Necmettin Erbakan
Zihin Engelliler öğretmenliği
Bu araştırma ile “İlköğretim Beşinci Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde beceri temelli, içerik temelli ve öğretmen kılavuz kitaplarına dayalı eleştirel düşünme becerisi öğretim etkinliklerinin uygulandığı gruplardaki öğrencilerin erişi ve... more
Bu araştırma ile “İlköğretim Beşinci Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde beceri temelli,
içerik temelli ve öğretmen kılavuz kitaplarına dayalı eleştirel düşünme becerisi
öğretim etkinliklerinin uygulandığı gruplardaki öğrencilerin erişi ve özdeğerlendirmeleri
arasında anlamlı bir fark var mıdır?” sorusuna cevap aranmıştır.
Araştırmada deneysel yöntemin ön test – son test modeli kullanılmıştır. Araştırma
Konya’nın Çumra İlçesi, Alibeyhüyüğü ve İçeriçumra Kasabalarında bulunan
ilköğretim beşinci sınıflarında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada iki deney grubu, bir
kontrol grubu yer almıştır. Araştırmanın verileri İlköğretim Sosyal Bilgiler Beşinci
Sınıf Başarı Testi ve Eleştirel Düşünme Öz Değerlendirme Formu aracılığıyla
toplanmıştır.
Araştırma sonunda içerik ve beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi
yaklaşımlarının uygulandığı gruplardaki öğrencilerin erişilerinin, öğretmen kılavuz
kitaplarına dayalı etkinliklerin uygulandı gruptaki öğrencilerin erişilerinden anlamlı
düzeyde yüksek olduğu, İçerik Temelli Eleştirel Düşünme Becerileri Öğretim
yaklaşımının öğrencilerin erişileri üzerinde daha çok etkiye sahip olduğu tespit
edilmiştir.
Ayrıca içerik ve beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi yaklaşımlarının
uygulandığı gruplardaki öğrencilerin eleştirel düşünme öz değerlendirmelerinin,
öğretmen kılavuz kitaplarına dayalı etkinliklerin uygulandı gruptaki öğrencilerin
eleştirel düşünme öz değerlendirmelerinden anlamlı düzeyde yüksek olduğu,
öğrencilerin eleştirel düşünme öz-değerlendirmelerinin geliştirilmesinde içerik
temelli eleştirel düşünme öğretimi ile beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi
etkinlikleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler; Eleştirel Düşünme Öğretimi, Sosyal Bilgiler Erişisi, Eleştirel
düşünme öz- değerlendirmeı
içerik temelli ve öğretmen kılavuz kitaplarına dayalı eleştirel düşünme becerisi
öğretim etkinliklerinin uygulandığı gruplardaki öğrencilerin erişi ve özdeğerlendirmeleri
arasında anlamlı bir fark var mıdır?” sorusuna cevap aranmıştır.
Araştırmada deneysel yöntemin ön test – son test modeli kullanılmıştır. Araştırma
Konya’nın Çumra İlçesi, Alibeyhüyüğü ve İçeriçumra Kasabalarında bulunan
ilköğretim beşinci sınıflarında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada iki deney grubu, bir
kontrol grubu yer almıştır. Araştırmanın verileri İlköğretim Sosyal Bilgiler Beşinci
Sınıf Başarı Testi ve Eleştirel Düşünme Öz Değerlendirme Formu aracılığıyla
toplanmıştır.
Araştırma sonunda içerik ve beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi
yaklaşımlarının uygulandığı gruplardaki öğrencilerin erişilerinin, öğretmen kılavuz
kitaplarına dayalı etkinliklerin uygulandı gruptaki öğrencilerin erişilerinden anlamlı
düzeyde yüksek olduğu, İçerik Temelli Eleştirel Düşünme Becerileri Öğretim
yaklaşımının öğrencilerin erişileri üzerinde daha çok etkiye sahip olduğu tespit
edilmiştir.
Ayrıca içerik ve beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi yaklaşımlarının
uygulandığı gruplardaki öğrencilerin eleştirel düşünme öz değerlendirmelerinin,
öğretmen kılavuz kitaplarına dayalı etkinliklerin uygulandı gruptaki öğrencilerin
eleştirel düşünme öz değerlendirmelerinden anlamlı düzeyde yüksek olduğu,
öğrencilerin eleştirel düşünme öz-değerlendirmelerinin geliştirilmesinde içerik
temelli eleştirel düşünme öğretimi ile beceri temelli eleştirel düşünme öğretimi
etkinlikleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler; Eleştirel Düşünme Öğretimi, Sosyal Bilgiler Erişisi, Eleştirel
düşünme öz- değerlendirmeı
The purpose of the study is to investigate the education faculty students' attitudes towards e-learning according to different variables. In current study, the data were collected from 393 students of an education faculty in Turkey.... more
The purpose of the study is to investigate the education faculty students' attitudes towards e-learning according to different variables. In current study, the data were collected from 393 students of an education faculty in Turkey. In this study, theattitude towards e‐learning scale and the demographic information form were used to collect data. The collected data were analyzed by t-test, ANOVA and Pearson correlation coefficient. It was found that there is a significant difference in students' tendency towards e-learning and avoidance from e-learning based on gender. Male students have more positive attitudes towards e-learning than female students. Also, the students who used the internet lesshave higher levels of avoidance from e-learning. Additionally, it is found that there is a positive and significant relationship between the number of personal mobile learning devices and tendency towards e-learning. On the other hand, there is a negative and significant relationship...
- by Ahmet Kurnaz
- •
When compared to their non-gifted peers, gifted students who have high-level talent, motivation and creativity are significantly different from other students in many respects. In addition to their distinct mental, physical and... more
When compared to their non-gifted peers, gifted students who have high-level talent, motivation and creativity are significantly different from other students in many respects. In addition to their distinct mental, physical and educational features, developed sense of humor is another distinct feature of these students. Also, currently no literature has been published regarding the effect of being giftedness on cartoon drawing. So, the purpose of this study was to compare the ability of gifted and non-gifted students in cartoon-drawing practices and reflection of humor in their drawings. This paper reports the results of a study conducted through survey method and case study as one of the qualitative research method. 59 gifted and non-gifted students participated in the study. Participants were selected through deviant case sampling and convenient sampling. Data was collected through cartoons and analyzed through document analysis. In order to gather data, participants were asked to draw a cartoon related to a certain situation and jokes. Three experts, according to the assessment scale, evaluated cartoons drawn by both groups, and students' cartoon scores, drawing and humor scores were compared by analysis of the evaluation results. Data showed that skills of creating, drawing and reflecting humor to the cartoons of gifted students were at medium level, and those of non-gifted students were insufficient. Gifted students were successful at the same level in creating cartoons based on a situation and a funny, and in drawing and reflecting humor to cartoons. Also, it was seen that non-gifted students were more successful at creating cartoons based on a funny than a situation.
In this study whether the expectancy belief has a mediating role in the correlation between cost value perception and task value perception of gifted students towards mathematics was examined. It is predicted that the correlation between... more
In this study whether the expectancy belief has a mediating role in the correlation between cost value perception and task value perception of gifted students towards mathematics was examined. It is predicted that the correlation between cost value and task value perceptions of gifted students towards mathematics can change according to their expectancy belief levels. This may shed light on the studies aiming to identify the factors affecting gifted students' motivational beliefs towards mathematics and aiming to improve their mathematics performance. This study is conducted through relational screening model. Relational screening models aim to define the presence and degree of change between two or more variables. In this study, the presence and degree of correlation between expectancy belief, task value and task difficulty perceptions of gifted students towards mathematics are examined. 203 fifth and sixth-grade gifted students who were studying at the Art and Science Centers in 12 different cities in Turkey participated in the study. To identify the expectancy belief, task value and cost value perceptions of gifted students participating in the study towards mathematics were measured by Self and Task Perception Questionnaire. According to the results, when expectancy belief is included in the model as a mediating variable, the direct effect of cost on task value decreases and becomes statistically insignificant. In the mediation model, a major part of the direct effect of cost value perception on task value perception occurs through expectancy belief indirectly. It is understood that expectancy belief has a full mediating role in the correlation between cost value and task value perceptions. Expectancy belief of gifted students towards mathematics has a mediating role in the correlation between cost value and task value perceptions. Thus, the expectancy belief perception towards mathematics is of great importance for gifted students and it has a determining role in the correlation between cost value and task value perceptions.
Kaynakçası ve orijinal hali.. http://redfame.com/journal/index.php/jets/article/view/3198/3510 Öz Bu çalışmada özel yetenekli öğrencilerin (ÖYÖ) matematiksel becerileri, uzamsal yetenekleri ve matematik başarıları arasındaki ilişkiler... more
Kaynakçası ve orijinal hali.. http://redfame.com/journal/index.php/jets/article/view/3198/3510 Öz Bu çalışmada özel yetenekli öğrencilerin (ÖYÖ) matematiksel becerileri, uzamsal yetenekleri ve matematik başarıları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırma Türkiye'nin; Adana, Bursa, Çorum, Elazığ, İzmir, İzmit, Kayseri, Konya, Manisa ve Salihli Bilim Ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) öğrenim gören 293 (%51'i erkek ve %49'u kız) üstün zekâlı yedinci sınıf öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin matematik becerilerini belirlemek için matematiksel muhakeme ve problem çözme ölçeği, uzamsal yeteneklerini belirlemek için zihinsel çevirme ve kâğıt katlama testi, matematik başarılarını belirlemek için de matematik başarı testi kullanılmıştır. Verilerin analiz edilmesinde betimsel istatistiklerin yanı sıra Pearson momentler çarpım korelasyon tekniği ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen değerler, öğrencilerin matematik başarılarının yüksek; matematiksel muhakeme ve problem çözme becerilerinin ve uzamsal yeteneklerinin ise ortalama düzeyin üzerinde olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlara göre, ÖYÖ'in matematik becerileri ile ve matematik başarısı arasında yüksek ve orta düzeyde anlamlı ilişkiler bulunmaktadır. ÖYÖ'in matematiksel becerilerinin matematik başarısı üzerindeki önem sırası; uzamsal düşünme, matematiksel muhakeme ve problem çözme şeklindedir. Uzamsal düşünme, matematiksel muhakeme ve problem çözme matematik başarısının anlamlı yordayıcılarıdır. Matematik başarısını yordayan değişkenler, matematik başarısındaki değişimin yaklaşık %48'ini açıklamaktadır. Elde edilen bulgular dikkate alındığında öğrencilerin matematik dersinde başarılarının artırılması için uzamsal düşünme becerilerini geliştirici öğretim etkinlikleri yürütülmeli, matematik öğretiminde akıl yürütme etkinliklerine ağırlık verilmeli ve öğrencilere problem çözme stratejileri öğretilmelidir. Anahtar Kelimeler: özel yetenekli öğrenciler, uzamsal düşünme, matematiksel muhakeme, problem çözme, matematik başarısı. Giriş Matematik hem günlük yaşamda kullanılan temel bir beceri hem de bilgi ve teknoloji üretiminin en önemli bileşeni olarak görülebilir. En küçük bir makinanın tasarımından en karmaşık elektronik aygıtlara, küçük bir oyuncaktan bir uzay mekiğinin yapımına kadar matematiğin yaygın bir kullanım alanı vardır. Bir toplumun bilim ve teknolojide gerçekleştireceği atılımın niteliği, insan gücünün yetiştirilmesine ve destelenmesine bağlıdır. Özellikle özel yetenekli (ÖY) öğrencilerin yetiştirilmesi ve desteklenmesi bu bakımdan oldukça önemlidir. ÖY öğrencilerinin matematik alanında özel yeteneklerinin bulunduğu ve bu öğrencilerin geleceğin bilim insanları olma potansiyellerinin daha yüksek olduğu bilinmektedir (Lupkowski-Shoplik vd., 2003). ÖY öğrenciler, matematikten başka özel yetenekli olduğu alanlarda da ileri düzeyde gelişim gösterebilmeleri için matematiğe ihtiyaç duymaktadır. Matematiği etkili bir şekilde kullanabilen birey ve toplumların geleceklerini şekillendirebilecek fırsat ve imkânları artırmada daha fazla söz sahibi olacaktır (NCTM, 2000). Bu bakımdan, günümüzde matematiksel bilgi ve becerilere sahip olmanın ve matematikte başarılı olmanın ÖY öğrencileri için daha da önem kazandığı anlaşılmaktadır.
Bulunduğu kaynak… http://redfame.com/journal/index.php/jets/article/view/3198/3510 Ülkemizin ihtiyacı olan bilgi ve teknoloji üreten bireyler yetiştirebilmesi için (Ersoy, 1993a; Akkoyunlu, 1995; Kahramaner, ve Kahramener, 2003) üst düzey... more
Bulunduğu kaynak… http://redfame.com/journal/index.php/jets/article/view/3198/3510 Ülkemizin ihtiyacı olan bilgi ve teknoloji üreten bireyler yetiştirebilmesi için (Ersoy, 1993a; Akkoyunlu, 1995; Kahramaner, ve Kahramener, 2003) üst düzey düşünme becerisine sahip, hızlı düşünen, doğru kararlar veren, yaratıcı, yeni fikirler üretebilen bireyler yetiştirmeye ihtiyacı vardır. Üst düzey düşünme araçlarından biri de matematiktir. Okul çağındaki her çocuk ve genç matematiğin değerini öğrenmeli, matematik öğrenmede yetisinin olduğuna güvenmeli, matematiksel problemleri çözmeli ve matematiksel iletişimi öğrenmelidir (NCTM, 1989). Bilişsel beceriler matematik başarısında önemli bir değişken olmakla birlikte (
On the one hand, the Internet is an indispensable tool of today; on the other hand, it has become a main risk that causes addiction. This study aims to examine the relationship of Internet addiction in gifted and talented students with... more
On the one hand, the Internet is an indispensable tool of today; on the other hand, it has become a main risk that causes addiction. This study aims to examine the relationship of Internet addiction in gifted and talented students with their gender; having smartphones, computers, and Internet access; purpose for using the Internet; the frequency of Internet use; and time spent on it. This study has been conducted using the causal-comparative and correlational research designs; 421 gifted and talented students studying at the Science and Art Centers in Ankara, Kırıkkale, Kırşehir, and Siirt participated in the study. The Internet Addiction Scale has been used to identify participants' Internet addiction levels. Data were collected in May, 2015. The results reveal that gender doesn't have a significant effect on gifted students' Internet addiction and that deprivation, control difficulty; general Internet addiction is high for students with smartphones; and students with computers and smartphones with access to the Internet are more addicted to the Internet. Internet addiction levels are higher for students who use the Internet for chatting, playing games, and social media than for students who use the Internet for doing research. The more frequently a student uses the Internet and the more time spent on it increases the addiction level. Keywords Internet addiction • Gifted and talented students • Purpose for Internet use • Smartphone usage • Internet addiction level
Öz: Araştırma ile üstün zekâlı öğrencilerin (ÜZÖ) yaratıcı düşünme becerile-ri, akademik başarıları, kendini izleme algıları, fen bilimleri dersine yönelik ben-lik ve görev algıları ve motivasyonel inançları arasındaki ilişkiler... more
Öz: Araştırma ile üstün zekâlı öğrencilerin (ÜZÖ) yaratıcı düşünme becerile-ri, akademik başarıları, kendini izleme algıları, fen bilimleri dersine yönelik ben-lik ve görev algıları ve motivasyonel inançları arasındaki ilişkiler incelenmekte-dir. Araştırmada nicel yaklaşımla tarama modelinde nedensel karşılaştırma ve korelasyonel araştırma desenleri temel alınarak ÜZÖ'nün yaratıcılık ve fen bi-limleri dersine ilişkin motivasyonel inançları arasındaki ilişkilerinin yönü ve dü-zeyi belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemini 239 üstün zekâlı (ÜZ) yedinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında Torrance Yaratıcı Düşünme Testi ve Fen Bilimleri dersine yönelik Öğrenmede Motive Edici Stratejiler Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın değişkenlerine ilişkin mevcut durumu ve bu değiş-kenler arasındaki ilişkileri ortaya koymak için veriler betimsel ve korelasyonel teknikler ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre ÜZÖ'nün yaratıcı düşünme becerilerinin Tor-rance yaratıcı düşünme testinin normlarında belirtilen genel ortalama düzeyinin üstünde olduğu ve ÜZ kız öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin erkek öğ-rencilerinkinden daha yüksek olduğu; öğrencilerin Fen Bilimleri dersine yönelik motivasyonel inançlarının ölçekten elde edilen puanların madde sayısına bölün-mesi ile elde edilen değerlere göre yüksek olduğu; Fen bilimleri dersine yönelik içsel hedef yönelimi ve görev değeri algısının yaratıcı düşünme becerilerinin an-lamlı yordayıcısı olduğu anlaşılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçların ba-zıları literatür bulgularıyla benzerlik gösterirken bazılarının farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bu durum literatür bulgularıyla tartışılmıştır.
In an attempt to clarify the behavioral differences and a dimension of the individual‟s metacognitive processes, Snyder introduced the „Self-Monitoring Theory‟ in 1974. According to the theory, individuals differ in the extent to which... more
In an attempt to clarify the behavioral differences and a dimension of the individual‟s metacognitive processes, Snyder introduced the „Self-Monitoring Theory‟ in 1974. According to the theory, individuals differ in the extent to which they control their self-presentation in social interactions. Some people can observe and control their self-presentation and expressive behaviors. Besides, they are sensitive to cues indicating what expression or behavior is appropriate in any case. This sensitivity has been called „Self-Monitoring‟ skill (Snyder, 1974). In this study the effect of setting „Self-Monitoring‟ strategies during and after the Social Studies course on self-monitoring, self-regulation and academic achievement levels of the students has been investigated. In the present study, a mixed methods approach was taken, and an experimental design with pre-test and post-test and control group was used in the study. The study was carried out with three groups (two experimental groups and one control group). In the qualitative dimension of the study, the opinions of 10 classroom teachers and 20 students were gathered using Fixed Format Questionnaire. Quantitative data were analyzed using the SPSS 15 program and qualitative data were analyzed through descriptive analysis. As a result of the study, it has been observed that self-monitoring strategies used in Social Studies course had an effect on the students‟ self-monitoring and development of academic performance levels, but they had no effect on their self-regulation skills. Conducting the courses or themes such as „Me and others‟ taught in some countries in our country will help us to raise a happy, well-adjusted and productive individual. Thus, more and specific time can be devoted to raising individuals who can monitor themselves in a balanced way.
In this study, too, an attempt was made to reveal the place and effects of information technologies on the lives and education of gifted children based on the views of gifted. To this end, the effects of information technologies on gifted... more
In this study, too, an attempt was made to reveal the place and effects of information technologies on the lives and education of gifted children based on the views of gifted. To this end, the effects of information technologies on gifted are general skills, technology use, academic and social skills, and cooperative and personal skills were investigated. These skills were explored depending on whether or not gifted had their own computers, had internet connection at home, or how often they use the internet, average time period they spent at the computer, how often they played computer games and their use of social media. The study was conducted using the screening model with a quantitative approach. The sample of the study consisted of 129 gifted attending 5-12th classes in 12 provinces in different regions of Turkey. 64 of the participants were female while 65 were male. The research data were collected using the using computer of gifted and information technologies (UCIT) questionnaire which was developed by the researchers and given its final form after receiving expert view. As a result of the study, it was found that UCIT use improved foreign language speaking skills of gifted, enabled them to get to know and understand different cultures, and made use of computer and information technologies while they study. At the end of the study these result were obtained: Gifted have positive idea using computer and communication technology. There are differences whether using the internet about the ideas UCIT. But there are not differences whether having computer, inhabited city, grade level, having internet at home, daily and weekly internet usage durations, playing the computer and internet game, having Facebook and Twitter account about the UCIT. UCIT contribute to the development of gifted vocabulary, allows knowing and understand different cultures, developing foreign language speaking skills, gifted do not give up computer when they do their homework, improve their reading, listening, understanding and writing skills in a foreign language. Gifted children want to have transition to the use of tablets in education. They think UCIT facilitates doing their homework, contributes learning more information in a shorter time. They'd like to use computer-assisted instruction programs at courses. They think they will be more successful in the future if their computer skills are good. But gifted students prefer teacher instead of teaching with computers and they said that learning can be run from home without going to school.
When compared to their non-gifted peers, gifted students who have high-level talent, motivation and creativity are significantly different from other students in many respects. In addition to their distinct mental, physical and... more
When compared to their non-gifted peers, gifted students who have high-level talent, motivation and creativity are significantly different from other students in many respects. In addition to their distinct mental, physical and educational features, developed sense of humor is another distinct feature of these students. Also, currently no literature has been published regarding the effect of being giftedness on cartoon drawing. So, the purpose of this study was to compare the ability of gifted and non-gifted students in cartoon-drawing practices and reflection of humor in their drawings. This paper reports the results of a study conducted through survey method and case study as one of the qualitative research method. 59 gifted and non-gifted students participated in the study. Participants were selected through deviant case sampling and convenient sampling. Data was collected through cartoons and analyzed through document analysis. In order to gather data, participants were asked to draw a cartoon related to a certain situation and jokes. Three experts, according to the assessment scale, evaluated cartoons drawn by both groups, and students' cartoon scores, drawing and humor scores were compared by analysis of the evaluation results. Data showed that skills of creating, drawing and reflecting humor to the cartoons of gifted students were at medium level, and those of non-gifted students were insufficient. Gifted students were successful at the same level in creating cartoons based on a situation and a funny, and in drawing and reflecting humor to cartoons. Also, it was seen that non-gifted students were more successful at creating cartoons based on a funny than a situation.
- by David Brown and +1
- •
- Education
Özel yetenekli çocukların eğitim ve gelişimi üzerinde anne babaların önemli bir rolü vardır. Özel yetenekli öğrencilerin eğitimi Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) yürütülmektedir. Bu çalışmada özel yetenekli çocukların ailelerinin... more
Özel yetenekli çocukların eğitim ve gelişimi üzerinde anne babaların önemli bir rolü vardır. Özel
yetenekli öğrencilerin eğitimi Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) yürütülmektedir. Bu
çalışmada özel yetenekli çocukların ailelerinin Bilim ve Sanat Merkezi’yle ilgili düşünceleri ve
beklentilerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışma tarama modelinde boylamsal olarak kesit
alma yaklaşımıyla yürütülen nitel bir çalışmadır. Çalışmanın katılımcılarını İç Anadolu
bölgesinde bir Bilim ve Sanat Merkezi’ne devam eden 78 öğrenci velisi oluşturmuştur. Nitel
araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada, veriler açık uçlu sorulardan oluşan “Özel Yetenekli
Öğrenci Ailelerinin BİLSEM’e Yönelik Görüşleri” sabit form görüşme anketi ile elde edilmiştir.
Veriler, betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma verilerine göre, BİLSEM’e
yönlendirmenin ailenin farkındalığının yanı sıra çoğunlukla örgün eğitim öğretmenleri
tarafından yapıldığı sonucu göze çarpmaktadır. Velilerin BİLSEM’e ilişkin zaman ve yorucu
olması adına olumsuzlar yaşadıkları; bununla birlikte BİLSEM’in çocuklarının bilimsel, zihinsel,
bireysel, akademik, sosyal gelişimi üzerindeki farklı yönleriyle katkıları olduğu ve buna
istinaden BİLSEM’e devam etmesini istedikleri sonucuna ulaşılmıştır.
yetenekli öğrencilerin eğitimi Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) yürütülmektedir. Bu
çalışmada özel yetenekli çocukların ailelerinin Bilim ve Sanat Merkezi’yle ilgili düşünceleri ve
beklentilerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışma tarama modelinde boylamsal olarak kesit
alma yaklaşımıyla yürütülen nitel bir çalışmadır. Çalışmanın katılımcılarını İç Anadolu
bölgesinde bir Bilim ve Sanat Merkezi’ne devam eden 78 öğrenci velisi oluşturmuştur. Nitel
araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada, veriler açık uçlu sorulardan oluşan “Özel Yetenekli
Öğrenci Ailelerinin BİLSEM’e Yönelik Görüşleri” sabit form görüşme anketi ile elde edilmiştir.
Veriler, betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma verilerine göre, BİLSEM’e
yönlendirmenin ailenin farkındalığının yanı sıra çoğunlukla örgün eğitim öğretmenleri
tarafından yapıldığı sonucu göze çarpmaktadır. Velilerin BİLSEM’e ilişkin zaman ve yorucu
olması adına olumsuzlar yaşadıkları; bununla birlikte BİLSEM’in çocuklarının bilimsel, zihinsel,
bireysel, akademik, sosyal gelişimi üzerindeki farklı yönleriyle katkıları olduğu ve buna
istinaden BİLSEM’e devam etmesini istedikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Giriş Ülkemiz dünyanın sayılı ülkeleri arasında olmayı hedeflemiş, tarihin en köklü kültür ve medeniyetine sahip büyük bir ülkedir. Ülkemiz kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 yılı için dünyanın en büyük ilk on ekonomisi içinde olmayı... more
Giriş Ülkemiz dünyanın sayılı ülkeleri arasında olmayı hedeflemiş, tarihin en köklü kültür ve medeniyetine sahip büyük bir ülkedir. Ülkemiz kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 yılı için dünyanın en büyük ilk on ekonomisi içinde olmayı hedeflemiştir. Ayrıca siyasi olarak çevresindeki huzur ve istikrarı sağlayıcı ve dünya barışına katkı sağlayıcı rol üstlenen ülkemiz için, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin arttığı, küresel güç dengelerinin yeniden şekillenmeye başladığı bir dönemde, ülkemizin sahip olduğu tüm kaynakları ortak bir anlayış çerçevesinde sahip olduğu role uygun bir plan ile belirlenmiş hedeflere yöneltmek suretiyle, riskleri ve tehditleri karşılayabilen, fırsatları ise milletimizin kazancına dönüştüren, refahı ve adaleti her şeyin üzerinde tutan bir yönetim anlayışının hâkim kılınması ve muasır medeniyetler seviyesine çıkarılmasını temel hedef olarak belirlenmiştir. On Birinci Kalkınma Planı, ülkemizin her alanda verimliliği artırarak, Millî teknoloji hamlesiyle uluslararası düzeyde rekabet gücü kazanmasına yönelik daha fazla değer üreten bir ekonomik ve sosyal kalkınma süreci öngörmektedir (Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2019). Planda, hukukun üstünlüğü, güçlü demokrasi ile korunan ve geliştirilen temel hak ve hürriyetler, kalkınma çabasının taşıyıcı sütunları olarak benimsenmekte; ekonomide istikrar ve sürdürülebilirlik, beşeri, sosyal ve mekânsal gelişme alanlarında refahın artışı ve adil paylaşımı ile süreklilik arz eden bir gelişmişlik yönelimi öncelikli bir amaç olarak ortaya konulmaktadır. Her alanda rekabetçiliği ve verimlilik artışını sağlamaya odaklanmıştır. Plan, istikrarlı ve güçlü ekonomi, rekabetçi üretim ve verimlilik, nitelikli insan ve güçlü toplum, yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre ile hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim gelişme eksenleri olmak üzere beş temel eksenden oluşmaktadır. On Birinci Kalkınma Planı "daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" vizyonuyla uzun vadeli bir perspektif sunmaktadır. Bu vizyon çerçevesinde Planın uzun vadeli kalkınma amacı, milletimizin temel değerlerini ve beklentilerini esas alarak ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkımızın refahını artırmaktır. On Birinci Kalkınma Planı ile Türkiye'nin yüksek gelir grubu ülkeler ile en yüksek insani gelişmişlik seviyesindeki ülkeler arasına girmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 2023 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) 1.080 milyar dolara, kişi başına gelirin 12.484 dolara yükseltilmesi; ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 9,9'a düşürülmesi; enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede, ülkemizin istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ile rekabet gücünün ve refah seviyesinin artırılması öngörülmektedir. Kamunun güçlü desteği ve özel sektörün öncülüğünde sermaye birikimi ve sanayileşme süreci
Değerler eğitimi bireyin mutluluğu, iç huzuru ve toplumsal barış açısından büyük önem taşır. Değerler eğitim toplumu oluşturan tüm bireyler için gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte (Berkowitz ve Hoppe, 2009), teknolojik, sosyal,... more
Değerler eğitimi bireyin mutluluğu, iç huzuru ve toplumsal barış açısından büyük önem taşır. Değerler eğitim toplumu oluşturan tüm bireyler için gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte (Berkowitz ve Hoppe, 2009), teknolojik, sosyal, stratejik, etik ve estetik bilgi üretmekte toplumun % 98’inden daha aktif olan, toplum içinde genellikle lider rolü üstlenen üstün zekâlı ve yetenekli bireyler için değerler eğitimi daha da önemli bir konu haline gelmektedir. Birey akıllı bir canlı olması nedeniyle akademik olarak başarılı olabilir; fakat akademik alanda başarılı olması sosyal yaşamında da başarılı olacağı anlamına gelmez. Bireyin sosyal yaşamında karşılaştığı bir problem, onu duygusal açıdan olumsuz yönde etkileyebilir. Bireyin yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi ve sosyal ilişkilerinde sorun yasamaması için karşılaştığı sosyal problemleri nasıl çözeceği ona öğretilmelidir (Can, 2008). Kendilerinden beklenilenlere erişebilen üstün zekâlı çocuklar, yaşamları boyunca idareci ve lider olarak toplumun yönetici ve aydın kesimini oluşturacaklardır (Cutts ve Moseley, 2001). Geleceğin aydınları bu görevleri yaparken gerekli hassasiyeti gösterebilmeleri için değerler eğitimi alanında da gerekli formasyona sahip olmalıdır. Günümüzde bilim ve teknoloji alanında kaydedilen bunca başarı ve ilerlemelerin, insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunları azalttığını ileri sürmek çok zordur. Bunun en önemli nedeni, bilginin ve yaşam araçlarının çoğalmasına karşın, ahlâk ve değerler alanındaki kayıplardır (Hökelekli ve Gündüz, 2004).
Doç. Dr. Ahmet Kurnaz, akurnaz@erbakan.edu.tr, Necmettin Erbakan Ün. Hamza Kaynar, hmzkynr@gmail.com, Necmettin Erbakan Ün. Kaynak Gösterimi: Yeni Türkiye Dergisi, Özel Yetenekliler Özel Sayısı-I, Eylül-Ekim 2020; Sayı 115, s.175-206.... more
Doç. Dr. Ahmet Kurnaz, akurnaz@erbakan.edu.tr, Necmettin Erbakan Ün. Hamza Kaynar, hmzkynr@gmail.com, Necmettin Erbakan Ün. Kaynak Gösterimi: Yeni Türkiye Dergisi, Özel Yetenekliler Özel Sayısı-I, Eylül-Ekim 2020; Sayı 115, s.175-206. Üstün zekâlı ve yetenekliler (ÜZY) alanında yıllardır çalışan bir akademisyen, bilim insanı ve araştırmacı olarak üstün zekâlı ve yetenekli çocukların ve öğrencilerin tanılanmasına ilişkin olduğu gibi eğitimleri, karşılaştıkları muhtemel sorunlar, doğru bilinen ancak yanlış düşünceler, bu çocuklarda zekâ, tanılama amaçlı kullanılan zekâ testleri gibi pek çok soru ile karşılaşmaktayız. Kimler? Nasıllar? Neredeler? Kamuoyunda üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar ile en yaygın soruları belirlemek için bu alanda çalışmakta olan 15 uzman ve öğretmene "ÜZY ile ilgili size en çok sorulan sorular nelerdir?" sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya öğretim üyeleri Sayın Doç. Dr. Faruk Levent, Doç. Kendilerine bu soruların belirlenmesinde sağladıkları katkılar için teşekkür ederim. Gelen sorular içerisinde BİLSEM'lerle ilgili de 15 önemli soru bulunmaktadır. Ancak aynı makalede konuyu ele almak hem konuların odak noktasını yakalamak, hem de makale hacmi dikkate alınarak BİLSEM'le ilgili soruların başka bir makalede ele alınmasına karar verilmiştir. İnsanlar zihinlerindeki ideal üstün zekâlı ve yetenekli çocuk figürünü keşfetmeye çalıştığından bu çocukların tanılaması belki de en dikkat çekici, merak uyandırıcı boyutlarının başında gelmektedir. Elbette ki insanlar için üstün zekâlı ve yetenekli çocukların olağanüstü özelliklere sahip olması ebeveynlerde dâhil herkesi mutlu etmektedir. Bu özelliğin onları başarıya taşıyacak en önemli neden olduğunu düşünmektedirler. İnsanlar gibi devletler de bu çocukların hali hazırda var olan potansiyellerini keşfetme ve toplumun faydasına sunma amacıyla üstün yeteneği geliştirme amacı içerisindedirler (Sak, 2018). Tüm bu bileşenler düşünüldüğünde üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar ile ilgili çok çeşitli soruların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu sebeple genel olarak aşağıda sıkça sorulan sorulara yanıt verilmeye çalışılmıştır. Bu cevaplar her ne kadar da bilimsel kaynaklar temel alınarak cevaplanmaya çalışılmış olsa da kesin doğrular değildir. Bu açıdan bu sorulara ek cevabı olanların görüşlerini mail ile tarafımıza bildirilmesi bizi memnun edecektir. Soruları cevaplamadan önce belirtmek gerekir ki üstün yetenek, özel yetenek ve üstün zekâ kavramlarının birbirinin yerine kullanıldığı görülecektir. Bu kavram kargaşası karşısında her ne kadar ortak bir şekilde "üstün zekâlı ve yetenekli" kavramının kullanılmasını tercih etsek de yer yer özel yetenek ve üstün zekâ kavramlarını da kullanılmıştır. Böylece bu kavramların benzer yanları olduğu kadar ayrı yapılar da olabileceklerini gösterilmek istenmiştir.
- by Ahmet Kurnaz and +1
- •
- Gifted and Talented Education
Üstün zekâlı ve yetenekliler (ÜZY) alanında yıllardır çalışan bir akademisyen, bilim insanı ve araştırmacı olarak üstün zekâlı ve yetenekli çocukların ve öğrencilerin tanılanmasına ilişkin olduğu gibi eğitimleri, karşılaştıkları muhtemel... more
Üstün zekâlı ve yetenekliler (ÜZY) alanında yıllardır çalışan bir akademisyen, bilim insanı ve araştırmacı olarak üstün zekâlı ve yetenekli çocukların ve öğrencilerin tanılanmasına ilişkin olduğu gibi eğitimleri, karşılaştıkları muhtemel sorunlar, doğru bilinen ancak yanlış düşünceler, bu çocuklarda zekâ, tanılama amaçlı kullanılan zekâ testleri gibi pek çok soru ile karşılaşmaktayız. Kimler? Nasıllar? Neredeler?
Bu araştırmada Türkiye'de Üstün Zekalı ve Yetenekli Öğrencilerde Değerler Eğitimine İlişkin durum ve sorunlara ilişkin sorulara cevap aranmıştır.
Ülkemizde öğrenme güçlüğüne sahip kaynaştırma öğrencileri akademik ve sosyal yönden de problemler yaşamakta, arkadaşlarıyla etkileşimde zorlanmakta, sınıf içi etkinliklere ya sınırlı olarak katılmakta ya da hiç katılamamaktadırlar.... more
Ülkemizde öğrenme güçlüğüne sahip kaynaştırma öğrencileri akademik ve sosyal yönden de problemler yaşamakta, arkadaşlarıyla etkileşimde zorlanmakta, sınıf içi etkinliklere ya sınırlı olarak katılmakta ya da hiç katılamamaktadırlar. Kaynaştırma eğitiminin temelinde yetersizlikten etkilenmiş bireyin normal gelişim gösteren akranlarıyla bir arada eğitim alması, böylece sosyal ve akademik açıdan en fazla faydayı sağlaması amaçlanır. Akademik ve sosyal yönden yetersizlikleri olan kaynaştırma öğrencilerinin de faydalanabileceği yaratıcı drama; öğrenci merkezli, aktif öğrenmeyi sağlayan, öğrencilerin birbirleri ile etkileşim kurmasına, sosyal becerilere, iletişim becerilerine, dil gelişimine katkı sağladığı bilinen bir disiplindir. Araştırmanın amacı; yaratıcı drama çalışmalarının ilkokula devam eden öğrenme güçlüğü tanılı kaynaştırma öğrencilerinin sınıf içi etkinliklere katılım düzeylerine etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla araştırmada, yaratıcı drama etkinliklerinin akran etkileşimini ...