stray animals

Abstract
Along with the evolution of society,the general public material,spiritual life level of the general increase in the number of pet and pet industry demand for rapid growth,pet and human life will be more closely related.But related social problems have emerged and become increasingly outstanding.The increase in the number of stray animals(abandoned or lost)poses a serious risk  to urban environment,traffic,and public security.So It is too difficult to reach effective governance,China has not yet formed a perfect system in the rescue of stray animals.
So this design is concerned about the problem of urban stray animals,with hope of taking up the design of social responsibility.Take Nanjing Ping An Fu stray animal rescue center and rescue people as the research object,through the method of field observation,user interviews,questionnaires survey,shadow tracking and other research programs to understand the domestic stray animal rescue,find out the pain point,and explore the design opportunities.After taking service design as the starting point,combining intelligent induction product with WeChat small program by product design,interactive design,online and offline contacts would be built,a new service system of stray animal relief based on Smart City would come out.Finally,the efficiency of stray animals and the rescue experience will be improved,so as to solve  the problem of urban stray animal.In such a process of new service system,urban life will be better,people,Natural,urban development will be harmony and sustainable.

The abandonment and breeding of dogs in unrestricted environments have been attributed to behavioural, religious, cultural, ecological and socioeconomic factors, constituting important issues in public health and animal welfare. Besides, the lack of legislation, enforcement and effective tools creates a stray dog overpopulation in especially developing countries. Depending on the resources, dog population control may consist of either preventing conception, birth or increasing the mortality rate. The OIE set standards for the control of stray dog populations, including education and legislation for responsible ownership, registration and identification of dogs, reproductive control and euthanasia, but falls short in creating satisfactory standards on humane capture, transport and holding, the regulation of pet shops, markets and breeders, and fails to provide a definition of  ‘unnecessary pain or suffering’. The Romanian and Indian laws on stray dogs do not conform in its entirety with these international standards. The Romanian provisions on euthanasia of healthy stray dogs are by any means not in conformity with it. This causes together with a lack of enforcement and the current political climate a stray dog overpopulation. India’s laws are progressive and largely in conformity with the standards since it prohibits the euthanasia of healthy stray dogs and promotes a CNVR method, although faces problems with enforcement of its own laws. Due to many practical implications it is in reality more difficult to realize Member Countries’ obligations towards the OIE. One of the OIE’s tasks needs to be the promotion of the adoption of the agreed standards on stray dog management and thus ensure neutering will be a core component of Member Countries’ stray dog policies.

STRAY ANIMALS: LEGAL AND ETHICAL DIMENSIONS
Abstract
The number of stray animals, for various reasons, has been increasing. Problems experienced by these animals are serious. Intensifying efforts to solve these problems is the ethical responsibility of human beings. The aim of this study is to demonstrate the problem and to induce efforts towards a solution. The literature related to the issue is compiled and reviewed with bioethics approach. Data and knowledge related to stray animals and their problems are limited. Studies are needed to provide data and knowledge which would form a basis for policies and legal and administrative regulations to adress the issue. Also, there is a need to develop the administrative capacity of responsible institutions to implement existing legislation.
Keywords : Stray animals  ethics  bioethics urbanization  environment.

Mekândan söz etmek, mekânın üretiminde rol oynayan tüm aktörleri ve süreçleri bütünsel değerlendirmeyi gerektirir. Mekânın üretiminde rol oynayan aktörler ise sadece insanlar değil. Son yıllarda yaşanan salgınlar ve küresel iklim felaketleri, insanı doğadan üstün gören ya da doğa ile toplumu iki ayrı varoluş alanı olarak kabul eden düşüncenin yıkıcı sonuçlarını bir kez daha gösterdi. Bu sebeple, sosyal bilimlerde yeniden tartışılmaya başlanan doğa-toplum ayrımının, mimarlık alanında da daha çok tartışılması gerekli. Mekânın toplumsal bir üretim olduğunu söyleyen mekân teorilerinde, bu ayrımın sorunsallaştırıldığı ve gündelik hayatın akışını değiştiren hayvanlar üzerine de düşünüldüğü görülür. Bu kapsamda çalışmada; doğa, toplum, mekân kavramları hayvanlar üzerinden ele alınarak, bu konuda Mardin Artuklu Üniversitesi, Mimarlık Bölümü'nde 2021-2022 eğitim-öğretim dönemi güz yarıyılında yapılan bir mimari tasarım atölyesi ile ilgili bilgiler paylaşılıyor. "Sokak Hayvanları için Geçici Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi" isimli bu projede genelde tüm sokak hayvanları, özelde ise Mardin'in tarihi kent merkezinde, çöp toplama ve malzeme taşıma işlerinde çalıştırılan eşekler ile turizm alanında çalıştırılan atlar üzerine sorgulamalar yapıldı. Kentin topografyası ve yaz aylarındaki aşırı sıcak iklim şartları düşünüldüğünde bu hayvanların yaşadığı zorluklar gözlemlendi. Mimari tasarım atölyesinde bu konuda yapılan tartışmalarla birlikte, bu hayvanların yaşadıkları sorunlara çözüm önerileri getirmek için mimari üretimler yapıldı. Yapılan bu çalışmanın, hayvanlarla birlikte daha adil yaşam arayışının sürdürülmesine katkı sağlaması ve bu konuda mimarlık alanında bir farkındalık yaratması umulmaktadır.

While humanities are today calling for re-evaluation of the anthropocentric worldview and affection towards the non-humans, there crawls a small creature in the forests among other animals that evokes feelings of hatred and disgust in humans. The recent decades have witnessed an environmental change in the increase of tick populations and the expansion of tick-infested areas that is attributed to the continuous warming of our climate. This has led to a heightened awareness of ticks and tick-borne diseases that can be contracted by humans. It has also become evident that we need to learn to live with this pervasive proximity to increasing numbers of ticks, this situation will require new attitudes and adaptations from us that will potentially change our behaviors and routines. The article reports on an ongoing artistic research project that investigates relations between ticks and humans from a perspective where artistic research meets with scientific research. It presents a contradicting case, in which a disgust and hatred towards ticks is reflected from an evolutionary co-agency perspective that claims that without our parasites-we, humans, would not be what we are today.

With the rapid development of technology, studies on mobile devices have been increased in the day. By using of smart systems with mobile devices, mobile has gained simple computer functionality and has begun to simplify human life. This research aims to scale back the number of stray animals in Maharashtra by way of introducing an app that's convenient for the general public to use. Stray animal mobile applications are popular overseas, but not so in Maharashtra. These mobile applications provide a 'clicking' and 'posting' function and data of animals only. Therefore, the developer decided to develop a prototype of stray animal app for Maharashtra. Information gathering was done from the resident's places of stray animals. A protocol of the app was developed and evaluated with users. although the evaluation results were satisfactory, the app still lacked some features. Therefore, developer have recommended those modifications for future enhancement.

Osmanlılar, hayvanlara merhametle ve şefkatle yaklaşmışlar, onların eziyet çekmemesine özen göstermişlerdir. Sokaktaki hayvanların dahi haklarını korumaktan geri durmamışlardır. Onlara bakmayı sevap olarak addetmişler ve bunu Allah rızası için yaptıklarını ifade etmişlerdir. Bu sevgi zamanla bir mesleğin de doğuşuna zemin hazırlamıştır. Sokaklarda, uzun bir sırık üzerine dizilmiş ciğer, dalak gibi sakatatları taşıyan insanlar (Mancacılar) ortaya çıkmış ve bu insanlar sokak hayvanlarının beslenmesinde önemli rol oynamışlardır. Kent halkı, bu insanlardan aldıkları etlerle hayvanları beslemişlerdir. Bazen de bu insanlara para vererek düzenli olarak hayvanların beslenmesini sağlamışlardır. Dolayısıyla sokak hayvanlarının beslenme ve korunmasına büyük önem vermişlerdir. Netice olarak bu çalışmayla, Osmanlılar tarafından sokak hayvanlarına gösterilen sevgi ve merhametin ele alınması ve bu yaklaşımın bir tezahürü olan "mancacılık" mesleğine dair bilgi verilmesi amaçlanmıştır. Bunu yaparken de dönemin kaynaklarının yanı sıra ağırlıkta olarak XVI.-XIX. yüzyıllar arasında İstanbul'u ziyaret eden Batılı seyyahların vermiş oldukları bilgilerden istifade edilmiştir.
The Transformation of Animal Love into Profession in Ottoman Civilization: Mancacılık
Ottomans, Stray Animals, Mancacılık

Hayvanlar insanoğlunun hayatında önemli rol oynamaktadır. Tarih boyunca ulaşım, taşımacılık, beslenme, giyim, vb. ihtiyaçlar hayvanlardan sağlanmıştır. Bununla birlikte hayvanlar ihtiyaç kaynakları olmalarının yanında canlı ve duygulara sahip birer varlık olmaları sebebiyle insanların sevgi ve ilgilerine karşılık veren en yakın arkadaşları olmuşlardır. Ancak hayvanların canlı varlık olmaları sebebiyle beslenme, bakım ve sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi onlara bakan insanın sorumluluğundadır. Hz. Peygamber döneminde kadınlar gerek evin içinde gerekse toplum içinde birçok alanda aktif olarak faaliyet göstermişlerdir. Bu faaliyetler arasında evlerin süsü ve biricik ihtiyacı olan hayvanların bakımı ve sağlığının korunmasında kadınların oldukça etkin olduğu tespit edilmiştir. Sahipsiz kedileri beslemek, sürülere çobanlık yapmak, koyun, at ve develerin beslenme ve bakımı ile ilgilenmek hem hayvanların sağlığını korumak hem de güzel görünmelerini sağlamak için semer dikmek, süslü takılar hazırlamak, herhangi bir rahatsızlık ve hastalık durumlarında gerekli tedavi yöntemlerini uygulamak kadınların tecrübe sahibi olduğu işlerdi. Söz konusu tatbikleri yerine getirmede mâhirliği ile öne çıkan kadınlar bulunmaktaydı. Ayrıca kadınlar, tek başlarına yolculuk yapacak kadar deve sürmede de ustaydılar. Çalışmamızda kadınların hayvanlara yaklaşımlarını ve merhamet duygularıyla onlara olan ilgilerini nasıl gösterdiklerini sunmakla birlikte hayvanların ihtiyaçlarının giderilmesinde toplum içindeki etkin rollerini açıklamaya çalıştık.