Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Öğrenme Yöntemleri I Kodlama ve programlama, geçmişten günümüze sürekli artan bir şekilde popüler hale gelmiştir. Karmaşık ve öğrenmesi zor bir konu olduğundan, kodlamaya başlamadan önce araştırmamız gereken bazı konular ve yapmamız gereken bir takım hazırlıklar bulunmaktadır. Bunlardan bana göre en önemlisi, bize sadece kodlama alanında değil her türlü alanda yardımı olabilecek olan ‘’ öğrenme metotları’’ üzerine yapılacak araştırmalardır. Yani ‘’öğrenmeyi öğrenmek’’tir. Beynimiz, zor ya da kolay olsun bir konuyu nasıl öğrenmektedir? Eğer bu konu hakkında bilgi sahibi olursak, etkili ve tam öğrenme konularına hakim olur ve öğrenmek istediğimiz konuları hızla hafızamıza yerleştiririz. Öğrenme ve hafıza konusunda iki önemli süreç göze çarpmaktadır: 1 Kısa süreli hafıza 2 Uzun süreli hafıza Bilgisayarları düşünürsek bu iki konu, ‘’ Ram ‘’ ve depolama aygıtımız olan ‘’ Hard diskler ‘’ ile benzeşmektedir. Ram nasıl bazı bilgileri anlık olarak hafızasında tutuyor ise beynimiz de buna benzer şekilde işlemektedir. Belirli bir süre akılda tutup daha sonra unutmaktadır. Bilgileri tam olarak öğrenme ise onları beynimize kalıcı olarak yazdığımızda gerçekleşir. Yani hard diske yazdığımızdaki gibi… Öğrendiklerimizi unutmamızın sebebi beynimizdeki bu uzun süreli hafıza sürecine yeterince hâkim olamayışımızdan kaynaklanmaktadır. Bu mekanizmayı çözersek zor olan konuları dahi daha kolay bir biçimde öğrenebiliriz. Bilgileri uzun süreli hafızamıza ‘’ kalıcı olarak ‘’ almak için yararlanmamız gereken bazı önemli metotlar ise şu şekildedir: 1. Yer Açma (Dikkat Çekme-İlgiyi Arttırma) Bilgilerin her birini birer eşya ya da nesne gibi düşünerek onlar için hafızamızda yer açmaktır. Öğrenme öncesinde, konuyu gözden geçirip, kısa süreli hafızamızı kullanarak, o konu hakkında biraz fikir sahibi olmamız gerekir. Eğer öğrenme kaynağımız bir kitap ise bunu, başlıkları ya da içindekileri okumak, paragraf başlarına ve sonlarına göz atmak olarak düşünebiliriz. 2. Aralıklı Tekrar (Devamlılık) Bilgileri uzun süreli hafızamıza almak için çok önemli bir süreçtir. Okunan ya da öğrenilen şeyin belirli aralıklarla tekrar edilmesi, unutmayı oldukça azaltmaktadır. Bunu okul hayatımızda öğretmenlerimizin aynı konuyu deflarca yazdırıp tekrar ettirmesine benzetebiliriz. Ne kadar çok tekrar o kadar kalıcı öğrenme. Asıl önemli nokta ise belirli zaman aralıklarıyla bilgilerin tazelenmesi ve artık tam öğrenmenin sağlanmasıdır. 3. Gruplama (Parça Parça Öğrenme) Özellikle zor konuları öğrenmek için çok kullanışlı bir yöntemdir. Basit olarak düşünürsek telefon ya da kimlik numaralarımızı dahi gruplayarak ezberleriz. Hafıza oyunları oynarken nesneler arasında bağlantılar kurarak onları daha kolay hatırlamaya çalışırız. Konumuz ne kadar zor olursa olsun yapmamız gereken öncelikle onu küçük parçalara bölmek, her birini tek tek öğrendikten sonra parçaları bir bütün haline getirip, konuyu o halde yeniden anlamaya çalışmaktır. Bunu da büyük resme odaklanmaya ya da küçük parçalar ile başlayarak büyük bir yap-bozu (puzzle) tamamlamaya benzetebiliriz. 4. Pratik Yapmak (Etkin Öğrenme) Öğrenmeyi kalıcı kılmak için onunla ilgili somut olarak bir şeyler yapmamız gerekmektedir. Teoriyi uygulamaya dökmeli ve konuyla ilgili bir deneyim, tecrübe elde etmeliyiz. Örneğin yabancı dil öğrenmek için o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek istememiz, öğrenme kamplarına, çalıştaylara (workshop), etkinliklere katılmamız hep bu nedenledir. Bir şeyi yapmak üzerine bir sürü kitap okuyabilir ve fazla teorik bilgiye sahip olabiliriz ancak o şeyi hiç yapmadıysak gerçek deneyimden yoksunuzdur. Bu durum özellikle bilgisayar bilimleri ve programcılık için büyük önem taşımakta. Öğrenme sürecinde bir diğer önemli mesele, bilgiyi sadece hatırlamak değil aynı zamanda onun hakkında çözümlemeci düşünerek, analiz yapabilmek ve problemleri çözebilmek için kendimize yarayacak biçimde kullanabilmektir. Burada karşımıza ‘’ etkin öğrenme ‘’ ve dolayısıyla ‘’ odaklanma ‘’ konusu çıkmaktadır. Odaklanma seviyesindeki iki önemli nokta şunlardır: 1 Dikkatin Verilmesi (Belirli bir konu üzerine) 2 Dikkatin Serbest Kalması (Genelleme yaparak, aşırı odaklanmadan) Bu yöntemlerin ikisi de bize öğrenme sürecinde fayda sağlamaktadır. Biri iyi diğeri kötü değildir. Her birinin kendine göre olumlu olumsuz yönleri olabilir. Dikkatin fazlaca verilmesi bazen konu hakkındaki genel fikri özümsemeyi zorlaştırabilir. Başka bir şekilde çok serbest bir yaklaşım da önemli konuların göz ardı edilmesine sebep olabilir. Konuyu sonlandırırken başka iki önemli teknikten bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki ‘’ Pomodoro ‘’ denen teknik. Bu yöntem konu üzerinde 25 dakikalık odaklanmış bir çalışmayı takip eden 5 dakikalık bir dinlenme-ara sürecini anlatmaktadır. Çalışmamız bitene kadar ya da yorulana kadar bu 25 dk-5 dk düzenini takip edebiliriz. İkincisi ise ‘’ Feynman tekniği ‘’dir. Bu ise kısaca konuyu bir başkasına öğretmeye çalışmak. Konuyu derinlemesine anlayıp anlamadığımızı sınamak için kullanılıyor. Süreç ise şu şekilde işliyor: 1. Konunun belirlenmesi 2. Konuyu hiç bilmeyen birine anlatır gibi açıklamak 3. Takıldığımız noktada ilgili materyallere göz atmak 4. Konuyu basitleştirerek ilgili bağlantılar kurmak Eğer bir konuyu bir çocuğa ya da yaşlı bir kişiye anlatacak kadar basitleştiremiyorsanız siz de tam olarak anlayamamışsınız demektir. Bu da akademisyenler arasında anlatma ve anlaşılma hakkında ince bir espri… Konu hakkında daha fazla bilgi için internette öğrenme teknikleri üzerine araştırmalar yapabilirsiniz. Başlangıçta gereksiz gibi gözükse de aslında anlama ve öğrenme süreçlerinde birçok bilmediğimiz nokta bulunduğunu ve bunları öğrenmenin bize oldukça faydalı olabileceğini siz de fark edeceksiniz.