Increasing Productivity and Efficiency in Online Teaching, 2016
This study examines the design process of a blended learning environment using a learning managem... more This study examines the design process of a blended learning environment using a learning management system to transform Basic English courses into the web-based distance learning format in the School of Foreign Languages at a large scale research university in Turkey. The research design was based on design-based research and the ASSURE, which is an instructional design model. A design plan was created based on the needs indicated by the analysis, and the necessary materials were developed and transferred to the learning management system. A usability test of the environment was conducted for increasing efficiency of environment, facilitating learning, increasing productivity and making the environment more user-friendly. As a result, an environment was designed where instructors can create the desired multimedia materials (videos, exercises, quizzes). Students can access these materials, discuss with each other and instructor (chat, discussion) and assess their learning outcomes (weekly homework, quizzes, games).
Günümüzde bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ürünleriyle olan etkileşimleri ve bu s... more Günümüzde bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ürünleriyle olan etkileşimleri ve bu süreçteki yüksek motivasyonları eğitim araştırmacılarını söz konusu etkileşimin dinamiklerini açığa çıkarmaya ve benzer dinamikleri benzer bir motivasyonu sağlamak üzere öğretimsel amaçlarla kullanmaya dönük bir meydan okumaya davet etmektedir. Sonuç BİT’i öğretimsel amaçlarla kullanma konusunda sınırları gittikçe genişleyen bir alan yazın olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma BİT araştırmalarının doğasına ve öğrenme anlayışlarının bunun içindeki rolüne ilişkin temel bir analiz yapmayı amaçlamaktadır. Çalışma, hangi ortam ya da hangi araç kullanılıyor olursa olsun öğretimsel amaçlı her pratiğin bir öğrenme anlayışı alt yapısına sahip olmak durumunda olduğu görüşünden hareketle gerçekleştirilmiştir. Kuramsal bir öğrenme anlayışı olmaksızın yürütülen teknoloji araştırmaları öğretim tasarım için sağlam bir zeminden yoksun ve bu araştırmalarda elde edilen bulguların uygulanabilirliği düşük olacaktır. Etkili öğretimsel düzenlemelerin nasıl gerçekleştireceğine ilişkin temel açıklamalar öğrenme kuramları tarafından tanımlanmıştır. Ayrıca öğretme ya da öğrenme ile ilgili araştırmalar belirli öğrenme çıktılarına erişmeye yöneldiklerinden kendileri de bir öğretim yöntemi sunarlar. Bu nedenle bu tip araştırmalarda gerçekleştirilen süreç, düzenlenen ortam, etkisi sınanan değişkenler ve sınama yolları; araştırma dışında da kullanılabilecek ayrıntıda tanımlanmalıdır. Bu çerçevede mevcut çalışmada yüz yüze öğrenmeyle harmanlanmış çeşitli BİT araçlarını konu edinen araştırmalar kuramsal alt yapılarına ve süreçlerine odaklanılarak incelenmiştir. Çalışma kapsamında ele alınan öğrenme teknolojileri Sosyal Ağlar, İçerik/Öğrenme Yönetim Sistemleri (İYS/ÖYS) ve sınıf içinde kullanılan BİT araçları (akıllı tahta, tablet, video vb.) olmak üzere 3 grupta sınıflanmıştır. Söz konusu teknolojileriyle ilgili olarak 2009-Mart 2015 zaman aralığını kapsayacak şekilde Web of Science veri tabanında indekslenmiş çalışmalar arasından seçilen 25 çalışma kesit alınarak incelenmiştir. Seçilen çalışmalar “araştırma için seçilen teknoloji, kuramsal çerçeve, öğrenme ve motivasyon için hazırlanan ortam, araştırma yöntemi, katılımcı özellikleri, veri toplama araçları, veri analiz yöntemleri ve araştırma bulguları” açısından tematik olarak analiz edilmiştir. Böylece BİT ve öğrenme-öğretme etkileşimini konu alan araştırmaların etkili öğrenmeleri yönlendirme güçleri ve sorumlulukları konusunu tartışmaya açılmıştır. Analiz sonucunda incelenen makalelerin çoğunda eğitim teknolojisi pedagoji detaylandırılırken işe koşulan pedagojinin dayandırıldığı öğrenme anlayışının yeterince adreslenmediği görülmüştür. Bu durum sosyal ağlar ve ÖYS/İYS teknolojilerinden ziyade BİT araçlarını (akıllı tahta, video vb.) konu edinen çalışmalarda daha sık gözlenmiştir. Başarı, tutum, motivasyon, öğrenci katılımı ve ortam memnuniyeti en sık sorgulanan değişkenler olarak göze çarpmaktadır. Katılımcı özellikleri açısından incelendiğinde Sosyal ağ ve ÖYS/İYS araştırmalarında lisans öğrencilerini; BİT araçları için ise hizmet-içi öğretmenler ve ortaokul öğrencilerini konu edindiği görülmüştür. Deneysel araştırma ve içerik analizi en sık başvurulan araştırma deseni olarak dikkat çekmiştir. Veri toplama sürecinde ölçek, başarı testi, görüşme formu ve log kayıtlarının en sık başvurulan araçlar olduğu görülmüştür.
This study aimed to determine the usability of a 3D touch screen kiosk system for way-finding at ... more This study aimed to determine the usability of a 3D touch screen kiosk system for way-finding at a shopping mall in Ankara, Turkey. The usability testing was conducted in collaboration with 15 authentic users and the usability problems were determined by giving authentic tasks to them. The data were collected using a usability testing form. The participants were given six authentic tasks and asked to complete them using the kiosk. The data were analyzed using descriptive statistical methods, content analysis, and the Mann-Whitney U Test. The tasks were completed with a high rate of success. There was no significant difference between the task durations of male and female participants. The main findings of the study show that prior experience using the kiosk and giving guidance during usage reduces the duration of the tasks, that there are certain problems with the touch screen and its 3D properties, participants' transfer of the types of interaction with which they are familiar to the kiosk experience leads them to make mistakes, and there are some usability problems related to the interface and content design. The results of this study and its suggestions about information and interface design can be used to design more usable kiosks.
Bu çalışma, “Yapılandırmacı öğrenme anlayışının öğrenme açıklamaları tabanında bir öğretim
tasarı... more Bu çalışma, “Yapılandırmacı öğrenme anlayışının öğrenme açıklamaları tabanında bir öğretim tasarımının, bugünün öğrenenleri için nasıl mümkün kılınabileceği?” sorusu çerçevesinde kurgulanmış ve alanyazının bu soru çerçevesinde genel bir incelenmesi ile bazı cevaplar üretmeye çalışmıştır. Yapılandırmacı felsefe genel bir yaklaşımla; gerçeğin bireyin dışında var olamayacağını, olsa bile bireyden bağımsız algılanamayacağı, bu nedenle de bütün bireyleri aynı öğrenme çıktılarına ulaştırmaya yönelmiş öğretimsel düzenlemelerin geçersizliği savı üzerine temellenir. Başka bir ifadeyle, nesnelci görüşün savunduğu doğrunun yalnızca bir tane olabileceği savını reddeden yapılandırmacı felsefe, öğretim aktivitelerinin de bu bağlamda değişmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bağlamın öne çıktığı, neyin öğretildiğine değil, nasıl öğrenildiğine odaklanan bir öğrenme süreci bu felsefenin temel noktasıdır. Yapılandırmacı öğretim tasarım modelleri, nesnelci yaklaşımlar dikkate alınarak oluşturulan öğretim modellerinin aksine doğrusal olmayan kaotik bir öğrenme süreci önermektedirler. Dolayısıyla tasarlanmasından çok uygulanması noktasında farklılaşan ve belki de zorlaşan modeller olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu çerçevede alanyazında yer alan; yinelemeli ve yansıtıcı tasarım ve geliştirme modeli, öğrenme döngüsü modelleri (E Modelleri), müzakereye dayalı ilerleme modeli ve iyi olana dayalı öğretim modeli burada özetlenerek tartışmaya açılmıştır. Modeller Türkiye’den bazı uygulamalarla örneklendirilmiştir. Yansıtıcı düşünme ve yansıtma, yapılandırmacı süreçlerin zorunlu unsurları olarak ayrı bir alt başlık altında sunulmuştur. Bu kısa alanyazın özetiyle, kontrol edilemez bir hızla büyüyen teknolojinin değiştirip dönüştürdüğü bireyler için, daha tercih edilebilir öğretim ortamları oluşturmak isteyen öğretim tasarımcılarına; düşünme, tartışma ve öneriler geliştirme konusunda ipuçları sunmak amaçlanmıştır.
Increasing Productivity and Efficiency in Online Teaching, 2016
This study examines the design process of a blended learning environment using a learning managem... more This study examines the design process of a blended learning environment using a learning management system to transform Basic English courses into the web-based distance learning format in the School of Foreign Languages at a large scale research university in Turkey. The research design was based on design-based research and the ASSURE, which is an instructional design model. A design plan was created based on the needs indicated by the analysis, and the necessary materials were developed and transferred to the learning management system. A usability test of the environment was conducted for increasing efficiency of environment, facilitating learning, increasing productivity and making the environment more user-friendly. As a result, an environment was designed where instructors can create the desired multimedia materials (videos, exercises, quizzes). Students can access these materials, discuss with each other and instructor (chat, discussion) and assess their learning outcomes (weekly homework, quizzes, games).
Günümüzde bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ürünleriyle olan etkileşimleri ve bu s... more Günümüzde bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ürünleriyle olan etkileşimleri ve bu süreçteki yüksek motivasyonları eğitim araştırmacılarını söz konusu etkileşimin dinamiklerini açığa çıkarmaya ve benzer dinamikleri benzer bir motivasyonu sağlamak üzere öğretimsel amaçlarla kullanmaya dönük bir meydan okumaya davet etmektedir. Sonuç BİT’i öğretimsel amaçlarla kullanma konusunda sınırları gittikçe genişleyen bir alan yazın olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma BİT araştırmalarının doğasına ve öğrenme anlayışlarının bunun içindeki rolüne ilişkin temel bir analiz yapmayı amaçlamaktadır. Çalışma, hangi ortam ya da hangi araç kullanılıyor olursa olsun öğretimsel amaçlı her pratiğin bir öğrenme anlayışı alt yapısına sahip olmak durumunda olduğu görüşünden hareketle gerçekleştirilmiştir. Kuramsal bir öğrenme anlayışı olmaksızın yürütülen teknoloji araştırmaları öğretim tasarım için sağlam bir zeminden yoksun ve bu araştırmalarda elde edilen bulguların uygulanabilirliği düşük olacaktır. Etkili öğretimsel düzenlemelerin nasıl gerçekleştireceğine ilişkin temel açıklamalar öğrenme kuramları tarafından tanımlanmıştır. Ayrıca öğretme ya da öğrenme ile ilgili araştırmalar belirli öğrenme çıktılarına erişmeye yöneldiklerinden kendileri de bir öğretim yöntemi sunarlar. Bu nedenle bu tip araştırmalarda gerçekleştirilen süreç, düzenlenen ortam, etkisi sınanan değişkenler ve sınama yolları; araştırma dışında da kullanılabilecek ayrıntıda tanımlanmalıdır. Bu çerçevede mevcut çalışmada yüz yüze öğrenmeyle harmanlanmış çeşitli BİT araçlarını konu edinen araştırmalar kuramsal alt yapılarına ve süreçlerine odaklanılarak incelenmiştir. Çalışma kapsamında ele alınan öğrenme teknolojileri Sosyal Ağlar, İçerik/Öğrenme Yönetim Sistemleri (İYS/ÖYS) ve sınıf içinde kullanılan BİT araçları (akıllı tahta, tablet, video vb.) olmak üzere 3 grupta sınıflanmıştır. Söz konusu teknolojileriyle ilgili olarak 2009-Mart 2015 zaman aralığını kapsayacak şekilde Web of Science veri tabanında indekslenmiş çalışmalar arasından seçilen 25 çalışma kesit alınarak incelenmiştir. Seçilen çalışmalar “araştırma için seçilen teknoloji, kuramsal çerçeve, öğrenme ve motivasyon için hazırlanan ortam, araştırma yöntemi, katılımcı özellikleri, veri toplama araçları, veri analiz yöntemleri ve araştırma bulguları” açısından tematik olarak analiz edilmiştir. Böylece BİT ve öğrenme-öğretme etkileşimini konu alan araştırmaların etkili öğrenmeleri yönlendirme güçleri ve sorumlulukları konusunu tartışmaya açılmıştır. Analiz sonucunda incelenen makalelerin çoğunda eğitim teknolojisi pedagoji detaylandırılırken işe koşulan pedagojinin dayandırıldığı öğrenme anlayışının yeterince adreslenmediği görülmüştür. Bu durum sosyal ağlar ve ÖYS/İYS teknolojilerinden ziyade BİT araçlarını (akıllı tahta, video vb.) konu edinen çalışmalarda daha sık gözlenmiştir. Başarı, tutum, motivasyon, öğrenci katılımı ve ortam memnuniyeti en sık sorgulanan değişkenler olarak göze çarpmaktadır. Katılımcı özellikleri açısından incelendiğinde Sosyal ağ ve ÖYS/İYS araştırmalarında lisans öğrencilerini; BİT araçları için ise hizmet-içi öğretmenler ve ortaokul öğrencilerini konu edindiği görülmüştür. Deneysel araştırma ve içerik analizi en sık başvurulan araştırma deseni olarak dikkat çekmiştir. Veri toplama sürecinde ölçek, başarı testi, görüşme formu ve log kayıtlarının en sık başvurulan araçlar olduğu görülmüştür.
This study aimed to determine the usability of a 3D touch screen kiosk system for way-finding at ... more This study aimed to determine the usability of a 3D touch screen kiosk system for way-finding at a shopping mall in Ankara, Turkey. The usability testing was conducted in collaboration with 15 authentic users and the usability problems were determined by giving authentic tasks to them. The data were collected using a usability testing form. The participants were given six authentic tasks and asked to complete them using the kiosk. The data were analyzed using descriptive statistical methods, content analysis, and the Mann-Whitney U Test. The tasks were completed with a high rate of success. There was no significant difference between the task durations of male and female participants. The main findings of the study show that prior experience using the kiosk and giving guidance during usage reduces the duration of the tasks, that there are certain problems with the touch screen and its 3D properties, participants' transfer of the types of interaction with which they are familiar to the kiosk experience leads them to make mistakes, and there are some usability problems related to the interface and content design. The results of this study and its suggestions about information and interface design can be used to design more usable kiosks.
Bu çalışma, “Yapılandırmacı öğrenme anlayışının öğrenme açıklamaları tabanında bir öğretim
tasarı... more Bu çalışma, “Yapılandırmacı öğrenme anlayışının öğrenme açıklamaları tabanında bir öğretim tasarımının, bugünün öğrenenleri için nasıl mümkün kılınabileceği?” sorusu çerçevesinde kurgulanmış ve alanyazının bu soru çerçevesinde genel bir incelenmesi ile bazı cevaplar üretmeye çalışmıştır. Yapılandırmacı felsefe genel bir yaklaşımla; gerçeğin bireyin dışında var olamayacağını, olsa bile bireyden bağımsız algılanamayacağı, bu nedenle de bütün bireyleri aynı öğrenme çıktılarına ulaştırmaya yönelmiş öğretimsel düzenlemelerin geçersizliği savı üzerine temellenir. Başka bir ifadeyle, nesnelci görüşün savunduğu doğrunun yalnızca bir tane olabileceği savını reddeden yapılandırmacı felsefe, öğretim aktivitelerinin de bu bağlamda değişmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bağlamın öne çıktığı, neyin öğretildiğine değil, nasıl öğrenildiğine odaklanan bir öğrenme süreci bu felsefenin temel noktasıdır. Yapılandırmacı öğretim tasarım modelleri, nesnelci yaklaşımlar dikkate alınarak oluşturulan öğretim modellerinin aksine doğrusal olmayan kaotik bir öğrenme süreci önermektedirler. Dolayısıyla tasarlanmasından çok uygulanması noktasında farklılaşan ve belki de zorlaşan modeller olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu çerçevede alanyazında yer alan; yinelemeli ve yansıtıcı tasarım ve geliştirme modeli, öğrenme döngüsü modelleri (E Modelleri), müzakereye dayalı ilerleme modeli ve iyi olana dayalı öğretim modeli burada özetlenerek tartışmaya açılmıştır. Modeller Türkiye’den bazı uygulamalarla örneklendirilmiştir. Yansıtıcı düşünme ve yansıtma, yapılandırmacı süreçlerin zorunlu unsurları olarak ayrı bir alt başlık altında sunulmuştur. Bu kısa alanyazın özetiyle, kontrol edilemez bir hızla büyüyen teknolojinin değiştirip dönüştürdüğü bireyler için, daha tercih edilebilir öğretim ortamları oluşturmak isteyen öğretim tasarımcılarına; düşünme, tartışma ve öneriler geliştirme konusunda ipuçları sunmak amaçlanmıştır.
Uploads
tasarımının, bugünün öğrenenleri için nasıl mümkün kılınabileceği?” sorusu çerçevesinde kurgulanmış
ve alanyazının bu soru çerçevesinde genel bir incelenmesi ile bazı cevaplar üretmeye çalışmıştır.
Yapılandırmacı felsefe genel bir yaklaşımla; gerçeğin bireyin dışında var olamayacağını, olsa bile
bireyden bağımsız algılanamayacağı, bu nedenle de bütün bireyleri aynı öğrenme çıktılarına
ulaştırmaya yönelmiş öğretimsel düzenlemelerin geçersizliği savı üzerine temellenir. Başka bir ifadeyle,
nesnelci görüşün savunduğu doğrunun yalnızca bir tane olabileceği savını reddeden yapılandırmacı
felsefe, öğretim aktivitelerinin de bu bağlamda değişmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bağlamın öne
çıktığı, neyin öğretildiğine değil, nasıl öğrenildiğine odaklanan bir öğrenme süreci bu felsefenin temel
noktasıdır. Yapılandırmacı öğretim tasarım modelleri, nesnelci yaklaşımlar dikkate alınarak oluşturulan
öğretim modellerinin aksine doğrusal olmayan kaotik bir öğrenme süreci önermektedirler. Dolayısıyla
tasarlanmasından çok uygulanması noktasında farklılaşan ve belki de zorlaşan modeller olarak karşımıza
çıkmaktadırlar. Bu çerçevede alanyazında yer alan; yinelemeli ve yansıtıcı tasarım ve geliştirme
modeli, öğrenme döngüsü modelleri (E Modelleri), müzakereye dayalı ilerleme modeli ve iyi olana
dayalı öğretim modeli burada özetlenerek tartışmaya açılmıştır. Modeller Türkiye’den bazı
uygulamalarla örneklendirilmiştir. Yansıtıcı düşünme ve yansıtma, yapılandırmacı süreçlerin zorunlu
unsurları olarak ayrı bir alt başlık altında sunulmuştur. Bu kısa alanyazın özetiyle, kontrol edilemez bir
hızla büyüyen teknolojinin değiştirip dönüştürdüğü bireyler için, daha tercih edilebilir öğretim
ortamları oluşturmak isteyen öğretim tasarımcılarına; düşünme, tartışma ve öneriler geliştirme
konusunda ipuçları sunmak amaçlanmıştır.
tasarımının, bugünün öğrenenleri için nasıl mümkün kılınabileceği?” sorusu çerçevesinde kurgulanmış
ve alanyazının bu soru çerçevesinde genel bir incelenmesi ile bazı cevaplar üretmeye çalışmıştır.
Yapılandırmacı felsefe genel bir yaklaşımla; gerçeğin bireyin dışında var olamayacağını, olsa bile
bireyden bağımsız algılanamayacağı, bu nedenle de bütün bireyleri aynı öğrenme çıktılarına
ulaştırmaya yönelmiş öğretimsel düzenlemelerin geçersizliği savı üzerine temellenir. Başka bir ifadeyle,
nesnelci görüşün savunduğu doğrunun yalnızca bir tane olabileceği savını reddeden yapılandırmacı
felsefe, öğretim aktivitelerinin de bu bağlamda değişmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bağlamın öne
çıktığı, neyin öğretildiğine değil, nasıl öğrenildiğine odaklanan bir öğrenme süreci bu felsefenin temel
noktasıdır. Yapılandırmacı öğretim tasarım modelleri, nesnelci yaklaşımlar dikkate alınarak oluşturulan
öğretim modellerinin aksine doğrusal olmayan kaotik bir öğrenme süreci önermektedirler. Dolayısıyla
tasarlanmasından çok uygulanması noktasında farklılaşan ve belki de zorlaşan modeller olarak karşımıza
çıkmaktadırlar. Bu çerçevede alanyazında yer alan; yinelemeli ve yansıtıcı tasarım ve geliştirme
modeli, öğrenme döngüsü modelleri (E Modelleri), müzakereye dayalı ilerleme modeli ve iyi olana
dayalı öğretim modeli burada özetlenerek tartışmaya açılmıştır. Modeller Türkiye’den bazı
uygulamalarla örneklendirilmiştir. Yansıtıcı düşünme ve yansıtma, yapılandırmacı süreçlerin zorunlu
unsurları olarak ayrı bir alt başlık altında sunulmuştur. Bu kısa alanyazın özetiyle, kontrol edilemez bir
hızla büyüyen teknolojinin değiştirip dönüştürdüğü bireyler için, daha tercih edilebilir öğretim
ortamları oluşturmak isteyen öğretim tasarımcılarına; düşünme, tartışma ve öneriler geliştirme
konusunda ipuçları sunmak amaçlanmıştır.