Muhasebe ilk ortaya çıktığı günden beri önemi her geçen gün artan bir faaliyet olmuştur. Çünkü ekonomik faaliyetlere ilişkin neredeyse tüm kararlar muhasebe bilgi sisteminin çıktıları kullanılarak verilmektedir. Kamu yararı gözetilerek... more
Muhasebe ilk ortaya çıktığı günden beri önemi her geçen gün artan bir faaliyet olmuştur. Çünkü ekonomik faaliyetlere ilişkin neredeyse tüm kararlar muhasebe bilgi sisteminin çıktıları kullanılarak verilmektedir. Kamu yararı gözetilerek yürütülmesi gereken bir meslek olan muhasebede, meslek mensuplarının etik davranması bir zorunluluktur. Diğer önemli mesleklerde olduğu gibi muhasebe mesleğinde de meslek mensuplarına rehberlik etmesi amacıyla etik ilkeler geliştirilmiştir. Muhasebe mesleğinde etik ilkelerin gelişimini tarihsel bir perspektifle üç dönem halinde incelemek mümkündür. Birinci aşama ya da başlangıç olarak betimlenebilecek dönemi Luca Pacioli tarafından yazılan Summa Arithmetica ile başlatmak olasıdır. Pacioli, Summa Arithmetica’da defter tutanlara yönelik olarak, dürüst ve gerçeklere bağlı olmayı, sahte defter tutmamayı, vicdanlı ve çalışkan olmayı, mesleki özen ve kayıt nizamına uymayı öğütlemiştir. İkinci aşama ya da erken dönem diye de isimlendirilebilecek dönem, 19. yüzyılın sonlarında muhasebenin bir meslek olarak meşruiyetini oluşturma çabası içine girdiği zaman aralığıdır. 1917 yılında AIA tarafından yayınlanan sekiz maddelik etik kural meslek mensuplarını tanımlayarak, onlara uymaları için bir takım mesleki davranış kuralı getirmiştir. Üçüncü aşama ya da gelişme dönemi olarak tabir edilebilecek dönemi ise küreselleşme sürecinin başladığı 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlatmak mümkündür. Bu dönemde ABD merkezli AICPA, INTOSAI, IIA ve IFAC tarafından geliştirilen etik kodlar belirleyici olmuştur. Gelişme dönemimde dürüstlük, tarafsızlık, gizlilik ve mesleki yeterlilik olarak isimlendirilen etik kodlar ortak bir payda yaratmıştır.