Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
The contents of this system and all articles published in Journal of TÜBA-KED are licenced under the "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0".
İklimsel zorluklar, afet ve topografya gibi olumsuz fiziksel koşullar nedeniyle bir çevrede bir yapı yaparak elde edilen özelleşmiş korunaklı mekân/mekânların daha uygun fiziksel çevrelere taşınması veya yeni bir çevrede yeni bir mekânsal... more
İklimsel zorluklar, afet ve topografya gibi olumsuz fiziksel koşullar nedeniyle bir çevrede bir yapı yaparak elde edilen özelleşmiş korunaklı mekân/mekânların daha uygun fiziksel çevrelere taşınması veya yeni bir çevrede yeni bir mekânsal üretim gerçekleşmesi, bir başka deyişle bir "göç" ve "yer değiştirme" söz konusu olabilir. Bu tür bir göç aynı zamanda kültürel bir olgu olarak gelişebilir ve iki değişik bağlam arasında, düzenli veya düzensiz bir zamanlama döngüsünde, bir yer değiştirmeyi de kapsayabilir. Anadolu coğrafyasında iklimin seyri bu tür mekânsal yer değiştirmeleri gerekli kılacak ölçüde değişkendir; zorlayıcı koşullar kentsel ve kırsal bağlam arasında geçirgen bir yaşam sürekliliği getirir. Döngüsel göçün Anadolu'daki mekânsal karşılıklarından bir tanesi "yayla evi" dir. Yılın belirli bir döneminde kullanılan yayla evi doğal çevrenin bir bileşenidir ve bu çevreye ait yapı malzemelerinin kullanılmasıyla iç ve dış çevre arasında gerçekleştirilen bir uyumu temsil eder. Yayla evleri, geleneksel ve kırsal mimarlık kültüründe olduğu gibi beden ve hareketlerinin yapıma ölçek olarak kılavuzluk ettiği strüktürlerdir. Bu çalışma yayla evlerini, doğal çevre-bağlam, mekân ve bedenin karşılıklı etkileşimi çerçevesinde ele almakta, "mekânsal strüktür", "ara çevre" ve "yer" kavramları üzerinden anlamlandırmaktadır. Bu bağlamda yayla evinin, yapısal eylemin çevresel boşluğu mekânsal bir strüktüre dönüştürerek yarattığı bir
Yerel bağlamı ve karakteristik yerleşim özellikleri bakımından kır yerleşimleri arasında özgün bir yapıya sahip olan Ermenek'te iklimsel döngü ile ekonomik girdiler çerçevesinde zamansal bir yer değiştirme görülmektedir. Bu mekânsal... more
Yerel bağlamı ve karakteristik yerleşim özellikleri bakımından kır yerleşimleri arasında özgün bir yapıya sahip olan Ermenek'te iklimsel döngü ile ekonomik girdiler çerçevesinde zamansal bir yer değiştirme görülmektedir. Bu mekânsal hareket ritmik olarak, tarımsal amaçlı bağ yerleşimine, hayvancılık amaçlı yayla yerleşimine ve kış yerleşimine evrilmektedir. Bu yerleşimlerin her biri geçici ve kalıcı olma durumuna göre kendi mekânsal örüntüsünü oluşturmaktadır. Bu çalışma, yaz aylarında çoğunluğun terk ettiği Ermenek kış yerleşimine odaklanmakta, yerleşimin kültür, mekân, bağlam ve yapı kalıp dili üzerinden okumasını yapmaktadır.
Within the historical and geographical continuity of beekeeping culture, a rural building typology has developed for the storage of hives and use of bees. The bee house structures, also known as apiaries and function as shelters used by... more
Within the historical and geographical continuity of beekeeping culture, a rural building typology has developed for the storage of hives and use of bees. The bee house structures, also known as apiaries and function as shelters used by bees to produce honey are unique and distinctive components of the rural context. The architecture of these structures can be examined in a typological framework through their tectonic qualities as they differ in terms of material, construction logic, and architectural design. This study addresses the bee house as a rural architectural type and interprets the typological reading by examining the structural construct and logic of this building type through the concepts of “tectonic” and “syntax”. To illustrate the discussion, a group of bee houses identified and documented in the field surveys conducted in rural areas within the borders of Konya province in Turkey are introduced and contextualized; typology is prepared by classifying the documented sa...
Within the historical and geographical continuity of beekeeping culture, a rural building typology has developed for the storage of hives and use of bees. The bee house structures, also known as apiaries and function as shelters used by... more
Within the historical and geographical continuity of beekeeping culture, a rural building typology has developed for the storage of hives and use of bees. The bee house structures, also known as apiaries and function as shelters used by bees to produce honey are unique and distinctive components of the rural context. The architecture of these structures can be examined in a typological framework through their tectonic qualities as they differ in terms of material, construction logic, and architectural design. This study addresses the bee house as a rural architectural type and interprets the typological reading by examining the structural construct and logic of this building type through the concepts of "tectonic" and "syntax". To illustrate the discussion, a group of bee houses identified and documented in the field surveys conducted in rural areas within the borders of Konya province in Turkey are introduced and contextualized; typology is prepared by classifying the documented sample according to construction techniques. For comparison, Antalya examples which set the basis of the typology are briefly mentioned.
Traditional buildings with the characteristics of a certain period are cultural assets that correlate between the past and the present. In addition to the importance of preserving and repairing these structures, cultural transfer to the... more
Traditional buildings with the characteristics of a certain period are cultural assets that correlate between the past and the present. In addition to the importance of preserving and repairing these structures, cultural transfer to the future is only possible with the correct functionalization. Technological developments and the differentiation of needs make it difficult to use these structures, which are mainly used as residential buildings, with their original function. For this reason, the buildings collapse and vanish as they are not used. The correct connection of the buildings with the past, present and future is only possible with the right protection and functionality. Within the scope of the study, the focus was on the structure-function consistency of 5 buildings, of which the original use is residential and that have been restored by Alanya Municipality and functioned for different purposes. In this context, the spatial and actual requirements of the new function given t...
Bu çalışma Alanya ve Konya’daki kırsal arı evlerini konu etmektedir. Üretimi ilk çağlarda başlayan balın hasadı, tarih içinde farklı tekniklerle yapılmıştır. Yerleşik hayata geçildikten sonra ticari malzeme olarak önem kazanan balın... more
Bu çalışma Alanya ve Konya’daki kırsal arı evlerini konu etmektedir. Üretimi ilk çağlarda başlayan balın hasadı, tarih içinde farklı tekniklerle yapılmıştır. Yerleşik hayata geçildikten sonra ticari malzeme olarak
önem kazanan balın üretiminde, kovanların korunması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmış ve yöreye göre değişen
yöntemler geliştirilmiştir. Sepet, ahşap, seramik gibi farklı malzemelerden üretilen kovanların, mağaraların
yüksek duvarlarına, ağaç kovukları içine veya dallarının arasına, bahçe duvarları ve ev duvarlarına yapılan
nişler içerisine yerleştirilmesiyle hem iklim şartlarına hem de hırsızlık, vahşi hayvan saldırısı gibi diğer tehditlere karşı korunaklı bal üretim ortamları oluşturulmuştur. Arıcılık kültürü, arılara özel ve içinde kovan barındıran bir kırsal yapı tipinin geliştirilmesi ile zaman içerisinde kendi mekânsal bağlamını oluşturmuştur. Bu
bağlam içerisinde yerel olanaklar ve ihtiyaçlar doğrultusunda aynı amaca hizmet eden farklı yapı tipleri ortaya
çıkmıştır. Kırsal mimarinin özgün örneklerinden olan ve bu çalışmada “arı evleri” olarak adlandırılan yapılar,
arı kovanlarının güvenliğini sağlamak ve iklim koşullarından korumak amacıyla tamamen yerel malzemeler
ve yapım teknikleri kullanılarak inşa edilen yapılardır. Kırsal peyzaj içinde özgün bir tipoloji oluşturan arı
evleri yalnız kullanıcı, biçim ve işlev açısından değil, yerel malzemelerle yapılan ve yıkıldığında tamamıyla
kendi malzemesiyle yeniden inşa edilebilen yapılar olarak da cami, çeşme, köy konağı, tahıl ambarı, kuyu,
kümes, ağıl, samanlık, mezarlık gibi diğer kırsal mimari öğelerden ayrışır. Kırsal yerleşmelerde özgün formları ile geniş bir coğrafyaya yayılan bu yapılarda farklı inşa teknikleri izlenir. Yaygın olarak Akdeniz havzası
içerisinde arı evleri, ahşap hatıllı ve harçsız yığma taş duvarlardan oluşan yüksek bir gövde ve bu gövde
üzerine yerleştirilen, kara kovanların üst üste istiflendiği geniş saçaklı ahşap bir platformdan oluşur. Bu
platform üzerine dizilen kara kovanlar ahşap, sac veya ağaç kabuklarından oluşan kaplama/örtü ile iklime
karşı koruma altına alınır. Kimi zaman moloz taş ve ahşap kullanarak bir gövde inşa etmek yerine daha ekonomik bir yöntem olarak yüksek ağaçların gövdelerine belli bir yükseklikte ahşap platformların çatılmasıyla
oluşan örnekler de vardır. Görülen bir diğer tip arı evi ise gövdesinin olmaması ve etrafında bir çevre duvarı
olması ile ayrışır. Türkiye’nin farklı bölgelerinde halen kullanılan arı evleri hakkında nispeten sınırlı sayıda
araştırma ve belgeleme bulunmaktadır. Güncel çalışmalar Antalya’nın batısında bulunan Elmalı, Korkuteli,
Teke Yöresi ve doğusunda Gazipaşa’da tespit edilmiş olan arı evleri üzerinedir. Bu çalışma, Antalya’nın
doğusunda bulunan Alanya ile Konya kırsalında yapılan saha çalışmalarında tespit edilen arı evlerini kırsal
kültür öğesi olarak ele almakta, belgelemekte, mevcut örnekler kapsamında yapım tekniği, malzeme kullanımı
ve mimari form açısından karşılaştırmakta ve Akdeniz havzası bağlamında arı evi tipolojisi üzerine bir derleme ve değerlendirme sunmaktadır.
Öz: Antalya"nın Gazipaşa İlçesi yüzyıllar boyu toplumlara ev sahipliği yapmış ve yerleşim görmüş bir ilçedir. Bu çalışmada, Gazipaşa yöresi geleneksel ev mimarisi hem plan yönünden hem de bu evlerin oluşumuna etki eden yöresel, kültürel,... more
Öz: Antalya"nın Gazipaşa İlçesi yüzyıllar boyu toplumlara ev sahipliği yapmış ve yerleşim görmüş bir ilçedir. Bu çalışmada, Gazipaşa yöresi geleneksel ev mimarisi hem plan yönünden hem de bu evlerin oluşumuna etki eden yöresel, kültürel, ekonomik, coğrafi ve inanç gibi çeşitli değişkenler düşünülerek ele alınmıştır. Çalışmada, Gazipaşa İlçesinde bulunan tescilli ve tescilsiz geleneksel yapıda konutlar ve bunlardan kırsal ve merkezde görece nitelikli olanlar seçilerek, ilçe merkezinde beş, kırsal bölge olan Hasdere"de beş adet konutun plan, malzeme, yapım tekniği, cepheleri incelenmiştir. Yapıların plan tipolojileri çıkarılmış, fotoğraflanarak belgelenmiştir. Bu çalışmada, Gazipaşa evlerinin geleneksel konut mimarisi tipolojileri içerisindeki yeri araştırılmıştır. Yörede yer alan evlerin birçoğunun bu bölgede yaşamış insanların sosyal statüsü ve ekonomik durumlarına göre büyüklüklerinin de değiştiği izlenmekte-dir. Gazipaşa evlerinin ana malzemesini taş ve ahşap oluşturmaktadır. Taş, ahşap hatıllarla birlikte temel ve ana gövdeyi oluşturmaktadır. Oda ve sofalardan oluşan plan öğelerini tüm geleneksel yapılarda olduğu gibi planı şemasını iklim, topoğrafya, kültür, ekonomik yapı şekillendirmektedir. Birçoğu 19. yüzyıla ait olan tarihi bir vesika değerinde olan bu evlerin belgelenmesi ve gelecek nesillere aktarılması kültür mirasımız açısından önemlidir. Abstract: Antalya/Gazipaşa is a district that has hosted settlements for centuries. In this study, the traditional building architecture of the Gazipaşa region has been studied considering various variables such as: the regional, cultural, economic, geographical and religious influence upon both the plan and the building of these houses. In this study, the traditional, registered and unregistered houses in Gazipaşa district and the relatively qualified ones in rural and central areas were selected, the plan, materials, construction techniques and facades of five houses in the district center and five houses in rural Hasdere were examined. In this study, the place of Gazipaşa houses in the typologies of traditional residential architecture was investigated. It was observed that many of the houses in the region are different in size according to the social status and the economic conditions of the people who lived in this region. The main materials of Gazipaşa houses are stone and wood. Stone, along with wooden beams, form the base and main body. The plan elements consisting of rooms and sofas are shaped by the plan, climate, topography, culture and economic structure, as are all traditional buildings. The documentation of these houses, many of which belong to the 19 th c. and their protection for future generations are important for our cultural heritage.
Tarih boyunca stratejik öneme sahip olan Alanya, bu önemini her zaman korumuştur. Geleneksel konut mimarisinin seçkin örnekleri Alanya’da görülmektedir. Özellikle kale çevresinde konumlanmış yapılar oldukça eğimli bir arazi üzerinde... more
Tarih boyunca stratejik öneme sahip olan Alanya, bu önemini her zaman
korumuştur. Geleneksel konut mimarisinin seçkin örnekleri Alanya’da
görülmektedir. Özellikle kale çevresinde konumlanmış yapılar oldukça eğimli bir
arazi üzerinde maksimum gün ışığı ve rüzgârdan faydalanacak şekilde teraslanarak
inşa edilmişlerdir. Kale dışında ise konak olarak adlandırılan yapılar karşımıza
çıkmaktadır. Evlerin ve dolayısıyla mahremiyetin dışarı açılan yüzü kapılar ve
pencereler olmuştur. Geleneksel yapılarda kapılar, bize ev halkı hakkında bilgiler
sunabilmektedir. Kapılar yanında kapıların üzerinde bulunan kapı tokmak ve
halkaları da gelen kişi için veya ev sahibi için bir takım mesajlar ve bilgiler
içermektedir. Bu bağlamda Alanya geleneksel konutlarında kapılar, arazi
çalışmaları, sözlü görüşmelerle ve literatür araştırmalarıyla desteklenerek, yapım
malzemeleri, bezemeleri, kilit sistemleri incelenerek kültür ve mekan etkileşimi
tartışılmıştır.
Anahtar kelimeler: Alanya, Kapı, Geleneksel Mimari, Konut, Yapı.
Kuşaktan kuşağa aktarılan deneyim ve bilgilerle yetişen ustalar tarafından “usta işi” olarak tanımlayabileceğimiz “kırsal mimarlık” ihtiyaçlar sonucunda, yerel malzeme ve geleneklerle ortaya çıkmıştır. Temellerini iklim, coğrafya,... more
Kuşaktan kuşağa aktarılan deneyim ve bilgilerle yetişen ustalar tarafından “usta işi” olarak tanımlayabileceğimiz
“kırsal mimarlık” ihtiyaçlar sonucunda, yerel malzeme ve geleneklerle ortaya çıkmıştır. Temellerini iklim, coğrafya,
jeolojik yapı, toprak, su, yerel malzemeler, yaşam kültürü ve ekonominin oluşturduğu kırsal mimarlıkta, işlevselliğin
ön plana çıkarıldığı, estetik kaygıların ise ikinci planda kaldığı görülür. Kırsal mimarinin temsilcileri arasında olan
“arı serenleri” hakkında az sayıda çalışma bulunmaktadır. Halk arasında “arı evi”, “arı konağı” olarak da adlandırılan
arı serenlerine, Antalya’nın Elmalı, Korkuteli ve Kumluca ilçelerinde, Konya’nın Hadimbağlı Dedemli Beldesi’nin
Kaynarca Yaylası’nda, Bozkır/Tufanderesi, Sorkun/Beşpınar ve Korualan/Yenice’de rastlanır. Bu örnekler dışında
Gazipaşa İlçesi Anamur sınırında, Akoluk ve Çamlıca mahallelerinde de serenler tespit edilmiştir. Bu çalışmada
Gazipaşa serenleri sınıflandırılarak, özelde bulunduğu bölge genelde ise yayılım alanları dikkate alınarak
değerlendirilmiştir. Serenlerin mimari biçim, inşa teknikleri, kırsal alanda kullanımı, yerel özellikleri ve bilinen diğer
bölge örnekleriyle karşılaştırılması tartışmaya açılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kırsal Mimari, Arı Sereni, Bal, Gazipaşa, Kovan, Karakovan.
Telmessos, situated between Lycia and Caria in the western region, boasts a rich history dating back to the Bronze Age. Specifically, the city Telebehi in Lycian houses distinctive rock tombs exemplifying the craftsmanship of the region,... more
Telmessos, situated between Lycia and Caria in the western region, boasts a rich history dating back to the Bronze Age. Specifically, the city Telebehi in Lycian houses distinctive rock tombs exemplifying the craftsmanship of the region, noteworthy for their facade arrangements. This analysis focuses on the AW-4 rock tomb in the Amynthas Rock necropolis. The tomb features a bedrock-carved facade with two panels, a niche in the front, and an inscription and figured relief on its walls. Traces of a sliding door, common in Lycian tombs, are evident at the entrance. The interior includes a U-shaped arrangement of three kline, serving as a resting place for the deceased. Unique data on the region's rock grave tradition is provided by the Lycian inscription and iconographic description accompanying the tomb.
Traditional buildings with the characteristics of a certain period are cultural assets that correlate between the past and the present. In addition to the importance of preserving and repairing these structures, cultural transfer to the... more
Traditional buildings with the characteristics of a certain period are cultural assets that correlate between the past and the present. In addition to the importance of preserving and repairing these structures, cultural transfer to the future is only possible with the correct functionalization. Technological developments and the differentiation of needs make it difficult to use these structures, which are mainly used as residential buildings, with their original function. For this reason, the buildings collapse and vanish as they are not used. The correct connection of the buildings with the past, present and future is only possible with the right protection and functionality. Within the scope of the study, the focus was on the structure-function consistency of 5 buildings, of which the original use is residential and that have been restored by Alanya Municipality and functioned for different purposes. In this context, the spatial and actual requirements of the new function given to the buildings were determined by examining the buildings in terms of physical, spatial, social and cultural aspects. The level of meeting these requirements of existing spaces and structure-function consistency in re-use are discussed together with the evaluations of the users.
Rhodiapolis Kenti Agora ve Stoaları Arkeolojisi,
Rölöve Ve Restitüsyonu
Halkın birebir katıldığı, kuşaktan kuşağa aktarılan deneyimlerle yetişen ustalar tarafından inşa edilen “kırsal mimarlık” ihtiyaçlar sonucunda, yerel malzeme ve geleneklerle ortaya çıkmıştır. Yalnızca “Ev” leri düşünmek kırsal mimariyi... more
Halkın birebir katıldığı, kuşaktan kuşağa aktarılan
deneyimlerle yetişen ustalar tarafından inşa edilen
“kırsal mimarlık” ihtiyaçlar sonucunda, yerel malzeme
ve geleneklerle ortaya çıkmıştır. Yalnızca “Ev”
leri düşünmek kırsal mimariyi anlamak için yetersiz
kalacaktır. Halkın günlük yaşamı içerisinde ihtiyaç
duyduğu çeşme, ahır, cami, tahıl ambarları, serenler,
kümes, mezarlıklar, sokaklar çevresiyle birlikte bir bütün
olarak ele alınmalıdır. Ancak bu şekilde yöre halkının
yaşam biçimini ve komşuluk ilişkilerini yorumlayabiliriz.
İklim, bitki örtüsü, coğrafya gibi birçok etken
kırsal mimarinin şekillenmesi için önemlidir. Tamamen
ihtiyaca yönelik söz konusu yapılarda sahipleri de birebir
yapım aşamalarına katılmakta ve kendi yaşam tarzına
göre yapıyı şekillendirmektedir.
Araştırma konusunu Antalya İli Gazipaşa İlçesi
Hasdere Köyü’nde bulunan kırsal mimari öğeleri
oluşturmaktadır. Hasdere Köyü, Gazipaşa ilçesinin ilk
yerleşim yeri olması bakımından önemlidir. Gazipaşa’nın
8 km. doğusunda bulunan Hasdere Köyünde yer
alan kırsal mimari öğeler incelenerek oluşum sürecindeki
değişim ve gelişimi ortaya konulmuş, doğa ve çevre
ilişkisinin, yerleşim ve mimari yapılanma üzerindeki
etkileri analiz edilmiştir. Eğimli arazide konumlanan
köy merkezi dışında, daha çok dağınık bir yapılaşma
görülen yerleşimden seçilen 3 adet konut, çeşme, cami
ve mezarlık üzerinden mekân, kültür ve doğa ilişkisi
değerlendirilmeye çalışılmıştır. Gün geçtikçe yıkılmaya
yüz tutan ve birçoğuna sahipleri tarafından eklentiler
yapılmış olması nedeniyle yapılar özgünlüğünü
kaybetmeye başlamıştır. Yerli halk tarafından üretilmiş
yerel ve özgün nitelikteki bu mimarlık eserlerinin
hem biçimsel hem de fonksiyonel olarak korunup
belgelenerek bu kültürel mirasın ve geleneklerinin
gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Daha
önce Gazipaşa İlçesi ve köylerinde bu tür bir çalışma
yapılmamış olması ilçe tarihi ve kültürü açısından
önem arz etmektedir
Oldukça eski bir yerleşime sahip olan Karaman İli’nin İlçesi olan Ermenek, denizden 1200- 1350 m. yükseklikte kurulmuş olup Dağlık Kilikya kentleri arasında önemli bir yere sahiptir. Dik yamaçları ve derin vadileri ile oldukça zorlu bir... more
Oldukça eski bir yerleşime sahip olan Karaman İli’nin İlçesi olan Ermenek, denizden 1200-
1350 m. yükseklikte kurulmuş olup Dağlık Kilikya kentleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Dik yamaçları ve derin vadileri ile oldukça zorlu bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen Orta
Dağlık Kilikya yol güzergâhında olması ve su kaynakları bakımından zengin olması sebebiyle
her dönemde yerleşim görmüştür. Bir kenti oluşturan en küçük birim olan ve kavram olarak
komşuluk ilişkilerinin kurulduğu en küçük sosyal yapı olan mahalleler, yapılar arasındaki
ulaşımı sağlayan ve yapıları birbirine bağlayan sokaklar Karaman’ın Ermenek İlçesinde
oldukça özgün bir karakter sergilemektedir. Engebeli arazi üzerine kurulan ilçede coğrafyaya
uygun bir mimari ve sokak dokusu görülmektedir. Zorlu ve eğimli bir arazide planlanan
kentte yapılar arasında sokak boşlukları dışında başka bir boşluk bırakılmamış ve oldukça
organik bağ çerçevesinde inşa edilmiştir. Bu bağ özellikle altından sokağın geçmesine imkân
tanıyan ve halk arasında “örtme” denilen evlerin altındaki mekânsal boşluklarla daha da
güçlendirilmiştir. Evlerin düşeydeki bütünleşmesine zeminde sokakta yapılan bu müdahale
hem kamusal hem de yarı özel alanlar oluşturmaktadır. Örtmeler yazın güneşin etkilerinden
kışın yağmur etkilerinden korumasıyla ilçe sokaklarının kamusal bir mekân zenginliğidir. Bu
çalışmanın kapsamı Ermenek İlçesinde geleneksel sokak dokusu üzerinden mekânsal
kurgunun nasıl olduğunu anlamak olacaktır. Sokak dokusunun bir parçası olan çeşmeler,
yapıların sokağa açılan yüzü olan kapılar ve örtmeler bu çalışma kapsamında
değerlendirilmiştir. Ayrıca sokakta yer alan yapıların sivil, dini, ticari yapılar olmasının sokak
dokusuna mekânsal etkileri tartışılacaktır. İlçede yapılan arazi çalışmaları ve sözlü görüşmeler
ardından literatür taramalarıyla benzer yerleşimler incelenerek sokak dokusunun Ermenek
geleneksel mimari biçimlenişini nasıl etkilediği değerlendirilmiştir. Oldukça eğimli bir arazi
üzerinde yerel malzemeler kullanılarak, birbirinin ışığını ve güneşini engellemeyecek şekilde
inşa edilen Ermenek geleneksel mimarisi coğrafyaya uygun sürdürülebilir malzemelerle
oluşturulmuş geleneksel yapılardır. Bu geleneksel doku günümüzde yok olmaya yüz
tutmuştur. Tüm dokunun korunarak gelecek kuşaklara aktarılması için yerel yönetim ve yöre
halkı birlikte çalışmalıdır.
Toplumsal yapılanmanın en küçük parçası olan köyler ve kırsal yerleşimler insanların bir arada yaşamalarının sonucu olarak adet, gelenek görenek ve yaşama biçimi bakımından kentlere göre daha homojen yapılardır. Ekonomi, iklim, bitki... more
Toplumsal yapılanmanın en küçük parçası olan köyler ve kırsal
yerleşimler insanların bir arada yaşamalarının sonucu olarak adet,
gelenek görenek ve yaşama biçimi bakımından kentlere göre daha
homojen yapılardır. Ekonomi, iklim, bitki örtüsü, topoğrafya,
inançlar, örf ve adetlere göre şekillenerek, aynı zamanda kırsal
mimarinin de temellerini oluşturmaktadırlar. Köylerde mescit,
cami, çeşme gibi sosyal hayatın önemli unsurları yanında köy
odaları da karşımıza çıkmaktadır. Küçük ölçekli mekânlar/mimari
birimler olan bu odalar köy yerleşmeleri için birlik, beraberlik,
dayanışma, yardımlaşma ve iletişimi temsil etmektedir. Bildiri,
yerel yapı teknolojisinin kullanıldığı ve günümüze korunagelmiş
kırsal mimarlık temsilcilerinden olan “köy odalarının”, seçilen
örnek özelinde mimari, işlevsel ve sosyal açıdan tartışılmasına
odaklanmaktadır. Araştırma konusunu oluşturan Konya İli Bozkır
İlçesi Dereköy Mahallesinde bulunan Köy Odasının belgelenmesi
mimarlık kültürü içinde görece az belgelenen ve tartışılan “kırsal
yapı ve yapım teknolojisi çalışmalarına bir katkı olarak
değerlendirilmektedir. Bu anlamda bu yapının korunması adına
alınabilecek önlemler ve işlevlendirme önerisi de bildiri
kapsamında ele alınmıştır.