Seren Tarhan

Dünyada 800 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ederken, 600 milyondan fazla insanda da obezite
görülmektedir. Bir başka ifadeyle birileri bolluk içerisinde yaşarken, birileri de hayatta kalmak için
yaşam mücadelesi vermektedir. Sadece gelişmiş ülkelerde yapılan gıda israfı, açlık çeken ülkelere
yetecek boyutlara ulaşabilmektedir. Örneğin Türkiye’de israf edilen günlük ekmek miktarının tek
başına beş milyon adedi bulması, gıda israfının boyutunu ve önemini göstermesi açısından çarpıcıdır.
Ülkemizde ve dünyada artan gıda israfı, israfın nedenleri ve önlenmesine yönelik düşünce ve tedbirleri
de kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu anlamda yiyecek-içecek hizmetiyle öne çıkan turizm sektöründe
gıda israfının ne düzeyde olduğu da bir merak konusudur. Özellikle konaklama işletmelerinde herşey
dâhil (all inclusive) sistemiyle birlikte açık büfe uygulamasının gıda israfını tetikleyebildiği
belirtilmektedir. Bunda ürün ve hizmetler için bedeli peşin ödeyen misafirlerin bütün gün otel içinde
tüketim halinde olmalarının etkili olduğu söylenmektedir. Ayrıca misafirlerin tüketim ve yemek yeme
davranışları ile beklentilerindeki farklılıklar da belirleyiciler arasında yer alabilmektedir. Bu çerçevede
çalışmamızın ana amacı, her şey dâhil konsepte hizmet veren otellerde misafirlerin açık büfe ve israfa
yönelik algı ve düşüncelerini belirlemektir. Misafirlerin açık büfe sisteminde gıda israfı ve sağlık
sorunlarına ilişkin algıları, yemek alım ve tüketimi alışkanları demografik açıdan araştırmamızda
irdelenmektedir. Araştırma evrenini Muğla ili ve ilçelerinde ikamet etmekte olan ve açık büfe hizmeti
veren otellerde konaklama yapan bireyler oluşturmaktadır. Araştırmada anket tekniği kullanılmış ve
veriler SPSS 20.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma hipotezlerinin testinde Anova ve ttest analizi teknikleri kullanılmıştır.

Girişimcilik, dünyada ses getiren bir kavram olarak yerini almıştır. Yüzyıllardır var olan ancak Endüstri Devrimiyle birlikte ivme kazanan, dönemin tarih ve kültürünü endüstriyel yapılarda buluşturan girişimcilik, gerek bilim gerek teknolojik birçok farklı alanda yenilikleri beraberinde getirmiştir. Küçük üretim evi ve atölyeler yerini büyük fabrikalara bırakırken, kas gücü de üretimden çekilerek yerini makinelere devretmiştir. Gün geçtikçe rekabeti daha da canlandıran bu teknolojik dönüşüme ayak uyduramayan fabrikalar ise üretim faaliyetlerini sonlandırarak atıl duruma düşmüşlerdir. Bu noktada bir alternatif turizm çeşidi olan ve özellikle Avrupa’da başarılı örneklerine rastlanan endüstriyel turizm ortaya çıkmıştır. Endüstriyel turizm, faal ve faal olmayan fabrikalara yapılan ziyaretleri içermektedir. Bu ziyaretler endüstriyel yapıların tarihi, kültürel değerleri, deneyimleri hakkında bilgi ve tecrübe edinmeyi kapsamaktadır. Araştırmanın amacı, Türkiye’de bulunan bir girişimcilik faaliyeti sonucunda kurulmuş olan endüstriyel turizm potansiyeline sahip tarihi fabrikaların Adana ili ekseninde saptanması ve söz konusu fabrikaların mevcut durumunun endüstriyel turizm açısından incelenmesidir. İlgili alanyazın incelendiğinde Adana ilinde 48 adet endüstriyel yapıya rastlanmıştır. Araştırmanın evrenini ise 7 adet endüstriyel yapı oluşturmaktadır. Söz konusu endüstriyel yapılar ile ilgili ikincil kaynaklardan bilgiler toplanmıştır. Bu yapılar yerinde
ziyaret edilerek gözlemlenmiş ve fotoğraflandırılmıştır. Son olarak ise Fan (2009)’ın endüstriyel turizm görüşüne göre değerlendirilmiştir.

Günümüz rekabet koşulları altında, işletmeler sürekli gelişim sağlayarak ve yenilikçi olarak rekabet gücüne sahip olmaya çalışmaktadır. Yenilikçilik ve gelişimin sağlanmasında en önemli unsurlar içinde girişimcilik ve girişimcilik becerileri yer almaktadır. Girişimcilik kavramı; yüksek düzeyde farkındalık, hırs, kararlılık, sınırları zorlama, eşgüdümlü hareket etme gibi özellikler üzerinden tanımlanmaktadır. Ancak, girişimcilikte başarının sağlanmasında, doğuştan gelen yeteneklerin yanı sıra nitelikli eğitimlerle gerekli girişimcilik becerilerinin de kazanılması önem taşımaktadır. Yazında girişimcilik becerileri; fırsatların farkına varabilme, yaratıcı ve yenilikçi düşünme, problem çözme yetisine sahip olma, liderlik ve iletişim, profesyonel bağlantı kurma olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmanın amacı turizm lisans öğrencilerinin girişimcilik becerilerinin değerlendirilmesidir. Öğrencilerin belirtilen girişimcilik becerilerine sahip olma düzeylerinin yanı sıra demografik özelliklerine göre girişimcilik becerilerinin farklılaşıp farklılaşmadığının belirlenmesi de amaçlanmaktadır. Nicel araştırma yöntemleriyle gerçekleştirilen çalışmada anket tekniğiyle 288 geçerli veri toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde faktör analizi, güvenirlik analizi, tek yönlü varyans analizi ve bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. Araştırma bulguları özel girişimin en yaygın olduğu sektörlerden biri olan turizm sektöründe farklı düzeylerde çalışacak öğrencilerin, başka bir deyişle geleceğin turizm işletmecilerinin ve yöneticilerinin girişimcilik becerilerinin değerlendirilmesi açısından önem taşımaktadır.

Çalışmanın amacı lisans düzeyinde turizm eğitimi alan öğrencilerin girişimcilik niyetlerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi Konaklama, Seyahat ve Yiyecek-İçecek İşletmeciliği bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerinden nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniğiyle veri toplanmıştır.