Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Ümmet İçindeki Milliyetçilik Kazi Nazrul İslam'ın Eserlerindeki Atatürk Üzerine İnceleme
Bengal Deltası’ndaki Müslüman egemenliği, Afganistan’ın Gūr ordusundan Türk kökenli Ikhtiyār al-Dīn Muḥammad Bakhtiyār Khaljī ile başladı (Delhi Sultanlığı). Aynı yüzyılda günümüz Türkiye’sinde Osmanlı Halifeliği kurulmuştur. Bengalli Müslümanlar ve Türkler arasındaki sıcak ilişkilerin temeli o zamanlardan beri atılmış ve birçok iniş ve çıkıştan sonra hiç bozulmadan kalmıştır. Bengalli Müslümanlar 1920’lerin başında sömürgeci İngilizlere karşı baş kaldırdıklarında, bağımsız ve egemen Osmanlı İmparatorluğu İslam’ın Koruyucusu olarak kabul edildi, ilham kaynağı oldu. Sonuç olarak, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu çeşitli nedenlerle dağıldığında, Hilafet Kurumu’nu korumaya yönelik kitlesel eylemler tüm İslam dünyasında yayılmıştır. Bu eşsiz olay tarihte Hilafet Hareketi olarak kaydedilmiştir. Ancak, Türk kahraman Mustafa Kemal Atatürk (19 Mayıs 1881-10 Kasım 1938) halifeliği kaldırdıktan sonra, Eski Babür İmparatorluğu’ndaki Hilafet Hareketi de kendiliğinden sona ermiş oldu. Dünyadaki diğer Müslümanlar gibi, Bengalli Müslümanların çoğu, 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı nedeniyle, Müslüman dünyasında sıcak tartışma konusu olan Mustafa Kemal’in getirdiği reformları onaylamadı. Ancak, birçok Bengalli Müslüman alimin bu Türk kahramanını desteklemesiyle durum değişmeye başladı. Bangladeş’in Milli Şairi Kazi Nazrul İslam, Bengal’de Kemal Atatürk’ü destekleyenlerin arasında öncüydü. Eski Babür İmparatorluğu’ndaki İngiliz sömürge yönetimine karşı bir ölüm kalım isyanı ilan eden Nazrul İslam, Atatürk’ün kahramanlığı karşısında büyülenmişti. Bu makale, Kazi Nazrul İslam’ın Atatürk’e olan hayranlığının ardında yatan etkenleri incelemeyi amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Babür İmparatorluğu, Bengal Müslümanları, Enver Paşa, Hilafet Hareketi, Mustafa Kemal.
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
II. Meşrutiyet Döneminde İslamcıların Milliyetçilik Tartışması: Babanzade Ahmet Naim Örneği2020 •
II.The Constitutional Monarchy is a period when many political movements that have continued until today became a party and published magazines.The debates made also affected the foundations of the newly established state.In this period, Islamists perceive and criticize nationalist thinking as a threat to the Islamic Union and the Ottoman Empire.In this context, the study aims to analyze the debate on nationalism in Islam initiated by Ahmet Naim.It is argued that Islamists, who are parties to the debate on religious grounds, neglect the new meanings and sociology of the concepts in the historical process.The study hopes to contribute to delineating the limits of Islamist criticism of nationalist movements.
İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
İslamcılık Olarak Milliyetçilik: İsmet Özel'in Çelimli Çalım Mecmuası'ndaki Yazılarında Türklük, Türkiye ve Uluslararası Sistem Söylemlerinin İslamcılık Çerçevesinde Tahlili2019 •
Türk İslamcılığı, modern Türk düşüncesinin en önemli alanlarından birisini ifade eder. Türk düşünce geleneğinin modernleşme problemine bir cevabı mahiyetinde olan Türk İslamcılığı, Osmanlı modernleşme tecrübesinden beri kendini farklı mütefekkirlerin elinden gösterir. Türkiye’de İslamcılık düşüncesi denildiğinde akla gelen önemli isimlerden biri şüphesiz İsmet Özel olur. Özel, şair ve düşünce adamı kimliğiyle ortaya koyduğu eserlerinde İslamcılık düşüncesinin modernleşme devrinden beri çözmeye çalıştığı sorunlara yönelik yeni ve farklı yaklaşımlar ortaya koyar. Özellikle teknik ve medeniyet gibi İslamcılık düşüncesinin en fazla benimsediği ve sık kullandığı kavramları tartışmaya açması onun yerini daha da önemli bir hale getirir. Özel’in düşünce dünyasını ortaya koyduğu kavramlar zamanla değişir ve özellikle 2007 yılında İstiklâl Marşı Derneği’nin kurulmasının ardından milliyetçi bir niteliğe bürünür. Dernek bünyesinde gerçekleştirilen konferans, internet sitesi yazıları ve dergi yayını gibi faaliyetlerde bu dilin hâkimiyeti daha belirgin hale gelir. İlk dönemden beri sürekli olarak düşünce dünyasının bir tarafını teşekkül ettiren “dünya sistemi” kavramı, özellikle bu dönemden itibaren Türklük ve milliyetçilik ile beraber işlevselleştirilmeye çalışılır. Bu çalışmada, işaret edilen kavramlar, Özel’in İstiklâl Marşı Derneği tarafından neşredilen Çelimli Çalım mecmuasındaki yazılarında, İslamcılık düşüncesi çerçevesinde ortaya konulacak ve tetkik edilecektir. Çalışmanın temel fikri, Özel’in düşünce dünyasının geçmişten günümüze İslamcı bir nitelik arz ettiği fakat özün aynı kalıp formun değiştiği, fikirler değişmezken onları ifade etme tarzında farklılaşma olduğudur. Kullandığı dili dönemin problemleri etrafında şekillendiren Özel’in bu kullanım tarzı, onun kavram dünyasına derinlikli bir bakış ile açıkça ortaya çıkacaktır. Yani bu dönemde İsmet Özel’in kullandığı dilde İslamcılık milliyetçilik olarak, İslam ise Türklük olarak karşımıza çıkmakta fakat işaret edilen hususlar aynı kalmaktadır.
2014 •
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın varlık sebebi, ülkemizdeki milliyetçilik araştırmalarına katkı sağlayacağı düşünülen bazı eski yazı metinleri, yeni yazıya aktararak eski yazı okuyamayan araştırmacılarla buluşturmak, böylece dikkatleri ana kaynakların kullanıma çekerek bu yönde bir eğilim başlatmak, nihayet Türk milliyetçiliği araştırmalarının sıkıştığı alanı bir nebze olsun açmak arayışıdır. Ayrıca, hâl-i hâzırda bir fikir orucu tuttuğu sıklıkla ifâde edilen milliyetçi düşüncenin de bu yazıları hâtırlamasını temin etmek, unutulmuş metinleri tekrar dolaşıma sokmak, bu yolla da kaynakların yeniden okunup yorumlanmasıyla milliyetçi düşüncenin bir canlanma yaşayacağı umudunu taşımak çalışmanın ikinci motivasyon kaynağıdır. Kitap üç bölüm hâlinde tanzîm edilmiştir. İlk bölümde, millet ve milliyetçilik olgularını kavramsal düzeyde ve genel bir çerçeve içerisinde konu edinen makaleler yer almaktadır. İkinci bölüm, bu olguları Türklerin özelinde ele alan yazılara hasredilmiştir. Son bölümde ise II. Meşrutiyet yıllarında, Türk milliyetçiliği etrafında cereyân eden üç önemli tartışmaya ait metinler bulunmaktadır. Çalışma için seçilen metinler sadece Türkçü çevrelerden devşirilmemiş, tarama işleminde yelpazenin geniş tutulmasına gayret gösterilmiş ve neticede Ziya Gökalp’ten Celâl Nuri’ye, Yusuf Akçura’dan Ali Kemâl’e, Turancılardan Anadoluculara, Osmanlıcılardan İslâmcılara kadar muhtelif kişi ve çevrelerin konuya dâir düşüncelerinin yer aldığı bir derleme meydana gelmiştir. Kitapta yer alan yazıların en yakın tarihlisi 1928 yılında kaleme alınmış olsa da pek çoğunun sanki hemen bugün, burada yazılmış hissi uyandıracak derecede güncel unsurlar ihtivâ ettiği hayretle görülecektir. Dolayısıyla bu metinlerin genel olarak düşünce dünyamız ve milliyetçilik araştırmaları, özel olarak da Türk milliyetçiliği düşüncesi açısından faydalı olacağı kanâatini taşımaktayız.
Milliyetçilik kavramı özellikle 18. Yy Avrupası’ndan sonra tartışılmaya başlanmış ve yüzyıllar geçmesine rağmen halen günümüzde tartışılmaya devam etmektedir. Tartışmanın ana nedeni milliyetçilik kavramının basit bir düşünce mi yoksa devletlerin gelecekleri için gerekli bir doktrin mi olduğunun tam olarak belirlenememesidir. Ayrıca milliyetçilik kavramının eski uygarlıklardan itibaren mi var olduğu yoksa Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan yeni bir kavram mı olduğu da tartışılmaktadır. Milliyetçilik kavramını anlamaya çalışmadan önce bu kavramın ana unsuru olan millet kavramının ne olduğunu tam olarak anlamak gerekmektedir. Millet kavramını açıklamada, klasik millet ve modern millet anlayışı olarak iki farklı görüş bulunmaktadır. Klasik millet, eski uygarlıkların veya toplulukların dil, din, etnik kimlik gibi objektif unsurlarla birbirlerine bağlanmaları sonucu ortaya çıkan millet anlayışı, modern millet ise özellikle Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan, toplulukların sübjektif bağlarla birbirine bağlandığı ve vatandaşlık kavramıyla birlikte oluşan millet anlayışıdır
Arredamento Mimarlık, 100+80, s.: 76-78, Mayıs 2005.
Aygün Akyol, "Türk Milliyetçiliği ve İslam", Millet Milliyetçilik ve Din, ed.: Muzaffer Metintaş, İkbal Vurucu, Mustafa Tezel, Kırmızılar Yayıncılık, İstanbul 2023, ss. 11-40.
Millet Milliyetçilik ve Din -Türk Milliyetçiliği ve İslam2023 •
İnsan varlığının anlam dünyasının şekillenmesinde iki temel unsur vardır, birisi milliyet bağı, diğeri ise inanç bağıdır, ben bunlara bir de yaşanan zaman ve mekân gerçekliğini ilave ediyorum ve bu bütünlüğün bir sacayağı gibi olduğunu düşünüyorum. Bunların birisinde yaşanacak anlam kaymasının sistemi çöküşe sürükleyeceği kanaatindeyim. Zira insanın kendi milli kültürünü unutmasının asimilasyon ve kültürel çöküşle sonuçlanacağını; inanç bağını ve ortak değerler alanını yitirdiğinde bireysel ve toplumsal hayatta çözülmenin yaşanacağını; aynı şekilde yaşanan gerçekliği anlamaması durumunda da ne milli kültürünü ne de inanç ve değer dünyasını geleceğe taşıyabileceğini düşünüyorum. Bundan dolayı hayatın içerisinde etki ve etkilenen ilişkisinin sürekli var olagelen bir durum olduğunu kabul etmemiz, bu değişimlerin içinde de kendi kültürel unsurlarımızı evrensel insanlık mirasına taşıyacak bir anlama ve anlatma biçimi ortaya koymamız gerekmektedir. Etki ve etkilenen konusunu İslam’ın ortaya çıkışından itibaren gözlemliyoruz. İslam, Hz. Peygamber vasıtasıyla tebliğ edilmeye başlandığı andan itibaren tarihe müdahale etmiş, bu müdahalenin sonucu olarak Arap coğrafyası farklı kültürlere ve farklı coğrafyalara açık hale gelerek büyük bir kültürel ve sosyal hareketlilik ortaya çıkmıştır. İslam’ın karşılaştığı en önemli kültürlerden birisi de Türk kültürüdür. Türkler, etki ve etkilenme bakımından incelendiğinde kültürel olarak değer dünyasına önem veren, baskı ve şiddete gelmeyen, direniş kültürüne sahip bir yapıya sahiptirler. Bu nedenle de Araplarla ilk karşılaştıklarında kendilerine İslam’ın rahmet ve merhamet dili yerine Arap kültürünün şiddete dayalı yaklaşımlarıyla gelindiğinde Türkler, bu baskıcı anlayışa direnmiş ve o süreçte çok kanlı çatışmalar yaşanmıştır. Tarihsel süreç içerisinde Arapların güç ve hâkimiyetinin zayıflaması ve iktidar değişikliği neticesinde Arap olmayan kavimlere karşı yaklaşım farklılığına gidilmesi, İslam’ın değer dünyası ile Türklerin tanışmasına ve Türklerin Müslümanlığı tercih etmesine vesile olmuştur. Tarihe bakıldığında da İslam’ın evrensel bir din olarak emperyalist yöntemleri tercih etmemesine rağmen Arap kültürü çoğu bölgede baskın olmuş, Arap kültürü, İslam ile özdeşleştirilerek toplumların kültürlerini kaybetmesiyle, yani Araplaşmayla sonuçlanan bir tarihsel süreç ortaya çıkmıştır. Ancak Türkler, yüzyıllar boyunca Arap kültürüyle iç içe olmalarına rağmen Arap kültürü ile İslam kültürü arasındaki farkı ayırt etmiş ve Türk kültürünü İslam kültürüyle kaynaştırarak Kur’an ve Peygamber tefekkürüne uygun bir Türk İslam Kültür alanı geliştirmişlerdir. Bu noktada özellikle vurgulanması gereken husus, Türk Milletinin İslam’ın evrensel yaklaşımlarını anlayıp, anlamlandırarak kendi kültürel değerleriyle özgün bir şekilde bütünleştirmeyi başarmasıdır. Maalesef günümüzde Türk ve İslam kültürünün ortaya koyduğu kazanımlara bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde husumet besleyenler, Türk kültürünün getirdiği değer dünyasını İslam’a aykırı bir tutum gibi gösterip, Arap kültürüyle olan kültürel etkileşim ve kazanımların ötesine geçerek Araplaşmayı İslamlaşma gibi sunmaktadırlar. Hâlbuki tarih boyunca Türk kültürü nerede hâkim olmuşsa İslam da oralarda kültürel ve insani değerler alanı içinde hâkim olmuş ve insanlığa katkıda bulunmuştur. Özellikle bugün sığınmacı meselesiyle ortaya çıkan kültürel değişimlerin Türk kültür ve tarih tasarımının kazanımlarını erozyona uğratma tehlikesinin farkında olmalı, bununla ilgili kültürel önlemler alınması gerekmektedir. Kültürel kimliğimizin değerini anlamak için bulunduğumuz coğrafyada ortaya çıkan İslam anlayışlarına bakmamız yeterlidir. İslam coğrafyasına bakıldığında üç temel İslam anlayışının egemen olduğunu görüyoruz. Bunlardan birincisi, Arap-İslam anlayışı, ikincisi Türk-İslam anlayışı, üçüncüsü ise, Pers/İran-İslam anlayışıdır. Bu noktada Türk-İslam kültür dairesinde yetişen bizlerin kendi kültürel alt yapısını terk ederek değer dünyasını tahrip etmesi toplumsal çöküşü de beraberinde getirecektir. Farklı kültürel yapılarla kesişim kümesinde buluşmakla birlikte, kendi kültürel alt yapımızı merkeze alarak evrensel insanlık mirasına katkı yapacak bir düşünce sistemi geliştirmek zorundayız. Son olarak etki ve etkilenen kavramlarına tekrar dönecek olursak, entelektüel gelişim, kültürel etkileşim ve sosyal değişim dün olduğundan çok daha farklı bir noktaya giderken milliyetin ve dinin anlaşılma ve yorumlanma biçiminin durağan bir yapı sergilemesi de söz konusu olamaz. Bu nedenle milli ve dini kültürün her devre hitap edecek, evrensel bir ölçü olarak kurgulanması, bugünün insanının anlam dünyasına hitap edecek bir söylem ve dil geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
2012 •
to download all Micrologus interactive indexes: https://galluzzo.mirabileweb.it/edgalluzzo/monografie/m/1172
Manuscripts in Micrologus I-XXXI, Micrologus Library 1-115. Interactive index (with Mirabile) (www.mirabileweb.it)Journal of the Australian Ceramic Society
Part 2: biocompatibility evaluation of hydroxyapatite-based clinoptilolite and Al2O3 composites2017 •
2015 •
Occupational and Environmental Medicine
Occupation and risk of lymphoma: a multicentre prospective cohort study (EPIC)2011 •
Journal of Language, Identity, and Education
Adolescent English Learners’ Awareness of Disciplinary Writing and Academic Language in Science Classrooms: The Affordances of a Register-Functional Perspective2024 •
Journal of tissue engineering and regenerative medicine
Mineralization of gellan gum hydrogels with calcium and magnesium carbonates by alternate soaking in solutions of calcium/magnesium and carbonate ion solutions2018 •
TẠP CHÍ KHOA HỌC ĐẠI HỌC MỞ THÀNH PHỐ HỒ CHÍ MINH - KỸ THUẬT VÀ CÔNG NGHỆ
Ảnh Hưởng Của Nhiệt Độ Nhiệt Phân Đến Tính Chất Hóa Lý Của Than Sinh Học Từ Trấu2021 •
Children and Youth Services Review
Improving program implementation and client engagement in interventions addressing youth homelessness: A meta-synthesis2021 •
Jasa Pembuatan Lsp Manggarai Barat
PROFESIONAL, WA 0851-7676-7290, Jasa Pembuatan Lsp Manggarai Barat, Jasa Pendampingan Pendirian Lsp Manggarai TimurJ-ABDI: Jurnal Pengabdian kepada Masyarakat
Pemberdayaan Masyarakat Matrilineal Dalam Upaya Meningkatkan Kunjungan Ibu Hamil