ÖZET 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin resmen dağılmasıyla dünya ekonomisinde yeni şekillenmeler ve oluşumlar başlamıştır. Daha önceki yıllarda süper güç olarak nitelenen SSCB liberal ekonominin ilerlemesine karşı... more
ÖZET 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin resmen dağılmasıyla dünya ekonomisinde yeni şekillenmeler ve oluşumlar başlamıştır. Daha önceki yıllarda süper güç olarak nitelenen SSCB liberal ekonominin ilerlemesine karşı koyamamıştır. Hâkimiyeti altında bulunan cumhuriyetler arasında adaleti tam olarak sağlayamaz hale gelmiştir. Netice itibariyle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne bağlı diğer cumhuriyetler birer birer bağımsızlıklarına kavuşmuştur. Vakit kaybetmeden piyasa ekonomisine geçiş için reformlara başlamışlardır. Rusya Federasyonu, geçiş dönemi olarak kabul edilen 1993-2005 yıllarında ekonomisini başarılı bir şekilde sosyalist sistemden liberal sisteme dönüştürmüştür. 2005 yılından sonra ise modernleşme dönemi başlamıştır. Bu çalışmada, SSCB'nin gelişen teknolojiye ve Batılı ülkelere ayak uyduramamasının nedenleri araştırılmıştır. Sovyetler Birliği'ne tâbi cumhuriyetler arasındaki ekonomik farklılıklar incelenmiş ve bunların SSCB'nin çöküşüne zemin hazırladığı bu araştırma neticesinde ortaya çıkartılmıştır. Bir de Sovyetler Birliği'nin dağılması sonucunda en kârlı ülkeler olarak Baltık ülkeleri ve Rusya Federasyonu'nun olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda, SSCB'nin yerine kurulan Rusya Federasyonu'nun, nüfus ve ekonomik yükleri üzerinden attığı fakat yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile ayrıca toprakların büyük bölümü kendi sınırları içerisinde kalmıştır. Görüldüğü üzere dağılmanın neticesinde iktisadi kaynaklardaki en fazla payın Rusya Federasyonu'na kaldığı açıktır. ABSTRACT In 1991, after the Soviet Union officially disintegrated, new shaping and formations began in the world economy. The USSR which known as the superpower in previous years could not resist the liberal economic progress. It could not exactly secure the justice among the republics under its rule. As a result, the republics dependent on the Union of Soviet Socialist Republics gained their independence one by one. They began to reforms for transition to market economy without delay. Russian Federation successfully
Tarih boyunca farklı dil konuşan ülke insanlarının uluslararası alanda iletişim kurmaları gereksinimi siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimlere koşut olarak bazı dillerin dönem dönem öne çıkmasıyla karşılanmıştır. Buna en yakın örnek 20.... more
Tarih boyunca farklı dil konuşan ülke insanlarının uluslararası alanda iletişim kurmaları gereksinimi siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimlere koşut olarak bazı dillerin dönem dönem öne çıkmasıyla karşılanmıştır. Buna en yakın örnek 20. Yüzyılın ortalarına kadar uluslararası iletişimde kullanılan Fransızcanın yerine bugün ortak dil olarak İngilizcenin öne çıkmasıdır.”Lingua Franca” olarak adlandırılan küresel ortak iletişim dilinin yanında ayrıca bölgesel “lingua franca” lar da bulunmaktadır.
Rusça, Çarlık ve Sovyet döneminin mirası olarak bugün eski Sovyet coğrafyasındaki toplumların ortak konuşma dilidir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) 1991’de dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden ülkeler ya tamamen kendi ulusal dillerini devletlerinin resmi dili yapmışlardır ya da kendi dillerinin yanında Rusçayı da resmi dil olarak kabul etmişlerdir. SSCB’nin dağılmasıyla birlikte bu ülkelerin önemli bir bölümü Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) olarak biraraya gelmişlerdir.
Önemli bir bölümü Türk devletlerinden oluşan bu topluluğun ortak dili doğal olarak Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi Rusçadır. Bağımsız Devletler Topluluğu’nun kurulmasından çok kısa bir süre sonra bu devletlerin ortak uluslararası bir yayıncı kuruluşa sahip olmaları yönünde bir anlaşma yapılmış ve Rusçada anlamı “Dünya” olan MİR adlı yayıncı kuruluşun temelleri atılmıştır. MİR’in görevi BDT’nin entegrasyonuna katkıda bulunmak ve üye ülkeler arasında ortak enformasyon alanı yaratmaktır.
Bu çalışmada Çarlık ve Sovyet dönemlerinde dil politikalarıyla Rusçanın bölgesel Lingua Franca düzeyine getirilme çalışmaları ve uluslararası televizyon yayıncılığı yapan Post Sovyet televizyon kanalı Mir TV ana hatlarıyla incelenmektedir.