Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
и Kitab-ı Gûnya 55 itab-ı Gunya Eski A nadolu Türkçesi saha- & sında yazılm ış önem li eserlerden biridir. ..Lügat manası “gönül hoşluğu, gönül d inçli­ Yrd. D oç. Dr. Muzaffer AKKUŞ, Kitab-ı Gunya. Türk Dil Kurumu foyadan: 392, Ankara, 1995,934 s. ğ i” anlamına gelen eser, tek nüshadır. Bursa Eski Yazm a ve Basm a Eserler Kütüphanesinde 4 0 0 6 nu­ marada kayıtlıdır. Ü zerinde “İn egöl”e tâbi G elene Karyesinde Hacı A hm et’in K erim esi Ş erife’nin i s ­ hak Paşa K ütüphanesine V akfıdır. 29 E ylül 1313/18 98 ” ibaresi vardır. Eserden ilk defa Prof. Dr. Günay Kut A lpay, Journal o f Turkish Studies (Türklük B ilgisi Araştırmaları) Cambridge, 1977, 121.” Bursa ve M anisa İl Halk Kütüphanelerindeki B azı Yazm alar Ü zerine” adlı m akalesinde bahset­ miştir. Eser M uzaffer A kkuş tarafından, “K itab-ı Gunya İncelem e-M etin-Sözlük” adıyla doktora tezi olarak İstanbul Ü niversitesi S osyal B ilim ler Ensti­ tüsüne sunulmuştur. Daha sonra eserin “S özlü k ” kısm ı “indekse” dönüştürülmek suretiyle tekrar ele alınm ış ve Kitab-ı G unya “Giriş - İncelem e - M etin - İndeks - Tıpkıbasım ” adıyla beş kısım olarak y en i­ den gözden geçirilip 1990 yılında Türk D il Kuru­ muna yayım lanm ak üzere teslim edilm iştir. Kitab-ı Gunya, Anadolu Türkçesinin kuruluş devrinde, Eski Türk Y azı D ili özellikleri ile O ğuzKıpçak hususiyetlerini birleştiren g eç iş devresinden Türkiye Türkçesine ve Anadolu A ğızlarına kadar iki devir arasında köprü v azifesi yapan bir eserdir. Bu şekliyle Kitab-ı G unya’da, bir yandan geçiş d ev­ resinin özelliklerini, bir yandan da Türkiye Türkçe­ sine zem in hazırlayan gelişm elerin başlangıcını bul­ maktayız. Kitab-ı Gunya, m uhtem elen F in d Murat ve B eylikler devrinde yazılm ış veya tercüme ed ilm iş­ tir. Fakat, eserin kimin adına yazıldığı veya tercüme ed ildiği hakkında bir bilgi yoktur. Eser üzerinde ya­ pılan tashihler ve düzeltm elerden anlaşıldığına g ö ­ re, bu tek nüshanın m ü ellif hattı olm ası ihtimali kuvvetlidir. Akkuş, yazm anın diğer bir ö z e lliğ i o la ­ rak da Eski Anadolu Türkçesi nesir dili açısından taşıdığı değer üzerinde durur. Yazm anın başındaki ibareden anlaşıldığına göre eser “İmam K azi” adlı A b d u l l a h KÖK bir zat tarafından tercüme edilm iş v e/v eya y a zılm ış­ Niğde Üni. Fen-Edb.Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Böl. Arş. Görevlisi kında bir bilgim iz yoktur. Büyük bir ihtim alle son ­ tır. Ancak “İmam K azi” adlı zatın kim olduğu hak­ radan tercüme edilen ve bu eserin sonunda verilen Bilge 62 Nevruz’96!В ahar 8 H .7 8 1/1378 tarihi eserin tercüme tarihidir. Ancak Kadri Timurtaş’ın aziz hatırasına atfetmiştir. eserin kimin tarafından tercüme veya istinsah ed il­ Araştırmacı, esere doktora tezinden farklı olarak diği belli olm adığı için bu tarihin tercüme mi yoksa “sözlük” yerine gramatikal bir “indeks” hazırlam ış­ istinsah tarihi mi olduğu hususuna şüphe ile bak­ tır. K elim eler tek tek ele alınıp isim v e fiil olduğu­ mak gerekir. Kitab-ı Gunya, bölüm ler hâlinde ha­ na bakılm aksızın anlamlarına dikkat ed ilm iş, aynı zırlanm ış mensur bir ilm ihal kitabıdır. A yet ve ha­ maddede bulunan kelim elerin farklı anlamlarıyla dislerle süslü bu eser, din ve kültür tarihi açısından karşılaşılm ışsa, anlamlarına göre a y n durumda olan mühim bir dil yadigârıdır. Eserde İm am-ı Azam kelim eler, hem birinci kelim enin bulunduğu yerde Ebu H an ife’nin görüşleri başta olm ak üzere İmam-ı m analandırılmış hem de yardım cı fiilin bulunduğu Ş a fi’î, İmam-ı M uhamm ed, İmam-ı Y usuf, İmam-ı m addede de ele alınarak fiilin aldığı ek gösterilm iş­ Z üfer’in görüşlerine de yer verilir. tir. Kitab-ı G unya’da, fiil yapım ı itibariyle bir zen ­ Yazar, eserini M üslüm anlara kendi dinlerinin kural ve kaidelerini öğreterek, ahirete faydalı olm a­ sı maksadı ile kalem e aldığını belirtir. Bunun ya­ ginlik göze çarpar. A ynı durumu fiil çekim inde de görm ek mümkündür. Bu çalışm ada fiillerin mastar şekilleri de ayn bir nında diğer fıkıh im amlarının görüşlerine de yer madde başı yapılarak isim gibi değerlendirilmiştir. verip, ictihaddaki farklı görüşleri ortaya koyar. K i­ Fiil yapımları ve fiil çekim leri iki ana başlıkta veril­ tab-ı G unya, Eski Anadolu Türkçesinin ilk eserle­ miştir. Fiil yapım ı bahsinde faktitif (ettirgen), m eç­ rinden biri olm ası yanında önem li bir ö ze lliğ i de hul (edilgen-pasif), dönüşlülük (mutavaat-reflechi) fıkhî bilgilerin öğretilm esidir. D evrinde v e daha ekleri verilmiştir. Fiil çekim i bahsinde Basit Sığalar, sonraki dönem lerde uyandırdığı yankılar konusun­ Birleşik Sığalar, Fiillerde Soru Şekli, Partisipler da fazla bir şey söylenm em ekle birlikte, sık ıcılık ­ (isim -fiiller), Gerindiumlar (zarf fiiller) Birleşik F iil­ tan uzak, kolay anlaşılır açık bir nesir d iliy le y a zıl­ ler verilmiştir. Her konu detaylı bir şekilde ele alına­ m ış v ey a tercüm e edilm iştir. Y a zıld ığı dönem rak, bol örneklerle okurun istifadesine sunulmuştur. Türkçesinin en güzel h ususiyetlerini ve zengin dil Eski Anadolu Türkçesi sahasında büyük bir b oş­ m alzem esini bünyesinde toplam ıştır. Büyük bir ti­ luğu dolduracak olan Kitab-ı G unya bölüm öğrenci­ tizlikle yazılarak Türkçe deyim lerle süslenen bu leri ve Eski Türk Y azı D ili m eraklıları için m ihenk eserde Arapça-Farsça k elim elerin oranı % 3 0 ’u taşı vazifesinde bir eserdir. Eserde, her kelim e araş­ geçm ez. Bundan hareketle diyeb iliriz ki, eserin tırıcı tarafından titizlikle ayrı ayn ele alınıp k elim e­ m ütercim i v ey a yazarı Türkçeyi seven v e onun bü­ nin geçirdiği etim olojik evreler hiç de ayrıntıdan ka­ tün inceliklerini bilen birisidir. çınılmadan verilm eye çalışılm ıştır. Yukarıda edebî ehem m iyetini ve Türk kültür ta­ Kitab-ı Gunya gibi bir dil yadigârını titiz bir il­ rihi bakımından taşıdığı değerini anlattığım ız bu m î disiplinle çalışarak Türk kültürüne kazandıran, eser üzerinde A kkuş, titizlikle çalışıp eseri ilim ale­ ele aldığı konudan derin haz duyan bir yeteneğin, il­ m ine sunmuştur. A kkuş, çalışm asını, yetişm esinde gi ve istifade ile okunacak çalışm ası, bu sahada ilim büyük em eği olan hocası merhum Prof. Dr. Faruk adamlarının ve o k u y u c u la r ilg isin e sunulmuştur. Nevruz’96!Bahar 8 ■Bilge 63