Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Adorno'nun "Otoritaryen Kişilik Üstüne Niteliksel İdeoloji İncelemeleri" hakkında bir tanıtım metni. Radikal Kitap, 2011.
Gazi Kitabevi, 2019
Devlet borçlanmasına ilişkin dünyada son yaşanan gelişmeler, artan krizler ve yükselen borçlanma oranları şeklinde olmuştur. Özellikle finansmana erişimde zorluk çeken, borçlanma düzeyleri yüksek olan ve borçlanma yapısından dolayı borç kırılganlığı yaşayan ülkeler, çeşitli çözüm yolları arayışı içerisine girmişlerdir. Bu anlamda devlet borçlanması konusunda birçok yenilik ortaya çıkmıştır. Örneğin, sukuk, yeşil sukuk gibi enstrümanlar finansmana erişimi kolaylaştırma yanında yatırımcı tabanında çeşitlilik sağlama görevini üstlenmiştir. Benzer şekilde uygulamada yer alamamakla birlikte özellikle yüksek borca sahip gelişmiş ülkelerce kriz eğilimini azaltacak yöntemlerden biri olarak GSYİH endeksli tahviller araştırılmış ve tartışmaya açılmıştır.
Türkiye’de Termik Santraller 2017, 2017
Hızlı bir artış gösteren nüfus ve sanayileşme enerji ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Enerjinin çevresel kirliliğe yol açmadan sürdürülebilir olarak sağlanabilmesi için kullanılacak kaynakların başında ise biyokütle enerjisi gelmektedir. Biyokütle enerjisi tükenmez bir kaynak olması, her yerde elde edilebilmesi, özellikle kırsal alanlar için sosyo-ekonomik gelişmelere yardımcı olması nedeniyle uygun ve önemli bir enerji kaynağı olarak görülmektedir. Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, otlar, yosunlar, denizdeki algleri, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturmaktadır. Petrol, kömür, doğal gaz gibi tükenmekte olan enerji kaynaklarının kısıtlı olması, ayrıca bunların çevre kirliliği oluşturması nedeni ile, biyokütle kullanımı enerji sorununu çözmek için giderek önem kazanmaktadır. Bitkilerin ve canlı organizmaların kökeni olarak ortaya çıkan biyokütle, genelde güneş enerjisinin fotosentez yardımıyla depolayan bitkisel organizmalar olarak adlandırılır. Biyokütle, bir türe veya çeşitli türlerden oluşan bir topluma ait yaşayan organizmaların belirli bir zamanda sahip olduğu toplam kütle olarak da tanımlanabilir. Fotosentez yoluyla enerji kaynağı olan organik maddeler sentezleşirken tüm canlıların solunumu için gerekli olan oksijeni de atmosfere verir. Üretilen organik maddelerin yakılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit ise, daha önce bu maddelerin oluşması sırasında atmosferden alınmış olduğundan, biyokütleden enerji elde edilmesi sırasında çevre, CO2 salımı açısından korunmuş olacaktır. Bitkiler yalnız besin kaynağı değil, aynı zamanda çevre dostu tükenmez enerji kaynaklarıdır. Bitkilerin toprak altında milyonlarca yıl kalmasıyla oluşan fosil yakıtlar, aslında yukarıda tanımlanan biyokütle ile aynı özellikleri taşımalarına karşın yer altındaki sıcaklık ve basınçla değişime uğradıklarından, yakıldıklarında havaya birçok zararlı madde atarlar. Ayrıca, milyonlarca yılda oluşan bu birikimin kısa süre içinde yakılması havada ki karbondioksit dengesinin bozulmasına yol açar ve bu da küresel ısınmaya neden olur. Türkiye’nin enerji tüketim hızı, enerji üretim hızından daha fazladır. Bu da, Türkiye’yi bir enerji ithalatçısı yapmaktadır. Enerji, ekonomik ve sosyal gelişim için gerekli olup, Türkiye’deki yaşam kalitesinin arttırılması için şarttır. Türkiye’deki başlıca enerji kaynakları linyit, su, jeotermal, rüzgar, güneş ve biyokütle enerjisidir. Biyokütle doğrudan yakılarak veya çeşitli süreçlerle yakıt kalitesi arttırılıp, mevcut yakıtlara eşdeğer özelliklerde alternatif biyoyakıtlar (kolay taşınabilir, depolanabilir ve kullanılabilir yakıtlar) elde edilerek enerji teknolojisinde değerlendirilebilir. Atık biyokütle (tahıl kalıntıları, orman ve orman endüstrisi atıkları, hayvan dışkıları, vs.) geleneksel olarak dünyanın birçok yerinde yemek pişirmede ya da ısınmada doğrudan kullanılmaktadır. Dünya enerji tüketiminin yaklaşık % 15’i, gelişmekte olan ülkelerde ise enerji tüketiminin yaklaşık % 43’ü biyokütleden sağlanmaktadır. Hayvan atıkları, zirai kalıntılar ve meyve çekirdekleri gibi biyokütle kaynakları yakıt olarak doğrudan kullanılabilecekleri gibi biyogaz, biyokarbon ve biyodizel üretimi için de oldukça elverişli ve yüksek potansiyele sahip ürünlerdir. Biyokütle kaynakları, çevrim teknikleri ve elde edilen ürünler özetlenmiştir. Bu makalede ülkemizin bitkisel-orman atıkları ve enerji bitkileri kaynaklı biyokütle potansiyeli irdelenecektir.
Ekonomi ve Finans Üzerine İncelemeler, 2022
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 1998
Uygulayıcılar deri, soluma ve ağız yoluyla pestisit bulaşmasına maruz kalabilir. Deri yoluyla meydana gelen bulaşmalar en fazladır. Uygulayıcıya olan bulaşmalar, kullanılan ekipman tipinden, ilaçlama hacminden ve kullanılan kimyasal tipinden …vb etkilenebilir. Uygulayıcıya olan pestisit bulaşmaları eldiven, maske, bot, uzun kollu tişört ve pantolon gibi koruyucu elbise ve ekipman kullanımı ile oldukça azaltılabilir. Anahtar kelimeler: Operatör Bulaşmaları, Uygulama, Pestisit The Operator Exposure to Pesticide in Agricultural Applications Operators may be exposed to pesticides through dermal inhalation and oral. Exposure is usually greatest by the dermal route. The operator contamination can be effected type of equipment used, spraying volume and type of product…etc. Operator exposure can be considerably reduced by wearing protective clothing or equipment, such as gloves, face shield, long trousers, long-sleeved shirt, and boots.
Sunuş Bu çalışmada, XIV ve XV. yüzyıl Anadolu Türkçesinde kullanılan bitki adlarının bir araya getirilmesi ve kökenlerinin, bir ölçüde açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu aynı zamanda dönemin Türkçesinin botanik terimleri açısından durumu hakkında da fikir verecektir. Bu amaçla söz konusu dönemde yazılmış beş tıp yazması kaynak olarak alınmış ve bunlardaki bitki adlarının tümü taranmıştır. Bitkilerin eski tıpta ya doğrudan doğruya ya da çeşitli işlemlerden sonra ilaç olarak kullanılmış olması tıp yazmalarını bu açıdan en önemli kaynak durumuna getirmiştir. Çalışmamıza esas olarak tıp yazmalarını alışımız bu nedenledir. Taradığımız terimlerden oluşan sözlük şu şekilde düzenlenmiştir: İlkin terimin karşılığı verilmiş, bu anlamı kesinleştirmek için Latince karşılığı parantezde belirtilmiştir. Daha sonra kelimenin hangi eserlerde yer aldıkları, o eserde kullanıldıkları bir ya da birkaç yerin sayfa numaraları verilerek belirtilmiştir. Türkçe olanların Eski Türkçede kullanılıp kullanılmadıkları, Clauson sözlüğü esas alınarak o dönemdeki biçimleri verilmiştir. Ayrıca Tarama Sözlüğü ile Derleme Sözlüğü'nde yer alanlar gösterilmiştir. Yabancı kökenli olanlarının, Kâmûs Tercümesi, Steingass, Redhouse gibi sözlüklerden yararlanılarak, bu terimlerin Arapça ve Farsçadaki biçim, varsa anlam farklılıkları verilmiştir. Çalışmanın sonuna Latince dizin eklenmiştir. Bu çalışmada yer alan terimlerin, dönemin Türkçesinde kullanılan bitki adlarının tümünü kapsadığını söyleyebiliriz. Ancak burada yer almamış olanlar varsa bile bunların sayısı fazla olmasa gerektir. Bitki adları gibi karmaşık bir konuda yapılmış olan bu çalışmada rastlanılabilecek birtakım hata ve eksikliklerin hoşgörüleceğini umuyor ve bu yolda yapılabilecek düzeltmeleri, bu çalışmayı tamamlayıcı bir katkı olarak görüyoruz. Giriş Türkçedeki bitki adlarının gereğince araştırıldığı söylenemez. Günümüz Türkçesinde yazı diline girmemiş çok fazla sayıda bitki adı bulunmaktadır. Bu alandaki terimlerin çokluğu, hemen her yörede aynı bitkinin farklı kelimelerle adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Bunların gerek derlenmesi gerekse karşılıklarının doğru bir biçimde belirtilmesi bu alandaki çalışmaların en önemli güçlüğüdür. Çoğu ağızlarda yaşayan bu kelimelerin çok azı Derleme Sözlüğüne girmiş, girenlerin de, verilen tanımlamalardan hangi bitki olduğu çok kez açıklığa kavuşmamıştır. Dolayısıyla da bu alanda yapılan çalışmalara Derleme Sözlüğü önemli bir kolaylık getirmemektedir. Bitkilerin genellikle birden çok terimle adlandırılması olgusuna tıp yazmalarında da rastlıyoruz. Taradığımız eserlerin beşinde de aynı bitkinin bazen Türkçe, bazen de Arapça, Farsça ya da Rumca adıyla geçtiği olağan bir şeydir. Hatta aynı bitkinin aynı eserde birden fazla Türkçe karşılığıyla geçtiği görülüyor.
Informationen Deutsch als Fremdsprache, 2018
Biodynamic Federation Demeter International (BFDI) Members Assembly, Krzyżowa, Poland, 2024
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
Al-Mağallah Al-ʿilmiyyaẗ Lil Tarbiyyaẗ Al-Badaniyyaẗ wa ʿulūm Al-Rīyāḍaẗ (Print), 2023
L'appennino camerte, 2011
Indian Heart Journal, 2021
Revista de Educaci�n e Investigaci�n en Emergencias, 2019
Общественные науки и современность, № 2, 2007, C. 47-58
Proceedings of the 5th ACM Conference on Bioinformatics, Computational Biology, and Health Informatics, 2014
JURNAL DIMENSI, 2016
Industrial Engineering Journal, 2018