Erol Özdemir
Gazi University, International Relations, Faculty Member
- Erol ÖZDEMİR 1989 yılında Karaçoban-Erzurum doğumlu olan Erol Özdemir, Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler b... moreErol ÖZDEMİR
1989 yılında Karaçoban-Erzurum doğumlu olan Erol Özdemir, Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2013 yılında mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2017 yılında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora programına kabul edildi. 2014 yılından bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. Özdemir’in başlıca çalışma ve araştırma alanları Uluslararası İlişkiler, Strateji ve İstihbarat Çalışmalarıdır. İngilizce ve Farsça bilen Özdemir, evli ve bir çocuk babasıdır.
Erol Özdemir was born in Karaçoban, Erzurum in 1989. He graduated from The Selçuk University at Konya with a Bachelor of International Relations in 2013. He completed his Master of Arts degree in Gazi University, Department of International Relations in 2017. He has working as a Research Assistant in The Department of International Relations in Ankara Hacı Bayram Veli University since 2014. Özdemir's main areas of research and research are International Relations, Strategy and Intelligence. He is married and has one child.edit
2010 yılında başlayan Arap Baharı, Ortadoğu bölgesinde birçok ülkeyi doğrudan veya dolaylı etkilemiştir. Bölgede meydana gelen rejim karşıtı gösteriler Mart 2011 tarihinde Suriye'de de başlamıştır. Bu tarih itibariyle göstericilere karşı... more
2010 yılında başlayan Arap Baharı, Ortadoğu bölgesinde birçok ülkeyi doğrudan veya dolaylı etkilemiştir. Bölgede meydana gelen rejim karşıtı gösteriler Mart 2011 tarihinde Suriye'de de başlamıştır. Bu tarih itibariyle göstericilere karşı Suriye rejiminin sert tutumu ve akabinde başlayan iç savaş, sivil halkın göç etmesine yol açmıştır. Suriye'deki iç savaşın şiddetine bağlı olarak milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye göç etmiştir. Nisan 2011 tarihinden itibaren Suriyeli mültecileri misafir eden Türkiye, Arap Baharı'ndan dolaylı biçimde etkilenmiştir. Türkiye " açık kapı " politikası çerçevesinde din, dil ve ırk ayrımı yapmadan sınırdan giriş yapan hiçbir Suriyeliyi geri göndermemiş ve kendilerine " geçici koruma statüsü " vermiştir. Bunun yanı sıra sınırdan giriş yapan mültecilerin kayıtları yapılmakta daha sonra kamplara yerleştirilmektedir. Ancak kampların kapasiteleri yetersiz kaldığından kamp dışında bulunan mültecilerin zor koşullarda hayatlarını sürdürmeleri, dilencilik yapmaları ve suça bulaşmaya eğilimli olduklarına dair toplumda oluşan ön yargı endişelere yol açmaktadır. Suriyeli mültecilerin farklı dil, kültür ve yaşam tarzına sahip olmaları Türk toplumu ile Suriyelilerin kaynaşmasını engellediği gibi toplumda karşılıklı olumsuz algıların oluşmasına yol açmaktadır. Bundan dolayı Suriyeli mültecilere yönelik toplumun dilinde olumsuz kanaatlerin dolaşımını sağlayan duyumlar ve damgalayıcı stereotipler kullanılmaktadır. Söylemsel dışlanma ise Suriyeli kimliği üzerinden kültürel dışlanma şeklinde vücut bulmaktadır. Buna karşın iktidar partililerin siyasi söylemleri din ve medeniyet eksenli olup Suriyeli mültecilerin algısını olumlamaktadır. Türkiye'deki siyasi söylemlerin olumlu algı oluşturacak yönde olması toplumda Suriyeli mültecilere karşı nefret içerikli söylemlerin önüne geçtiği gibi ayrımcılık, ırkçılık gibi ötekileştirmenin önüne de geçmektedir.
Research Interests: Perception, Middle East Studies, Middle East & North Africa, Syrian Studies, Turkish and Middle East Studies, and 15 moreTurkish Foreign Policy, Ortadoğu, Middle East, Türkiye Dış Politikası, Suriye, Perception Management, Syrian Conflict, Syrian Refugee Crisis, Syrian Refugees, Algı Yönetimi, Suriyeli Sığınmacılar, Suriyeli Mülteciler, Syrian Refugees in Turkey, Türkiye'deki Suriyeliler, and the Turkish Policy on Syrian refugees
Özet Ortadoğu'da meydana gelen birçok kriz Türkiye'yi de etki sahası içine almaktadır. Bu bağlamda Türkiye, Ortadoğu'da meydana gelen ve Arap Baharı olarak adlandırılan rejim karşıtı halk ayaklanmalarından etkilenmektedir. Arap... more
Özet
Ortadoğu'da meydana gelen birçok kriz Türkiye'yi de etki sahası içine almaktadır. Bu bağlamda Türkiye, Ortadoğu'da meydana gelen ve Arap Baharı olarak adlandırılan rejim karşıtı halk ayaklanmalarından etkilenmektedir. Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden kaynaklanan bu ayaklanmaların son durağı, Suriye Arap Cumhuriyeti olmuştur. Halk ayaklanmalarına karşı Suriye rejiminin sert tutumu ve akabinde başlayan iç savaş, sivil halkın göç etmesine yol açmıştır. İç savaşın şiddetlenmesiyle, milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye göç etmiştir. Türkiye, " açık kapı " politikası çerçevesinde sınırdan giriş yapan hiçbir Suriyeliyi geri göndermemiştir. Bunun sonucunda, dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi Türkiye'de de bazı göç sorunları oluşmuştur.
Anahtar Kelimeler: Suriyeli Mülteciler, Suriye İç Savaşı, Açık Kapı Politikası, Geçici Koruma Statüsü, Kriz Yönetimi.
Abstract
Many crises that are occurred in Middle East affect Turkey. There were civil revolts in Middle East which is named as Arabic Spring and Turkey was affected from these anti-regime civil revolts. Last stop of these civil revolts, which are occurred as a result of freedom, democracy and human rights demands of Arabic people, was Syrian Arabic Republic. As a result of strict attitude of Syrian regime to civil revolts and civil war, millions of civilians started to migrate to Turkey. Turkey didn’t send back any one of the Syrian due to the “open door” policy. Therefore, some migration problems occurred in Turkey.
Keywords: Syrian Refugees, Syrian Civil War, Open Door Policy, Temporary Protection Status, Crisis Management
Ortadoğu'da meydana gelen birçok kriz Türkiye'yi de etki sahası içine almaktadır. Bu bağlamda Türkiye, Ortadoğu'da meydana gelen ve Arap Baharı olarak adlandırılan rejim karşıtı halk ayaklanmalarından etkilenmektedir. Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden kaynaklanan bu ayaklanmaların son durağı, Suriye Arap Cumhuriyeti olmuştur. Halk ayaklanmalarına karşı Suriye rejiminin sert tutumu ve akabinde başlayan iç savaş, sivil halkın göç etmesine yol açmıştır. İç savaşın şiddetlenmesiyle, milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye göç etmiştir. Türkiye, " açık kapı " politikası çerçevesinde sınırdan giriş yapan hiçbir Suriyeliyi geri göndermemiştir. Bunun sonucunda, dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi Türkiye'de de bazı göç sorunları oluşmuştur.
Anahtar Kelimeler: Suriyeli Mülteciler, Suriye İç Savaşı, Açık Kapı Politikası, Geçici Koruma Statüsü, Kriz Yönetimi.
Abstract
Many crises that are occurred in Middle East affect Turkey. There were civil revolts in Middle East which is named as Arabic Spring and Turkey was affected from these anti-regime civil revolts. Last stop of these civil revolts, which are occurred as a result of freedom, democracy and human rights demands of Arabic people, was Syrian Arabic Republic. As a result of strict attitude of Syrian regime to civil revolts and civil war, millions of civilians started to migrate to Turkey. Turkey didn’t send back any one of the Syrian due to the “open door” policy. Therefore, some migration problems occurred in Turkey.
Keywords: Syrian Refugees, Syrian Civil War, Open Door Policy, Temporary Protection Status, Crisis Management
Research Interests: Middle East Studies, Syrian Studies, Turkish and Middle East Studies, Middle East Politics, Ortadoğu, and 15 moreTürkiye Dış Politikası, Suriye, Turkey Foreign Policy, Syrian Conflict, Mülteci Sorunu, Kriz Yönetimi, Syrian Refugee Crisis, Syrian Civil War, Syrian Refugees, Suriyeli Sığınmacılar, Kamp Dışında Yaşayan Suriyeliler, Suriyeli Mülteciler, Syrian Refugees in Turkey, Türkiye'deki Suriyeliler, and Sığınmacılar-Mülteciler
Bağımsızlık referandumu öncesi ve sonrasında en çok tartışılan konuların başında şüphesiz Kerkük meselesi gelmekteydi. 2014 yılından beri Peşmergenin kontrolünde olan ve IKBY’nin kendi sınırlarına dâhil ettiği Kerkük’te referandumun... more
Bağımsızlık referandumu öncesi ve sonrasında en çok tartışılan konuların başında şüphesiz Kerkük meselesi gelmekteydi. 2014 yılından beri Peşmergenin kontrolünde olan ve IKBY’nin kendi sınırlarına dâhil ettiği Kerkük’te referandumun yapılması Irak’ta ve bölgede dengelerin
değişmesine yol açmaktaydı. Zengin petrol yatakları, kozmopolit yapısı ve stratejik önemi nedeniyle Kerkük gerilimi fay hattını oluşturmaktaydı. Kerkük’ün statüsünün değişmesi halinde Türkiye kendi tezlerini ileri sürmekteydi. Yine İran, Kerkük’te oldu bittiye razı olmayacağını belirtmekteydi.
değişmesine yol açmaktaydı. Zengin petrol yatakları, kozmopolit yapısı ve stratejik önemi nedeniyle Kerkük gerilimi fay hattını oluşturmaktaydı. Kerkük’ün statüsünün değişmesi halinde Türkiye kendi tezlerini ileri sürmekteydi. Yine İran, Kerkük’te oldu bittiye razı olmayacağını belirtmekteydi.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: Middle East Studies, Kurdish Studies, Turkish and Middle East Studies, The Iran-Iraq War, Turkish Foreign Policy, and 15 moreMiddle East Politics, Ortadoğu, Kurdish Literature, Türkiye Dış Politikası, Ortadoğu Tarihi, Asylum Seekers and Refugees, Ortadoğu'da Kürtler, Asylum Seekers / Patron Seekers: Interpreting Iraqi Kurdish Migration, Iraqi Kurdistan Region, Turkey's Foreign Policy Towards Northern Iraq or Iraqi Kurdistan, Körfez Savaşı, Mülteciler, Sığınmacılar, Sığınmacılar-Mülteciler, and Iraklı sığınmacılar
Ülkeler sürekli krizlerle karşılaşmaktadır. Ancak krizler bir ülkenin içinde yaşandığı gibi ülkeler arasında da yaşanmaktadır. İki ülke arasında meydana gelen krizler bazen büyüyerek bölgesel veya uluslararası krizlere neden olabilir.... more
Ülkeler sürekli krizlerle karşılaşmaktadır. Ancak krizler bir ülkenin içinde yaşandığı
gibi ülkeler arasında da yaşanmaktadır. İki ülke arasında meydana gelen krizler
bazen büyüyerek bölgesel veya uluslararası krizlere neden olabilir. Bundan dolayı
krizler meydana geldiklerinde iyi yönetilmesi gerekmektedir. Kriz yönetiminde
amaç kriz başlamadan önlemek veya krizi ulusal menfaatlere göre yönetmektir.
Ülkeler sahip olduklar tarihi misyonları, kültürel bağları ve jeopolitik konumları
nedeniyle bazı krizlere dolaylı ya da doğrudan müdahil olmaktadır. Türkiye,
bulunduğu coğrafyada meydana gelen krizlerden etkilenmektedir. 1980-1988
yılları arasında meydana gelen İran- Irak Savaşı’nda Türkiye tarafsız kalmış ve
savaş boyunca her iki ülke ile ilişkilerine önem vermiştir. Fakat daha sonra I.
Körfez Krizi başlamış ve Türkiye bu krizden doğrudan etkilenmiştir. I. Körfez Krizi
sosyal, kültürel ve ekonomik sonuçları olan göç krizine yol açmıştır. Türkiye 2010
yılında meydana gelen Arap Baharı’ndan da etkilenmiştir. Tunus’ta başlayan ve
bölgede birçok ülkeyi etkileyen halk ayaklanmalarının son durağı Suriye olmuştur.
Suriye’deki ayaklanmalar rejimin sert tutumundan dolayı iç savaşa dönüşmüştür.
Suriye iç savaşının uzamasına ve bazen de şiddetinin artmasına bağlı olarak
Türkiye’deki mülteci sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. Dünyanın farklı yerlerinde
yaşanan göç sorunları gibi Türkiye de bazı göç sorunlarıyla karşılaşmıştır. Suriyeli
mülteci göçünün Türkiye’ye sosyal, kültürel ve ekonomik etkileri olmuştur. Bu
çalışma ile amacım Türkiye’nin Iraklı Kürt sığınmacı krizi ile Suriyeli mülteci
krizinden neden etkilendiğini, kriz boyunca nasıl bir yol izlediğini karşılaştırmalı
olarak ortaya koymaktır.
gibi ülkeler arasında da yaşanmaktadır. İki ülke arasında meydana gelen krizler
bazen büyüyerek bölgesel veya uluslararası krizlere neden olabilir. Bundan dolayı
krizler meydana geldiklerinde iyi yönetilmesi gerekmektedir. Kriz yönetiminde
amaç kriz başlamadan önlemek veya krizi ulusal menfaatlere göre yönetmektir.
Ülkeler sahip olduklar tarihi misyonları, kültürel bağları ve jeopolitik konumları
nedeniyle bazı krizlere dolaylı ya da doğrudan müdahil olmaktadır. Türkiye,
bulunduğu coğrafyada meydana gelen krizlerden etkilenmektedir. 1980-1988
yılları arasında meydana gelen İran- Irak Savaşı’nda Türkiye tarafsız kalmış ve
savaş boyunca her iki ülke ile ilişkilerine önem vermiştir. Fakat daha sonra I.
Körfez Krizi başlamış ve Türkiye bu krizden doğrudan etkilenmiştir. I. Körfez Krizi
sosyal, kültürel ve ekonomik sonuçları olan göç krizine yol açmıştır. Türkiye 2010
yılında meydana gelen Arap Baharı’ndan da etkilenmiştir. Tunus’ta başlayan ve
bölgede birçok ülkeyi etkileyen halk ayaklanmalarının son durağı Suriye olmuştur.
Suriye’deki ayaklanmalar rejimin sert tutumundan dolayı iç savaşa dönüşmüştür.
Suriye iç savaşının uzamasına ve bazen de şiddetinin artmasına bağlı olarak
Türkiye’deki mülteci sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. Dünyanın farklı yerlerinde
yaşanan göç sorunları gibi Türkiye de bazı göç sorunlarıyla karşılaşmıştır. Suriyeli
mülteci göçünün Türkiye’ye sosyal, kültürel ve ekonomik etkileri olmuştur. Bu
çalışma ile amacım Türkiye’nin Iraklı Kürt sığınmacı krizi ile Suriyeli mülteci
krizinden neden etkilendiğini, kriz boyunca nasıl bir yol izlediğini karşılaştırmalı
olarak ortaya koymaktır.