Hakemli Derleme Makalesi
Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin
Geleneksel Olmayan Bir Okuması:
Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci*
Digby James Wren**
Dr.
Kamboçya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü
Kamboçya Kraliyet Akademisi
**Dr. Wren, hem Uluslararası İlişkiler hem de Kamu Diplomasisi alanlarında araştırma derecelerine sahiptir ve şu anda Kamboçya Kraliyet Akademisi (RAC), Mekong Araştırma Merkezi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IRIC) Özel Danışmanlık ve Direktörlük yapmaktadır. Kuşak ve Yol
Asya-Pasifik Kurultayı (BRICAP) ve Pakistan Uluslararası İlişkiler ve Medya Enstitüsü (PIIRM)
Danışma Kurulu üyesi. Dr. Wren aynı zamanda Pekin'deki Taihe Observer'ın Yardımcı Editörü,
CGTN ve Bloomberg TV televizyon kanallarının düzenli konuğudur.
Geliş Tarihi: 10.04.2023
Kabul Tarihi: 05.05.2023
Atıf: Wren, D. J. Çin’in dış ekonomik siyasetinin geleneksel olmayan bir okuması: bir değişim ve
dönüşüm süreci. BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 4(3), 68-81.
* Çeviri: Ertuğrul Gazi Kızılok
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
ÖZ
Bu makale, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) tarihi kökenleri, yayılımı ve bütünleşmesi konusunda rakip
tartışmaları analiz etmek için Marksist analitik araçlardan yararlanmaktadır. Makale, ulus-altı bölgeler
ve sahasal düzeltmelere ilişkin Marksist kavramların, KYG’nin ulus-ötesi bağlantı uzantılarının analizine
bilgi sağlama ve bunu geleneksel Çin dış ekonomik siyaseti okumalarında genellikle kabul edilenden farklı
terimlerle sunma potansiyeline sahip olduğunu iddia etmektedir. Böyle bir bakış açısının benimsenmesi,
Çin hükümetinin 1949’da iktidara gelmesinden bu yana böyle bir dünya görüşüne sahip olduğu düşünülürse
özellikle yerinde olacaktır. Uluslararası ilişkilere, siyasi ekonomi ve jeoekonomiye Marksist yaklaşımlar,
siyasi ve kültürel hegemonik söylem ve pratiğe yönelik “Gramscici yaklaşımlarla” derinleşmiştir. KYG’nin
tarihsel belirleyicilerinin ve çağdaş yörüngesinin analizinde Giovanni Arrighi’nin çalışmaları ve analizi
bağlamsallaştırmak için Braudel’in la long dureé yaklaşımı göz önünde bulundurulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Çok kutupluluk, çok taraflılık, Kuşak ve Yol Girişimi, küresel ekonomi, Üç Dünya Teorisi
Giriş
BATILI DÜŞÜNCE OKULLARININ EGEMEN
olduğu çağdaş Uluslararası İlişkiler teorisi
(Muppidi, 2012), Kuşak ve Yol Girişimi (KYG)
dahil Çin dış ekonomik siyasetine odaklanıldığında
analiz merceğini bulandırmaktadır. Çin’in yerli
felsefe ve kültürü bütünleştiren bir dünya görüşü
inşa etmesinin kökleri 19. yüzyılın sonları ve 20.
yüzyılın başlarında, Çin’in kendi topraklarındaki
egemenliğini korurken ve sömürgeci tecavüzü
sınırlarken yönetim sistemini değiştirmek için
Japonya ve başka yerlerden entelektüel fikirleri
özümsemesine dayanmaktadır (Deng, 1998;
Noesselt, 2015). Nehru ile diğer Asyalı ve
Afrikalı liderler tarafından 1950’lerde geliştirilen
bağlantısızlık ve dışlayıcı olmayan bölgeselcilik
fikirleri, klasik Avrupa güç dengesi modelinin
askeri bloklarından önemli ölçüde farklıydı
(Grabowski, 2019).
Mao Zedong’un Üç Dünya Teorisi (Wang,
2011) uluslararası ilişkiler, dış siyaset, savaş ve
strateji üzerine yeni düşünceler sunmuştur. Ayrıca,
Konfüçyüs ve Mengzi’nın toplumcu öğretilerine
Asyalı değerlerinin inşasında sıklıkla başvurulmakta
ve Avrupa ile Anglo-Amerikan liberal bireyci
değerlere bir alternatif sunmaktadır. Arrighi (2007:
329), Çin siyasi erkinin güçlü merkezi denetiminin
“Konfüçyüsçü toplumsal uyum ilkesini, piyasadaki
dizginsiz mücadele görüşü lehine” hiçbir zaman
reddetmediğini savunmaktadır. Bu nedenle, Doğu
Asya’ya özgü bir uluslararası düzen kavramı,
genellikle liberal demokratik barış reçetesiyle
çelişen, derin Konfüçyüsçü siyasi, toplumsal ve
kültürel yakınlıklara dayandırılmaktadır (Acharya
& Buzan, 2010). Bu görüşe göre, Japonya, Güney
Kore, Tayvan ve Vietnam gibi Doğu Asya’daki
liberal müdahaleler, Washington’ın evanjelik siyasi
ve kültürel otorite vizyonunu empoze etmesi için
bölgeyi Çin ile tarihi bağlarından ayırma girişimi
olarak görülebilir.
69
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
Bu nedenle, Çin’in yerli Marksist Uluslararası
İlişkiler teorisinin, küresel yönetişim teorisi ve
pratiği üzerine nasıl yeni bakış açıları sağladığını
göstermek önemli bir katkı olacaktır. Wang
(2021), Yan (2021) ve Yang (2021) gibi önde gelen
Çinli uluslararası ilişkiler uzmanları, Çin tarihi,
felsefesi ve kültürü hakkında bilgi sahibidir ve
Çin’in dış siyaseti ile ve KYG’nin uygulanmaya
konması arasındaki ilişkiyi anlamak için gelişmiş
analitik çerçeveler ve daha iyi teorik araçlar
sunmaktadır (Smith, 2017). Örneğin, Zhao
Tingyang, Çin’in meselelerinin Avrupa ve AngloAmerikan teorileriyle açıklanamayacağını
çünkü bu teorilerin Çin tehdidi, borç tuzağı
diplomasisi ve Çin’in yükselişi tezleri gibi Çin’e
dair mecazlar ve motifler ürettiğini yazmıştır
(Zhao, 2006). Zhao’ya göre (Do, 2015: 23),
geleneksel Çin düşüncesini ve ona özgü dünya
görüşünü, değerlerini ve metodoloji sistemini
göz ardı eden realist ve liberal teoriler
“çatışmayı” açıklayabilirken, yalnızca Çin
düşüncesi “uyumu” tam olarak açıklayabilir.”
Bu bütüncül bakış açısına göre, Konfüçyüsçü
düşünce, eşitsizliği en aza indiren ve kolektif
sorumluluğu teşvik eden kapsayıcı ve uyumlu
bir dünya düzeni yaratmak için itici güç
sağlamaktadır.
Çinli bilim insanları, uyumlu bir uluslararası
siyasi sistem için yeni bir teori geliştirmeye
çalışırken, Xi Jinping’in Ulusal Canlanma
ülküsü bu tür fikirleri uygulamaya koymak
için en açık girişim oldu. Xi’nin ortak değerlere
sahip çoğulcu ve uyumlu bir topluluk ülküsü,
“bir medeniyetin kendisini diğerine dayatması
fikrini reddetmektedir (Dellios, 2017:227)”.
KYG’nin güven oluşturma ve karşılıklılık
üzerine kurulu kazan-kazan anlayışı, köklerini
Çin’in derin felsefi geçmişinden almıştır.
Hegelci-Marksist
mücadele
diyalektiğinin
70
yerini alan Konfüçyüsçülük ve Yin-yang’a göre
“ahenk, üretici bir güç olarak karşıtlığı da içerir”
(Wang, 2018: 6); dolayısıyla her iki taraf da
sistemi sürdürmek için diğerine ihtiyaç duyar.
Dahası, hem Taoizm hem de Konfüçyüsçülüğün
ayırt edici öğretileri, hiyerarşi prizmasından
bakıldığında, genellikle müdahale etmemeye
değer verir. Bu, Çin kültüründeki kazan-kazan
işbirliği anlayışının, başarı ve refahın karşılıklı
olarak içerilmesi süreci olarak görüldüğü
anlamına gelir ve Çin’in ulusal çıkarının ortak
çıkar olarak görüldüğü bir süreci ifade eder
(Ames, 2007; Dellios, 2017). Bu nedenle,
Xi’nin Ulusal Canlanma ülküsü, “ortak kader
topluluğu” vizyonuna ve bölgesel veya küresel
hegemonyadan kaçınma üzerine inşa edilmiştir
(Dellios, 2017: 231).
Bu genel bulguların ışığında, makalenin geri
kalanında, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel
iç ve dış kalkınma belirleyicileri, yenilikleri,
yayılımı ve olası sonuçları özetlenmektedir ve
değerlendirilmektedir.
Küresel Ekonomik Gelişme İçin
Yeni Bir Altyapı
KYG’nin öneminin tam olarak idrak edilmesi
için, Girişim’in daha büyük ve daha uzun soluklu
bir Ulusal Canlanma ülküsünün parçasını
oluşturduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
KYG, Çin’in İki Yüzüncü Yıl Hedefi arayışı,
Ekolojik Uygarlığın anayasaya eklenmesi ve
İkili Dolaşım paradigması içinde ekonomik
ilerlemenin yeniden çerçevelendirilmesi için
temel teşkil etmektedir. Çin’in Ulusal Canlanma
arayışı, diğer bölgesel ve küresel güçlerle
olan ilişkilerinden de etkilenmiştir. Örneğin,
2017 ile 2021 arasında Çin’in KYG projesini
uygulaması, artan Çin-Amerikan “stratejik
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
rekabetindeki tırmanıştan” (Lippman vd., 2021:
1) ve COVID-19 salgınının ortaya çıkmasından
önemli ölçüde etkilenmiştir.
Çin, diplomatik ivme yakalamak
için ikili, üçlü ve çok taraflı ağlardan
ve forumlardan oluşan bir zincirden
yararlanmıştır.
Bu makale, kökleri Marksist tarihsel
analize ve Gramscici hegemonya yaklaşımları
temelinde KYG’ye ilişkin düzeltici bir bakış
açısı sunmaktadır. Çin’in kültürel olarak farklı
ancak doğal bir ulus-devlet olduğunu ve ulusal
çıkarları dahilinde ilerleme arayışında meşru bir
iddiaya sahip olduğunu tespit etmektedir (Deng,
1974). Bu, Çin’in yakın çevresindeki saldırı/
savunma düzenlemelerini güçlendirmeye,
ticaret filosunu korsanlığa karşı korumaya
(Erickson & Strange, 2012) ve denizaşırı askeri
tesislere asgari düzeyde ihtiyaç duymaya
(Brewster, 2018; Liu & Yin, 2018) yönelik tutarlı
yaklaşımını açıklamaktadır. Çin, diplomatik
ivme yakalamak için ikili, üçlü ve çok taraflı
ağlardan ve forumlardan oluşan bir zincirden
yararlanmıştır. Çin’in sözde “kurt savaşçı”
diplomasisine, (Zhu, 2020), Çin’in insan hakları
ihlalleri, kara/denizdeki askeri atılganlığı ve
siyasi nüfuz iddialarına ilişkin eski liberal devlet
suçlamalarına karşı güçlü karşı duruşuna dikkat
çekmek için sıklıkla atıfta bulunulur. Bununla
birlikte, Kanada’nın BM’de sözde Çin’in insan
hakları ihlalleri ve Sinciang’daki zorla çalıştırma
uygulamaları hususlarında oy toplamaya
yönelik 2021’deki girişimi, Çin’in artan çok
taraflı ve diplomatik etkisini gözler önüne
serdi. Kanada’nın BM büyükelçisi, 40’tan fazla
ülkenin desteğini toplayan bir belgeyi elden
ele dolaştırdı. Bununla birlikte, bu devletlerin
hiçbiri Müslüman bir devlet değildi. Çin ise,
buna çoğunluğu KYG ortağı olan ve neredeyse
tüm Müslüman devletleri içeren 60’tan fazla
ülke tarafından desteklenen bir belgeyle karşılık
verdi (Liu, 2021).
KYG’nin kökenlerine ve işleyişlerine ilişkin
Marksist analiz, KYG’nin maddi altyapısının
kıtalar arası olduğunu, öncelikle gelişmekte
olan ülkelere odaklandığını ve ortaya çıkan
ticari korumacılığı ve bölgesel ekonomik
blokları kontrol etmek ve tersine çevirmek için
küresel ticaret ve yatırımı kilit bir araç olarak
kullandığını ortaya koymaktadır (Dakila,
2020; Global Times, 2020; Amendolagin,
2021). Bu nedenle analizler, KYG’nin hayata
geçirilmesi ve sözde faydalarının yanı sıra
karşı karşıya olduğu zorluklar hakkında
gerçekleri gizleme eğiliminde olan çoğu Batılı
siyasetçi, akademisyen ve medya kuruluşunun
fikir birliği içinde oldukları anlatılardan
oldukça farklı sonuçlara ulaşmıştır. Bu
makale özellikle, KYG’ye ilişkin refah ve güce
odaklanan realist değerlendirmelerin, Çin’in
KYG’nin kavramsallaştırılması üzerinde felsefi
etkisindeki bağlamsal önemini nasıl göz ardı
ettiğini ve ister ekonomik, ister siyasi, ister
toplumsal olsun, ahenkli ilişkiler yaratmak için iç
ve dış güçleri nasıl dengelediğini tartışmaktadır.
Batılı siyasi seçkinler, Çin’e özgü Sosyalizm teori
ve pratiğini genellikle görmezden gelmekte ya
da kavrayamamaktadır. Bunu yapabilmek için,
Konfüçyüsçülük, Taoizm, Budizm’deki ‘yinyang’ (Wang & Zou, 2011) veya Marksizm’in
‘temel çelişki’ (Xinhua, 2017) gibi, kültürel,
toplumsal, ekolojik, siyasi ve ekonomik örgütsel
kavramların karmaşık bir birleşimine ilişkin
daha kapsamlı bir anlayış gereklidir.
71
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
Aralık 2022'ye kadar 148 ülke, KYG çerçevesinde Çin ile mutabakat anlaşması imzaladı.
(Fudan Üniversitesi, 2023)
Benzer şekilde, Pekin’in KYG’ni mevzilendirmesi,
Xi Jinping’in “kazan-kazan işbirliğine sahip
yeni bir uluslararası ilişkiler türü” formülünde
ana hatları çizilen Çin’in karşılıklılık kavramına
dayanmaktadır (Xi, 2017: 3). Bu itibarla, dış
mütekabiliyetler, siyasi egemenliğe saygı ve
dış çatışmadan kaçınma da dahil olmak üzere
uluslararası sistemin yenilenmesini veya ıslahını
gerektirir. Dahili olarak, Marksist ‘daha iyi bir
varoluş hali’ kavramına (Yılmaz, 2016; Eskelinen,
vd., 2020) dayalı devam eden reform, Mao sonrası
Çin’de vatandaşların maddi refahını artırmak
için devlet öncülüğünde geliştirilen karşılık
olan ‘temel çelişki’nin belirlenmesinin temelini
oluşturmaktadır (Xinhua, 2017). Bu iç ve dış yinyang dengeleri, evrensel olarak daha iyi bir varoluş
durumunu kapsayan ve bu kavramı KYG’nin
inşasına dahil eden bir İkili Dolaşım’ın teorik
72
modeline dönüşmüştür.
Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel iç ve dış
kalkınma belirleyicileri, yenilikleri, düzenlemeleri
ve sonuçları nelerdir? Araştırma, KYG’nin yeni
bir küresel altyapının maddi temelini oluşturduğu
iddiasını desteklemektedir. Dahası KYG, ortaya
çıkan çok kutuplu bir düzeni ve daha özel
bakımdan Çin, Avrupa Birliği (AB), Amerika
Birleşik Devletleri (ABD) ticaret ve yatırım “üç
kutupluluğunu” hızlandırmıştır (Dent, 2004: 214).
Ancak bu, bazı gözlemcilerin iddia ettiği gibi
(Doğan, 2021; Freymann vd., 2021), “orta krallıkla”
(Eski Çin İmparatorluğu) törensel etkileşime
dayanan yeni bir haraç sistemi anlamına gelmiyor.
Aksine, Xi’nin “insanlığın ortak gelecek topluluğu”,
çok kutupluluk, içişlerine müdahale etmeme ve
fikir birliği oluşturmaya yönelik yeni bir yaklaşım
anlamına geliyor. Güney yarıkürede yaşayan
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
dünya nüfusunun %84’ü için Çin’in ekonomik
kalkınma modeli, sömürgecilik dönemine, sonu
gelmeyen savaşlara, finansal balonlara ve “sözde
kurallara” dayalı düzenin ekonomi, teknoloji ve aşı
alanındaki ırksal ayrımcılığına açık bir alternatif
sunuyor.
Çin’in Ekonomik ve Siyasi Etkisinin
Genişletilmesi
KYG, çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluştan
olumlu tepkiler alarak yüksek seviyede bir
uluslararası işbirliği platformu haline geldi. Çin ve
çok çeşitli ülkeler tarafından Girişim'i inşa etmek
için imzalanan belgeler yatırım, ticaret, bilim ve
teknoloji, beşeri bilimler ve diğer alanları kapsıyor.
Ulusal düzeyde İsrail dışında Doğu Akdeniz
bölgesindeki önemli ülkeler (Türkiye, Suriye,
Mısır, Libya, Yunanistan ve Kıbrıs) Çin hükümeti
ile anlaşmalar imzaladı. İsrail, Çin ile doğrudan bir
işbirliği belgesi imzalamamış olsa da, "Kuşak ve
Yol" inşası ile aktif olarak ilgilenmektedir. Ayrıca
İsrail, Türkiye ve Mısır ile birlikte Asya Altyapı
Yatırım Bankası’nın (AAYB) kurucu üyesidir.
Bölgesel düzeyde KYG, Türkiye’nin Orta Koridor
girişimi, Avrupa Birliği’nin AB-Asya bağlantı
stratejisi ve diğer bölgesel kalkınma planları ile
etkin bir şekilde uyum sağlar. Ek olarak, Çin’in
2017 ve 2019’daki Uluslararası İşbirliği için Kuşak
ve Yol Forumu, Kuşak ve Yol çerçevesi altındaki en
yüksek düzeyli uluslararası platformlarıdır.
Altyapı Bağlantısı
KYG ve yapısal kardeşleri, yani İkili Dolaşım,
Ekolojik Uygarlık ve Dijital Dönüşüm, genellikle
Sanayi Devrimi’nden bu yana uluslararası
ilişkileri yöneten kurallara dayalı düzene yönelik
jeostratejik ve jeoekonomik meydan okumalar
olarak çerçevelenmektedir (Liu 2019). Bununla
birlikte, Washington ve daha az ölçüde olmak
üzere müttefikleri, Batı felsefi düşüncesinden
çıkan, daha sonra asimile edilerek esas olarak Asya
etkilerine uyarlanan yeni kalkınma ve yönetişim
paradigmalarına uyum sağlamakta isteksiz
veya yetersiz görünmektedir. Böylece, ABD
önderliğindeki ittifak ağı, küreselleşme ve küresel
yönetişimde tezahür eden liberal ve daha sonra
neo-liberal ekonomik rekabetten uzaklaşmıştır.
Bunun yerine, kurallara dayalı düzen, giderek
artan bir şekilde ekonomik yaptırımlara (Coates,
2020) ve son zamanlarda, Çinli öğrencilerin
ABD üniversitelerindeki ileri bilimsel çalışmalara
erişimi üzerindeki sınırlamalar (Chen, 2021;
Hollingsworth vd., 2021) ihracat ve teknoloji
yasakları dahil olmak üzere bilgi ayrımcılığına
dayanmaktadır (Soliman vd., 2020; Ye, 2021).
Bu makale, başı dik ülkelerdeki ekonomik
kalkınmayı kısıtlamak ve ABD’nin teknolojik
avantajındaki düşüşü durdurmak için uygulanan
ABD yaptırımlarının ve ihracat kısıtlamalarının
(Darby & Sewall, 2021), eski İran Cumhurbaşkanı
Ruhani’nin
(2005)
“teknolojide
ırkçılık”
olarak adlandırdığı şeyi oluşturabileceğini
savunmaktadır.
KYG’nin
ekonomik
kalkınma
odağı
giderek “dijital sanayileşme ve endüstriyel
dijitalleşmeyi” benimsemeye ve geliştirmeye
yönelmiştir (Xi, 2021c: 2) ve bu da küresel
sanayi ve telekomünikasyonda ortaya çıkan Çin
dijitalleşmesinin çekirdeğini oluşturmaktadır. Bu
nedenle, KYG ortağı ülkeler, Çin’in hız ve ölçekte
inovasyon kapasitesinin maliyet avantajlarından
giderek daha fazla yararlanmaktadır. Afrika,
Hindistan, ASEAN ve Çin’deki akıllı telefon
ve bilgisayar pazarlarının tümü şu anda ABD
patentlerini, bileşenlerini ve yazılımlarını kullanan
Çinli üreticilerin hâkimiyetindedir.
73
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
Çin Bilimler Akademisi 19. Toplantısı ve Çin Mühendislik Akademisi 14. Toplantısı'nın açılışı
28 Mayıs 2018'de Çin'in başkenti Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda yapıldı. (Xinhua, 2018)
COVID-19 salgını sırasında, tüm elektronik
aksamın önemli bir bileşeni olan yarı iletken
çiplere olan talep, büyük tedarik kesintilerinden
etkilenmişti. Ancak ortaya çıkan kıtlıklar, büyük
ölçüde Trump yönetiminin Çin ile 2018 ticaret
ve teknoloji savaşının doğrudan bir sonucuydu
(Brown, 2021).
2018’de Xi Jinping, Çin Bilimler Akademisi ve
Mühendislik Akademisi’nin ortak toplantısında,
bağımsız teknolojik ve kurumsal inovasyonun
bilimsel ve teknolojik rekabette “yükseklere
hükmetmeye” (Qiushi, 2018: 3) ulaşmanın tek yolu
olduğunu söyledi. Ayrıca, “anahtar ve çekirdek
teknolojilerin kendi kendine geliştirilebilir ve
kontrol edilebilir olmasını sağlamak için (…)
inovasyon ve geliştirme girişimleri güvenli bir
şekilde kendi elimizde tutulmalıdır” (Qiushi, 2018:
3). Ek olarak, birincil kaynaklara odaklanılmalı
ve “kilit alanlar ve boğucu sorunlar” ile başa
çıkmak için stratejik planlama yapılmalıdır
74
(Qiushi, 2018: 3). Bundan böyle, Çin’in yerli
yarı iletken üretimi ve endüstriyel dijitalleşmesi
ulusal bir temel hedef haline getirilmiştir ve Çin
teknoloji endüstrileri, ABD yazılım/donanım
bileşenlerini ve lisanslarını 2025 yılına kadar
kaldırmak için ortak çabalar başlattı. Başka bir
deyişler, ABD’nin yarı iletken tedarik zincirleri,
5G ve diğer teknolojileri güvenlik konusu haline
getirmesi ve yaptırımlarının önemli bir sonucu,
Çin’in dijitalleşme süreçlerini hızlandırması oldu
(Li, 2021). KYG bu haliyle telekomünikasyon
(5G), bilgi işlem, yapay zeka ve büyük veri,
lojistik, biyoteknoloji ve finans teknolojisi için
dijital bir altyapı haline geldi. Bu dijital yol,
Asya, Afrika ve giderek artan bir şekilde ABD ve
Avrupa’daki ticari ve tüketici pazarları tarafından
benimsenen e-ticaret, sosyal medya, ödeme
platformları, eğlence ve paylaşım ekonomisi
uygulamalarının
kazançlı
ve
genişleyen
üstyapılarını desteklemektedir.
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
Çin, kısmen kültürel, toplumsal ve dil
özelliklerine bağlı olarak, ancak daha büyük
ölçüde ABD’nin kışkırttığı ticaret-teknoloji
savaşına bir yanıt ve kendine güven için
yinelenen bir itici güç olarak yeni dijital
standartlar yaratmaktadır. Çin ayrıca ticaret ve
bilgiyi basitçe küreselleştirmenin ötesine geçen
gelişmiş telekomünikasyon yoluyla KYG ortağı
ülkelere bilgi yayılımını hızlandırmaktadır.
Bu nedenle, küresel tehditler dünyanın her
köşesinde insanlığın varoluşuna yönelik
birincil tehlike olarak kabul edilmektedir:
Çin’in hem içeride hem de dışarıda
büyük ölçekli ve uzun vadeli
girişimleri kavramsallaştırma,
düzenleme ve uygulama gücü,
merkezi liberal devletlerle
karşılaştırılamaz.
Gezegenin geleceği, insanlığın kaderinin
anahtarı
olduğundan,
siyasetlerimizin
“gezegenleşmesi” küreselleşmenin yeni biçimi,
küreselleşmeye daha insancıl bir yaklaşım
olabilir (Raffarin, 2021: 7).
Çin’in hem içeride hem de dışarıda
büyük ölçekli ve uzun vadeli girişimleri
kavramsallaştırma, düzenleme ve uygulama
kudreti,
merkezi
liberal
devletlerle
karşılaştırılamaz. Buna ek olarak, Çin’in
çevresini ve KYG bağlantılarını hedef alan ABD
önderliğindeki siyasi, diplomatik, ekonomik
ve askeri operasyonların uzun listesi, Pekin’de
kısa vadede farklı derecelerde etkili olarak
görünseler de, uzun vadede yalnızca ABD’nin
küresel gücündeki düşüşü hızlandırmaktan
başka bir işe yaramamaktadır. Bu konuda
ilgili kanıtlar, ABD’nin Sinciang’da sistematik
baskı iddiaları nedeniyle Çin’e yönelik yönelik
Amerikan yaptırımlarının etkisizliği, ABD’nin
Afganistan’dan çekilmesi, Kapsamlı Ortak
Eylem Planı’na (KOEP) geri dönülmesi ve
Çin’in İran ile 25 yıllık kalkınma anlaşması gibi
meseleler olarak gösterilebilir. Ayrıca, ABD’nin
Tayvan konusunda savaş kışkırtması yapması
ve Tek Çin İlkesi’ne boyun eğmesi, AB’nin
ABD liderliğine verdiği desteğin abartılması
ve AB’nin stratejik özerkliğinin hafife alınması
gibi konular da bu kanıtlar arasındadır.
Merkezi liberal devletlerin anti-Çin siyasi
söylemleri ile Çin’in küresel ticaret ağlarındaki
patent merkeziliği arasındaki önemli çelişkiler,
Çin’in küresel siyasi, ekonomik ve güvenlik
mimarisini, çok kutupluluk, çok taraflılık ve
gezegensellik yönünde kıtasal olarak yeniden
ölçeklendirmesinin kanıtı olarak görülebilir.
Başka bir deyişle, ABD liderliğindeki kavgacı
merkezi liberal devletler koalisyonunun ortak
asimetrik ve hibrit saldırılarına rağmen,
KYG’nin kamu yolları (Xi, 2021a) ve küresel
kamusal malların sağlanması, uzun vadeli
küresel ekonomik gelişim için güvenli ve
istikrarlı bir maddi altyapı oluşturmakta
ve kıtasal ticaret blokları arasında uyumu
desteklemektedir. Bu ticaret blokları arasında,
AB, Çin-Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği,
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP),
ABD Meksika Kanada Anlaşması (USMCA),
Trans Pasifik Ortaklığı (CPTPP), Avrasya
Ekonomik Birliği, Afrika Birliği, Körfez
İşbirliği Konseyi ve Mercosur bulunmaktadır
ve Çin bu blokların tek en büyük üyesi veya
dış ortağıdır. Bu bakış açısıyla, Çin, “dünya
ekonomik sistemine hakim olan üç müreffeh
‘üçgen’ bölgede (Kuzey Amerika, Doğu Asya
ve Avrupa) giderek artan etki sağlamaktadır”
(Dent, 2004: 214).
75
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
İlk kez dönemin Çin Başbakanı Zhou Enlai tarafından formüle edilen,
daha sonra Bağlantısızlar Hareketi tarafından benimsenen “Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesi”,
bugünün dünyasının özlemlerini dile getiriyor. Bandung Konferansı sırasında Zhou Enlai (ortada) ve
Pakistan Başbakanı Muhammed Ali (sağda) ve eşi (solda). (Xinhua, 1955)
Pekin’in KYG’yi hayata geçirmesi, ABD’nin Çin’in
Ulusal Canlanma politikasını sınırlamak ve kontrol
altına almak için tasarlanmış dış ve ticaret politikaları
arayışından büyük ölçüde yararlanmıştır. Çin, ABD
“terörle savaşını” sürdürürken göreceli ekonomik
kazanımlar elde ederken, Ulusal Canlanma
politikasının ilerlemesi açısından 2001’deki Dünya
Ticaret Örgütü’ne katılımı nispeten daha fazla fayda
sağladı. Bu ve benzer yollar, uluslararası ilişkilerin
pratiğinde “jeopolitikten jeoekonomiye göreceli
küresel geçiş”i yansıtmaktadır (Dent, 2004: 214;
Beeson, 2018). ABD’nin hem Cumhuriyetçi hem de
Demokratik yönetimler altındaki neo-liberalizm
ve müdahalecilik pratiği, Çin’in yükselişine dair
olgusal kanıtlar karşısında ABD’yi iç yönetişimde
siyasi kutuplaşmaya ve gericilik rotasına soktu.
Söylevler’de Machiavelli (1531), “özgürlüğün tiranlık
veya yozlaşmış cumhuriyetlerden daha fazla refah
ürettiğini” varsayar. The Leviathan’da Hobbes (2018),
özgürlüğün müdahale olmadan hareket etme gücü
olduğu fikrini tartışır; burada, özgürlüğün varlığını
76
doğrulayan şey dış aktörlerin müdahalesinin
olmamasıdır. Bu proto-realist argümanlar, Çin’in
dış siyasetinin temel direkleri olarak çatışmama,
müdahale etmeme ve saldırmazlığın önemine ilişkin
açıklamalarını ve iddialarını desteklemektedir (Yang,
2021).
Çin, ABD liderliğindeki sömürgeci bir liberal düzen
tarafından daha az kısıtlanan çok kutuplu bir düzen
vizyonunda yalnız değildir. Liberal değerler küresel
olarak bir dereceye kadar çekiciliğini korurken, ABD
önderliğindeki liberal düzenin tamamen olmasa
da kısmen reddedilmesiyle, giderek artan sayıda
hükümet, “Batılı olmayan, liberal olmayan, liberal
demokrasiler olmayan, belki de demokrasiler bile
olmayan […] çünkü küresel ekonomik çalkantılara
yanıt vermede daha başarılı olduklarını kanıtlayan”
sistemler aramaktadır (Boyle, 2016: 35).
Orbán’ın açıklaması, liberal değerlerin ve
yasal kısıtlamaların dayatılmasının Macaristan ve
Polonya gibi ülkelerin küresel ekonomide çıkarlarını
koruyabilecek yeni bir ekonomik milliyetçilik
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
türüne girişmelerini giderek zorlaştırdığına
atıfta bulunuyordu. Liberalizmden uzaklaşmanın
yükselişinin nedenleri üzerine pek çok tartışma
vardır (Zakaria, 1997; Kalb, 2018; Posen, 2018;
Hendrikse, 2021). Bununla birlikte, neo-liberalizmin
olumsuz sonuçları, 2001 sonrası ABD liderliğindeki
“Teröre Karşı Savaş”, ABD’nin neden olduğu
küresel mali krizler ve Çin’in ekonomik başarısı
buna katkıda bulunan faktörlerdir. Mültecilerin
çatışma bölgelerinden kitlesel hareketi, artan devlet
borçları, Çin ile artan ticari rekabet ve kamu malları
ve hizmetlerinin sağlanmasındaki neo-liberal
kısıtlamalar, toplumsal gerilimleri şiddetlendirdi.
Yunanistan, İsviçre, İsveç, Avusturya ve Almanya’da
neo-Nazi partileri ivme kazandı ve sağcı popülizm,
Fransa ve Birleşik Krallık’ta mütevazı ölçekte
seçim başarısı kazandı (Boyle, 2016). Donald
Trump’ın 2016’da seçilmesi, il-liberalizmin ABD’de
de alevlendiğinin ve küresel COVID-19 salgını
hızla yayılmaktayken endişe verici bir şekilde
belirginleşeceğinin sinyalini verdi.
İnsanlık için ortak bir kader
topluluğu kavramı, toplumsal
ve doğal uyum hakkındaki
Konfüçyüsçü ve Taocu düşüncenin
ahlaki evrenselliğini içerir.
Ancak, en büyük başarısızlık, bırakın başkalarının
salgınlarını yönetmelerinde liderlik etmeyi kendi
salgınını yönetmede feci bir şekilde başarısız
olan ABD’ye aittir. Bu temelde, ABD kudretine
dayanan önceki liberal düzene dönüş umutları artık
sönmüştür. (Boyle, 2020: 51)
Liberal düzenin zayıflayan etkisi ve ABD’nin küresel
tedarik zincirlerinin orantılı kontrolünü sürdürme
kapasitesi konusundaki ABD realist analizinde Çin
büyük önem taşımaktadır (Ikenberry vd., 2022).
ABD liderliğindeki jeoekonomik baskı ve öncelikle
deniz güvenliği konuşlandırmaları, Çin’in küresel
ticaret ağının çeşitlendirilmesine katkıda bulundu.
Ayrıca, bilgi ve teknoloji transferini kısıtlayan
ABD’nin kışkırttığı ve devam eden ticaret-teknoloji
savaşının net etkisi, yeni bir bilgide ırk ayrımcılığı
biçimi oluşturmakta ve Çin’in ABD kontrolündeki
fikri mülkiyetten bağımsız ileri teknoloji tedarik
zincirleri oluşturma çabalarını daha da teşvik
etmektedir. Çinli idareciler için, Donald Trump’ın
salgından Çin’i sorumlu tutması (Pan, 2021: 42) ve
başlıca liberal devletlerin COVID-19 vakaları ve
ölümleri sicili, Batı idareciliğinin başarısızlığının
bir başka örneği; bir “Batı başarısızlığı”dır. Pan’a
(2021: 40) göre Batı’nın başarısızlığı, “Batı güvenlik
düşüncesinde ve uygulamasında ırk bazlı güvenlik ve
güvensizlik siyasetinin [ve] dünyanın geri kalanına
karşı Batı güvenliği ve üstünlüğüne ilişkin kendi
imajını baltaladığını” gösteriyor. Bu nedenle, aşı
geliştirme, üretim ve dağıtımına yönelik eski liberal
devlet siyaseti tepkisi, bir tür aşı ırkçılığı doğururken;
Pekin’in salgına verdiği yanıt ise, Çin’in KYG ve
onun yönetişimi vizyonunda karşılaşılan küresel
zorluklara karşı ahlaki bir yaklaşım sergiledi.
ABD’de artan “sinir hastalığı ve anksiyete”nin
aksine (Wang, 2021: 4), Çin’in ekonomik gücü,
büyük ölçüde, özel ve kamusal avantajların
peşinde koşmaya ve vatandaşların artan maddi
zenginlikten kaynaklanan keyif için mal edinebilme
yeteneğine bağlanabilir (Xinhua, 2021b). Bu
özgürlük, Marksist ekonomik kalkınmanın adil
dağılımına ilişkin nosyonlarla yakından ilişkilidir
ve Çin’e Özgü Sosyalizm söz dağarcığı içinde ifade
edilir. Aynı şekilde, insanlık için ortak bir kader
topluluğu kavramı, toplumsal ve doğal uyum
hakkındaki Konfüçyüsçü ve Taocu düşüncenin
ahlaki evrenselliğini içerir (Zhao, 2006; Wang ve
Zou, 2011).
77
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
Bu şekilde anlaşıldığında, özgürlük çeşitli
şekillerde KYG ekonomik kalkınma modelinin bir
ayağı olarak teşvik edilir. Birincisi, KYG jeopolitik
veya ideolojik uyum konusunda ısrarcı olmayan,
açık ve bütünleştirici bir modeldir. İkinci olarak,
KYG ekonomik kalkınma modeli, ortak ülkelerin
hem eski hem de yeni altyapı geliştirme girişimlerine
uyum sağlayarak yüksek derecede esnekliğe sahiptir.
Üçüncüsü, Çin, kapsamlı bir fikir birliği oluşturma
danışma çerçeveleri ve forumları ağına güveniyor.
Dördüncüsü, Çin hem müdahale etmemeyi hem de
çatışmamayı vaat ediyor ve uyguluyor. Bu nedenle,
KYG ekonomik kalkınma modeli, özellikle eski
liberal devlet eleştirileri (CFR, 2021) ve “B3W”
(Build Back Better World) gibi karşı girişimler
başlatma denemeleri karşısında, yönetişim, finans
ve sürdürülebilirliğin sürekli optimizasyonunu
gerektirmektedir (G7, 2021: 24). Quadrilateral
(Mahbubani, 2021) ve AUKUS düzenlemeleri
(Strangio, 2021) gibi ABD liderliğindeki daha yeni
karşı girişimler, hem sert (askeri) hem de yumuşak
(ekonomik) bileşenlerden oluşan melez bir model
sergilemektedir.
Sonuç
Gramsci’nin hegemonyacı ve karşı-hegemonyacı
büyük güçler arasındaki rekabet perspektifinin
benimsenmesi (Gramsci, 1971; Yılmaz, 2014), en
azından Obama döneminde “Asya’ya dönüş” (FPI,
2014) siyasetinden bu yana küresel ekonomik
gelişmenin demokratikleştirilmesinin, (ABD) liberal
demokrasisine karşı (Çin) il-liberal otoriterlik
arasındaki ideolojik anlatılara maruz kaldığını ortaya
koymaktadır (Biden, 2021: 9). Dahası, Washington’dan
yayılan zararlı ve büyük ölçüde asılsız olan insan
hakları ihlali iddiaları ve bunun sonucunda ortaya
çıkan yaptırımlarla, KYG ülkelerinin maddi altyapısı
78
aracılığıyla elde edilen hem bölgesel hem de küresel
ekonomik canlanmaya dair kanıtlar gizlenmektedir.
Öncelikle Çin’in gelişimini ve istikrarını sınırlamayı
kafasına koymuş olan ABD, Amerikan hegemonyasını
devam ettirmek ve başlıca mimarı olduğu küresel çok
taraflı hiyerarşide azalan etkisini takviye etmek için
eski emperyalist ve eski sömürge devletlerden oluşan
demokratik bir kulüp kurmaya çalışmaktadır (Wren,
2020).
KYG’nin, ABD’nin ekonomik hâkimiyeti
ve askeri üstünlüğüne dayanan sözde liberal
kurallara dayalı düzeni baltalamak için Çin’in,
siyasi, ekonomik ve muhtemelen askeri etkisini
genişletmeye yönelik büyük stratejisinin bir parçası
olup olmadığı konusunda tartışmalar var. Bununla
birlikte, Xi Jinping, Deng Xiaoping’den kökünü alan
reformcu grup ile tutarlı olarak ÇKP siyasetinin
yönünü sağlamlaştırdı ve barış ve kalkınma yeni
dönemi karakterize etmeye devam ediyor. Çin’in
ekonomik etkisi, KYG’nin güneyde deniz ve batıda
kara uzantıları boyunca artan ticaret hacminin bir
sonucu olarak birikmeye devam ediyor. Kuşak ve
Yol Girişimi, Çin’in özellikle Afrika ve Orta Asya’da
kaynak edinimini giderek çeşitlendirmesine ve
sonuç olarak Şanghay, Hong Kong ve Shenzhen’deki
ticaret hacimleri gibi emtia fiyatlandırması üzerinde
daha fazla oransal kontrol uygulamasına olanak
tanımaktadır (Petry, 2020; Yang vd., 2020). Tüm KYG
koridorlarında devam eden inşa faaliyeti, çevredeki
sanayi parkları, serbest ticaret bölgeleri ve özel
ekonomik bölgeler dahil olmak üzere ulaşım ağını
sağlamlaştırmış ve genişletmiştir. KYG koridorunun
Myanmar üzerinden Bengal Körfezi’ne açılması,
Ordu’nun 2020 seçim sonuçlarını reddetmesi
nedeniyle ertelenmiştir (Chan, 2021). Bununla
birlikte, Singapur’dan Yangon Limanı aracılığıyla ilk
kargo sevkiyatı Ağustos 2021’de Çin’de Chengdu’daki
teslimat yerine ulaştı (CGTN, 2021).
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
Çin’in ulusal hedeflerine hizmet ettiğine dair
olumsuz anlatılar, Washington tarafından çok az olgusal
kanıtla veya hiç kanıt olmadan desteklenmektedir.
Aksine, Xi’nin KYG’yi üçüncü taraf iş birliğini içeren
170’ten fazla ülke ve kuruluşu birbirine bağlayan
bir “kamu yolu” olarak tanımlaması (Xi, 2021a:
8) hakikattir. Ayrıca, genellikle ikili, üçlü ve çok
taraflı forumlardan kaynaklanan yapıcı eleştirilerin
ardından KYG’nin BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri ile resmi uyumu ve sürdürülebilirlik ve
yönetişim siyasetlerinde devam eden reformu, yüksek
derecede kurumsal uyarlanabilirlik uyarlanabilirlik
göstermektedir. Çin, KYG’nin hem dahili Orta ve
Batı Kalkınma Planı (China Daily, 2021) hem de
Kuzeydoğu Yeniden Canlandırma Planı (CSET, 2021:
80; Xinhua, 2021) için temel olduğunu giderek daha
fazla vurgulamaktadır.
Çin, küresel salgınlar, terörizm,
yolsuzluk ve iklim değişikliği gibi
konularla mücadele etmek için
AB ve ABD ile üçlü bir işbirliği
mekanizmasının meydana
getirilebileceğini kabul etmiştir.
Zorlu küresel ortama yanıt olarak Çin,
ekonomisini İkili Dolaşıma uyarlayarak yeniden
konumlandırmıştır. Bu, KYG’nin daha fazla
yayılmasının, Çin’in dahili stratejik varlıkları ile
küresel olarak harici kaynaklar, pazarlar ve tüketiciler
arasında kapsamlı bir eşzamanlılık sunan inşaat,
imalat, lojistik ve hizmetlerde devlet dışı yatırımlara
yönlendirilmesini gerektirdi. Ayrıca, AAYB'nin ve
onun işbirliği çerçevesinin başarısı, gelecekte çok
taraflı finansal kurumların işbirlikçi odaklanışlarına
yol göstermektedir. Buna uygun bir örnek, KYG veya
RCEP’e katılma konusundaki suskunluğuna rağmen,
sağlık ve COVID-19 müdahalesi için önemli krediler
dahil olmak üzere AAYB kredilerinin en büyük tek
alıcısı olmaya devam eden Hindistan’dır (Krishnan,
2020; PTI, 2020).
Çin, çatışma, küresel salgınlar, çevre kirliliği,
terörizm, yolsuzluk ve iklim değişikliği ile
mücadele etmek için AB ve ABD ile üçlü bir
işbirliği ve koordinasyon mekanizmasının meydana
getirilebileceğini kabul etmiştir. Ayrıca BM ve G20
de böyle bir girişime dâhil edilebilir. Dolayısıyla,
Biden yönetiminin baştaki aşırı rekabetçi tutumu
(Japan Times, 2021), COVID-19 salgını ile hızlanan
küresel zenginlik ve güç değişiminin Pekin’de, Çin’de,
ekonomisi ve endüstriyel üretim tabanını yeni bir
küresel ekonomik kalkınma çerçevesi vizyonuna
dönüştürmesi için zaman tanıdığı jeostratejik bir fırsat
penceresi olarak algılandı. Bu, Biden yönetiminin
yakın zamandaki “telafi” siyaseti (Moriyasu, 2021;
Tiezzi, 2021: 5) ve “Tayvan Anlaşması ”nın yeniden
onaylanması (Reuters, 2021a: 1) ile doğrulanmıştır.
Bu nedenle, ABD’nin, Çin’in ticaret özellikle de
artan ticaret açıkları ve güvenlik endişeleri (Tek Çin
Politikası) konusundaki şartlarına katılımı, KYG’nin
küresel ticaret ve yatırım için yeni maddi altyapı
olarak rolünün Washington karşısında Pekin’in elini
güçlendirdiği görüşünü doğrulamaktadır.
2007-2008 küresel mali krizi sonrasında ÇinRusya işbirliğinin güçlendirilmesi ve 2014 yılında
Kırım’ı topraklarına katmasının ardından Rusya’ya
ABD ve AB yaptırımlarının uygulanması büyük
önem taşımaktadır. Rusya’nın Çin ile uzun sınırı
ve Pasifik’ten Baltık’a uzanan coğrafi genişliği,
KYG’nin inşasında vazgeçilmez ortaklık rolünü
garanti etmektedir. Rusya’nın KYG yoluyla artan
enerji ürünleri tedarikindeki rolünün etkisi, son
zamanlarda Çin’in endüstriyel kuzeydoğusundaki
elektrik kesintileri sırasında örneklenmiştir (Qi, 2021;
Reuters, 2021b).
79
BRIq
•
Cilt 4 Sa yı 3 Yaz 2023
Rusya’nın Çin ile stratejik ortaklığı, Çin’in İran,
Suriye ve Venezuela gibi bağlantı tıkanıklıklarını
yeniden canlandırma çabaları düşünüldüğünde
özellikle önemlidir. Özellikle, Çin-Rusya stratejik
ortaklığı, Kore yarımadası ve Kuzeydoğu Asya
ekonomik entegrasyonu için can alıcıdır. Çatışma
sonrası Afganistan, çok kutupluluk arttıkça
stratejik alanın yönetimi konusunda çok taraflı
işbirliğinin arka planında yeni bir dizi zorluk
ortaya koymaktadır. Pekin’in eski liberal devlet
saldırılarına karşı koyma çabaları Sincan, Hong
Kong, Myanmar, Kamboçya, Afrika Boynuzu,
Yunanistan ve Macaristan gibi kilit KYG
düğümlerini içermektedir.
Sonuç olarak, Kuşak ve Yol Girişimi, Birleşmiş
Milletler’den sonra en mühim öneme sahip
çok taraflı oluşumdur. Ortak ülkeleri salgın
hastalıklar, iklim değişikliği, kıtlık ve çatışma gibi
dünya çapındaki zorluklara karşı birleştirmek
için küresel sorumluluk taşımaktadır. Bu
görüşe göre KYG, yalnızca ticaret ve yatırım
için yeni bir küresel maddi altyapı oluşturan
ekonomik bir kalkınma modeli değildir, aynı
zamanda Çin’in küresel ekonomik büyüme, insan
güvenliği ve çevre korumaya olan bağlılığını
da ortaya koymaktadır. Bu nedenle, KYG’nin
eniyileşitirilmesi, hem Çin’in 2035 yılına kadar
Sosyalist
modernleşmeyi
gerçekleştirmeye
yönelik Uzun Vadeli Hedefinin (SCIO, 2020)
hem de “2049 yılına kadar zengin, güçlü,
demokratik ve medeni bir modern sosyalist ülke
inşa etmek” şeklindeki İkinci Yüz Yıl Hedefinin
gerçekleştirilmesi için merkezi bir öneme sahiptir
(Lee, 2020: 2). Nihayetinde KYG, ÇKP’nin
Çin’in Ulusal Canlanması’nı gerçekleştirme
kararlılığının temel direklerinden biridir ve
dolayısıyla küresel işbirliğine ve daha barışçıl ve
uyumlu bir dünya düzeninin oluşturulmasına
katkı sağlamaktadır.
80
Kaynakça
Acharya, A. and Buzan B. (2010). Non-Western international relations theory : perspectives on and beyond Asia, London ; New
York : Routledge, 2010.
Amendolagine, V. (2021). International Development Lending and
Global Value Chains in Africa, Johns Hopkins University, Baltimore, accessed
Ames, R.T. (2007). ’The Perfect Storm', [conference presentation]
A Second Enlightenment: Confucianism in a Changing World
Cultural Order, Taipei, accessed 28/09/2018.
Arrighi, G. (2007). Adam Smith in Beijing: Lineages of the Twenty-first Century, Verso.
Beeson, M. (2018). 'China Rises, America Falters, and Geoeconomics Rears Its Head', War on The Rocks.
Biden, J. (2021). ‘Remarks by President Biden on America’s Place
in the World’, Whitehouse, Whitehouse, Washington accessed
04/02/2021.
Boyle, M.J. (2016). 'The Coming Illiberal Order', Survival
(00396338), 58(2):35-66, 10.1080/00396338.2016.1161899
Survival. (2020) 'America and the Illiberal Order After Trump',
Survival, 62(6):51-76, 10.1080/00396338.2020.1851085
Brewster, D. (2018) 'China's first overseas military base in Djibouti
likely to be a taste of things to come', The Interpreter.
Brown, C.P. (2021). 'The Missing Chips', Foreign Affairs.
CFR. (2021). China’s Belt and Road - Implications for the United
States, Council on Foreign Relations, Washington, accessed
CGTN. (2021). First shipment along new China-Myanmar corridor makes it to Chengdu CGTN, Beijing.
Chan, D. (2021). 'Beijing’s Position on the Myanmar Coup', E-International Relations.
Chen, F. (2021). 'US blocking more Chinese students from its universities’, Asia Times.
China Daily. (2021). 'Poised for Great Development’, China Daily.
China Daily. (2021a). ‘Boao Forum Keynote Speech’, China Daily,
Beijing accessed 20/04/2021.
Coates, B. (2020). 'A Century of Sanctions', Origins.
CSET. (2021). 'Outline of the People's Republic of China 14th Five-Year Plan for National Economic and Social Development
and Long-Range Objectives for 2035', CSET.
Dakila, F. (2020). 'BRI - Payment Systems - New drivers of the global trade engine', Central Banking.
Darby, C. and Sewall, S. (2021). 'The Innovation Wars', Foreign Affairs, 100(2):142-153.
Dellios, R. (2017). 'Silk Roads of the Twenty-first Century: The Cultural Dimension', Asia & the Pacific Policy Studies, 4(2):225.
Deng, X. (1974). Deng Xiaoping General Assembly Speech United Nations, New York City.
Deng, Y. (1998). 'The Chinese conception of national interests in
international relations', The China Quarterly, 154:308-329.
Dent, C.M. (2004). 'The Asia-Europe Meeting and Inter-Regionalism: Toward a Theory of Multilateral Utility'.
Do. T.T. (2015). 'China's rise and the ‘Chinese dream’ in international relations theory', Global Change, Peace & Security,
27(1):21-38, 10.1080/14781158.2015.995612
Doğan, A. (2021). Hegemony with Chinese characteristics : from
the tributary system to the Belt and Road Initiative, Routledge.
Erickson, A. & Strange, A. (2012). ''Selfish superpower' no longer?
China's anti-piracy activities and 21st-century global maritime
governance', Harvard Asia Quarterly, 14(1-2):92-102.
Eskelinen, T., Lakkala, K. & Laakso, M. (2020). 'Introduction: Utopias and the revival of imagination', The Revival of Political
Imagination: Utopia as Methodology.
Foreign Affairs. (2021). 'The Plot Against China? - How Beijing
Sees the New Washington Consensus', Foreign Affairs.
Digby James Wren - Çin’in Dış Ekonomik Siyasetinin Geleneksel Olmayan Bir Okuması: Bir Değişim ve Dönüşüm Süreci
FPI. (2014). Here’s Why Asia Pivot Was Barack Obama’s Biggest
Mistake, The Foreign Policy Initiative, accessed 2014.
Freymann, E., Hillman, JE., Nouwens, M. & Tugendhat, T. (2021).
China's geopolitical ambitions: Where next for the Belt and
Road? [transcript], China Research Group, London.
G7. (2021). Carbis bay G7 Summit communique - Our Shared
Agenda for Global Action to Build Back Better [media release],
UK Government, accessed
Global Times. (2020). 'Beijing steps up efforts to ramp up chipsets
manufacturing and supply', Global Times.
Grabowski, M. (2019). '4. International Relations Theory Development in Asia'.
Gramsci, A. (1971). Selections from the Prison Notebooks of Antonio Gramsci, ElecBook, London, GBR.
Hendrikse, R. (2021). 'The rise of neo-illiberalism', Krisis, 41(1):65.
Hobbes, T. (2018). Leviathan, First Avenue Editions.
Hollingsworth, J., Xiong, Y. & Culver, D. (2021). A Trump-era policy that shut out top Chinese students could be hurting America
more than Beijing CNN, Atlanta.
Ikenberry, G.J., Nathan A.J., Thornton S., Sun, Z. & Mearsheimer,
J.J. (2022). 'A Rival of America’s Making?', Foreign Affairs.
Japan Times. (2021). 'Joe Biden foresees ‘extreme competition’ with
China, not ‘conflict’’, Japan Times.
Kalb, D. (2018). 'Upscaling illiberalism: class, contradiction, and
the rise and rise of the populist right in post-socialist Central
Europe', Fudan Journal of the Humanities and Social Sciences,
11(3):303-321.
Krishnan, A. (2020) '‘One-third of funding by AIIB has gone to
India’’, The Hindu.
Lee, J.Y. (2020). 'The 5th Plenary Session of the 19th Central Committee of the Chinese Communist Party and Its Implications for
the Korean Peninsula'.
Li, E. (2021). A roadmap to the digitization of China 24/05/2021,
NBN, Zurich.
Lippman, D., Seligman, L., Ward, A. & Forgey, Q. (2021). Biden’s
era of ‘strategic competition’ Politico, Washington.
Liu, A.B. (2019). 'Production, Circulation, and Accumulation: The
Historiographies of Capitalism in China and South Asia', The
Journal of Asian Studies, 78(4):767-788.
Liu, X. (2021). 'West humiliates self with Xinjiang smears at UN
human rights session’, Global Times.
Liu, Y. & Yin, H. (2018). 'China builds new facility in Djibouti base
for anti-piracy operations’, Global Times.
Machiavelli, N., Clough, C.H. & Walker, L.J. (1975). The discourses
of Niccolò Machiavelli, Routledge and Paul.
Mahbubani, K. (2021). 'Why Attempts to Build a New Anti-China
Alliance Will Fail', Foreign Policy.
Moriyasu, K. (2021). 'Biden and Xi explore 'recoupling' as advisers
meet in Zurich’, Asia Nikkei Review.
Muppidi, H. (2012). Colonial Signs of International Relations, Oxford University Press.
Noesselt, N. (2015). 'Revisiting the Debate on Constructing a Theory of International Relations with Chinese Characteristics', The
China Quarterly, 222:1-19, 10.1017/S0305741015000387
Pan, C. (2021). 'Racialised politics of (in)security and the COVID-19Westfailure', Critical Studies on Security, 9:1, 40-45,
DOI: , 9(9):40-45, 10.1080/21624887.2021.1904195
Petry, J. (2020). 'Financialization with Chinese characteristics? Exchanges, control and capital markets in authoritarian capitalism', Economy and society, 49(2):213-238,
10.1080/03085147.2020.1718913
Posen, B.R. (2018). 'The rise of illiberal hegemony: Trump's surprising grand strategy', Foreign Aff., 97:20.
PTI. (2020). 'AIIB in discussion with India for financing of ambitious USD 8-billion health infrastructure scheme’, Economic
Times of India.
Qi, X. (2021). 'China's coal imports from Russia, Indonesia rise,
taking the place held by Australian coal’, Global Times.
Qiushi. (2018). 'Xi calls for developing China into world science
and technology leader', Qiushi.
Raffarin, J.P. (2021). Interview: Boao Forum highlights need to
strengthen global governance -- former French PM [Interview], Xinhua, Beijing.
Reuters. (2021a). Biden says he and China's Xi agree to abide by
Taiwan agreement Reuters, London.
Reuters. (2021b). Gazprom says China gas exports continue despite
fire at Amur plant Reuters, London.
Rouhani, H. (2005). Iranians Opposed To Technological Apartheid
In Nuclear Issue Iranatom, Moscow.
SCIO. (2020). ‘CPC Central Committee's development proposals
set long-range goals through 2035’, SCIO, SCIO, Beijing accessed 03/11/2020.
SCIO. (2021c). ‘Xi sends congratulatory letter to China-SCO forum
on digital economy, Smart China Expo’, SCIO, Xinhua, Beijing
accessed.
Smith, S. (2017). ’World Order with Chinese Characteristics', [conference presentation] Canadian Political Science Conference,
Ryerson University, Toronto, accessed.
Soliman, T.A., Abate, D., Ito Y, Olmem, A., Zhang, J., Layton, D.,
Vander Schueren, P., Mizulin, N. & Hungerford, J. (2020). 'US
Imposes Technology Transfer And Export Restrictions On Dozens Of Chinese Companies, Including Top Chipmaker And
Drone Manufacturer', Mondaq.
Strangio, S. (2021). 'What Does the New AUKUS Alliance Mean for
Southeast Asia?', The Diplomat.
Tiezzi, S. (2021). 'Biden’s US Trade Representative Outlines Approach to China', The Diplomat.
Wang, J. (2011). 'China's Search for a Grand Strategy', Foreign Affairs.
Wang, N. & Zou, Y. (2011). 'Yin-Yang Theory and Globalization',
Studies in Sociology of Science, 2(2):38.
Wang, R.R. (2018). Yinyang (Yin-yang) Loyola University, Loyola
University.
Wren, D. (2020). 'Leading America and Biden’s new/old foreign policy: The exclusive new democracy club, trade-bloc or alliance?',
Australian Policy and History.
Xi, J. (2017). Work Together to Build the Silk Road Economic Belt
and The 21st Century Maritime Silk Road [media release], PRC
Ministry of Foreign Affairs, accessed
Xinhua. (2021b). ‘Speech by Xi Jinping at a ceremony marking the
centenary of the CPC’, Xinhua, Beijing accessed.
Xinhua. (2017). China embraces new "principal contradiction"
when embarking on new journey. Xinhua, Beijing.
Xinhua. (2021). Chinese premier stresses new breakthroughs in
revitalizing northeast China Xinhua, Beijing.
Yan, X. (2021). 'Becoming Strong - The New Chinese Foreign Policy', Foreign Affairs.
Yang, B., Pu, Y. & Su, Y. (2020). 'The financialization of Chinese
commodity markets', Finance Research Letters, 34:101438,
10.1016/j.frl.2020.101438
Yang, J. (2021). Respect History, Look to the Future and Firmly Safeguard and Stabilize China-US Relations FMPRC, Beijing.
Ye, J. (2021). 'US-China tech war: calls for more tech bans on China
get louder in Washington’, SCMP.
Yilmaz, S. (2014). 'China, Historical Blocs and International Relations', Issues and Studies, 50:191-222.
Journal of Chinese Political Science. (2016). 'China's Foreign Policy
and Critical Theory of International Relations', Journal of Chinese Political Science, 21(1):75-88, 10.1007/s11366-015-9357-z
Zakaria, F. (1997). 'The rise of illiberal democracy', Foreign Aff.,
76:22.
Zhao, T. (2006). 'Rethinking Empire from a Chinese Concept
‘All-under-Heaven’ (Tian-xia, )', Social Identities, 12(1):29-41,
10.1080/13504630600555559
Zhu, Z. (2020). 'Interpreting China’s Wolf Warrior Diplomacy',
PACNET.
81