Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Fatma Karacoban

Fatma Karacoban

Bu çalışmanın temel amacı, ortaöğretim öğrencilerinde okul yaşam kalitesi algısının, okula aidiyet duygusunun ve direnç davranışlarının incelenmesidir. Katılımcılar, altı lisede on, on bir ve on ikinci sınıf düzeyinde öğrenim gören 483... more
Bu çalışmanın temel amacı, ortaöğretim öğrencilerinde okul yaşam kalitesi algısının, okula aidiyet duygusunun ve direnç davranışlarının incelenmesidir. Katılımcılar, altı lisede on, on bir ve on ikinci sınıf düzeyinde öğrenim gören 483 öğrenciden oluşmaktadır. Veriler “Liselerde Yaşam Kalitesi Ölçeği”, “Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği”, “Lise Öğrencileri Direnç Ölçeği” ile “Kişisel Bilgi Formu” aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde, betimsel istatistikler, bağımsız gruplar t testi, Anova testi, korelasyon ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre lise öğrencileri arasında direnç davranışı gösterme sıklığı düşük iken, lise yaşam kalitesi algıları orta ve okula aidiyet duyguları ise hafifçe yüksek düzeydedir. Öğrencileri direnç davranışlarının cinsiyete göre anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Sınıf düzeyi ve okulun sosyo-ekonomik düzeyi değişkenlerine göre direnç davranışlarında, okula aidiyet duygularında ve okul yaşam kalitesi algılarında anlamlı farklılaşmalar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Akademik başarı düzeyi ise yalnızca okula aidiyet duygusu puanlarında anlamlı bir fark yaratmıştır. Korelasyon analizine göre direnç davranışları, okul yaşam kalitesi algısı ve okula aidiyet duygusu değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Lise yaşam kalitesinin ise direnç davranışlarının orta düzeyde anlamlı bir yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yapilan arastirmada ogretmen adaylarinin egitme-ogretme ozyetkinlik puanlarinin belirlenmesi ve ozyetkinlik puanlarinin bazi degiskenler (cinsiyet, sinif duzeyi, mezun olunan lise turu, akademik basari, ana bilim dali, meslegi isteyerek... more
Yapilan arastirmada ogretmen adaylarinin egitme-ogretme ozyetkinlik puanlarinin belirlenmesi ve ozyetkinlik puanlarinin bazi degiskenler (cinsiyet, sinif duzeyi, mezun olunan lise turu, akademik basari, ana bilim dali, meslegi isteyerek tercih etme/etmeme, meslegi tercih etme nedenleri) acisindan incelenmesi amaclanmistir. Orneklemi, 2010-2011 ogretim yilinda Cukurova Universitesi Egitim Fakultesi Ilkogretim Bolumu (Sinif Ogretmenligi, Okul Oncesi Ogretmenligi, Fen Bilgisi Ogretmenligi ve Sosyal Bilgiler Ogretmenligi)’nde ogrenim goren 327’si kadin 174’u erkek toplam 501 gonullu ogretmen adayi olusturmaktadir. Verilerin toplanmasinda, arastirmacilar tarafindan hazirlanan kisisel bilgi formu ile Kan (2007) tarafindan gelistirilen “Egitme-Ogretme Ozyetkinlik Olcegi” kullanilmistir. Verilerin analizinde, tek yonlu varyans analizi (ANOVA), t-testi, Kruskal Wallis ve Mann Whitney U Testi kullanilmistir. Sonuc olarak, ogretmen adaylarinin hem egitme-ogretme ozyetkinlik olceginden hem de alt boyutlarindan elde ettikleri puan ortalamalarinin sinif duzeyine, meslegi isteyerek tercih edip etmeme durumuna, ana bilim dalina ve meslegi tercih etme nedenlerine gore toplam olcek ve alt boyutlarda anlamli farklilasmanin oldugu gorulmustur. Anahtar Kelimeler: Ogretmen adaylari, ogretmen ozyetkinligi, egitme-ogretme ozyetkinligi.
Araştırmanın amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin kendilerine sunulan eğitim hizmetlerine yönelik memnuniyet düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmada nedensel karşılaştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın... more
Araştırmanın amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin kendilerine sunulan eğitim hizmetlerine yönelik memnuniyet düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmada nedensel karşılaştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 867 eğitim fakültesi öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri “Eğitim Fakültesi Öğrenci Memnuniyet Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistik teknikleri, bağımsız gruplar t testi, ANOVA ve MANOVA kullanılmıştır. Sonuç olarak araştırmada, eğitim fakültesi öğrencilerinin kendilerine sunulan hizmetlere ilişkin memnuniyetlerinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin genel memnuniyet düzeylerinin; ana bilim dalına, öğrenim gördükleri programı isteyerek tercih edip etmeme durumuna ve öğrenim türüne göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı ortaya konmuştur. Bu doğrultuda bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi ana bilim dalında (BÖTE) öğrenim gören, öğrenim gördüğü programı isteyerek tercih e...
TEZ9220Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2012.Kaynakça (s. 94-109) var.xvii, 119 s. : tablo ; 29 cm.Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin bazı sosyo-demografik değişkenlere ve tercih ettikleri disiplin türlerine göre... more
TEZ9220Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2012.Kaynakça (s. 94-109) var.xvii, 119 s. : tablo ; 29 cm.Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin bazı sosyo-demografik değişkenlere ve tercih ettikleri disiplin türlerine göre empatik beceri düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, 2010-2011 öğretim yılı bahar döneminde Adana ili merkez ilçelerine (Seyhan, Çukurova, Yüreğir, Sarıçam) bağlı 40 ilköğretim okulunda görev yapan toplam 473 sınıf öğretmeni örnekleme dahil edilmiştir. Veriler öğretmenlerden “Empatik Beceri Ölçeği B-Formu”, “Disiplin Türleri Ölçeği” ve “Bilgi Formu” aracılığıyla toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda sınıf öğretmenlerinin empatik beceri puanlarının cinsiyete, medeni duruma ve iletişim becerileri eğitimi alıp/almamalarına göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde farklılaşmadığı görülmüştür. Bununla birlikte öğretmenlerin empatik beceri puanlarının “25-35”, “36-45” ve “46-60” yaş aralığında olanlar arasında “25-35” ve “36-45” yaş aralığ...
Bu çalışmanın amacı, (1) öğretmen adaylarının eğitme-öğretme özyetkinliğine yönelik bir ölçek geliştirmek, (2) öğretmen adaylarının özyetkinliklerinin ne düzeyde olduğunu belirlemek ve değerlendirilmek, (3) öğretmen adaylarının... more
Bu çalışmanın amacı, (1) öğretmen adaylarının eğitme-öğretme özyetkinliğine yönelik bir ölçek geliştirmek, (2) öğretmen adaylarının özyetkinliklerinin ne düzeyde olduğunu belirlemek ve değerlendirilmek, (3) öğretmen adaylarının eğitme-öğretme özyetkinlik düzeylerinin çeşitli ...
Bu arastirmanin amaci, ogretim elemanlarinin ogretim yeterliklerinin ogrenci gorusleri dogrultusunda degerlendirilmesinde kullanilabilecek gecerli ve guvenilir bir olcme aracinin gelistirilmesidir. Arastirmaya 1237 yuksekogretim ogrencisi... more
Bu arastirmanin amaci, ogretim elemanlarinin ogretim yeterliklerinin ogrenci gorusleri dogrultusunda degerlendirilmesinde kullanilabilecek gecerli ve guvenilir bir olcme aracinin gelistirilmesidir. Arastirmaya 1237 yuksekogretim ogrencisi katilmistir. Verilerin analizinde Cronbach Alpha analizi, korelasyon analizi, acimlayici ve dogrulayici faktor analizi kullanilmistir. Analizler sonucunda, dort boyutta toplanan 38 maddelik Likert tipi bir olcme aracina ulasilmistir. Toplam varyansin %50.90’nini aciklayan bu olcme aracinin Cronbach Alpha ic tutarlilik katsayisi .95’dir. “Ogretime hazirlik” “etkili sunum”, “ogrenci merkezli ogretim ve degerlendirme”, “sinif ici ve sinif disi iletisim” boyutlarinin Cronbach Alpha ic tutarlilik katsayilari ise sirasiyla .86, .76, .91 ve .91 olarak hesaplanmistir. Analiz sonuclarina dayali olarak Ogretim Elemanlarinin Ogretim Yeterliklerini Degerlendirme Olcegi’nin ogretim yeterliklerinin degerlendirilmesinde kullanilacak gecerli ve guvenilir bir arac ...
This study aims to identify whether prospective teachers’ educating-teaching self-efficacy differs depending on the factors of gender, grade level, type of high school graduated, academic achievement, departments they attend, whether they... more
This study aims to identify whether prospective teachers’ educating-teaching self-efficacy differs depending on the factors of gender, grade level, type of high school graduated, academic achievement, departments they attend, whether they chose these departments purposefully and their reasons for choosing the profession. The participants are 501 volunteer prospective teachers, 327 females and 174 males, attending Education Faculty (Departments of Classroom Teaching, Preschool teaching, Science Teaching and Social Sciences Teaching) at Çukurova University during 2010-2011 academic year. The data were collected through “Educating-Teaching Selfefficacy Scale” developed by Kan (2007) and Personal Information form developed by the researchers. The data were analyzed using ANOVA, t-test, Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests. In addition, means, standard deviations and frequency values were computed. In conclusion, data collected from educating-teaching self-efficacy scale and its subsc...
The aim of the research is to examine the empathetic skill levels of primary education teachers according to socio-demographic variables and their preferred discipline types. The research model is relational screening model. The data of... more
The aim of the research is to examine the empathetic skill levels of primary education teachers according to socio-demographic variables and their preferred discipline types. The research model is relational screening model. The data of the research were obtained from 293 primary education teachers that are employed in 40 primary schools by “Empathetic Skill Scale – B form”, “Discipline Types Scale” and information collection form developed by the researcher. The results obtained from the research show that there is a significant difference between empathetic skill scores of teachers regarding age, educational level and preferred discipline types; besides the age variable predicted the empathic skill scores. It was revealed that the empathetic skill decreased with age while this skill increased with the increase of educational level. That there was a low, negative and significant correlation between the sub-dimensions of Discipline Types Scale and empathetic skill was another findin...
ÖZ: Bu araştırmanın amacı, öğretim elemanlarının öğretim yeterliklerinin öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracının geliştirilmesidir. Araştırmaya 1237 yükseköğretim... more
ÖZ: Bu araştırmanın amacı, öğretim elemanlarının öğretim yeterliklerinin öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracının geliştirilmesidir. Araştırmaya 1237 yükseköğretim öğrencisi katılmıştır. Verilerin analizinde Cronbach Alpha analizi, korelasyon analizi, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Analizler sonucunda, dört boyutta toplanan 38 maddelik Likert tipi bir ölçme aracına ulaşılmıştır. Toplam varyansın %50.90'nını açıklayan bu ölçme aracının Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .95'dir. "Öğretime hazırlık" "etkili sunum", "öğrenci merkezli öğretim ve değerlendirme", "sınıf içi ve sınıf dışı iletişim" boyutlarının Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayıları ise sırasıyla .86, .76, .91 ve .91 olarak hesaplanmıştır. Analiz sonuçlarına dayalı olarak Öğretim Elemanlarının Öğretim Yeterliklerini Değerlendirme Ölçeği'nin öğretim yeterliklerinin değerlendirilmesinde kullanılacak geçerli ve güvenilir bir araç olduğu belirlenmiştir. Anahtar sözcükler:Öğretim yeterliklerini değerlendirme ölçeği, öğretim yeterlikleri, ölçek geliştirme, yükseköğretim öğrencisi. ABSTRACT: The purpose of this study was to develop a reliable and valid measurement tool which will be able to be used in evaluating the teaching competencies of the teaching staff according to the opinions of the students. A total of 1237 higher education students participated in the study. Cronbach Alpha analysis, correlation analysis, exploratory and confirmatory factor analysis were performed on the data analysis. As a result of the analyzes, a likert type scale consisting of 38 items and four factors was obtained. Cronbach Alpha internal consistency coefficients of this scale, which explained 50.90% of the total variance, was calculated .95. Cronbach Alpha internal consistency coefficients of "preparation for teaching" "effective presentation", "student-centered teaching and assessment", and "in-class and out-of-class communication" dimensions were calculated as .86, .76, .91 and .91 respectively. Based on the results of the analysis, it was determined that the Assessment of Faculty Members' Teaching Competencies Scale is a valid and reliable tool that can be used to assess of teaching competencies.
This study aims to identify whether prospective teachers' educating-teaching self-efficacy differs depending on the factors of gender, grade level, type of high school graduated, academic achievement, departments they attend, whether they... more
This study aims to identify whether prospective teachers' educating-teaching self-efficacy differs depending on the factors of gender, grade level, type of high school graduated, academic achievement, departments they attend, whether they chose these departments purposefully and their reasons for choosing the profession. The participants are 501 volunteer prospective teachers, 327 females and 174 males, attending Education Faculty (Departments of Classroom Teaching, Preschool teaching, Science Teaching and Social Sciences Teaching) at Çukurova University during 2010-2011 academic year. The data were collected through "Educating-Teaching Self-efficacy Scale" developed by Kan (2007) and Personal Information form developed by the researchers. The data were analyzed using ANOVA, t-test, Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests. In addition, means, standard deviations and frequency values were computed. In conclusion, data collected from educating-teaching self-efficacy scale and its subscales revealed statistically significant differences depending on grade level, whether they chose these departments purposefully, their reasons for choosing the profession and departments they attend.
Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin bazı sosyo-demografik değişkenlere ve tercih ettikleri disiplin türlerine göre empatik beceri düzeylerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. İlişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışma olarak... more
Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin bazı sosyo-demografik değişkenlere ve tercih ettikleri  disiplin  türlerine  göre  empatik  beceri  düzeylerinin  incelenmesi amaçlanmaktadır. İlişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışma  olarak  planlanan araştırmanın verileri 40 ilköğretim okulunda görev yapan 293 sınıf öğretmeninden, “Empatik Beceri Ölçeği-B Formu”, “Disiplin Türleri Ölçeği” ve araştırmacı tarafından geliştirilen  “Bilgi  Toplama  Formu”  aracılığıyla  elde  edilmiştir.  Yapılan  analizler sonucunda sınıf öğretmenlerinin empatik beceri puanlarının cinsiyete, medeni duruma, mesleği isteyerek tercih edip/etmeme durumuna ve okulun sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılaşmadığı görülmüştür. Bununla birlikte yaş ve eğitim düzeyi değişkenleri  ile empatik beceri puanları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu; yaş arttıkça empatik becerinin  azaldığı,  eğitim  düzeyi  arttıkça  empatik  becerinin  arttığı  belirlenmiştir. Empatik beceri ile Disiplin Türleri Ölçeğinin alt boyutları olan “önleyici” ve “düzeltici disiplin”  türleri  arasında  düşük  düzeyde,  negatif  ve  anlamlı  bir  ilişkinin  olması araştırmadan elde edilen bir başka bulgudur. Bağımsız değişkenlerin empatik beceri düzeyini ne derece yordadığına ilişkin yapılan ikili lojistik analizi sonucunda,  sadece “yaş” değişkeninin yüksek empatik beceri düzeyinde olmayı negatif yönde anlamlı şekilde yordadığı sonucuna ulaşılmıştır
Sınıf Eğitimi Ana Bilim Dalından mezun olduktan sonra birleştirilmiş sınıflı bir köy okuluna atanma olasılığı yüksek olan öğretmen adaylarının bu göreve ilişkin özyeterlik algılarının belirlenmesinin hizmet öncesi ve hizmet içi öğretmen... more
Sınıf Eğitimi Ana Bilim Dalından mezun olduktan sonra
birleştirilmiş sınıflı bir köy okuluna atanma olasılığı yüksek olan
öğretmen adaylarının bu göreve ilişkin özyeterlik algılarının
belirlenmesinin hizmet öncesi ve hizmet içi öğretmen eğitiminde,
öğretmen özyeterliğinin arttırılması için yapılabilecek düzenlemelere
katkı getireceği düşünülmektedir. Araştırma kapsamında mezun
durumda olan sınıf öğretmeni adaylarının birleştirilmiş sınıflı okullarda
öğretmenlik yapabilme yeterlik algılarının belirlenmesi ve bazı
değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç
doğrultusunda, genel tarama modelin kullanıldığı araştırmanın verileri
2015-2016 öğretim yılı bahar döneminde Akdeniz ve İç Anadolu
bölgesindeki iki devlet üniversitesinde, sınıf öğretmenliği programı
dördüncü sınıfta öğrenim gören 183 öğretmen adayından elde edilmiştir.
Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi
formu ile Sağ (2011) tarafından geliştirilen Birleştirilmiş Sınıflarda
Öğretmenlik Yapabilme Özyeterlik Ölçeği (BSÖYÖÖ) kullanılmıştır.
Verilerin analizi aşamasında birinci alt amaç için betimsel değerlere
(ortalama ve standart sapma) yer verilmiş, ikinci alt amaç için Mann
Whitney-U ve Kruskal Wallis H testlerinden yararlanılmıştır. Yapılan
analizler sonucunda öğretmen adaylarının birleştirilmiş sınıflarda
öğretmen olmaya yönelik özyeterlik puanlarının mesleği isteyerek tercih
edip/etmeme ve birleştirilmiş sınıflara yönelik herhangi bir gezi-gözlem
etkinliğine katılıp/katılmama durumuna göre anlamlı şekilde
farklılaştığı; ancak cinsiyet, mezun olunan ortaöğretim kurumu, genel
not ortalaması ve yaşanılan yer değişkenlerine göre farklılaşmadığı
belirlenmiştir. Bu doğrultuda hizmet öncesi öğretmen eğitiminde yer alan
birleştirilmiş sınıflarda öğretim dersinin otantik öğrenmeye fırsat verecek
şekilde düzenlenmesinin ve bu ders kapsamında birleştirilmiş sınıflı okullara yönelik gezilerin planlanmasının, öğretmen adaylarına
birleştirilmiş sınıflı okullarda da uygulama yapma olanağı tanınmasının
ve eğitim fakültelerine öğrenci alımlarında yalnızca bilişsel özelliklerin
değil aynı zamanda duyuşsal özelliklerin de işe koşulmasının önemli
olduğu düşünülmektedir.
ÖZ. Araştırmanın amacı fen bilgisi ve ilköğretim matematik öğretmenlerinin disiplinlerarası yaklaşıma yönelik görüşlerini belirlemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile gerçekleştirilen araştırmanın örnekleminin... more
ÖZ. Araştırmanın amacı fen bilgisi ve ilköğretim matematik öğretmenlerinin disiplinlerarası yaklaşıma yönelik görüşlerini belirlemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile gerçekleştirilen araştırmanın örnekleminin belirlenmesinde, ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış ve farklı özelliklerdeki şehir ve okullarda görev yapan, farklı deneyim süresi geçirmiş sekiz fen bilgisi ile sekiz ilköğretim matematik öğretmeni olmak üzere toplam on altı öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmada iç geçerliği ve güvenirliği sağlayan üçgenleme tekniğine başvurulmuştur. Yapılan analizler sonucunda öğretmenlerin "disiplinlerarası yaklaşıma yönelik tanımlar, bilgiler, yaklaşımda dikkat edilen unsurlar, yaklaşımda ilişkilendirilen dersler ve konular, diğer branş öğretmenleriyle işbirliği, yaklaşımın yararları ve sınırlılıkları ile yaklaşıma yönelik öneriler" temaları altında görüş belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda mevcut uygulama ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Disiplinlerarası Yaklaşım, Fen Bilgisi Öğretmenleri, İlköğretim Matematik Öğretmenleri ABSTRACT. The purpose of the study was to determine the views of science and elementary mathematics teachers about the interdisciplinary approach. In determining the sample of the research conducted using phenomenology design of the qualitative research designs, criterion sampling method was used, and semi-structured interviews were carried out with sixteen teachers in total, eight of whom were science teachers and eight were elementary mathematics teachers, who had different experience period and worked at schools and in the cities with different characteristics. Content analysis approach was used to analyze the collected data. The triangulation technique ensuring the internal validity and reliability was used through research. As a result of the analyses carried out, it was concluded that the teachers had expressed opinions under the themes of "definitions, information, the elements taken into consideration, associated courses and subjects, collaboration with other course teachers, the advantages and limitations of the approach and suggestions for the approach regarding interdisplinary approach". Recommendations for the current practices and future studies were developed in this direction.
The purpose of this study was to determine teachers' educational needs regarding school education projects within the scope of Erasmus+ programme. In the study, the case study method, one of qualitative research designs, was used. The... more
The purpose of this study was to determine teachers' educational needs regarding school education projects within the scope of Erasmus+ programme. In the study, the case study method, one of qualitative research designs, was used. The participants were determined using the snowball sampling method, and eight secondary school teachers took part in the study. The research data were collected via semi-structured interviews and analyzed using the inductive analysis method. The results of the analysis revealed that the teachers had certain knowledge about the processes of planning, implementation and evaluation of the projects and that they did not acquire the necessary related skills at all, though. It was also found that the group work process and lack of related knowledge, skills and experience were among the factors making the functioning of the process difficult and that professional development was not fully achieved. All these results demonstrate that teachers are need of an in-service training which focuses more on the steps of the application process and on the integration of the objectives of the process into the curriculum and which aims to help acquire the related skills considering the functioning of the process as a whole.
The study aims to determine education faculty students' cognitive structures regarding professional concepts, and to reveal the views of the students and faculty members about conceptual teaching. The participants of the study, which was... more
The study aims to determine education faculty students' cognitive structures regarding professional concepts, and to reveal the views of the students and faculty members about conceptual teaching. The participants of the study, which was designed as a case study, were determined using the criterion sampling method. In the study, which was carried out with a total of 69 education faculty second grade students and with one faculty member responsible for the course of Introduction to Educational Sciences, Word Association Test and semi-structured interview forms were used as the data collection tools. The results of descriptive analysis demonstrated that the concept in which the students had the lowest level of misconception was the concept of curriculum, and that the concept of education was the one with the highest level of misconception and with the most superficial knowledge. In addition, the data obtained by interviews were analyzed with inductive content analysis. It was found that the teaching-learning process carried out in relation to professional concepts contributed to professional competency; that factors like use of learning strategies and different information sources supported the process; and that the students' misconceptions and the faculty member's use of a single teaching method made the teaching process difficult. In the study, it was concluded that it is necessary to give examples related to concepts, and to use various teaching methods and techniques for the improvement of the process.
This study aims to determine in-service training needs of novice and professionally experienced social studies teachers regarding the planning, implementation and assessment processes of project tasks. The study was carried out using... more
This study aims to determine in-service training needs of novice and professionally experienced social studies teachers regarding the planning, implementation and assessment processes of project tasks. The study was carried out using comparative case study from qualitative research patterns as base. Eight social studies teachers who were determined by means of extreme and deviant case sampling constitute the participants of the study. Interview method was used in data collection and collected data were analyzed with inductive content analysis approach. As a result of analysis, it was determined that social studies teachers need an in-service training that includes basic features of project based learning approach and context-based practices. In addition, it was found that teachers need to improve their knowledge and skills especially concerning 'taking student and curriculum characteristics into consideration in project processes', 'adaptation of project processes into different education environments' and 'development and usage of objective assessment tools'.
Öz Bu araştırmada program geliştirme sürecinin ilk basamağı olan ihtiyaç analizi çalışmasıyla eğitim fakültesi sınıf eğitimi ana bilim dalında yer alan Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim dersine yönelik hedef kitlenin değişen ilgi ve... more
Öz Bu araştırmada program geliştirme sürecinin ilk basamağı olan ihtiyaç analizi çalışmasıyla eğitim fakültesi sınıf eğitimi ana bilim dalında yer alan Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim dersine yönelik hedef kitlenin değişen ilgi ve gereksinimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda yanıt aranacak araştırma sorusu "Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim dersinin eğitim gereksinimlerine yönelik paydaş (öğretmen adayı, öğretmen, maarif müfettiş, öğretim elemanı, veli) görüşleri nelerdir?" olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışması ile gerçekleştirilen araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları; verilerin analizinde ise nitel veri analizi yöntemlerinden tümevarımsal içerik analizi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarından elde edilen bulgular doğrultusunda Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim dersinin etkili bir şekilde gerçekleştirilmediği belirlenmiştir. Öğretmen adayları bu durumun nedenlerini, bilişsel alanının üst basamaklarını kapsamayan öğrenme kazanımlarıyla, içerikte sürekli benzer konuların tekrarına yer verilmesiyle, otantik öğrenme ortamlarına ve öğrenci merkezli uygulamalara izin vermeyen ders ortamıyla, sınırlı ölçme değerlendirme tekniklerinin kullanılıyor olmasıyla, yetersiz fiziksel koşullarla, uygun olmayan sınıf yönetimi stratejilerinin kullanımıyla ve dersin programdaki yeri ile açıkladıkları görülmüştür. Dersin gereksinimlerinin giderilmesi ve geliştirilmesi yönünde katılımcı görüşleri incelendiğinde dersin öğretim programının bilişsel alanın üst basamaklarına uygun öğrenme kazanımlarıyla, mesleki yaşamla ilişkili konu içeriğiyle, otantik öğrenme-öğretme süreci ve ölçme-değerlendirme süreciyle düzenlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte güvenli sınıf atmosferinin oluşturulması ve sınıf mevcutlarının azaltılması da ifade edilen öneriler arasında yer almıştır. Araştırmada ulaşılan bu sonuçlar, mevcut bağlam içerisinde uygulanan birleştirilmiş sınıflarda öğretim dersinin öğretim programının yeniden düzenlenmesine ya da bu eksiklikleri gideren yeni bir öğretim programının geliştirilmesine gereksinim duyulduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Birleştirilmiş sınıflarda öğretim, ihtiyaç analizi, sınıf eğitimi. Abstract This study aimed to identify the changing interests and needs of the target population regarding the course "Teaching Multi-grade Classes" in the elementary education program of an education faculty through a needs analysis as the first step of curriculum development. Case study that is a qualitative research design was employed, and criterion sampling, a purposeful sampling method, was used in the study. The data were gathered through the semi-structured interview forms, and inductive content analysis was performed for data analysis. Based on the data obtained from the teacher candidates, it was found that the course Teaching Multi-grade Classes were not delivered effectively. The teacher candidates attributed this situation to the learning outcomes covering the high cognitive levels, inclusion of repetitive subjects in the content, nature of the course that does not allow for authentic learning environments and student-centred activities, use of limited assessment techniques, insufficient physical conditions, use of inadequate classroom management strategies, and its place in the curriculum. The participants' views on meeting the needs of the course and improving it showed that the curriculum of the course should be re-organised with the learning outcomes suitable to high cognitive levels, topics related to professional life, and authentic instructional and assessment processes. These results obtained in the study show that there is a need to revise the curriculum of the course "Teaching Multi-grade Classes" implemented in the existing context, or to develop a brand-new curriculum that addresses the negative aspects revealed.