Barış Göğüş
Mimar Sinan Fine Arts University, City and Regional Planning, Department Member
- Istanbul, Turkiye, Berlin, Public Space, Civil Society and the Public Sphere, Publicness of Public Space, and 9 morePrivatisation Of Public Space, Urban Design, Participatory Design, Collaborative Design, Democracy and Cyber-Democracy Theory and Practice, City planning, Urban social segregation, Urban sociology, Spatial and Social Segregation, and Globalizationedit
Sermaye, insan, emek, bilgi vb. tüm akışların küresel ölçekte yeniden organizasyonuna işaret eden küreselleşme sistemi ile birlikte, ulus ekonomilerin yeni küresel ekonomiye eklemlenme noktası haline gelen küresel kentler hızlı bir... more
Sermaye, insan, emek, bilgi vb. tüm akışların küresel ölçekte yeniden organizasyonuna işaret eden küreselleşme sistemi ile birlikte, ulus ekonomilerin yeni küresel ekonomiye eklemlenme noktası haline gelen küresel kentler hızlı bir dönüşüm sürecine girmiştir.
Ekonomik, toplumsal ve mekânsal alanda gerçekleşen bu dönüşümler bir yandan hızla şiddetlenen bir sosyo-mekansal ayrışmaya neden olurken, diğer yandan da bu sosyo-mekansal ayrışmayı azaltmada önemli bir araç olarak kullanılabilecek kamusal mekanları dönüştürmektedir.
Küreselleşen kentlerin kamusal mekanlarında gerçekleşen dönüşüm iki boyutuyla öne çıkmaktadır:
İlki kamusal mekanların rollerinin dönüşümüdür. Bu rollerden küresel sermayenin çıkarına olanlar önem kazanırken, diğer rolleri yok olmaktadır.
Diğer bir dönüşüm ise, kamusal mekanların kamusallık düzeylerinden olmaktadır. Yeni orta sınıf kentlilerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilen kamusal mekanlar, bazı kesimler için dışlayıcı hale gelmekte, kamusallık düzeyleri azalmaktadır.
Bu tezde öncelikle; küreselleşme ve küresel kent kavramları incelenmiş, küreselleşen kentlerde gerçekleşen dönüşümler doğrultusunda oluşan sosyo-mekansal ayrışma ortamı tanımlanmıştır.
Daha sonra kamusal mekanların değişen rolleri ve kamusallık düzeyleri ele alınmıştır.
Bunu, kamusallık düzeylerindeki azalmayı ortaya koymak üzere, literatürde tanımlanmış kamusallık değerlendirme modellerinden birinin geliştirilerek yöntem önerisi olarak sunulması izlemiştir.
Modelin uygulanması için İstanbul’un en önemli kamusal mekanlarında biri olan Taksim Gezi Parkı seçilmiştir. Alan seçiminde Taksim Gezi Parkı’nın, kullanılmadığı ve güvenlik sorunu yarattığı gerekçesiyle Topçu Kışlası Rekonstrüksiyon Projesi kapsamında yok edilme riski etkili olmuştur.
Sonuçta uygulanan model ile, Taksim Gezi Parkı’nın yerine Taksim Topçu Kışlası inşa edildiği takdirde, kamusallık düzeyinin azalacağı, rollerinden küresel sermayenin çıkarına olanlar öne çıkacağı tespit edilmiştir.
Ayrıca tez kapsamında geliştirilen modelin, kentsel tasarım disiplini adına daha kamusal mekanlar yaratmada önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.
Ekonomik, toplumsal ve mekânsal alanda gerçekleşen bu dönüşümler bir yandan hızla şiddetlenen bir sosyo-mekansal ayrışmaya neden olurken, diğer yandan da bu sosyo-mekansal ayrışmayı azaltmada önemli bir araç olarak kullanılabilecek kamusal mekanları dönüştürmektedir.
Küreselleşen kentlerin kamusal mekanlarında gerçekleşen dönüşüm iki boyutuyla öne çıkmaktadır:
İlki kamusal mekanların rollerinin dönüşümüdür. Bu rollerden küresel sermayenin çıkarına olanlar önem kazanırken, diğer rolleri yok olmaktadır.
Diğer bir dönüşüm ise, kamusal mekanların kamusallık düzeylerinden olmaktadır. Yeni orta sınıf kentlilerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilen kamusal mekanlar, bazı kesimler için dışlayıcı hale gelmekte, kamusallık düzeyleri azalmaktadır.
Bu tezde öncelikle; küreselleşme ve küresel kent kavramları incelenmiş, küreselleşen kentlerde gerçekleşen dönüşümler doğrultusunda oluşan sosyo-mekansal ayrışma ortamı tanımlanmıştır.
Daha sonra kamusal mekanların değişen rolleri ve kamusallık düzeyleri ele alınmıştır.
Bunu, kamusallık düzeylerindeki azalmayı ortaya koymak üzere, literatürde tanımlanmış kamusallık değerlendirme modellerinden birinin geliştirilerek yöntem önerisi olarak sunulması izlemiştir.
Modelin uygulanması için İstanbul’un en önemli kamusal mekanlarında biri olan Taksim Gezi Parkı seçilmiştir. Alan seçiminde Taksim Gezi Parkı’nın, kullanılmadığı ve güvenlik sorunu yarattığı gerekçesiyle Topçu Kışlası Rekonstrüksiyon Projesi kapsamında yok edilme riski etkili olmuştur.
Sonuçta uygulanan model ile, Taksim Gezi Parkı’nın yerine Taksim Topçu Kışlası inşa edildiği takdirde, kamusallık düzeyinin azalacağı, rollerinden küresel sermayenin çıkarına olanlar öne çıkacağı tespit edilmiştir.
Ayrıca tez kapsamında geliştirilen modelin, kentsel tasarım disiplini adına daha kamusal mekanlar yaratmada önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.