A
Y
L
l
l<.
S
O
S
Y
A
L
İ
S
T
K
ÜL
T
ÜR
D
E
R
G
İ
S
İ
•İHSAN TENER
Saha notları: Belediyeler
nasıl işl(em)iyor?
•TANJU GÜNDÜZALP
Biz'in yereli, yerelin evrensele
teması: Seçimlere mahalleden
bakmak
•MELİKE IŞIK, DURMAZ
Araştırmacı Elise Massicard
ile söyleşi: "Muhtar, devlete
toplumu, topluma da devleti
tercüme eder"
• GÖRSEV ARGIN UZ
Yerel seçim ve
yerelin yeti kaybı
•EMİNE UÇAK
• FUNDA DÖRTKAŞ - TANIL BORA
Sunuş
özür metaforu
•TAYFUN KAHRAMAN
Yeni toplumcu belediyecilik:
Tamam mı, devam mı?
•KEMAL CAN
Tehlikenin farkında mısınız?
•HALİL NALÇAOGLU
•BETÜL DUMAN BAY - iKBAL
POLAT
lstanbul seçimleri: Kader
kavşağında karizma savaşı
Yerel yönetimlerin yeti kaybı
• BAHTİYAR MERMERTAŞ
•ULAŞ TOL
Kayyım uygulamasının
tarihsel/iği, rasyonalitesi,
işleyişi, sonuçları: "Kente
Siyasetten kaçış
•ULAŞ BAYRAKTAR
Seçmenlerin değil "adamların"
·
·
Kadınlar, siyaset ve bitmeyen
başkanlarına karşı korkusuz şehirler
• TANIL BORA - FUNDA DÖRTKAŞ
ayrı bir renk katmak"
yönetimlerin ekonomi politiği
üzerine
• ILKNUR ÜSTÜN - BAHAR YALÇIN
Kadın Koa/isyonu'nun yerel yönetim
Fındıklı Belediye Başkanı
Ercüment Çervatoğlu ile
söyleşi:"Müzakere ederek,
. el verip çalışarak cesaret
kazanır ve iyiliğe ulaşırız"
izleme çalışması: Kadınların eşit
hemşeriler olması için...
ŞUB AT/M AR T
G
E
Ç
E
N
A
2024
y
N
•
B
100 , 00
R
K
TL
M
ISSN 1300-8358
911���11��ll l�IJ���ll
212162 . 2024/03
•SAVAŞ ZAFER ŞAHİN
Halkın kent yönetimine
katılımda yetim çocuğu:
Kent Konseyleri
•EBRU TEKİN BİLBİL
Yerel yönetimlerin ahlaki
sorumluluğu: Nexum'a karşı
"sınır şartlarda" yaşamak
•GÖZDE YILMAZ - ÇAGDAŞ
ÇlLDIR
Kent arşivleri ile yüzleşmek
ve kütüphanelerin
dekolonizasyonu
Kitap eleştirisi
•TANIL BORA - FUNDA
DÖRTKAŞ
Ayşe Köse Badur ile söyleşi: Yerel
Marmara Belediyeler Birliği
Genel Sekreteri M. Cemil
Arslan ile söyleşi: ''Türkiye'de
yerelleşme-merkezileşme
tartışması hiçbir şekilde sahici
olarak yapılmadı"
ÖMER LAÇINER Va s atı n e g e m e nliği
•SAMİ ÖZBIL
Süleymaniye Günlükleri:
Sürekli şimdiki zaman
418
419
Birikim
AYLIK SOSYALİST
KULTUR
DERGİSİ
Geçen ayın birikimi
3 ÖMER LAÇINER
Vasatın egemenliği
Yerel seçim ve yerelin yeti kaybı
7 FUNDA DÖRTKAŞ - TANIL BORA
Sunuş
9 KEMAL CAN
Tehlikenin farkında mısınız?
13 BE TÜL DUMAN BAY - iKBAL POLAT
Yerel yönetimlerin yeti kaybı
23 ULAŞ T OL
Siyasetten kaçış
35 ULAŞ BAYRAKTAR
Seçmenlerin değil "adamların"
başkanlarına karşı korkusuz şehirler
41 TANIL BORA - FUNDA DÖRTKAŞ
Ayşe Köse Badur ile söyleşi:
Yerel yönetimlerin ekonomi politiği
üzerine
49 ILKNUR ÜSTÜN - BAHAR YALÇIN
Kadın Koalisyonu'nun yerel yönetim
izleme çalışması: Kadınların
eşit hemşeriler olması için ...
62 EMiNE UÇAK
Kadınlar, siyaset ve
bitmeyen özür metaforu
64 TAYFUN KAHRAMAN
Yeni toplumcu belediyecilik:
Tamam mı, devam mı?
76 HALiL NALÇAOCLU
4181419
ŞU B A T - M A R T
98 TANIL BORA - FUNDA DÖRTKAŞ
Fındıklı Belediye Başkanı
Ercüment Çervatoğlu ile söyleşi:
"Müzakere ederek, el verip çalışarak
cesaret kazanır ve iyiliğe ulaşırız"
104 IHSAN TENER
Saha notları:
Belediyeler nasıl işl(em)iyor?
110 TANJU GÜNDÜZALP
Biz'in yereli, yerelin evrensele teması:
Seçimlere mahalleden bakmak
118 MELiKE IŞIK DURMAZ
Araştırmacı Elise Massicard
ile söyleşi: Muhtar,
devlete toplumu, topluma da devleti
tercüme eder"
126 GÖRSEV ARGIN UZ
Marmara Belediyeler Birliği
Genel Sekreteri M. Cemil Arslan ile
söyleşi: ''Türkiye'de yerelleşme
merkezileşme tartışması hiçbir şekilde
sahici olarak yapılmadı"
137 SAVAŞ ZAFER ŞAHIN
Halkın kent yönetimine katılımda
yetim çocuğu: Kent Konseyleri
152 EBRU T EKiN BILBIL
Yerel yönetimlerin ahlaki sorumluluğu:
Nexum'a karşı "sınır şartlarda"
yaşamak
161 GÖZDE YILMAZ - ÇACDAŞ ÇILDIR
Kent arşivleri ile yüzleşmek
ve kütüphanelerin dekolonizasyonu
lstanbul seçimleri:
Kader kavşağında karizma savaşı
85 BAHTiYAR MERMERTAŞ
Kayyım uygulamasının tarihsel/iği,
rasyonalitesi, işleyişi, sonuçları:
"Kente ayh bir renk katmak"
2 02 4
Kitap eleştirisi
172 SAMI ÖZBIL
Süleymaniye Günlükleri:
Sürekli şimdiki zaman
Y
E
R
E
L
S
E
Ç
i
M
V
E
Y
E
R
E
L
İ
N
Y
E
T
İ
K
A
Y
B
1
Kayyım uygulamasının tarihselliği,
rasyonalitesi, işleyişi, sonuçları
" Kente ayrı bir renk katnıak"
BAHT1YAR MERMERTAŞ
yeti, Diyarbakırlıların kayyım siyasetine rızası ve
"sempatisi" elde edilmeye çalışılan bir şey olmak
tan çıktı. Haliyle bu fotoğrafta apaçık görüldüğü
üzere kayyım , büyükşehir belediye başkanlığı
koltuğuna oturmasını mümkün kılan politikala
rın baş mimarlarından birini ilan etmiş oluyordu.
Ayrıca bayrağın tarihsel olarak "banal milliyetçi"
tezahürü yanında, bölgeyle kurulan ilişkideki ta
rihsel sembolizm yeniden üretiliyordu . Poster ve
bayraklar, aydınlatma direklerinin yukarısında ve
D iyarbakır, Urfa Yolu (foto!)raf Ensar Özdem i r).
mobese kameralarının koruyucu nazarı altında
kent sakinlerine güvenle bakıyordu . Kayyımlar
da bölge belediyelerini yönettikleri ikinci döneme
Üstte yer alan fotoğraf, Diyarbakır'ın en önemli
böylece başlıyordu .
arterlerinden biri olan Urfa Yolu üzerinde çekildi.
llki 20 1 6'dan sonra gerçekleştirilen ve 20 1 9'da-
201 9'daki ikinci kayyım atamasından sonra yapı
lan ilk işlerden biri, şehrin bütün önemli cadde,
ki yerel seçimlerin hemen akabinde tekrar eden
kayyım atamalal"!, Türkiye siyasal tarihi içinde bir
sokak, meydan ve bulvarlarına Cumhurbaşkanı
sapma değildi. l 930'larda büyük kısmı Doğu ve
Recep Tayyip Erdoğan'ın posterlerinin ve Türk
bayraklarının asılması oldu . Aslında bu , kendi
Güneydoğu'daki belediyeleri hedeflediyse de bü-
içinde tutarlı bir tutumdu . 20 1 6'daki ilk dönem
kayyım belediyeciliği süresince toplumsal meşru
tün Türkiye'ye yayılan kayyım atamaları gerçek
leştirildi ve birçok belediye uzun yıllar boyunca
kayyımlar tarafından idare edildi. 1930'lardan son-
tiyet ve rıza elde edilmek istendi. Öyle ki 20 1 9 Ye
ra atanan kayyımların belediyeleri nasıl yönettiği
rel Seçimleri'nde Diyarbakır kayyımı AKP tarafın
dan büyükşehir belediye başkan adayı olarak gös
ve bunların kentlere etkisine dair yapılan çalışma
terildi. Belediyenin yüksek bir oy oranıyla HDP'ye
kaybedilmesi, bu durumu değiştirdi. Böylelikle
kayyım belediyeleriyle ilgili elimizde çokça veri
var. Bunlardan bir tanesini Diyarbakır Büyükşehir
ikinci döneminde kayyım belediyesinin meşrui-
Belediyesi (DBB) üzerinden takip edeceğim.
yok. Fakat 2 0 1 0'lardaki kayyım atamalarıyla ve
85
Yazıya kayyım belediyelerinin işleyiş biçimi ve
buna neden olan rasyonaliteyi göstermek için kay
yım idaresindeki DBB'nin "kente ayrı bir renk kat
mak" için peyzaj çalışmalarına dahil ettiği palmiye
ekimini ve sonrasındaki süreci anlatarak başlayaca
ğım. Palmiye ağaçlarının ekilmesini bir alegori ve
ya metafor olarak değil, tam da kayyım uygulama
sının işleyiş biçimini tartışmak için aktaracağım.
Palmiye meselesini, bir dizi tarihsel rasyonalite ve
güncel dinamiğin neden olduğu bir pratik olarak
ele alacağım. Dolayısıyla kayyım pratiğine neden
olan tarihsel ve politik arka planı tartışmak, için
merkezileşmeye ve yerel meselesine kısaca değin
mek gerekecek. Zira merkezi yapının yerelle, bu
uzam içinde spesifik bir tarihsel ve stratejik süre
cin zemini olmuş Kürt coğrafyasıyla kurduğu ilişki
kayyım uygulamasının nedenidir. Sonuçta kayyım
uygulaması bir tarihsel sapma veya çıkıntı değil,
uzun süreli bir rasyonalitenin stratejik sonucudur.
DlYARBAKIR'DA PALMİYE OLACAK,
ÇOK GÜZEL OLACAK!
kayyım tarafından yönetilen DBB, 1 1 Ocak 202 l'de
kent genelindeki peyzaj çalışmaları kapsamında
aralarında 14 palmiyenin olduğu farklı türlerdeki
5 binin üzerindeki ağacın dikildiğini duyuruyor
du. 1 Bundan üç ay sonra yapılan ayrıntılı ve sadece
dikilen palmiye ağaçlarının duyurulduğu bir açık
lamasında ise "vatandaşların taleplerini dikkate
alarak" dikilen "palmiye ağaçları kentte ayrı bir
renk kattı" deniliyordu . Yaptığı açıklamadan an
laşıldığı kadarıyla DBB'nin, vatandaşların talepleri_
ve palmiyelerin kente kattıkları renge rağmen bu
ağaçlar konusunda temkinli olduğu anlaşılıyordu.
Zira ilk etapta dikilen 23 ağacın deneme maksatlı
olduğu vurgulanıyordu: "Ziraat mühendisleri di
kilen palmiye ağaçlarını gözlem altında tutacak.
Çalışmanın başarıya ulaşması ve belirlenen veri
min alınması durumunda kentin farklı noktalarına
da palmiye ağaçlan dikilecek. " Diyarbakır'ın sert
karasal iklimi ve hayli soğuk geçen kış aylan kar
şısında palmiyelerin doğal olarak dayanamayacağı
bilinen bir gerçekti. Nitekim yapılan açıklamada
"Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, palmiyelerin
"Büyükşehir 220 Günde 5 Bin Agaç Dikti", https://www.diyar
bakir.bel. tr/haberler/2589-parkbahce.hıml, ( 1 1 Ocak 202 1 ) .
i l k palmiye a�açlarının dikildi�inin duyuruldu�u açıklamadan,
1 0 Mart 202 1 .
uzun ömürlü olması için kış aylarında olumsuz
hava koşullarında ağaçları koruma altına alacak"
deniliyordu . 2 Palmiye haberi, Sabah gazetesinin
internet sayfasında da aynı fotoğraflar, metin ve
imla hatasıyla yer aldı: "Palmiye ağaçları kentte
ayrı bir renk kattı." 3
Peyzaj çalışmaları kapsamında dikilen palmiye
ağaçlarının haber değeri yüksek görüldüğünden
olsa gerek, Google üzerinden "Diyarbakır" ve "pal
miye" kelimelerini aratınca ulusal medyada hayli
habere rastlanıyor. Bilhassa palmiyelerin dikildiği
nin ilan edildiği 10 Mart 202 1 tarihini takip eden
günlerde ulusal medyada çokça habere ulaşmak
mümkün.
Belediye, bu yeni peyzaj fenomenini çok önem
semiş olacak ki ağaçların dikildiğini duyurduğu
günden sonra, DBB Park ve Bahçeler Daire Başka
nı Ahmet Özkaraaslan'ın kamera karşısına geçtiği
bir video hazırladı. Kendi içinde çalışılmış bir pro
düksiyona sahip dört dakikayı aşkın video da ulu
sal medyada çokça yer kapladı. Videonun temel
mesajlarından biri, hem Özkaraaslan'ın bütün ko
nuşması hem de mikrofon uzatılan bir vatandaşın
yorumunda apaçık görüldüğü üzere, palmiyelerin
bölge iklimine dayanacağına dair inançtı. Aynı
videoda palmiye ağaçlarını "öncelikle Mardin Kı
zıltepe'de görmüştüm, hoşuma gitmişti" diyen bir
2
"Mahabad Bulvarının Havası Değişti" , hıtps://www.diyarba
kir.bel. tr/haberler/2 784-mahabad-bulvarinin-havasi-degisti.
html, ( 1 0 Mart 202 1 ) .
3
"Mahabad Bulvarının Havası Değişti" , https://www.sabah.
com. tr/yasam/mahabad-bu lvarinin-havasi-degisti-54 1 24 78,
(10 Mart 202 1 ) .
Palmiye ve tatil kelimeleri, Diyarbakır'a dikilen
palmiye ağaçlarının savunulduğu söylemlerin temel
kavramlanndandı. Tatil kelimesini bir tür lapsus
olarak ele alabiliriz. Lapsus, zira Diyarbakır'a "ay
n bir renk katarak" Türkiye'nin batısına benzetme
eğilimi taşıyordu. Bölgenin kendi iklimi ve endemik
ağaçlarını değil, bölgeye göre batıda kalan ağaçla
n oraya dikmek böylesi bir eğilimin göstergesiydi.
Lapsus zira, tatil ve palmiye kelimelerini kullanan
Ahmet Özka raasla n pal m iyeleri n so!)uktan nasıl korunaca !) ı n ı
anlatıyor.
kent sakini, bunların Diyarbakır iklimine uyum
sağlayıp sağlayamayacaklarını bir uzman gibi yo
rumluyordu: "Eskiden olsa yetişmeyebilirdi, kışla
n çok soğuk olduğundan ötürü. Yani şu an küresel
ısınmadan ötürü kışlar çok sert geçmiyor. Yani o
yüzden 4-5 yıldır var ve çürümedi, yetişiyor. Ya
ni farklı yerlerde de yetişebilir. " Aslında videoda
konuşan Özkaraaslan palmiyelerin Diyarbakır ik
limine uygun olmadığını kabul ediyordu:
Akdeniz ikliminde kullanılan palmiye türü ağaçlar
var. Bunlann da kendi içlerinde birkaç türleri var.
Ama en soğuğa dayanıklı, yaz sıcaklığı noktasında
problemi olmayan, kışın çok ekstrem, yani -20, -25,
-30'larda ancak etkilenebilen palmiyenin Washing
tonia çeşidini bu yıl ilk defa şehrin bulvarlannda ve
havaalanı kavşağında kullandık. Bunlarla ilgili çok
olumlu eleştiriler aldık, çok beğeniler aldık, insanla
nn çok hoşuna gitti. Çünkü yıllardan beri dikilme
miş, insanlar test etmemiş. Arkamda gördüğünüz
palmiyeler 201 Tde dikildi. Yani dört tane kış gör
dü. Buna rağmen, bitkilerimizi işte görüyorsunuz,
zümrüt gibi. Hiçbir problem yok. Olur da ekstra bir
hava koşullan, bize günlük meteorolojiden raporlar
gelir, çok ekstra bir koşul olduğu zaman, sadece taç
kısmını bağlamamız yeterli olur. O da birkaç gün
sürer. Ben inanıyorum Diyarbakır'a çok güzel bir
hava kattı, insanlar çok övgüyle bahsetti. Çünkü
kendilerini bir tatil beldesinde gibi hissetti. Çünkü
palmiye dediğiniz zaman akla yaz tatili gelir. Bunun
için ben, hiçbir şeyim yok, endişem yok, Diyarba
;
kır da palmiye olacak ve çok güzel olacak! Diyar
bakır'a palmiye yakıştı ! Diyarbakır Türkiye'nin en
4
güzel şehirlerinden bir tanesi olacak!
4
"Belediye Tarafından Dikilen Palmiye Ağaçları Kent Sakinle
rini Mutlu Etti " , https://www.sondakika.cornlguncel/haber
diyarbakir-a-dikilen-palmiye-agaclari-kent- 1 3 986848/, ( 1 1
yöneticinin bireysel tutumunu ele veriyordu. Bu
da bölgeyi batıya benzetmeyle biraz çatışmalı gö
rünüyor. Palmiye uygulamasının mimari görevliler
örneğinde olduğu üzere kayyımla birlikte dışarıdan
atanmış belediye bürokratları için Diyarbakır, sü
rekli kalacakları bir yer değildi. Bu bürokratlar, hal
kın rızasıyla değil siyasal bağlantılarla atandıkları ve
geçici süre yönetecekleri Diyarbakır'ı bir tatil yeri
gibi gördü. Palmiye ve tatil söyleminin söylemde
zuhur etmesinin diğer nedeni biraz da buydu.
Videoda konuşan ve palmiye uygulamasının
mucitlerinden DBB Park ve Bahçeler Müdürü Ah
met Özkaraaslan kimdi? 2004'te Kocaeli Büyük
şehir Belediyesi Park ve Bahçeler müdürlüğünü
yapan ve 20 1 2'de görevden alınan Özkaraaslan,
Diyarbakır valisi ve büyükşehir belediyesi başkan
vekili (kayyımı) Münir Karaloğlu tarafından atan
mıştı. "Daha önce birlikte görev yaptığı dostlarını
unutmayan" idareci olarak anılan kayyım Karaloğ
lu , 2004-2009 arasında Kocaeli Büyükşehir Beledi
yesi'nde genel sekreterlik görevini yürütürken Öz
karaaslan'la birlikte çalışmıştı. Özkaraaslan, genel
sekreterlik görevinden alındığı 20 1 2'den beri "her
hangi bir aktif görev yapmıyor" olsa da kayyım ta
rafından Diyarbakır'a aldırılmıştı. Bizzat Kocaeli
yerel gazetelerinin haberlerine göre Özkaraaslan,
Kocaeli'nden atanan tek belediye bürokratı değildi
ve Diyarbakır'da göreve başladıktan bir süre son
ra belediye ihalelerinde usul sorunu çıkarmaya
başlamıştı. 18 Ocak 2022 tarihinde Özkaraaslan,
kendisi gibi çifte maaş alan ve Ordu Büyükşehir
Mart 202 1 ) ; Belediye Tarafından Dikilen Palmiye Ağaçları
Kent Sakinlerini Mutlu Etti, https://www. haberler.com/di
yarbakir-a-dikilen-palmiye-agaclari-kent- 1 3986848-haberi/,
( 1 1 Mart 202 1 ) ; "Diyarbakır'a Dikilen Palmiye Ağaçları Kent
Sakinlerini Mutlu Etti" , https://www.ayrintilihaber.eom. tr/
diyarbakira-dikilen-palmiye-agaclari-kent-sakinlerini-muılu-etti, ( 1 1 Mart 202 1 ) .
87
Belediyesi'nden (Kocaeli'nden buraya geçmişti)
rında kurumalarıyla6 ama esas olarak bir yıl sonra,
DBB Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı'na geti
özellikle kış aylarının gelmesiyle birlikte dramatik
rilen Sedat lpek'le yumruklu kavgaya karışmıştı.
Kavganın personel alımından mı veyahut ihale
bir hal aldı. Söz konusu dram, ulusal basında değil,
anlaşmazlığından mı kaynaklandığı gazeteler için
dan görüldü. Beklenmeyen bir şey değildi ama Di
bir uzlaşı konusu değil. Fakat kavga olayından bir
yarbakır'ı "Türkiye'nin en güzel şehirlerinden bir
gün sonra Özkaraaslan görevden alınıyordu . Aka
tanesi" yapacak palmiyeler, vaat edilen önlemlere
sadece muhalif ve Diyarbakır yerel basını tarafın
binde diğer "ithal bürokrat"ların da yerine "yerli
(muşamba, taç kısımlarının sarılması) rağmen,
bürokrat"ların atanacağı gazetelere yansıyordu .
iklime dayanamamıştı. Üstelik mevcut ağaçların
Diyarbakır yerel medyasındaki haberler göz önü
sökülüp yerine palmiyelerin dikildiği iddia edili
ne alındığında, kayyım idaresi boyunca belediye
bürokrasisinin "ithal" edilmesi büyük şikayet ko
yordu . Çıkan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla ba
nularından birisi. Gazetelerde "ithal bürokrat"
uygun olmadığına dair uyarılar yapılmıştı. 7
sıkça kullanılan tanımlamalardan. 5 Hasılı Özkara
şından itibaren palmiyelerin Diyarbakır iklimine
aslan gibi üst düzey belediye bürokratları, kayyım
belediyeciliğinde yaygın bir eğilimin neticesinde
DBB'deki görevine atanmıştı . Kayyım belediye
başkanları, atandıkları belediyeleri batıdaki AKP
belediyelerinde görev yapan bürokratlarla yöneti
yordu .
SÖKÜLEN ESKl AGAÇLAR,
MUŞAMBALI lTHAL PALMİYELER,
İKLİMİN VE YERELİN İTİRAZI
Mart 202 1'de dikildikleri duyurulan ve ulusal ba-
Kuruyan pa l m iye a�açları, 1 6 N isan 2022 (foto�raf Ferit Arslan).
sında çokça yer alan palmiyelerin akıbeti, yaz ayla5
88
"Ahmet Özkaraaslan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesin
de Başladı" https://www . enkocaeli.com/haber/5 l 4 7045/
ahmet-ozkaraaslan-diyarbakir-buyuksehir-belediyesinde
basladi, (24 Ağustos 2020 ) ; "Kocaeli'den Giden Müdürün
Faturası Kenti Karıştırdı ! " , https://www . kocaelikoz . com/
haber/68 1 4682/kocaeliden-giden-mudurun-faturasi-kenti
karistirdi#, (26 Mar 202 1 ) ; "Bir de Çifte Maaşlı ! Kocaeli'den
Gidip Diyarbakır'ı Karıştırdı ! " , hLtps://www. kocaelibarisga
zetesi.com/haber/9 1 8 7706/bi r-de-ci he-maasli-kocae liden
gidip-diyarbakiri-karistirdi, ( 1 8 Ocak 2022) ; "Diyarbakır'da
Yumruk Yumruğa Kavga Ettiler. Ahmet Özkaraaslan Gö
revden Alındı" , https://www .enkocaeli.com/haber/9 1 88046/
diyarbakirda-yumruk-yumruga-kavga-ettiler-ahmet-ozka
raaslan-gorevden-alindi, ( 1 8 Ocak 2022) ; "Diyarbakır Bü
yükşehir'de yumruklu kavga" , https://www.tigrishaber.com/
diyarbakir-buyuksehirde-yumruklu-kavga-76 l 25h. hım, ( 1 8
Ocak 2022) ; "Büyükşehir'in 'Yumrukçu' Daire Başkanı Görev
den Alındı" , https://www. tigrishaber.com/buyuksehirin-yum
rukcu-daire-baskani-gorevden-alindi-761 53h.htm, ( 1 9 Ocak
2022) ; "Büyükşehir'in 'Yumrukçu' Daire Başkanı Görevden
Alındı" , https://www.diyarbakirsoz.com/diyarbakir/buyukse
hirin-yumrukcu-daire-baskani-gorevden-alindi-23325 1 , (20
Ocak 2022); "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde lki Yeni
Görevden Alınma" , hıtps://www. tigrishaber.com/diyarbakir
buyuksehir-belediyesinde-iki-yeni-gorevden-alinma-79364h.
hım, (08 Temmuz 2022).
Bizzat belediye de palmiyelerin dikildiğini haber
verdiği duyuru metnindeki bütün içeriği ağaçların
iklime uygun olduğunu ve küçük önlemlerle ha
yatta kalacaklarını söylemeye ayırmıştı. Belediye
ve Park ve Bahçeler Müdürü olarak Özkaraaslan
gibi yetkililerin açıklamalarında palmiyelerin ikli
me uygun olduklarının ve çok soğuk birkaç günde
de küçük önlemlerle ( taç kısımların sarılması) bu
ağaçların yaşatılacağı söylemlerinin nedeni şehir
de yükselen itirazlardı. Yapılan bütün açıklamalar
ile "palmiyeler iklime uygun değildir" biçiminde
olan ve görmezden gelinen yerel uyarıya/itiraza ce6
"Palmiyelere Muşambalı Önlem ! " , https://www. tigrishaber.
com/palmiyelere-musambali-onlem-75 799h.htm, ( 3 1 Aralık
202 1 ) .
7
"Kayyım Dikmişti: Diyarbakır'daki Palmiyelerin Yüzde 99'u
Kurudu" , https://artigercek.com/guncel/kayyim-dikmisti
diyarbakir-daki-palmiyelerin-yuzde-99-u-kurudu-2 1 0967h,
( 1 5 Mayıs 202 1 ) .
vap üretilmişti. Yereldeki uyarı/itiraza dolaylı da
olsa cevap veriliyor ama aynı zamanda görmezden
de geliniyordu.
tlk etapta dikilen 23 palmiyeyle yetinilmediği,
kısa bir sürede ve ilk ekilenlerin akıbeti beklen
meden sayının 1 70'e çıktığı anlaşılıyordu. tlk diki
len palmiyelerle ilgili belediye tarafından yapılan
duyuruda "ziraat mühendisleri dikilen palmiye
ağaçlarını gözlem altında tutacak" denilse de Di
yarbakır Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) şube
başkanı Abdussamed Ucaman'ın "kent iklimine
uygun olmadığı defalarca söylenmesine rağmen
kayyım tarafından dikilen palmiye ağaçlarının
yüzde 99'unun kuruduğunu söyledi [ ği ] " basına
yansımıştı. Ucaman, "kayyım döneminde yeşil
alanlara sürekli müdahale edildiğini" ve "sökülen
ağaçların akıbetinin bilinmediğini" iddia ediyor
du. Ucaman, kayyım belediyesinin kent bileşenle
riyle diyalog kurmadan defalarca ağaçların yerini
değiştirdiğini, "yeşil alan, bulvar ve caddelerde di
kili ağaçlan söküp" yerlerine, kısa bir süre sonra
kuruyan, palmiye ağaçlan diktiğini belirtiyordu.
Sözgelimi, palmiye ağaçlarının dikildiği dönemde
20 yaşındaki 1 50-200 arasındaki dut ağacı sökülü
yordu. 8 Bu, Ucaman'ın ilk kamusal itirazı değildi.
1 1 Mart 202 1 'de, yani ilk palmiyelerin dikildiğinin
duyurulduğu tarihten bir gün sonra da belediyeyi
uyarmıştı.
Diyarbakır'da palmiye ağaçlarının yaşama şansı
hiç yok. Şu an mevsim kış. Kış ayı ılık geçtiği için
palmiye ağaçlarına bu yıl bir şey olmayabilir ama 2
Akdeniz iklimi, Mardin'in belli bir bölgesi Akde
niz iklimi, ama Diyarbakır karasal iklim. Bölgenin
karasal iklim olduğundan bile haberleri yok. Ken
dilerini Karadeniz'de, Akdeniz'de Antalya'da zan
nediyorlar. Tamamıyla kamu zararıdır. Milletin
9
parasını, vergisini bu tür işlerde heba ediyorlar.
Bu uyanlar ve gazetecilerin "Diyarbakır' da pal
miye ağacı yetişir mi? " sorulan karşısında döne
min Park ve Bahçeler Müdürü Özkaraaslan, "iklim
şartlarının palmiye ağaçlan için uygun olduğunu" ,
"risk oranın yüzde 10 olduğunu ve ekstrem bir ha
va durumu olmadığı sürece" sorun yaşanmayaca
ğını söylüyordu . Nihayetinde "palmiye ağacı de
yince insanların aklına tatil yerleri geliyor" diyerek
bu ağaçların dikilmesini savunuyordu. 1 0
Belediye, palmiyeleri kış soğuklarından kurtar
mak için muşambayla 1 1 kaplasa da büyük bölümü
bir yıl içinde kurumuştu . Diyarbakır yerel bası
nına konuşan ZMO başkanı Ucaman, "bilimden,
teknikten uzak, ısmarlama bir yöntemle palmiye
ler buraya getirildi ve kurudu . Akdeniz iklimin
de palmiye kurumaz ama karasal iklimde kurur"
diyordu . Ucaman'a göre Diyarbakır'ın "iklimine
uyum sağlayan ağaçlar var. Kentin dili ve hafızası
olan ağaçlar varken" palmiyelerin tercih edilme
nedeni art niyetten kaynaklanıyordu . 1 2 Kayyım
belediyesinin ihalelerde usulsüzlükler yaptığını, il
genelindeki mevcut ağaçlan sürekli biçimde söke
rek yerlerine iklime uygun olmayan pahalı ağaçlar
aldığını, bunun peyzaj ve spesifik olarak ağaç poli
tikası haline getirildiğini şöyle açıklıyordu:
yıl sonra -5 derecenin üstüne çıktığında palmiye
Bir taraftan ağaç alımı var, bir taraftan söküm var.
Sökülen ağaçlar da ortada yok. Yaklaşık 6 yıllık sü
lerin hepsi kuruyacak. Diyarbakır karasal iklimdir.
Diyarbakır'ın farklı alanlarına 20 1 1-20 1 3 yılında
reci değerlendirdiğimizde, kentte yapılan peyzaja
minimum 1 5 0 milyon para harcandı. Palmiyenin
palmiye ağaçları deneme amacıyla dikildi, ancak
hepsi kurudu. Belediyedeki personelleri de bu ko
aslında tropik ve su tropik kuşağına ait bitkiler
nuda haberdarlar. Saksıyla taşıma usulü yapabilir,
olduğunu ve nem oranının yüksek olan bölgeler
başka şekilde tutmaz. Kamu zararıdır. "Urfa ve
de yetişeceğini daha önce de belirtmiştik. Diyar
bakır'ın karasal iklim olduğuna ve nem oranının
düşük olduğuna, palmiye ağaçlarının yazın değil
Mardin'de" var olduğunu söylüyorlar. Zaten Urfa
8
"Kayyım Dikmişti: Diyarbakır'daki Palmiyelerin Yüzde 99'u
Kurudu"; "Diyarbakır'da Dikilen Palmiyeler Kurudu" , https://
www. tigrishaber.com/video-diyarbakirda-milyonlara-mal
olan-palmiyeler-kurudu-78628h.htm, ( 3 1 Mayıs 202 1 ) ; "Di
yarbakır Büyükşehir'in Palmiye Sevkiyatı Sürüyor" , https://
www. tigrishaber.com/diyarbakir-buyııksehirin-palmiye-sev
kiyati-suruyor-699 15h.htm, (23 Mart 202 1 ) ; "Diyarbakır Bü
yükşehir Belediyesi, Ağaç lçin 150 Milyon Harcadı" , https://
www. tigrishaber.com/diyarbakir-buyııksehir-belediyesi-agac
icin- 1 50-milyon-harcadi-76992h. htm, (04 Mart 2022).
de kışın kuruyacaklarına onları ikna edemedik.
Palmiye bitkisinin ihalesini de 3-A'yla yaptıkları9
"Diyarbakır' da 'palmiye' Tartışması" , https://www. tigrishaber.
com/diyarbakirda-palmiye-tartismasi-69628h.htm, ( 1 1 Mart
202 1 ) .
1 0 "Diyarbakır'da 'palmiye' Tartışması.
11
"Palmiyelere Muşambalı Önlem ! "
1 2 "Diyarbakır'da Dikilen Palmiyeler Kurudu.
89
nı biliyoruz. Bu da kanuni olmayan ihaleye fesat
yarbakır'da palmiye olasılığının güzel bir ihtimal
tır, rekabeti önlemedir. Dolayısıyla kişiye özel bir
olduğunu söylüyordu:
ihale şekliyle yapıldığını biliyoruz· Bölgede iklimi,
Palmiye ağaçları eğer tutsaydı Diyarbakır'a çok
toprağı, tanımayarak çok rahat bir şekilde palmiye
büyük bir zenginlik katardı diye düşünüyorum.
üzerinden kazanç sağlayıp, burada iklime uygun
13
olmamasına rağmen diken bir zihniyet oluşuyor.
İnsanlar iyi ki kurudu diye bir hava içerisindeler,
keşke kurumasaydı biz o yolardan geçerken pal
Kayyım yıllar önce dikilmiş olan v e herhangi bir
sorun olmayan ağaçlan sökmüştü. Kayyım beledi
yesince sürekli biçimde ağaçların yeri değiştirilmiş;
yeni dikilen ağaçlar, iklim koşullan göz ardı edildi
ğinden, kısa bir süre sonra kurumuştu. Bu döngü
birçok yerde şöyle işliyordu: yıllar önce dikilmiş
ve sağlıklı eski ağaçlar sökülüyor, yerine pahalı ve
iklime uygun olmayan ağaçlar ekiliyor, bunlar ku
ruduğunda da yeni ağaç ekimi yapılıyordu. 1 4
Genel olarak ihalelere yönelik çokça usulsüzlük
iddialan öne sürüldü. Aynca ihalelerin Diyarbakır
esnafına değil, belediye bürokratlarının memleketi
ve çalıştığı yer olan Kocaeli'ndeki esnaf ve şirket
lere verildiği söylendi. Hatta "kentteki havuzların
bakım onarımını bile Kocaeli firması yapıyor" id
dialan gazetelere yansıdı. 1 5
B u gelişmeler üzerine palmiye ağaçları konu
sunda HÜDA-PAR'dan da tepki geldi. Partinin il
başkanı, kuruyan palmiyelerle ilgili "bölgemizin
hava şartlarının bu ağaçlara uyumlu olmadığı
nı hiçbir mühendis bilmiyor muydu? Bu israflar
bilinçli mi? " diye soruyordu . 1 6 DEVA Partisi Di
yarbakır 11 Başkanlığı da bilimsel bir araştırma
yapılmadan bu ağaçların dikildiğini ve "birilerine
rant sağlama amacıyla yapılmış" olduğunu söylü
yordu. 1 7 AKP 11 Başkanı ise kurumuş olsalar da Di13
"Kayyım Dikmişti: Diyarbakır'daki Palmiyelerin Yüzde 99'u
Kurudu. "
14 "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Agaç lçin 1 5 0 Milyon
Harcadı" ; Palmiye ve Limoni Selvi'den Sonra Çam Agaçlan
da Kurudu. . . ", https://www.ekoabori.com/guncel/palmiye-ve
limoni-selviden-sonra-cam-agaclari-da-kurudu- 1 23868.html,
(22 Mayıs 202 1 ) .
90
15
"Sayıştay Fiyat istedi", https://www. tigrishaber. com/sayistay
fiyat-istedi-76790h.htm, (22 Şubat 2022) .
16
"HÜDA PAR'dan Kuruyan Palmiye Agaçlan Tepkisi; Bu is
raflar Bilinçli mi? " , https://diyarbakiryenigun.com/ekonomi/
huda-pardan-kuruyan-palmiye-agaclari-tepkisi-bu-israflar
bilincli-mi- 130154h, (24 Ekim 2022).
1 7 "Kayyumun Uyarılara Ragmen Diktirdiği Palmiyeler Kuru
du" , https://www.sozcu.eom.tr/kayyumun-uyarilara-ragmen
diktirdigi-palmiyeler-kurudu-wp6404948, (30 Nisan 202 1 ) ,
"Diyarbakır DEVA'dan Kuruyan Palmiye Sorusu: Kamu Zararı
Ne Kadar" , httpsJ/www. tigrishaber.com/diyarbakir-devadan-
miye ağacının görüntüsünü güzelliğini yaşamış
olsaydık. Tutmamış olması Diyarbakır için bir ka
yıp oldu. Diyarbakır için bir eksiklik oldu. Palmiye
ağaçları orada tutmuş olsaydı bizim çocuklarımız
oralarda gezdiğinde her gün çam ağacı görecekleri
ne palmiye ağacını da görmüş olsalardı. Diyarbakır
da palmiye ağacı görmeyen o kadar çok insan var
ki, Deniz görmeyen insan var, bırakın palmiyeyi,
palmiyeler tutsaydı. Diyarbakırlılar da görseydi
ben mutlu olurdum. Maliyeti üzerinden yapılmaya
18
çalışılan kirli tartışmalar bir taraf bırakıyorum.
İçinde kuruyan palmiye ağaçlarının akıbetinin
de olduğu kayyım belediyelerindeki yolsuzluk ve
usulsüzlüklerin ortaya çıkarılması için 2022'de
HDP tarafından verilen meclis araştırması talebi
oy çokluğuyla reddedildi. 1 9 Nitekim aynı yıl Sa
yıştay da Diyarbakır'daki peyzaj ve ağaçlandırma
çalışmalarına dikkat kesildi. Sayıştay, DBB Park ve
Bahçeler Daire Başkanlığı'ndan "kentte yetişen ya
da yetişebilen ağaçların listesi ile rayiç bedelleri"
istiyordu . 20
Sayıştay raporlarına da yansıyan yolsuzluklar,
usulsüzlükler ve kamu zararlarına rağmen kayyım
belediyeleri denetimden ve hesap vermekten uzak
tutuluyor. Genellikle peyzaj çalışmaları, altyapı
hizmetlerinin aksine görünür, görece masrafsız ve
rant aracı olarak kullanılır. Kayyım belediyeleri de
uzun vadeli sonuçlan olan altyapı hizmetlerinden
ziyade peyzaj çalışmaları gibi görünür hizmetlere
ağırlık veriyor.
Palmiye ağaçlan, bölgedeki kayyım uygulaması
nın neden ve sonucu açısından ilginç bir semboliz
me sahip. Palmiye ekimi, yönetmek için atandıkları
kuruyan-palmiye-sorusu-kamu-zarari-ne-kadar-70779h.htm,
(29 Nisan 202 1 ) .
18 "AK Parti Diyarbakır 1 1 Başkanı: Valiyi Çok Seviyorum" , htt
ps://www. tigrishaber.com/video-ak-parti-diyarbakir-il-baska
ni-valiyi-cok-seviyorum- 7 1392h.htm, (24 Mayıs 202 1 ) .
19 HDP'nin 'Kayyım Atanan Belediyelerde Yolsuzluklara llişkin
Önergesi' Reddedildi", https://www.rudaw.net/turkish/midd
leeast/turkey/300320222, (30 Mart 2022) .
20
"Sayıştay Fiyat istedi."
kentin iklimini bilmeyen ve atandıkları kurumun
hafızasından bihaber (palmiyeler öncesinde denen
miş ve tutmadığı anlaşılmıştı) ithal/geçici bürok
ratların pratiğiydi. Üstelik hayli önyargıya sahip ol
duklarından kentin iklimini bilmek ve atandıkları
kurumun hafızasına vakıf olmaktan uzak ve yerel
bilgiye mesafeli kalan bu bürokratlar, belediyelerde
hem kalıcı olma niyetinde değildi hem de bu imkan
dahilinde değildi. Belediyelerin kesin biçimde yerel
dinamizmden arınması ve merkezi süreçlere eklem
lenmesi gayesiyle atanan bu bürokratlar, yereldeki
her türlü bilgi, talep ve çıkara kendini kapatmıştı.
Bundan dolayı kentin rengi değil (hatta bu rengin
ifadesi eski ağaçlar sökülüyordu) , başka coğrafya
ve iklimin rengi olan ağaçlar ilk akla gelen peyzaj
fenomenlerinden olmuştu. Bunun yanında, bölge
sakinlerinin siyasal, kültürel ve toplumsal beklen
tisi değil, kente dair "görsel" algısı en acil karşılan
ması gerekilen ihtiyaç olarak algılanmıştı. Haliyle
denilebilir ki palmiye ağaçlan, kayyım uygulama
sının adeta zorunlu bir çıktısıydı. Bir dizi neden ve
dinamiğin bir araya gelmesiyle palmiye ağaçlarının
ekilebilmesi imkan dahilinde oldu. Takip eden bö
lümde bu durumu kısaca tartışmaya çalışacağım.
KAYYIM UYGULAMASININ
VE YÖNETİM RASYONAL1TES1N1N
TAR1HSELL1G1
1 1 Eylül 20 1 6'da devletin artan beka söylemi ve
güvenlik kaygılarıyla birlikte uygulanmaya başla
nan kayyım pratiğinin 20 1 9'daki yerel seçimler
den hemen sonra tekrarlanarak kalıcı bir istisnaya
evirildiği anlaşılıyordu. Bu kalıcı istisnayı kurallaş
tıran tarihsel bir rasyonalite vardı. 21
19. yüzyılda merkezileşmeye başlayan devletin
temel hedeflerinden biri, tekinsizlik kaynağı ola
rak görülen taşranın merkezi süreçlere eklemlen
mesi ve kontrol edilmesiydi. Merkezileşme, devlet
yapısında olduğu kadar nüfusla kurulan ilişkinin
mahiyetinde de köklü bir dönüşüm anlamına ge
liyordu. Bu, egemen olunan toprakların kurumsal
bir mimariyle içerilmesi, buralardaki yerel güç ve
21 Burada kısaca değineceğim kayyım uygulamasını daha ayrın
tılı biçimde tartıştığım bir araştırma için bkz. Bahtiyar Mer
mertaş, Kayyım Uygulamasını Çerçeveye Almak: Osmanlı'dan
Cumhuriyet'e Devletin Merkezileşmesi, Yerel Dinamikler ve Be
lediyeler, DISA Yay . , lstanbul, 202 1 .
dinamiklerin, canlı v e cansızların merkezi işleyi
şe dahil olması, denetim ve kontrol süreçlerinin
sistematik biçimde sürdürülmesi demekti. Haliyle
19. yüzyıldan itibaren dönüşen yönetim rasyona
litesine göre gerçekleştirilen merkezileşmeyle hem
taşranın farklı idari bölgelerinin merkezi idareyle
kurduğu muhtelif ilişki biçimlerinin homojenleş
tirilmesi hem de hayli risk barındıran kimi bölge
lerin kontrol edilmesi murat ediliyordu.
Tışan/dışan kökünden türeyen taşra, 19. yüz
yıl itibariyle, medeni şehri veya daha spesifik ola
rak, İstanbul dışında konumlanan kırsal bölge ve
çölleri; taşralı ise "dışarıdan/hariçten" olanı ifade
ediyordu. 22 19. yüzyıl ortalarına doğru devlet aklı
nazarında bir meta kavram olarak dolaşıma giren
ve yönetim sisteminin merkezileştirilmesini de
içeren medeniyet düzeneğiyle taşra uzamı ve bu
radaki meskun nüfusun regülasyonu bir varoluş
meselesiydi. Taşradaki yerel güçler, merkezi ikti
dara alternatif ve kimi zaman tehdit olarak görül
dü. Yine taşra uzamına heterojen biçimde yayılmış
yerel dinamikler ise nüfusun bütünü üzerinde uy
gulanmak için hazırlanan merkezi projelere karşı
alternatif birer "doğal" engeldi.
Merkezileşme sürecinde devletin yerel dinamik
ve güçlerle ilişkisi sürekli bir çatışma seyri içinde
olmadı. 23 Hatta denilebilir ki Osmanlı ve Cumhu22 Marc Aynıes, A Provincial History of the Ottoman Empire, Çev.
Adrian Morfee, Routledge, Londra, 2014, s. 4; Burak Onaran,
Padişahı Devirmek, Çev. Saadet Özen, lletişim Yay., lstanbul,
20 18, s. 195 ve 33. dipnot.
23 Bundan sonra merkezi idare ve taşra/yerel ilişkileri üzerine
yapacağım tartışma için yararlandığım kaynaklar için bkz. Ha
lil inalcık, " Centralization and Decentralization in Ottoman
Administration", Ed. Thomas Naff - Roger Owen, Studies in
Eighteenth Century Islamic Society, Southern Illinois Univer
sity Press, Carbondale ve Edwardsville, 1977; Yaşar Yücel,
"Osmanlı lmparatorluğu'nda Desantralizasyona (Adem-i
Merkeziyet) Dair Genel Gözlemler", Belleten, Cilt: XXXVlll,
sayı 152, 1 9 74; Cenk Reyhan, "Taşranın Osmanlı-Türk Siya
sal Hayatına Etkisi: Bir Açıklama Modeli" , Toplum ve Bilim,
sayı 83, 1 999-2000; Birgül Güler, "Yerel Yönetim Tarihine
Yaklaşım Sorunu" , Amme idaresi Dergisi, cilt 26, sayı 1, 1993;
Şerif Mardin, "Türk Siyasasını Açıklayabilecek Bir Anahtar:
Merkez-Çevre ilişkileri," Türkiye'de Toplum ve Siyaset, iletişim Yay . , lstanbul, 1990; Metin Heper, "Center and Periphery
in the Ottoman Empire: With Special Reference to the Nineteenth Century", International Political Science Review I Revue ln
ternationale de Science Politique, 1 ( 1 ) , 1 980; Ergun Özbudun,
Social Change and Political Participation in Turkey, Princeton
University Press, Princeton, 1976; James C. Scott, Devlet Gibi
Görmek, Çev. Nil Erdoğan, Versus Kitap, lstanbul, 2008.
91
riyet merkezileşmesinin koşulu , taşradaki yerel
dinamik ve güçlerle işbirliğiydi. Taşra uzamına
rak öne çıktı. Doğası gereği yerel güç ve dinamik
yayılmış yerel dinamik ve güçlerin bütünüyle tas
fiye edilmesi, merkezi iktidarın doğacak boşluğu
doldurması ve burayı kontrol etmesi hem devlet
olabildiğince "özerk" bir yapıda olan belediyeler,
kapasitesinin üzerindeydi hem de ciddi bir maliye
ti gerektiriyordu . Ayrıca taşra ahalisinin nazarında
devlet dışsal bir fenomen olarak algılandığından,
merkezi idarenin uygulamaya sokacağı proj ele
rin haşan şansı azdı. Bu nedenlerle yerel güçlerin
merkezi idareye eklemlenmesi ve yereldeki aracı
olarak işlev görmesi, merkezileşmenin en önemli
koşullarındandı. Merkezileşme, devletin bünyesi
ne yerel güçleri enformel (Hamidiye Alayları'nda
olduğu gibi bazen formel) biçimde eklemlemesi,
işbirliği içinde olması ve nihayetinde yereldeki ta
şıyıcısı/aracısı yapmasıyla da mümkün oldu.
Merkezin taşranın kılcallarına kadar sızması,
kurumsallaşması ve tasarladığı proj eleri uygu
laması için yereldeki toplumsal yapı ve güç iliş
kileriyle etkileşimi gerekliydi. Haliyle merkezi
projeler ve kurumlar, taşrada görece melezleşerek
merkezileşiyor/merkezileşmeyi mümkün kılıyor
du. Bu melezleşme, pratikte bir zorunluluk olsa da
devlet aklında yerel dinamiklere karşı şüphecilik
olageldi. Sözgelimi, belediyeler üzerinde merkezi
kontrol süreçlerinin , zamanla kimi boyutlarıyla
esnetilmesine rağmen, genel olarak devam ettiril
mesinin bir nedeni buydu . Benzer biçimde mer
kezi idarenin taşra teşkilatlarında çalışan görevli
lerin ve haliyle kurumların, yerel dinamik ve güç
ilişkilerine dahil olmasının, merkezi işleyişi yerele
göre melezleştirmesinin önüne geçilmeye çalışıldı.
Bu sebeple vali, kaymakam, hakim, savcı, cezaevi
çalışanı, asker, polis gibi merkezi idarenin etkili
görevlerini yerine getirenler rotasyon uygulaması
na tabidir. Rotasyon, söz konusu kritik pozisyon
lardaki görevlilerin yerelleşmesinin, yerel güç ve
dinamiklere eklemlenmesinin önüne geçmek için
uygulanan bir sistem.
Yerel dinamik ve güçlerin kontrol ve denetim
süreçleri, sadece merkezi idari kurumsallaşma
lar boyunca değil ayrıca belediyeler üzerinden de
takip edilebilir. Hatta, merkezileşmenin başladığı
92
dönemde kurulan yerel yönetim sistemi, merkez ve
yerel geriliminin en önemli noktalarından biri ola-
lerin kendiliğinden bir çıktısı olan ve merkezden
merkezi yapının kontrol etmeye çalıştığı kurumlar
dan oldu. Merkezi idare, başkanın atanmasından,
bütçenin onaylanmasına kadar belediyeler üzerin
de bir dizi konuda denetim sağlamaya çalıştı.
Buna karşın, merkezi yapının tesisi sürecinde
oluşturulan belediyelere başlangıçta nüfuzlarını
kaybetme korkusuyla direnç gösteren yerel güç
ler, zamanla bizzat belediye sistemine dahil ola
rak iktidarlarını tahkim etti. 24 Yerel dinamiklerle
karşılıklı ilişki içindeki yerel güçler, tarih boyunca
belediyelerin kontrolünü elinde tuttu veya bu ku
rumlar üzerinde etkiye sahip oldu .
Bununla birlikte belediyeler, merkezi yönetimin
bütün kontrol çabalarına rağmen yerel dinamikle
rin sürekli bir açıklık oluşturduğu kurumlardan
dı. Muhtelif dönemlerde yerelde nüfuzlu kişilerin
genel seçim tablosuna aykırı biçimde belediye
seçimlerindeki başarısı; 1 970'lerde bağımsız aday
ların, sol grupların , Kürt hareketinin ve Türkiye
genelinde varlık gösteremeyen partilerin (örneğin
Fatsa' da Fikri Sönmez, Diyarbakır' da Mehdi Zana,
Hilvan'da Nadir Temel, Batman'da Edip Solmaz)
ve 1999' dan sonra yine Kürt hareketinin kazandığı
belediye başkanlıkları buna örnek gösterilebilir.
Osmanlı'da merkezileşen devlet yapısına rağ
men yerel güç ve dinamiklere kısmi bir alan tanı
nıyordu . Kimi zaman açıktan işbirlikleri biçimin
deki bu alan tanımaya karşın Cumhuriyet, yerel
güç ve dinamikler konusunda daha katı bir tutum
aldı. Şerif Mardin'e göre Cumhuriyet kadroları,
"potansiyel bir muhalefet alanı olarak görüldüğü
için" bütün taşraya yayılmış yerel güç ve dinamik
lerin siyasal kurumsallaşmaya eklemlenmesinden
rahatsızdı. Yerel güç ve dinamikler, "kuşkulu göz
le" bakılmış ve "sıkıca gözaltında tutulmuştur. " 2 5
Buna rağmen yaygın ve sürekli bir çatışma da ya24 llber Ortaylı, Türkiye Teşkilat ve ldare Tarihi, Cedit Neşriyat,
Ankara, 20 1 0 , s. 430; tarihsel bir örnek olması için Kudüs
vilayetindeki belediye teşkilatıyla ilgili bkz . Haim Berger,
"Tanzimat'a Yeni Bir Bakış: Kudüs Vilayeti'' , Tanzimat, Der.
H. lnalcık ve M. Seyitdanlıoglu, Phoenix Yay . , Ankara, 2006,
s. 153- 1 68.
25 Şerif Mardin, "Türk Siyasasını Açıklayabilecek Bir Anahtar:
Merkez-Çevre ilişkileri," s. 50
şanmadı. Yönetici elit, yerel güçlerin bulundukla
rı bölgelerde nizamın tesis edilmesine sundukla
rı katkı ve desteğin kendilerine verdiği imkanla,
devletin kaynak ve gücünü yenileşme programına
aktarabildi. Zira yerel güçler, merkezi yenileşme
programlarının bulundukları bölgedeki nüfuzları
için tehdit olarak görmüyordu. Aksine taşrada nü
fuzu gittikçe artan devletle işbirliği yaparak güçle
rini artırıyorlardı. Nitekim yerel güçler, merkezi
programlara destek verdiklerinden mülkleri, sta
tüleri ve güçlerini koruyabildi. Muhtelif dönem
lerde gündeme gelmesine ve çokça tartışılmasına
rağmen toprak reformunun olmamasını bu anlam
da da düşünmek gerekir. 26
Merkezi iktidar için Kürt coğrafyası taşra uzamı
içinde özgün ve özel bir hacmi kaplıyordu. Kuş
kusuz buradaki yerel güçlerle de işbirliği yapıla
rak merkeziyetçi yapı tesis edilse de taşranın diğer
bölgelerine nazaran daha ciddi bir siyasal, sosyal
ve coğrafi maraz kaynağı ve muhtemel bir risk
potansiyeli olarak görüldü. 1 9 . yüzyıldan itibaren
yerel güçleri kontrol etmek ve özerk yapılarını
sonlandırmak için yapılan merkezi müdahaleler
Kürt coğrafyasındaki itirazın, gerilimin ve çatış
maların seviyesini belirledi. Öyle ki Osmanlı'nın
buraları merkezi işleyişe eklemeye yönelik ham
leleri, sonrasındaki devlet müdahalelerine neden
olan bir dizi yeni sorunu doğurmuştu . Örneğin,
aşiret konfederasyonu biçimindeki beyliklerin
kaldırılması nedeniyle aşiretler arasında sürekli
leşmiş çatışmalar başlayacak ve bölgenin istikrarı
nı bozacaktı. Sonrasındaki bütün isyanların temel
aktörlerinden olacak şeyhler, bu kriz döneminde
aşiretler üstü bir iktidar fenomeni olarak doğacak,
çatışmaları azaltacak, aşiretleri otoriteleri altında
birleştirecek ve merkezi idareye karşı güç talebin
de bulunacaktı.
19. yüzyılla birlikte, yani Osmanlı'nın taşrasına
merkezi gücü yaymaya başlamasından itibaren ,
mekan iktidar fenomenleri arasındaki bir müca
dele alanı olarak politikleşti. Merkezi iktidar ve
yerel güçler/dinamikler, mekanın politikleşme sü
recinde, bunun aktörünün kim olacağı ve güç iliş
kilerinde kimin ne kadar pay alacağı konularında
26 Ergun Özbudun, Social Change and Political Participation in
Turkey, s. 44.
mücadele etti. Bu iki fenomenin temel mücadele
süreçlerini belirleyen motivasyon, güç ilişkilerin
de kimin ne kadar çok pay alacağıydı. İktidardan
pay alma mücadelesinde Kürt coğrafyasındaki ye
rel güçler ve dinamikler de istisna değildi. Fakat
merkezi iktidar, diğer bölgelerin aksine Kürt coğ
rafyasındaki yerel dinamik ve iktidar fenomenleri
nin güç ilişkilerinden pay almaya yönelik eğilimi
ne genellikle daha temkinli yaklaştı ve hatta kimi
dönemlerde beka tehdidi olarak gördü . Bilhassa
Cumhuriyet'le birlikte yerel güçler ve dinamikler
doğrudan bir tehdit kaynağı olarak kavrandı.
GÖRÜLECEK LÜZUM ÜZERİNE:
1 930'LARDAN 20 1 6 SONRASINA
KAYYIM ATAMALARI
20 1 6'da Kürt coğrafyasındaki belediyelere ya
pılan kayyım atamaları dışında ve tekil örnekler
dışarıda bırakıldığında, 1 930- 1948 arasında yay
gın biçimde kayyım atamalarının yapıldığı görü
lüyor. 1 930'da Ağrı İsyanı'nın akabinde başlayan
ve uzun yıllara yayılan kayyım atamalarının en
açık nedenlerinden birini Celal Bayar şöyle ifade
ediyordu: "Doğu illerinde hakimiyet ve idare bakı
mından göze çarpan açık bir hakikat vardır: Şeyh
Said ve Ağrı İsyanları'ndan sonra Türklük ve Kürt
lük ihtirası, karşılıklı şahlanmıştır. İsyan edenleri
cezalandırmak için şiddetin manası, anlaşılır ve
yerindedir. " 2 7 Bu isyanlardan sonra bölgeyi "sıkı
bir teftiş ve murakabe [ denetim] altında bulun
durmak" gerekiyordu . Şeyh Sait İsyanı akabinde
sıkıyönetim ilan edildi ve bu yönetim 1927'de, i l .
Abdülhamid döneminde de benzeri uygulanan ,
Umumi Müfettişlikler formunda kalıcılaştırdı. 28
Kayyım uygulaması da bu politikaların devamı
niteliğindeydi. 1 930'larda artık Kürt coğrafyasın
daki her türden toplumsal dinamik tehdit olarak
ele alındı ve bu nedenle bölge, katı biçimde mer
kezi süreçlere eklemlendi. Sözgelimi Şeyh Said
İsyanı sonrası CHP, bölgedeki bütün teşkilatlarını
1 940'ların ikinci yarısına kadar açılmamak üzere
kapattı. Veyahut mecliste bölge illerini temsilen se27 Celal Bayar, Şark Raporu, Kaynak Yay . , lstanbul, 2006, s. 64 .
28 Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek-Parti Yönetiminin
Kurulması (1 923-1 93 1 ) , Yurt Yay. Ankara, 198 1 , s. 140, 1 741 75; Cemil Koçak, Umümi Müfettişlikler (1 92 7-1 952) , lletişim
Yay . , lstanbul, 201 6 , s. 63.
9J
çilen vekillerin ekseriyeti, yöreyi hiç bilmeyen as
ker ve bürokratlardan seçildi. Az sayıdaki bölge sa
kini milletvekili ise İttihat ve Terakki döneminden
itibaren devletle iyi ilişkiler kurmuş yerel eşraftan
seçildi. 29 Bütün bunlar, yerel güç ve dinamiklerin
bastırılması, ortadan kaldırılması ve nihayetinde
merkezi yapının tesis edilmesi amacıyla uygulandı.
l 930'larda evvela bölgedeki 40 belediyeye yapı
lan kayyım atamaları, zamanla hem diğer beledi
yelere hem de Türkiye'nin farklı bölgelerine doğru
genişledi. 1 930- 1948 yılları arasında tespit edildiği
kadarıyla kayyım atanan toplam 1 09 belediy�nin
90'ı Kürt coğrafyasına yapıldı. Erzincan depremi
sonrasında merkezi yapıyla daha iyi "koordinas
yon" sağlanması için kayyım atama kararı30 ve ay
rıca Kürt coğrafyası dışındaki belediyelerde de gö
revden almaların gösterdiği üzere, kayyım uygula
ması sadece isyan gibi acil ve beka tehdidine karşı
geliştirilen refleksif bir çözüm değil, aynı zamanda
bir yönetim zihniyeti tekniği olarak işlemişti.
Bu dönemde Kürt coğrafyasındaki CHP teş
kilatlarının kapatılması ve belediyelere kayyım
uygulamasıyla amaçlanan, yerel güçler karşısın
da merkezi iktidarın mutlak güç kılınması, yerel
dinamiklerin siyasallaşabileceği alanların kapatıl
ması ve toplumsalın depolitizasyonuydu . Sonuçta
mantık açıktı: Yerel güçler belediye seçimlerinde
güç elde edebilir, bölge dinamikleri CHP teşkilat
larında siyasallaşabilir ve bunlar etno-politik bir
tepkimeyle sonuçlanabilirdi. Bölgedeki yerel güç
ve dinamiklerin yerel yönetimlere ve CHP teşkilatı
da olsa siyasal bir yapıya dahil olması, bunları etki
lemesi ve bu iki yapıyla etkileşime girerek güçlen
mesi istenmedi. Sonuçta belediye meclisleri için
yapılacak seçimlerde siyasal bir devinim oluşabilir
ve yerel güçler meclis üyeleri olarak seçilebilirdi.
lsmet lnönü'nün, DP'nin kurulduğu dönemde
Celal Bayar'la görüşmesinde "hudut bölgelerimiz29 Resul Köse, CHP ve DP Hükümetleri Dönemlerinde Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Politikalan, lstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Dok
tora Tezi, 20 1 9 , s. 236-238; Songül Miftakhov, "Doğu ve Gü
neydoğu Anadolu'nun Parlamento'da Temsili: 1 946- 1960",
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, 6(2), 20 18, s. 3.
94
30 Resul Köse, 'Tek Parti Döneminde Kayyım Uygulamaları",
Insan ve Toplum Bilimleri Araştırmalan Dergisi, 9 (2), 2020,
1 5 2 1 - 1535; Resul Köse, CHP ve DP Hükümetleri Dönemlerinde
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Politikalan, s. 230-232.
de ve doğuda parti teşkilatları kurmayalım. Siz
kurmayınız, biz de bizimkileri lağvedelim. Oralar
halkı vuruşkan, ateşli kimselerdir. Particiliğin milli
birliği bozmasından endişe ederim" demesinin ne
deni buydu. Buna karşılık Bayar, "özel kanunlar"
ile yönetilen bölge ahalisine aynca çok partili hayat
tarzında da "başka sınıf vatandaş" muamelesi yapıl
masının doğru olmayacağını söylüyordu. Öneriyi,
CHP teşkilatlarını lağvetse de devlet kurumsallaş
masını parti teşkilatı gibi kullanıldığını bildiğin
den, DP'nin bölgede "meçhul" kalacağını düşün
düğünden ve partilerin bölgedeki siyasal çalışma
larda dikkatli davranması şartıyla reddediyordu. 3 1
1 930'da yasallaşan 1 580 sayılı Belediye Kanu
nu'yla bu dönemdeki kayyım görevlendirmeleri
nin yasal dayanakları hazırlandı. Kanun 94. mad
desinde "görülecek lüzum üzerine tespit edilecek
bazı beldelerden vilayet merkezi olanların belediye
reisleri Dahiliye vekaletince, Vilayet merkezi ol
mayan yerlerin belediye reisleri mensup oldukları
vilayet valileri tarafından nasbolunur ve reislikten
çıkarılabilirler" 32 deniliyordu. Belediyelere kayyım
ataması için merkezi idarece "görülecek lüzum"
yeterliydi. Benzer şekilde 15 Ağustos 20 1 6'da ya
yımlanan 674 sayılı KHK'da da Belediye Kanu
nu'nun 57. maddesine eklenen fıkrayla belediye
lere kayyım atanması, adli birimlerin herhangi bir
tasarrufu olmadan, mülki idareye bırakıldı.
Belediye ve bağlı idare imkanlarının terör veya şid
det olaylarına dolaylı ya da doğrudan destek sağ
lamak amacıyla kullanıldığının vali lik tarafından
belirlenmesi durumunda, terör ve şiddet olaylarına
destek olmak amacıyla kullanılan belediye veya
bağlı idare taşınırlanna mahal lin en büyük mülki
idare amiri tarafından el konulur. Bu fıkra kapsa
mında sorumluluğu tespit edilen belediye veya bağlı
idare personelinin vali veya kaymakam tarafından
görevden uzaklaştınlması halinde göreve iade iş lemi
ancak uzaklaştırma işlemini yapan makam tarafın
33
dan yapılır.
31 Metin Toker, Demokrasimizin Ismet Paşalı Yıllan -Tek Partiden
Çok Partiye 1 944-1 950, Bilgi Yayınevi, 3. Baskı, Ankara, 1 990,
s. 1 00.
32 T.C. Resmi Gazete, " 1 580 sayılı Belediye Kanunu", sayı 1 47 1 ,
1 4 Nisan 1930, s. 8833.
33 "Belediye Kanunu (5393 Sayılı, 2005) " , https://www.mevzu
at.gov.tr/MevzuatMetin/l.5.5393.pdf, (erişim 02 Ocak 2024)
[Vurgu bana ait] .
Erken Cumhuriyet ve 20 1 5 sonrasında da görül
AKP'nin Diyarbakır gibi önemli kentlerde mev
düğü üzere devlet, yereldeki sosyopolitik dinamiz
cut kayyımları aday gösterdiği 20 1 9 Yerel Se
min kontrolden çıktığını düşündüğü dönemlerde
çimleri, bir anlamda kayyım uygulaması için bir
veya genel bir siyasal kriz yaşadığında, Kürt coğ
oylamaya dönüştü . HDP, kayyım atanan yerler
rafyasını siyasetsizleştirmek istedi. Devlet, tarihsel
dahil 65 belediyeyi tekrar kazandı. Fakat 2020'ye
olarak varoluşsal bir kriz içine düştüğü veya ye
gelindiğinde HDP tarafından kazanılan yerlerden
relin merkezi güce alternatif bir dinamizm barın
dırdığını düşündüğü böylesi dönemlerde, kayyım
atamaları gibi pratiklerle gücünü maksimize etme
sadece 4 ilçe ve 2 belde belediyesine kayyım atan
mamıştı. 3 7 Üstelik basına yansıyan bir belgeye gö
eğiliminde oldu. Bu , Cumhuriyet'in devlet aklı ta
gün olan 1 Nisan 20 1 9'da seçilmiş belediye başka
nımından aşikar bir eğilim olarak kodlanabilir. Er
ken Cumhuriyet döneminde Kürt coğrafyasının ve
nının görevden alınması için İçişleri Bakanlığı'na
nüfusunun "medenileştirilme" ve isyanların/dire
nişlerin bastırılma döneminde, başta ve çoğunlukla
Kürt belediyelerine ve akabinde Türkiye'nin diğer
bölgelerine de taşan kayyım uygulamasının nedeni
buydu. "Hendekler" , sokağa çıkma yasaklan, darbe
kalkışması gibi siyasal ve sosyal krizler 20 16 sonra
sında kalıcılaşan kayyım sistemini üretti.
KAYYIM ATAMALARININ SONUÇLARI
1 1 Eylül 20 1 6'da İçişleri Bakanlığı'nın 24 HDP, 3
AKP ve 1 de MHP belediyesine kayyım atamasıy
la34 başlayan süreç, bölgede dramatik dönüşümle
re sebep oldu. Bu ilk kayyım atamalarından sonra
re Diyarbakır Valiliği, seçimlerden hemen sonraki
yazı yazıyordu. 38
20 1 6'daki ilk dönem kayyım atamalarında top
lumsal meşruiyet ve rıza üretilmek istendi. Bun
dan dolayı ilk dönemdeki kayyım belediyeciliği
halkın "sempatisini" kazanmayı amaçladı ve nite
kim 20 1 9 Yerel Seçimleri'nde kayyımlar AKP'den
belediye başkanı olarak seçim yarışına katıldı.
Seçimlerin kaybedilmesi ve HDP'nin belediyele
ri kaybetmeyeceğine dair kanaatle ikinci dönem
kayyım belediyeciliği , artık, rıza ve toplumsal
meşruiyeti gözetmeyen bir zihniyet ve uygula
malarla belirlendi. Bölge halkının sosyo-kültürel
varoluşunu destekleyebilecek ve HDP siyasetiyle
özdeşleşebilecek (yerel demokrasinin inşası, kent
sadece HDP belediyeleri hedef alınmaya başlandı
ve 20 1 9'a gelindiğinde, İçişleri Bakanlığı tarafın
dan yayımlanan bir raporda, toplamda 94 bele
hakkı, siyasal katılım, çoğulcu kimlik politikaları,
diyeye kayyım atandığı belirtiliyordu . Bakanlık
her türlü söylem v e pratik belediye işleyişinden
raporunda, AKP ve MHP belediyeleri söz konusu
edilmiyordu. Bakanlık, belediyelerin terörle "ilti
saklı, irtibatlı" olmalarını kayyım atamalarına ne
den olarak gösteriyordu. 3 5 Fakat görevden alınan
belediye seçilmişleriyle ilgili herhangi bir mahke
me kararı olmadığı gibi alınan kararlarda yargısal
denetim şartı da yerine getirilmiyordu . 36
34 https://www.icisleri.gov. tr/basin-aciklamas i l l 0920 1 6 , ( 1 1
Eylül 20 16 ).
35 "Belediyelerdeki Kayyum Sistemi v e Mevcut Durum Raporu",
httpsllwww .icisleri.gov. tr/illeridaresi/belediyelerdeki-kayyum
sistemi-ve-mevcut-durum-raporu-yayinlandi, ( 1 8 Mart 2019).
HDP 2019'daki yerel seçimler öncesi yayınladığı raporunda 95
belediyesine (3 büyükşehir, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde) kayyım
atandığını söylüyordu; "Kayyım Raporu", https://www.hdp.
org.tr/tr/kayyim-raporumuz/12907/, (28 Şubat 20 19).
36 Ruşen Keleş ve Can Giray Özgül, "Belediye Organlanna 'Kay
yım' Atamalan Üzerine Bir Değerlendirme", Ankara Üniversi
tesi SBF Dergisi, 72(2), 201 7 , s. 305-306.
çok dilli belediyecilik, toplumsal cinsiyet eşitliği
ve kadınların desteklenmesi, kırsal kalkınma vb. )
tasfiye edildi. Belediyeler, tipik bir merkezi idare
birimi işlevi edindi.
tık dönem kayyım atamalarında "eşbaşkanlık"
sistemi, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir
açıklamada, mevzuata uymayan bir uygulama ve
idari bir uyumsuzluk meselesi olarak öne çık3 7 " 3 1 Mart Seçimlerinde 6 5 Yerel Yönetimi Kazanan
HDP'nin Elinde 6 Belediye Kaldı " , https://tr. euronews.
com/2020/ 1010213 l-mart-secimlerinde-65-yerel-yonetimi
kazanan-hdp-nin-elinde-6-belediye-kald, (02 Ekim 2020).
38 "Kayyım Seçimden Bir Gün Sonra Hazırmış", https://www.
cumhuriyet.com.tr/haber/kayyim-secimden-bir-gun-sonra
hazirmis-1 544766, (22 Ağustos 20 19); HDP raporuna göre 1
Nisan günü Van ve Mardin valilikleri de !çişleri Bakanlığı'na
başvurmuştu; Halk lann Demokratik Partisi (HDP), "Kayyım
Raporu (Ağustos 20 1 9 - Ağustos 2020) - 1 Yıllık Panorama-", https://www.hdp.org. tr/Images/UserFiles/Documents/
Editor/2020/l -yillik-kayyim-raporu-2020.pdf, ( 1 8 Ağustos
2020).
95
mıştı. 3 9 Buna mukabil 20 1 9'da bizzat eşbaşkanlık
sistemi, "bölücü terör örgütü yöneticilerinin ta
limatları doğrultusunda" uygulanan ve "beledi
yeleri ülkenin bütününden farklı bir idari yapıya
dönüştürme" adımı gibi argümanlarla görevden
alma gerekçeleri arasında sayıldı. 40 20 1 0'dan beri
HDP belediyelerinde fiilen uygulansa da hüküme
te yakın medya tarafından "PKK'nın benimsediği
'eş başkanlık' sistemi" 41 olduğu keşfedildi ve yar
gılama konusu yapıldı. 42
ve aktörlerle birlikte hazırlanıyorken, kayyımlar
bunu belediye bürokrasisiyle sınırladı. Diyarbakır
belediyesi stratejik planında yer alan ademimer
kezileşme, tarihi ve kültürel mirasın korunmasına
yönelik kararlar çıkarıldı. Artık belediye binaları
önünde polis bariyerleri, beton bloklar, kontrol ve
arama noktaları bunun sadece sembolik bir ifade
si değildi, ayrıca uzun bir süre boyunca kayyım
belediyelerinin sıradan bir imaj ı oldu. Yerelin sos
yo-kültürel özellikleri belediyecilik süreçlerinden
silindi. Kültür ve sanat alanlarına kaynak aktarımı
azaltıldı, çok dilli belediyecilikle ilgili planlar ve
uygulamalar kaldırıldı. Kayyımlar peyzaj , park
asfalt, kaldırım gibi görünür hizmetleri öne alıp
belediyeleri kaynak dağıtma alanlarına çevirdi. Bu
nunla ilişkili olarak belediyeler, uzun vadeli, bü
yük ve kentlerin geleceği için önemli proj elerden
uzak durdu. 43
Kayyım atamasından sonra Diyarbakır Sur Belediyesi (foto9raf
Refik Tekin).
Kayyımlar tarafından idare edilen belediyelerin
yapı ve işleyişinde önemli dönüşümler yaşandı.
Evvela belediyeler, öncesine kıyasla kent sakinle
rinin erişimine hayli uzak bir konuma çekildi. Ön
cesinde bölge sakinleri, sivil toplum, yerel aktörler
D iyarbak ı r'daki protestolardan (foto9raf E nsar Özdemi r).
için ulaşılabilir olan ve bir anlamda yerel dinamik
lerle uyumlu belediyeler bu vasfını yitirdi. Sözge
limi stratejik planlar, öncesinde yerel bileşenler
39 " Terör Nedeniyle Belediyelere Yapılan Görevlendirmeler",
h ttps://www. icisleri. gov. tr/kuru mla r/icisleri . gov. tr/IcSi te/d i
ab/duyuru lar/Belediyeler. pdf, ( 18 Mayıs 20 1 7) .
40 "Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının
Görevden Uzaklaştırılmasına Dair Basın Açıklaması" , https://
www. icisleri.gov. tr/diyarbakir-mardin-van-buyuksehir-bele
diye-baskanlarinin-gorevden-uzaklastirilmasina-dair-basin
aciklamasi, ( 1 9 Agustos 20 1 9 ) .
41
96
"PKK'nın Benimsedigi ' Eş Başkanlık' Sistemini Belediyede
Uygulamışlar" , https://www.aa. eom. tr/tr/turkiye/pkknin
benimsedigi-es-baskanlik-sistemini-belediyede-uygulamis
lar/1698563, ( 10 Ocak 2020).
42 "Görevden Uzaklaştırılan HDP'li Belediye Başkanı Ertan'a 'Eş
Başkanlık' Davası" , https;//www.aa.com. tr/tr/turkiye/gorev
den-uzaklastirilan-hdpli-belediye-baskani-ertana-es-baskan
lik-davasV1 778536, (25 Mart 2020).
Kayyım atamaları, ayrıca, belediyelerin toplum
sal cinsiyet eşitliği, kadınların siyasal katılımı ve
kadınların desteklenmesiyle ilgili yaptığı çalışmala
rı bütünüyle ortadan kaldırdı. Kadınların belediye
seçimlerindeki temsil oranını hayli yükselten eşbaş
kanlık uygulamasının kaldırılması bir yana, kota
uygulaması ve kadınların siyasal katılımına yönelik
ilkeler, belediyelerde kadınların etkin olmasını sağ
lıyordu . Belediye mimarisi içinde kadın müdürlük
leri, kadın dayanışma merkezleri, kadın meclisleri
gibi toplumsal cinsiyetle ilgili her türlü kurum ve
43 Cuma Çiçek, " Kürt Siyaseti ve Yerel Yönetimler ( 1 99920 1 9 ) " , Birilıim, sayı 358-359, 20 1 9 , s. 78-8 1 ; Cuma Çiçek,
Hizmet ve Siyaset llıiliğinden Diyarbakır'a Bakmak: Diyarba
kır Büyükşehir Deneyimi (201 5-201 8), DISA Yay., Diyarbakır,
20 1 9 , s. 246-249.
uygulama da sonlandırıldı. Kadın görünürlüğünün
artması nedeniyle yerel yönetimlerin işleyişine ka
ulım gösteren yöre sakini kadınların belediyelere
ilgisi kayyımla birlikte ortadan kalktı.44
Devlet, 20 1 6'dan sonra esas risk faktörü olarak
gördüğü HDP ile varlığı somutlaşan Kürt hareketi
nin siyasal devinimlerini minimize etmeye çalıştı.
Erken Cumhuriyet döneminde kayyım atamaları
nı ve 20 1 6 sonrasındaki durumu Kürt coğrafyasını
siyasetsizleştirilme pratiği olarak değerlendirmek
gerek. Fakat 20 1 6 sonrasındaki süreci erken Cum
huriyet döneminden ayıran esas özelliklerden biri
si merkezi idareyle uyumlu siyasal grupların sos
yo-politik devinimlerine göz yumulması ve hatta
desteklenmesi oldu . HÜDA-PAR gibi İslamcı ve
Kürtçü hareketlere, genel olarak HDP için daral
tılan siyasal alan içinde daha fazla hareket imkanı
tanındı ve hatta yardım edildi.
44 Kürt Siyasetinin Mor Rengi, Der. Gül tan Kışanak, Dipnot Yay . ,
Ankara, 202 1 , s. 36-49, 147- 1 49, 2 1 7 , 306-307.
James C. Scott, Devlet Gibi Görmek kitabında
modem devletlerin oluşum döneminde egemen
olunan topraklar üzerindeki canlı ve cansızları gö
rünür ve okunur kılmak için geliştirdiği projeleri
tartışır. Yerelin kendine has türlü çeşit dinamiğini
dikkate almadan (veyahut yerel, "merkezileşmeyi
amaçlayanlar açısından idrak edilemez" olduğun
dan) merkezden oluşturulan bu projelerin planla
masına ve uygulamasına dair gündelik ve somut
örnekler verir. Merkezi proj eler, yereldeki tarihsel
bilgi ve dinamiklerin iptal edilmesi nedeniyle başa
rısız olur. Merkezi idare, yerelde tarihsel deneyim
lerle oluşmuş bilgiyi ve karmaşık yerel dinamikleri
görmezden gelen projelerini uyguladığında sade
ce kendi proj eleri başarısız olmaz , ayrıca yerelin
tarihsel biçimde oluşmuş yapısına da zarar verir.
Palmiye meselesi, sadece bir rant projesi değildi.
Aynı zamanda yerel deneyim, bilgi ve dinamikleri
önemsemeyen/"idrak etmeyen" merkezi aklın ade
ta kendiliğinden bir sonucuydu/pratiğiydi.
�,, ,,,
,___���
.
iletişim
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
�
Hans -Lukas Kieser, Talat Paşa:
İttihatçılığın Beyni ve Soykırımın
Mi ma n 'nda, etno-milliyetçilik ve
siyasal İslôm'la güç kazanan, radikal
"çözüm"lere ve şiddete açık bir adamın
dönemini anlatırken Ermeni
soykırımının korkunç boyutlarını ve
Talat'ın aslında modern Türkiye'nin
siyasi öncüsü olduğunu öne sürüyor.
HANS·LUKAS KIESER
TALAT PASA
0
İTTİHATÇILIGIN BEYNİ VE SOYKIRIMIN MİMARI
Çeviren: Ayten Alkan
Tarih Dizisi, 408 sayfa
www.tlerıstm rom.tr
llPtısim@iWtısım com.tr
vımeo
com/'
ı1tt.islm
97