Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Öz: Kentlerin gerek fizik-mekân gerekse sosyo-ekonomik olarak gelişmesi ve nüfus ile paralel gelişen toplumsal ihtiyaçların çeşitlenerek artması yerel yönetimlerin önem kazanmasına yol açmıştır. Avrupa Birliği müktesebatında geniş yer verilen yerel ve metropoliten yönetimler, Birlik politikalarının halka anlatılması ve hizmetlerinin ulaştırılmasında önemli bir role sahip olmakla birlikte toplumların demokratikleşme süreci için de temel unsur olarak kabul edilmektedirler. Yerel ve metropoliten yönetimlerin, özerk olmaları ve yerindenlik esasına göre yönetilmeleri ve Beyaz Kitap'ta yer alan yönetişim ilkelerinin yerel yönetimlerde uygulanabilirliği Avrupa Birliği tarafından izlenmektedir. Avrupa Birliği'ne entegrasyon süreci içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin özerklik ve yerindenlik ile uyumlu politikalar geliştirmesi ve yönetişim ilkeleri çerçevesinde uygulama alanlarında yenilikler gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bugün gelinen noktada Avrupa Birliği kavramı çeşitli soru işaretleriyle birlikte anılsa da yönetişim dinamikleri kent yönetimleri için tartışmasız önde gelen bir kavram olarak kabul edilmiştir. Bu makalenin amacı Avrupa Birliği Avrupa Yönetişimi: Beyaz Kitap'ın tanımlamış olduğu yönetişim kriterleri bağlamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetim dinamiklerinin irdelenerek tartışılmasıdır.
1 Aralık’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti sırasında enerji ve ticaret politikalarının “neden”, “nasıl” ve “ne yöne” doğru evrilmekte olduğuna, siyasi anlamda atılan adımlar ve hedefler üzerinden yaklaşırsak; siyasi konjonktürün yalnızlaşan bu iki ülkeyi -kasırgalar dinene dek- ayrı amaçlarda nasıl geçici kader ortağı yaptığını ve stratejik partner olmaları yolunda baskıladığını anlayabiliriz.
MARMARA AVRUPA ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2023
Tarih boyunca devlet ve toplumları etkilemiş olan göç olgusu, özellikle son otuz yıldır devletlerarası ekonomik ve politik ilişkileri şekillendiren, güçlerini sorgulatan bir etki meydana getirmiştir. Avrupa coğrafyası da geçmişten günümüze pek çok göç hareketleri ile karşı karşıya kalmıştır. Avrupa kıtası, Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde göç veren bir bölge iken, savaş sonrası dönemden günümüze kadar geçen süreçte göç alan bir bölge konumuna dönüşmüştür. 2000’li yıllar ile uluslararası göçe sebep olan itici faktörler olarak bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan ekonomik ve politik eksenli gelişmeler Avrupa’ya yönelen göç hareketliliğini de aynı minvalde artırmıştır. Dolayısıyla uluslararası politik ve ekonomik gelişmeler ekseninde Avrupa, göç hareketleri bakımından incelenmesi gereken önemli bir bölgedir. Bu makalede 2010 yılında Arap Baharı süreci ile birlikte Avrupa Birliği’ne (AB) yönelen göç hareketleri ekonomi-politik düzlemde ele alınmıştır. Makalenin temel amacı, Avrupa’ya yönelen göç hareketlerinin, AB üzerindeki politik ve ekonomik yarattığı etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamaktır. Bu amaçtan yola çıkarak makalede AB göç hareketleri, karşılaştırmalı tarihsel ve nitel araştırma yöntemleri birlikte kullanılarak incelenmiştir. Bu incelemeler gerçekleştirilirken güncel demografik ve ekonomik verilerden ve uluslararası politik gelişmeler üzerine yazılmış kaynaklardan faydalanılmıştır. Makalede iki argüman öne sürülmektedir. Bunlardan ilki, özellikle Arap Baharı sonrasında Avrupa’ya göç akınının AB ve üyeleri açısından politik ve ekonomik etkilerinin birbirinden ayrı incelenemeyeceğidir. İkinci argüman ise Avrupa’ya göç baskısının artmasıyla AB’ye üye ülkelerin kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan göç politikalarına yönelmelerinin Birlik düzeyinde ortak bir göç politikasının geliştirilmesini ve uygulanabilmesini zorlaştırdığıdır
Ekonominin AB'si, 2008
2020
ÖZET Çevre sorunları son dönemlerde hem dünyanın hem de AB politikalarını etkilemiştir ve çevre konularının daha ciddi bir biçimde ele alınmasını sağlamıştır. Özellikle Avrupa Birliği tarafından öneminin sürekli dile getirilmesi ile, ülkelerin çevre bilincinin önemine değinmesi dolayısıyla çevre ile ilgili konular gündemlerine dahil edilmiştir. Bu nedenle Avrupa Birliği'nin çevre ile ilgili konularda oluşturduğu çevre politikaları birlik tarafından uygulanırken, diğer ülkeler açısından da örnek teşkil etmektedir. Bu çerçevede makale öncelikle çevre sorunları ele alınarak temel kavramlara değinilecektir, daha sonra liberalizmin çevre ile ilişkisi, liberal çevrecilik ve sürdürülebilir kalkınma açıklanacaktır. Makalenin ilerleyen bölümlerinde Avrupa Birliği'nin çevre sorunları üzerinde yapmış olduğu çevre politikaları irdelenecektir. Son olarak; AB'nin çevre sorunlarının ortaya çıkmasını önlemek ve bu sorunların giderilmesi için çevre eylem planlarına değinilecektir. Sonuç bölümünde; konuya ilişkin değerlendirilmeler yapılacaktır.
Estudios sobre las culturas contemporáneas, 2024
Επιστημονική Εταιρεία Μελέτης Φερών-Βελεστίνου-Ρήγα, 2024
Politics in Central Europe, Vol. 20, No. 2, pp. 271-301, 2024
International Relations and Diplomacy (ISSN2328-2134), 2019
En el corazón de la Algarbía. Un estudio arqueológico de la Sierra de Gibralmora (Pizarra, Málaga). Necrópolis prehistórica de Luna y poblado altomedieval de Castillejos de Quintana / Santa María de Bobastro, 2024
2017
Österreichische Wasser- und Abfallwirtschaft
HUMAN REVIEW. International Humanities Review / Revista Internacional de Humanidades
Fakultas Sains dan Teknologi UIN Syarif Hidayatullah Jakarta, 2020
Biogeosciences, 2009
Culture Matters , 2018
2015
Ground-based and Airborne Telescopes VIII