Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Bu calismanin amaci yenilenen fizik ogretim programinin ardindan ortaogretim ogrencilerinin fizige, fizik ile ilgili konulara ve yurutulen arastirmalara yonelik tutumlarini tespit etmek amaciyla gecerli ve guvenilir bir tutum olcegi... more
Bu calismanin amaci yenilenen fizik ogretim programinin ardindan ortaogretim ogrencilerinin fizige, fizik ile ilgili konulara ve yurutulen arastirmalara yonelik tutumlarini tespit etmek amaciyla gecerli ve guvenilir bir tutum olcegi gelistirmektir. Taslak olcegin gelistirme asamasinda mevcut tutum olcekleri ve ilgili fizik programi incelendikten sonra oncul maddeler hazirlanarak uzman goruslerine basvurulmustur. 4'lu likert tipinde olan olcek Trabzon ilindeki 7 farkli lisede ogrenim goren toplam 841 ogrenciye uygulanmistir. Acimlayici faktor analizi yapilarak son sekli verilen olcegin Cronbach-Alfa ic tutarlik katsayisi ise 0,95 olarak hesaplanmistir. Yapilan analizler sonucunda olcegin uc alt faktore sahip oldugu ve bu faktorlerdeki maddelerin faktor yuk degerlerinin 0.58 ile 0.71 arasinda degistigi saptanmistir. Arastirmada gelistirilen olcegin faktor yapisinin yeni fizik ogretim programindaki tutum kazanimlariyla ortustugu belirlenerek onerilerde bulunulmustur.
The aim of this study is to find out the effects of implementation of computer developed material on students' academic achievements and on their perceptions about computer assisted instruction (CAI). The study is based on... more
The aim of this study is to find out the effects of implementation of computer developed material on students' academic achievements and on their perceptions about computer assisted instruction (CAI). The study is based on experimental approach which involved experimental and control groups, and has been conducted with 60 high school students. An achievement test was applied to both groups as means of pre-and post-test. In addition a questionnaire which would determine experimental students' perceptions about physics lessons and CAI. The obtained data analyzed through the use of SPSS software. The results of study indicate that CAI is more feasible than the traditional approach in terms of cognitive and affective behaviors. Students' perceptions before and after the applications have significantly changed about physics, and CAI. This can be considered as a positive change indicating that students gain self-confidence in terms of individual learning in the applications co...
This study aims to examine the middle school students' perceptions of the classroom learning environment in the science course in Turkey in terms of school location and class size. In the study the Assessing of Constructivist Learning... more
This study aims to examine the middle school students' perceptions of the classroom learning environment in the science course in Turkey in terms of school location and class size. In the study the Assessing of Constructivist Learning Environment (ACLE) questionnaire was utilized to map students' perceptions of the classroom learning environment. The sample included 1882 students from Grades 6-8 randomly selected twenty schools in a northern province in Turkey. Data analysis revealed that there were significant differences between the perceptions of students from rural/urban schools and small/large classes. More specifically, students in small classes and rural schools reported their classroom learning environments more positively than those who were in large classes and urban schools in dimensions of thought provoking, collaboration, life relevance, concurrent learning and assessment, and bringing different viewpoints. Implications and future directions were discussed.
Bu çalışma bir ilköğretim okulunun Bilim ve Teknoloji Haftasında oluşturdukları Fen ve Teknoloji Dersi kapsamındaki proje sergisinde sunulan çalışmalarının sınıflandırılarak,bilimsel süreç becerilerine olan etkisi üzerine,... more
Bu çalışma bir ilköğretim okulunun Bilim ve Teknoloji Haftasında oluşturdukları Fen ve Teknoloji Dersi  kapsamındaki proje sergisinde  sunulan çalışmalarının  sınıflandırılarak,bilimsel  süreç becerilerine olan etkisi üzerine, öğrencilerin farkındalıklarını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Özel durum yöntemi ile yürütülen çalışmada 54 proje çalışması incelenmiş ve yarı yapılandırılmış mülakat sorularından yararlanılarak,  8  öğrenci  ve  ders  öğretmenin  görüşleri  alınmıştır. Elde  edilen bulgularındanbiri sergilenen çalışmaların büyük bir çoğunluğunun Yapı ve Makine  Projelerine  ait olduğu, çok azının Deneysel/Araştırma/ Ölçme Projeleri ve Araştırma / Keşif Projeleri olduğudur. Öğrencilerin  bilimsel  süreç becerilerine  yönelik birçok kazanımlara dairgelişmeler  gösterdikleri, ancak;öğrencilerin bu becerilerin niteliklerindenhaberdar  olmadıkları da belirlenmiştir.Bu bulgulardan yola çıkarak öğrencilerin proje çalışmalarını, ders notunu etkileyecek bir ödev olarak gördükleri  ve  onlarınproje  hazırlama  sürecinden  yeterince  yararlanmadıkları  tespitedilmiştir. Öğrencilerin çalışmalarını  oluştururken  yüksek  puan  alma  amacının  dışında  yaratıcılıklarını geliştireceklerini düşündükleri bir bilimsel süreç olarak görmelerini sağlamak gerekmektedir.
Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin fen öğretiminde drama yöntemini kullanım durumlarının ortaya konulmasıdır. Çalışmada, öğretmenlerin araştırmaya konu olan fen öğretiminde drama yöntemini kullanmalarına ilişkin tecrübelerini ortaya... more
Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin fen öğretiminde drama yöntemini kullanım durumlarının ortaya konulmasıdır. Çalışmada, öğretmenlerin araştırmaya konu olan fen öğretiminde drama yöntemini kullanmalarına ilişkin tecrübelerini ortaya koymak için Olgubilim (phenomenology) deseni uygulanmıştır. Araştırmanın bulguları öğretmenlerin hepsinin, drama konusunda bilgilerinin ve eğitimlerinin yeterli olmadığını düşündüklerini fakat geliştirmek için kaynak kitap kullanmadıklarını, drama yönteminin etkilerini çoğunlukla olumlu bulduklarını göstermiştir. Öğretmenlerin dramayı bilinçli kullanımları ile ilgili olarak, drama olarak belirttikleri uygulamaların daha çok drama içindeki rol oynama ya da doğaçlama teknikleri olduğu anlaşılmıştır. Drama yöntemini kurallarına uygun ve daha etkili uygulayabilmek için öğretmenlere hizmet içi eğitimlerin düzenlenmesi, üniversite eğitimi sırasında verilen bilgilerin temel düzeyden ileri geçmesinin sağlanması önerilmektedir.
Bu çalışmada, Fen ve Teknoloji öğretmen adaylarının BİT ve Materyal Tasarımı hakkındaki özyeterlik inanışlarını ve bu inanışları etkileyen faktörleri belirleme amacıyla BİT Kullanımı ve Materyal Tasarımı Özyeterlik [BİT_MTÖ] ölçeği... more
Bu çalışmada, Fen ve Teknoloji öğretmen adaylarının BİT ve Materyal Tasarımı hakkındaki özyeterlik inanışlarını ve bu inanışları etkileyen faktörleri belirleme amacıyla BİT Kullanımı ve Materyal Tasarımı Özyeterlik [BİT_MTÖ] ölçeği tasarlanarak, ölçeğin geçerlik ve güvenirlik araştırması yapılmıştır. 310 öğretmen adayının katıldığı çalışma sonucunda, BİT_MTÖ ölçeğinin Temel BİT Becerileri ve Özgün Materyal Tasarımı adlı iki faktörden oluştuğu ve ölçekten elde edilen verilerin geçerlik ve güvenirlik kriterlerini taşıdığı saptanmıştır. Pilot çalışmada elde edilen verilere göre; Temel BİT Becerilerine yönelik özyeterlik seviyesinin, gelir seviyesi ve bilgisayar deneyim süresi değişkenlerine göre anlamlı şekilde farklılaşma gösterdiği, fakat Özgün Materyal Tasarımına yönelik özyeterlik inanışlarında aynı gruplar arasında sadece deneyim süresi için farklılaşma gözlendiği tespit edilmiştir. Ayrıca, her iki faktör puanlarında da cinsiyete göre anlamlı farklılık bulunmadığı belirlenmiştir.

In this study, a scale entitled "Information and Communication Technologies Usage and Material Design Efficacy [ICT_MDE]" is developed to investigate pre-service science and technology teachers' efficacy beliefs regarding ICT usage and Material Design and the factors impacting these beliefs. By using the validity and reliability data from 310 pre-service teachers, ICT_MDE scale is concluded to be a valid and reliable instrument consisting of two factors: Basic ICT Skills and Original Material Design. Based on the data from this pilot study; the efficacy levels in Basic ICT Skills factor significantly changed by the income level and computer usage experience. However, efficacy scores in Original Material Design factor are found to differ only by computer usage experience. Furthermore, no significant difference due to gender has been observed in both factors.
The purpose of this study is to investigate the contribution of reflection-based mentoring to the initial professional development of student teachers during teaching practice. The study was carried out with twelve student teachers within... more
The purpose of this study is to investigate the contribution of reflection-based mentoring to the initial professional development of student teachers during teaching practice. The study was carried out with twelve student teachers within an environment where the student teachers were provided with reflective dialog by the tutor and mentor concerning their teaching practices. Reflective practice was created by the tutor who made observations and took notes about the student teachers’ teaching practices in classrooms. The quantitative data showed that the student teachers’ professional development was observed particularly for the area of learning and teaching, and also qualitative data illustrated that reflective environments contributed to the professional development of the student teachers. In the study, it is recommended that how reflective-based mentoring contributes to the development of student teachers by means of those who are involved in teaching practice.
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin bilimsel bilgiye yönelik görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Toplam 478 öğrenci üzerinde uygulanan bu araştırmada öğrencilerin bilimsel bilgiye yönelik... more
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin bilimsel bilgiye yönelik görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Toplam 478 öğrenci üzerinde uygulanan bu araştırmada öğrencilerin bilimsel bilgiye yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla, Çoban ve Ergin (2008) tarafından geliştirilen Likert tipi bir ölçek kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğrencilerin bilimsel bilgiye ait görüşleri annelerinin ve babalarının eğitim düzeyleri, ailelerinin gelir düzeyleri, evde internet bağlantısı bulunma durumu, akademik başarıları, okulda laboratuvar uygulaması yapma durumu ve okul dışında eğitim görme durumuna göre farklılık göstermiştir. Sonuç olarak öğrencilerin bilimsel bilgiye yönelik görüşlerine birçok değişkenin etki ettiği ortaya çıkmıştır. Özellikle anne ve babalar çocuklarını okul dışı eğitim kurumlarına teşvik etmeli ve başarılarını arttırıcı ortamlar oluşturmalı ve laboratuvar ortamında daha çok öğrencilerin sorgulayacağı ve araştırma imkânı olabilecek ortamlar oluşturmalıdır
Bu çalışmanın amacı, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) öğretim elemanları tarafından kullanılmasında ilgi-endişe ve benimseme seviyeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışma, bir özel durum çalışması olup, OFMA Bölümünde... more
Bu çalışmanın amacı, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) öğretim elemanları tarafından kullanılmasında ilgi-endişe ve benimseme seviyeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışma, bir özel durum çalışması olup, OFMA Bölümünde görev yapan altı öğretim elemanının gönüllü katılımıyla yürütülmüştür. Bulgular, öğretim elemanlarının BİT ile ilgili ilgi-endişe seviyeleri azaldıkça, BİT’i benimseyip öğretim etkinliklerinde ve özel ve mesleki ihtiyaçlarında kullanımlarının artmakta olduğunu göstemiştir. Bununla birlikte öğretim elemanlarının eğitimde baskın olarak kullandıkları öğretim yöntem ve tekniklerinin BİT’den faydalanma yollarını önemli ölçüde etkilediği görülmüştür. Bunun öğretim elemanlarının BİT hakkında bilgi ve becerilerininin gelişmesi, sağladığı olanakları görmeleri ile uygulamalarında benimseyip kullanmalarında ikna olmalarının bir sonucu olduğu söylenebilir. BİT’in yüksek öğretimde ve özellikle öğretmen eğitim programlarında etkin kullanımı için öğretim elemanlarına hizmet-içi kurslar ve sürekli teknik ve pedagojik desteğin sağlanması gerekmektedir.
Temel fizik dersleri, genellikle ortaogretimdeki konularina paralel olarak neden sonuc iliskisi acisindan irdelenmesine ragmen, sinavlardaki basarisizligin nedeni nasil aciklanabilir? Tarama modeli esas alinarak yurutulen bu arastirmada;... more
Temel fizik dersleri, genellikle ortaogretimdeki konularina paralel olarak neden sonuc iliskisi acisindan irdelenmesine ragmen, sinavlardaki basarisizligin nedeni nasil aciklanabilir? Tarama modeli esas alinarak yurutulen bu arastirmada; ogrencilerin basarilarini belirlemek icin yapilmakta olan sinavlardaki sorulari nasil algiladiklari belirlenmeye calisilmistir. 40 ogrenciye farkli zamanlarda ‘elektrik’ konulariyla ilgili sorular sorulmustur. Sorulara ait tanimlamalarin gostergelerinden biri olan cizimler analiz edilmistir. Her bir soru icin yapilan tamamlayici cizimler sikliklarina gore gruplanmistir. Bu gruplamalari temsil edici ogrenci gorusleri de verilmistir. Arastirmanin bulgulari, metin ve sekil olarak ogrencilere sunulan sorularda ne anlatildiginin ve neyin istendiginin ogrenciler tarafindan ortaya konulamadigini gostermistir. Sorularin tam olarak okunmamasi, buna dayali olarak aceleci bir anlayisla yanitlanmasi ve konuyla ilgili kavramsal anlama yetersizligi seklinde elde ...
Research Interests:
Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının Eğitim Fakültelerindeki uygulamalı derslerin ödevlerihakkındaki düşüncelerini ve bu ödevlerin eğitim-öğretim açısından neler sağladığını ortaya koymaktır. Çalışma2003-2004 Eğitim-Öğretim yılı 2.... more
Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının Eğitim Fakültelerindeki uygulamalı derslerin ödevlerihakkındaki düşüncelerini ve bu ödevlerin eğitim-öğretim açısından neler sağladığını ortaya koymaktır. Çalışma2003-2004 Eğitim-Öğretim yılı 2. yarıyılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Fen ve MatematikAlanları Eğitimi Bölümünde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma için, 28 sorudan oluşan bir anket toplam 160öğretmen adayına uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, bir dönemde verilen birden fazla ödevin, ödevlerinkalitesini düşürdüğü, ödevlerin öğretmen adaylarının meslekî ilgi ve ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılamadığıve ödevleri yük olarak gördükleri ortaya çıkmıştır. Bunlar için aynı dönem içinde verilen ödevlerin sayısınınazaltılması veya hafifletilmesi, ödevlerin öğretmen adaylarının ilgi ve ihtiyaçlarını, meslekî deneyimini artırıcıdüzeyde olması gerektiği, verilen dönütlerin öğretmen adaylarının kendilerine olan güvenlerini artırıcı nitelikteolması gerektiği önerilebilir.
Bu çalışma, 2007 Fizik Dersi Öğretim Programı’nın öğrenci tutumları üzerindeki etkilerini sınıf seviyesi, cinsiyet ve anne-baba eğitim durumu değişkenleri açısından inceleme amacıyla yürütülmüştür. Çalışma tarama yöntemiyle... more
Bu çalışma, 2007 Fizik Dersi Öğretim Programı’nın öğrenci tutumları üzerindeki
etkilerini sınıf seviyesi, cinsiyet ve anne-baba eğitim durumu değişkenleri açısından
inceleme amacıyla yürütülmüştür. Çalışma tarama yöntemiyle yürütülmüştür. Doğu
Karadeniz Bölgesi’ndeki bir il merkezinde öğrenim gören ortaöğretim öğrencileri
çalışmanın evrenini ve tesadüfî olarak seçilmiş 991 ortaöğretim öğrencisi çalışmanın
örneklemini oluşturmaktadır. Veriler, 4’lü likert tipinde ve cronbach-alfa iç tutarlık
katsayısı 0,95 olan üç alt faktörlü bir ölçekle toplanmıştır. Verilerin analizinde
SPSS programında tek ve iki yönlü MANOVA, bağımsız gruplar t-testi ve ANOVA
kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları öğrencilerin fiziğe karşı tutumlarında sınıf
değişkeni açısından anlamlı farklılık olduğunu ve cinsiyet ve anne-baba öğrenim
durumu değişkeni açısından anlamlı farklılığın olmadığını göstermiştir. Sınıf değişkeni
açısından anlamlı farklılık dokuzuncu sınıfların tutum puanları ortalamalarının
üst sınıfların ortalamalarından ayrı ayrı büyük olmasından kaynaklanmaktadır.
Bulgular ışığında, öğretim programının sınıf seviyesi arttıkça fiziğe karşı pozitif
tutum geliştirmede yeterli olmadığı ancak cinsiyet ve anne-baba öğrenim durumu
değişkenleri için tutum farklılıklarına neden olmadığı belirlenmiştir.
The purpose of this study is to determine the effect of the computer based activities related to cognitive and affective learning physics. An activity about Lifting Force developed in LOGO programming language was car- ried out with 20... more
The purpose of this study is to determine the effect of the computer based activities related to cognitive and affective learning physics. An activity about Lifting Force developed in LOGO programming language was car- ried out with 20 students. To determine changes or developments in stu- dents' achievement and behaviours pre and post achievement tests and a likert type perception test with 0,71 alpha reliability coefficient were con- ducted. Developed programme was conducted four lessons period. At the end of this one four lessons activity a post test which was the same with pretest was applied. Data collected by means of pre and post tests were compared, using 'paired sapmles t-tests' and 'wilcoxon signed rank test for paired samples' at α = .01 and .05 significiant levels. After the implementa- tion data show that there is a significiant difference between pre and post test regarding student achievement and their perceptions about computer based instruction a...
The purpose of this study is to determine the effect of the computer based activities related to cognitive and affective learning physics. An activity about Lifting Force developed in LOGO programming language was car- ried out with 20... more
The purpose of this study is to determine the effect of the computer based activities related to cognitive and affective learning physics. An activity about Lifting Force developed in LOGO programming language was car- ried out with 20 students. To determine changes or developments in stu- dents' achievement and behaviours pre and post achievement tests and a likert type perception test with 0,71 alpha reliability coefficient were con- ducted. Developed programme was conducted four lessons period. At the end of this one four lessons activity a post test which was the same with pretest was applied. Data collected by means of pre and post tests were compared, using 'paired sapmles t-tests' and 'wilcoxon signed rank test for paired samples' at α = .01 and .05 significiant levels. After the implementa- tion data show that there is a significiant difference between pre and post test regarding student achievement and their perceptions about computer based instruction and phiysics teaching-learning. It is suggested that teach- ers should develop and implement their computer assisted programme. Key
The purpose of this study is to investigate the effect of REACT strategy developed in relation to “Particulate nature of the matter” subject on academic achievement and conceptual change. This study was accompanied by pre-test – post-test... more
The purpose of this study is to investigate the effect of REACT strategy developed in relation to “Particulate nature of the matter” subject on academic achievement and conceptual change. This study was accompanied by pre-test – post-test control group design. The academic achievement and concept test, which were developed, was distributed to 55 experimental group students and 47 control group students, which makes 102 learners in total. These learners are studying at 6th grade. REACT strategy was implemented on experimental group. Control group was exposed to current Science and Technology Curriculum. As a result of conducted implementations, it was detected that both academic achievement and conceptual change of experimental group students are better than control group students. Therefore, it is possible to say that REACT strategy is more efficient than the Ministry of National Education’s curriculum. Interview with students in the direction of determined objective in addition to ...
As innovation has gained importance worldwide, educating students as individuals with innovative qualities has become imperative. Therefore, identifying students' perceptions of innovativeness in science lessons has become an issue of... more
As innovation has gained importance worldwide, educating students as individuals with innovative qualities has become imperative. Therefore, identifying students' perceptions of innovativeness in science lessons has become an issue of concern. The aim of this study was to determine secondary school students' perceptions of innovativeness. The research was conducted according to the survey method. 'Perceptions of Innovative Thinking Scale,' was revised, and necessary scale development steps were followed. Accordingly, secondary school students' general innovative thinking perceptions and the relationships of the scale subdimensions with the variables were determined with single and correlational survey models. After the responses that 831 students gave to the scale were analysed, it was determined that the students' perceptions of innovativeness were high and that gender excepted, grade level, achievement in the subject of science, participation in the TÜBİTAK 4006 science fair, and the case of receiving programming training created significant differences in the subdimensions. The research findings were discussed according to the literature. It was recommended that STEM and programming be included in science courses and that teachers guide these processes.
Research Interests:
The informal learning environment and the station technique provide students with learning environments where they can be active and materialize the abstract terms. With this regard, the purpose of the study was to determine the... more
The informal learning environment and the station technique provide students with learning environments where they can be active and materialize the abstract terms. With this regard, the purpose of the study was to determine the contribution of activities, which are carried out through the station technique in informal learning environments (STiIL), to the cognitive, affective, and life skills of eleventh-grade high school students. The participants of the study are 26 eleventh-grade students. The “Musculoskeletal System” topic within the scope of the study is addressed through the station technique in the 2018-2019 educational year. The data-gathering tools for the study are semi-structured questionnaires, focus group interviews, and researcher journals. Deductive and descriptive analyses were performed together on the qualitative data. Results showed that teaching with STiIL increases learning and retention of knowledge in the cognitive domain. It improves the affective skills of students in terms of eagerness to learn and makes the teaching and learning process entertaining. Self-confidence and communication skills stand out in the life skills domain.
Bu araştırmanın amacı Toulmin'in bilimsel tartışma modeline göre geliştirilen etkinliklerin 8. sınıf öğrencilerinin fotosentez ve solunum kavramlarını anlamalarına etkisini incelemektir. Yarı deneysel modelde yürütülen araştırmanın ön... more
Bu araştırmanın amacı Toulmin'in bilimsel tartışma modeline göre geliştirilen etkinliklerin 8. sınıf öğrencilerinin fotosentez ve solunum kavramlarını anlamalarına etkisini incelemektir. Yarı deneysel modelde yürütülen araştırmanın ön deneme uygulaması 2017-2018 yılında, asıl uygulaması ise, 2018-2019 yılında toplam 40 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda fen bilimleri dersi öğretim programında belirtilen öğretim yöntem ve teknikleri ile Eğitim Bilişim Ağı (EBA), deney grubunda ise Toulmin'in Tartışma yöntemine göre geliştirilen etkinlikler ile EBA kullanılmıştır. Deney grubundaki öğretim sürecinde bilimsel tartışma odaklı etkinlikler çalışma yaprakları ile uygulanmıştır. Geliştirilen etkinlikler, bir fen eğitimi uzmanı ve iki fen bilimleri öğretmeni tarafından kapsam geçerliği yönüyle incelenmiştir. Araştırma verileri, açık uçlu ve iki aşamalı sorulardan oluşan Fotosentez ve Solunum Kavram Testi ile toplanmıştır. Ölçme aracı ön test, son test ve geciktirilmiş test olarak gruplarda uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre deney ve kontrol gruplarının başarıları arasında farklılık bulunmamasına rağmen deney grubundaki öğrencilerin kavramsal anlamaları ile kontrol grubundaki öğrencilerin kavramsal anlamaları arasında farklılıklar belirlenmiştir. Deney grubu öğrencilerinin kontrol grubuna göre, insan-besin ilişkisi, insan-enerji ilişkisi, fotosentezin amacı, solunumun amacı ile ilgili kavramsal anlamada daha başarılı oldukları, olayları neden-sonuç ilişkisi kurarak, detaylı bir şekilde açıkladıkları görülmüştür.
Bilgi uretimindeki bas dondurucu artis nedeniyle toplumlar, degisimsurecindeki ihtiyaclarinin karsilanmasinda ozelde ogretmenlerin mesleki gelisimlerinin hizmet ici egitim faaliyetleri ile desteklenmesi icin onemli... more
Bilgi uretimindeki bas dondurucu artis nedeniyle toplumlar, degisimsurecindeki ihtiyaclarinin karsilanmasinda ozelde ogretmenlerin mesleki gelisimlerinin hizmet ici egitim faaliyetleri ile desteklenmesi icin onemli yatirimlaryapmaktadirlar. Bu arastirmada, “Ogretim Yontem ve Teknikleri” konulu birhizmet ici kursun etkililiginin degerlendirilmesi amaclamistir. Kursun baslangicinda ihtiyac analizi yapilarak icerik belirlenmistir. Buna gore, ihtiyac duyulan yontem ve tekniklerde ogretmenlerle uygulamali etkinlikler yurutulmustur.Bilindigi varsayilan yontemler ise ogretmenlere gosteri yontemi ile tanitilmistir.Kurs sonunda ogretmenlerin ozellikle ogrenmek istedikleri ve katildiklari etkinliklerdeki yontemleri kurs oncesine gore gelistirdikleri, diger konularda iseanlamli bir gelisme gosteremedikleri gozlenmistir. Kurs oncesine gore ogretmenlerdeki gelisme, kursun ihtiyac analizi ve yaparak yasarak ogrenme yapisiile iliskilendirilebilir. Hizmet ici ogretmen egitiminde kalitenin yukseltil...
Calismanin amaci ogretmenlerin ogrencilerine verdikleri sozlu ve yazili donutlerin tiplerini belirlemek ve niteliklerini incelemektir. Bu amacla, bir ilkogretim okulunda 3 sinif ogretmeni ile yurutulmus olan calismanin verileri ozel durum... more
Calismanin amaci ogretmenlerin ogrencilerine verdikleri sozlu ve yazili donutlerin tiplerini belirlemek ve niteliklerini incelemektir. Bu amacla, bir ilkogretim okulunda 3 sinif ogretmeni ile yurutulmus olan calismanin verileri ozel durum yontemi kapsaminda gozlem ve dokuman incelemesi teknikleri kullanilarak toplanmistir. Sozel donutlerin belirlenmesi amaciyla her bir ogretmenin matematik dersinde gozlemler yapilmistir. Yazili donutler icin ise, ogrencilerin matematik defterleri incelenmistir. Veriler, Tunstall ve Gipps’in (1996) donut siniflandirmasi kullanilarak analiz edilmistir. Arastirmanin bulgulari ogretmenlerin degerlendirici donutu daha fazla kullandiklarini, betimleyici donutleri ise etkili sekilde kullanmadiklarini gostermistir. Bu durumun en onemli nedenleri olarak, ogretmenlerin konu ile ilgili olarak yeterince egitim almamis olmalari ve ogrencilerinden beklentilerinin dusuk olmasi gosterilebilir. Calismanin sonunda, ogretmenlerin donut kullanimi ile ilgili bilgi, bece...
Bu calismanin amaci, Okul Deneyimi II dersi kapsaminda yapilan kucuk gruplarla danismanlik calismalarinin ogretmen adaylarinin mesleki gelisimlerine katkisini belirlemektir. Ozel durum calismasi kapsaminda dort ogretmen adayi ile... more
Bu calismanin amaci, Okul Deneyimi II dersi kapsaminda yapilan kucuk gruplarla danismanlik calismalarinin ogretmen adaylarinin mesleki gelisimlerine katkisini belirlemektir. Ozel durum calismasi kapsaminda dort ogretmen adayi ile yurutulen calismada, okul deneyimi etkinliklerinin yapilmasinda fakultedeki teorik derslere ek olarak kucuk grupla danismanlik yapilmistir. Bu baglamda, her odev etkinliginin hazirlanmasinda, 'neler yaptiklari', 'ne gibi sorunlarla karsilastiklari' ve 'neler ogrendikleri' her hafta yazili sekilde alinmis ve surec surekli kontrol edilmistir. Bulgular, ogretmen adaylarinin yapilan etkinliklerle bilgi ve becerilerini gelistirmis, ayrica duyussal ogrenmelerine olumlu etkide bulunulmus oldugunu gostermektedir. Ogretmen adaylarinin mesleki gelisimleri acisindan, uygulama odevlerini yuruturken, lisedeki ogrencilerin duzeyi, zaman ve fiziki ihtiyaclar uzerinde durulmustur. Uygulamada karsilasilan sorunlarin ustesinden gelmede, gerek uygulama...
Bu araştırma öğretmen adaylarına öğretmenlik uygulaması sırasında yapılan yansıtma temelli rehberliğin onların mesleki gelişimlerine katkılarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır On iki öğretmen adayı ile yürütülen araştırmada uygulama... more
Bu araştırma öğretmen adaylarına öğretmenlik uygulaması sırasında yapılan yansıtma temelli rehberliğin onların mesleki gelişimlerine katkılarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır On iki öğretmen adayı ile yürütülen araştırmada uygulama öğretim elemanının gözlemleri ve deneyimler üzerine yapılan yansıtıcı sohbetler ile öğretmenlik uygulaması sürecini rehberlik açısından destekleyen bir ortam oluşturulmuştur Araştırmadan elde edilen nicel veriler öğretmen adaylarının özellikle öğrenme öğretme sürecine yönelik gelişmeleri işaret etmektedir Nitel veriler ise öğretmen adaylarına sağlanan sorgulatıcı yansıtıcı ortamların bu gelişmeleri olumlu yönde etkilediğini göstermektedir Araştırmada uygulama sürecinde yansıtma temelli uygulamalarda ilgili kişilerin etkili öğretmen eğitimine ne şekilde katkı sağlayacağına dayalı önerilerde bulunulmuştur.
Bu çalışmanın amacı, alan bilgisi eğitimini tamamlamış öğretmen adaylarının akım, direnç, potansiyel kavramları ile ilgili bilgi düzeylerini belirlemek ve kavram yanılgılarını tespit etmektir. Bu çalışma, 2007-2008 öğretim yılında alan... more
Bu çalışmanın amacı, alan bilgisi eğitimini tamamlamış öğretmen adaylarının akım, direnç, potansiyel kavramları ile ilgili bilgi düzeylerini belirlemek ve kavram yanılgılarını tespit etmektir. Bu çalışma, 2007-2008 öğretim yılında alan bilgisi eğitimini tamamlamış olan Fizik Öğretmenliği programında öğrenimlerine devam eden beşinci sınıftaki 26 öğretmen adayı ile sınırlı olarak yürütülmüş bir özel durum çalışmasıdır. Bu doğrultuda akım, direnç ve potansiyel fark kavramlarını içeren açık uçlu 5 sorudan oluşan bir alan bilgisi testi ile mülakatlar veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Bu araştırma, öğretmen adaylarının akım, direnç ve potansiyel fark kavramlarıyla ilgili kavram yanılgılarına ve bilgi eksikliğine sahip olduklarını ortaya koymuştur. Öğretmen adaylarının düştüğü yanılgıların temelinde bilgi eksikliği, işlemsel öğrenme ve üst düzey bilişsel yetersizliklerin olduğu görülmektedir. Öğretmen adaylarının bu yanılgılara düşmemesi için öğretmen eğitiminin ilk sınıflarından itibaren bu çalışmada sunulanlara benzer irdelemelerin yapılması ve daha üst sınıflardaki özel öğretim yöntemleri derslerinde 'konulara özel yanılgıları' giderici etkinliklerin yaptırılması önerilebilir.

And 82 more

Fen bilimlerinde yer alan kavramların birbiriyle ilişkili ve soyut olmaları nedeniyle öğrencilerin bu kavramları anlamlı öğrenmesi çoğu kez zordur. Anlaşılmakta zorlukların yaşandığı soyut kavramların öğrenilmesi yollarından biri de... more
Fen bilimlerinde yer alan kavramların birbiriyle ilişkili ve soyut olmaları nedeniyle öğrencilerin bu kavramları anlamlı öğrenmesi çoğu kez zordur. Anlaşılmakta zorlukların yaşandığı soyut kavramların öğrenilmesi yollarından biri de günlük yaşamla ilişkilendirilecek etkinliklerle öğrencilerin etkileşimini sağlamaktır. “Vücudumuzda Sistemler” ünitesi içindeki kavramlar okul öncesinden başlanarak hemen her yaş seviyesindeki öğretim programlarında yer alması sebebiyle fen bilimleri öğretimi için önemli konuların başında gelmektedir. Analoji yoluyla olayların oyunlaştırıldığı ve sahnede canlandırıldığı dramatizasyon içeren etkinliklerin öğrencilerdeki anlamlı öğrenmelere katkısı son yıllarda özellikle belirli yaş gruplarında oldukça önemlidir. Bu çalışmada, lise 11.sınıf öğrencilerince tasarlanan oyunlaştırılmış analoji ve dramatizasyon etkinliklerinin, ilkokul birinci sınıf öğrencilerine vücudumuzda bulunan organlar ve bu organların sağlığı üzerinde etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmenlerinin sahip oldukları TPAB’ larının belirlenmesi ve bu bilgiyi nasıl kullandıklarının incelenmesidir. Araştırma, farklı deneyim yıllarına sahip 6 fen bilgisi öğretmeni ile yürütülmüştür.... more
Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmenlerinin sahip oldukları TPAB’ larının belirlenmesi ve bu
bilgiyi nasıl kullandıklarının incelenmesidir. Araştırma, farklı deneyim yıllarına sahip 6 fen bilgisi
öğretmeni ile yürütülmüştür. Katılımcıların TPAB’ larını belirlemek için sınıf içi gözlemler, alan notları
ve mülakatlara başvurulmuştur. Mülakat soruları araştırmacı tarafından hazırlanmış, PAB ve TPAB ile
ilgili çalışmaları olan dört araştırmacıdan uzman görüşü alınmıştır. Mülakatlar ve gözlemler yazıya
dökülmüş, tümevarım ve tümdengelim analizi beraber kullanılmıştır. Tümdengelim analizi Magnusson,
Krajcik ve Borko’ nun modeli dikkate alınarak yapılmış, ham veriden çıkabilecek yeni kategoriler göz
önünde bulundurularak tümevarım analizine de başvurulmuştur. Öğrenen bilgisi göz önüne alındığında
katılımcıların hepsinin yalnızca dersin başında önceki konuyu hatırlatmak adına soru-cevap tekniğine
başvurdukları görülmüştür. Öğrenme zorluklarını belirlemek adına deneyimli ve deneyimsiz
öğretmenlerden her iki grup tarafından da özel bir çalışma yapılmadığı tespit edilmiştir. Ancak,
deneyimli öğretmenler tecrübeleri doğrultusunda öğrencinin zorlanacağı kısımları bildiklerini ve bu
kısımlar üzerinde daha çok durduklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların hiçbiri ders planı
hazırlamamaktadır. kademesi ve kazanımlar göz önünde bulundurularak plan yapıldığı, bu planlamanın
çoğu zaman zihinde olduğu, bazen ise sınıfa girildiği anda dersin nasıl yürütüleceğine karar verildiği
belirtilmiştir. Bulgular, öğretim strateji yöntem ve teknikler bilgisi açısından her katılımcının öğretmen
merkezli fakat ayrı bir yaklaşım sergilediğini göstermektedir. Katılımcıların kullandıkları yöntemler
değişken olmayıp her birinin kendine has pedagojik anlayışa sahip oldukları tespit edilmiştir. Etkinlik
temelli uygulamaların öğretmenlerin TPAB’larını geliştirmek için etkili olacağı düşünülmektedir.
Research Interests:
Bilgi toplumunda istatistiksel okuryazarlık bireyin dünyayı doğru anlamasına imkân sağlaması ve etkili kararlar alması açısından önemli bir yeterlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, istatistik okuryazarlığını matematik eğitimi... more
Bilgi toplumunda istatistiksel okuryazarlık bireyin dünyayı doğru anlamasına imkân sağlaması ve etkili kararlar alması açısından önemli bir yeterlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, istatistik okuryazarlığını matematik eğitimi araştırmalarında odak noktası haline getirmiştir. İlgili alan yazında istatistik okuryazarlığının bilişsel boyutu ön plana çıkmasına rağmen duyuşsal boyutu ile ilgili yeterince çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin istatistiksel okuryazarlık öz yeterliklerini ölçebilecek geçerliği ve güvenirliği yüksek bir ölçme aracı geliştirmektir. Araştırma kapsamında oluşturulmuş taslak ölçeğin 51 maddesi dört farklı lise türünden toplamda 404 öğrencinin oluşturduğu örnekleme uygulandı. Yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda varyansın %41.521 olduğu 3 faktörlü bir yapı elde edilmiştir. Faktörlerin isimlendirilmesi yapılırken Özmen’in (2015) istatistiksel okuryazarlık modelinin bileşenleri dikkate alınarak “istatistiksel süreçle ilgili güven duygusu”, “istatistiksel muhakeme ile ilgili inanç” ve “temel istatistiksel kavramlarla ilgili yeterlik” olarak isimlendirilmiştir. Faktör yük değerleri 0.463 ile 0.693 arasında değişmektedir. Güvenirlik çalışmaları sonucunda ölçeğin Cronbach-Alpha katsayısı .934 olarak bulunmuştur. Ölçeğin psikometrik özellikleri dikkate alındığında lise seviyesinde öğrenim gören öğrencilerin istatistiksel okuryazarlıklarına dair öz yeterliliklerinin geçerli ve güvenilir bir şekilde ölçülmesinde kullanılabilecek bir ölçme aracı olduğu varsayılmaktadır.
Research Interests: