Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Ülkemizde iktisadi düşünce bağlamında 19. yüzyıldan bu güne izlenen evreler dört dönemden geçmişe benziyor. Bunlardan ilki Tanzimat’la birlikte gündeme gelen Smith’gil iktisat. Serbest ticaretin vurgulandığı, yabancı sermayeye kapıların ardına kadar açık olduğu bir evre... İkinci dönem ise Jön Türklerin Alman iktisatçısı Friedrich List’ten esinlendikleri “milli iktisat” diye nitelenen evre. Bu süreç dünyada 19. yüzyıl küreselleşmesinin ardından 1914-1945 tarihleri arasında yer alan “karanlık çağ”a rastlıyor. Cihan Harbi ertesi bağımsızlık kazanan Cumhuriyet Türkiyesi’nin ekonomik alanda da bağımsız bir iktisat politikası uyguladığı ve kısmen sanayileşme atılımının yer aldığı evre. Üçüncü dönem ise önce bilinçsiz, sonra bilinçli bir biçimde Keynes’gil politikaların uygulamaya sokulduğu “ithal ikameci” çizgide “karma ekonomi” adı altında yaşanan 1947-1980 dönemi. Demokrat Parti’nin kısa soluklu serbest piyasa modeli ertesi gündeme gelen müdahaleci, planlı ekonomi Türkiye’yi “regüle” edilen [regulation] bir ülke konumuna sokmuş. Son olarak 24 Ocak 1980 paketiyle Turgut Özal’ın Hayek’ten esinlenen “deregulation”, diğer bir deyişle devleti dışlayan ve piyasayı egemen kılan pazar ekonomisi dönemi, bir başka deyişle neoliberal evre.
ÖZET: Modern ekonomiler krizlerle çok yoğun bir şekilde karşılaşmaktadır. Bu krizler büyümenin sürekliliği için önemli bir engel oluşturmaktadır. İktisatın, ideolojik iktisat yönünün ağır bastığı günümüzde bu bakımdan Adam Smith'in düşüncelerinin ve özellikle onun büyümeye bakış açısının tekrar gözden geçirilmesi önemli olmaktadır. Smith'in büyüme düşüncesindeki karamsarlık noktası, özellikle teknolojik gelişmenin önemini çok fazla dikkate almamasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonucunda yaptığı çözümleme-sanayi kapitalizminin de henüz gelişme çağında olduğu da düşünülürse-iktisadi büyümenin " durağanlığı " na yönelik olmaktadır. Günümüzde teknolojik gelişmeler büyümeye önemli bir katkı sağlamasına rağmen, özellikle finansal kapitalizmin öne çıkması, sermayenin üretime yönelik bir iktisadi faktör olma özelliğinin zayıflamasına neden olmuştur. Bunun sonucunda finansal kârlılık amacı doğrultusunda, iktisadi büyümeye katkısı az olan ve sürekli krizlere neden olan bir ekonomik yapıya dönüşmüştür. Sonuçta Smith'in yaşadığı dönemden çok farklı olsa da iktisadi büyüme krizlerle sürekli aşınmakta, büyümenin gerçekleştiği sektörler de yeniden şekillenmektedir. ABSTRACT: Modern economies face crises very intensely. It is important that Adam Smith's thoughts, especially his perspective of growth, should be reviewed by considering that the fact that ideological aspects of the economics have strong influence in today's world. The pessimistic point of Smith's thoughts on growth is derived from the fact that he does not give necessary importance to the technological development. As a result, his solution depends on the " stability " of the economic growth –as the industrial capitalism was still in the development period-. Today, although the technological developments make important contributions to growth, especially the rise of financial capitalism has led to the weakening of the capital as an economic factor for production. As a result, in the line with the aim of financial profitability, it has been transformed into an economic structure which has little contribution to economic growth and causes constant crises. Although it is very different from the Smith's time, the economic growth constantly erodes with crises and the sectors of growth reshape. 1.Giriş Adam Smith'in " kapitalizmin şafağında " doğan bir düşünür olarak nitelendirilmesi yaşadığı dönemin iktisadi tarihi göz önüne alınınca yanlış olmayacaktır. 18. yüzyılın başlarında dünyaya gelen Smith, üretim olanakları olarak tarımsal yapının ağırlıkta olduğu ve sanayi kapitalizminin yeni gelişmeye başladığı bir döneme ait olmaktadır. Bu dönemde ticari faaliyetlerin de çok fazla gelişmediği ve dışa kapalı bir dış ticaret yapısı öne çıkmaktadır. Feodalist üretim ilişkilerinden kapitalist üretim ilişkilerine geçişin başladığı dönem olmakla birlikte, Fizyokratların görüşleri öne çıkmakta dış ekonomik ilişkilerde ise Merkantilist yaklaşım hâkim durumda bulunmaktadır (Gürak, 2006).
BJSS Balkan Sosyal Bilimler Dergisi
Adam Smith'in Bilim Felsefesi ve İktisatın Yeri2013 •
Adam Smith is widely acknowledged as the founder of economics as a science. However his view on science in general and the place of economics in it are usually not known. But in fact, Smith exposes his own philosophy of science clearly in an article called History of Astronomy. In this essay, we are trying to collect and then analyse these views which make us see whether Smith's economics fits in the criteria of his own philosophy of science. ADAM SMITH'İN BİLİM FELSEFESİ VE İKTİSATIN YERİ Özet Adam Smith yaygın olarak iktisat biliminin kurucusu olarak tanınmaktadır. Öte yandan onun genel bilim anlayışının ne olduğu ve iktisadın bu anlayıştaki yeri çoğunlukla bilinmemektedir. Oysaki Smith, Astronomi Tarihi isimli makalesinde kendi bilim felsefesini açık bir şekilde ortaya koyar. Bu makalede biz, Smith iktisadının kendi bilim felsefesi kıstaslarına uyup uymadığını görmemizi sağlayacak bu görüşleri derleyip analiz etmeye çalışmaktayız.
Birinci Uluslararası Sosyal Bilimlerde Kritik Tartışmalar
ADAM SMITH’İN AHLAKİ DUYGULAR TEORİSİ ÜZERİNDEN DAVRANIŞSAL İKTİSADIN EKONOMİ POLİTİK KÖKENLERİ2018 •
Bu çalışmanın amacı literatür taramasına dayalı olarak, davranışsal iktisadın ekonomi politik kökenlerini incelemek ve Ahlaki Duygular Kuramı ile Ulusların Zenginliği eserlerinin bireysel tercihler ile ilgili kısımlarının davranışsal iktisat perspektifinden yeni bir okumasını yapmaktır. Çalışmanın sonucunda, Smith’in literatürde tartışılmaz bir aksiyom olarak ele alınan homoeconomicus’un teorisyeni değil, rasyonelliğini empati kavramı üzerinden şekillendiren, davranışsal iktisadın temel aldığı gerçekçi ve toplumsal bir varlığın teorisyeni olarak kabul edilebileceği iddia edilmiştir. Bu bağlamda Smith’in, kendi hümanizm algısının içine empati kavramını dahil ederek toplumsal olguların duyguları, duyguların da bireysel kararları şekillendirdiği özgün bir yöntem benimsediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu yazının amacı, Adam Smith’in siyaset felsefesinin kuramsal çerçevesini ana hatlarıyla ortaya koymaktır. Böylelikle özel olarak Aydınlanmacılık üzerine ve genel olarak da 18. yüzyıl düşünce tarihine ilişkin yapılan araştırmalara ve tartışmalara katkıda bulunmayı amaç ediniyoruz. Çalışma aynı zamanda ülkemizde kökleri çok eskilere de dayansa çok fazla yol kat edilemeyen İskoç Aydınlanmacılığına dair araştırmaya bir katkı olarak da okunabilir.
İnsan & Toplum Dergisi (The Journal of Human & Society)
İktisat-Felsefe Hattında Bir Değerlendirme: ‘İktisadı Felsefeyle Düşünmek’2012 •
İktisat biliminin kurucu babası Adam Smith’in, bir ahlak profesörü olması tesadüf değildir. Her şeyden önce 18. yüzyılın ikinci yarısında, İngiltere ve Avrupa ana karası baş döndürücü gelişmelerin şafağındayken, toplumsal yaşamın her yönü de bu değişimden etkilenmeye başlayacaktı. Üretim, dağıtım ve tüketim biçimlerinin sermaye eksenli büyümesi ve değişmesi, köyden kente, serften işçiye, tebaadan vatandaşa doğru değişen toplumsal dinamiklere de yön veriyordu. İşte bu değişim dalgası; insanların çıkarlarına uygun davranmaları ile ahlaki buyruklar arasında bir denge (en azından bir açıklama) kurma çabasını daha çetrefilli hâle getirdi. Bu çerçevede ekonomik insanın (homo economicus’un) tam anlamıyla ahlak dışı bir kavram olup olmadığı, çeşitli nedenlerden ötürü cevaplanması zor bir soruydu. Bu noktada çalışma, Smith’in yazılarına dayanılarak yapılan bir yöntembilimsel çerçeveyi izler. Metinsel inceleme merkezli bu çalışmada, ahlak ve iktisat arasındaki bağlar, Smith üzerinden gösterilmeye çalışılmıştır. Diğer yandan söz konusu ilişki hattı, sömürgecilik olgusu üzerinden eleştirel bir değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Sonuç olarak çalışmada görüleceği üzere Smith için bir yandan toplumsal ve ekonomik koşullar, diğer yandan da sömürgecilik olgusu görünmez el aracılığıyla iyimserliğe bağlanmıştır. ABSTRACT: It is not a coincidence that Adam Smith, the founding father of economics, was a moral philosopher. First of all, when both England and continental Europe were at the edge of unprecedented developments during the second half of the eighteenth century, in which European communal life felt the impact of this change in every aspect of society. Just as growth and development of production depended on capital, so did distribution and consumption, a reality which thus directed the social dynamics to change from the village to town, from being a serf to worker, and from being a subject to a citizen. This wave of change made establishing (or at least explaining) the balance between protecting self-interests and moral rules even more complicated. In this context, issue of whether homo economicus is an utterly amoral concept has emerged as a question difficult to answer on many different levels. This study follows a methodological context based on a number of Smith’s works and attempts to illustrate the connections between morality and economics through his works. On the other hand, the critical assessment of the link mentioned herein is discussed based on the phenomenon of colonialism. It is the conclusion of this study that, throughout Smith’s works, there exists an invisible hand which insists on an optimistic connection between social and economic conditions on the one side and the phenomenon of colonialism on the other.
Dinî ve Eğitsel Açıdan Kutadgu Bilig
Kutadgu Bilig’in Kur’ân’la İrtibatlandırılmasının Tarihsel Süreci ve Yeni Bir Katkı: TEFSİRÎ YORUM BAĞLAMINDA KUTADGU BİLİG2023 •
Conjuntura Internacional
A Teoria da Dependencia nos Estudos de Paz e de Defesa2023 •
Jurnal farmasi UIN Alauddin Makassar
Uji Perbandingan Sifat Fisik Obat Cetirizine Generik Antara Produksi Pabrik A, B, Dan C2017 •
2019 •
Journal of cultural analytics
From Concepts to Texts and Back: Operationalization as a Core Activity of Digital Humanities2022 •
Journal of Human Resource and Sustainability Studies
Can a Good Performance Management Technique Improve Public Health Outcome? A Rapid Assessment of Public Health Organization in Nigeria2019 •
World Journal of Microbiology and Biotechnology
Microbiological properties of Beejamrit, an ancient Indian traditional knowledge, uncover a dynamic plant beneficial microbial network2013 •
INTED Proceedings
Curriculum Design and Innovation in Field-Based Learning: Lessons from the Doctoral Program in Leadership and Systemic Innovation in Argentina2018 •
Fra forhistorie til nutid: En undersøgelse af formidlingen af menneskets evolution i historie- og biologifagene i den danske folkeskole
Fra forhistorie til nutid: En undersøgelse af formidlingen af menneskets evolution i historie- og biologifagene i den danske folkeskole2024 •
Journal of Powder Metallurgy and Mining
Cable Shovel Stress & Fatigue Failure Modeling - Causes and Solution Strategies Review2013 •
Arabian Journal for Science and Engineering
Extracting Urgent Questions from MOOC Discussions: A BERT-Based Multi-output Classification Approach | Arabian Journal for Science and Engineering2024 •
The Journal of Physical Chemistry B
Poly(ethylene oxide): Electronic Structure, Energetics, and Vibrational Spectrum2004 •
Journal of the American College of Cardiology
Electrophysiologic characteristics in initiation of paroxysmal atrial fibrillation from a focal area2001 •