İvo Andriç
1 Follower
Recent papers in İvo Andriç
Özet: Mimari eserler insanlığın hizmetine sunulduğu günden başlayarak var oldukları süre boyunca asırlara tanıklık ederler. Kimi zaman bu eserler yazarlar vasıtasıyla dile gelerek asırlar boyunca şahit oldukları olayları insanoğluna... more
Özet: Mimari eserler insanlığın hizmetine sunulduğu günden başlayarak var oldukları süre boyunca asırlara tanıklık ederler. Kimi zaman bu eserler yazarlar vasıtasıyla dile gelerek asırlar boyunca şahit oldukları olayları insanoğluna anlatırlar. İvo Andriç, dünyaca ünlü Drina Köprüsü romanının merkezine Sokollu Mehmet Paşa tarafından Doğu ile Batı'yı birleştirmek için Drina Nehri üzerinde yaptırılan köprüyü alarak köprünün tanıklık ettiği üç buçuk asırlık dönemi işler. Durali Yılmaz ise Fetva Yokuşu romanında, burada alınan kararlar ile dünya tarihinin şekillenmesinde asırlar boyu pay sahibi olan bir semtin öyküsünü, Yeniçerilerin idamında kullanılmak üzere yaptırılmış olan Cellat Taşı'nın dilinden okurlara aktarır. Adı geçen her iki roman arasında kurgu, yapı ve tema bakımından önemli benzerlikler mevcuttur. Bu çalışmada Drina Köprüsü ve Fetva Yokuşu romanları karşılaştırmalı biçimde incelenerek iki roman arasındaki benzer unsurlar ortaya konmuştur. Böylelikle iki coğrafyada yüzyıllar içerisinde yaşanan siyasal ve toplumsal değişim süreci karşılaştırmalı biçimde analiz edilmiştir. Abstract: From the day that architectural works had been served for humanity, they bear witness to centuries. Sometimes they find a voice in literature so that they Express the events which they bear witness to. In his novel " Drina Köprüsü " ,Yugoslavian writer Ivo Andriç places the bridge which had been built by Sokollu Mehmet Paşa with the purpose of uniting East and West into center of the plot to depict three and a half centenary which the bridge bore witness to. One of the writers in Turkish literature, Durali Yılmaz, in his novel " Fetva Yokuşu " , expresses the story of a district which has an important role for centuries in shaping the world history with the decisions which had been taken in the novel, by the language of Cellat Taşı that had been made for janissary execution. There are substantial similarities between these two novels in terms of fiction, structure and theme. The aim of this study is to show the similarities and differences between the two novels Drina Köprüsü and Fetva Yokuşu through a comparative analysis in respect of structure and theme. Giriş XIX. yüzyılda müstakil bir disiplin olarak Avrupa'da ortaya çıkan karşılaştırmalı edebiyat bilimi, farklı milletlere ait, farklı dillerde yazılmış en az iki eserin yapı, tema, konu vb. açılardan incelenerek, bu eserler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tespit etmeyi amaçlar. 1 Edebiyat araştırmalarının bağımsız disiplinler hâlinde ayrılmasına karşı çıkanlar olmasına rağmen karşılaştırmalı edebiyat çalışmaları muhtelif bilim ve sanat dalları ile farklı dillerde yazılmış edebî eserler arasında yapılmaya devam etmektedir. 2 Bu anlamda eser, millî değerleri merkeze aldığı ölçüde evrenselleşir. Edebiyat sanatçıları kendilerini yetiştirirken, pek çok farklı yazardan, dolayısıyla pek çok farklı kültürden beslenirler ve eserlerinde bir şekilde bu etkilerin izleri görülür. Paul Valéry'nin " Aslan yediği ve sindirdiği koyunlardan oluşur. " ifadesi, bu
Edebiyat eserleri, anlattıkları döneme ayna tutma özelliğine sahiptir. Bazı eserler de sadece ortaya çıktıkları toplumun aynası olmakla kalmamışlar, binlerce kilometre uzaklıktaki toplumlardan da izler taşımışlardır. Nobel ödüllü yazar... more
Edebiyat eserleri, anlattıkları döneme ayna tutma özelliğine sahiptir. Bazı eserler de sadece ortaya çıktıkları toplumun aynası olmakla kalmamışlar, binlerce kilometre uzaklıktaki toplumlardan da izler taşımışlardır. Nobel ödüllü yazar İvo Andriç’in 1945’te yayımlanan Drina Köprüsü adlı eseri de Drina Köprüsü etrafında yüzlerce yıllık bir zaman dilimini ele almıştır. Yazar, eserinde bölgenin çok uluslu yapısı içinde köprünün yapımından 1900’lü yılların ortalarına kadar geçen sürede yaşanan olaylara yer verir. Olayların merkezinde Sokullu Mehmet Paşa ve Drina Köprüsü vardır. Onun çocukken İstanbul'a götürülüşü, sadrazam olarak geri gelişi ve Bosna-Hersek’te Drina nehri üzerine bir köprü yaptırmak istemesi ve bu süreçte yaşananlar anlatılır. Yazar, anlatımını köprünün bulunduğu yörenin coğrafyasıyla, köprü için söylenenlerle, köprü hakkındaki efsanelerle zenginleştirmiştir. Sokullu Mehmet Paşa’nın Osmanlı İmparatorluğu’nda sadrazam oluşu, bölgede yaşayan Türkler, anlatıcının eserde Türklerle ilgili pek çok yargıya, tipe yer vermesinin önünü açmıştır. Doküman inceleme yöntemiyle oluşturulan bu çalışmada, anlatıcının, yargılarında Türk kültüründen nasıl bahsettiğini, nasıl bir Türk tipine yer verdiğini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Böylece hümanist kimliğiyle, farklı din ve ırklara ayrım yapmayan yaklaşımıyla bilinen yazarın, kozmopolit bir bölgede kişilere yaklaşımı Türk kültürü ve tipi özelinde tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada, kültür, Türk kültürü, edebi ürünlerde tipler ve Türk tipi üzerine genel bir giriş yapıldıktan sonra içerik analiziyle Türk kültürüne ait ögeler tespit edilerek değerlendirilmiştir.
- by Dursun ŞAHİN and +1
- •
- Türk, Kültür, Tip, İvo Andriç