People with high intelligence levels are the most important human resource in the society which they live in. Societies that have discovered the importance of potential of gifted students, can progress much higher than their peers in the...
morePeople with high intelligence levels are the most important human resource in the society which they live in. Societies that have discovered the importance of potential of gifted students, can progress much higher than their peers in the fields of studies on gifted children and their education. In this context, in recent years the educational activities for gifted students have increased in Turkey as well as all over the world. At this point, Science and Art Centers (BILSEM) were established to aim providing education for individuals with superior abilities and intelligence. The gifted students who are educated in these centers can also receive education at school like other students. One of these courses is Religious Culture and Ethics. However, there are no studies to determine the attitudes of students with these characteristics towards the course of Religious Culture and Ethics.
In this context, the aim of the research is to examine the general attitudes of gifted students about the course of Religious Culture and Ethics with different variables. On the other hand, other aims of the research are to draw attention on the gap in the field related to gifted students, to demonstrate that more in-depth studies are needed to determine the interests and needs of gifted students in the field of teaching religion and ethics, and to lay the groundwork for new researches on this issue.
The study used the model of literature review from quantitative research methods. The study group consists of secondary and high school students who are diagnosed as “gifted” by the Ministry of National Education, General Directorate of Special Education. The research data in research was collected in the 2019-2020 academic year. The SPSS package program was used to analyse the data obtained. For the testing reliability of the scale based on the data obtained, the internal consistency coefficient (Cronbach’s Alpha) was calculated and the value of Cronbach’ Alpha was calculated to be 0,05. In addition, the descriptive statistics such as percentage, frequency, and arithmetic mean are also included to summarize the data.
As a result of the analysis, it was concluded that the attitudes of gifted students in the study regarding the courses of Religious Culture and Ethics were positive. It was resulted that their attitudes did not differ statistically according to gender and maternal learning status, but differed statistically according to the paternal educational background, level of class and income.
At this point, it was found important the determining of expectation of students themselves and their parents from the curriculum, teachers, teaching activities, materials, and methods of the course to review for the positively increasing attitudes of both gifted students and students with normal intelligence towards to the course. Another important result of this research, the priority recommended is to conduct qualitative studies that will provide more in-dept data to support the quantitative data. Another important recommendation is to develop the differentiated DKAB curriculum for gifted students taking into account the recommendations of relevant results. It is also important to develop the course materials that take into account their learning capacities, high-level thinking skills, interests and needs to ensure that educational activities for gifted students are carried out in integrity. In all educational activities that will be designed for gifted students, care should be taken to choose and develop approaches, methods-techniques and materials that will make it possible to build knowledge up, not present pattern knowledge.
Keywords: Religious Education, Giftedness, Student, Attitude, Religious Culture and Ethics.
Zekâ düzeyi yüksek kişiler, yaşadıkları toplumun en önemli insan kaynağıdır. Üstün zekâlı öğrencilerin potansiyelinin önemini fark eden toplumlar üstün yetenekli çocuklara ve bu çocukların eğitimlerine yönelik çalışmalara daha da hız vermiştir. Bu bağlamda son yıllarda üstün yetenekli öğrencilere yönelik eğitim faaliyetleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artmıştır. Bu noktada Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) kurulmuş ve üstün yetenek ve zekâya sahip bireylere eğitim verilmesi amaçlanmıştır. Bu merkezlerde eğitim gören üstün yetenekli öğrenciler hem bu merkezlerde hem de diğer öğrenciler gibi okulda da eğitim görmektedir. Eğitim alınan derslerden biri de Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisidir. Ancak bu özelliklere sahip öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersine yönelik tutumlarının belirlenmesine dair çalışma bulunmamaktadır.
Bu bağlamda araştırmanın amacı, üstün zekâlı öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersine ilişkin genel tutumlarını farklı değişkenlere göre incelemektir. Diğer taraftan, üstün zekâlı öğrencilerle ilgili alan yazındaki söz konusu boşluğa dikkat çekmek, üstün zekâlı öğrencilerin din ve ahlak öğretimi alanındaki ilgi ve ihtiyaçlarının belirlenmesine ilişkin daha derinlemesine çalışmalara ihtiyacı ortaya koymak ve bu konuda yeni çalışmalara zemin hazırlamaktır.
Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu, Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce “üstün zekâlı” olarak tanılanan ortaokul ve lise öğrencileri oluşturmaktadır. Söz konusu araştırma verileri 2019-2020 eğitim ve öğretim yılında toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS paket programından yararlanılmıştır. Ölçeğin, elde edilen veriler üzerinden güvenirliğini test etmek üzere iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alfa) hesaplanmış, Cronbach Alfa değeri 0,95 olarak saptanmıştır. Bununla birlikte yüzde, frekans, aritmetik ortalama gibi betimsel istatistiklere yer verilmiştir. Öğrencilerin DKAB dersine ilişkin tutumlarının cinsiyet, sınıf düzeyi, gelir durumu, anne ve baba öğrenim durumu değişkenlerine göre incelenmesi için öncelikle veri setinin parametrik test varsayımlarını karşılayıp karşılamadığına bakılmıştır. Bu amaçla yapılan istatiksel işlemler parametrik testlerin kullanımının uygunluğunu göstermiştir. İki örneklem grubundan elde edilen ortalama değerleri kıyaslamak üzere ilişkisiz (bağımsız) örneklemler t testi; ikiden fazla sayıda örneklem grubundan elde edilen ortalama değerleri kıyaslamak için tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) testi kullanılmıştır.
Yapılan analizlerden, üstün zekâlı öğrencilerin DKAB derslerine ilişkin tutumlarının olumlu olduğu; söz konusu tutumlarının cinsiyet ve anne öğrenim durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılaşmadığı, ancak sınıf düzeyi, gelir ve baba öğrenim durumlarına göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu noktada gerek üstün zekâlı öğrencilerin gerekse normal zekâ gelişim özelliği gösteren öğrencilerin DKAB dersine ilişkin tutum düzeylerini olumlu yönde arttırmak amacıyla öğrencilerin kendilerinin ve velilerinin dersin öğretim programından, öğretmenlerinden, öğretim etkinliklerinden, materyallerinden ve yöntemlerinden beklentilerinin neler olduğunun tespit edilmesi ve söz konusu hususların gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi açısından önemlidir. Bu çalışmanın sonucunda öncelikli olarak önerilen husus, elde edilen nicel bulguları desteklemek üzere daha derinlemesine veri sağlayacak nitel çalışmaların yapılmasıdır. Bu bağlamda önerilen bir diğer önemli husus da ilgili araştırmalardan elde edilen tespit ve öneriler dikkate alınarak üstün zekâlı olarak belirlenmiş öğrencilere yönelik farklılaştırılmış DKAB öğretim programlarının geliştirilmesidir. Üstün zekâlı öğrencilere yönelik eğitim faaliyetlerinin bir bütünlük içerisinde yürütülmesini sağlamak üzere bu öğrencilerin öğrenme kapasitelerini, üst düzey düşünme becerilerini, ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate alan ders materyallerinin geliştirilmesi de önem arz etmektedir. Üstün zekâlı öğrencilere yönelik tasarlanacak eğitim ve öğretim sürecinde bilgiyi hazır sunan değil, bilgiyi yapılandırmayı mümkün kılacak yaklaşım, yöntem-teknik ve materyallerin seçilmesine özen gösterilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Üstün Zekâ, Öğrenci, Tutum, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi.