Between 1829 and 1830 the official recognition of the Armenian Orthodox and Catholic Churches as separate denominations drastically changed the traditional relationship between ecclesial and temporal powers, triggering a controversial... more
Between 1829 and 1830 the official recognition of the Armenian Orthodox and Catholic Churches as separate denominations drastically changed the traditional relationship between ecclesial and temporal powers, triggering a controversial development in the ecclesial identity of the Eastern Churches within the Empire and the socio-political condition of Christian Ottoman subjects. This dynamic involved two different issues. First, the Armenian Catholic Church legally had the chance to reunite ecclesial and civil power under a single authority, an important proof of its socio-political emancipation within the Ottoman system. Second, recognition of an Armenian Bishop as Bishop to all Catholic subjects and attribution of the title of “Civil patriarch” to this prerogative legally established that Melkites, Maronites, Syriacs and Chaldeans would be placed under his authority. Accordingly, for the first time in the history of Catholicism in the Ottoman Empire, the Sacred Congregation de propaganda fide was obliged to deliberate the possibility of reuniting all Catholic Ottoman subjects under a single civil authority.
Tanzimat Döneminde Kurulan Polis Meclisi’nin İdari Yapılanması ve Faaliyetleri Tanzimat’ın ilanıyla birlikte, Osmanlı Devletinde yeniden yapılanma süreci çerçevesinde, ülkede büyük sıkıntıya yol açan iç güvenlik sorunu da yeniden ele... more
Tanzimat Döneminde Kurulan Polis Meclisi’nin İdari Yapılanması ve Faaliyetleri Tanzimat’ın ilanıyla birlikte, Osmanlı Devletinde yeniden yapılanma süreci çerçevesinde, ülkede büyük sıkıntıya yol açan iç güvenlik sorunu da yeniden ele alındı. Mevcut iç güvenlik uygulamalarının karmaşık ve yetersizliği nedeniyle, bir merkezden yönetilebilecek yeni bir güvenlik ağının kurulması kararlaştırıldı. Bu amaçla “… emniyet-i mülkiyye ve istihsal-i hüsn-i zabıta-i belediyye niyyet-i ve hayriyyesi …” şeklinde nizamnamede görev alanları belirlenen bir Polis Meclisi kurulmasına, 21 Mart 1845 (11 Rebiyülevvel 1261) tarihinde karar verildi. Mehmet Ali Paşa’nın başında bulunduğu Tophane Müşirliğine bağlı olarak çalışacak meclis, toplam yedi kişiden oluşacaktı. Güvenlikle ilgili yapılacak bütün çalışmalar daha sonra Tophane Müşiri vasıtasıyla Meclis-i Vâlâ’ya sunulacak ve burada son şeklini aldıktan sonra sadrazama arz edilecekti. Bütün bu çalışmalar padişahın onayından sonra yürürlüğe girebilecekti. Asayişin sağlanması için karakollardaki nizamiye askerlerini “celp etme” yetkisine de sahip olan Polis Meclisi, klasik zabıta görevlerinin yanı sıra bu gün belediyelerin yetki alanına dâhil olan fakirlere yardım veya ticaret işlerine ait borsa ve simsarlık ile alakalı işlerinden de sorumluydu. Görev ve yetkilerini içeren nizamnamenin yayınlanması ile birlikte faaliyetine başlayan Polis Meclisi, ilk olarak kırk altı adet “polis askerini” bölgede istihdam ederek işe başladı.