Körfez bölgesi, Arap yarımadasında Basra Körfezi'ne sınırı olan ülkeleri ve İran'ı kapsayan alandır. Bölgenin stratejik önemi, petrol kaynakları ve Hürmüz Boğazı ile artmaktadır. Boğazın bir tarafında İran, diğer tarafında ise zengin Arap...
moreKörfez bölgesi, Arap yarımadasında Basra Körfezi'ne sınırı olan ülkeleri ve İran'ı kapsayan alandır. Bölgenin stratejik önemi, petrol kaynakları ve Hürmüz Boğazı ile artmaktadır. Boğazın bir tarafında İran, diğer tarafında ise zengin Arap devletlerinden biri olan Birleşik Arap Emirlikleri bulunmaktadır. Basra Körfezi, petrol ticaretinin önemli bir bölümünün yapıldığı yerdir ve alanın güvenliği oldukça önemlidir. Geçmişte yaşanan savaşlardan nasibini almıştır Körfez. Bölgedeki Arap Devletleri'nin bir araya gelerek oluşturdukları Körfez İşbirliği Teşkilatı, güvenliği sağlamak ve bölgesel güçlere karşı denge oluşturabilmek için varlığını devam ettirmektedir. Arap devletlerinin içindeki mezhep farklılıkları, ülkelerin olası bir iç sorunla karşı karşıya kalmalarına neden olabilir. İran'ın güney sınırları Körfez'e sınırdır ve bölgedeki etkin ülkelerden biridir. İran'ın Şii oluşu, körfezdeki Arap ülkeleri için çoğu zaman sorun olmuştur. Batı ile yaptığı anlaşmadan sonra gücünü arttırmaya devam edecek olan İran, Arap devletleri üzerindeki baskıyı da fazlalaştıracaktır. Suriye ve Irak'ta bunu gerçekleştiren İran, mezhepsel farklılığına da kullanarak diğer ülkeler için tehdit haline gelebilecektir. Türkiye, bölgedeki önemli aktörlerden biridir ve çevresinde meydana gelen sorunlara müdahale etmektedir. Körfez bölgesi ticaret açısından Türkiye için önemlidir. Ayrıca tarihsel bağların da bulunduğu bölgede Türkiye'nin varlığını görmek oldukça önemli bir gelişmedir. Katar'da askeri üs kuracağını açıklayan ve iki ülke tarafından da onaylanan anlaşmalar gereği Türkiye, askeri bir üs kuracaktır. Katar ordusunu eğitecek, ayrıca iki ülke askeri tatbikatlar yapabilecektir. Türkiye'nin bölgede askeri üs kurması Arap devletleri içinde bir denge arayışıdır ve bu denge İran'a karşı oluşturulacaktır. Katar'ın Hürmüz Boğazı'na yakın olması ve Körfez'in ortasında bir konuma sahip olması, üssün stratejik konumunu arttıracaktır. Türkiye, hem bölgenin güvenliğine destek verecek, hem de İran'a karşı Arap devletleri ile sağlam bir müttefikliği olacaktır. Olası bir çatışma halinde Türk kuvvetleri yapılacak olan anlaşmalar dahilinde aktif olarak etkinlik gösterebilir ya da bölgedeki ülkelere askeri yardımlarda bulunabilir. Türkiye, dış politikasında yumuşak gücün yanı sıra sert gücün de farkına varmaya başlamıştır. Arap yarımadası oldukça önemlidir ve Osmanlı'dan kalan miras ne yazık ki Batı tarafından harcanmaktadır. Türkiye'nin diplomatik stratejilerin yanı sıra askeri manevralar da yapması, dış politika kartını güçlendirecektir.