osmanlı
dögenelnemine ait hançerlerin kabzlrı
likle kemik veya abanoz, gül ağcı
ve peahşptn
yapılmş
lesenk gibi kıymetli
olup üzerieri oymalarla yahut telkari ve
levha halinde gümş
bezemelerle, değerli
taş
kakmalarla sülenmiştr
. Bir
veya birden fazla kan oluğ
olan namluların
birçoğu
menviş
çeliktendir ve
bunları
üzerinde çok defa sahibinin veya yapan ustanı
adı
(silahrın
bu kıs
mına
"namlu" ınaml,
isimli] denilmesinin sebebi de üzerindeki bu adlrı),
çeşitl
imalathane mühürleri, Ku r 'an-ı
Keri m'den ayetler, bazan da Ashabı
Kehfin isimleri, mühr-i Süleyman, çark
- ı
felek, çeşitl
saadet düğmleri
gibi semdesenler ve stilize edilmş
bolik yazılr
bitki motifleri bulunur. Kınlar
daima ahşap
üzerine kadife veya deri kaplnmış.
kenarlı
ile ağız
ve uçları
gümş.
bafon
veya pirinç levhalarla takviye edilmş
ve bu
kısmlar
çeşitl
tekniklerle sülenmiştr
.
Ateşli
silahrın
Kont Marsigli ise hançerin, yeniçeriler ve
onlara özenen delikanır
tarfınd
kuşaklrın
sol tarfınd
aksesuar gibi
taşındğ
belirtir. Osmanlı
hançerleriSaranin en güzel örneklerini Topkaı
yı ' nda
ve Askeri Müze'de bulmak mümkündür. Bunlar arsınd,
özellikle dünhançeri" diye tanı
ve
yada " Topkaı
lll. Ahmed devrine ( 1703-1730) ait olan
kabzsı
iri zümrütlü ve kabza başı
gömme saatli hançer, titiz kuyumculuk işçl
ği ve kaliteli malzemesiyle bir sanat şa
heseridir.
Gelişmn
tamlış
. oymalarla
süslü kemik ve fildş
kabzlı,
namlusu
yapılmş
ilk örnekleçakmak taşınd
neolitik kültürlerine Anadolu ve Mısr
rinde rastlanan kama. düz ve çift ağızl
simetrik namlu şekliy
hançerden ayrı
lır . Türkçe'nin yalnız
batı
lehçelerinde
bulunan kama ismi Ermenice "iri çivi,
mıh
; oduncu kamsı"
anlmıdki
kam
1Skelimesinden gelir. Namlu uznlğ
45 cm. arsınd
değişn
kama, bütün
dünya kültürlerinin en eski silah türleri
arsınd
yer alır.
A t eşli
silahrın
icadın
dan sonra kulanım
hançer gibi azalmamış.
bir tipi kabzsınd
yapıln
düzenlealtın
meyle "süngü" veya "kasatura" adı
da tüfek ucuna da takılbien
bir asker
silahı
olarak yaşmsın
sürdmşt
(süngülerin tek ağızl
olanrı
da vardı)
.
Türk-islam dünyasıki
en tanımş
kama türü "Kafkas (Çerkez) kamsı
"
adıyl
bilinen ve Çerkez, Çeçen, inguş,
Ermeni, Gürcü gibi Kafkas milletleri tarafınd
kulanı
ve en eski örneklerine Kuzey Kafkasya'daki milattan önce
111-11. binyıla
ait Kuban-Maikop kurganlarınd
rastlanan kamdır.
Namlusu ortalama 30 cm. boyunda ve4-5 santimetgittikçe sivrilen bir ikizreden başlyıp
kenar üçgen görünümünde olup geniş
ve derin kan olukludur. Üzerinde genel-
XVIII-XIX.
yüzıla
ait bir hançer
(Askeri Müze - Harbiye 1 istanbul)
yagınlşmsd
sonra hançerin kulanım
tören silahı
şeklind
devam etmişr.
Evliya Çelebi,
gümş
askeri merasimleri anltırke
kemeriere takıl
murassa' hançerlerden
yaşn
bahsetmektedir. XVIII. yüzılda
549
HANÇER
likle Osmanlı
hançerlerinde görüldğ
gibi yapan ustanı
veya sahibinin adın,
bazı
ayetlere ve bitkisel motiflere rastlanır.
Fildş.
kemik veya boynuzdan yapı
lan kabılr
yuvarlak başlıdr
ve tepede
vurş
sırand
başprmğın
oturması
için bir oyukluk, yanlarda da elin kaymaması
için çakılmş
kabaralar bulunur. Kın
ve kabzalarda sevadlı
gümş
süslemeler
üzerindeki bileziklere takı
hakimdir. Kın
lan halkalar vasıtyl
kemere asılr
.
BİLYOGRAF
:
B. Kerestedjian, Dictionnaire etymologique
de la langue turque, Landres 1912, s. 264; Evliya Çelebi, Seyahatname, IV, 155; Marsigli, Os·
manlı
İmpartoluğn
Askeri Vaziy eti, s .
161; C. F. A. Schaeffer, Stratigraphie comparee
et chronologie de l'Asie occidentale, London
1948, s. 526-527, lv. 300-301; J. W. Wevers,
"Weapons (Dagger)", /DB, IV, 821-823; J. W.
Charley, "Armour and Weapons", /'IBD, s. 8384; C. G. Stone. A Glossary o{the Construction,
Decoration and Use of Arms and Armour, New
York, ts ., s. 198, 209, 310-314, 336; L. Bresneva, The Decorative and Applied Arts of Turkmenia, Leningrad 1976, tür. yer.; R. E ı god,
lslamic Arms and Armour, London 1979, s. 2324; D. Nicolle, The Armies of the Islam 7'h-JJ <h
Centuries, London 1982, tür.yer.; J. Kalter. The
Arts and Crafts of Turkes tan, Stuttgart 1983,
s. 88, 89; H. L. Peterson. "Dagger", EBr. , VI,
984.
!il
ı
TüLiN ÇoRUHLU
-,
HANDEŞ
Hindistan' ın batısnd
13 7 3-1601
Hiriikiler
hüküm sürdğ
yer alan,
yılan
arsınd
hanedı
bölge
(bk. FARÜKiLER).
L
ı
_j
-,
HANDJE~.exandr
(1760-1854)
Türkiye'de
· Hançeri Bey adıyl
tanı
Rum asıl
sözlük yazrı.
L
_j
istanbul'da doğu.
Handjeri lakbı,
IV.
Mehmed zamnıd
( 1648-1687) saryın
özel hekimi olarak sultana yaptıklr
hizmetlerden dolayı
aileye hediye edilen bir
hançerden gelmektedir. Romanya vayvadsı
seçilen Fenerli ailelerden olduğ
için Hancljeri'ye "prens" de denmektedir.
Yaşdığ
devirde Osmanlı
kaynlrıd
adı
"Bükreş
beylerinden Hançeri Bey"
şeklind
geçmektedir.
bir öğrenim
gören Handjeri
başlıc
Batı
dilleri yanıd
Türkçe. Arapça ve Farsça da öğrendi.
Oldukça zor şart
lar altınd
bulndğ
resmi görevlerinin
tarihlerini tesbit etmek güç olmakla beSağlm
550
raber 1806'da önce altı
ay kadar kalcğı
teknik terimleriyle sözlüğn
zengilş
tirmeye çalıştğn
ve kitabın
daha önözellikler taşıd
ceki sözlüklerden farklı
ğın
belirtmektedir. Eserin "Fransızc
Arapça -Farsça-Türkçe sözlük" adın
taşımakl
birlikte yalnız
Türkçe'yi esas aldığn.
Arapça ve Farsça'dan Türkçe'ye
pek çok kelime girmş
olmasınd
dolayı esere böyle bir isim verdiğn
söyleyen
Handjeri, kendisinden önceki sözlük yazarlı
içinde daha çok Meninsky'e yakın
bir anlyış
benimsdğ
açıklr.
XIX.
yüzıln
Ükyarısndş
Osmanlı
müeser
elliflerinin kaynak olarak kulandığ
daha sonra gelen sözlükçüler tarfınd
tenkit edilmştr.
Handjeri'yi elştirn
rin başınd
gelen Şemsdin
Sami, sözlüğ
Fransızc
kelimeler bakımnd
yegibi bunları
karşıl
tersiz buldğ
nı
da düzensiz bir şekild
verildğn
ileri sürmşt.
1806Şubat
1807). 7 Mart-24 Temmuz 1807
tarihlerinde de lll. Selim tarfınd
Rusya hakimiyeti altındki
Bağdn
voyvodalığna
getirldğ
anlşımktdr.
lll. Selim'in hal'inden sonra tahta geçen IV.
Mustafa zamanmda ( 1807-1808) istanbul'a geri dönmek zorunda kaldı.
1815için
1816'da ve 1818'de Efi ak voydalığ
teşbüs
geçtiyse de 1819'da yapıln
yeni bir düzenleme ile Handjeri ailesi böyle bir haktan mahrum bırakld
. Gerekçe
hazırlyn
Phiolarak da Yunan isyanı
ihtilal cemiyetiyle gizli
like Hetairia adlı
ilşker
kurup ve hareketin liderlerinden
etmiş
olAlexandar Ypsilanti'ye yardım
malrı
gösterildi. Handjeri, 1821'de Yunan isyanı
patlak verince ailesiyle birlikte
Odessa'ya kaçtı.
Rusya'da Novorossiysk
genel valisinin yanıd
Doğu
dilleri tercümanlığ
yaptıkn
sonra Moskova'ya
yerlşk
12 Haziran 1854'te ölümüne
kadar orada yaşdı.
Babıli
baştercümnlığ
(Ağusto
Handjeri, Türkoloji alnıd
Dictionnaire français - arabe-persan et turc,
enrichi d'exemples en langue turque
avec des variantes et de beaucoup de
mots d'arts et de sciences (1-lll, Mossözlüğ
ile tanımş
cou 1840-1841) adlı
tır.
Üzerinde otuz yıldan
fazla bir süre çalıştğ
eserinin malzemesini, Fransız
elçisi General Guilleminot'nun tavsiyesiyle
1806 yılnda
toplamaya başlmıtr.
Müellifin, istanbul'da müslüman Türkler arasında
doğup
büyümesinden dolayı
her yere rahatça girip çıkabildğ
ve bu sebeple
Osmanlı
içtimal haytıl
ilgili geniş
bilgi
buldğ
anlşımktdr.
edinme imkanı
Osmanlı
şair
ve nasiri izzet Molla ile de
yakınl
kuran, hatta bir tesadüf sonucu
onu intihardan vazgeçiren Handjeri'nin
izzet Molla ile birlikte Tarih-i Vfıs'
okudğ,
ayrıc
onu Halet Efendi'ye takdim ederek ikbal kapılrn
açılmsn
sağldı
kaydedilmektedir. Eserinde,
esas aldığ
Fransız
Akademisi sözlüğ
nün 1798 baskındi
kelimelerin Türkçeler'i yanıd
Arapça ve Farsça karşıl
ların
da veren m üellif en çok Asım
Efendi'nin Kamus Tercümesi'nden faydalanmıştr.
Fransız
Türkolog u Thomas-Xavier
Bianchi, uzun süre Avrupa'da rakipsiz kabul edilen Dictionnaire français- turc
adlı
sözlüğn
(Paris ı 843- ı 846). özellikle Handjeri'nin eserinden istifade etmek
suretiyle son şeklin
kavuştrm
.
Alexandre Handjeri eserinin önsözünkadar tüccarde, edebiyatçtiara olduğ
lara da faydlı
olmak amcıyl
sanat ve
ilk cildi neşrdilm
önce baskı
örgözden geçirilmek üzere istanbul'a
Takvim-i Vekayi'gönderilen sözlüğn
de tanım
yapılmştr.
Eser yaımlnd
ğında
Sultan Abdülmecid şahsı
adın
200
nüsha ısmarlş.
ayrıc
Türk dili ve kültürüne yaptığ
hizmetten dolayı
Handjeri'ye hediye olarak mücevherle süslü bir
kutu göndermişt.
neği
BİLYOGRAF
:
Şemsd
i n Sami, Kamüs-i Fransevf, İstanbul
1323, s. v; İbnülemi.
Son Asır
Türk airle,Ş
IV, 724-725; Fevziye Abdullah Tansel, "Keçecizade izzet Molla", Fuad Köprülü Armağnı,
istanbul 1953, s. 133; A. N. Kononov. Ocerk lstorii. lzuceniya tureckogo yazyka, Leningrad
1976, s. 51; a.mlf.,lstoriya izuceniya tyurkskix
yazykov u Rossii. Dooktybr'skiy period, Leningrad 1982, s. 228; a.mlf., Biobliograficeskiy
slovar' otecestvennix tyurkologov. Dookljabr'skiy period, Moskva 1989, s. 243-244; Hüsrev
ikinci ve üçüncü
Hatemi, "Fransızc-Tükçe
Devre Sözlükler (Hançeri ve Şemsdin
Sami
Sözlükleri)", TT, 111/13 (1985). s. 71-72; Johann
Strauss, "The Millets and the Ottoman Language", Wl, XXXV/2 (ı95).
s. 206-208.
Iii
ı
HASAN EREN
-,
liANDMİR
(r-o~f,_>)
b. Hace Hümamiddin
Muhammed b. Hace Celaliddin
Muhammed b. Hace Burhaniddin
Muhammed-i Hüseyni Şiraz
Gıyasüdin
(ö. 942/1535-36)
L
iranlı
tarihçi.
_j
Doğum
tarihi bilinmemekle birlikte
l;fabibü's-siyer'i yazmaya başldığn
kır
yedi kır
sekiz yaşlrınd
olduğ
dikkate alınrk
879 (1474) veya 880 yı-