Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Abdullah Kök
  • Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 3.Kat 326 No.lu Oda

Abdullah Kök

İslâmî Dönem Türk Edebiyatı'nın ilk önemli telif eserlerinden olan Kutadgu Bilig, XI. yüzyıl Türkistan'ında çok kültürlü bir ortamda Türk kimlik ve düşüncesi ile yetişen Kuz Ordalı Yusuf tarafından yazılan Orhun'dan Kâşgar'a Türklerin... more
İslâmî Dönem Türk Edebiyatı'nın ilk önemli telif eserlerinden olan Kutadgu Bilig, XI. yüzyıl Türkistan'ında çok kültürlü bir ortamda Türk kimlik ve düşüncesi ile yetişen Kuz Ordalı Yusuf tarafından yazılan Orhun'dan Kâşgar'a Türklerin dili, kültürü, tarihi ve devlet yönetim bilgisini içeren paha biçilmez kıymete sahip Türk mirası eserdir.

Kutadgu Bilig; devlet, adalet, kut, töre kavramları etrafında dünden bugüne aktarılan paha biçilmez kıymette değerler manzumesi numunesidir.

Kutadgu Bilig, insan yaşamına dair konuları içeren devlet, ordu, yönetim, dünya, toplum, meslekler ve insan kaynaklarını ele alan çok yönlü sosyal konulu bir eserdir.

Kutadgu Bilig, Türk toplum yapısını yansıtmasıyla da Türk millî kültürünün en temel kaynaklarındandır. Türklerin aile düzeni, sosyal yaşam ve geleneklerinin yanı sıra din, mitoloji, felsefe, devlet yönetimi gibi toplumsal konuları da içerir.

Yusuf'un kahramanları yitik bir yönetimi yeniden ayağa kaldıracak kudretli Türk kimlikli kahramanlardır. Kahramanlar Türk düşüncesinin kaynaklarını oluşturan Türk kültürünü ve karakterini temsil ederler.
Bu kitap, Türklerin nadide kültür mirası Kutadgu Bilig üzerine Abdullah Kök'ün yaklaşık 30 yıllık okuma, 15 yıllık ders ve 6 yıllık yazma tecrübesinin neticesi olarak Adalet, Devlet, Kut ve Töre kavramları hakkında kültür-dilbilim, sosyo-kültür dilbilim, mitik dilbilim, kültür tarihi yöntemleri ile yazdığı özgün ve yetkin yazıların ürünüdür.
“Her milletin kendi değerlerinin oluşmasına/gelişmesine katkı sağlayan aydınları, sanatçıları, siyaset, bilim, fikir ve din adamları… vardır. Onlar ortaya koydukları eserleri ve düşünceleriyle içine doğdukları toplumların yanı sıra... more
“Her milletin kendi değerlerinin oluşmasına/gelişmesine katkı sağlayan aydınları, sanatçıları, siyaset, bilim, fikir ve din adamları… vardır. Onlar ortaya koydukları eserleri ve düşünceleriyle içine doğdukları toplumların yanı sıra evrensel anlamda da bireylerin ortak değerler etrafında bütünleşmesine vesile olurlar. Dante’yi hesaba katmadan İtalyan edebiyat ve kültürünü anlamak/anlatmak nasıl mümkün değilse Sheakspeare olmadan İngiliz Dili ve kültürü, Goethe olmadan da Alman Dili ve kültürü… hakkında konuşmak mümkün değildir. Bu cümleden olarak Türk kültürünün mümtaz simâlarından ve insanlığın şansı olan Ahmet Yesevî’yi anlamadan da Türk Dili, kültürü, inanç dünyası ve kimliği üzerinde akıl yürütmenin mümkün olmadığı ortadadır. Ahmet Yesevî’nin düşüncesi, eserleri, öğrencileri ve takipçileriyle Türk-İslam düşüncesini hazmetmiş, benliğinde yoğurmuş Müslüman Türk kimliğinin oluşmasındaki eşsiz katkıları ve anahtar rolü tartışılmazdır. Divan-ı Hikmet en yüce özelliklerinden biri olan sadelik içinde sürekli doğruları tekrarlayarak kişiyi kamil insan olma yönünde harekete geçirmek amacıyla yazılmıştır. Abdullah Kök’ün tecessüsle tespit edip incelediği metaforların sayıca fazlalık ve çeşitliliği dikkate alındığında Divan-ı Hikmet’in öncelediği insan hayatının iki dünyada da huzura kavuşması için ele aldığı değerlere sınır çizmenin, eksiksiz bir yorumunu yapmanın mümkün olmadığı görülmektedir. Eserin metaforlar dünyası akılcı bir temel ve yetkin karşılaştırmalarla incelendiğinde Ahmet Yesevî’nin yalnız yaşlı bir millet olan Türklerin kültürüne değil, evrensel kültüre olan katkıları da anlaşılmış olacaktır; Onun miras bıraktığı eserinin içindeki ahlak ve yaşama anlayışı sadece bizlerin değil, çağdaş insanın da ihtiyacı olan ahlak ve yaşama anlayışıdır. Hangi inanca ve milliyete mensup olursa olsun, Yesevî’ye kulak verenlerin daha sağduyulu, daha mutlu, daha ahlaklı, daha barışcıl, ve her türlü zorbalığa karşı daha cesur olacağından kim şüphe edebilir? Ve birçok bakımdan içten içe yozlaşmış, zehirlenmiş insanlığın arınmak için Yesevî öğretisine ihtiyacı olduğunu kim reddedebilir?”
Prof. Dr. Ahmet Buran'ın editörlüğünde yayımlanan Türkiye Dışındaki Türk Dünyası Türkologları-Dilciler-2. Cildinde "Altay Sarsenulı Amanjalov" bölümünü yazdım.
Editörlüğünü Sayın Prof. Dr. Ahmet Buran'ın yaptığı "Türk Diline Gönül Verenler-Yabancı Türkologlar" adlı kitapta Danimarkalı Türkolog "Kaare Grønbech'in" bölümünü yazdım.