Günbet yazması
0 Followers
Most downloaded papers in Günbet yazması
Dede Korkut Kitabı, yaklaşık iki yüz yıl önce Dresden yazmasının bulunmasından bugüne değin, Türklük bilimi ve Türk kültürü ile ilgilenen herkesin dikkatini çekmiş bir eserdir. Türk dili ve edebiyatının hiç kuşkusuz en önemli... more
Dede Korkut Kitabı, yaklaşık iki yüz yıl önce Dresden yazmasının bulunmasından bugüne
değin, Türklük bilimi ve Türk kültürü ile ilgilenen herkesin dikkatini çekmiş bir eserdir. Türk
dili ve edebiyatının hiç kuşkusuz en önemli başyapıtlarından sayılan bu eser üzerine, dünyanın
pek çok yerinde, çeşitli dillerde yüzlerce kitap ve makale yayımlanmıştır, yayımlanamaya da
devam edecektir.
Dede Korkut Kitabı’nın (bundan sonra: DKK) Günbet yazmasının bulunmasıyla birlikte,
yıllardan beri süregelen bu araştırmaların bundan sonra daha da artacağını, yeni değerlendirme
ve sonuçlara varılacağını şimdiden kestirebiliriz. Son bulunan ve bu çalışmaya konu olan DDK
Günbet yazması, bugüne değin kimilerince sınırlı bir alan ve zaman dönemine sınırlı kalmış bir
metin olarak görülen Dede Korkut hikâyelerinin, aslında son yıllara dek okunup çekimlenmiş
olduğunun ve dolayısıyla da durağan değil, görece dinamik bir geleneğe ait olduğunun bir
kanıtıdır. Bu büyük destanî hikâyelerin 12 boy ile sınırlı kalmayacağını, yeni yeni yazmaların
ortaya çıkabileceğini, bu alanın ünlü uzmanı olan Muharrem Ergin, daha 1958’de yazmıştı
ortaya çıkabileceğini, bu alanın ünlü uzmanı olan Muharrem Ergin, daha 1958’de yazmıştı (bkz. Ergin I 2018: 34 v.b. yerler). DKK Günbet yazmasının niteliği ve içeriğine göre, artık Dede Korkut coğrafyasını biraz daha genişletmek durumundayız. Çünkü bu çalışmada verilecek olan bilgilerden de anlaşılacağı gibi, DKK Günbet yazması, Dede Korkut
hikâyelerinin İran/Azerbaycan’da 16. yy.’ın ikinci yarısında yazıya geçirilip 18. yy. ikinci yarısında çekimlenmiş ve son zamanlara değin sevilerek okunmuş varyant nüshalarından biridir.
Eldeki DKK yazmalarının karşılaştırmalı incelenmesi bize DK yazmalarının kuşkusuz var olan ortak kaynaklarını kanıtladığı gibi ayrı yazılı ve sözlü kaynaklara sahip olduklarını da göstermektedir. Bu bakımdan Dresden ve Vatikan yazmaları, birlikte bir kolu oluştururken,
Günbet yazması, görece çok daha kısa bir metin olmasına karşın, şimdilik tek başına bir diğer kolu temsil etmektedir. Günbet yazmasının bu nitelikte oluşu, Dresden ve Vatikan yazmalarını daha iyi anlamamıza ve bu çalışmada da görüleceği gibi, kimi durumlarda bu yazmalardaki
bazı sorunları çözmemize yardımcı olacaktır. Günbet yazması bir yandan DDK hihâyelerine yeni bilgiler ve parçalar katarken, bulundurduğu dillik mazlezemesi ile de Eski Oğuz Türkçesinin son döneminden yeni Türk lehçelerine geçiş sürecini temsil ederek Türkçenin tarihsel lehçe bilimine katkı sunacak değerde bir metindir.
Bu çalışmayı hazırlayanlar olarak biz, Dede Korkut Kitabı’nın yeni bir nüshası olan
Günbet yazmasını ilk kez olarak Türk dili ve kültürü araştırmacılarına ve sevenlerine
ulaştırmanın mutluluğu içindeyiz. Her şeyden önce bu görkemli eser üzerinde çalışabilme,
ondan öğrenebilme olanağını bulduğumuz için kendimizi son derecede bahtiyar saydığımızı
belirtmek isteriz.
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish,
Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
değin, Türklük bilimi ve Türk kültürü ile ilgilenen herkesin dikkatini çekmiş bir eserdir. Türk
dili ve edebiyatının hiç kuşkusuz en önemli başyapıtlarından sayılan bu eser üzerine, dünyanın
pek çok yerinde, çeşitli dillerde yüzlerce kitap ve makale yayımlanmıştır, yayımlanamaya da
devam edecektir.
Dede Korkut Kitabı’nın (bundan sonra: DKK) Günbet yazmasının bulunmasıyla birlikte,
yıllardan beri süregelen bu araştırmaların bundan sonra daha da artacağını, yeni değerlendirme
ve sonuçlara varılacağını şimdiden kestirebiliriz. Son bulunan ve bu çalışmaya konu olan DDK
Günbet yazması, bugüne değin kimilerince sınırlı bir alan ve zaman dönemine sınırlı kalmış bir
metin olarak görülen Dede Korkut hikâyelerinin, aslında son yıllara dek okunup çekimlenmiş
olduğunun ve dolayısıyla da durağan değil, görece dinamik bir geleneğe ait olduğunun bir
kanıtıdır. Bu büyük destanî hikâyelerin 12 boy ile sınırlı kalmayacağını, yeni yeni yazmaların
ortaya çıkabileceğini, bu alanın ünlü uzmanı olan Muharrem Ergin, daha 1958’de yazmıştı
ortaya çıkabileceğini, bu alanın ünlü uzmanı olan Muharrem Ergin, daha 1958’de yazmıştı (bkz. Ergin I 2018: 34 v.b. yerler). DKK Günbet yazmasının niteliği ve içeriğine göre, artık Dede Korkut coğrafyasını biraz daha genişletmek durumundayız. Çünkü bu çalışmada verilecek olan bilgilerden de anlaşılacağı gibi, DKK Günbet yazması, Dede Korkut
hikâyelerinin İran/Azerbaycan’da 16. yy.’ın ikinci yarısında yazıya geçirilip 18. yy. ikinci yarısında çekimlenmiş ve son zamanlara değin sevilerek okunmuş varyant nüshalarından biridir.
Eldeki DKK yazmalarının karşılaştırmalı incelenmesi bize DK yazmalarının kuşkusuz var olan ortak kaynaklarını kanıtladığı gibi ayrı yazılı ve sözlü kaynaklara sahip olduklarını da göstermektedir. Bu bakımdan Dresden ve Vatikan yazmaları, birlikte bir kolu oluştururken,
Günbet yazması, görece çok daha kısa bir metin olmasına karşın, şimdilik tek başına bir diğer kolu temsil etmektedir. Günbet yazmasının bu nitelikte oluşu, Dresden ve Vatikan yazmalarını daha iyi anlamamıza ve bu çalışmada da görüleceği gibi, kimi durumlarda bu yazmalardaki
bazı sorunları çözmemize yardımcı olacaktır. Günbet yazması bir yandan DDK hihâyelerine yeni bilgiler ve parçalar katarken, bulundurduğu dillik mazlezemesi ile de Eski Oğuz Türkçesinin son döneminden yeni Türk lehçelerine geçiş sürecini temsil ederek Türkçenin tarihsel lehçe bilimine katkı sunacak değerde bir metindir.
Bu çalışmayı hazırlayanlar olarak biz, Dede Korkut Kitabı’nın yeni bir nüshası olan
Günbet yazmasını ilk kez olarak Türk dili ve kültürü araştırmacılarına ve sevenlerine
ulaştırmanın mutluluğu içindeyiz. Her şeyden önce bu görkemli eser üzerinde çalışabilme,
ondan öğrenebilme olanağını bulduğumuz için kendimizi son derecede bahtiyar saydığımızı
belirtmek isteriz.
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish,
Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
The Book of Dede Korkut is undoubtedly one of the major works and sources of Turkish language and literature. In November 2018, a new manuscript was discovered in Iran and added to its already known Dresden and Vatican manuscripts: Gonbad... more
The Book of Dede Korkut is undoubtedly one of the major works and sources of Turkish language and literature. In November 2018, a new manuscript was discovered in Iran and added to its already known Dresden and Vatican manuscripts: Gonbad Manuscript of The Book of Dede Korkut. Including 24 soy’s (a kind of alliterative free verse) and a single boy (epic stories in prose and verse form) first to be appeared here, Gonbad manuscript, with its relatively concise text (61 pages), is an important work regarding its contents having qualities that provide new dimensions to Dede Korkut studies. This study is an edition of this newly found manuscript. It includes textual and linguistic analysis, transcribed and diplomatic texts, grammatical index and a facsimile of Gonbad manuscript. The following topics are explored in the Introduction: general description of the manuscript, composition and copying processes, the place of the manuscript in the tradition of Oghuz Epic Stories and contributions to current problems of The Book of Dede Kokut. The conclusions reached through this study show that Gonbad manuscript is probably written down in the second half of the 16th century in Safavid Iran/Azerbaijan and copied in the second half of 18th century in Qajar period in the same area. The language of the work is of a mixed character showing characteristics of transition period from later Old Oghuz Turkish to Early Modern Turkish of Iran and Azerbaijan, namely those of Tabriz and Ardabil. Another linguistic stratum, though restricted, can be determined as the orthographical, lexical and grammatical structures peculiar to Eastern Turkish. These Eastern Turkish features along with dialectal features evidently related to Turkish dialects of İran and Azerbaijan distinguish Gonbad manuscript from Dresden and Vatikan manuscipts. The analytical comparison of the existing manuscripts leads us to the conclusion that in parallel with common sources with Dresden and Vatikan, there had been certainly other sources at work regarding the composition of the Gonbad manuscript. In the linguistic analysis section, the following topics are considered at some length: spelling and phonology, morphology and lexicon. In full-text grammatical index, all grammatical and lexicographical units are identified and/or defined.
KEY WORDS
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish, Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
KEY WORDS
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish, Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
The Book of Dede Korkut is undoubtedly one of the major works and sources of Turkish language and literature. In November 2018, a new manuscript was discovered in Iran and added to its already known Dresden and Vatican manuscripts: Gonbad... more
The Book of Dede Korkut is undoubtedly one of the major works and sources of Turkish language and literature. In November 2018, a new manuscript was discovered in Iran and added to its already known Dresden and Vatican manuscripts: Gonbad Manuscript of The Book of Dede Korkut. Including 24 soy’s (a kind of alliterative free verse) and a single boy (epic stories in prose and verse form) first to be appeared here, Gonbad manuscript, with its relatively concise text (61 pages), is an important work regarding its contents having qualities that provide new dimensions to Dede Korkut studies. This study is an edition of this newly found manuscript. It includes textual and linguistic analysis, transcribed and diplomatic texts, grammatical index and a facsimile of Gonbad manuscript. The following topics are explored in the Introduction: general description of the manuscript, composition and copying processes, the place of the manuscript in the tradition of Oghuz Epic Stories and contributions to current problems of The Book of Dede Kokut. The conclusions reached through this study show that Gonbad manuscript is probably written down in the second half of the 16th century in Safavid Iran/Azerbaijan and copied in the second half of 18th century in Qajar period in the same area. The language of the work is of a mixed character showing characteristics of transition period from later Old Oghuz Turkish to Early Modern Turkish of Iran and Azerbaijan, namely those of Tabriz and Ardabil. Another linguistic stratum, though restricted, can be determined as the orthographical, lexical and grammatical structures peculiar to Eastern Turkish. These Eastern Turkish features along with dialectal features evidently related to Turkish dialects of İran and Azerbaijan distinguish Gonbad manuscript from Dresden and Vatikan manuscipts. The analytical comparison of the existing manuscripts leads us to the conclusion that in parallel with common sources with Dresden and Vatikan, there had been certainly other sources at work regarding the composition of the Gonbad manuscript. In the linguistic analysis section, the following topics are considered at some length: spelling and phonology, morphology and lexicon. In full-text grammatical index, all grammatical and lexicographical units are identified and/or defined.
KEY WORDS
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish, Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
KEY WORDS
The Book of Dede Korkut, Gonbad manuscript, Oghuz Turkish, Early Modern Turkish, Eastern Turkish, Turkish Language and Literature of Iran and Azerbaijan.
Öz Oğuzlarla ilgili sosyal, siyasi, kültürel pek çok bilgi içeren Dede Korkut Kitabı, birçok araştırmacının belirttiği gibi, Türk dili ve edebiyatının başyapıtlarından biridir. 2018 yılına kadar Vatikan ve Dresden olmak üzere sadece iki... more
Öz Oğuzlarla ilgili sosyal, siyasi, kültürel pek çok bilgi içeren Dede Korkut Kitabı, birçok araştırmacının belirttiği gibi, Türk dili ve edebiyatının başyapıtlarından biridir. 2018 yılına kadar Vatikan ve Dresden olmak üzere sadece iki yazması bilinen bu esere, Günbet yazmasının bulunmasıyla yeni bir anlatı (boy) daha eklenmiştir. Bu yazma 31 yapraktan oluşmaktadır. XVIII. bölümü hariç tutarsak, yazmada yiğitliğin nitelikleri konusu işlenmiştir. Yazmanın 16.-18. yüzyılları arasında Azerbaycan Türkçesi ile yazıldığı düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı Dede Korkut Kitabı'nın Günbet yazması üzerine sentaktik bir inceleme yapmak ve bu yazma üzerine yapılacak yeni gramer çalışmaları için bir veri sunmaktır. Bu eksende, makale iki temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Dede Korkut Kitabı'nın Günbet yazmasında kelime grupları incelenmiş, ikinci bölümde ise yazmadaki cümle yapıları ele alınarak basit ve birleşik cümleler incelenmiştir. Özellikle birleşik cümleler incenirken yazmada değişik türden cümle çeşitleri tespit edilerek örneklendirilmiş ve bu örneklere göre başlıklar ve temel çerçeve belirlenmiştir. Kelime grupları ve cümleler incelenirken çalışmanın malzemesini daha zengin kılmak için Dede Korkut Kitabı'nın Dresden yazmasına ve Eski Anadolu Türkçesi'ne ait bazı örnekler verilmiştir. Böylece, okurun zihninde daha bütüncül bir gramer şeması verilmek istenmiştir. Anahtar Kelimeler: Günbet yazması, Dede Korkut Kitabı, sentaks, kelime grupları, sentaktik inceleme. Abstract The Book of Dede Korkut, which contains a lot of social, political and cultural information about Oghuzs, is one of the masterpieces of Turkish language and literature, as many researchers have mentioned. Only two manuscripts of this book, Vatican and Dresden, were known until 2018. However, a new epos was added to this book with the discovery of Gonbad Manuscript. This manuscript comprises 31 leaves and except for section XVIII, it is about the qualities of bravery. It is estimated that the manuscript was written in Azerbaijan Turkish between the 16 th and 18 th centuries.
Dede Korkut Kitabı'nın yeni bulunan yazmasındaki, farklı şekilde okunan ve yorumlanan bir soylama başlangıcını ele alır. Yeni yazmaya dair 10 neşir yapılmıştır, bu makalede 10 neşrin de bu soylama başlangıcını yorumlayışına detaylıca yer... more
Dede Korkut Kitabı'nın yeni bulunan yazmasındaki, farklı şekilde okunan ve yorumlanan bir soylama başlangıcını ele alır. Yeni yazmaya dair 10 neşir yapılmıştır, bu makalede 10 neşrin de bu soylama başlangıcını yorumlayışına detaylıca yer veriliyor. Mevcut yorumlar Dede Korkut'un anlam dünyasına uyum sağlıyor değildir. Bizim bu soylama başlangıcını yorumlamamız ise öfkenin övgüsü şeklindedir. Bu yorumun etimolojik ve mitolojik temellerini sunmaya çalıştım. Bura sara ikilemesi ise bu araştırmanın diğer sonuçlarından biri olmuştur. Makalede Yunus ile Kazan'ın anlaştığı bir imge olarak bulut imgesine açıklık getirilmiştir.
KAYNAKÇAYA EK:
Ercilasun, A. B. (2019). Dede Korkut Kitabı’nın Yeni Nüshası ve Üzerindeki Yayınlar, Milli Folklor Dergisi 123 (Güz 2019): 5-22
KAYNAKÇAYA EK:
Ercilasun, A. B. (2019). Dede Korkut Kitabı’nın Yeni Nüshası ve Üzerindeki Yayınlar, Milli Folklor Dergisi 123 (Güz 2019): 5-22
Dresden and Vatican manuscripts as a text based on declamation (soylama). 17th declamation, which is included in the manuscript and which also includes the story of Kazan’s heroics, is noted as expressed in the language of Qazan. In this... more
Dresden and Vatican manuscripts as a text based on declamation (soylama). 17th declamation, which is included in the manuscript and which also includes the story of Kazan’s heroics, is noted as expressed in the language of Qazan. In this declamation, Salur Qazan started describing himself with a metaphorical saying that he was ‘cloud, smoke and misty’. Beginning of the declamation with words about the sky in this way is in harmony with the other declamations in the text. However, in order to resolve these words, it will be necessary to understand the expression of burulma and saralma and what it means by being a ‘cloud’. According to our study, burulmaq and saralmaq is an expression parallel to be angry and the cloud is part of the stereotypes about intimidating the enemy. Such as the lion’s roar, the roar of the cloud is a symbol of wrath which is a glorified feature of heroes. The word bulut ‘cloud’ that describes Qazan, should be considered with the accolades used for Qazan such ...