Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
    Research Interests:
    Yaşamın başlangıcından günümüze insanın etrafında gelişen durum ve olayları anlamlandırma çabası, içinde bulunduğu duygu durumları, tehlikelerden korunma ihtiyacı çeşitli inançların oluşmasında etkilidir. Bu inançlardan biri de kökleri... more
    Yaşamın başlangıcından günümüze insanın etrafında gelişen durum ve olayları anlamlandırma çabası, içinde bulunduğu duygu durumları, tehlikelerden korunma ihtiyacı çeşitli inançların oluşmasında etkilidir. Bu inançlardan biri de kökleri kadim zamanlara dayanan nazardır.
    Nazar, yaşadığı dünyayı keşfetmeye başlayan insanın içinde bulunduğu merak, korku, kaygı ve belirsizlik gibi hislerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çevresini gözlemleyen insan, bazı kişileri ve nesneleri diğerlerinden ayrı bir konumda değerlendirmiş ve onların farklı bir gücü olduğuna inanmıştır. Bunları kimi zaman çeşitli duyguları bastırmak kimi zaman da içinde bulundukları durumu iyileştirmek için kullanmıştır. Bu tip etkenlerle şekillenen inançlar, toplumun bir araya geldiği ortamlarda kişiler arası etkileşimden güç alarak kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
    En eski zamanlardan itibaren yaşamın akışı içinde yer alan nazar, atasözü ve deyim gibi sözlü kültür ürünlerinde de varlık göstermiştir. Geçmiş ile günümüz arasındaki bağı kurma, kültürün sürekliliğini ve kalıcığını sağlama gibi işlevlere sahip olan sözlü kültür ürünleri arasında yer alan atasözleri ve deyimler, geçmiş kuşakların bilgi birikiminin, etkileşimin ve deneyimlerinin aktarılmasına yardımcı olur.
    Bu çalışmada Ömer Asım Aksoy’un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü I-II adlı eserinden seçilen örneklerden hareketle nazar, kültür tarihi ve gündelik yaşam içindeki uygulamalar dikkate alınarak açıklanacaktır.
    Research Interests:
    Research Interests:
    Arketip kavramı “ilk biçim”, “ilk imge”, “prototip” ve “kök örnek” adlarıyla da bilinmektedir. Anne arketipi, C. G. Jung’un temel arketiplerinden biridir. Evrensel bir yapı sergileyen anneliğin toplumsal bilinçdışı çerçevesinde dünyanın... more
    Arketip kavramı “ilk biçim”, “ilk imge”, “prototip” ve “kök örnek” adlarıyla da bilinmektedir. Anne arketipi, C. G. Jung’un temel arketiplerinden biridir. Evrensel bir yapı  sergileyen anneliğin toplumsal bilinçdışı çerçevesinde dünyanın her yerinde aynı şekilde değerlendirilmesi “yüce ana arketipi”ni oluşturur. Annelik, bütün canlıların dişilerinde içgüdüsel olarak görülür. Çocuğu olan kadın toplumda annelik statüsüne sahip olur. Anne tipi, günlük yaşamda ve anlatılarda anne arketipinden izler taşıyarak kimi zaman çocuğunu çeşitli tehlikelere karşı koruyan, güçlüklerle baş etmesini sağlayan, besleyen ve fedakârlık yapan olumlu yönleriyle kimi zaman da engelleyen, yok eden ve cezalandıran olumsuz yönleriyle varlık gösterir. Anne arketipi kültürel pek çok kavram, imge, sembol ve bunlara bağlı yansımalarla ilişkilidir. Anlatıma dayalı türlerde yaratılış, ölüm, aydınlık, karanlık gibi kavramlar, güneş, ay, geyik,kayın ağacı ve mağara vb. gibi imgelerle temsil edilir. Evrensel bir tip olarak anne, her toplumun kendi öğretisi, dünyayı algılama ve yorumlama biçimiyle yeniden şekillenir. Yerel değerler ve unsurlarla bir topluma ait olur. Bu çalışmada insanlık tarihinin tanığı olarak kabul edilen, bir topluma ait temel kültürel değerlerin taşıyıcısı olan, günlük yaşamdan izler taşıyan ve inandırıcılık vasfıyla etki uyandırma özelliklerinden birini veya birkaçını aynı anda taşıyan mit, masal, destan, halk hikâyesi ve efsanelerden seçilen örneklerden hareketle anne arketipinin temsilcileri ve yansımaları, olumlu-olumsuz yönleriyle ortaya konulacaktır.
    Research Interests:
    Öz Türk dili, kültürü ve edebiyatı açısından son derece önemli bir yere sahip olan Dede Korkut anlatıları, Türklerin yaşayış biçimlerini, dünya görüşlerini, hayat algılarını ortaya koyar. Bir mukaddime ve on iki anlatıdan oluşan Dresden... more
    Öz Türk dili, kültürü ve edebiyatı açısından son derece önemli bir yere sahip olan Dede Korkut anlatıları, Türklerin yaşayış biçimlerini, dünya görüşlerini, hayat algılarını ortaya koyar. Bir mukaddime ve on iki anlatıdan oluşan Dresden nüshasında yer alan Begil oğlu Emren, içerik yapısı itibariyle " kahramanın sonsuz yolculuğu " nu anlatmaktadır. J. Campbell'e göre bir kahraman olağan dünyadan çıkıp doğaüstü farklılıklarla karşılaşabileceği gizemli bir alana doğru ilerler. Burada masalsı güçlerle karşılaşır. Kahraman karşısındaki güçlere karşı kesin bir zafer elde eder, bu gizemli ve zorlu maceradan benzerleri üzerinde üstünlük sağlayan bir güçle döner. Yaptığı yolculuktan sonra dönen kahraman, artık aynı kişi değildir. Aştığı engeller ve zorluklar onun yaşamı algılama biçimini değiştirir. Bu çalışmada J. Campbell'in eseri dikkate alınarak Begil oğlu Emren anlatısı kesitlere ayrılarak incelenmiştir. Emren'in yaşına, bulunduğu konuma ve tecrübesizliğine rağmen aşması gereken engeller onun bu yolculuktaki değişimini gözler önüne sermektedir. Abstract " THE INFINITE TRAVEL OF HERO " IN THE NARRATIVE OF EMREN THE SON OF BEGİL Dede Korkut narratives which have an important place in terms of Turkish language, culture and literature, display Turkish people's lifestyles, world-views/perceptions. Emren, son of Begil, which is located in Dresden Transcript composed one preface and twelve narratives, tells 'the infinite travel of hero' in respect of its context structure. According to J. Campbell, a hero goes out of the ordinary world and goes to a mysterious area where s/he can encounter extraordinary differences. In there s/he meets fabulous forces. The hero gains a definite victory over these forces and s/he returns from this  Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, adursun@mu.edu.tr  Muğla S. K. Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü TDE yüksek lisans programı, torun.damlaa@gmail.com