Miryokefalon
1 Follower
Recent papers in Miryokefalon
ÖZET Bizans İmparatorluğu olarak anılan Doğu Roma Devletinin ordusu, dönem şartlarına göre bazı düzenlemeler ve ilaveler yapılarak devletin en hayati kurumu olarak yıkılışına kadar varlığını devam ettirmiştir. Bizans İmparatoru I. Manuel... more
ÖZET Bizans İmparatorluğu olarak anılan Doğu Roma Devletinin ordusu, dönem şartlarına göre bazı düzenlemeler ve ilaveler yapılarak devletin en hayati kurumu olarak yıkılışına kadar varlığını devam ettirmiştir. Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından dönemin bütün imkânları seferber edilerek ve Türkiye Selçuklu Devleti'ni tamamen ortadan kaldırmaya yönelik hazırlanan Bizans ordusu, seferin başında hayal bile edilemeyecek, büyük bir yenilgiye uğramıştır. Bizans askeri tarihinde çok önemli bir kırılma noktası olarak kabul edilen Miryokefalon Savaşı (17 Eylül 1176) konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalarda daha çok Türkiye Selçuklu ordusunun büyük zaferi ve savaşın lokalizasyonu konusundaki tartışmalar ön plana çıkarken, Bizans ordusunun büyük yenilgisinin arkasındaki stratejik hata birkaç cümle ile anlatılagelmiştir. Gerek Malazgirt gerekse Miryokefalon Savaşı'nda, geleneksel imparatorluk düşüncesinin etkisiyle, sayısal çoğunluğun ve ideolojik üstünlüğün zafer kazanmak için yeterli sayılması, her iki savaşta da Bizans'ın büyük bir mağlubiyete uğramasının temel sebebidir. Bildirimizde Bizans ordusunun stratejisini ortaya koyarak, bu stratejide başarısız olunmasında sadece coğrafi engellerin mi, yoksa stratejik anlamda yapılan bir dizi hatanın mı sebep olduğu dönemin kaynakları ve VI.-XI. yüzyıllar arasında kaleme alınan askeri el kitapları (taktika) çerçevesinde tartışılacaktır. Bu tartışmada Selçuklu Türkleri karşısında Bizans İmparatorluğu'nun yıkılışına kadar neden her zaman askeri anlamda başarısız olduğu sorusuna da cevap aranacaktır. ABSTRACT The army of the eastern Roman empire (usually referred to as the Byzantine Empire), continued throughout its history to be one of the most vital institutions of the state, evolving and changing with the times as conditions dictated. During the later years of the reign of Manuel Comnenus the largest army of the period was mobilized in an attempt to destroy the Selcuk Sultanate of Rum, but suffered a terrible defeat by the forces of the Selcuk sultan. The battle of Myriokephalon (17 Sempember 1176) is generally considered a very important turning point in the history of the Byzantine military. Scholarly works on this battle have until now focused on the victory of the Selcuk Sultanate of Rum and on the localisation of the battle. By contrast, the strategic mistakes that led to the defeat of the Byzantine army are usually dealt with in a couple of sentences. Be it the battle of Manzikert or the battle of Myriokephalon, the belief that numerical strength and ideological superiority, which was based on the traditional imperial ideology, was the fundamental reason for the great defeat of the Byzantine army. Our analysis of the strategy employed by Byzantine commanders illustrates the role of geographical barriers and shows how a a series of strategic errors described in the sources of the period lay behind the defeat. The military manuals (taktika) written in the VI-XI centuries will be
Isparta Bölgesinin Tarihi Coğrafyası ve Myriokephalon Savaşı Sempozyumu (19-20 Haziran 2014) Historical Geography of Isparta Region and Myriokephalon War Symposium (June 19-20, 2014) ÖZET Türk Tarihi’nin en... more
Isparta Bölgesinin Tarihi Coğrafyası ve Myriokephalon Savaşı Sempozyumu (19-20 Haziran 2014)
Historical Geography of Isparta Region and Myriokephalon War Symposium (June 19-20, 2014)
ÖZET
Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturan II. Kılıçarslan ile Manuel Komnenos arasında 1176 da yapılan Miryokefalon Savaşı Anadolu’yu Türk milletine yurt yapan bir savaştır. Bu araştırmanın amacı Miryokefalon savaşından önce Anadolu’nun siyasi durumunu, Türkiye Selçukluları ile Bizans Devleti arasındaki ilişkileri ortaya koymak. Myriokephalon Savaşını ortaya çıkaran sebepleri, Bizans’ın yapmış olduğu savaş hazırlıklarını, Bizans ve Selçuklu ordusunun durumunu anlatmak. Savaşın gerçekleştiği yer ile ilgili bugüne kadar dile getirilen yerlerin dışında farklı bir coğrafi yer hakkında inceleme ve değerlendirmelerimizi sunacağız. Son olarak savaşın gelişimi ve önemi değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Anahtar Kelimeler: II. Kılıçarslan, Manuel Komnenos, Myriokephalon Savaşı, Uluborlu, Uluborlu Popa Boğazı, Türkiye Selçukluları, Bizans Devleti, Tzibritze, Anadolu
Political Situation in Anatolia During the Battle of Myriokephalon and the Importance of the Battle in “Uluborlu” Geography
ABSTRACT
One of the most important milestones in Turkish history, the Battle of Myriokephalon, fought between Kılıçarslan II and Manuel Comnenos in 1176, established Anatolia as a homeland for the Turks. The aim of this study is to reveal the political situation in Anatolia before the Battle of Myriokephalon, dealings between the Byzantine Empire and Seljuk Turks, events leading up to the battle and military preparations by the Byzantines for the battle. The study also describes the condition of both the Byzantine and Seljuk armies. We also present our research into the geographical location of the battle which differs from other views that have been put forward. Finally, the process and importance of the battle are evaluated.
Keywords: II. Kılıçarslan, Manuel Komnenos, The Battle of Myriokephalon, Uluborlu, Uluborlu Popa Strait, Anatolia Seljukian State, Byzantine Empire, Tzibritze, Anatolia.
Historical Geography of Isparta Region and Myriokephalon War Symposium (June 19-20, 2014)
ÖZET
Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturan II. Kılıçarslan ile Manuel Komnenos arasında 1176 da yapılan Miryokefalon Savaşı Anadolu’yu Türk milletine yurt yapan bir savaştır. Bu araştırmanın amacı Miryokefalon savaşından önce Anadolu’nun siyasi durumunu, Türkiye Selçukluları ile Bizans Devleti arasındaki ilişkileri ortaya koymak. Myriokephalon Savaşını ortaya çıkaran sebepleri, Bizans’ın yapmış olduğu savaş hazırlıklarını, Bizans ve Selçuklu ordusunun durumunu anlatmak. Savaşın gerçekleştiği yer ile ilgili bugüne kadar dile getirilen yerlerin dışında farklı bir coğrafi yer hakkında inceleme ve değerlendirmelerimizi sunacağız. Son olarak savaşın gelişimi ve önemi değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Anahtar Kelimeler: II. Kılıçarslan, Manuel Komnenos, Myriokephalon Savaşı, Uluborlu, Uluborlu Popa Boğazı, Türkiye Selçukluları, Bizans Devleti, Tzibritze, Anadolu
Political Situation in Anatolia During the Battle of Myriokephalon and the Importance of the Battle in “Uluborlu” Geography
ABSTRACT
One of the most important milestones in Turkish history, the Battle of Myriokephalon, fought between Kılıçarslan II and Manuel Comnenos in 1176, established Anatolia as a homeland for the Turks. The aim of this study is to reveal the political situation in Anatolia before the Battle of Myriokephalon, dealings between the Byzantine Empire and Seljuk Turks, events leading up to the battle and military preparations by the Byzantines for the battle. The study also describes the condition of both the Byzantine and Seljuk armies. We also present our research into the geographical location of the battle which differs from other views that have been put forward. Finally, the process and importance of the battle are evaluated.
Keywords: II. Kılıçarslan, Manuel Komnenos, The Battle of Myriokephalon, Uluborlu, Uluborlu Popa Strait, Anatolia Seljukian State, Byzantine Empire, Tzibritze, Anatolia.
Manuel’in Yenilgisi ve Üçüncü Haçlı Seferi Tarih araştırmaları için gerekli olan tarihi coğrafya ile ilgili ilmi çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Özellikle Ortaçağ Anadolusu'nun tarihi coğrafyası üzerine yapılan ilmi faaliyetler... more
Manuel’in Yenilgisi ve Üçüncü Haçlı Seferi
Tarih araştırmaları için gerekli olan tarihi coğrafya ile ilgili ilmi çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Özellikle Ortaçağ Anadolusu'nun tarihi coğrafyası üzerine yapılan ilmi faaliyetler neredeyse yok denilecek kadar azdır. Yaklaşık elli yıl boyunca Anadolu'nun hem eskiçağ hem de ortaçağdaki tarihî coğrafyasına dair araştırmalar yapan W. M. Ramsay'in çalışmaları bu alanda büyük öneme haizdir. W. M. Ramsay'in araştırmalarının üzerinden neredeyse bir asır geçmiş olmasına rağmen onun ortaya koyduğu çalışmalar Anadolu'nun tarihi coğrafyasını araştırmada kullanılacak eserlerin en önde gelenlerinden biridir. Bizans ve Türkiye Selçuklu devletleri arasında meydana gelen Myriokephalon Savaşının vuku bulduğu yere dair günümüzde yapılan araştırmalarda ciddi bir artış olduğu gözlenmektedir. W. M. Ramsay, Anadolu'nun tarihi coğrafyasına dair çalışma yapan ilk araştırmacılardan birisi olduğu gibi, Myriokephalon Savaşının yerine dair ilmi bilgiler ortaya koyan araştırmacıların arasında da ilk sıralarda yer almaktadır. Onun ortaya koyduğu bu eserler ilim dünyasında uzun yıllar kabul görmüş ve referans kaynağı olarak kabul edilmiştir. W. M. Ramsay, 1886 yılında konuyla ilgili yayımladığı ilk makalesinde Myriokephalon Savaşının Düzbel'de yapıldığını iddia etmiştir. 1895 yılında yayımladığı diğer bir makalesinde ise savaşın Eğirdir Gölünün kuzeydoğu ucunda yani Limnai (Eğirdir/Hoyran Gölü) ve Gondani (Kumdanlı) arasındaki bir coğrafyada meydana geldiğini iddia ederek savaşın vuku bulduğu yere dair önceki görüşünü değiştirmiştir. W. M. Ramsay, bu makalesinden sonra Limnai ve Gondani arasında bölgeyi Myriokephalon Savaşının yeri olarak zaman zaman eserlerinde tekrar dile getirmiştir. Ancak bizim burada üzerinde çalışma yaptığımız bu makalesine kadar onun daha önce iddia ettiği Düzbel görüşünden neden vazgeçip, savaşın yerini Eğirdir Gölünün kuzeydoğu ucuna taşıdığı hakkında açıklayıcı bilgiler vermediği görülmekteydi. Onun bu ilmi çalışması Myriokephalon Savaşının yeri ile ilgili yapılan tartışmalarda karşılaşılan pek çok soruya cevap verecek niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Myriokephalon Savaşı, Miryokefalon Savaşı, Tzibritze Geçidi, Tarihi Coğrafya, Türkiye Selçuklu Devleti, Bizans İmparatorluğu
----
The Defeat of Manuel and The Third Crusade
The scientific studies related to the historical geography required for historical research are not sufficient. Especially the scientific activities on the historical geography of the Middle Ages are almost non-existent. The researches of W. M. Ramsay, who has been conducting research on the historical geography of Anatolia in both ancient and medieval times for nearly fifty years, are of great importance in this field. Although almost a century has passed since W. M. Ramsay's research, his work is one of the leading works to be used in researching the historical geography of Anatolia.
A significant increase is observed in the researches on the place where the Battle of Myriokephalon took place between the Byzantine and Turkey Seljuk states. W. M. Ramsay is one of the first researchers to study the historical geography of Anatolia, and is one of the first researchers to present scientific knowledge about the place of the Battle of Myriokephalon. These works, which were put forward by W. M. Ramsay, have been accepted in the science world for many years and have been accepted as the reference source.
W. M. Ramsay, in his first article published in 1886, claimed that the Battle of Myriokephalon was made in Düzbel. In another article which he published in 1895, he changed the previous view of the place where the war took place by claiming that the war occurred at the northeastern end of Egirdir Lake, ie between Limnai (Eğirdir/Hoyran Lake) and Gondani (Kumdanlı). After this article, W. M. Ramsay has repeated the area between Limnai and Gondani from time to time in his works as a place of the Battle of Myriokephalon. Only, until this article we were working on here, it was seen that why he did give up the Düzbel view, which he had previously claimed, and gave no explanatory information about the location of the war to the northeastern end of Lake Eğirdir. W. M. Ramsay's scientific work is capable of answering many questions encountered in the discussions about the place of the Battle of Myriokephalon.
Keywords: Battle of Myriokephalon, Tzibritze Pass, Historical Geography, Turkey Seljuk State, Byzantine Empire
Tarih araştırmaları için gerekli olan tarihi coğrafya ile ilgili ilmi çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Özellikle Ortaçağ Anadolusu'nun tarihi coğrafyası üzerine yapılan ilmi faaliyetler neredeyse yok denilecek kadar azdır. Yaklaşık elli yıl boyunca Anadolu'nun hem eskiçağ hem de ortaçağdaki tarihî coğrafyasına dair araştırmalar yapan W. M. Ramsay'in çalışmaları bu alanda büyük öneme haizdir. W. M. Ramsay'in araştırmalarının üzerinden neredeyse bir asır geçmiş olmasına rağmen onun ortaya koyduğu çalışmalar Anadolu'nun tarihi coğrafyasını araştırmada kullanılacak eserlerin en önde gelenlerinden biridir. Bizans ve Türkiye Selçuklu devletleri arasında meydana gelen Myriokephalon Savaşının vuku bulduğu yere dair günümüzde yapılan araştırmalarda ciddi bir artış olduğu gözlenmektedir. W. M. Ramsay, Anadolu'nun tarihi coğrafyasına dair çalışma yapan ilk araştırmacılardan birisi olduğu gibi, Myriokephalon Savaşının yerine dair ilmi bilgiler ortaya koyan araştırmacıların arasında da ilk sıralarda yer almaktadır. Onun ortaya koyduğu bu eserler ilim dünyasında uzun yıllar kabul görmüş ve referans kaynağı olarak kabul edilmiştir. W. M. Ramsay, 1886 yılında konuyla ilgili yayımladığı ilk makalesinde Myriokephalon Savaşının Düzbel'de yapıldığını iddia etmiştir. 1895 yılında yayımladığı diğer bir makalesinde ise savaşın Eğirdir Gölünün kuzeydoğu ucunda yani Limnai (Eğirdir/Hoyran Gölü) ve Gondani (Kumdanlı) arasındaki bir coğrafyada meydana geldiğini iddia ederek savaşın vuku bulduğu yere dair önceki görüşünü değiştirmiştir. W. M. Ramsay, bu makalesinden sonra Limnai ve Gondani arasında bölgeyi Myriokephalon Savaşının yeri olarak zaman zaman eserlerinde tekrar dile getirmiştir. Ancak bizim burada üzerinde çalışma yaptığımız bu makalesine kadar onun daha önce iddia ettiği Düzbel görüşünden neden vazgeçip, savaşın yerini Eğirdir Gölünün kuzeydoğu ucuna taşıdığı hakkında açıklayıcı bilgiler vermediği görülmekteydi. Onun bu ilmi çalışması Myriokephalon Savaşının yeri ile ilgili yapılan tartışmalarda karşılaşılan pek çok soruya cevap verecek niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Myriokephalon Savaşı, Miryokefalon Savaşı, Tzibritze Geçidi, Tarihi Coğrafya, Türkiye Selçuklu Devleti, Bizans İmparatorluğu
----
The Defeat of Manuel and The Third Crusade
The scientific studies related to the historical geography required for historical research are not sufficient. Especially the scientific activities on the historical geography of the Middle Ages are almost non-existent. The researches of W. M. Ramsay, who has been conducting research on the historical geography of Anatolia in both ancient and medieval times for nearly fifty years, are of great importance in this field. Although almost a century has passed since W. M. Ramsay's research, his work is one of the leading works to be used in researching the historical geography of Anatolia.
A significant increase is observed in the researches on the place where the Battle of Myriokephalon took place between the Byzantine and Turkey Seljuk states. W. M. Ramsay is one of the first researchers to study the historical geography of Anatolia, and is one of the first researchers to present scientific knowledge about the place of the Battle of Myriokephalon. These works, which were put forward by W. M. Ramsay, have been accepted in the science world for many years and have been accepted as the reference source.
W. M. Ramsay, in his first article published in 1886, claimed that the Battle of Myriokephalon was made in Düzbel. In another article which he published in 1895, he changed the previous view of the place where the war took place by claiming that the war occurred at the northeastern end of Egirdir Lake, ie between Limnai (Eğirdir/Hoyran Lake) and Gondani (Kumdanlı). After this article, W. M. Ramsay has repeated the area between Limnai and Gondani from time to time in his works as a place of the Battle of Myriokephalon. Only, until this article we were working on here, it was seen that why he did give up the Düzbel view, which he had previously claimed, and gave no explanatory information about the location of the war to the northeastern end of Lake Eğirdir. W. M. Ramsay's scientific work is capable of answering many questions encountered in the discussions about the place of the Battle of Myriokephalon.
Keywords: Battle of Myriokephalon, Tzibritze Pass, Historical Geography, Turkey Seljuk State, Byzantine Empire
Kuruluşundan itibaren yönünü batıya dönen Selçuklular, burada sistemli bir fetih politikası takip ederek üzerinde yaşadığımız Anadolu’yu Türk yurdu haline getirmişlerdir. Gerek Türkistan coğrafyasında gerekse Türkistan dışında... more
Kuruluşundan itibaren yönünü batıya dönen Selçuklular, burada sistemli bir fetih politikası takip ederek üzerinde yaşadığımız Anadolu’yu Türk yurdu haline getirmişlerdir. Gerek Türkistan coğrafyasında gerekse Türkistan dışında hâkimiyetlerini tesis etmek isteyen Türk topluluklarının kaderi, daima Türk ordularının savaş meydanlarında kazanacakları zaferlere bağlı olmuştu. Bunun için Türk orduları, tarihin akışını değiştiren ve Türklüğün kaderini tayin eden büyük zaferler kazanmışlardır. Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktalarını oluşturan zaferlerden biri 1071 Malazgirt, diğeri ise 17 Eylül 1176 Myriokephalon zaferidir. Malazgirt zaferi Anadolu’nun fethini, Myriokephalon zaferi de Türklerin bu topraklarda kalıcı olmalarını sağlamıştır. Tarihe Myriokephalon Savaşı ismiyle geçen pusu savaşı hakkında bugüne kadar yapılan çalışmalarda daha çok savaşın yeri konusu ön planda olmuştur. W. Mitchell Ramsay, 1886 yılında yayımlandığı ve bizim çevirisini yaptığımız bu makale ile Myriokephalon Savaşının Düzbel’de yapıldığını iddia eden ilk kişidir. Ancak Ramsay daha sonra Wilhelm Tomaschek’ten etkilenerek Düzbel iddiasını, 1895 yılında yayımladığı “The Cities and Bishoprics of Phrygia” adlı eserinde değiştirdiği görülmektedir. Söz edilen eserde; “Manuel’in bozguna uğradığı geçit, her bir tarafı sarp kayalar tarafından yanlardan kuşatılan dar bir uçurumun olduğu Limnai [Eğirdir/Hoyran Gölü] ve Gondani [Kumdanlı] arasında uzanır.” sözleriyle savaşın yapıldığı yere dair yeni görüşünü dile getirmiştir. W. M. Ramsay’in, her ne kadar kendisi bile daha sonra Düzbel görüşünden vazgeçip savaşın Kumdanlı’da yapıldığını görüşünü ortaya atsa da, bizim çevirisini yaptığımız bu makalesinde Bizans’ın Göller Yöresinde Türkiye Selçuklularına karşı oluşturduğu savunma sistemi üzerine değerli görüşler ortaya koyması nedeniyle çalışmasının kıymetinden bir şey eksiltmemiştir.
Öz 17 Eylül 1176 yılında gerçekleşen ve Türk tarihi açısından çok büyük öneme sahip olan Miryokefalon Savaşı'nın nerede gerçekleştiği ve bu konudaki değişik ve çelişkili görüşler gündeme gelmiştir. Söz konusu savaşla ilgili Süryani,... more
Öz 17 Eylül 1176 yılında gerçekleşen ve Türk tarihi açısından çok büyük öneme sahip olan Miryokefalon Savaşı'nın nerede gerçekleştiği ve bu konudaki değişik ve çelişkili görüşler gündeme gelmiştir. Söz konusu savaşla ilgili Süryani, Ermeni ve Latin kaynakları bulunmakla birlikte biz görüşümüzü dönemin Bizans kaynakları olan İoannis Kinnamos ve Nikitas Honiatis'in görüşleriyle İmparator Manuel Komnenos'un mektubuna dayandıracağız. Miryokefalon Muharebesi'nin yerini Kinnamos ve Manuel'in mektubu Τζιβρηλιτζημανἰ (Civrilicimani) olarak kaydetmiştir. Aynı yeri Nikitas Honiatis Τζυβρίτζη (Civrici) olarak yazar ve buranın geçit olduğuna vurgu yapar. Ancak savaşın gerçekleştiği bölgede birden fazla Çivril adını taşıyan yerleşim birimi vardır ve savaşın gerçekleştiği yerler konusunda iddiaların söz konusu olduğu coğrafyada iki tane Çivril mevcuttur. Bunun ötesinde Bizans kaynaklarında Çivril'in yakınında olduğu söylenen Homa adında da her iki Çivril'in yakınında yerleşim birimleri bulunmaktadır. Ancak, soyadı Honazlı anlamına gelen Nikitas Honiatis eserinde Dinar'dan bahsederken, Büyük Menderes ırmağının kaynaklarının burada olduğu ifade eder ve hemen arkasından Homa, terk edilmiş olan Miryokefalon Kalesi ve Çivril geçidi gelmektedir. Dolayısıyla günümüzde Denizli ilinde yer alan ve Büyük Menderes ırmağının kaynağı kabul edilen Işıklı gölünün çevresinde Homa=Seiblia (Gümüşsu) ve Çivril yerleşim birimlerine rastlanır. Honiatis'in anlatımını takip ettiğimizde Çivrici geçidi, yüksek yamaçlarla kuzeye gittikçe sarplığı azalan uzun bir vadi olarak nitelendirilir. Bu anlatımlara göre günümüzde Çivril ilçesine bağlı Gümüşsu beldesini geçtikten sonra günümüzde kalıntıları olan ve Miryokefalon olarak düşündüğümüz hisarı geçtikten sonra başlayan, güney-kuzey yönünde ince ve
Zaferlerle dolu Türk tarihindeki en önemli savaşlardan birisi, 17 Eylül 1176 tarihinde Selçuklu Sultanı II Kılıç Arslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos komutalarındaki Selçuklu ve Bizans kuvvetleri arasında cereyan eden Miryokefalon... more
Zaferlerle dolu Türk tarihindeki en önemli savaşlardan birisi, 17 Eylül 1176 tarihinde Selçuklu Sultanı
II Kılıç Arslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos komutalarındaki Selçuklu ve Bizans kuvvetleri
arasında cereyan eden Miryokefalon Savaşı ve Türklerin zaferidir. Bu zaferden sonra Bizanslılar;
Türkleri Anadolu’dan atamayacaklarını kabul etmişlerdir. Bugüne kadar Miryokefalon Savaşı’nın
nerede cereyan ettiği ile ilgili yazılı kaynaklara dayanarak kesin bir yer tespiti yapılabilmiş değildir.
Bunun en önemli nedenleri arasında Türk ve doğu kaynaklarında savaştan ayrıntılı olarak
bahsedilmemesi veya varsa bu kaynaklara ulaşılamamasıdır. Diğer nedenler ise Selçuklular tarafından
İslam Halifesine yazılmış olan Zafernâme’nin kayıp olması, Bizans kaynaklarında geçen yer adlarının
bugünkünden farklı olması ve yazılı kaynaklarda geçen yer adlarının coğrafya saha çalışmaları ile
desteklenerek tam yerine oturtulamaması gibi faktörler olarak sıralanabilir.
Bizans İmparatoru Manuel; Selçuklu başkenti Konya’yı ele geçirmek için bir sefere çıktığına ve
Konya’ya ulaşamadan Selçuklu kuvvetlerine mağlup olduğuna göre Miryokelafon; İstanbul ile Konya
arasında bir sahada yer almaktadır. O halde Miryokefalon neresidir? Ve Miryokefalon’a giden yol
nereden geçmektedir? Bu soruları cevaplayabilecek İstanbul-Konya arasındaki mevcut yollar bellidir.
İlk akla gelen ve en kısa olan yol, İstanbul, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Akşehir üzerinden Konya’ya
ulaşan yoldur. İkinci yol ise ilkinden biraz daha uzun ve dolaşımlı olan İstanbul, Bursa, Alaşehir,
Laodikya, Honaz, Acıgöl ve Dinar üzerinden Konya’ya giden yoldur. Bu yolun Dinar üzerinden farklı
kollara ayrıldığı bilinmektedir. Nitekim Bizans İmparatoru Manuel’in savaştan evvel yaptığı
hazırlıklarda Dorylaion (Eskişehir) ve Sublaion (Homa, Denizli) kalelerini onartarak güçlendirmesi bu
iki güzergâhın Konya’ya ulaşmak için bugün olduğu gibi o dönemde de kullanıldığını ve yaklaşık iki
devletin sınır bölgesine yakın yerlerde olduklarını göstermesi bakımından önemlidir.
II Kılıç Arslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos komutalarındaki Selçuklu ve Bizans kuvvetleri
arasında cereyan eden Miryokefalon Savaşı ve Türklerin zaferidir. Bu zaferden sonra Bizanslılar;
Türkleri Anadolu’dan atamayacaklarını kabul etmişlerdir. Bugüne kadar Miryokefalon Savaşı’nın
nerede cereyan ettiği ile ilgili yazılı kaynaklara dayanarak kesin bir yer tespiti yapılabilmiş değildir.
Bunun en önemli nedenleri arasında Türk ve doğu kaynaklarında savaştan ayrıntılı olarak
bahsedilmemesi veya varsa bu kaynaklara ulaşılamamasıdır. Diğer nedenler ise Selçuklular tarafından
İslam Halifesine yazılmış olan Zafernâme’nin kayıp olması, Bizans kaynaklarında geçen yer adlarının
bugünkünden farklı olması ve yazılı kaynaklarda geçen yer adlarının coğrafya saha çalışmaları ile
desteklenerek tam yerine oturtulamaması gibi faktörler olarak sıralanabilir.
Bizans İmparatoru Manuel; Selçuklu başkenti Konya’yı ele geçirmek için bir sefere çıktığına ve
Konya’ya ulaşamadan Selçuklu kuvvetlerine mağlup olduğuna göre Miryokelafon; İstanbul ile Konya
arasında bir sahada yer almaktadır. O halde Miryokefalon neresidir? Ve Miryokefalon’a giden yol
nereden geçmektedir? Bu soruları cevaplayabilecek İstanbul-Konya arasındaki mevcut yollar bellidir.
İlk akla gelen ve en kısa olan yol, İstanbul, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Akşehir üzerinden Konya’ya
ulaşan yoldur. İkinci yol ise ilkinden biraz daha uzun ve dolaşımlı olan İstanbul, Bursa, Alaşehir,
Laodikya, Honaz, Acıgöl ve Dinar üzerinden Konya’ya giden yoldur. Bu yolun Dinar üzerinden farklı
kollara ayrıldığı bilinmektedir. Nitekim Bizans İmparatoru Manuel’in savaştan evvel yaptığı
hazırlıklarda Dorylaion (Eskişehir) ve Sublaion (Homa, Denizli) kalelerini onartarak güçlendirmesi bu
iki güzergâhın Konya’ya ulaşmak için bugün olduğu gibi o dönemde de kullanıldığını ve yaklaşık iki
devletin sınır bölgesine yakın yerlerde olduklarını göstermesi bakımından önemlidir.