Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
III.BASKENT INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES September 23-25, 2022/ Ankara, Turkey CONFERENCE PROGRAM Session 2 / Hall-1 24.09.2022 Moderator: Meeting ID: 858 8405 1641 / Passcode: 232425 Ankara Local Time: 12:30 14:30 Author(s) Dr. Mustafa Sarper ALAP Assoc. Prof Assoc. Prof. Dr. Title THE IMAGE OF BYZANTIUM IN THE WESTERN WORLD DURING THE CRUSADES (1095-1204) OTTOMAN TURKISH BOOKS WITH DEVELOPING TECHNOLOGY A POLICE LOOK AT ERHAN BENER'S INSECT NOVEL INVESTIGATION OF NAZLI ERAY'S ARTWORK TITLED "ARZU AN EVALUATION WITHIN THE SCOPE OF INTERTEXTUALITYEXAMINATION OF AYDIN BALCI'S RELATED TALE BOOK ACCORDING TO PROPP'S STRUCTURAL NARRATOR ANALYSIS METHOD TRANSITIONS OF ACTIVITIES OF RADICAL INDIVIDUALISM IN LATE MODERN CITIES: AN INVESTIGATION THROUGH FLOOR GARDENS AND TERRACE GARDENS AT RISE IN THE NEW TYPES OF RESIDENCES ONE WORLD STATE PROJECTS IN F rid VIEWS THE CONCEPT OF PERSPECTIVE AND THE WOMAN ALIGNED BY PERSPECTIVE IN JEAN PAUL SARTRE'S WORKS MACHIAVELLI, MACHIAVELLISM AND FOUCHE THE DIRECTIONS OF INFLUENCE OF TRANSFERS IN THE FIELD OF EDUCATION ON PEDAGOGICAL BUSINESS Affiliation University,Malatya, University Hakkari University University, University, University University University,Malatya, Baku, ADPU ,All participants must join the conference 15 minutes before the session time. Every presentation should last not longer than 10-12 minutes. Kindly keep your cameras on till the end of the session. INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III CARL SCHM TT’ N GÖRÜ LER I I INDA TEK DÜNYA DEVLET PROJELER ONE WORLD STATE PROJECTS IN THE LIGHT OF CARL SCHMITT’S VIEWS O uz Bilge GÜNGÖRDÜ Ba msz Ara trmac, Ankara, Türkiye. ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-0053-9570 ÖZET Bir hukukçu ve siyaset teorisyeni olan Carl Schmitt’in tezleri, Jacques Derrida, Chantal Mouffe ve Giorgio Agamben gibi pek çok fikir adamn etkilemi tir. Schmitt’in fikirleri arasnda en dikkat çekici olanlardan bazlar, “tek dünya devleti” hakknda söyledikleridir. Schmitt, olas bir “tek dünya devleti”nin gerçek bir devlet olamayaca n ileri sürerken “dü man” kavramnn “siyaset” ve “devlet” kavramlaryla ba larn gündeme getirmektedir. Ona göre bir tek dünya devletine “devlet” denemezdi, zira bu devlet kendisini “devlet” olarak tanmlamak için ihtiyaç hissetti i dü man bulma imkânna –dünya d ndan bir tehdit gelmedi i sürece- kavu amayacakt. Dahas, dost-dü man kavramlar, siyaset var oldukça varlklarn sürdürece i için, devlet kavram yok olmad  müddetçe yeryüzünde her zaman birden fazla devletin varl  söz konusu olacakt. Schmitt’in bahsedilen fikirleri, bir “tek dünya devleti”nin lüzumunu savunan muhtelif dü ünürlerin ve yeni dinî akmlarn ortaya attklar “tek dünya devleti” projelerini irdelemek için kullan l araçlardr. Bu bildiride öncelikle Carl Schmitt’in “tek dünya devleti” kavramna dair söyledikleri ele alnacaktr. Bundan sonra, çe itli dü ünürlerin ortaya att  “tek dünya devleti” projeleri teker teker ele alnp tantlacak ve Schmitt’in bahsi geçen fikirlerinin terazisinde tartlacaktr. ncelenecek kitaplar; Herbert George Wells’in Açk Komplo, William C. Bullitt’in Asl Büyük Dünya, James Burnham’n Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi ve Bertrand Russell’n Sa duyu ve Atom Sava  ile nsanl n Gelece i kitaplardr. Yeni dinî hareketlerden Bahailer ile Yehova ahitleri’nin tek dünya devleti kurulmas lüzumunu savunan kitaplar ve bro ürleri de yine Schmitt’in görü leri   nda analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Carl Schmitt, tek dünya devleti, Herbert George Wells, Bertrand Russell, yeni dini hareketler. ABSTRACT The theses of Carl Schmitt, a lawyer and political theorist, influenced many intellectuals such as Jacques Derrida, Chantal Mouffe and Giorgio Agamben. Some of the most notable of Schmitt’s ideas are what he said about the “one world state”. While Schmitt argues that a possible “one world state” cannot be a real state, he brings up the ties of the concept of “enemy” with the concept of “enemy” with the concepts of “politics” and “state”. According to him, a one world state could not be called a “state”, because this state would not have the opportunity to find the enemy it needed to define itself as a “state”-unless there was a threat from outside the Earth. Moreover, since the concepts of “friend” and “enemy” would continue to exist as long as politics existed, there would always be the existence of more than one state in the world, unless the concept of the state disappeared. Schmitt’s mentioned views are useful tools for analyzing the “one world state” projects put forward by different thinkers that defend the need for a “one world state” and new religious movements. In this paper, Carl Schmitt’s words about the concept of “one world state” will be discussed. After that, the “one September 23-25, 2022 167 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III world state” projects that were put forward by different thinkers will be handled and introduced one by one and weighed on the scales of Schmitt’s aforementioned ideas. The books that will be reviewed are Herbert George Wells’ The Open Conspiracy, William C. Bullitt’s The Great Globe Itself, James Burnham’s The Struggle for the World, Bertrand Russell’s Common Sense and Nuclear Warfare and The Future of Mankind. The books that belong to Baha’is and Jehovah’s Witnesses -which are part of the new religious movementsand defend the need to establish a one world state will also be analyzed in the light of Schmitt’s views. Keywords: Carl Schmitt, one world state, Herbert George Wells, Bertrand Russell, new religious movements. 1. G R Bir hukukçu ve siyaset teorisyeni olan Carl Schmitt, içinde bulundu u zamana damgasn vurmay ba arm dü ünürlerden birisidir. Schmitt’in Jacques Derrida, Chantal Mouffe ve Giorgio Agamben gibi pek çok fikir adamn etkilemeyi ba arm bulunan tezleri, günümüzde münaka a konusu olmay sürdürmektedir. Schmitt’in fikirleri arasnda en dikkat çekici olanlardan bazlar, yazarn “tek dünya devleti” fikrine dair öne sürdükleridir. Schmitt “tek dünya devleti” kavramnn hiçbir zaman gerçek manada bir devlet mefhumunu ifade edemeyece ini ileri sürmekte, bunu yaparken de “dü man” kavramnn “siyaset” ve “devlet” kavramlaryla olan güçlü ba larn gündeme getirmektedir. Ona göre bir tek dünya devletine – ayet gerçekten var olsayd bile- “devlet” demek abesle i tigal olurdu, zira bu devlet kendisini “devlet” olarak tanmlamak için ihtiyaç hissetti i dü man bulma imkanna –dünya d ndan bir tehdit gelmedi i sürece- sahip olamayacakt. Dahas, siyasetin do asna içkin bulunan dost-dü man kavramlar, siyaset var oldukça varlklarn sürdürece i için, devlet kavram yok olmad  müddetçe yeryüzünde her zaman birden fazla devletin varl  söz konusu olacaktr. Schmitt’in “tek dünya devleti” meselesinde bu ekilde özetlenebilecek fikirleri, çaprazlama okumalar vastasyla derinlemesine irdelenmeye de erdir. Bunun için de en münasip yöntem, bir “tek dünya devleti”nin lüzumunu müdafaa eden çe itli dü ünürlerin ortaya attklar “dünya devleti” projelerini Schmitt’in yakla m   nda inceleyip de erlendirmek olacaktr. Bu çal mada öncelikle Carl Schmitt’in “tek dünya devleti” kavramna ve bu kavramla ilgili ba ka konulara dair söyledikleri ele alnacaktr. Bunun için yazarn önemli bir eseri olan Siyasal Kavram’ndan istifade edilecektir. Bundan sonra, çe itli dü ünürlerin ortaya att  “tek dünya devleti” projeleri teker teker tantlacak ve bunlar, Schmitt’in bahsi geçen kitaplarndaki fikirlerinin terazisinde tartlacaktr. Bahsedilen bölümde inceleme konusu yaplacak dört dü ünür; Herbert George Wells, William C. Bullitt, James Burnham ve Bertrand Russell olacaktr. Herbert George Wells’in konuyla ilgili fikirleri için, kendisinin ngiliz mparatorlu u’nun yeniden yaplanmasn önerdi i Açk Komplo kitabna müracaat edilecektir. William C. Bullitt’in Sovyetler Birli i’ne kar t bir kudret olarak ortaya att  “dünya devleti” fikrini incelemek için kendisinin Asl Büyük Dünya kitabna referans verilecek; ardndan yine Sovyet kar tl n esas alarak bir “dünya federasyonu” tasarlayan James Burnham’n Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi isimli yapt ele alnacaktr. Bertrand Russell’n bir nükleer sava  engellemek ve dünya bar n sa lamak amacyla gereklili ini vurgulad  “tek dünya devleti”ne dair görü lerinin analizi içinse, kendisinin bu konuya atf yapt  iki yapt olan Sa duyu ve Atom Sava  ile nsanl n Gelece i’ne ba vurulacaktr. Bu dü ünürlerin fikirlerine dair gerekli de erlendirmeleri yaptktan sonra ise, yeni dinî hareketlerden Bahailer ile Yehova ahitleri’nin tek dünya devleti kurulmas lüzumuna dair September 23-25, 2022 168 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III inançlar, kendi ne rettikleri kitaplar ve bro ürler   nda irdelenecek, ondan sonra Schmitt’in dü ünce çizgisinde analiz konusu yaplacaktr. 2. CARL SCHM TT VE “TEK DÜNYA DEVLET ” DÜ ÜNCES Schmitt’in tek dünya devleti hakkndaki kanaatine “çat ma” ve “dü man” mefhumlarn merkeze alan bir tonun hakim oldu unu söylemek mübala a olmayacaktr. O, bu konuyu siyasal dünyaya içkin çat malar   nda ele almaktadr: “Siyasal birlik, dü mana dair gerçek bir olasl , yani var olan ba ka bir siyasal birli i gerektirir. Bu nedenle devlet kurumu var oldu u sürece, yeryüzünde hep birden çok devlet olacaktr; tüm yeryüzünü ya da insanl  kavrayan bir ‘dünya devleti’ söz konusu olamaz. Siyasal dünya ço ul bir evrendir (Pluriversum), tekil de il. ( ) Siyasal birlik do as gere i, bütün insanl  ve tüm yeryüzünü kapsar biçimde tekil bir birlik olamaz. Çünkü e er tüm halklar, dinler, snflar ve di er insan topluluklar, aralarnda herhangi bir çat may imkansz klacak biçimde bir araya gelmi lerse, yeryüzünü kapsayan bu imparatorlukta herhangi bir iç sava n çkma olasl  da ebediyen ortadan kalm demektir. Yani dost-dü man ayrm ortadan kalkar; geriye sadece siyasetten arndrlm bir dünya görü ü, kültür, medeniyet, ekonomi, ahlak, hukuk, sanat, e lence, vs. kalr ama ne siyaset ne de devlet olmaz. Yeryüzünde insanl n böyle bir durumu görüp görmeyece i ya da böyle bir durumun ne zaman ortaya çkaca  hakknda hiçbir fikrim yok” (Schmitt, 2014, s. 84). Görüldü ü üzere Schmitt, “siyasal” kavramn dost/dü man düalizmini paranteze alarak okumay kabul etmiyor, tam tersine bu ikili in “siyasal” olana vücut verdi i kanaatini ta yor. Ona göre siyasal birlik, kendi varl n korumak ve sürdürebilmek için bir ötekiye, bir dü mana muhtaçtr. Devlet de bir siyasal birlik modeli oldu una göre bu muhtaçlktan münezzeh saylamaz. Devletin gerçek manada devlet olabilmesi için, ba ka devletlerin de varl  zorunludur, aksi takdirde ortada bir devlet oldu u söylenemez. “Tek dünya devleti” kavram üzerine kafa yorarken de bu temel noktalar skalamamak lazm gelir. Schmitt, “tek dünya devleti” ile ifade edilen idealin, yani bütün insanl  kendi içinde birle tirecek bir yapnn bir gün gerçe e dönü üp dönü meyece i hususunda kararszdr, fakat bir konuda emin oldu u kesindir. O da, bu ideal bir gün gerçekle irse, ortaya çkacak olan yapya “devlet” adn vermenin anlamsz olaca dr: “Bir ‘dünya devleti’ tüm yeryüzünü ve insanl  kapsayacak olursa, bu devlet siyasal bir birli i temsil etmez, sadece al kanlktan devlet diye adlandrlr. Tüm yeryüzü ve insanlk salt ekonomik ya da ula m tekni i açsndan bir araya getirilecek olsayd bile bu birlik, büyük bir sitenin sakinlerinin, ortak gaz ebekesini kullanan tüketicilerin ya da ayn otobüste yolculuk edenlerin olu turaca ndan daha sk bir ‘sosyal birlik’ olu turamazd. Ekonomi ya da ula m ile snrl kald  sürece bu birlik, bir kar tn yoklu undan dolay bir ekonomi ya da ula m partisi düzeyine dahi ula amazd. Bunu a an bir kültürel, ideolojik ya da benzeri ‘yüksek’, ayn zamanda mutlaka apolitik bir siyasal birlik kurulmak istenmesi halinde ise, bu birlik ahlak ve ekonomi arasnda nötr bir nokta arayan, bir tüketim ve üretim kooperatifinden öteye geçemezdi. Siyasal olmayan bu birlik ne devlet, krall , imparatorlu u, cumhuriyeti ya da monar iyi, aristokrasiyi ya da demokrasiyi, ne de korumay ya da itaati tanrd, her türden siyasal niteli ini kaybetmi olurdu” (Schmitt, 2014, s. 88). Dolaysyla Schmitt’in bak açsna göre tüm dünyay kapsama kudretine sahip bir birli in “devlet” niteli inin yan sra “siyasal” niteli i de buharla acak, bu yapy siyasi yaplar ifade September 23-25, 2022 169 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III etmek için ba vurdu umuz terminolojideki herhangi bir kelime ile anlatmak –demokrasi, aristokrasi, imparatorluk vs.- imkan d  olacaktr. Victor Hugo’nun Kutsal Roma mparatorlu u ( ng. Holy Roman Empire) için “ne kutsal, ne Romal, ne de imparatorluk” dedi i rivayet edilir. Ksmen bu sözden ilham almak suretiyle, “tüm dünyay siyasal bir birlik halinde toplayan tek dünya devleti” dü üncesine Schmitt perspektifinden bakld  zaman da benzer bir tespitte bulunulabilir: Böyle bir yap ne “siyasal” ne de “devlet” olabilir, yok e er “siyasal” bir yap ise ve “devlet” niteli inden azade de ilse, o zaman “tek” olmas mümkün de ildir. 3. “TEK DÜNYA DEVLET ” PROJELER N N SCHM TT’ N DÜ ÜNCELER I I INDA DE ERLEND R LMES 3.1. H.G. Wells’in Tek Dünya Devleti Projesi H.G. Wells, ngiliz edebiyatnn büyük isimlerinden birisi olarak genelde bilimkurgu romanlaryla tannan bir yazardr. Söz konusu dalda Dünyalar Sava , Zaman Makinesi, Dr. Moreau’nun Adas, Efendi Uyanyor gibi pek çok eser brakan yazar, ayn zamanda Tarihin Anahatlar eseriyle tarih bilimine de katk vermekten geri durmam tr. Bununla birlikte Wells’in nispeten az bilinen bir yönü daha vardr ki, bu da onun fikir eserleridir. Sözgelimi Görünmez Kral Tanr’da ki isel Tanr tasavvurunun çerçevesini çizen Wells, Açk Komplo isimli yaptnda ise hayalindeki dünya devleti projesini bütün cepheleriyle de ifre eder. Nitekim bu ba lkta Wells’in Açk Komplo’sunda hudutlar çizilen dünya devletinin özelliklerini ele alnacak ve tüm bunlar, Schmitt’in “tek dünya devleti” kavramna dair söyledikleri   nda incelemeye tabi tutulacaktr. Wells, kendisini Açk Komplo’yu kaleme almaya sevk eden temel amacn, dünya genelinde bütün zeki insanlar geleneksel yönetim biçimlerine ve ekonomi doktrinlerine kar  harekete geçirmek, onlar bir dünya medeniyetinin kurulmas yolunda bir araya getirmek oldu unu ileri sürmektedir. Wells’e göre bu insanlarn bir araya gelmesi, üzerlerindeki ataleti atmak suretiyle harekete geçmeleri, gizli-sakl de il açkta gerçekle en bir komplo anlamna gelecekti ki, isminin “Açk Komplo” olarak konmasnn sebebi de tam olarak buydu (Wells, 2004, s. 86-87). Wells, kitapta Açk Komplo’yu kimi zaman “Yeni Dünya Düzeni” olarak adlandrmaktadr ki, 1990’larn ba nda Amerika Birle ik Devletleri Ba kan George Bush’un ayn tabiri kulland  me hur konu masn hatrlayanlar için oldukça anlamldr bu ifade. Wells’e göre Yeni Dünya Düzeni, ayn zamanda bir e itim devrimine ihtiyaç duyar. Wells, mevcut e itim sisteminin yetersizli inin farknda olan ve gerçek e itime aç bulunan ki ilerin aznlkta oldu unu belirten bir mütefekkirdir. Dolaysyla ona göre geni kitleleri de bu gerçek bilgiye aç aznl n saflarna katmann tek yolu, e itim sisteminin de i tirilmesi olmaktadr. Bunun için de okullar ve ö retmenler ya slah edilecek yahut de i tirilecektir (Wells, 2004, s. 98-99). Yeni Dünya Düzeni’ne kar  gelenlerin durumunun ne olaca  meselesi de Açk Komplo’nun sayfalar arasnda kendine yer buluyor. Wells, bu düzen tam olarak kendini gerçekle tirene kadar silahlar elden brakmamaktan yana görünmektedir: “Ordular ve cephaneler, modern abartl artlar ve kitlesel talepler altnda vatanseverlik virüsünün kötücül geli iminin üretti i kanserlerdir. Ancak Açk Komplo’nun günümüz dünyasnda gerekirse güç kullanmaya hazr olmas gerekti inden, askeri baskya direnmek için kendi içinde yeterli hale gelmesi ve kendi do u unun önünde duran ordularla mücadele etmeye ve onlar yok etmeye hazrlkl olmas gerekir. ( ) Dünya refah düzeni, gezegen September 23-25, 2022 170 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III üzerinde üniformalar ve silahlaryla ellerinde bayraklarla ko turup duran, kendi yolda  insanlara iddet uygulayan ve milli egemenlik namna mallarn serbestçe hareketine müdahale eden insanlar oldu u müddetçe, kendi bilimsel korunma metotlarn geli tirmek zorunda kalacaktr” (Wells, 2004, s. 137). Yazar, kendi döneminde ya geri kalm ya da sömürgele mi durumda olan Hindistan, Çin, Rusya ve Afrika ülkelerinin Açk Komplo’ya kar  özellikle direni gösterece i kanaatindedir (Wells, 2004, s. 156). Bununla birlikte, direni leri alt etmenin tek yolu olarak askeri yöntemleri dü ündü ünü ileri sürmek yanltc bir yakla m olacaktr. Sözgelimi Wells, Rusya’y yöneten elitlerin Açk Komplo fikrine taraftar yaplmas umudunu ta maktadr (Wells, 2004, s. 159-160). Fakat onun kanaatine göre Açk Komplo dü üncesinin ana merkezi Atlantik medeniyeti olacak, dünyann geri kalann Açk Komplo’ya dahil etmek için ise uzun bir süre misyonerlikte bulunmak icap edecektir (Wells, 2004, s. 164). Wells’in Açk Komplo’su ana hatlaryla ortaya kondu una göre, imdi onu Carl Schmitt’in penceresinden de erlendirmek uygun olacaktr. Bu noktada Wells’in, dü ledi i Yeni Dünya Düzeni ile klasik devletler arasndaki farklarn altn çizdi i satrlar önemlidir: “ u an var olan devletler, öncelikle, militan bir yapya sahiptir ve olu acak olan dünya devleti militan olamaz. Dünya devletinde, sava n olmad  mekanlarda insanlar yönlendirecek liderlere ihtiyaç duyulmad ndan; dünya sakinlerini yönetecek ba kan ya da krala ve çok dilli dünyada, bir araya gelip konu an ve yönetimin bir arac haline gelen parlamento ya da konseye çok fazla ihtiyaç duyulmayacaktr. Onlarn sesi, uygun bir ekilde kesilecektir. ( ) Ça da devletlerin temel kurulu lar, dünya devletinin olamayaca  ekilde hala askeri bir yapya sahiptirler. Bu kurulu larn sahip olduklar bayraklarn, üniformalarn ve milli mar larn; kiliselerde, okullarda geli tirilen vatanseverlik duygusunun; ve birbiriyle rekabet halinde olan ba msz devletlerin söylemlerinin yerini Açk Komplo alacaktr” (Wells, 2004, s. 114-115). Alntlanan satrlar, adeta Schmitt’in hem “siyasal” ve “devlet” kavramlar hakknda, hem de “tek dünya devleti” kavram hakknda söylediklerinin bir tefsiri niteli indedir. Benzerlikler oldukça çarpc: Schmitt, ortada çat acak bir öteki olmad  için dünya devletine “devlet” denemeyece ini söylüyordu. Wells de Açk Komplo’nun mevcut devletler gibi militan olamayaca n söyleyerek Açk Komplo ile klasik devletler arasna keskin bir snr çizme ihtiyac hissediyor. Schmitt, ayrca dost-dü man ayrmnn ortadan kalkmasyla “siyasal” olann ortadan kalkaca n, dünyann tümünü kapsayan siyasi yapnn artk monar i, demokrasi, aristokrasi vb. terimlerle ifade edilemeyece ini ileri sürüyordu. Wells’in tasarlad  Açk Komplo düzeninde ba kan, kral, parlamento, konsey gibi kavramlarn ortadan kalkaca  öngörüsü de Schmitt’in tespitiyle örtü mektedir. Ne de olsa Schmitt, mücadelenin sona erdi i, pasifize edilmi bir dünyann, siyasetin de var olmad  bir dünya anlamna gelece ini ifadeye koyuyordu (Schmitt, 2014, s. 65). Wells’in sava n olmad  dünyada insanlar yönlendirecek liderlere ihtiyaç kalmayaca  fikrini bu ba lamda dü ünmek gerekir. Ona göre bir dünya devletinden ziyade dünya kontrol sistemine sahip olunabilir (Wells, 2004, s. 116). 3.2. William C. Bullitt’in Tek Dünya Devleti Projesi 1930’lu yllarda Amerika Birle ik Devletleri’nin Moskova büyükelçisi olarak görev yapan William C. Bullitt, sonralar Birle ik Devletler’in en büyük rakibi konumuna yerle en Sovyetler Birli i’ndeki sistemi yakndan gözlemleme imkanna sahip olmu tur. Bullitt, So uk September 23-25, 2022 171 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III Sava ’n henüz ba lamakta oldu u bir devrede Asl Büyük Dünya kitabn kaleme alarak Birle ik Devletler yöneticilerine Sovyet tehdidi kar snda izlemeleri lazm gelen strateji hususunda çe itli tavsiyelerde bulunmu tur. Bu tavsiyeler arasnda en dikkat çekici ve konumuzla en ilgili olan, önce Sovyet bloku haricindeki devletlerin bir “demokrat devletler savunma birli i” içerisinde birle tirilmesi, ardndan bu birli in kudreti vastasyla Rusya’y komünist sistemden vazgeçmeye zorlamak ve bu gerçekle tikten sonra, federal bir dünya hükümetinin temellerini atmaktr. Bu ba lkta Bullitt’in bahsi geçen teklifi, Schmitt’in görü leriyle irtibatl olarak de erlendirilecektir. Bullitt’e göre Sovyetler Birli i’nin Birle mi Milletler’de veto hakkna sahip bulunmas, baz Amerikallar muhtelif çözüm yollar aramak mecburiyetinde brakm tr ki, bunlardan birisi de federal bir dünya hükümetinin kurulmasdr. Nitekim Bullitt, öncelikle ayn demokratik geleneklere sahip devletler arasnda federasyonlar kurarak bir ba langç yaplabilece i kanaatindedir. Ona göre sözgelimi Birle ik Devletler’in Kanada, rlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Büyük Britanya ile federal bir yönetim altnda birle mesi mümkündür. Fakat antidemokratik Sovyet sistemi ile birle mek ise mümkün de ildir (Bullitt, Tarihsiz, s. 152153). Bullitt, bu fikirlerinin bir uzants olarak imdiki Avrupa Birli i’ni anmsatan bir öneride bulunur: Olas bir Sovyet istilasnda yutulmamalar için Avrupa ülkelerini demokratik bir federasyonda birle tirmek (Bullitt, Tarihsiz, s. 158). Bundan ba ka, dünya genelinde demokrat ülkeleri kapsayacak olan “Demokrat Devletler Savunma Birli i” ise, Rusya komünist rejimden vazgeçip demokrasiye geçmek zorunda kalana kadar varl n sürdürmeli ve amacna ula nca da, yerini bir dünya federasyonuna brakmaldr (Bullitt, Tarihsiz, s. 164). imdi Bullitt’in söylediklerinin -Schmittçi bir perspektiften bakld nda- neler anlataca n görmek için Asl Büyük Dünya’dan kayda de er bir bölümü iktibas etmek faydal olacaktr: “Bir an için, u on yl içinde Sovyetler Birli i’nin atom bombas yapmaya muvaffak oldu unu dü ünelim. Böyle bir olay kar snda, bir Federal Dünya Hükümeti’ne sahip olmamann pi manl , içine dü tü ümüz tehlikeyi hafifletebilir mi? Milli egemenlik meseleleri, bütün insanl n hayatyla ilgili bu büyük dava içinde erir gider. Dünya Hükümeti’ni kurmak, onu en yeni ve korkunç silahlarla bir otorite haline getirmek ba davamz olur. Milletlerin kaderi, insanl n haklar hep bu otoriteye ba lanr. Bunun içindir ki, ayn amaçlarla ortaya att mz Federal Dünya Hükümeti fikrini gerçekle tirmekte, hakikatlerin emretti i bir zaruret vardr” (Bullitt, Tarihsiz, s. 171). Burada dikkat çekici noktalardan bir tanesi, yazarn tasarlad  dünya devletinin kar sna bir dü man –atom bombasna sahip bir Sovyetler Birli i- koymas ve ancak bu yolla söz konusu dünya devletinin, onu olu turacak olan mevcut devletler tarafndan bir emsiye olarak kabul görece ini dü ünmesidir. Müellife göre ulusal egemenlikle ilgili tart malarn bir kenara atlmas ve hepsinin insanl n bekas hususunda ki isel hesaplarndan fedakarlk ederek tek bir devlet olu turmalar, ancak hepsini birden tehdit eden atomik bir gücün sayesinde mümkün olabilecektir. Schmitt’in siyasal birli in mevcudiyeti için bir dü man olasl n da art ko tu unu hatrlarsak, Bullitt’in Sovyetler’i kurulmasn istedi i dünya hükümetinin kar sna koymasna hayret etmemek lazm gelir. ki dü ünür arasnda bu noktada bir örtü me söz konusu. Bununla birlikte, ayrldklar bir nokta var: Schmitt, birli ini sa layabilmesi için kar sna koyaca  bir dü man olamayaca ndan ötürü bir dünya devletinin var olamayaca  tezini müdafaa etmektedir. Bullitt ise, en azndan Sovyetler Birli i pes etmeden önce ona kar  di er devletleri kendi içinde toplayan Dünya Hükümeti’ni – hatrlanaca  üzere o bunu ‘Demokrat Devletler Savunma Birli i’ olarak da adlandrmaktayd- ayakta tutmak için gereken dü man September 23-25, 2022 172 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III bulmu sa da, Sovyet rejiminin çökmesi ve Rusya’nn da demokrat bir devlet haline gelmesinden sonra ne olaca  sorusuna tatmin edici bir cevap bulamam görünmektedir. Öyle ya, e er nihai hedef Rusya’nn da komünizmi brakp demokratikle mesi ve di er dünya devletlerini kapsayan küresel yönetime katlarak Dünya Hükümeti’ni gerçekten tüm dünyann temsilcisi yapmas ise, bu gerçekle tikten sonra Dünya Hükümeti hangi dü mann varl n ileri sürerek kendi birli ini sa layacaktr? Schmitt, bir vesileyle insanlk adna yürütülen bir sava n mümkün olamayaca n, çünkü insanl n dü man olan bir eyin ancak ba ka bir gezegende olabilece ini i aret etmi ti (Schmitt, 2014, s. 84). Haliyle Dünya Hükümeti’nin de kar snda dü man olarak ancak ba ka gezegenlerden gelecek bir kuvvet tasavvur edilebilir. Amerika Birle ik Devletler’in eski ba kanlarndan Ronald Reagan, 21 Eylül 1987 tarihinde Birle mi Milletler Genel Kurulu’nda yapt  bir konu mada, d dünyadan gelecek bir tehdidin insanl  birle tirmede ne kadar etkili olaca na vurgu yapm ve bundan sonra sözü, tüm insanl  tehdit eden nükleer sava ihtimaline getirmi ti: “Bugünün dü manlklarna olan takntmzdan ötürü, be eriyetin bütün mensuplarn birle tiren ne çok ey oldu unu ço unlukla unutuyoruz. Belki de bu ortak ba mz hatrlamamz temin için d ardan, evrensel düzeyde bir tehdide ihtiyacmz var. Bazen, bu dünyann d ndan gelen bir uzayl tehdidi kar snda dünya genelindeki farkllklarmzn ne kadar çabuk ortadan kalkaca n dü ünüyorum. Hal böyleyken, size soruyorum, böyle bir yabanc tehdit aramzda çoktandr mevcut de il midir? Halklarmzn büyük amaçlarna sava tan ve sava tehdidinden daha yabanc ne olabilir?” (Reagan, 21 Eylül 1987). Tpk Reagan gibi, Bullitt de insanl  birle tirecek ve aralarndaki ayrlk sebeplerini unutarak tek yumruk olmalarn sa layacak tehdidin dünya d  varlklar olmasa da nükleer sava tehlikesi olabilece ini dü ünüyordu. Bununla birlikte bu çe it bir dü mann, Schmitt’in tasavvur etti i mü ahhas dü manla kyasland nda daha soyut kald  görülmektedir, dolaysyla bu noktada Schmitt ile Bullitt’in fikirleri arasnda bir kesi im kümesi bulmak kabil görünmüyor. 3.3. James Burnham’n Tek Dünya Devleti Projesi James Burnham, New York Üniversitesi’nde felsefe dersleri vermesinin yannda, edebiyat, matematik ve ekonomi gibi farkl dallarda da dersler vermi çok yönlü bir entelektüeldir. 1940 ylndan önce Marksist fikriyata mensup bulunan ve bu çizgide eserler veren Burnham, bahsi geçen yldan itibaren koyu bir Marksizm kar t olmu tur. Burnham’n Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi isimli eseri de yazarn Marksizm kar t oldu u dönemde telif edilmi tir ve bu nedenle yazarn komünizmi ciddi bir tehdit olarak gören dü ünce dünyasndan derin izler ta r. Kitabn konusu, Bullitt’in Asl Büyük Dünya çal masyla büyük ölçüde benzerdir: Yazar, yeni yeni ba lamakta olan So uk Sava sürecinde Sovyetler Birli i’ne kar  ne gibi önlemler almas gerekti i hususunda Birle ik Devletler’e çe itli önerilerde bulunmaktadr. Dahas yazar, tpk Bullitt gibi, Sovyetler’i dizginlemek için geri kalan devletleri kendi çats altnda birle tirecek bir dünya devleti projesi teklif etmektedir. Burnham’a göre komünist olmayan ülkeleri birle tirecek bir dünya federasyonu kurulmas zaruridir. Bu federasyon, ancak Birle ik Devletler’in atom silahlarn kendi kontrolü altna almas –bu fikre Bullitt’in Asl Büyük Dünya’snda da yer verilmi ti- ve dünya liderli inin yükünü omuzlarna almas ile kurulabilecektir. Dolaysyla yazarn da açkça itiraf etti i üzere, teklif etti i dünya federasyonu aslnda dünyay kontrolü altnda tutan bir Amerikan imparatorlu undan ba ka bir ey de ildir. Yazar bu imparatorlu un, komünist bir dünya imparatorlu unun tek alternatifi oldu u kanaatindedir (Burnham, Tarihsiz, s. 106). Yazar bu September 23-25, 2022 173 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III imparatorlu a yahut dünya federasyonuna giden yolda atlacak admlar da okuyucuyla payla yor: Ona göre Amerika Birle ik Devletleri, Büyük Britanya ve dominyonlar ile birle melidir, böylelikle hali hazrdaki Anglo-Amerikan ittifak fiili bir birle meye evrimle ecektir (Burnham, Tarihsiz, s. 110). Bundan ba ka, Anglo-Amerikan himayesi altnda komünist olmayan Avrupa devletlerini birle tirecek bir Avrupa Birli i’nin kurulmasn teklif eden yazar, bu birli in kuvveti arttkça Demirperde gerisindeki ülkeleri de bünyesine katabilece i kanaatindedir (Burnham, Tarihsiz, s. 112). Burnham’n Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi kitabnda ele ald  bir di er husus, bir Amerikan imparatorlu unun dünya için zalim bir kudret olup olmayaca  meselesidir. Burham, tarihteki bütün imparatorluklarn zalim saylamayaca n ileri sürerek konuya girizgah yapyor ve bu hususta milattan önce 5. yüzylda kurulan Atina mparatorlu u’nu misal veriyor. Ona göre Amerikan imparatorlu unun görevi, atom silahlarn kontrol altnda tutmak ve olas bir dünya harbine geçit vermemek olacaktr (Burnham, Tarihsiz, s. 116-117). Burnham’n tasarlad  dünya federasyonunu Schmitt’in fikirleri   nda inceleyince varlacak sonuçlar, Bullitt’in dünya federasyonu hakknda varlan sonuçlardan pek de farkl olmayacaktr. Ana hatlaryla ciddi benzerlikler gösteren iki projenin de erlendirilmesi tabiatyla benzer sonuçlara varlmasn sa layacaktr. Sözgelimi Schmittçi perspektiften baknca, Bullitt’in dünya federasyonunu bir ötekiye –Sovyetler Birli i- olan dü manl a vurgu yaparak tanmlamasna dikkat çekilmi ti ki, bu tespiti Burnham’n komünist olmayan ülkeleri dünya federasyonunda birle tirme tasarsnda Sovyetler’i ba dü man olarak seçmesi için de aynen tekrar etmek mümkündür. Bunun haricinde, tpk Bullitt’in Rusya’daki rejim de i ikli inden sonra ne olaca  meselesinin altn tam dolduramamas gibi, Burnham da böyle bir geli meden sonra dünya federasyonunun varl n neye dayanarak sürdürece i konusunda Schmitt çizgisinde dü ünen bir akl tatmin etmekten uzaktr. Onun da olas bir atom harbi tehlikesini ana dü man olarak seçti i ve bu dü mana kar  bir birlik sa lamay umdu u anla lyor, nitekim Bullitt’in yakla m da bundan ba ka bir ey de ildi. Fakat bu dü mann Schmitt’in terminolojisinde geçen “dü man” kavramna dahil edilmesi mümkün görünmüyor ki, Bullitt için de ayn tespitte bulunma zarureti hissedilmi ti. 3.4. Bertrand Russell’n Tek Dünya Devleti Projesi ngiliz filozof Bertrand Russell, 20. yüzyla damgasn vuran mütefekkirler arasnda müstesna bir vaziyete sahiptir. Pek çok farkl konuda –felsefe, siyaset bilimi, pozitif bilimler, teolojifikirler üreten ve bunlar muhtelif eserlerinde i leyen Russell, ayn zamanda dünya bar nn temini için bir tek dünya devletinin zaruretine inanm bir dü ünürdü. Russell tek dünya devleti konusundaki fikirlerini kendisine Nobel Edebiyat Ödülü kazandran nsanl n Gelece i isimli yaptnda ve nükleer sava n tehlikelerine dikkat çekti i Sa duyu ve Atom Sava  kitabnda detayl bir biçimde i lemi tir. Bu çal mada da Russell’n tek dünya devletine dair dü ünceleri, zikredilen eserlerden istifade ederek incelemeye tabi tutulacak ve bundan sonra söz konusu fikirlerin Schmittçi bir bak açsyla de erlendirmesi yaplacaktr. Russell’a göre bir nükleer sava n her eyi silip süpürmesi ihtimaline kar  insanl n iki seçene i vardr: “Akl yolu” veya “topyekün ölüm”. Russell, “akl yolu”nu “milletleraras bir tarafsz otorite tarafndan çkarlacak karar ve kanunlara itaat etmeye hazr olma” olarak tarif eder (Russell, 2008, s. 118-119). Onun bu ifadelerini, tek dünya devleti meselesindeki kanaatine bir mukaddime olarak farz etmek mantkl görünmektedir. Russell ayrca, dünya genelindeki kontrolsüz nüfus art n da insanlk için büyük bir tehdit telakki etmekte ve ancak September 23-25, 2022 174 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III bir dünya hükümetinin bu tehdide çözüm getirebilece ini ileri sürmektedir. Yazar bu konuda unlar söylüyor: “E er nüfus meselesi nisbeten insani ekilde halledilmek isteniyorsa, bunun için tek bir dünya hükümetinin lüzumlu oldu u, Darwinist esaslar mucibince a ikardr. Çünkü, biri hzla ço almakta olan, buna kar lk öteki nisbeten yerinde sayan bir nüfusa sahip bulunan iki ayr grubun varl n kabul edersek, bu iki gruptan hzla ço almakta olannn, e it çevre imkanlarna sahip olma artyla, zamanla ‘daha kuvvetli’ duruma geçece i açktr. Böylece kuvvetli duruma geçen, harpten sonra ma lup olanlarn beslenme imkanlarn daraltacak ve bunun sonunda, yenilenlerin ço u açlktan ölüme mahkum olacaktr” (Russell, 2008, s. 162). Russell’in tek dünya devleti konusundaki dü üncelerini Sa duyu ve Atom Sava ’nda daha teferruatl i ledi i görülüyor. Ona göre bu meselede sorulmas gereken soru oldukça basittir: Dostun da dü mann da sa kald  bir dünya m daha tercihe layktr, yoksa her ikisinin birden yok oldu u bir dünya m? (Russell, 1960, s. 76) Daha sonra müellif, hayalindeki tek dünya devleti idealinin ayrntlarn tasvire giri ir: Milletler aras otoritenin temel amac sava lar önlemek olmaldr. Dahas, bu otorite, yönetimi altndaki devletlerin rejimlerine, dinî ve ekonomik sistemlerine kar mamaldr. Devletlerin iç i lerine müdahale yalnzca sava larn önlenmesi için söz konusu olabilir. Bundan ba ka, bu otoritenin emirlerinin yerine getirilmesini sa layacak beynelmilel bir silahl kuvvetin gereklili i de müellif tarafndan vurgulanm tr. Bu silahl kuvvetin personeli, milletleraras otorite yahut tek dünya devleti dedi imiz yapnn egemenli i altndaki ulusal devletlerden temin edilecektir. Uluslararas silahl kuvvetin her taburunda, her birli inde, her denizaltsnda farkl milletlerden ki iler olmasna dikkat edilmelidir ki, belli bir milleti ilgilendiren meselede ba kaldr ya anmasn. Atom silahlar da yalnz milletleraras otoritenin tekelinde bulunacaktr (Russell, 1960, s. 8083). Russell’n teklif etti i tek dünya devleti fikrinin, daha önce incelemeye tabi tutulan tek dünya devleti projeleriyle benzerlikten ziyade esasl farkllklar oldu u görülmektedir. Sözgelimi çal mann önceki bölümlerinde i lenmi olan üç proje sahibi –Wells, Bullitt, Burnham-, tek dünya devleti gerçekten tüm dünyann temsilcisi olarak kendisini gerçekle tirene kadar dü man olarak görülen birtakm güçlerle scak veya so uk sava  öngörmektedir. Wells’de bu dü man Açk Komplo’ya katlmay reddeden ülkeler olurken, Bullitt ve Burnham ise Sovyetler Birli i’ni kar t cephenin temsilcisi olarak addetmektedir. Russell’da ise böyle bir e ilime tesadüf edildi i söylenemez. O, daha ziyade bütün dünya devletlerinin ayn anda gerçe i görmesini ve herhangi bir çat ma olmadan Dünya Hükümeti’nin kurulmas yolunda aralarnda uzla masn savunmaktadr. Kitabnn hiçbir yerinde Dünya Hükümeti’nin ba langçta yalnzca belli ülkeleri içeren bir federasyon olarak kurulmas ve bu federasyona katlmayanlar silah zoruyla bünyesine katmas öngörülmüyor. Yalnzca Dünya Hükümeti kurulduktan sonra kendi içerisinde kararlarn uygulatabilmek için uluslararas bir askeri güce sahip olmas gereklili i söz konusudur. Esasen bu duruma çok da hayret etmemek lazmdr. Ne de olsa Wells-Bullitt-Burnham üçlüsünün eserlerini telif etti i zamanlarda sava teknolojisinin durumu Russell’n zamannkinden farkl idi. Wells’in zamannda henüz nükleer silahlar icat edilmemi ti. Dolaysyla farkl bloklar ve devlet gruplar arasndaki çat malarn bütün dünyay ve uygarl  tehlikeye atmas söz konusu olmuyordu. Burnham ve Bullitt’in zamannda ise atom bombas icat edilmi bulunmakla birlikte yalnzca tek bir devletin – Amerika Birle ik Devletleri- elinde bulunmaktayd. Dolaysyla iki farkl grubun kar lkl olarak birbirini ve dünyay nükleer silahlarla yok etmesi söz konusu olamazd. Hatta Birle ik Devletler’in atom gücünü tekelinde tutmasn, henüz atom bombas yapmam olan Sovyetler Birli i kar snda bir avantaj olarak gördükleri dahi söylenebilir. Russell’n bu çal mada September 23-25, 2022 175 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III zikretti imiz eserlerini yazd  zamanlarda ise nükleer gücün Birle ik Devletler’in yan sra Sovyetler Birli i’nin de elinde olmas söz konusuydu. Dolaysyla Sovyetler’i dü man ilan ederek onu sk trmak ve boyun e dirmek vastasyla tek dünya devletini kurmaya giri mek, bir nükleer çat may k krtma olasl  nedeniyle makul bir seçenek saylmazd. Nitekim Russell’n tek dünya devletinin lüzumuna dair dü üncelerini, biraz da atom sava nn hiçbir zaman gerçe e dönü memesi için iki kar t blo un kar lkl dü manl  brakmasn sa lama motivasyonu ile ortaya att  söylenebilir. Russell’n tek dünya devleti yahut milletleraras otoritenin ana hatlar hakknda neler dü ündü ü, genel bir çerçeve içerisinde ele alnd. imdi Russell’n konu ile alakal fikirlerine Carl Schmitt’in dü üncelerini klavuz sayarak göz atmak isabetli olacaktr. Bu hususta Russell’n milliyetçilik duygusuyla ilgili yazdklar özellikle dikkate ayan: “Yeniça da bilhassa yabanc emperyalizme kar  bir tepki olarak geli en nasyonalizm, denilebilir ki, Franszlarn Jeane D’Arc zamannda ngiliz i galine hep birden kar  koymalar ile ya ttr. ngiliz nasyonalizmi spanyol armadasna mukavemetle ba lar ve klasik ifadesini birkaç yl sonra Shakespeare’de bulur. Germen ve Rus nasyonalizmleri Napoleon’a, Amerikan nasyonalizmi Kzlderililere kar  koymakla ba lam lardr. in kötüsü daima nasyonalizmin geli mesini sa layan bir kuvvetin mevcut olu udur” (Russell, 1960, s. 94). Yazar, milliyetçilik duygusunun bir ötekinin varl ndan beslendi ini ileri sürerken aslnda Schmittçi perspektifin dost-dü man düalizmini yeniden üretmekten ba ka bir ey yapmyor gibidir. Ona göre ulusal kimli in ve belli bir milleti önceleyen milliyetçi doktrinin çk noktas, öteki olarak kabul gören bir dü manla çat ma ve mücadele olmaktadr. u halde, Russell’n milliyetçili i hayalinde tasarlad  Dünya Hükümeti’nin kar sndaki güçlerden biri saymasna a rmamak lazm gelir. Bununla birlikte Russell’n, birle mi dünya kar sna atom sava  tehlikesi haricinde somut ve mü ahhas bir dü man koyamad  görülüyor ki, Schmittçi dü üncenin “dü man” kavramna dahil edilemeyen bu yakla mn Bullitt-Burnham çizgisinin ayn sebepten ald  ele tirileri alabilece i söylenebilir. 3.5. Yeni Dinsel Hareketlerde Tek Dünya Devleti Dü üncesi Yeni dinsel hareketler, içinde bulundu umuz yüzylda sosyologlarn ve ilahiyatçlarn çokça ilgisini çekmi bir fenomen olarak bilinmektedir. Son yüzyllarda ortaya çkm bulunan ve hepsi de ilse de ço unlu u ba da trmac (senkretik) özelliklere sahip bulunan bu dinlerin ortaya koydu u siyasi doktrinler, özel olarak incelenmeye muhtaçtr. Bu dinler arasnda özellikle Bahailik ile Yehova ahitleri’nin siyasal dü ünce açsndan müstesna bir yere sahip oldu unu söylemek mübala a olmayacaktr. Her iki dinsel hareketin de dünyadaki bütün ülkelerin tek bir dünya devleti çats altnda birle mesi gereklili ine inandklar görülüyor. u halde hem Bahailer’in hem de Yehova ahitleri’nin tek dünya devleti konusundaki dü üncelerini ve inançlarn kendi ne rettikleri kaynaklar   nda ele alp sonra Schmitt’in dü ünceleri   nda de erlendirmek münasip olacaktr. 3.5.1. Bahailik’te Tek Dünya Devleti Dü üncesi Yeni dinsel hareketler arasnda kayda de er bir yere sahip olan Bahailik, inançlar arasnda bir tek dünya devletinin kurulmas zaruretine de yer vermesi hasebiyle tek dünya devleti konusu ile ba lantl olup tahlili hak etmektedir. Bahailer’in kutsal sayd  ki ilerin söz ve talimatlar ile Bahai kurulu lar tarafndan ne redilen kitaplar, bro ürler vb. incelenince Bahai idealindeki “tek dünya devleti”nin ana hatlaryla tasvir edildi ine ahit olunur. Böylelikle bu September 23-25, 2022 176 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III ba da trmac (senkretik) dinin teolojik malzemesi içerisinde siyaset biliminin ilgi alanlar ile bir kesi im kümesinin sakland n söylemek sürpriz olmayacaktr. imdi bu kesi im kümesini ilgili yaptlardan istifade etmek suretiyle bir tahlile tabi tutmak ve daha sonra Carl Schmitt’in konuyla ilgili fikirleri   nda söz konusu teolojik malzemeyi bir kez daha gözden geçirmek uygun olacaktr. Bahailik inancnn kurucusu olan ve inananlar tarafndan peygamber saylan Bahaullah, dünyadaki çe itli tefrika sebeplerinin –dinsel, rksal, siyasal vb.- ortadan kaldrlmasn ve bütün insanlarn tek bir dünya devleti altnda birle tirilmesini müdafaa etmekteydi. Konuyla ilgili yapt  çe itli açklamalar ve söyledi i özdeyi lerle Bahailik’in itikad sahasna içkin olmasn sa lad  tek dünya devleti tasavvuru hakknda onun ne gibi de erlendirmeler yapt n bilmek aydnlatc olacaktr. Onun bu meseledeki söylemleri unlardr: “Bu mücadeleler, bu kan dökücülükler ve bu nifaklar nihayet bulmal, bütün be eriyet bir millet, bir aile gibi hareket etmelidir. nsan yalnz vatann sevmekle iftihar etmemeli, bütün alemi sevmekle iftihar etmelidir” (Amerika Bahaileri Milli Ruhani Mahfili, 1971, s. 18). “Bu dünya cidden bir vatan ve insanlar, bu vatanda ya ayanlardr” (Amerika Bahaileri Milli Ruhani Mahfili, 1971, s. 21). “ u bir avuç toprak olan arz bir vatandr. Braknz o birlik üzere olsun” (Amerika Bahaileri Milli Ruhani Mahfili, 1971, s. 22). Görüldü ü üzere Bahaullah, yeryüzündeki çat malar durdurmann tek çaresi olarak vatan kavramnn bütün gezegeni kapsayacak ekilde geni letilmesini, bütün insanlarn bu çerçevede tek bir aile gibi bütünle mesini teklif etmektedir. Tabiatyla böyle ilginç bir idealin ne gibi kurumlar vastasyla sa lanaca , konunun hukuk, siyaset ve askeriye boyutlarnda neler yaplmas gerekti i sorusu akla geliyor. Bahai literatürüne bir göz atld nda, kurulmas arzulanan dünya devletinin altyaps konusunun da es geçilmedi i anla lmaktadr. Bahaullah’n ölümünden sonra Bahailerin dinî liderli ini üzerine alan Abdülbaha’ya göre evrensel bar  kurmak için harekete geçen belli sayda hükümdar: “Ba layc bir anla maya varmal ve hükümleri sa lam, çi nenemez ve kesin olan bir sözle me yapmaldrlar. Bunu bütün dünyaya ilan etmeli ve tüm insan rknn onayn almaldrlar. ( ) nsanl n bütün güçleri bu En Büyük Sözle menin sa laml n ve süreklili ini temin etmek için seferber edilmelidir. Bu herkesi kucaklayan anla mada ülkelerin her birinin ve hepsinin büyüklük ve snrlar açk ekilde çizilmeli, devletlerin birbirleriyle ili kilerini düzenleyen prensipler kesin bir ekilde belirlenmeli ve tüm uluslararas anla malar ve yükümlülükler sonuca ba lanmaldr. Ayn ekilde her devletin silah ve cephane miktar sk bir ekilde snrlanmaldr, çünkü sava hazrlklarna ve herhangi bir ulusun askeri gücünün artmasna izin verilirse bu durum di erlerinin üphelenmesine neden olacaktr. Bu büyük Anla mann temel prensibi öyle sa lam konmaldr ki, herhangi bir devlet sonradan hükümlerini ihlal etmeye kalk rsa, dünyadaki tüm devletler bu devleti kesin bir teslim olu a zorlamak üzere ortaya çkmal; hayr, hatta tüm insan rk, bir bütün halinde, kararllklaryla ve tüm güçleriyle bu devleti ykmak için aya a kalkmaldr” (Abdülbaha, 2014, s. 56-57). Burada Wells-Bullitt-Bernham çizgisinin tek dünya devletinin zuhuru için iki kar t grubun mücadelesini öngören çat mac yakla mndan eser görünmüyor. Abdülbaha’nn projesi, daha ziyade Russell’n dünyadaki önemli ülkeleri aralarnda uzla arak Dünya Hükümeti’ni kurmaya ça ran çizgisine yakla an bir anlay tadr. Dahas, tpk Russell gibi o da tek dünya September 23-25, 2022 177 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III devletinin kendi içerisinde hükmünü yürütebilmek, kendisine kar  gelenlere boyun e dirmek için kuvvete ba vurabilece ini öngörür. Bundan ba ka, devletleri ve ülke snrlarn büsbütün kaldrmay de il bunlar milletler aras anla malarla düzenlemeyi ve hepsini bir dünya devleti çats altnda birle tirmeyi esas almaktadr. Bir dünya devletinin hükmünü yalnzca askeri ve siyasi gücüyle yürütece i dü ünülemez. Onun ayn zamanda hukuka da ihtiyac vardr, daha do rusu tüm dünya ülkeleri için kararlar ba layc olacak uluslararas bir hukuki kuruma. Bahai literatüründe bu kuruma atfedilen önemi görmek zor de ildir. Literatürden anla ld  kadaryla bütün be eriyetin koruyaca  genel bir adalet divan kurulmal ve her milletin meselelerini götürece i bu adalet divannn kararlarna herkes tarafndan uyulmaldr. Bahaullah’a göre milletlerin snr problemleri, ulusal onur gibi konulardaki sorunlarn adalet divannn verece i kararlar ile halletmesi elzemdir (Amerika Bahaileri Milli Ruhani Mahfili, 1971, s. 26). Dahas, milletler birli inin hukuki cephesinin yan sra linguistik cephesi de Bahailer tarafndan dü ünülmü tür. Uluslararas alanda yardmc olacak bir dilin herkese ö retilmesi taraftardrlar (Türkiye Bahaileri Ruhani Mahfili, 1991, s. 8). Bahailer’in idealindeki tek dünya devleti tasarm, ana hatlaryla önceki paragraflarda anlatld. imdi bu tasarma dair -Carl Schmitt’in dü ünce çizgisinde- ne gibi çkarmlar yaplabilece ini görmek gerekiyor. Evvela hatrlanaca  üzere Schmitt, bir tek dünya devletinin “devlet” sfatyla var olamayaca  üzerinde hassasiyetle durmu , bunun adeta ayn do algaz ebekesini kullananlar veya ayn otobüsü kullananlar birli i durumunda bir birlik olaca n ileri sürmü tü. Ona göre siyasal alan hiçbir zaman ço ulluktan soyutlanm bir surette var olamazd. Bahailer’in tek dünya devleti idealine göz atld nda anla laca  üzere “devlet” kelimesi yerine “büyük sözle me” gibi ifadeler kullanmalar dikkat çekicidir ve Schmitt’in yakla myla çeli meyen bir keyfiyet addedilebilir. Daha önce incelenen metinlerde ise “dünya devleti” ifadesinin zaman zaman kullanlyor olmas bir çeli ki yaratmaktayd. Dahas, Bahailer’in “büyük sözle me”sinin devletlerin varl n ve snrlarn – baz düzenlemeler yapmak artyla- tanyor olmas, böylelikle Schmitt’in ifade etti i gibi “siyasal” kavramnn “ço ul”lukla irtibatn göstermesi dikkat çekicidir. “Büyük sözle me” tam da bu ço ullu u ya atmas ve birden fazla devletin varl n kabul edip sürdürmesi hasebiyle “sözle me” sfatn “devlet” sfatndan fazla hak etmektedir. Her ne kadar Bahailik’in kurucusu Bahaullah bütün dünyann tek bir vatan olarak telakki edilmesini temenni etmi se de, Abdülbaha’nn meselenin siyasi proje boyutunu tasarlarken daha gerçekçi davrand  anla lyor. 3.5.2. Yehova ahitleri’nde Tek Dünya Devleti Dü üncesi Tpk Bahailer gibi “yeni dinî hareketler” ba l nda ele alnabilecek olan Yehova ahitleri’nin de tüm yeryüzünü kaplayan tek bir siyasi yapy, bir “tek dünya devleti”ni itikad konusu yapmas, hayli dikkate ayan bir fenomen olarak görünmektedir. Siyaset bilimi açsndan irdelemeye de er duran bu konuyu, Carl Schmitt’in tek dünya devleti meselesine bak    nda de erlendirmek, ilginç sonuçlara ula may sa layacaktr. imdi ahitler’in dünyadaki siyasî ve dinî bölünmü lüklere ne gibi anlamlar yükledi i ve tek dünya devleti kavramna inançlarnda nasl bir rol verdi i hususlarn, kendi kaynaklarndan derlenen bilgiler   nda görmek gerekmektedir. Yehova ahitleri, bir tek dünya devletinin ortaya çk  konusunda Kitab- Mukaddes’in farkl pasajlarn delil göstermektedirler. Bu çal mann siyaset bilimi çizgisinden çok fazla ayrlmamas için bu tür dinsel delillere burada yer verilmeyecektir. Bunun yerine konu, September 23-25, 2022 178 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III ahitler’in tek dünya devleti hususunu –zaman zaman teolojik bir dil kullansalar da- siyasal dü ünce çizgisinde ele aldklar metinler üzerinden i lenecektir. Öncelikle ahitler’in dünyann mevcut siyasi görünümünden kesinlikle memnun olmadklarn, yerle ik siyasi yapy ba arsz bulduklarn tespit etmek zorunludur. Onlar be eri siyasi sistemlere kar  çok ciddi bir güvensizlik içerisindedirler ve bu güvensizli i farkl ekillerde gündeme getirmektedirler. ahitler, konuyla ilgili fikirlerini aktarrken öncelikle dünyadaki bölünmü lü ün yaratt  problemleri dile getirerek i e ba lamaktadrlar: “Bütün insanl n bir tek dünya te kil etti i ve hayatta kalmalar için birbirleriyle bir tek dünya olarak geçinmeleri gerekti i giderek daha belli oluyor. Dünyadaki yöneticilerden birço u bu gerçe in tamamyla farkndadrlar. (...) Dü ünen bir çok insan için seçenekler bellidir: nsanl  bir tek dünya olarak birle tirmek veya ‘insan cinsi’nin mahvolmasna izin vermek” (Süer, Tarihsiz, s. 150). ahitler’in tek dünya devleti olarak adlandrlabilecek türden bir siyasi yapy insanl n bekas için kaçnlmaz olarak gördü ü anla lyor. Onlara göre Milletler Cemiyeti ve Birle mi Milletler yeryüzündeki kar klklar giderme ve arzulanan bar  getirme konusunda ba arsz olmu kurumlardr (Süer, 1989, s. 27). Dahas, dünyadaki en bölücü kuvvet olarak “dünyevi din”i gören ahitler, “sahte dinin dünya imparatorlu u”na mevcut dinleri bölen mezhepsel ayrlklar da dahil etmekte ve Birle mi Milletler’in tüm bunlara çare bulamad n da ilave etmektedirler (Süer, 1980, s. 173). ahitler’in Tanr’nn egemenli i altnda kurulacak dünya devletine olan inançlar, ayn zamanda mevcut devletlere ve onun sembollerine olan kar tlklaryla da iç içedir. ahitler, propaganda kitaplarnda kurulu hukuk düzenlerine, askerli e ve millî bayraklara selam durmaya kar  olduklarn belirtmektedirler (Bayzan, 2006, s. 127). Nazi Almanyas’nda pek çok ahit, Nazi bayra n selamlamay ve Hitler’i kurtarclar olarak kabul etmeyi reddetti i için idama gönderilmi ti (Süer, Tarihsiz, s. 118-119). Bu tavizsiz tavrn sadece Üçüncü Reich’a kar  gösterildi ini zannetmek yanltc olacaktr. 24 Haziran 1940 tarihli Time dergisine göre Birle ik Devletler’de ahitler’in çocuklar okullarda bayra  selamlamay reddetmektedirler. Bu davran larna gösterdikleri gerekçe de bayra  “oyma put” olarak görmeleridir (Time Capsule/1940: A History of the Year Condensed From The Pages of Time, 1968, s. 198). ahitler’in siyasi meselelerdeki bu gibi tavrlarnn günümüzde de yakc etkisini sürdürdü ü ve ciddi tart malara yol açt  söylenebilir. Örne in Yunanistan’n askerlik hizmetini reddeden Yehova ahitleri’ne kar  tutumu, Avrupa Parlamentosu’ndan ele tiri almaktadr. Finlandiya gibi kimi Avrupa ülkeleri ahitler’i zorunlu askerlikten muaf sayarak meseleyi çözme yoluna gitmi tir. Ermenistan’da ise 2001 yaznda askerlik hizmetini reddeden ahitler için af çkarlmasna ra men tutuklamalarn sürdürüldü ü görülüyor (Bayzan, 2006, s. 127-129). Be eri devletlerin snrlarn, bayraklarn, hukuk sistemlerini, ordularn tanmayan ahitler’in, bu gibi inançlar ve pratikleri sebebiyle daha uzun süre devletlerin gündeminden dü meyece i söylenebilir. ahitler’in tek dünya devletine dair inançlar ve bu inançlar çizgisinde sürdürdükleri pratik, ana çizgileriyle yukarda özetlenmi tir. imdi Schmitt’in tek dünya devleti mevzusundaki kanaatlerinin bu meseleye bak ta nasl bir katk sunaca n de erlendirmek gerekiyor. Öncelikle dikkat çekici bulunacak olan husus udur ki ahitler, Bahailer’in aksine kurulacak dünya devletini ayrntl olarak tarif etmemektedirler. Bu devletin ne gibi kurumlar olaca , millî ba mszlk ve snr meselelerinin nasl halledilece i gibi konulara de inmedikleri oldukça net bir ekilde anla lyor. Bunun sebebi olarak tek dünya devletine dair olan September 23-25, 2022 179 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III inançlarnn mesiyanik karakterinin a r basmas gösterilebilir. Bahailer, tek dünya devletinin kurulmas i ini bir Mesih veya Mehdi tarafndan gerçekle tirilecek bir olay olarak telakki etmezlerken, Yehova ahitleri’nde ise durum çok farkldr. Onlarn bak açsna göre tek dünya devleti ancak Yaratc tarafndan sa Mesih’in dünyaya dönü ü vastasyla kurulabilecektir (Süer, 1989, s. 27). Haliyle ayrntlar tasvir edilmemi bulunan bu tek dünya devleti tasarmn Schmitt dü üncesi açsndan de erlendirmenin zorlu u ortadadr. Bununla birlikte, ku kusuz konuyu Schmitt perspektifiyle de erlendirme adna söylenebilecek eyler var. Örne in, ahitler’in literatüründe, insanlk aleminde çat maya yol açan faktörler arasnda “dünyevi din” ( ahitler’e göre kendi Hristiyanlk yorumlar haricindeki inançlar) mühim bir yer tutmaktadr. Burada her bir dinin di er din mensuplarn tekfir etmesinin insanlar arasndaki siyasi bölünmü lükle irtibatl de erlendirilmesi alaka uyandrcdr. Bu yakla m, dost-dü man düalizminin siyasi ço ulculukla olan nedensel ba n önemle vurgulayan Schmitt’in dü ünsel çizgisiyle uyumlu olarak de erlendirilebilir. Bununla birlikte, dünyann tek bir siyasi güç altnda birle tirilmesi hususunda ortak bir dü mandan söz edilmemesi nedeniyle Schmitt’in çizgisinden bir ayr ma görülmektedir. Bunu da tabii kabul etmek lazm gelir, zira ahitler dünyann tek bir güç altnda birle mesini Mesih’in yeryüzüne dönü ü gibi do aüstü ve eskatolojik bir hadise ile ba lantl olarak izah etmektedirler ki, bunun meseleyi siyaset biliminin hudutlarn a m bulunan teolojik bir münaka aya çevirdi i tart maszdr. Tabiatyla ahitler’in kurulacak olan dünya devletinin hukuki-siyasi-askeri kurumlarnn nitelikleri hususunda bir görü ortaya atmam olmas a rtc de ildir ve bu durum, meselesinin Schmitt’in dü ünsel çizgisi ba lamnda daha fazla de erlendirmeye konu edilmesini engelleyen bir keyfiyettir. 4. SONUÇ Bu çal mada, ünlü dü ünür Carl Schmitt’in tek dünya devleti ile ilgili dü ünceleri   nda tek dünya devleti projelerinin de erlendirilmesi yoluna gidildi. Bunun için evvela konu üzerine yazm bulunan Herbert George Wells, William C. Bullitt, James Burnham ve Bertrand Russell’n tek dünya devleti projeleri, kendi çal malarndan gerekli iktibaslar yapmak suretiyle çe itli de erlendirmelere tabi tutuldu. Bundan sonra ise, tek dünya devleti fikrini bir itikad meselesi sayan iki dinsel hareketin, Bahailer ile Yehova ahitleri’nin tek dünya devleti konusundaki fikirleri, inançlarn tantmak maksadyla ne rettikleri yaynlardan tespit edilip aktarld ve bunlar Schmitt’in görü leri   nda analiz edildi. Wells’in Açk Komplo’sunu Schmitt ekseninde de erlendirirken, söz konusu eserde tasarlanan dünya devletinin klasik devletlerden farkl olaca nn vurgulanmasna ve parlamento, monar i vb. siyasi kavramlarn “Açk Komplo” düzeninde ortadan kalkaca nn savunulmasna dikkat çekildi. Bullitt’in Asl Büyük Dünya kitabn ele alrken ise, konuyu siyasal birli in ancak ortak dü man kar snda sa lanabilece i eklindeki Schmittçi yakla m zaviyesinde ele alma yöntemine gidildi ve dünya devletinin Sovyetler’i de dönü türüp bünyesine kattktan sonra birli ini nasl koruyaca  probleminin ucu açk brakld na dikkat çekildi. Burnham’n Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi eserinde tpk Bullitt’in kitabndaki gibi Sovyetler’in ana dü man olarak seçildi ine ve dünya devletinin ba langçta ona kar  mücadele etmesi lüzumu görüldü üne dikkat çekildi ve tpk Bullitt gibi Burnham’n da Sovyetler ykldktan ve Rusya da dünya devletine katldktan sonra ne olaca  meselesinin altn dolduramad n i aret edildi. Russell’n kitabna dair de erlendirme yaplrken, eserin telif edildi i sralarda nükleer teknolojinin birden fazla ülkede bulunmas hasebiyle Sovyetler’i dünya devletinin kar sna koyan Bullitt-Burnham çizgisinden farkl bir yakla m sergilendi inin alt çizildi. Dahas, Russell’n milliyetçilik kavram üzerine Schmitt’in dostdü man düalizmini anmsatan ifadeler kulland  ve dünya hükümetinin birli ini korumay September 23-25, 2022 180 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III nasl sürdürece i meselesinde Schmittçi çizgiyi tatmin edemeyecek bir konumda bulundu u belirtildi. Üç büyük dü ünürün tek dünya devleti meselesiyle irtibatl fikirlerinin de erlendirilmesinden sonra ise yeni dinsel hareketlerin de bu meseleye ilgisiz olmad n gösteren iki önemli misal, Bahailer ile Yehova ahitleri analiz konusu yapld. Bu iki dinî grubun tek dünya devletini bir itikad konusu telakki ettikleri aktarldktan sonra, ne rettikleri fikir ve ilahiyat eserleri   nda konuyla ilgili inançlar aydnlatlmaya çal ld. Daha sonra ise Carl Schmitt’in tek dünya devleti hususunda söyledikleri   nda bu inançlarn neler söyledi ine bakld. Böylelikle bu çal mada, tek dünya devleti dü üncesine dair biri siyaset bilimi, di eri ilahiyat çerçevesinde iki farkl yakla mn temel metinleri Schmittçi bir bak açsyla gözden geçirilmi oldu. Bilindi i üzere “tek dünya devleti” kavram genellikle komplo teorisyenlerinin yazd  kitaplarda geçen ve dolaysyla neredeyse komplo teorileriyle özde alglanr hale gelen bir mefhumdur. Bununla birlikte, bu çal mada atf yaplan kaynaklardan ve eserlerden görülece i üzere “tek dünya devleti” kavram salt komplo teorisyenlerinin ne retti i kitaplarda geçen bir tema olmann ötesinde pek çok dü ünür tarafndan üzerine ciddi manada kafa yorulmu , detaylar dü ünülüp tasarlanm bir konudur ve siyaset biliminin ciddi meselelerinden birisidir. Dolaysyla bu konu, siyaset bilimciler tarafndan muhtelif yönleriyle irdelenip de erlendirilmeye muhtaçtr. Nitekim bu çal mada Carl Schmitt’in tek dünya devleti meselesiyle ilgili dü ünsel miras ana mihver olarak kabul edildi ve tek dünya devleti projelerinin bu mihver üzerinden de erlendirilmesi makul bulundu. Konuyla ilgili yaplacak daha ileri ara trmalarn, tek dünya devletini ele alan daha fazla çal may içerebilece i ve dolaysyla daha kapsaml bir nitelik ta yabilece i söylenebilir. Bu çal mann temel amac da gelecekte yaplacak daha kapsaml çal malar için bir önsöz niteli i ta mak ve konu üzerine e ilme potansiyeline sahip ba ka ara trmaclarn dikkatini “tek dünya devleti” meselesine çekmektir. KAYNAKÇA Abdülbaha (2014). lahi Medeniyetin Srr (Bahai Eserleri Basm Da tm A. ., Çev.). Ankara: Bahai Eserleri Basm Da tm A. . Amerika Bahaileri Milli Ruhani Mahfili (1971). Dünya Medeniyetinin Do u u (Sami Doktoro lu, Çev.). stanbul: Mente Matbaas. Bayzan, A. R. (2006). Türkiye’de Amerikan Misyonerleri Armageddon: Kehanet mi , Teopolitik Bir Proje mi? Ankara: Bilgi. Bullitt, W. C. (Tarihsiz). Asl Büyük Dünya (H. Çakr,Çev.) stanbul: Nebio lu. Burnham, J. (Tarihsiz). Rus-Amerikan Dünya Mücadelesi (Mustafa Yldrmalp, Çev.). stanbul: Nebio lu. September 23-25, 2022 181 Ankara Turkey INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES-III Reagan, R. (21 Eylül 1987). Address to the 42d Session of the United Nations General Assembly in New York, New York. Eri im: 27.09.2022, Reagan Library: https://www.reaganlibrary.gov/archives/speech/address-42d-session-united-nations-generalassembly-new-york-new-york. Russell, B. (2008). nsanl n Gelece i ( . Kaya, Çev.). stanbul: Bo aziçi. Russell, B. (1960). Sa duyu ve Atom Sava  (A. Yakalo lu, Çev.). Ankara: Türkiye Bankas. Schmitt, C. (2014). Siyasal Kavram (E. Göztepe, Çev.). stanbul: Metis. Süer, M. (1980). Gelmekte Olan Dünya Hükümeti: Tanr’nn Krall . Ankara: Yargço lu Matbaas. Süer, M. (Tarihsiz). Seni Mutlu Edecek yi Haber. stanbul: Ümit Matbaas. Süer, M. (1989). Tanr Her eyi Yeni Yapacak. stanbul: Kule Kitaplar. Time Capsule/1940: A History of the Year Condensed From The Pages of Time (1968). New York: Time-Life Books. Türkiye Bahaileri Ruhani Mahfili (1991). Yeni Bir Ya am Yolu. stanbul: Türkiye Bahaileri Ruhani Mahfili. Wells, H. G. (2004). Açk Komplo (S. Cantemir ve . Kapaklkaya, Çev.). stanbul: Anka. September 23-25, 2022 182 Ankara Turkey