Tarih Okulu Dergisi (TOD)
Mart 2018
Yıl 11, Sayı XXXIII, ss. 627-240.
Journal of History School (JOHS)
March 2018
Year 11, Issue XXXIII, pp. 627-640.
DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/Joh1191
Geliş Tarihi: 25.12.2017
Kabul Tarihi: 10.04.2018
İRADE-İ MİLLİYE VE HÂKİMİYET-İ MİLLİYE GAZETELERİNE
GÖRE SURİYE’DE ARAP-FRANSIZ ÇATIŞMASI (1919-1920)
Şahin YEDEK
Savaş SERTEL
Öz
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti parçalanmış ve Ortadoğu
yeniden şekillenmiştir. Bu şekillenmenin mimarı İngiltere ve Fransa olmuştur. Özellikle
İngiltere savaş sonrasında Süveyş Kanalı’nı elinde tutarak Hindistan odaklı sömürge
imparatorluğunu daha çok güçlendirmiştir. Ayrıca petrol merkezi olan Arap topraklarını
da Sykes-Picot Anlaşması ile Fransızlarla paylaşmıştır. Savaştan önce Osmanlı
Devleti’ne karşı savaşmaları karşılığında Araplara vaat edilen Arap Krallığı sözde
tasarısı ise en başta olduğu yere geri dönmüş, yani çöpe atılmıştır.
Savaştan sonra İngilizler Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’ı Suriye Kralı ilan
etmiştir. Suriye’nin Sykes-Picot Anlaşması ile petrol bölgeleri olan Musul ve Kerkük’e
karşılık Fransızlara bırakılması hoşnutsuzluk yaratmıştır. Siyasi manevraları iyi bilen
İngilizler yeraltı ve yerüstü kaynakları sömürerek halkla çatışmaya girmemiştir.
İngilizlerin aksine siyasi manevralarda iyi olmayan Fransızlar, Suriye’de halkın inanç
ve kültürüne müdahale etmiş, Ermenileri Fransız üniforması giydirerek orduda
kullanmıştır. Fransızların bu tutumlarına karşısında bağımsızlık isteyen Suriyeliler
artmış ve Fransızlarla açıkça çatışmalara girilmeye başlanmıştır. Anadolu’da ulusal bir
Türk devleti kurmak isteyen Mustafa Kemal ve arkadaşları da Suriye’deki Fransız
karşıtı bağımsızlık hareketlerine destek vererek, Suriye’den gelen bağımsızlık
taraftarları ile Ankara’da görüşmüştür. Ayrıca Anadolu’dan Suriye bağımsızlık
taraftarlarına gıda, lojistik ve silah yardımı yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Suriye, Fransa, Manda, İşgal, Çatışma.
Dr. Öğr. Üyesi, Tunceli Munzur Üniversitesi Tarih Bölümü.
Doç. Dr., Tunceli Munzur Üniversitesi Tarih Bölümü.
Şahin Yedek – Savaş Sertel
The Conflict Of Arab And French In Syria During To Irade-i Milliye And
Hakimiyet-i Milliye Newspapers (1919-1920)
Abstract
After the First World War, the Ottoman Empire was fragmented and reshaped
the Middle East. This shape has been the architect of Britain and France. Especially in
the hands holding the Suez Canal England after the war has strengthened India focused
much of the colonial empire. It was also shared with the French Sykes-Picot Agreement
with the Arab lands of the oil center. Before the war, the war against the Ottoman
Empire they were promised to the Arabs in exchange for the so-called Arab Kingdom of
the bill returned to the place where the first place, so it is discarded.
After the war, British Sharif Hussein's son Faisal was proclaimed King of Syria.
Syria's oil region with the Sykes-Picot Agreement of Mosul and Kirkuk left to the
French money has created discontent. Political maneuvers savy Brits are exploiting
underground and aboveground resources into public conflict. The French are not good
at political maneuvering Unlike the British, the people have faith and culture to
intervene in Syria, and Armenians have used French dressing in military uniforms.
Syrians seeking independence against the French increased their attitudes and began to
openly entered the conflict with the French. Who want to establish a national Turkish
state in Anatolia, Mustafa Kemal and his friends also gave support to the French antiindependence movement in Syria. independence from Syria and met with supporters of
Ataturk in Ankara. Also the food from Anatolia to Syria, supporters of independence
were made in logistics support and weapons.
Key Words: Syria, France, Mandate, Occupation, Conflict.
Giriş
Ortadoğu’nun en önemli devletlerinden biri olan Suriye, Tarih boyunca
Anadolu, Mezopotamya ve Mısır arasındaki ticaret ve askeri hareket yollarının
kavuşma noktasında olmuş ve bu stratejik konumu nedeniyle hep saldırıya açık
bir pozisyonda kalmıştır. Suriye’deki siyasi kültür ve yaşam biçiminin bugüne
kadar ki oluşumunda da bu faktör etkili olmuştur1.
Bugünkü adı “Suriye Arap Cumhuriyeti” olan Suriye, 1516 Mercidabık
Savaşı’ndan, 1918 Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Osmanlı Devleti’nin
toprağı olmuş, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nden
ayrılmıştır. Önce Fransız mandası altına girmiş, ardından da bağımsız
1
Selahattin Bas, “Türkiye-Suriye İlişkileri Tarihi” ,Ortadoğu Siyasetinde Türkiye, Platin
Yayınları, Ankara, 2004, s.42.
[628]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
olmuştur2. Fransızların Suriye’ye olan ilgisi Haçlı seferleri döneminde
başlamıştır. Haçlı seferleri sırasında Fransız şövalyeleri Suriye’de krallıklar
kurmuştur. Lübnan dağı kıyısındaki Marunilerle sıkı bir bağ kurmaya çalışan
Fransızlar, Suriye’deki ekonomik çıkarlardan faydalanmak istemiştir3.
Fransızlar tarafından 1925’te kurulan Suriye Devleti coğrafi olarak yalnızca
Şam ve Halep vilayetlerini kapsamıştır.4 Fransızlar manda yönetimi boyunca
Suriye’de “Böl ve Yönet” politikası uygulayarak ülkeyi çeşitli bölgelere
ayırmıştır.5
Birinci Dünya Savaşı sırasında 16 Mayıs 1916’da İngiliz diplomat Mark
Sykes ile Fransız diplomat Georges Picot arasında yapılan anlaşma ile
Anadolu’nun güneyinde, petrol yatakları açısından oldukça zengin olan bölge
paylaşılmış, bu paylaşıma göre İngiltere Musul hariç Irak’ı alarak Arabistan’ın
büyük bir bölümüne sahip olmuştur. Fransa ise Suriye ile birlikte Arabistan’ın
Necd sınırı kuzeyinde kalan bölge ile Musul'u almıştır. 27 Haziran 1916’da
Osmanlı Devleti’nin Mekke Emiri Şerif Hüseyin’e İngilizler tarafından
Suriye’nin de içinde bulunduğu Arap Krallığı vaat edilmişti6. Şerîf Hüseyin,
bunun üzerine İngilizlerin sağladığı para ve silâhla donatılan ve çoğunluğu
bedevîlerden oluşan Arap birlikleriyle ayaklanarak Osmanlı Devleti’ne karşı
Haziran 1916’da isyanı başlatmıştır7. Sonuçta, Şerif Hüseyin Arabistan
krallığını ilan etmiş, ancak İngiltere kıvrak bir siyasi manevrayla hem Şerif
Hüseyin, hem de İbn-i Suud’un hâkimiyetini tanıyarak iki lider arasında yeni bir
mücadelenin başlamasına yol açmıştır. Nihayetinde, İngilizler Hüseyin’in
Muzaffer Erendil, Çağdaş Ortadoğu Olayları, Genelkurmay Yayınları, Ankara, 1992, s.9.
Ömer Osman Umar, “Suriye’de Fransız Emperyalizmi”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, C. 12, S. 1, Elazığ 2002, s. 298.
4
Mehmet Davulcu, Faysal Dönemi’nde Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1920), Ankara
Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2007,
s. 169; Zişan Şirin Ayrancı, Türkiye-Suriye İlişkileri, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tez, Eskişehir 2006, s. 9.
5
Oral Sander, Siyasi Tarih 1918-1994, İmge Kitabevi, Ankara 2009, s. 83; Ayşe Tekdal Fildiş,
“Günümüzde Suriye’de Yaşanan Sorunların Tarihsel Arka Planına Bir Bakış”, OrtadoğuAnaliz, C. 5, S. 52, Nisan 2013, s. 62.
6
Hadiye Yılmaz, “Mustafa Kemal Paşa- Emir Faysal Anlaşması ve Milli Mücadele Döneminde
Suriye ve Irak”, Hacettepe Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 10, Sayı
20,(Güz2014), s.292-293
7
Ş. Tufan Buzpınar, “Suriye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.37, s.553
2
3
[629]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
unvanını değiştirip, yalnızca “Hicaz Kralı” olarak kabul edip, tanımışlardır8.
Osmanlı ordusu 1917 sonunda Kudüs’ten ve 1918 Eylül sonunda Şam’dan
çekilmiştir. Halkın tepkisini çekmemek için Şam’a 1918 Ekiminde Faysal
kumandasındaki Arap birliklerinin girmesi planlanmışken, İngiliz askerleri daha
önce davranınca halk galeyana gelmiştir. Şam, İngiliz-Arap kuvvetleri
tarafından Ekim 1918 başında işgal edilince, aynı ay içinde kurulan Ahmed
İzzet Paşa kabinesinin Suriye dâhil olmak üzere Arap vilâyetlerine iç işlerinde
özerklik verip Osmanlı Devleti yönetiminde tutma fikri Arap mebuslar
tarafından sevinçle karşılanmıştır. Emîr Şekîb Arslan gibi bazı Arap ileri
gelenleri Avrupa’da bu konuda yoğun çaba harcasa da netice bu yönde
değişmemiştir. Ekim 1918 sonunda Osmanlı Devleti’nin Mondros
Antlaşması’nı imzalamasıyla Suriye’deki Osmanlı yönetimi resmen sona
ermiştir9. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın rekabet alanından
çekilmesiyle bu kez Fransa petrol mücadelesi sahnesinde daha etkin bir yer
almış ve bu tarihten sonra Ortadoğu petrolleri konusunda İngiliz-Fransız
çatışması yaşanmıştır.
Osmanlı ordusunun 1 Ekim 1918’de Şam’ı boşaltmasından sonra 3 Ekim
günü İngilizlerin davetiyle Emir Faysal Şam’a girmiştir. Ne var ki, İngiltere’nin
Suriye için Faysal tercihine, Fransa sıcak bakmamıştır. Emir Faysal’ın
krallığını ilan etmesi üzerine ise Suriye’de iki eğilim belirmiştir: Biri Faysal
Hükümeti’nin temsil ettiği açıktan “manda” demeden büyük bir devletin
yardımına sıcak bakan eğilim, diğeri ise isyancıların benimsediği bağımsızlık
taraftarı eğilim. Suriye üzerindeki İngiliz ve Fransız çıkar çatışması Fransa
lehine yön değiştirince, 1919 yılı sonunda Paris’e çağrılan Faysal tahtını
korumak için Fransa ile bir anlaşma yapmaya mecbur kalmıştır. Bu anlaşmayla
Faysal, Suriye’nin genelinde bir Fransız mandasını ve Fransız mandasının halka
kabul ettirilmesi için kamuoyuna karşı gerekli tedbirlerin alınması şartını da
kabul etmiştir. Faysal’ın Fransa ile yaptığı anlaşma, Suriyelilerin galeyana
gelmesine yol açmış, Krala şiddetle muhalefet edilmiş, hatta aynı günlerde
Faysal’a suikast düzenlenmiştir10. İngiltere’nin Kasım 1919’da Suriye’den
Işıl Işık Bostancı, “Suudi Arabistan Krallığının Resmen İlan Edilmesi”, Orta Doğu
Araştırmaları Dergisi, Cilt I, Sayı 2, TC Fırat Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Merkezi,
Elazığ, Temmuz 2003, s. 37.
9
Buzpınar, “Suriye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.37, s.553
10
Yılmaz, “Mustafa Kemal Paşa- Emir Faysal Anlaşması ve Milli Mücadele Döneminde Suriye
ve Irak”, Hacettepe Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 10, Sayı
20,(Güz2014), s.295
8
[630]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
askerlerini çekeceğini açıklaması, Faysal’ın endişelerini arttırmış ve Avrupa
seyahatine çıkarak Suriye üzerindeki hâkimiyet iddiasını kabul ettirmeye
çalışmış, fakat başaramamıştır. Mart 1920’de Arap ileri gelenlerinin
gerçekleştirdiği Şam Kongresi’nde Faysal, Filistin dâhil Suriye kralı ilân
edildiyse de, İtilâf Devletlerinin Nisan 1920 San Remo Konferansı’nda
Suriye’yi Fransız manda yönetimine vermesiyle bölgede Arap-Fransız
çatışmaları artmıştır. Temmuz 1920’de Beyrut-Şam arasında Han Meyselûn’da
Fransızların Suriyelileri ağır bir yenilgiye uğratmasının ardından Suriye’de
Faysal dönemi sona ermiş ve kendisi sürgüne gönderilmiştir11.
Fransızlar Suriye’ye egemen olduktan sonra kuzeyde Nusayri, orta
bölümlerde Sünni ve güneyde Dürzi devletlerinden oluşan federal, sekteryen
(Mezhepçi, hizipçi) ve parçalı bir devlet kurmak istemişlerdir. Ancak bunu
uygulamaya koyamayınca Lübnan dışında kalan kısmında, ülkeyi Halep, Şam,
Lazkiye, İskenderun ve Dürzi Dağı olmak üzere beş yarı özerk idari/siyasi birim
olarak düzenlemişlerdir. Lazkiye Nusayrilere, İskenderun Türklere, Dürzi Dağı
Dürzilere, Halep ve Şam da Sünni Araplara olmak üzere her biri ayrı bir etnik
grubun kontrolüne bırakılmıştır. Fransızların ihanetine uğradıklarını düşünen
Suriye halkı, 1920’li yıllarda yerel ölçekte, fakat koordineli ve ortak bir
amaçları olmayan pek çok isyan gerçekleştirmişler, Şeyh Salih bin Ali
liderliğindeki Nusayriler kuzeyde, Şeyh İsmail Harir Havran’da, Sultan Paşa elAtraş liderliğindeki Dürziler ise güneyde Fransızlara karşı isyan etmişlerdir.12
1.
Milli Mücadele Basınına Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışmaları
Mustafa Kemal ve arkadaşları Anadolu’da başlattıkları Milli Mücadeleyi
tüm yurtta duyurabilmek amacıyla Sivas’ta İrade-i Milliye isimli bir gazete
çıkarmıştır. Sivas Kongresi’nde Anadolu adına karar verme yetkisi verilen ve
bir hükümet gibi çalışan Temsil Heyeti’nin 27 Aralık 1919’da Ankara’ya
taşınarak orayı merkez seçmesiyle birlikte Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye isimli
bir gazete çıkarılmaya başlanmıştır. Sanılanın aksine Ankara’da Hâkimiyet-i
11
12
Buzpınar, “Suriye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.37, s.553
Muhittin Ataman, Suriye’de İktidar Mücadelesi: Baas Rejimi, Toplumsal Talepler ve
Uluslararası Toplum,SETA Rapor, No:6, Nisan 2012, s.7. Dürziler 1925’te de Suriye’deki
Araplarla birlikte Fransız manda rejimine isyan etmiştir. Ahmet Bağlıoğlu, Ortadoğu Siyasi
Tarihinde Dürziler, Fırat Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi Yayınları, Elazığ 2006, s.
48.
[631]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
Milliye çıkmaya başlayınca, Sivas’taki İrade-i Milliye Gazetesi yayın hayatına
son vermemiş, Milli Mücadele’yi destekleyen yayınlarını sürdürmüştür. İrade-i
Milliye, Milli Mücadele’nin ilk gazetesi olurken, Hâkimiyet-i Milliye ise İrade-i
Milliye’nin devamı niteliğinde kabul görmüştür.
Bu gazeteler Milli Mücadele ve onun liderlerinin görüşlerini
yansıtmaktadır. Bundan dolayı bu iki gazete de Ankara Hükümeti’nin resmi
yayın organıdır. Bu gazetelerden çıkan bilgiler Ankara’yı yansıtmaktadır.
Bundan dolayı ilgili gazetelerdeki Suriye haberleri Ankara’nın Suriye
meselesine bakışını göstermektedir.
Türkiye’deki yaygın kanıya göre Suriye, Fransız mandasına bırakılınca
halkın tamamı bunu desteklemiş, büyük bir şevk ve heyecanla Fransız
sömürgeliğini benimsemiştir. Oysa gerçekte durum pek de böyle olmamıştır.
Suriye’deki Arap milliyetçileri tüm güçleriyle Fransızlara karşı koymuştur.
Fransızlarla pek çok çatışma, mücadele ve savaş yaşanmıştır. Mustafa Kemal ve
Milli Mücadele arkadaşları tarafından Sivas’ta ve Ankara’da yayınlanan İrade-i
Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazeteleri Suriye’deki Fransız karşıtı faaliyetleri
takip etmiştir. Ankara Hükümeti ve buna paralel olarak incelediğimiz İrade-i
Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazeteleri, Suriye’deki Fransız karşıtı Arap
milliyetçilerini destekleyen bir tutum içinde olmuştur. Bu durum Atatürk ve
silah arkadaşlarının da Suriye ve Irak’ta Fransız ve İngiliz karşıtı girişimleri
desteklediğini göstermektedir.13 Bu destek yalnızca siyasi değil, askeri boyutta
da olmuştur.14
13
14
Liderliği Mustafa Kemal tarafından üstlenilen Anadolu’daki milli kuvvetler Anadolu’nun
güney illerini işgal etmiş olan Fransız ve İngilizlere karşı Suriye ve Irak’ta İtilaf güçlerine
karşı mücadele eden Arap milliyetçilere destek vermiştir. Bu durum üzerine İngiliz ve Fransız
güçleri Anadolu’nun güneyi ile Irak ve Suriye’de iki cephede savaşmak zorunda kalmıştır.
Mehmet Derviş Kılınçkaya, Arap Milliyetçiliği ve Milli Mücadele’de Türkiye Suriye İlişkileri
(30 Ekim 1919-21 Temmuz 1921) Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tez, Ankara 1992, s. 175.Suriye’de kurulan bazı dernekler
Türkiye’deki Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri ile irtibat halinde olmuş ve silah satın almak için
Suriye’ye geçen Türklere yardım etmiştir. Selahattin Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar,
C II, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1991, s. 195. Mustafa Kemal, Irak’taki
Müslümanları işgalci güçlere karşı desteklemiştir. Necati Fahri Taş, Güneydoğu 1919, Tarihçi
Kitabevi, İstanbul 2014, s. 54-55.
Mesela 1920 yılının Mart ayında Deyr-Üzzor’daki Arap kuvvetlerinin komutanı Mevlüd
Muhlis Mardin’de 5. Fırka Komutanı Kenan Bey’den silah ve cephane almıştır. Mehmet
Derviş Kılınçkaya, Arap Milliyetçiliği ve Milli Mücadele’de Türkiye Suriye İlişkileri (30 Ekim
1919-21 Temmuz 1921) Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü,
Yayınlanmamış Doktora Tez, Ankara 1992, s. 191.
[632]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
İrade-i Milliye Gazetesi’nin Beyrut’ta yayınlanan “El Hakika” Gazetesini
kaynak göstererek verdiği habere göre, Emir Faysal’ın kardeşi Emir Zeyd, Ocak
1919’da verdiği bir beyanatta Suriye’yi tehdit eden yabancı kuvvetlere karşı
direneceklerini, bağımsızlıktan başka bir şeyi kabul etmeyeceklerini, bu talebe
muhalif her bireyi şiddetle protesto ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca Amerika,
İtalya ve İspanya temsilcilerini ziyaret ederek protestolarının bir nüshasını
bunlara verdiklerini, memleketin şerefini ihlal edecek her türlü kuvvete karşı
vatanlarını savunacaklarını ve kan dökeceklerini dile getirmiştir.15İrade-i
Milliye Gazetesi’nin haberine göre Suriye’deki Arap gazeteleri açıktan açığa
İngiliz ve Fransız işgali aleyhine yazılar yazmaktadır.16
1919’da Beyrut’a giren Fransız generali Gouraud Beyrut’ta çok soğuk
karşılanmış, Bolik, Rakka, Zebdani istasyonları Fransızlar tarafından işgal
edilmiş ve Fransız işgaline karşı Halep halkı galeyana gelmiştir. Ocak 1919’da
Halep’te dükkânlar kapatılmış, protesto yürüyüşü yapılmış bu yürüyüşe Şerif
Nasır’da katılmıştır. Halk işgale karşılık vermek için hazırlık yapmıştır17. Arap
halkı Fransızları Halep’e sokmamak için isyanlar çıkarmıştır18. Suriye’deki
Arap milliyetçilerinin bağımsız Suriye devleti kurmak için çıkardıkları isyanlar,
Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Mustafa Kemal ve
kurmayları tarafından da desteklenmiştir.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adına İrade-i Milliye
Gazetesi’nde bir bildiri yayımlayan Mustafa Kemal; Beyrut’un Fransızlar
tarafından işgaliyle dindaşlarımızın en zengin kısımlarından mahrum edilmek
istendiğini, Şam, Hama, Humus ve Halep bölgelerinin Fransızlar tarafından
kültürel ve ekonomik boyunduruğa alındığını dile getirerek bölgedeki
Müslüman ahaliye destek mesajı vermiştir19.
Suriye’deki Arap hükümeti Ekim 1919’da seferberlik ilan edip, 20-40 yaş
arası erkekleri silâhaltına almaya başlayınca 27 Kasım 1919’da Halep’te
medrese öğrencileri ülkenin bölünmesine karşı gösteriler yapmıştır20 . 29
İrade-i Milliye gazetesinin haberine göre Cebel-i Lübnan’daki halk da Fransız işgal idaresinden
memnun değildir. İrade-i Milliye,5 Kanun-u Sani 1995/ 5 Ocak 1919.
16
İrade-i Milliye, 5 Kanun-u Sani 1335/5 Ocak 1919.
17
İrade-i Milliye,8 Kanun-u Sani 1335/ 8 Ocak 1919.
18
Cerablus ile Müslümiye arasındaki bölgeye iki bin Arap askeri gönderilmiş, Müslümiye
bölgesine Araplarca yığınak yapılmıştır. İrade-i Milliye, 15 Kanun-u Sani 1335/15 Ocak 1919.
19
İrade-i Milliye, 17 Kanun-u Sani 1335/17 Ocak 1919.
20
Seferberlik, Fransız işgaline karşı direnileceğini göstermektedir. İrade-i Milliye, 27 Teşrin-i
Evvel 1335/27 Ekim 1919.
15
[633]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
Kasım’da Halep’te de bu amaçla bir gösteri yapılmış bağımsızlık yanlılarının
çıkardığı bu isyan ve gösteriler Suriye’yi işgal etmiş olan Fransız ordusu
tarafından silah zoruyla bastırılmıştır21.
1 Aralık 1919’da Fransız ordu müfrezeleri dört ilçe merkezini işgal
etmiştir. Bunun üzerine milliyetçi Araplar Suriye’nin batı sınırına saldırılar
yaparak işgallere olan tepkilerini göstermiştir. Suriye’deki Arap Kurmay
Başkanı Yasin Paşa, Fransızlara karşı Bekaa’ya birlik gönderdiği, İngiliz ve
Fransızların emirlerine uymadığı için tutuklanarak Hayfa’ya gönderilmiştir.22
İşgaller karşısında bazı Arap aşiretleri ise Osmanlı’dan ayrılmak istememiş ve
devlete bağlılık telgrafları çekmiş, diğer yandan Kuva-yı Milliyecilere yardım
etmişlerdir. Suriye halkı da silahlanarak Fransız işgaline karşı çıkmış,
düzenlenen mitinglerde Fransa aleyhine konuşmalar yapılmıştır23.
0cak 1920’de Şam, Beyrut ve Halep’te Fransız işgaline karşı büyük bir
tepki gösterisi olmuş, Suriyeliler mücadele için Temsil Heyeti ile irtibat kurmuş
ve görüş almıştır. Öte yandan Cebel-i Lübnan’da iki bin Fransız askeri
tarafından işgal edilmiştir.24 Suriye’deki işgal karşısında İbn’ül Suvad, Şeyh
Muhyi, İbn’ül Raşid gibi yerli isyancılar elli bin kişilik bir kuvvet toplayarak
işgalcileri Suriye’den atmaya karar vermiştir. Bağımsızlık mücadelesi veren
Arap milliyetçilerinin mücadeleleri, İngilizler tarafından Suriye Kralı ilan edilen
Emir Faysal tarafından da zaman zaman baltalanmıştır. Emir Faysal kendi
menfaati için bağımsızlıktan taviz vermiştir25.
Şubat 1920’de Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nde çıkan bir habere göre,
Emir Faysal ve Fransızlar Suriye’de Fransız mandası kurulması konusunda
anlaşmıştır26. Emir Faysal’ın Fransızlarla anlaştığı duyulunca Suriyeliler
Ömer Osman Umar, Osmanlı Yönetimi ve Fransız Manda İdaresi Altında Suriye (1908-1938),
Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2004, s. 382.
22
Rakka’daki Arap komutanı 2 bin askerle Deyr-i Zor’a saldırmış, buradaki İngiliz resmi
görevlileri hapsedilmiştir. Emir Zeyd bu saldırıyı yapan Arapların başındaki kişiye 12 bin lira
vermiştir. Umar, Fransız Manda İdaresi Altında Suriye, s. 383, 433.
23
Fransız varılığına Resulayn’da da tepki gösterilmiş ve Fransızlara 500 kadar piyade ve süvari
toplanmıştır. Umar, Fransız Manda İdaresi Altında Suriye, s. 431-432.
24
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Kanun-u Sani 1336/10 Ocak 1920. İngiliz ve Fransızların Suriye ve
Arabistan’daki işgallerine karşın yerel halkın öfkesi artmış, basın yayın yoluyla seslerini
duyurmaya çalışmışlardır. İslam halifeliğinin zor durumdan kurtulması için bu bölgelerde
gönüllü askeri birlikler kurulmuştur..
25
Hâkimiyet-i Milliye, 24 Kanun-u Sani 1336/24 Ocak 1920.
26
Hâkimiyet-i Milliye, 2 Şubat 1336/2 Şubat 1920. Buna karşılık Fransa Şam, Hama, Humus ve
Halep’te Arap hükümeti kurulmasına izin verecektir. Bu durum Emir Faysal’ın tepki
toplamasına neden olmuştur. Öte yandan Ankara hükümeti Suriyeli Arapların Avrupalıların
21
[634]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
galeyana gelmiştir. Emir Faysal ile kardeşi Emir Zeyd karşı karşıya gelmiş,
Emir Zeyd Suriye’de Arap hâkimiyetinin kurulması için çalışmaya başlamıştır.
Suriyelilerin kendi devletlerini kurma çabaları Fransızlar tarafından her zaman
engellenmeye çalışılmıştır27. Suriyeli Araplar, Şerif Hüseyin’e uyarak
Osmanlı’ya karşı savaşmışlar ancak ufukta Büyük Arap Krallığı yerine Fransız
mandası belirince bazı Araplar bundan büyük bir utanç ve pişmanlık duymuştur.
16 Şubat 1920 tarihli İrade-i Milliye Gazetesi’nin haberine göre; Şam’da
yayınlanan “Ed Defa” Gazetesi Arapların Osmanlı zamanında rahat olduklarını,
yapılan hatalardan dolayı Türklerin ve Arapların esaret zincirine mahkûm
kaldığını yazmıştır28. Esaret zinciri ile boğulmak istenen Suriye halkı Fransızları
ülkelerinden çıkarmak için mücadeleden geri durmamıştır.
Suriye’de Fransızlara karşı çıkan isyanlarda Fransız ordusu büyük
kayıplar vermiş, birçok Fransız askeri çıkan çatışmalarda ölmüştür29.
Suriyeliler, Fransızlarla anlaşan Emir Faysal’ı dinlememeye ve işgalci
Fransızlara karşı mücadele etmeye devam etmiştir30. Öte yandan Fransız
meclisindeki bazı vekiller, Fransa’nın Suriye’de sürdürdüğü fütuhat politikasına
karşı çıkmıştır31. 20 Şubat 1902’de Tartus ve 3 Mart 1920’de Kadmus
Savaşlarında Fansızlar, Suriyeliler karşısında ağır mağlubiyetler almıştır32.
Mart 1920’de Suriye’de Fransız işgaline karşı bir isyan hareketi olmuştur.
Tel Kelah civarında çıkan isyanda telgraf telleri kesilmiş, köprüler yakılmış ve
iki taraftan da hayli kan dökülmüştür. Fransız otomobil ve mühimmatlarına el
konularak hükümet konağına Arap sancağı dikilmiştir. Baalbek ilçesine
gönderilen büyük miktardaki Fransız işgal kuvveti de halk tarafından silahla
karşılanmış, birçok asker öldürüldükten sonra askeri birlik ilçeden kovulmuş,
entrikalarına kapılmamalarını ve bağımsızlıklarını kazanıncaya kadar mücadele etmelerini
istemiştir.
27
Hâkimiyet-i Milliye, 11 Şubat 1336/11 Şubat 1920.
28
İrade-i Milliye, 16 Şubat 1336/16 Şubat 1920. .İrade-i Milliye Şam, Halep, Lübnan ve
Beyrut’taki halkın Fransız işgaline karşı olduğunu ve Fransızların bu bölgelerde zor durumda
olduğunu yazmıştır.
29
Hâkimiyet-i Milliye, 24 Şubat 1336/24 Şubat 1920.
30
Hâkimiyet-i Milliye, 28 Şubat 1336/28 Şubat 1920. Öte yandan Irak’ta da yerli halk işgalci
İngilizlere ve Şerif Hüseyin’in adamlarına karşı direniş göstermiş ve bir İngiliz uçağını
düşürmüştür.
31
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Mart 1336/10 Mart 1920.
32
21 Temmuz 1919’da yapılan Muraykab savaşını da Fransızlar kaybetmiştir. Umar, Fransız
Manda İdaresi Altında Suriye, s. 484.
[635]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
Fransız irtibat komutanı otomobille firar etmiştir33. Suriye’deki ihtilal hareketi
şiddetle devam ederken, Emir Faysal ve Emir Zeyd Suriye’den çıkmıştır34.
Suriye’de bağımsızlık mücadelesi devam ederken, Beyrut’ta toplanan 280
imza ile Paris’teki barış konferansına bir telgraf çekilmiş35, buna göre;
Suriye’deki halkın, bölgedeki İtilaf güçlerinin varlığından duyduğu rahatsızlık
dile getirilmiştir.
Suriyeliler, Fransız işgaline karşı Halep’te 18-28 yaş arasında 30 bin
gönüllü asker toplanmış, Hama ve Humus’ta Arap milli kuvvetleri Trablusşam’ı
ele geçirmek için teşkilatlanmıştır. Trablusşam’a bağlı Attar Kazası ve civar
halkı Trablusşam’ı kuşatmış ancak başarılı olamamıştır. Fransızlar da buna
karşılık Beyrut civarındaki Dürzilerden bir jandarma birliği meydana getirmiş
ancak bu birlik on gün sonra firar etmiştir36.
Suriye’de Fransız mandasına razı olan Emir Faysal bir İngiliz gazetesine
verdiği demeçte ise; Avrupalı devletlerin Irak ve Suriye’nin bağımsızlıklarını
tanıması gerektiğini dile getirmiştir37.
Türk Kuvva-yı Milliyecilerle, Arap bağımsızlık taraftarlarının işbirliği
Suriye’deki Arapları Fransızlara karşı harekete geçirmiş, Emir Faysal’ın
durumu sakinleştirmek istemesine karşın, Haziran 1920’de Fransızlara karşı
açıktan saldırılar yapılmıştır38.
Suriye halkı Fransızların himayesinde Suriye’de bir devlet kurulması
fikrine karşı olduğunu göstermek için Haziran 1920’de Şam’da çok kalabalık
bir protesto mitingi düzenlemiştir39. Fransa ise Suriye halkına bir ültimatom
çekerek Suriye’nin Fransızlara devredilmesini istemiştir. Ancak Suriyeliler bu
talebi reddederek direnişe devam etmiştir40.
Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesinden sonra Arapların büyük
bir kısmı bağımsızlık hülyalarına kapılarak isyan ederken, Suriyelilerin bir
İrade-i Milliye, 22 Mart 1336/22 Mart 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 29 Mart 1336/29 Mart 1920.
35
Hâkimiyet-i Milliye, 3 Nisan 1336/3 Nisan 1920. Telgrafta Türkiye’deki işgalin kaldırılması
istenmiştir.
36
İrade-i Milliye, 22 Mayıs 1336/22 Mayıs 1920.
37
Hâkimiyet-i Milliye, 13 Mayıs 1336/ 13 Mayıs 1920.
38
Umar, Fransız Manda İdaresi Altında Suriye, s. 441. Bu saldırılarda Fransızlardan Deyr’ül
Kamer ve El-Haş mıntıkası ele geçirilmiş, ambarlardaki askeri malzemeler alınmıştır.
Saldırılar için gerekli cephane Antep üzerinden Türkiye’den sağlanmıştır.
39
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Haziran 1336/10 Haziran 1920.
40
Hâkimiyet-i Milliye, 26 Temmuz 1336/26 Temmuz 1920. Şam’da yayınlanan biz gazetede
Mustafa Kemal’in üstlenmiş olduğu görev ve yapmış olduğu işlerin büyüklüğü takdir
edilmiştir.
33
34
[636]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
kısmı ise Osmanlılık biliciyle hareket etmiş, TBMM’ye haber göndererek,
TBMM’nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için kendilerine düşen
görevi yerine getireceklerini beyan etmişlerdir41. 17 Kasım 1920’de yayınlanan
Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nde çıkan bir yazıda; Irak ve Suriye’de
Fransızlara karşı yoğun bir baskı olduğu, Irak ve Suriye Müslümanlarının
TBMM ile aynı ortak düşmana karşı mücadele verdiği belirtilerek mücadelenin
birlik içinde sürdürülmesi gerektiği vurgulanmıştır42.
Suriye ve Anadolu’daki işgaller Fransız ekonomisine büyük zarar vermiş,
Fransız Meclisi Suriye ve Kilikya’daki işgal faaliyetleri için 1921 bütçesine 1
milyar frank ayrılması gerektiğini bildirmiştir43.
Suriye halkı memleketlerini direnmeden Fransızlara teslim etmek
istememiştir. Bu amaçla Fransız işgaline tepki olarak Hayfa-Şam demiryolu
hattı Araplar tarafından Şubat 1921’de tahrip edilmiştir44. Ayrıca Fransızlarla
savaşmak üzere Şerif Abdullah komutasında toplarla donatılmış bir birlik
oluşturulmuştur45. Suriye’deki bağımsızlık taraftarları Haziran 1921’de ise
Fransız General Gouraud’ı pusuya düşürmüş, saldırı sırasında Gouraud’ın
yaveri ölmüş, Şam hükümeti yöneticisi Hakkı el Azm yaralanmıştır46.
Sonuç
Ankara Hükümeti bir yandan güney sınırlarındaki Fransız işgaline karşı
direnirken, bir yandan da Suriye’deki Fransız işgaline karşı mücadele etmek
için Suriye’deki Fransız karşıtı Arap milliyetçilerini desteklemiştir. Hatta
bağımsızlık taraftarı bazı Suriyeliler Ankara’ya gelerek Mustafa Kemal ve
arkadaşlarıyla görüşmüştür. Bu nedenle Ankara Hükümetinin görüşünü yansıtan
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazeteleri de Arapların Fransızlara karşı
verdikleri mücadeleyi sık sık haber yapmıştır. Günümüzde yaygın kanıya göre
Osmanlı’dan koparılan Arap topraklarındaki halk emperyalist ülkelerin işgalini
büyük bir coşkuyla kabul etmiştir. Oysa Milli Mücadele basınına göre
Hâkimiyet-i Milliye, 27 Teşrin-i Evvel 1336/27 Ekim 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 17 Teşrin-i Sani 1336/17 Kasım 1920. Bağımsızlık için İtilaf güçlerine
karşı Irak’ta da direniş gösterilmiştir. Kasım 1920’de Irak’tan bir heyet Ankara’ya gelerek
Mustafa Kemal ile görüşmüş ve bağımsızlık için neler yapılması gerektiği konusunda malumat
almıştır.
43
Hâkimiyet-i Milliye, 12 Kanun-u Evvel 1336/12 Aralık 1920.
44
İrade-i Milliye, 23 Şubat 1337/23 Şubat 1921.
45
İrade-i Milliye,6 Haziran 1337/ 6 Haziran 1921.
46
Umar, Fransız Manda İdaresi Altında Suriye, s. 466-467.
41
42
[637]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
Suriye’deki halkın büyük bir kısmı Fransız işgalini kabul etmemiş ve pek çok
bölgede Fransızlarla savaşarak onlara büyük kayıplar verdirmiştir.
Suriye’yi işgal eden Fransa burada manda yönetimi kurarak bölgeyi
yıllarca sömürmüştür. Fransızların bölgeye olan ilgisi Haçlı seferlerinden
itibaren süregelmiştir. Suriye’deki işgalci Fransızlar bir taraftan Alevileri
Sünnilerle çatıştırmaya çalışırken, diğer yandan da Marunî, Dürzî ve
Hıristiyanları Müslümanlarla karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Bunun dışında
bölgede oluşturulan yapay devletlerin nüfus, kültür ve etnik unsurlar göz ardı
edilerek oluşturulan ve masa başında cetvelle çizilmiş sınırları da günümüzde
bile devam eden çatışmaların asli sebeplerini oluşturmuştur. Fransızlar
oluşturulan küçük gruplar aracılığıyla Suriye’yi böl, parçala, yönet düsturuna
göre rahatlıkla sömürmüştür. Yapılan planlamalar doğrultusunda Fransızlar
Suriye’den çekildikten sonra bile huzursuzluklar devam etmiş ve dış güçler
Suriye’nin iç işlerine rahatlıkla müdahalede bulunmuştur. Fransızların Suriye’ye
girmesi ve kendi menfaatlerine göre şekillendirmesi Suriye, Lübnan, Ürdün,
Filistin gibi ülkelerde günümüzde bile onarılamayacak derecede derin yaralar
açmıştır. Fransız sömürgeciliği boyunca ekonomik ve siyasi oluşumları
çökertilen Suriye, bağımsız olduktan sonra askerlerin hâkimiyetinden
kurtulamamıştır. Bağımsız olduğu, 1946’dan 1970’e kadar darbeler birbirini
kovalamış ve son darbeyi yapan Hafız Esat 1970’ten 2000’e kadar ülkeyi
diktatörlükle yönetmiş ve o tarihten günümüze de oğlu Beşar Esad’ın dönemi
süregelmiştir.
Kısacası Osmanlı sonrası emperyalist ülkelerin hâkimiyetine giren
Suriye, 1918’den günümüze kadar sürecek bir esaret ve huzursuzluk sürecine
girmiştir. Diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi Suriye’de de huzursuzluğun
temeli, emperyalist ülkelerin işgalleri ve bunun sonucunda dengelerin
onarılamayacak derecede bozulmasıdır.
KAYNAKÇA
Gazeteler
İrade-i Milliye, 5 Ocak 1919.
İrade-i Milliye, 8 Ocak 1919.
İrade-i Milliye, 15 Ocak 1919.
İrade-i Milliye, 17 Ocak 1919.
İrade-i Milliye, 27 Ekim 1919.
[638]
İrade-i Milliye ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerine Göre Suriye’de Arap-Fransız
Çatışması (1919-1920)
İrade-i Milliye, 16 Şubat 1920.
İrade-i Milliye, 22 Mart 1920.
İrade-i Milliye, 22 Mayıs 1920.
İrade-i Milliye, 23 Şubat 1921.
İrade-i Milliye, 6 Haziran 1921.
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Ocak 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 24 Ocak 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 2 Şubat 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 11 Şubat 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 24 Şubat 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 28 Şubat 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Mart 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 29 Mart 1920.
Hâkimiyet-i Milliye,3 Nisan 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 13 Mayıs 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 10 Haziran 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 26 Temmuz 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 27 Ekim 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 17 Kasım 1920.
Hâkimiyet-i Milliye, 12 Aralık 1920.
Telif Eserler
ATAMAN, Muhittin; Suriye’de İktidar Mücadelesi: Baas Rejimi,
Toplumsal Talepler ve Uluslararası Toplum, SETA Rapor, No: 6, Nisan 2012.
AYRANCI, Zişan Şirin; Türkiye-Suriye İlişkileri, Anadolu Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tez, Eskişehir 2006.
BAĞLIOĞLU, Ahmet; Ortadoğu Siyasi Tarihinde Dürziler, Fırat
Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi Yayınları, Elazığ 2006.
BAS, Selahattin; “Türkiye-Suriye İlişkileri Tarihi” ,Ortadoğu Siyasetinde
Türkiye, Platin Yayınları, Ankara, 2004.
BOSTANCI, Işıl Işık; “Suudi Arabistan Krallığının Resmen İlan
Edilmesi”, Orta Doğu Araştırmaları Dergisi, Cilt I, Sayı 2, TC Fırat
Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Merkezi, Elazığ, Temmuz 2003.
BUZPINAR, Ş. Tufan; “Suriye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, C.37.
[639]
Şahin Yedek – Savaş Sertel
DAVULCU, Mehmet; Faysal Dönemi’nde Türkiye-Suriye İlişkileri
(1918-1920), Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2007.
ERENDİL, Muzaffer; Çağdaş Ortadoğu Olayları, Genelkurmay
Yayınları, Ankara, 1992.
FİLDİŞ, Ayşe Tekdal; “Günümüzde Suriye’de Yaşanan Sorunların
Tarihsel Arka Planına Bir Bakış”, Ortadoğu-Analiz, C. 5, S. 52, Nisan 2013, s.
55-62.
KILINÇKAYA, Mehmet Derviş; Arap Milliyetçiliği ve Milli
Mücadele’de Türkiye Suriye İlişkileri (30 Ekim 1919-21 Temmuz 1921)
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü,
Yayınlanmamış Doktora Tez, Ankara 1992.
SANDER, Oral; Siyasi Tarih 1918-1994, İmge Kitabevi, Ankara 2009.
TANSEL, Selahattin; Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C II, Milli
Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1991.
TAŞ, Necati Fahri; Güneydoğu 1919, Tarihçi Kitabevi, İstanbul 2014.
UMAR, Ömer Osman; “Suriye’de Fransız Emperyalizmi”, Fırat
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 12, S. 1, Elazığ 2002.
UMAR, Ömer Osman; Osmanlı Yönetimi ve Fransız Manda İdaresi
Altında Suriye (1908-1938), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara
2004.
YILMAZ, Hadiye; “Mustafa Kemal Paşa- Emir Faysal Anlaşması ve
Milli Mücadele Döneminde Suriye ve Irak”, Çağdaş Türkiye Tarihi
Araştırmaları Dergisi, Yıl 10, Sayı 20,(Güz2014).
[640]