Akif Bayğın
Necmettin Erbakan University, History, Department Member
- History, Economic and Social History of the Ottoman Empire, Late Ottoman Period, Ireland, Great Irish Famine, History of the Victorian Period in England, and 28 moreInstitution and Civilization History of Ottoman Empire, Diplomatic History, International Relations, International Relations Theory, England, Early Medieval Britain and Ireland, Ahilik, Ahilik Teşkilatı, Osmanlı Diplomasi Tarihi, Uluslararası İlişkiler, Osmanlı Müesseseleri Ve Medeniyeti Tarihi, Osmanlı Tarihi, Early modern Ottoman History, Ottoman Empire, Ottoman Studies, Late Ottoman History, Diplomacy, History of the Mediterranean, Osmanlı Sosyo-Ekonomik Tarihi, Ottoman Diplomacy and Europe, Osmanlı İmparatorluğu, Ottoman-Venetian relations, Seyahatname, European Diplomacy and Ottoman Empire, Anglo-Ottoman Relations, European History, Ottoman History, and Military Historyedit
- Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi
Ottoman Institutions and Civilization History
akfbygn@gmail.comedit
Research Interests:
İrlanda ve İngiltere gerek siyasi gerekse ekonomik alanlarda birbirleri ile sürekli etkileşim halinde olmuş iki komşu devlettir. İngiltere’nin XII. yüzyıldan itibaren İrlanda’da başlatmış olduğu kolonizasyon faaliyetleri uzun bir dönemi... more
İrlanda ve İngiltere gerek siyasi gerekse ekonomik alanlarda birbirleri ile sürekli etkileşim halinde olmuş iki komşu devlettir. İngiltere’nin XII. yüzyıldan itibaren İrlanda’da başlatmış olduğu kolonizasyon faaliyetleri uzun bir dönemi kapsamış ve zamanla İrlanda topraklarına hâkimiyet kurmuştur. İngiltere’nin, İrlanda’ya karşı yayılmacı bir siyaset izlemesinin önemli sebeplerden biri Papa IV. Adrian’nın İrlandalılar hakkında öne sürdüğü düşünceler olmuştur. Nitekim Papa IV. Adrian, İrlandalıların Hristiyanlıktan uzaklaşarak asi bir topluluğa dönüştüğünü ileri sürmüş ve II. Henry'den askeri bir müdahalede bulunmasını istemiştir. İngilizlerin Papa’nın da desteği ile başlatmış oldukları askeri müdahale İrlanda’da uzun yıllar sürecek olan İngiliz yayılmacılığının ilk adımı olmuştur. İngilizler XVI. yüzyıldan itibaren kolonileşme faaliyetleri ile Katolik İrlanda’yı Protestanlaştırmaya yönelik bir toprak mülkiyet sistemi oluşturmayı hedeflemiştir. İrlandalılar İngiliz yayılmacılığına karşı koymaya çalışsa da yeterli güce sahip olmadıklarından girişimleri sürekli başarısızlığa uğramıştır.
Bu çalışmada iki ülkenin tarihsel süreç içerisindeki ilişkileri incelenerek İngiltere’nin İrlanda üzerindeki toprak mülkiyetinin kontrolünü nasıl ele geçirdiği ve süreç boyunca iki ülke arasında yaşanan olaylar incelenmiştir. Ayrıca İrlanda’da iki taraf arasında kolonileşme süreci ile başlayan mücadele, reform hareketlerinin ardından mezhep farklılıklarından kaynaklanan çatışmalarla farklı bir boyut kazanmıştır. İngiltere, İrlanda’ya yerleştirilen Protestanları korumak için yerli halkın dini, iktisadi ve sosyal hayatını kısıtlayıcı yasalarla kontrolü ele geçirmeye çalışmıştır. Bu süreçte toprakların mülkiyetinde Protestanların lehine dikkate değer ölçüde bir dönüşüm gerçekleşmiştir. Bu durum toprağa bağlı bir şekilde hayatını idame ettiren Katolik İrlandalıların giderek fakirleşmesine yol açarken topraklarını giderek genişleten Protestan İrlandalılar ve İngiliz toprak sahiplerinin de aynı ölçüde zenginleşmesine neden olmuştur.
Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız İhtilali’nin İngiltere ekonomisi ve askeri gücü üzerindeki olumsuz etkilerini fırsata çeviren İrlandalılar, 1798 yılında bağımsızlık girişiminde bulunmuş ancak bu girişim başarısızlık ile sonuçlanmıştır. İrlandalılar son girişimlerine rağmen İngiltere’den birtakım siyasi haklar elde etmiştir. Daha fazla taviz vermek istemeyen İngiltere hükümeti 1801 yılında yürürlüğe koyduğu Birlik Yasası ile iki ülkenin Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı şeklinde birleşmesini sağlamıştır.
Bu çalışmada iki ülkenin tarihsel süreç içerisindeki ilişkileri incelenerek İngiltere’nin İrlanda üzerindeki toprak mülkiyetinin kontrolünü nasıl ele geçirdiği ve süreç boyunca iki ülke arasında yaşanan olaylar incelenmiştir. Ayrıca İrlanda’da iki taraf arasında kolonileşme süreci ile başlayan mücadele, reform hareketlerinin ardından mezhep farklılıklarından kaynaklanan çatışmalarla farklı bir boyut kazanmıştır. İngiltere, İrlanda’ya yerleştirilen Protestanları korumak için yerli halkın dini, iktisadi ve sosyal hayatını kısıtlayıcı yasalarla kontrolü ele geçirmeye çalışmıştır. Bu süreçte toprakların mülkiyetinde Protestanların lehine dikkate değer ölçüde bir dönüşüm gerçekleşmiştir. Bu durum toprağa bağlı bir şekilde hayatını idame ettiren Katolik İrlandalıların giderek fakirleşmesine yol açarken topraklarını giderek genişleten Protestan İrlandalılar ve İngiliz toprak sahiplerinin de aynı ölçüde zenginleşmesine neden olmuştur.
Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız İhtilali’nin İngiltere ekonomisi ve askeri gücü üzerindeki olumsuz etkilerini fırsata çeviren İrlandalılar, 1798 yılında bağımsızlık girişiminde bulunmuş ancak bu girişim başarısızlık ile sonuçlanmıştır. İrlandalılar son girişimlerine rağmen İngiltere’den birtakım siyasi haklar elde etmiştir. Daha fazla taviz vermek istemeyen İngiltere hükümeti 1801 yılında yürürlüğe koyduğu Birlik Yasası ile iki ülkenin Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı şeklinde birleşmesini sağlamıştır.
Research Interests:
Ahi Evran tarafından fütüvvet anlayışının temelleri üzerine inşa edilen Ahilik teşkilatı dini, ahlaki, sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda topluma katkı sağlamış bir esnaf müessesesidir. Kuruluşundan itibaren üretimde kalite ve... more
Ahi Evran tarafından fütüvvet anlayışının temelleri üzerine inşa edilen Ahilik teşkilatı dini, ahlaki, sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda topluma katkı sağlamış bir esnaf müessesesidir. Kuruluşundan itibaren üretimde kalite ve sürekliliği sağlamayı ilke edinmiş olan ahiler aynı zamanda esnafların dürüst ve onurlu bireyler olarak yetiştirilmesi için eğitimler vererek topluma örnek olacak bireyler yetiştirmişlerdir. Ahi teşkilatının tedrisatından geçmiş olan esnaf ve zanaatkârların gerektiğinde hayatını da ortaya koyarak ülkesini savunduğu Moğol istilalarında anlaşılmaktadır. Bu bağlamda teşkilatın bireylere sorumluluk bilinci ve gerektiğinde harekete geçme cesareti aşıladığı söylenebilir. Çalışmada Ahi teşkilatının Anadolu’da kuruluşundan itibaren tarihsel süreç içerisinde yapısal özellikleri incelenerek gelişimi ve toplumun ihtiyaç duyduğu alanlardaki katkıları incelenmiştir. Ayrıca Ahilerin usta-çırak hiyerarşisinde üzerinde önemle durdukları ilkelerin toplumun gelişmesi ve ilerlemesi için benimsemesi gereken ilkeler olduğuna dikkat çekilmiştir.