Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Bu iki temel kavram, insanoğlunu en çok ilgilendiren iki ana konudur. İnsanlarımızın çoğu, bu kelimeleri Batı kültürünün dünyadaki egemenliğinden sonra öğrendi. Bir takım kalemşor yazarlarımız da kavramların gerçek manasını ve kullanılış biçimlerini tam öğrenmeden, Efendim, bu değerler, bizde de var. Mevlana ve Yunus Emre birer hümanisttirler, diye makale ve kitaplar yazıyorlar. Hâlbuki bu değerli zatlar gibi maneviyat ve düşünce büyüklerinin varoluşçuluğu ve hümanizmi ile Batının bu iki kavrama yüklediği manalar arasında dağlar kadar fark var.
Felsefi Düşün, 2017
Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Selçuk Üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, 2020
Türkiye’de hümanist düşüncenin ortaya çıkışı Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına denk gelir ve bu bakımdan politik bir kimlik inşasının bir parçasını oluşturur. Hümanist düşüncenin canlandırılma çabası ve bir Türk hümanizmi icat etme çabasının arkasında, yeni kurulan ulus devlete harç olacak bir milli kimlik oluşturma çabası vardır ve her milli kimlik inşasında olduğu gibi bu kimliğinde seküler bir çerçevede oluşturulması gerekmektedir. Batı toplumlarının milli bir kimliğe ulaşmasında önemli bir durak olarak görülen Hümanist düşüncenin bir benzerinin de Türk düşüncesinde yaratılmaya çalışılması bu bağlamda gündeme gelmekte ve ulusal gurur, ulusal bilinç gibi kavramların içeriğini oluşturmada hümanist yaklaşım önemli görülmektedir. Ancak Türk hümanizmine bakıldığında Türk düşüncesindeki önemli yarılmalardan biri olan Batılılaşma tartışmalarının da hümanizm tartışmalarına eklemlendiği görülmekte ve Türkiye’deki politik atmosferin değişimi hümanizme yaklaşımı da değiştirmektedir. Türk hümanizminin sivil bir düşünce olarak değil yarı resmi bir hareket olarak başlaması da Türk hümanizminden beklenen sonucun elde edilememesine neden olmuştur. Abstract The emergence of humanist thinking in Turkey coincides with the first years of the Republican Era and thus constitutes a part of the construction of a political identity. The effort to revive the humanist mind and the effort to invent a Turkish humanism is an effort to create a national identity that will pay off to the newly established nation state and it must be created in a secular frame as it is in every national identity. It is in this context that trying to create a similar analogy of humanist thought, which is regarded as an important stop in the attainment of a national identity by Western societies, is coming to the fore and the humanist approach seems to be important in forming the content of concepts such as national pride and national consciousness. However, when it comes to Turkish humanism, it is seen that the Westernization debates, one of the important divisions of the Turkish thought, are also included in the discussions of humanism and the change of the political atmosphere in Turkey changes in the approach of humanism. The commencement of Turkish humanism as a semi-official movement, not as a civilian thought, has led to a failure to achieve the expected outcome of Turkish humanism.
Ege Coğrafya Dergisi
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2019
Monistik bir dünya görüşüne sahip Vahdet-i Vücûd doktrini bu görüş çerçevesinde gelişmiş bir din felsefesi üretmiştir. Bir tür perennialism ifade eden bu din felsefesine göre bütün dinler ve şerîatlar tek bir hakîkatin farklı sûretlerde tecellîsinden ibarettir. Kendisine ibâdet edilen her şeyin de hakîkati mutlak hakîkat olan Hakk’ın zâtıdır. Dolayısıyla sülûk yoluyla Hakk’a ulaşan bir ârifin inancı bütün inanç biçimlerini kuşatan bir itikattır. Osmanlı tasavvuf düşüncesinin ve Vahdet-i Vücûd anlayışının XVII. ve XVIII. yüzyılda yaşayan önemli isimlerinden biri olan İsmâîl Hakkı Bursevî (ö. 1137/1725) bu din felsefesinin temel bazı noktalarını açıklamak maksadıyla Lübbü’l-Lübb ve Sırru’s-Sırr isimli bir risâle kaleme almıştır. Eserde bahsi geçen din felsefesinin dayandığı ontolojik ve epistemolojik zemin gösterilmeye çalışılarak ârifin din tasavvuru açıklanmıştır. Bu makalede Bursevî’nin bu risâlesi çerçevesinde ele alınan inanç biçimi olan heyûlânî inanç ele alınacaktır. The doctrine of Wahdat al-Wujūd, which represents a monistic world view, has developed a philosophy of religion that is in line with this monistic world view. According to this philosophy of religion, which expresses a certain kind of perennialism, all religions and shari'as are manifestations of the single truth in different forms. The essence of God, which is the absolute truth, is the truth of everything that is being worshiped. Therefore, the belief of an ārif who reaches God through sayr u sulūk (initiation/spiritual journey) is a belief that encompasses all forms of belief. An important representative of the Ottoman Sūfī thought and the doctrine of Wahdat al-Wujūd in the 17th and 18th centuries, Ismā'īl Ḥaqqī al-Burūsawī (d. 1137/1725) penned a treatise entitled Lubb al-Lubb wa Sirr al-Sirr with a view to explaining the basics of this philosophy of religion. By examining the ontological and epistemological grounds on which al-Burūsawī’s philosophy of religion is based, this article aims to explain his understanding of religion and to scrutinize the concept of “heyūlānī (hylic) faith” which is the type of faith discussed in alBurūsawī’s treatise.
ASAR ERZİNCAN İLAHİYAT DERGİSİ, 2021
Dinin geleneksel dönemi, modern öncesi geniş ve uzun soluklu klasik müktesebatı kucaklarken “modern” veya “postmodern” önekleri daha tipolojik olarak önce “bir durumu” ve “ideolojiyi” daha sonra ise “bir bilinçlilik halini” ifade etmektedir. Postmodernizm gelişmiş parametrelere sahip modernizm sonrası bir durum meydana getirme çabası olarak tarihsel olmayan, çok kültürel, esnek ekonomiler ve eklektik felsefi görüşlerle donanmış çok boyutlu analitik ve eleştirel teolojik dönüşümlerinin neticesindeki özse ait değişimleri, yapısal yenilenmeleri eleştirel açıdan öne çıkaran farklı modellerle kendini göstermektedir.
Human Dispersal and Species Movement, 2017
May Your Classroom Be a Sea Change: Further Thoughts on Teaching about Palestine, 2021
Doğu ve Batı Türklüğünün Ortak Tarihi Devirleri ve Münasebetleri SiYASET- YÖNETiM - DiN , 2018
notionpress.com, 2019
Journal of Asian Studies, 2024
Majalah Kedokteran Neurosains Perhimpunan Dokter Spesialis Saraf Indonesia, 2018
Endocrinology, 2013
Clinical practice and cases in emergency medicine, 2019
Revista Da Estatistica Da Universidade Federal De Ouro Preto, 2014
Ethiopian Journal of Health Development, 2017