OSMANLI KURULUŞ DÖNEMİ ÇERÇEVESİNDE; AHİLİK TEŞKİLATININ MARMARA VE KOCAELİ BÖLGESİ FETİHLERİNDEKİ ROLLERİ
ÖZET VE GİRİŞ
Osmanlı Beyliği ve Devleti’nin kuruluşunda, ilk fetihlerde, devlet teşkilatının oluşumu ve gelişiminde Ahiler veya Ahi Teşkilatı’nın gösterdiği çabalar, oynadıkları roller konusu yıllardır belirsizliğini koruyan, üzerinde yoğun tartışmalar yapılan ve günümüzde bile tam anlamıyla açığa kavuşturulamayan bir meseledir.
Osmanlı Kuruluş devrinin en önemli kaynağı olan Aşıkpaşazade’nin, Anadolu’yu şekillendiren ve İslamlaştıran gruplar olarak belirttiği dört sınıf veya cemaatten birisi, aşağıda ayrıntılı olarak üzerinde duracağımız üzere; “Âhiyân-ı Rum”dur. Paul Wittek’ten Fuat Köprülü’ye, Ömer Lütfi Barkan’dan Halil İnalcık, Ahmet Yaşar Ocak ve Mikail Bayram’a kadar birçok tarihçi Osmanlı Kuruluş Dönemi’ni ayrıntılarıyla ele alan çok önemli çalışmalar yapmış olmalarına rağmen, Ahilerin söz konusu dönemde oynadıkları aktif roller konusununda araştırılması gereken birçok hususun olduğu da bir gerçektir.
Kuşkusuz bunun en önemli sebebi döneme ait arşiv vesikaları ve yazmaların çok sınırlı olması, birkaç kitabe ve vakfiye dışında fikir yürütmeye yatecek kadar yeterli malzemenin olmamasıdır. Öyle ki; konunun uzmanı bazı tarihçiler bile Şeyh Edabalı’nın kimliği, şahsiyeti, tarikatı konusunda kuşku içinde, çelişkili tesbitler yapmaktadır. Kaynakların birçoğunda: “Ahi Şeyhi ve Osman Gazi’nin kayın pederi” olarak kaydedilen Şey Edebalı’nın yaşayıp yaşamadığı bile meçhuldür (Halil İnalcık’ın Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü’nde 1994-2006 yılı seminer derslerinde verdiği bilgilere göre). Yine Hoca’ya göre (yaşadıysa bile NG) bir Vefai şeyhidir. Aynı şekilde Ertuğrul Gazi, babası Süleyman Şah, Hayme Ana ve ilk dönemin diğer önemli şahsiyetleri hakkında da birbiriyle çelişkili rivayetler olduğu da bir gerçektir. O nedenle, özellikle son yıllarda Osmanlı’nın Kuruluş Dönemi ayrı bir problem veya aydınlatılması gereken bir muamma gibi ele alınmakta, bilimsel toplantılarda tartışılmaktadır.
Şeyh Edabalı’nın yaşayıp yaşamadığı bile tartışma konusu olursa, onun etrafında mükemmel bir teşkilat halinde toplanan, fetihlerde ve devletin kuluşunda aktif rol oynayan ahiler hakkında neler söylenebilir? Elimizdeki en önemli kaynaklardan birisi olan Aşıkpaşazade ki, -Fuat Köprülü’ye göre; “Aşıkpaşazade doğruyu yanlışı karıştıran cahil adamın birisidir”. İnalcık’a göre çok dikkatli incelenmeli ve her dediği ciddiye alınmamalıdır- Kaynakların sınırlı olmasına bu tür zorluklar da eklenince Osmanlı’nın kuruluş döneminin, doğru ve objektif bir biçimde aydınlatılması daha da sorunlu bir hale
* Doç. Dr., Necmettin Erbakan Üniversitesi, SBBF Tarih Bölümü, e-mail:
ngok@konya.edu.tr 353
dönmektedir.
Özetlemek gerekirse; bu konudaki tartışmalara nihayet vermek için olmasa bile, farklı bir bakış açısı ve yeni tartışmalara zemin oluşturması açısından, elimizdeki az sayıda vesika, kitabe ve yazmaların yanında, çağdaş Arap ve Yunan kaynaklarını, ahiler merkezli olarak bir kez daha dikkatle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bursa’nın surlarına bayrak diken Orhan Gazi’nin yoldaşı Ahi Hasan’dan, Evliya Çelebi’nin şefaat ve seyahat rüyasını gördüğü Ahi Çelebi Cami’nin banisi Ahi Ahmet Çelebi’ye kadar Osmanlı ve Ahiler konusunda daha yapılacak çok iş, Anka-i Maşrık1‘tan Ahi Evran, Hacı Bektaş ve Şeyh Edebalı’ya kadar daha söylenecek çok söz vardır. Kuşkusuz bu araştırmalar Alp, Gazi ve Ahi kavramlarının daha net ve belirgin hale gelmesine de yardımcı olacaktır.
——
FROM THE OTTOMAN ESTABLISHMENT PERIOD; THE ROLES OF THE AHIHIC ORGANIZATION IN THE CONVENTIONS OF MARMARA AND KOCAELI REGION
SUMMARY AND INTRODUCTION
The efforts of the Ahiler or Ahi Organization in the establishment of the Ottoman Principality and the State, in the first conquests, in the formation and development of the state organization, have remained uncertain for many years, have been intense discussions and cannot be fully revealed even today.
As one of the four classes or communities that Aşıkpaşazade, the most important source of the Ottoman foundation era, designated as groups that shaped and Islamized Anatolia, as we will elaborate below; It is “iyhiyân-ı Rum”. Although many historians, from Paul Wittek to Fuat Köprülü, Ömer Lütfi Barkan to Halil İnalcık, Ahmet Yaşar Ocak and Mikail Bayram, have done very important studies that dealt with the Ottoman Establishment period in detail, the active roles of the Ahis in that period It is a fact that there are many issues that need to be investigated.
Undoubtedly, the most important reason for this is that archive documents and manuscripts of the period are very limited, and there are not enough materials to be able to carry out ideas other than a few inscriptions and charities. So much so that; Even some historians who are experts in the subject make conflicting determinations about the identity, personality and cult of Sheikh Edabalı. In many of the sources: It is unknown even if Şey Edebalı, who was recorded as "Beech Father of Ahi Şeyhi and Osman Gazi", lived (according to the information given by Halil İnalcık at Bilkent University Department of History in 1994-2006). According to Hodja (NG, even if he lived) he is a Vefai sheikh. Likewise, it is a fact that there are conflicting narrations about Ertuğrul Gazi, his father Süleyman Şah, Hayme Ana and other important figures of the first period. For this reason, Establishment Period of the Ottoman Empire, especially in recent years, is considered as a separate problem or an enigma that needs clarification and is discussed in scientific meetings.
Even if Sheikh Edabalı's life is a matter of debate, what can be said about the ahis, who gathered in a perfect organization around him, who played an active role in conquests and in the clan of the state? One of the most important resources we have, Aşıkpaşazade, according to -Fuat Köprülü; “Aşıkpaşazade is one of the ignorant man who confuses truth and wrong”. According to İnalcık, it should be examined very carefully and everything it should not be taken seriously - When such difficulties are added to the limited resources, it is even more problematic to illuminate the foundation period of the Ottoman Empire correctly and objectively.
* Assoc. Prof., Necmettin Erbakan University, Department of History, SBBF, e-mail:
ngok@konya.edu.tr 353
Rotates.
To summarize; I think that, even if not to give the discussions on this subject at the end, it is necessary to examine the contemporary Arab and Greek sources carefully, again, in the center of the ahis, in addition to the few documents, inscriptions and writings we have. From the companion of Orhan Gazi, who sewed a flag to the walls of Bursa, to Ahi Ahmet Çelebi, the head of the Ahi Çelebi Mosque where Evliya Çelebi had the dream of intercession, much more work will be done about the Ottomans and the Ahis. Anka-i Maşrık1 There is a lot more to say from Ahi Evran, Hacı Bektaş and Şeyh Edebalı. Undoubtedly, these researches will also help to make the concepts of Alp, Gazi and Ahi.