Niran Cansever

İktidarın halka dayandırılması düşüncesinin yaygınlaşmasıyla bir siyasal sistemin ideolojik ve kurumsal yapısı ne olursa olsun, vatandaş/halk/yurttaş unsuru bu kurumsal yapının en temel dayanağını oluşturmuştur. Bu nedenle vatandaşların siyasal sisteme dâhil edilmesi, sistem içerisinde söz sahibi olması ve bunu mümkün kılacak araçlar, her zaman güncel tartışma konusu olmuştur. Özellikle değişen ve dönüşen dünyada son yıllarda gençlerin siyasete karşı ilgileri ya da siyasal katılma biçimlerinin nasıl değiştiği tartışılan konular arasındadır. Bu çalışma, Süleyman Demirel Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (SBKY) bölümüne gelen öğrencilerin eğitime başlamadan önceki siyasal ilgi ve katılım düzeyleri ile SBKY bölümü eğitimi ve üniversitede geçirilen sürenin, söz konusu öğrencilerin siyasal ilgi ve katılım düzeylerine ne yönde etkisi olduğunu araştırmayı amaçlamıştır. Araştırmada, 2018 – 2019 eğitim öğretim yılının güz döneminde 1. sınıf öğrencilerine anket yapılmıştır. 2021 – 2022 yılının bahar döneminde 4. sınıfa gelen aynı öğrencilere aynı anket tekrar uygulanmıştır. Böylece üniversitede geçirilen süre, arkadaş ortamı, siyaset bilimi ve kamu yönetimi eğitimi gibi siyasal ilgi ve katılım düzeylerini etkilediği düşünülen faktörler karşılaştırmalı olarak SPSS programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Dört yıl boyunca araştırma kapsamında anket yapılan öğrencilerin ailelerinin siyasal ilgi ve katılma düzeyleri azalırken; öğrencilerin siyasal ilgi ve katılım düzeylerinde artış olduğu görülmüştür. SBKY eğitiminin ve üniversitede geçirilen dört yıllık sürenin öğrencilerin siyasal ilgi ve katılım düzeylerine olumlu katkı yaptığı görülmüştür.

Küresel ölçekte yayılan ve pandemi ilan edilen Covid-19 süreci tüm dünyada farklı ölçeklerdeki yerleşimler ve yönetsel yapılar arasındaki ilişkileri sorgulamaya ve yeniden tanımlamaya sebep olmuştur. Araştırmanın amacı, Isparta İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarının pandemiyle mücadele kapsamında kentsel direnç oluşturma yolunda kentin durumuna özgü kararlar mı; yoksa merkezi yönetimin aldığı kararların uygulayıcısı konumunda mı olduğunun incelenmesidir. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Amaca yönelik olarak, 11 Mart 2020-11 Nisan 2021 arası süreçte Isparta’ya ait günlük vaka verileri ile Sağlık Bakanlığı internet sitesinden elde edilen Türkiye’nin günlük vaka verileri karşılaştırılarak kanıtlar oluşturulmuştur. Elde edilen kanıtlar ışığında ilgili dönemde; Isparta İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alınan kararlar ve merkezi yönetim kararları belirlenen beş dönem altında karşılaştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda Isparta İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun toplum...

Although development is a concept that comes to mind with its economic dimension; It includes many social and political variables beyond the economy. Development for a country follows a path from local (city) to the region and nation. For the development of a nation in both economic and political (representation/participation/democracy) sensory, the cores of development must start from the local/cities. For individuals living in the city, besides economic development, cultural, social, physical, and political development must occur simultaneously. Meeting political needs is possible with political development. In this respect, political development; For the development of political life, it can be defined as the whole of the efforts to develop the mechanisms of participation of the citizens in the administration and to encourage participation. The meaning of political development at the urban level can be expressed as the inclusion of local people living in the city into the existing political system in that area. In this respect, local/urban political development can be defined as the development of democratic culture by strengthening the channels of participation of the people in the making and implementation of local government's decisions. The most important indicators of the existence of political participation in the local area how active the citizens are in local politics, how much they participate in local politics, and how well they are represented in local assemblies. The more developed a city is, the more it is expected to be developed in terms of political development. When urban development and political development are considered together, the units that we will look for indicators of political development are; the city council, the provincial council, and the city council. In the study, a discussion will be made on women in the context of urban development and political development. For this purpose, political development will be discussed at the level of democracy and representation. In this sense, the relationship between urban developments-political development, and women are examined in the context of Isparta, Antalya, and Burdur, which are selected according to their development levels from the Western Mediterranean Region of Turkey. In the provinces of Antalya, Burdur, and Afyon, elected based on SocioEconomic Development Index-SEGE (Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları), the representation of women in local assemblies and city councils, which are seen as participation and representation mechanisms, is very insufficient.

Öz: Yerel siyaset çalışma alanı, içeriği ve diğer çalışma alanlarıyla ilişkisi bakımından ayrıştırılması oldukça zor bir alandır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde bu alanda yapılan çalışmaların yerel aktörler ve seçimler yanında kadın, sivil toplum, kalkınma gibi bazı özel konu alanlarına da odaklandığı görülmektedir. Türkiye'de yerel siyaset çalışmaları genel olarak ulusal siyasetin yereldeki uzantısı olarak görülmüş ve yerel yönetim birimleri etrafında şekillenen bir faaliyet olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'deki belli başlı çalışmaları sınıflandırarak yerel siyasetin akademik camiada algılanma ve kavrama şekilleri üzerine düşünülmektedir. Öte yandan da yerel siyaset araştırmalarının yoğunlaştığı bir bölge olarak görülen Isparta'da bu çalışmaların belli bir zamanda nasıl geliştiği ve Isparta yerel siyaseti ile ilgili nasıl bir tablo ortaya çıkardığı değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler üzerinden yerel siyasete ilişkin kavramları ve araştırmaları yeniden düşünmek belki de tasarlamak hatta güncellemek gerekliliği tartışılmaktadır. Abstract: The frontiers of local politics are quite difficult to be separated in terms of its research area, scope and relationship with the different research areas. It can be observed that, within different parts of the world, studies of local politics focus on women, civil society and development, etc. besides local actors and elections. Studies of local politics in Turkey are generally considered as part of the national politics and acknowledged as an activity that is shaped by local administrative institutions. In this article, chief studies on this subject matter are classified and the perception and comprehension of local politics within academia are discussed. At the same time, how the studies are conducted in a certain period of time in Isparta, which is evaluated as a region where the studies of local politics are centred on, is analyzed along with the table showing the local politics in Isparta. Considering these evaluations, it is discussed that the local politics concepts and researches are to be re-evaluated, redesigned, and updated.

In the 1990s and the economic and political neoliberal policies that started in the 1980s; the importance of
concepts such as the rule of law, democratization and human rights has increased in Turkey. In Turkey, during
the 1990s, where the tutelage and involvement of the center were dominant, a more participatory a local
government approach shaped within the framework of governance was discussed: The discussions on local
government reforms remained up-to-date and their popularity increased before the local elections. In this study,
the transformation attempts of local government regulation in terms of governance and participation in line with
the Parliamentary elections from 1991 to the 2002 is examined. To this end, the political, legal and economic
background of Turkey in the focused era, results and deficiencies of the local government reform efforts, drafts,
discourses, and trials in Turkey are analyzed. The legal, political, economic, and administrative concerns and
priorities, the perspectives of political actors toward local government reforms are discussed by blending the
literature with government and political party documents. Political and economic instability and social unrest
prevailed in Turkey, which was ruled by short-term coalition governments in the 1991–2002 period, the
realization of many political discourses and promises was postponed to the AK Party ruling period, which started
in 2002. The necessity of making reforms for a more participatory, adequate, competent, and democratic local
governments entered the documents of the political parties, but it was not realized during the frequently changing
coalition governments of the 1990s.

Siyasal katilma, demokrasinin olmazsa olmazlarindandir. Siyasal katilma vatandaslarin, hukumet yetkililerinin secimini ve onlarin yaptiklari isleri dogrudan ya da dolayli olarak etkilemek amaci ile giristikleri her turlu siyasal eylemdir. Bir siyasal davranis bicimi olarak siyasal katilim, bircok faktor tarafindan etkilenmektedir. Yas, cinsiyet, egitim duzeyi, etnisite, sosyal statu, yasanilan yerin koy ya da kent olmasi, orgutluluk duzeyi gibi faktorler literaturde genis kabul gormektedir. Bu calismada, Suleyman Demirel Universitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yonetimi (SBKY) bolumu ogrencilerinin siyasete ilgi ve katilim duzeyleri ile SBKY bolumu egitiminin ve universitede gecirilen surenin siyasal ilgi ve katilim uzerindeki etkisi aciklanmaya calisilacaktir. Bunun amacla, anket tekniginden faydalanarak, 1. ve 4. sinif ogrencilerinin siyasal ilgi ve katilim duzeylerini etkiledigi dusunulen faktorler karsilastirmali olarak nicel yontem kullanilarak olculmeye calisilmistir. Arastirma ve...

Turkiye’de ordu hem dogrudan hem de dolayli olarak siyasal hayata mudahale etmis bir kurumdur. Turkiye’de AB uyeligi surecinin etkisiyle ve soguk savas sonrasi kuresellesme ve demokratiklesme hareketlerinin hiz kazanmasiyla siyasal dengeler degisime ugramaktadir. 1990’li yillarda baslayan bu birkac on yillik donemde guvenlik algilamalarindaki degisim, soguk savasin sona ermesi, Avrupa Birligi(AB) sureci ve kuresellesme gibi dis faktorler ve ic faktorler nedeniyle ordu hukumet iliskileri onemli degisim gecirmistir. Bu calismanin amaci, Tukiye’de olusan secilmis (siyasiler) atanmis (askerler) iliskisinin 2002 sonrasinda AK Parti iktidariyla gecirdigi degisim ve donusumu incelemektir. Anahtar Kelimeler: Turkiye Siyaseti, askeri mudahale, AK Parti, ordu–siyaset iliskileri Jel Kodlari: D72, D79, H79 ABSTRACT In Turkey, the army is an institution that has intervened in political life both directly and indirectly. With the effect of EU membership process and the acceleration of globalizati...

Ozet: Turkiye’de secmenler, yerel secimlerde milletvekili secimlerine gore daha farkli faktorlerden etkilenebilmekte ve yerel secimler ulusal siyasetin etkisinde kalabilmektedir. Yerel secimlerde, secim cevresinin, adaylarin, secmenlerin ve partilerin kendine has ozellikleri de bulunmaktadir. Bu ozellikler secmenlerin oy verme davranisini etkileyebilmekte ve secmeni stratejik (taktiksel) oy verme davranisina yonlendirebilmektedir. Bu calisma, 30 Mart 2014 Yerel Secimleri sonrasinda Isparta’da yapilan bir alan arastirmasi cercevesinde, secmenlerin ulusal ve yerel secimlerde oy verme davranislarini incelemektedir. Bu amacla; genel ve yerel secimlerde secmen davranisi ve bu davranisi bicimlendiren degiskenler, genel-yerel siyaset ve secim etkilesimi, secmenlerin kendi partilerine sadakati ve stratejik oy davranisinin nedenleri gibi konular irdelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Genel ve yerel secimler, siyasi partiler, secmen oy verme davranisi, stratejik oy davranisi, Isparta An Analysis...

Turkiye’de, siyasal partilerin kokeni olusturan, ilk siyasal partiler olarak kabul edilen olusumlar; yani siyasal nitelikli dernekler, cemiyetler ya da komiteler, Tanzimat’in ilanindan sonra kurulmustur. I. ve ozellikle de II. Mesrutiyet’in ilanindan sonra sosyal dagilma ve cozulmeyle birlikte hizli bir cemiyetlesme sureci baslamis ve bugunku parlamenter duzenlerdeki karsiligiyla, gunumuzde anladigimiz anlamda ilk siyasal partiler, ilk secimlerin yapildigi I. Mesrutiyet’ten sonra hayatimiza girmistir. O gunden gunumuze, siyasal partiler, parti ici tartismalari, bolunmeleri, lider catismalarinin, siyasal ideolojik tartismalari bunyesinde barindirmaktadir. Turkiye’de siyasal partilerin dogusunu, Osmanlidan devralinan siyasal geleneginin olusum sureclerinde aramak gerekmektedir. Bu noktadan hareketle calismada, Turkiye Cumhuriyeti kurulurken bircok gelenegi miras aldigi ve onculu olan Osmanli Devleti’nin son doneminde ortaya cikan siyasal gelismeler incelenmistir. Bu amacla,  Osmanli D...

ÖZET Siyasal katılma, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Siyasal katılma vatandaşların, hükümet yetkililerinin seçimini ve onların yaptıkları işleri doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemek amacı ile giriştikleri her türlü siyasal eylemdir. Bir siyasal davranış biçimi olarak siyasal katılım, birçok faktör tarafından etkilenmektedir. Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, etnisite, sosyal statü, yaşanılan yerin köy ya da kent olması, örgütlülük düzeyi gibi faktörler literatürde geniş kabul görmektedir. Bu çalışmada, Süleyman Demirel Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (SBKY) bölümü öğrencilerinin siyasete ilgi ve katılım düzeyleri ile SBKY bölümü eğitiminin ve üniversitede geçirilen sürenin siyasal ilgi ve katılım üzerindeki etkisi açıklanmaya çalışılacaktır. Bunun amaçla, anket tekniğinden faydalanarak, 1. ve 4. sınıf öğrencilerinin siyasal ilgi ve katılım düzeylerini etkilediği düşünülen faktörler karşılaştırmalı olarak nicel yöntem kullanılarak ölçülmeye çalışılmıştır. Araştırma verileri, ilgili istatiksel program yardımıyla çalışmanın amacı doğrultusunda analiz edilerek değerlendirilmiştir. ABSTRACT Political participation is essential for democracy. Political participation is any political action taken by citizens to influence, directly or indirectly, the election of government officials and work they do. Political participation as a form of political behavior is influenced by many factors. Such factors such as age, gender, education at attainment, ethnicity, social status, the place where a person lives, level of organization, among others, are widely accepted as basic variables in the literature. This study aims to assess the impact of education in PSPA and the years spent at the university on the political interest and participation levels of the students of the Department of Political Science and Public Administration (PSPA). For this purpose, the questionnaire technique is used to measure comparatively the factors affecting the political interest and participation levels of 1st and 4th grade students. The data obtained were analyzed and evaluated according to the goals of this study with the help of the related statistical program.

In Turkey, forming the roots of political parties, formations are considered the first political parties; that is, political associations, societies or committees were established after the declaration of Tanzimat. After the proclamation of the I. and especially II constitutional monarchy, a rapid process of social cohesion started with the social disintegration and dissolution, and the first political parties, in the sense of what we understand today, have entered our lives after the First Constitutional Monarchy. Since then, political parties have internal party discussions, divisions, leader struggles, political ideological debates. The emergence of political parties in Turkey, it is necessary to call in the formation process of the political tradition inherited from the Ottoman Empire. In this study, establishing the Republic of Turkey the political developments that emerged in the last period of the Ottoman Empire, which had inherited many traditions and which was the predecessor of the Ottoman Empire, were examined. For this purpose, political movements, formations, party formation process and the development line of ideologies which were developed in the last period of Ottoman Empire were discussed.

ÖZET Dünyanın yeniden şekillenmesine etki eden küreselleşme kavramı, neredeyse her alanda duyulmaktadır. Kentler, küresel geçerliliklerin öncelikli alanlarından biri olarak bu sürecin içinde yer almaktadırlar. Elbette ki, dünya üzerinde kentler farklı sınıflandırmalar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Yine de küresel çağda kentlerin konumlanması ve durumu önemli bir tartışma konusu olarak öne çıkmaktadır. Bu tartışmada ünlü, çok büyük ve etkili metropollerin yanında büyük, orta, küçük, istisnai gibi ölçeklerle sınıflandırılabilecek kentleri de ele almak gereklidir. Orta ölçekli bir kent, küresel koşullardan nasıl etkilenmektedir ve ona karşı nasıl bir duruş sergileyebilir? Makalede yürütülen tartışma ve değerlendirme, orta ölçekli kentlerin, burada örnek olarak Isparta ve Burdur ele alınmıştır, son yıllarda fazlaca büyüyen bir sektör olan kahve pazarındaki hâkim marka Starbucks örneğinde küreselleşmiş markalarla kurdukları etkileşimi ele almaktadır. Bu amaçla, söz konusu iki il merkezinde inceleme, gözlem, alan araştırması ve görüşmeler yapılmış, istatistiki veriler derlenmiş ve bir karşılaştırma çerçevesi oluşturulmaya çalışılmıştır. Nihayetinde Türkiye'de kentlerin küresel koşulları dışlamayan ancak tarihi, sosyal, kültürel, doku, coğrafi vb. özelliklerinin de göz önünde bulundurulmasının önemine dair çıkarımlar yapılmıştır. ABSTRACT The concept of globalization that affects the reshaping of the world is heard in almost every field. Cities are involved in this process as one of the priority areas of global validity. Naturally, cities around the world should be evaluated within the framework of different classifications. Nevertheless, the position and status of cities in the global era is an important topic of discussion. In this discussion, it is necessary to consider famous, very big and effective metropolises as well as cities that can be classified as big, medium, small and exceptional scales. How is a medium-sized city affected by global conditions and how can it stand against it? The discussion and evaluation carried out in the article is based on Isparta and Burdur as an example here and discusses the interaction with globalized brands in the example of Starbucks, the dominant brand in the coffee market, which is a growing sector in recent years. For this purpose, examination, observation, field research and interviews were conducted in these two provincial centers, statistical data was compiled and a comparison framework was tried to be established. Consequently, inferences are made considering the historical, social, cultural, textural and geographical, etc. characteristics without disregarding the global conditions on the cities in Turkey

Today, municipal councils are emerging as the most important actors in local public service delivery. Especially after the years of 2000, it is observed that many regulations have been made to ensure the service effectiveness. However, It is possible that such a transformation (the service efficiency and effectiveness) can be experienced only if such awareness and desire arises in local actors. So, this study focus on perceptions and qualities of municipal council members, which are one of the most important local actors selected by local people, about this subject. The sample of the study is the Municipal Assembly of Isparta and Yalvac Municipal Council which is the county of Isparta. In this respect, the view of these municipal councils on service effectiveness examined empirically within the scope of "quality problematic".

Özet Tanınırlık kavramı, siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında ön plana çıkmaya başlayan bir kavramdır. Bu kavram genellikle parti liderlerinin tanınma ve beğeni düzeylerini ölçen çalışmalarla gündeme gelmektedir. Bununla birlikte yerel düzeyde tanınırlık kavramı, yerel temsil mekanizmalarının vatandaşa daha yakın bulunmasından dolayı önemlidir. Bu bakımdan bu araştırma, Isparta'da siyasetçi ve kamu yöneticilerinin tanınırlığını ölçmeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında ilin milletvekilleri, il valisi, kent merkezi belediye başkanı, il genel meclisi başkanı ile ünlü siyaset adamları yer almaktadır. Abstract The concept of reputation is a notion that begins to gain importance in the fields of politics and public administration. This concept, generally, becomes a current issue due to the studies that are measuring the reputation levels of party leaders. Along with this, the concept of reputation at local level is more significant as local representation mechanisms are much closer to the public. In this regard, this study aims to measure the reputation of politicians and local government executives in Isparta. Within the scope of the study, members of the Parliament, governor of the province, city center mayor, president of provincial assembly and well-known politicians are included.

Türkiye’de ordu hem doğrudan hem de dolaylı olarak siyasal hayata müdahale etmiş bir kurumdur. Türkiye’de AB üyeliği sürecinin etkisiyle ve soğuk savaş sonrası küreselleşme ve demokratikleşme hareketlerinin hız kazanmasıyla siyasal dengeler değişime uğramaktadır. 1990’lı yıllarda başlayan bu birkaç on yıllık dönemde güvenlik algılamalarındaki değişim, soğuk savaşın sona ermesi, Avrupa Birliği(AB) süreci ve küreselleşme gibi dış faktörler ve iç faktörler nedeniyle ordu hükümet ilişkileri önemli değişim geçirmiştir. Bu çalışmanın amacı, Tükiye’de oluşan seçilmiş (siyasiler) atanmış (askerler) ilişkisinin 2002 sonrasında AK Parti iktidarıyla geçirdiği değişim ve dönüşümü incelemektir.

Tüm hakları mahfuzdur. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı 5846 Sayılı Yasa'nın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan yayınevinin izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, özetlenemez, yayınlanamaz, depolanamaz.

Toplumun devamlılığı ve toplumsal eğitimin kaynağı olan kadın ve onun görünürlüğü ekonomik gelişme ve kalkınma açısından stratejik bir konudur. Ancak ekonomik olarak gelişmiş ve yüksek insani gelişmeye sahip birçok ülkede hala cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir. Bu durum, ekonomik büyüme/gelişme ile toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlik arasında karmaşık bir ilişki olduğuna işaret eder. Ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermeden gerçek anlamda ekonomik gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleşmeyeceği de açıktır. Son zamanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğine olan vurgunun bir sebebi de sürdürülebilir kalkınmanın öneminin anlaşılmış olmasıdır. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik açığın daha çok gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde olduğu düşünülüyor olsa da, toplumsal cinsiyet eşitliği konusu küresel boyutta yankı yaratan ve yine o boyutta politikalar geliştirilen dolayısıyla dünyada yaygın bir problem alanına sahiptir. Bu da bizlere ekonomik kalkınma ya da gelişmenin doğrudan toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna katkı yapmadığını düşündürmektedir. Sosyoekonomik gelişmişlik; ekonomik olarak kaydedilen ilerlemenin toplumsal gelişim ile bütünleşmesidir. Büyüme kavramı ekonomik anlamda tek boyutlu gelişmeyi ifade ederken; gelişme, ekonomik büyüme, gelir dağılımı, eğitim düzeyi, sağlık hizmetleri, beslenme düzeyi, iletişim ve kadının statüsü gibi kapsadığı unsurlar nedeniyle çok boyutludur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini konu alan küresel, bölgesel, ulusal ve kentsel birçok politika belgesinde, kadının statüsünü güçlendirmeden sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik gelişmenin gerçekleşemeyeceği açıkça vurgulanmaktadır. Bu çalışmada ilk olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye’nin mevcut durumunu ulusal politika belgeleri üzerinden incelenecek ve mevcut durum değerlendirmesi yapılacaktır. İkinci olarak da Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik gerçekliğin somutlaştığı (görünür olduğu) yerler olarak kentler temel alınarak, kentlerin gelişmişliği (sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması ‘SEGE İl 2017”) ve “kadın görünürlüğü” arasındaki ilişki; sürdürülebilir kentleşme, kentsel yaşam kalitesi, kentsel büyüme ve kentsel gelişmişlik olguları bağlamında değerlendirilecektir.

Demokrasilerin temsil ve katılım mekanizmalarında kadın varlığı, kadınların verdiği çeşitli mücadelelerle gerçekleşmiştir. Çeşitli alanlarda ikincil konumda bırakılan kadınlar, siyasal alanda oy ve temsil haklarını farklı tarihlerde elde etmiştir. İlk dönemler siyasi mekanizmalara sadece oy vermek amacıyla katılım gösteren kadınların, 1960’lı yıllara gelindiğinde üst düzey siyasi yönetim kadrolarında yer almaya başladığı görülmektedir. 1960’lardan itibaren devam eden süreçte özellikle 1990’lı yıllardan sonra kadın başbakan/hükümet başkanı sayılarında artış olduğu görülmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması, küreselleşme ve beraberinde dünyada gerçekleşen kadın hareketleri ve kadınların yetersiz temsil konusunun gündemde olması gibi nedenlerin bu durumu olumlu etkilediği söylenebilir. Nitekim özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlık kazanan ülkelerin bazılarında 1990’lardan itibaren kadın siyasal liderlerin yer aldığı görülmektedir. 1960’lı yıllardan sonra kadınların üst düzey siyasi yönetim kadrolarında yer almaya başlamasıyla, erkek egemen siyaset mekanizmasında kadınların var olma mücadelesi tartışılmaya başlamıştır. Çalışmada, siyasal alanda önemli karar mekanizması olan başbakanlık/hükümet başkanı pozisyonuna gelmiş kadın liderler incelenmektedir. Siyasal katılım, temsil ve oy vermenin ötesinde en önemli karar verme mekanizmalarından olan hükümet başkanı (başbakan ve başkan) pozisyonuna gelen kadın siyasal liderler; dönem koşulları, ülkeleri ve siyasal eğilimleri çerçevesinde tartışılacaktır. 1960’lardan 2023 yılına kadar farklı ülkelerde, üst düzey siyasi yönetim kadrolarında yer alan kadın liderlerin, görev süreleri farklılık göstermiştir. Farklı ülkelerde uzun dönemler görev yapan kadın liderlerin yanı sıra kısa süreli görev yapan kadın liderler de bulunmaktadır. Kimi zaman kadın liderlerin farklı yıllarda yeniden göreve geldikleri görülmektedir Kadınların üst düzey siyasi kadrolara yükselmesinde birçok faktör etkiliyken, özellikle aile bireylerinin siyasi geçmişlerinin olması yani siyaset ailelerinden gelmelerinin önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir.