Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Abdullah Kök
  • Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 3.Kat 326 No.lu Oda

Abdullah Kök

1. XI. Yüzyıl Türkistan’ında Türkler Adalet sözcüğüne karşılık DLT’te kırk bir sözcük, KB’de altmış iki sözcük, Atabetü’l Hakayık’ta otuz üç, TİEM 73’te seksen bir sözcük olmak üzere toplam 123 (yüz yirmi üç) farklı Türkçe sözcük... more
1. XI. Yüzyıl Türkistan’ında Türkler Adalet sözcüğüne karşılık DLT’te kırk bir sözcük,  KB’de altmış iki sözcük, Atabetü’l Hakayık’ta otuz üç, TİEM 73’te seksen bir sözcük olmak üzere toplam 123 (yüz yirmi üç)  farklı Türkçe sözcük kullanmışlardır.
2. Adalet, yerine çok sayıda sözcüğün kullanımı XI. yüzyıl Türkistan’ında Türklerin bu kavramı yaşamlarının her evresinde kullandıklarının ve uyguladıklarının en somut göstergesidir.
3. Adalet, Türklerin dünyasında son derece önemli sosyal gerçeklik ve geçerlilikte tarihi bir vakıadır.
4. Devletin ebed-müddetliğinde ve bireyin kişilik ve kimliğinin oluşumunda adalet en önemli değer manzumesidir.
5. “Adalet”, Türk sosyal, siyasî, ahlakî ve iktisadî hayatının her alanında soyut ve somut karşılık bulanahlaki bir değerdir.
6. Dönem Türkistan’ında sosyal hayatın en önemli dinamiğidir. Yönetimin sürekliliğinde “adalet” bireylerin keyfiyetine değil, toplumun ortak kullanımına sunulmuştur.
7. Adalet, dünden güne insanlığın şahsiyetin oluşumunda ve devletle ilişkisinde önemli sosyal dinamik olarak bilinir. Adalet’in hedefi toplum hayatında iyiliğin ve onun değerlerinin hâkim olduğu bir dünya algısıdır. Adaletle ideal insan tipi hedeflenmiştir.
8. Günümüz insanının en çok ihtiyacı adaleti kendisine ilke edinmiş bilge devlet adamlarıdır. Adalet güzeldir, fakat yönetenlerde olursa daha da güzeldir. Atatürk’ün dediği gibi İstiklâl, İstikbal, Hürriyet her şey Adaletle kaimdir.
9. O her Cuma okunan âyette düşünüp tutalım diye bizi öğütleyen Allah, adalet’i herkes için emrediyor. Adâlete dayanan kanun, bu göğün direğidir; kanun bozulursa gök çöker.
TİEM 73, X. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kurân’ın Farsçadan Türkçeye Karahanlı döneminde aktarılmış üç nüshasından birisidir. İstanbul’da Türk ve İslâm Eserleri Müzesi 73 numarada kayıtlı olduğu için TİEM 73... more
TİEM 73, X. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kurân’ın
Farsçadan Türkçeye Karahanlı döneminde aktarılmış üç nüshasından birisidir.
İstanbul’da Türk ve İslâm Eserleri Müzesi 73 numarada kayıtlı olduğu için TİEM
73 olarak anılmaktadır. Bu nüshanın kim/ kimler tarafından nerede çevrildiği
hakkında somut bilgiler yoktur. Hakaniye döneminde yazılmış olan Türkçe Kurân
çevirisinin/çevirilerinin dil malzemesini de göz önünde bulundurarak çevirinin/
çevirilerin Türk Hakanlığı devrinde Türkistan coğrafyasında yazılmış olma
ihtimalinin güçlü olduğu söylenebilir. TİEM 73, söz varlığı bakımından
Karahanlı (Hakaniye) Türkçesinin iki önemli eseri olan Kutadgu Bilig ve Dîvânu
Lugâti’t-Türk’ün söz varlığı ile örtüşmektedir. Türkçe metnin 35v/1=002/273 ile
55v/1=003/179 arasındaki kısmı morfoloji ve söz varlığı açısından metnin kalan
kısmından ayrılmaktadır. 55v/1=0003/179’dan itibaren yazıcı, Türkçe kısımlar
için kalemini yenilemiş, daha vurgulu ve koyu yazmıştır. Bu kısım hem Hakaniye
hem de Harezm Türkçesi özelliklerinin karışık olarak bir arada bulunmasıyla, esas
olarak Kutadgu Bilig’in dil özelliklerinin hâkim olduğu metin kısmından ayrılır.
Bununla birlikte, bu karışık dilli kısım aynı yazıcının kaleminden çıkmıştır. Eserde hem Hakaniye hem de 35v/1=002/273 ile 55v/1=003/179 kısmı için
geçerli olmak üzere Harezm özelliklerinin bulunması kayıp bir Hakaniye
Türkçesinde asıl nüshanın olduğu görüşünü artırmaktadır. TİEM 73’ün
yararlandığı Harezm Türkçesi özellikli bilinen Kurân çeviri ve tefsirleri de
olmadığı, yapılan karşılaştırma ile anlaşılmıştır. Bu TİEM 73’ü düzenleyenin/
düzenleyenlerin önünde XIII. ve XIV. yüzyıllardan bir başka (bugün kayıp)
Harezm Türkçesi özellikli Türkçe Kurân metninin de varlığını göstermektedir
(Kök, 2004, s. XXXIX).
Bu çalışma Tiem 73'te geçen Yol sözcüğünün anlam yayılım alanının sınırlılıklarının imkânları dahilinde olacaktır. Yol sözcüğünün Köktürk Kağanlık Yazıtları ve Tiem 73'teki karşılıkları yazılı metinler tanıklığında tespit edilecektir.... more
Bu çalışma Tiem 73'te geçen Yol sözcüğünün anlam yayılım alanının sınırlılıklarının imkânları dahilinde olacaktır. Yol sözcüğünün Köktürk Kağanlık Yazıtları ve Tiem 73'teki karşılıkları yazılı metinler tanıklığında tespit edilecektir. Yol'un tarihî Türk metinlerindeki anlamları tespit edilip Türk Kültür coğrafyasındaki izleri sürülecektir. Yol sözcüğünün sözlük anlamının yanında metafor anlamları üzerine de değerlendirme yapılacaktır. Yol'un metafor olarak kullanımından hareketle dilkültür, dil-tarih, dil-coğrafya ilişkisi ortaya konulacaktır. Tiem 73' ün merkeze alınma nedeni Arapça raşide, asleha, heda, ihteda sözcüklerine Tiem 73'te karşılık gelen köndir-/köndür-/körgit-/körgitilkörgütül-sözcüklerinin dil-kültür bağlamından hareketle coğrafî-tarihî izlerini takip edip değerlendirmektir. Türkçenin yazıya geçiş sürecinde coğrafya-eser-konuşur üzerinden yol sözcüğü göstergesiyle gelişimini ve yayılım alanının takibi tespit edilip işaretlenecektir. Yol sözcüğünün Türk semantiğinde tarihî metinler ışığında anlamları gerçek ve metaforik karşılıkları metin tanıklığında ortaya konulacaktır. Türk kültür lingüistiği desteği imkânları ve sınırlılıkları çerçevesinde-yol-un tarihî metin verileriyle tarihî-coğrafî Türkçe konuşurdaki ifade gücü sunulacaktır.
Pavlodar Pedagoji Üniversitesi'nin Kazakistan'ın bağımsızlığının ilân edişinin 30. Yılı şerefine düzenlediği "Irtış Bölgesi'nin Tarihî Mirası: Kimek Hanlığı'ndan Kazak Hanlığı'na" konferansında "Yesevi Ata'nın Hikmetler Dünyası" konulu... more
Pavlodar Pedagoji Üniversitesi'nin Kazakistan'ın bağımsızlığının ilân edişinin 30. Yılı şerefine düzenlediği "Irtış Bölgesi'nin Tarihî Mirası: Kimek Hanlığı'ndan Kazak Hanlığı'na" konferansında "Yesevi Ata'nın Hikmetler Dünyası" konulu konuşmamın bildiri metnidir.
Toraighyrov Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Bilimsel ve Uygulamalı Konferans: 'Toplumun Ruhanî Gelişimi ve Meşhur Yusuf'un Tarihî Mirası' hakkındaki konferansta "İrtiş’ten Sir’e Akan Coşkun Kültür Nehri 'Meşhur Yusuf’ Öğretileri... more
Toraighyrov Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Bilimsel ve Uygulamalı Konferans: 'Toplumun Ruhanî Gelişimi ve Meşhur Yusuf'un Tarihî Mirası' hakkındaki konferansta "İrtiş’ten Sir’e Akan Coşkun Kültür Nehri 'Meşhur Yusuf’ Öğretileri Üzerine Düşünceler" adlı bildiri metnidir.
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın Karahanlı döneminde Farsçadan Türkçeye aktarılmış üç nüshasından biri. Orta Asya Tefsiri olarak da adlandırılan nüsha, Leningrad’da Asya Halkları Enstitüsü Kitaplığı... more
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın Karahanlı döneminde Farsçadan Türkçeye  aktarılmış üç nüshasından biri.

Orta Asya Tefsiri olarak da adlandırılan nüsha, Leningrad’da Asya Halkları Enstitüsü Kitaplığı Cod. 332’de 2475 numarada kayıtlıdır. Yazmanın başı ve sonu eksik olduğundan ne zaman, nerede, kimin tarafından yazıldığı/ yazdırıldığı hakkında bilgi yoktur.
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın Karahanlı döneminde Farsçadan Türkçeye aktarılmış üç nüshasından biri. Nüsha, İngiltere Manchester’da John Rylands Kitaplığı Arapça Yazmalar 25-38’de kayıtlıdır.... more
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın  Karahanlı döneminde Farsçadan Türkçeye aktarılmış üç nüshasından biri.

Nüsha, İngiltere Manchester’da John Rylands Kitaplığı Arapça Yazmalar 25-38’de kayıtlıdır. Yazmanın başı ve sonu eksik olduğundan ne zaman, nerede, kimin tarafından yazıldığı/ yazdırıldığı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Satır arası/ satır altı kelimesi kelimesine Kur’an çevirisi olan Rylands Nüshası Farsça, Türkçe ve Arapça çeviriden oluşur. Arapça metin kalın ve büyük olarak sülüs, Farsça ve Türkçe çeviriler ise Arapçaya göre daha ince ve küçük nesih olarak yazılmıştır. Rylands Nüshası eksiktir. Her sayfada yalnız üçer satırlık Arapça, Farsça ve Türkçe metni içeren eser çok hacimlidir. Var olan metin 1145 varaklık 14 cilt hâlindedir. Ayrıca Dublin, Chester Beatty Kitaplığı Nu. 54 (MS 1600) ve 55 (MS 1630)’teki iki varak, kayıp olan Rylands Kur’ân Yazması’na aittir. Bu fragmenti hazırladığı katalogla ilk olarak Arthur John Arberry ilim âlemine tanıtmış, Eckmann ise Rylands Yazması ile ilgisini kurarak çeviri yazısını yapmıştır (Ata 2004: XIII).
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın Farsçadan Türkçeye Karahanlı döneminde aktarılmış üç nüshasından biri Nüsha, İstanbul’da Türk ve İslâm Eserleri Müzesi 73 numarada kayıtlı olduğu için TİEM 73 olarak... more
10. yüzyıldan itibaren tercümesine başlandığı düşünülen Kur’ân’ın Farsçadan Türkçeye Karahanlı döneminde aktarılmış üç nüshasından biri

Nüsha, İstanbul’da Türk ve İslâm Eserleri Müzesi 73 numarada kayıtlı olduğu için TİEM 73 olarak anılmaktadır. Bordo meşin kaplı mukavvadan oluşan TİEM 73’ün cildi, yaldız zencirekli, sa’lbekli beyzî şemseli olup sertaplı ve milkeplidir. Cilt sonradan yeşil cilt bezi ile kaplanmıştır. Eserin ilk iki yaprağı ve sûre başları müzehhep ve müzeyyen serlevhalıdır. Serlevhalar altın yaldızla yazılmıştır. Duraklar hizip ve cüz gülleri yaldızlıdır. Kur’ân metni siyah reyhanî hattı, satır arası tercümesi ise sürh olup nesih özellikleri taşımaktadır. Varak ölçüsü 36 cm x 27 cm, yazma kalınlığı 14 cm’dir. Yazma 451 varak olup her sayfasında 9 satır Arapça, 9 satır Türkçe çevirisi olmak üzere 18 satır vardır. Sayfa altlarındaki yıpranmış kısımlar tamir görmüştür (Kök 2004: XXII- XXIII). TİEM 73’ün istinsah tarihini ve müstensihini yazma nüshanın sonunda yer alan Arapça ketebe kaydı tanıklığından biliyoruz. Yazmanın sonundaki Arapça ketebe kaydı; Bunu Allah’ın kullarının en zayıfı, en muhtacı olan günahkâr hatalı yüce Allah’tan affını dileyen Muhammed b. El-Hācc Devletşah eş-Şirazî H.734/M.1333-1334 yılının aylarında yazdı ve tezhip etti şeklindedir. Müstensihin adından anlaşılacağı gibi müstensih Şirazlıdır. Şiraz, dönemi için Türk süsleme sanatının en önemli sanat merkezidir. H.734/M.1333-1334 tarihi ise İlhanlı devleti hükümranlığı Abū Sa’id (1317-1336) dönemine rastlamaktadır (Kök 2004: XXII).
Bu yazı son zamanlarda Türkoloji çevrelerinde TİEM 73’ün ilmî yayını yapılmamıştır söylemlerine cevap olarak hazırlanmıştır.
Bu çalışmada, Hakaniye Dönemi eserlerinden Hakaniye Türkçesi Kur'an Çevirisi Tiem 73, Divân-ı Hikmet ve Atabetü'l Hakâyık'ta geçen Bal sözcüğünden hareketle söz metaforları kültür tarihi ve lingüistiği bağlamında ele alınacaktır. Divân-ı... more
Bu çalışmada, Hakaniye Dönemi eserlerinden Hakaniye Türkçesi Kur'an Çevirisi Tiem 73, Divân-ı Hikmet ve Atabetü'l Hakâyık'ta geçen Bal sözcüğünden hareketle söz metaforları kültür tarihi ve lingüistiği bağlamında ele alınacaktır. Divân-ı Hikmet'te sıklıkla kurulan bal/söz ilgisi Atâbetü'l Hakayık'ta aynı sıklıkta olmasa da karşımıza çıkar. Bal kültür lingüistiğinde kıymet, değer, zahmet ve sonuç itibarı ile soyut somut karşılık bulan bir değerler bütünüdür. Tevhidin iddia ve ispatında başvurulan en güçlü kıyastır. Balı dünyanın bin bir çiçeğinden toplayan arılar çalışkanlık, sabır ve değerle sözlü ve yazılı kültürde karşılığı ve kıymeti olan varlıklardır. Kültürün mihenk unsuru söz, balla ilgili kurularak sözlü ve edebî Türk kültüründe bedii karşılık bulur. Söz, başlatan ve bitiren özelliği ile değerli kültür dizinidir. Kozmogoni de ilk ve son-söz-vardır. Söz kozmogoniyle bir ve eşittir. Söz değerlidir ve kutsaldır. İlk İslâmî dönem eserlerinde de sözün kutsiyeti, gücü ve değeri balla ilgi kurularak verilmiştir. Bu çalışmada da çağdaş dilbilim konularından metaforlarla bal unsuru bağlamında sözün kutsi gücünün Türk kültür tarihindeki yeri ve değeri kültürel lingüistiği çerçevesinde değerlendirilecektir.
Tonyukuk Bengü taşları 1897 yılında bitki bilimci Yelizevata Nikolayevna Klements tarafından Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur’un 60 km doğusunda Nalayh kasabası yakınlarında Moğol halkının Bain-Tsokto diye adlandırdığı yerde Tola... more
Tonyukuk Bengü taşları 1897 yılında bitki bilimci Yelizevata Nikolayevna Klements tarafından Moğolistan’ın
başkenti Ulan Batur’un 60 km doğusunda Nalayh kasabası yakınlarında Moğol halkının Bain-Tsokto diye adlandırdığı
yerde Tola ırmağının üst kolunda Töv aymağında Bayanzürh kasabasında bulunmuştur. Tonyukuk bengü taşları,
keşfedilmesinden günümüze kadar Türklük bilimciler tarafından sayısız çalışmaya konu olmuştur. Türklük biliminin yoğun
ilgisine mazhar olan Tonyukuk bengü taşları Türk dili, tarihi, kültürü ve mitolojisi açısından kıymet biçilmez bilgiler
sunmaktadır. Türk Kağanlığı dönemine ait tarihî birçok gizemli bilgiyi Tonyukuk bengü taşlarının tanıklığının sırlarından
öğreniyoruz. Klements’in keşfi Radloff’un neşrinden bugüne kadar yabancı ve Türk soylu çalışırlar bengü taşlar ile ilgili
sayısız çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmada 62 satırdan oluşan Tonyukuk bengü taş metinlerinin yazıcısının anlattıkları
metin merkezli olarak bengü taşların bize sunduğu bilgi çerçevesinde dünden güne Türk dil tarihi, Türk kültür tarihi, Türk
mitolojisi bakışı açısı ile filolojik ölçütlerden sapmadan Greimas'çı göstergebilim bakış açısı ile yorumlanıp
değerlendirilmeye çalışılacaktır. Göstergebilim bir metnin yüzey ve derin yapılarının araştırılmasında önemli bir alandır.
Bu çalışmada da tarihî Türk dili alanına ait önemli bir söylev metni olan Tonyukuk taşlarındaki yüzey ve derin anlam
üzerinde durulacaktır.
Bu çalışmada Selçuklu Belediyesi tarafından neşredilen “Karahanlı Türkçesi İlk Türkçe Satıraltı Transkribeli Kur’an Tercümesi TİEM-73” adlı 8 ciltlik eserin 5. cildi ele alınacaktır. Bu çalışma, TİEM 73’ün 1v/1-235v/2 kısımlarını... more
Bu çalışmada Selçuklu Belediyesi tarafından neşredilen “Karahanlı Türkçesi İlk Türkçe Satıraltı Transkribeli Kur’an Tercümesi TİEM-73” adlı 8 ciltlik eserin 5. cildi ele alınacaktır. Bu çalışma, TİEM 73’ün 1v/1-235v/2 kısımlarını kapsayan 5. cildin tamamı ile 6. cildin 16. sayfasının ilk paragrafına kadar olan kısmını içermektedir. Kök’ün 141355 numara ile YÖK’ün Ulusal Tez Merkezinde kayıtlı YÖK fligranlı tezinde dikkatsizce yapılan basit hataların bir ve aynı olarak harfi harfine yine on dört yıl sonra Ünlü’nün 2018 Selçuklu Belediyesi neşrinde de tekrarlanmış olan birebir hataların ve aynılıkların listesi yorumsuz olarak verilecektir. Bu bir ve aynılık üzerine hiçbir yorum yapılmadan liste şeklinde sıralanıp Türklük bilimi çevrelerinin dikkatine sunulacaktır.
Bu yazı son zamanlarda Türkoloji çevrelerinde
TİEM 73’ün ilmî yayını yapılmamıştır söylemlerine cevap olarak hazırlanmıştır.
Bu çalışmada Kıpçak Türklerinden Kırımçaklar ve onlardan bize kadar ulaşan dua metni üzerinde durulmuştur. Dua metninden önce Kırımçakların etnik kökenleri, dilleri ve dinleri hakkında bilgi verilmiştir. Kırımçakların sözlü kültürlerinde... more
Bu çalışmada Kıpçak Türklerinden Kırımçaklar ve onlardan bize kadar ulaşan dua metni üzerinde durulmuştur. Dua metninden önce Kırımçakların etnik kökenleri, dilleri ve dinleri hakkında bilgi verilmiştir. Kırımçakların sözlü kültürlerinde yaşayan ve bize kadar ulaşan dualarından birisinin çeviri yazısı yapılıp, Türkiye Türkçesine aktarılıp dizini hazırlanmıştır. Dua metninden hareketle Kırımçakların dili ve dillik özellikleri çıkarılmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada DLT, KB, AH ve Hakaniye Türkçesi ilk Kur’an çevirilerinden tespit ettiğimiz haberleşme ile ilgili sözcüklerin metonimi kullanımları verilmeye çalışılacaktır. XI. yüzyılda haberleşme ili ilgili sözcüklerin Türk... more
Bu çalışmada DLT, KB, AH ve Hakaniye Türkçesi ilk Kur’an
çevirilerinden tespit ettiğimiz haberleşme ile ilgili
sözcüklerin metonimi kullanımları verilmeye çalışılacaktır. XI. yüzyılda haberleşme ili ilgili sözcüklerin Türk muhayyilesindeki kavram alanları üzerinde durulacaktır.
Bu çalışmada, Hakaniye Dönemi eserlerinden Hakaniye Türkçesi Kur’an Çevirisi Tiem 73, Divân-ı Hikmet ve Atabetü’l Hakâyık’ta geçen Bal sözcüğünden hareketle söz metaforları kültür tarihi ve lingüistiği bağlamında ele alınacaktır. Çağdaş... more
Bu çalışmada, Hakaniye Dönemi eserlerinden Hakaniye Türkçesi Kur’an
Çevirisi Tiem 73, Divân-ı Hikmet ve Atabetü’l Hakâyık’ta geçen Bal sözcüğünden hareketle söz metaforları kültür tarihi ve lingüistiği bağlamında ele alınacaktır. Çağdaş dilbilim konularından  metaforlar, bal unsuru bağlamında sözün kutsi gücünün Türk kültür tarihindeki yeri ve değeri kültürel lingüistiği çerçevesinde değerlendirilecektir.
Bu çalışma yayımlanmamış olan Kutadgu Bilig Dizini adlı yüksek lisans tezinden (Ö. Eker., Kutadgu Bilig Dizini, Niğde Üniversitesi SBE, Niğde, 2015, Yayımlanmamış YL Tezi) hareketle yapılmıştır. Çalışmalar yapılırken 1993 yılı basımı... more
Bu çalışma yayımlanmamış olan Kutadgu Bilig Dizini adlı yüksek lisans tezinden (Ö. Eker., Kutadgu Bilig Dizini, Niğde Üniversitesi SBE, Niğde, 2015, Yayımlanmamış YL Tezi) hareketle yapılmıştır. Çalışmalar yapılırken 1993 yılı basımı Kültür Bakanlığı Kutagdu Bilig Mısır Nüshası baskısından ve sonradan 2015 yılı Türk Dil Kurumu Kutadgu Bilig Prestij baskısından yararlanıldı. Analitik dizin çalışmamızda Arat neşrine her zaman sadık ve bağlı kalındı.  İnceleme kısmında Arat’tan farklı fonetik okumalar yapıldı. Bu farklı okumalara yapılan dizin çalışmasında da yer verildi. Mısır nüshası da diğer nüshalardan farklı bir zaman diliminde istinsah edildiği için birtakım fonetik farklılıklar göstermektedir. (Tasarruflu yazımlar)- imla özellikleri örneklerle verildi. Arat’ın ölümünden sonra yayımlanan dizinde geçmeyen bazı sözcükler tespit edilip yazıldı. Metin içerisinde C nüshası için dipnot bilgisi verilmeyen örnekler verildi. Metinde geçen ikili ve hatta üçlü kullanımlardan bahsedildi. Metinde çokça görülen ses olaylarından bahsedildi.
Bu yazıda Kutadgu Bilig'de ağız organ adları ile kurulan aktarmalar ele alınacaktır. Ağız kavramının Kutadgu Bilig'de aldığı anlamlar tespite çalışılacaktır. Eserlerin içeriğinde farklı kavramlarla oluşturulmuş edebî sanatlar ve anlatım... more
Bu yazıda Kutadgu Bilig'de ağız organ adları ile kurulan aktarmalar ele alınacaktır. Ağız kavramının Kutadgu Bilig'de aldığı anlamlar tespite çalışılacaktır. Eserlerin içeriğinde farklı kavramlarla oluşturulmuş edebî sanatlar ve anlatım yolları önemli yer tutar. Bu yazıda Kutadgu Bilig'de "ağız" sözcüğü ile oluşturulan aktarmalar incelenmeye çalışılacaktır.
Bu çalışmada Hakaniye Türkçesi döneminin dinî-didaktik eseri Atebetü'l Hakâyık'ta Edib Ahmed'in yazdıklarından hareketle bilgi kavramı ele alınacaktır. Bu kavramların nasıl metaforlaştığı anlambilim yöntemleriyle açıklanacaktır.
Bu makalemizde Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisinde, Turan Yazgan Hoca’nın Türk Dünyasında, Ortak Alfabe ve Türk Dil Birliği konusundaki yazıları değerlendirilecektir.
Bu çalışmada, Kazakistan Devletinin siyasî bağımsızlığını kazanmasından sonraki dönemde Kazak Türkçesinin devlet himayesi ile korunması dilin, devletin çıkardığı kanun ve yönetmeliklerle devlet güvencesine alınması anlatılacaktır. Kazak... more
Bu çalışmada, Kazakistan Devletinin siyasî bağımsızlığını kazanmasından sonraki dönemde Kazak Türkçesinin devlet himayesi ile korunması dilin, devletin çıkardığı kanun ve yönetmeliklerle devlet güvencesine alınması anlatılacaktır. Kazak Türkçesinin Kazak siyasetiyle paralel yönleri devlet yöneticilerinin dile bakışı çerçevesinde ortaya konulacaktır. Kazak Türkçesinin korunması siyaseti gayesiyle kurulan devlet destekli sivil ve resmi kurumlardan "Ağartuşı" ve "Sakşı"'nın çalışmaları anlatılmaya çalışılacaktır. Bu iki kuruluşun kanun ve yönetmeliklerin himayesinde, Kazak Türkçesi gönüllülerinin yüksek destek ve fedakârlıkları ile Kazak Türkçesini yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı savunma gayretleri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Devlet referanslı kurumlarının ve gönüllü kuruluşların Kazak Türkçesinin geliştirilmesi ve korunması konusunda yaptıkları çalışmalar programlar örnekleriyle açıklanmaya çalışılacaktır.
Kâşgarlı Mahmut XI. asırda yaşamış büyük bir Türk bilginidir. Devrin Türkçesinin büyük ve harika bir sözlüğünü yazmıştır. Divân'ü-Lügat-it Türk (Türk Dillerinin Sözlüğü) adını taşıyan eserin yer yüzünde bir tek yazma nüshası vardır. O... more
Kâşgarlı Mahmut XI. asırda yaşamış büyük bir Türk
bilginidir. Devrin Türkçesinin büyük ve harika bir sözlüğünü yazmıştır. Divân'ü-Lügat-it Türk (Türk Dillerinin Sözlüğü) adını taşıyan eserin yer yüzünde bir tek yazma nüshası vardır. O nüsha İstanbul Fatih’te Millet Kütüphanesinde Ali Emiri kitapları arasındadır.
XI. yüzyılda Türk Dünyası’nda Hakaniye müelliflerinin eserlerinde müelliflerin “Peygamber”i okura nasıl anlattıkları ortaya konulmaya çalışılacaktır
Türkçe sözcükler varken onları beğenmeyip yerlerine özellikle Batı dillerinden sözcükler kullanmak "taklit" ve "özenti" olarak başlayıp basın yayın yoluyla özendirilerek yaygınlaştırılmaktadır. Bu durumun temel sebebi, millî şuur ve... more
Türkçe sözcükler varken onları beğenmeyip yerlerine özellikle Batı dillerinden sözcükler kullanmak "taklit" ve "özenti" olarak başlayıp basın yayın yoluyla özendirilerek yaygınlaştırılmaktadır. Bu durumun temel sebebi, millî şuur ve Türkçecilik eğitimi eksikliğidir.
Bu çalışmamızda Türkçe İlk Kur'an çevirilerinde Ar. 'cennet' kavramının tüm kul-lanım alanları tespit edilip Türkçe ilk Kur'an çevirilerindeki karşılıkları bulunmaya çalışılacaktır. Bu makalede Genel Türkçenin ifade gücü, söz varlığı... more
Bu çalışmamızda Türkçe İlk Kur'an çevirilerinde Ar. 'cennet' kavramının tüm kul-lanım alanları tespit edilip Türkçe ilk Kur'an çevirilerindeki karşılıkları bulunmaya çalışılacaktır. Bu makalede Genel Türkçenin ifade gücü, söz varlığı zenginliği, Türkçe ilk Kur'an çevirileri 'cennet' kavramı çerçevesinde ortaya konmaya çalışılacaktır. Cennet-le ilgili kavramlar aktarılırken Türkçenin ifade gücünün yanında Türkçe İlk Kur'an çeviren/çeviricilerinin taşıdığı Türkçecilik şuuru aranmaya çalışılacaktır. Böylelikle soyut kavramların çevrilmesinde Türkçenin Arapça karşısındaki tavrı da belirlenebilecektir. Türkçe İlk Kur'an Çevirileri Türk dili tarihinin dönemlerini izlemek amacı ile yapılacak gramer çalışmaları, sözlükçülük çalışmaları ve semantik incelemeler sırasında başvurulması gereken en özellikli ve en güvenilir kaynaklar olarak değerlendirilmelidir. Burada 'Cennet' kavramına karşılık kullanılan Türkçe sözcüklerin tespiti hedeflenmektedir.
Bu çalışmanın amacı bundan önce yapılmış Halk takvimi ve on iki Hayvanlı Türk takvimi ile ilgili çalışmaları değerlendirmek ve bundan hareketle Kazak halk takvimi ile karşılaştırmak değildir. Türk konar/göçer kültürünün önemli... more
Bu çalışmanın amacı bundan önce yapılmış Halk takvimi ve on iki Hayvanlı Türk takvimi ile ilgili çalışmaları değerlendirmek ve bundan hareketle Kazak halk takvimi ile karşılaştırmak değildir. Türk konar/göçer kültürünün önemli temsilcilerinden olan Kazakların tabiat olaylarına ad verirken nelerden yararlandıklarını tespit etmektir. Halk Takvimi ciddi bir gözlem, ayrıntılı sayı bilgisi ve uzun deneyimler sonucu ortaya çıkan kültürel bir öğedir. Kazaklar ay adlarını isimlendirirken nelerden yaralanmışlardır. Tabiat olayları karşısında Kazak halkı nasıl pratikler üretmiştir. Ay adlarına isim verirken milli ve dini değerlerini, mitolojik inanışlarını yansıtmışlar mıdır. Konar/göçer kültürün en önemli unsuru hayvancılık halk takvimini ne kadar etkilemiştir. Tarımla uğraşan Kazakların halk takvimine katkısı ne olmuştur. Kazak halkı aysız gecelerde tabiatın tılsımını nasıl çözmüştür. İşte bu çalışmada bütün bu soruların cevapları aranacaktır.
Korpus Bu çalışmamızda Hakaniye Dönemi Eserlerinde "Bayram"la ilgili kullanımlar verilmeye çalışılacaktır. Hakaniye dönemi eserlerinin bize verdiği bilgiler doğrultusunda XI. Yüzyılda Türk Dünyasında "Bayram" sözcüğünün kavram ve kullanım... more
Korpus Bu çalışmamızda Hakaniye Dönemi Eserlerinde "Bayram"la ilgili kullanımlar verilmeye çalışılacaktır. Hakaniye dönemi eserlerinin bize verdiği bilgiler doğrultusunda XI. Yüzyılda Türk Dünyasında "Bayram" sözcüğünün kavram ve kullanım alanları anlatılmaya çalışılacaktır.

The article deals with the studing of word-combinations which denote the meaning of the word 'Bairam' the literature works of Khakan period. The meaning and usage of the word 'Bairam' in the XIth century is analysed on the basis of the literature works places of Turkishes settle down in Khakan period.

В статье рассмотрены словосочетания, которые употребляются в значении слова «Байрам» в произведениях хаканского периода. Проведен анализ значения и употребления слова «Байрам» в местах поселения тюрков в XI веке с помощью произведений хаканского периода.
Divân-ı Hikmet Türkistan’ın ilk mutasavvıflarından Pir-i Türkistan Ahmed Yesevi’nin öğretilerini içerir. Eser, Türk kültürüne ait unsurları ve İslâm dininin öğretilerini ihtiva eder. Divân-ı Hikmet kendi içerisinde pek çok anlam... more
Divân-ı Hikmet Türkistan’ın ilk mutasavvıflarından Pir-i Türkistan Ahmed
Yesevi’nin öğretilerini içerir. Eser, Türk kültürüne ait unsurları ve İslâm dininin öğretilerini ihtiva eder. Divân-ı Hikmet kendi içerisinde pek çok anlam
katmanları ile yazılmıştır. Bu anlam katmanlarından bir bölümü de insan ve
insanı oluşturan özelliklerdir. Divân-ı Hikmet içerisinde geçen insan algısı ile
Tarihi Türk dili dönemi metinleri arasında önemli anlayış ortaklıkları bulunur.
Yer, muhit, zaman, dillik özellikler yer yer değişse de Türk kültürünün ideal
insan algısı hiçbir zaman değişmemiştir. İnsanî ve evrensel değerler bağlamında özellikle Köktürk Kağanlık yazıtları başta olmak üzere, Uygur Metinleri,
Divân-ı Lügati’t Türk, Kutadgu Bilig, Atabetü’l Hakayık ve Divân-ı Hikmet sınırları içerisinde tarihî bir süreklilik vardır. Divân-ı Hikmet evrensel bir bağlamda
insanlık adına Türkçe duyuş ve düşünüşle yazılmıştır. Fizikî anlamda insanı
oluşturan yapıları yıllar boyu saysak aynıdır. Fakat insanı oluşturan manevi
yapılar oldukça fazladır. Bu yapılar Divan-ı Hikmet başta olmak üzere tarihi
metinlere bakılarak tespit edilerek yorumlanacaktır. Divan-ı Hikmet içerisindeki ideal insanın kimliğini oluşturan nitelikler diğer tarihi metinlerle karşılaştırmalı olarak verilecektir
Öz: Bu çalışmada Kutadgu Bilig'deki kültürel metaforlar ele alınmıştır. Kültürel dil bilim ve bilişsel dil bilim bağlamında metafor konusu ve yöntemleri açıklanarak Kutadgu Bilig metninden hareketle ör-neklendirilmiştir. Kültürel dil... more
Öz: Bu çalışmada Kutadgu Bilig'deki kültürel metaforlar ele alınmıştır. Kültürel dil bilim ve bilişsel dil bilim bağlamında metafor konusu ve yöntemleri açıklanarak Kutadgu Bilig metninden hareketle ör-neklendirilmiştir. Kültürel dil bilimin çalışma alanını kültürel şema ve kültürel kategoriler yanında kültürel metaforlar oluşturmaktadır. Kültürel dil bilim bir toplumun kültürünün dilsel açıdan aktarımı üzerinde durur. Kültürel dil bilim kültürel metaforların bir toplumun yaşayış, algılayış, düşünce yapısını içerisinde barındırdığını bunun yanında bilişsel temellerinin olduğunu da savunur. Çalışmanın giriş kısmından sonra kültürel dil bilimi ve metaforları hakkında tanım, açıklama ve yöntemleri hakkında bilgiler verilmiştir. Kültürel metaforların bilişsel bağlamda oluşumları (somutlaştırma, kapsayıcılık, yö-nelme) ve bunların kültürel bağlamda nasıl yorumlanabileceği örneklerle tartışılmıştır. Açıklamalardan sonra Kutadgu Bilig'de yer alan soyut kavram ve değerler, ölüm ve yaşam kavram alanı, sosyal yaşam, yönetim, şahıs adları ve hitaplar kavram alanlarına giren metaforik ifadeler sınırlı olarak bilişsel ve kültü-rel bağlamda açıklanmıştır. Sonuç kısmında ise açıklanan metaforlardan hareketle adı geçen kavramların bilişsel ve kültürel görünümleri kısaca açıklanmıştır. Kutadgu Bilig'de bilişsel açıdan yönelim, kapsam, yer alanları, varlık-madde, kişileştirme metaforları, kültürel açıdan ise tarihsel, dinî, kök metaforlar sis-temli bir şekilde yer almaktadır. Çalışmanın sınırlılığı açısından burada sadece belli başlı kültürel metaforlara yer verilmiştir. Abstract: This study concerns the cultural metaphors in Kutadgu Bilig. Metaphor topic and methods, within the context of cultural linguistic and cognitive linguistic, have been exemplified from the text of Kutadgu Bilig. The field of the study of cultural linguistic consist of cultural schemas and cultural categories as well as cultural metaphors. Cultural linguistic emphasises the transforming of society culture in terms of linguistics. Cultural linguistics supports the understanding that cultural metaphors contain the life of a society, perception and mentality also its cognitive basis. After the introduction this study provides information about cultural linguistic definition, explanation and methods. The creation of cultural metaphors in a cognitive context (embodied, container, orientation) and how they can be commented upon in their cultural context is discussed with examples. After these explanations, metaphoric expressions which include conceptual fields like abstract concepts and morals, death and life, social life, governing, people's names and addresses are explained in their cognitive and cultural context. In conclusion, those concepts which are based on metaphors which have been found and explained are employed to attempt to explain the cognitive and cultural view. In the Kutadgu Bilig there are two types of metaphors. One hand, the cognitive view orientation, content, land areas, object-matter and personalized metaphors, on the other hand the cultural view historical, religious and base metaphors. Because of the limitation of this study only some of main metaphors are emphasised.
Yusuf’un Kutadgu Bilig’inde uyanmış, akıbet ve kanaati temsil eden münzevi kişilikli olarak tanımlanan Odgurmış farklı disiplinlerde pek çok çalışmaya konu olmuştur. Genellikle Budist kültüre mensup, kendini sosyal ve siyasî olaylardan... more
Yusuf’un Kutadgu Bilig’inde uyanmış, akıbet ve kanaati temsil eden münzevi kişilikli olarak tanımlanan Odgurmış farklı disiplinlerde pek çok çalışmaya konu olmuştur. Genellikle Budist kültüre mensup, kendini sosyal ve siyasî olaylardan soyutlamış olarak kabul edilen Odgurmış kişisi bu yazıda Eski Türk kültürü ve Türk mitolojisi temelinde yorumlanarak Türk kültürü ve Türk düşüncesindeki yeri tespite çalışılacaktır. Kutadgu Bilig’de Odgurmış’ın Budizm veya İslâm düşünceleriyle açıklanan yönleri kadar Türk düşünce ve Türk kültürü ile de açıklanacak yönleri de göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Odgurmış’ın Türk düşüncesindeki yeri Türk mitolojisi okuma ve değerlendirmeleri ile tespite çalışılacaktır. Türk destanları kaynağında destanı oluşturan temel olaylar ve kişilerin özellikleri ile Odgurmış kişisinin özellikleri birebir örtüşmektedir. Çalışmanın girişinde, Odgurmış ile ilgili çalışmalar değerlendirilecektir. Bu çalışma, bugüne kadar yapılan Odgurmış çalışmalarından farklıdır. Odgurmış, bugüne kadar yapılan çalışmalarda kendini toplumdan dışlamış, soyutlanmış bir kişilik olarak gösterilse de aslında yitik bir yönetimi yeniden ayağa kaldıracak bir şahıstır. Bu çalışmada Odgurmış’ın çok kültürlü değil Türk düşüncesinin kaynaklarını oluşturan Türk kültürünü ve yaşam tarzını temsil eden biri olduğu tanıkları ile ifade edilecektir. Odgurmış’ın Türk kültürünün ve düşüncesinin ürününün tezahürü olduğu dil/tarih/kültür/mitoloji değerlendirmeleri ile açıklanacaktır. Çok kültürlü Türk Yusuf’un ferasetli kahramanı Odgurmış’ın Türk kültürü ve düşüncesinin izlerinin kaynakları Kutadgu Bilig tanıklığında açıklanmaya çalışılacaktır. Yusuf’un Odgurmış’a Kutadgu Bilig’de Türk kültür ve düşüncesinin köklerinin tarihi izlerini yansıtan konuş(tur)maları Türk mitolojisi kaynaklığında değerlendirilmeye çalışılacaktır
İslâmî Dönem Türk Edebiyatı'nın ilk önemli telif eserlerinden olan Kutadgu Bilig, XI. yüzyıl Türkistan'ında çok kültürlü bir ortamda Türk kimlik ve düşüncesi ile yetişen Kuz Ordalı Yusuf tarafından yazılan Orhun'dan Kâşgar'a Türklerin... more
İslâmî Dönem Türk Edebiyatı'nın ilk önemli telif eserlerinden olan Kutadgu Bilig, XI. yüzyıl Türkistan'ında çok kültürlü bir ortamda Türk kimlik ve düşüncesi ile yetişen Kuz Ordalı Yusuf tarafından yazılan Orhun'dan Kâşgar'a Türklerin dili, kültürü, tarihi ve devlet yönetim bilgisini içeren paha biçilmez kıymete sahip Türk mirası eserdir.

Kutadgu Bilig; devlet, adalet, kut, töre kavramları etrafında dünden bugüne aktarılan paha biçilmez kıymette değerler manzumesi numunesidir.

Kutadgu Bilig, insan yaşamına dair konuları içeren devlet, ordu, yönetim, dünya, toplum, meslekler ve insan kaynaklarını ele alan çok yönlü sosyal konulu bir eserdir.

Kutadgu Bilig, Türk toplum yapısını yansıtmasıyla da Türk millî kültürünün en temel kaynaklarındandır. Türklerin aile düzeni, sosyal yaşam ve geleneklerinin yanı sıra din, mitoloji, felsefe, devlet yönetimi gibi toplumsal konuları da içerir.

Yusuf'un kahramanları yitik bir yönetimi yeniden ayağa kaldıracak kudretli Türk kimlikli kahramanlardır. Kahramanlar Türk düşüncesinin kaynaklarını oluşturan Türk kültürünü ve karakterini temsil ederler.
Bu kitap, Türklerin nadide kültür mirası Kutadgu Bilig üzerine Abdullah Kök'ün yaklaşık 30 yıllık okuma, 15 yıllık ders ve 6 yıllık yazma tecrübesinin neticesi olarak Adalet, Devlet, Kut ve Töre kavramları hakkında kültür-dilbilim, sosyo-kültür dilbilim, mitik dilbilim, kültür tarihi yöntemleri ile yazdığı özgün ve yetkin yazıların ürünüdür.
“Her milletin kendi değerlerinin oluşmasına/gelişmesine katkı sağlayan aydınları, sanatçıları, siyaset, bilim, fikir ve din adamları… vardır. Onlar ortaya koydukları eserleri ve düşünceleriyle içine doğdukları toplumların yanı sıra... more
“Her milletin kendi değerlerinin oluşmasına/gelişmesine katkı sağlayan aydınları, sanatçıları, siyaset, bilim, fikir ve din adamları… vardır. Onlar ortaya koydukları eserleri ve düşünceleriyle içine doğdukları toplumların yanı sıra evrensel anlamda da bireylerin ortak değerler etrafında bütünleşmesine vesile olurlar. Dante’yi hesaba katmadan İtalyan edebiyat ve kültürünü anlamak/anlatmak nasıl mümkün değilse Sheakspeare olmadan İngiliz Dili ve kültürü, Goethe olmadan da Alman Dili ve kültürü… hakkında konuşmak mümkün değildir. Bu cümleden olarak Türk kültürünün mümtaz simâlarından ve insanlığın şansı olan Ahmet Yesevî’yi anlamadan da Türk Dili, kültürü, inanç dünyası ve kimliği üzerinde akıl yürütmenin mümkün olmadığı ortadadır. Ahmet Yesevî’nin düşüncesi, eserleri, öğrencileri ve takipçileriyle Türk-İslam düşüncesini hazmetmiş, benliğinde yoğurmuş Müslüman Türk kimliğinin oluşmasındaki eşsiz katkıları ve anahtar rolü tartışılmazdır. Divan-ı Hikmet en yüce özelliklerinden biri olan sadelik içinde sürekli doğruları tekrarlayarak kişiyi kamil insan olma yönünde harekete geçirmek amacıyla yazılmıştır. Abdullah Kök’ün tecessüsle tespit edip incelediği metaforların sayıca fazlalık ve çeşitliliği dikkate alındığında Divan-ı Hikmet’in öncelediği insan hayatının iki dünyada da huzura kavuşması için ele aldığı değerlere sınır çizmenin, eksiksiz bir yorumunu yapmanın mümkün olmadığı görülmektedir. Eserin metaforlar dünyası akılcı bir temel ve yetkin karşılaştırmalarla incelendiğinde Ahmet Yesevî’nin yalnız yaşlı bir millet olan Türklerin kültürüne değil, evrensel kültüre olan katkıları da anlaşılmış olacaktır; Onun miras bıraktığı eserinin içindeki ahlak ve yaşama anlayışı sadece bizlerin değil, çağdaş insanın da ihtiyacı olan ahlak ve yaşama anlayışıdır. Hangi inanca ve milliyete mensup olursa olsun, Yesevî’ye kulak verenlerin daha sağduyulu, daha mutlu, daha ahlaklı, daha barışcıl, ve her türlü zorbalığa karşı daha cesur olacağından kim şüphe edebilir? Ve birçok bakımdan içten içe yozlaşmış, zehirlenmiş insanlığın arınmak için Yesevî öğretisine ihtiyacı olduğunu kim reddedebilir?”
Prof. Dr. Ahmet Buran'ın editörlüğünde yayımlanan Türkiye Dışındaki Türk Dünyası Türkologları-Dilciler-2. Cildinde "Altay Sarsenulı Amanjalov" bölümünü yazdım.
Editörlüğünü Sayın Prof. Dr. Ahmet Buran'ın yaptığı "Türk Diline Gönül Verenler-Yabancı Türkologlar" adlı kitapta Danimarkalı Türkolog "Kaare Grønbech'in" bölümünü yazdım.
Yay, Türk devlet geleneği ve mitolojisinde gök yuvarlağı, mertebe işareti, "ay"ın temsili ve hakimiyet sembolü olarak ifade edilir. Tarihi Türk dili alanı metinlerinde "yā" olarak da rastladığımız yay ayrıca Türklerin sosyal hayatlarında... more
Yay, Türk devlet geleneği ve mitolojisinde gök yuvarlağı, mertebe işareti, "ay"ın temsili ve hakimiyet sembolü olarak ifade edilir. Tarihi Türk dili alanı metinlerinde "yā" olarak da rastladığımız yay ayrıca Türklerin sosyal hayatlarında önemli bir yere sahiptir. Kutadgu Bilig'de yay'ın "zamane yā'sı", "devlet yā'sı" şeklinde metaforik ifadelerle kullanımı ile karşılaşırız. Sözcük, Türklerin zaman ve mekan adlandırmasında son derece önemlidir. Yay, Türk devlet kavramı ve Türk mefkuresinin yönetim anlayışının kültürel bir şekilde kavramlaştırılmasıdır. Bu çalışmanın konusu Kutadgu Bilig'de yer alan "devlet yā'sı" kavramsal metaforudur. Türk düşünce ve devlet mefkuresinin yansıtıldığı metaforik ifadelerden olan "devlet yā"sı Kutadgu Bilig'de Uluğ Buğra Han'a yapılan övgü bölümünde karşımıza çıkmaktadır. Kutadgu Bilig'de yer alan "devlet yā'sı" yeni bir zaman/yeni bir çağ anlayışını simgelemektedir. Hükümdarın yönetim gücü olan devletiyle (yönetim gücü/erki) birlikte geniş bir alana hükmetme anlamında kullanılmaktadır. "Devlet yā'sı" bir kavramsal metafor olarak Varlık-Madde, Temel veya Töz metaforu, mitolojik bağlamda ise bir kök metafordur. Devlet soyut yönetim kavramının yay sözcüğünün fonksiyonel özelliğiyle eşleştirilmesi onun Varlık-Madde metaforu olmasını ifade eder. Tek bir kaynak alan ve hedef alana sahip olması nedeniyle Töz metaforu özellikleri göstermektedir. Türklerde devlet/ yönetim anlayışının yanı sıra Türk düşüncesini de yapılandıran metaforik ifadelerden biri olmasıyla da kök metaforu alanına girmektedir. Türk devlet geleneğinin temeli hakimiyet soyut kavramının yay kavramı ile somutlaştırılması Kutadgu Bilig'de devlet yā'sı metaforik kullanımı olan kök metaforu ile karşılanır. Yay sembollü mitolojik kök metaforu zaman/mekan/hakimiyet kavramları ile Türk devlet düzeni ve Türk yönetim tarzının tarihî oluşum sürecinin izleridir. Çalışmada "devlet yā"sı metaforik kavramı ile Türk yönetim şeklinin tarihî siyasî ve fikrî boyutları değerlendirilecektir.
“махмуд қащқаридиң тил саяасаты” филология ғылымлдарының кандидаты, доцент ш. Бекмағамбетовтиң 60. жасқа арналған “танымдық линғвистика: даму бағыттары меселелери” атты ғылыми - тежірибелик конференциянын бағдарламасы қызылорда, 2010... more
“махмуд қащқаридиң тил саяасаты” филология ғылымлдарының кандидаты,
доцент ш. Бекмағамбетовтиң 60. жасқа арналған “танымдық линғвистика: даму
бағыттары меселелери” атты ғылыми - тежірибелик конференциянын
бағдарламасы қызылорда, 2010 жыл. 22 Ekim 2010, Kızılorda/Kazakistan.
Research Interests:
ÇAĞDAŞ TÜRKLÜK ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü
(Ankara 4-7 Mayıs 2004)
(Çarşamba 5 Mayıs 2004 - Muzaffer Göker Salonu: 11.30-12.00)
Research Interests:
Çalışmaya konu ettiğimiz Âşık Mahzunî Şerîf’in türküsünün her dizesinde geçen sözcükler (her ne kadar türküler icra ürünü de olsa) tarihi metinlerin söz varlığının izlerini üzerinde tutmaktadır. Hatta bazen sözcüklerin kullanımından da... more
Çalışmaya konu ettiğimiz Âşık Mahzunî Şerîf’in türküsünün her dizesinde geçen sözcükler (her ne kadar türküler icra ürünü de olsa) tarihi metinlerin söz varlığının izlerini üzerinde tutmaktadır. Hatta bazen sözcüklerin kullanımından da öte ifade ediş ve üslup da birbirini tutmaktadır. Yüknekî, Yesevî ve hatta Yusuf, Mahzunî Şerîfle aynı kültür kodlarını, aynı kaygıyı ve şuuru paylaşmaktadır.
Bu çalışmada, Cengiz Dağcı’nın Anneme Mektuplar adlı eserinden hareketle vatan metaforlarını inceleyeceğiz. Eserdeki mektuplar, Londra’dan Anne kişisi aracılığıyla Dağcı’nın ayrı kaldığı, hasret çektiği mukaddes topraklara; Akmescit’e,... more
Bu çalışmada, Cengiz Dağcı’nın Anneme Mektuplar adlı eserinden hareketle vatan metaforlarını inceleyeceğiz. Eserdeki mektuplar, Londra’dan Anne kişisi aracılığıyla Dağcı’nın ayrı kaldığı, hasret çektiği mukaddes topraklara; Akmescit’e, Kızıltaş’a (Kırım’a/Vatan’a) yazılmıştır. Her mektupta özlemle annesine başından geçenler anlatılarak ortak hafıza/mekan vatan oluşturulmuştur.
Yay, Türk devlet geleneği ve mitolojisinde gök yuvarlağı, mertebe işareti, “ay”ın temsili ve hakimiyet sembolü olarak ifade edilir. Tarihi Türk dili alanı metinlerinde “yā” olarak da rastladığımız yay ayrıca Türklerin sosyal hayatlarında... more
Yay, Türk devlet geleneği ve mitolojisinde gök yuvarlağı, mertebe işareti, “ay”ın temsili ve hakimiyet sembolü olarak ifade edilir. Tarihi Türk dili alanı metinlerinde “yā” olarak da rastladığımız yay ayrıca Türklerin sosyal hayatlarında önemli bir yere sahiptir. Kutadgu Bilig’de yay’ın “zamane yā’sı”, “devlet yā’sı” şeklinde metaforik ifadelerle kullanımı ile karşılaşırız.
Köprülü Atebetü’l Hakayık için “Türk Edebiyatı Tarihi” ve “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı eserlerinde, Türk dilini tetkik için Kutadgu Bilig’le beraber Doğu Türkistan’da kalan dil yadigarlarının yeterli olmadığını Atebetü’l... more
Köprülü Atebetü’l Hakayık için “Türk Edebiyatı Tarihi” ve “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı eserlerinde, Türk dilini tetkik için Kutadgu Bilig’le beraber Doğu Türkistan’da kalan dil yadigarlarının yeterli olmadığını Atebetü’l Hakayık gibi eserlerle beraber Türk edebi oluşumunun bilinmeyen halkalarını birbirine bağladıklarını ifade ederek eseri Kutadgu Bilig’in bir sonucu olarak görmüş ve belli bir ekolün yapı taşlarından biri olarak Atebetü’l Hakayık’ı görmüştür.
Bu çalışma Tarihi Türk dili alanını oluşturan eserlerden dördü üzerine- Köktürk Kağanlık Yazıtları, Kutadgu Bilig, Atabetü'l Hakayık ve Divan-ı Hikmet)- art zamanlı kısa bir semantik ve gösterge bilimsel incelemeyi içermektedir.
Divân-ı Hikmet, Piri Türkistan tarafından söylenen ve onun takipçileri tarafından XII- XVII. yüzyıllar arasında Türkistan’da İslâmî öğreti ve geleneğin yayılım/yaşatılması gayesi ile Türk-İslâm coğrafyasında ses vermiş ve ses... more
Divân-ı Hikmet, Piri Türkistan tarafından söylenen ve onun takipçileri tarafından XII- XVII. yüzyıllar arasında Türkistan’da İslâmî öğreti ve geleneğin yayılım/yaşatılması gayesi ile Türk-İslâm coğrafyasında ses vermiş ve ses yükseltmiştir. Türk milli kültürün yansıtıcısı İslâmî devre ait ilk temel eserlerden olan hikmetler, Türk halkını temel ahlâkî konularda aydınlatmak, halka dinî ve temel ahlâkî değerlerin verilmesi ve öğretilmesi amacıyla oluşturulmuştur.
Bu çalışmada Turan Yazgan Hoca’nın Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi’nde “Sevgili Okuyucular” başlığı altında yayımlanmış yazılarından hareketle Türk Dünyası Türk Kültür Tarihi planlamaları hakkındaki düşünceleri ve çalışmaları... more
Bu çalışmada Turan Yazgan Hoca’nın Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi’nde “Sevgili Okuyucular” başlığı altında yayımlanmış yazılarından hareketle Türk Dünyası Türk Kültür Tarihi planlamaları hakkındaki düşünceleri ve çalışmaları anlatılmaya çalışılacaktır. Turan Ata, SSCB’nin zorbalıkla ayırdığı Türklerin Dünyası’nı idealizmden realizme çevirip atayurtla anayurt arasında sınırları kaldırıp uzağı yakın kılan gönül köprülerini inşa etti.
Research Interests: