Yusuf Akçura hem Türkçülük hem de Türk Yurdu tarihi bakımından bayrak isimlerden birisidir. Yusuf Akçura'nın fikirlerini ve çalışmalarını yeni nesillerin öğrenmesi son derece önemlidir. Dergimizin bu ay ki dosya konusu olan Yusuf... more
Yusuf Akçura hem Türkçülük hem de Türk Yurdu tarihi bakımından bayrak isimlerden birisidir. Yusuf Akçura'nın fikirlerini ve çalışmalarını yeni nesillerin öğrenmesi son derece önemlidir. Dergimizin bu ay ki dosya konusu olan Yusuf Akçura'nın ismini taşıyan torunu ile söyleşi yaptık. Aile içindeki izlerini sizler ile paylaşmak istedik.
Yusuf Akçura, Osmanlı son dönem düşünce dünyasında oldukça etkili olmuş bir düşünürdür. Akçura'nın bu etkisi, Milli Mücadele'nin ardından cumhuriyet döneminde ve Kemalizm'in şekillenmesinde de devam etmiştir. Türk milliyetçiliğinin... more
Yusuf Akçura, Osmanlı son dönem düşünce dünyasında oldukça etkili olmuş bir düşünürdür. Akçura'nın bu etkisi, Milli Mücadele'nin ardından cumhuriyet döneminde ve Kemalizm'in şekillenmesinde de devam etmiştir. Türk milliyetçiliğinin kökenine dair çalışmaları, Türk milliyetçiliğinin gelişimine de katkı sağlamış ve cumhuriyetin milliyetçi bir kimlik inşasında etkili olmuştur. Akçura'nın geliştirdiği milliyetçilik anlayışı, demokratik ve halkçı özellikler taşımaktadır. Harbiye öğrencisiyken tutuklanması ve sürgüne gönderilmesi, Akçura'nın despotik rejimlere karşı duruşunu etkilemiştir.
Yusuf Akçura 1904 yılında yazmış olduğu Üç Tarz-ı Siyaset adlı makaleyle Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük politikasının uygulanması gerektiği fikrini ilk kez ileri süren kişi olmuştur. Yusuf Akçura hem Rusya’da hem Osmanlı... more
Yusuf Akçura 1904 yılında yazmış olduğu Üç Tarz-ı Siyaset adlı makaleyle Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük politikasının uygulanması gerektiği fikrini ilk kez ileri süren kişi olmuştur. Yusuf Akçura hem Rusya’da hem Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük faaliyetleri yürütmüştür. Fikirleriyle hem Millî Mücadele’nin felsefesine hem de yeni kurulan millî devletin şekillenmesindeki politikalara kaynaklık etmiştir. Bu çalışmada; Rusya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na göç eden aydınlardan Yusuf Akçura’nın hayatı ve fikirleri üzerinde durulmuş, millî tarih ve millî iktisat çerçevesindeki millî devlet anlayışı ortaya konmaya çalışılmıştır.
Yusuf Akçura is the person who for the first time brought forward the idea Turkism policy should be performed in Ottoman Empire through his article called Üç Taz-ı Siyaset he wrote in 1904. With his ideas, he was the source for both the the philosopy of te national struggle and the policies forming the newly established national state. In this study; it is emphasized the life and ideas of Yusuf Akçura who is intellectual migrating from Russia to Ottoman Epire and it is tried to reveal his national state understanding within the scope of national history and national economy.
Yusuf Akçura 1904 yılında yazmış olduğu Üç Tarz-ı Siyaset adlı makaleyle Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük politikasının uygulanması gerektiği fikrini ilk kez ileri süren kişi olmuştur. Yusuf Akçura hem Rusya’da hem Osmanlı... more
Yusuf Akçura 1904 yılında yazmış olduğu Üç Tarz-ı Siyaset adlı makaleyle Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük politikasının uygulanması gerektiği fikrini ilk kez ileri süren kişi olmuştur. Yusuf Akçura hem Rusya’da hem Osmanlı İmparatorluğu’nda Türkçülük faaliyetleri yürütmüştür. Fikirleriyle hem Millî Mücadele’nin felsefesine hem de yeni kurulan millî devletin şekillenmesindeki politikalara kaynaklık etmiştir. Bu çalışmada; Rusya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na göç eden aydınlardan Yusuf Akçura’nın hayatı ve fikirleri üzerinde durulmuş, millî tarih ve millî iktisat çerçevesindeki millî devlet anlayışı ortaya konmaya çalışılmıştır.
Yusuf Akçura is the person who for the first time brought forward the idea Turkism policy should be performed in Ottoman Empire through his article called Üç Taz-ı Siyaset he wrote in 1904. With his ideas, he was the source for both the the philosopy of te national struggle and the policies forming the newly established national state. In this study; it is emphasized the life and ideas of Yusuf Akçura who is intellectual migrating from Russia to Ottoman Epire and it is tried to reveal his national state understanding within the scope of national history and national economy.
Yusuf Akçura’nın Üç Tarz-ı Siyaset’i ve Ziya Gökalp’in Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muâsırlaşmak eserleri modern Türk düşüncesinin en önemli eserlerindendir. Eserlerde sorgulanan kimlik meselesi güncelliğini koruyan bir çalışma alanıdır. İki... more
Yusuf Akçura’nın Üç Tarz-ı Siyaset’i ve Ziya Gökalp’in Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muâsırlaşmak eserleri modern Türk düşüncesinin en önemli eserlerindendir. Eserlerde sorgulanan kimlik meselesi güncelliğini koruyan bir çalışma alanıdır. İki farklı bakış açısına sahip olmasına rağmen bu önemli eserler birtakım ortak fikir ve düşünceleri de barındırmaktadır. Bu araştırmada; modern Türk düşüncesinin iki önemli düşünürünün eserleri içerik analizi ile incelenmiştir. Araştırmanın amacı, Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura’nın eserlerindeki benzer veya farklı kelime/kelime gruplarını belirlemek ve eserleri bu kelime/kelime grupları üzerinden karşılaştırmaktır. İki düşünürün kimlik unsurunu tanımlarken ortak veya ayrışma noktaları kelime frekansları kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın literatüre katkısı, içerik analizinin iki farklı analiz programı kullanılarak uygulanması ve bu programların farklı analiz yöntemlerini kullanarak benzer sonuçlara ulaştığını ifade etmesidir. Maxqda programı nitel yöntemler, RapidMiner Studio programı ise nicel yöntemler kullanan yazılımlardır. Her iki program da oldukça çeşitli analiz kabiliyetlerine sahip olmasına rağmen bu araştırma da sadece içerik analizinde kelime frekansları belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, iki farklı program kullanılarak elde edilen kelime frekans tablolarında sunulmuş ve Yusuf Akçura ile Ziya Gökalp’in eserlerinde değindikleri kelimeler baz alınarak eserler karşılaştırılmıştır. Ardından programların kelime frekanslarını belirleme yöntemleri arasındaki farklılıklar açıklanarak, farklı alternatiflerin araştırmalara katkı sağlayabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Disiplinlerarası bir araştırma niteliğinde olan bu çalışmada, tarih ve bilgi teknolojilerinden faydalanılmıştır.
Özet Osmanlı Devleti Batılı devletler karşısında geri kaldığını fark ettiği andan itibaren, kendini yenileme ve ayakta kalma mücadelesine girişmiştir. Yenileşme adına başta yöneticiler olmak üzere önemli adımlar atılmıştır. Bunlar... more
Özet Osmanlı Devleti Batılı devletler karşısında geri kaldığını fark ettiği andan itibaren, kendini yenileme ve ayakta kalma mücadelesine girişmiştir. Yenileşme adına başta yöneticiler olmak üzere önemli adımlar atılmıştır. Bunlar arasında Tanzimat ve Meşrutiyet devletin yapısal değişimine yönelik devrim niteliğindeki adımlardır. Her iki köklü değişim Osmanlı aydınları arasında düşünce üretimini ve fikir tartışmalarını artırmıştır. Bunun için yakın tarihimizde düşünce hareketleri dendiği zaman bu dönem özel bir önem taşır. Özellikle Avrupa'dan etkilenerek yenilik hareketlerine destek veren ve öncülük yapan Jön Türkler veya Yeni Osmanlılar adını alan aydınlar ülkeyi kurtarmak için aktif rol oynamışlardır. Yönetimi üstlenen İttihat ve Terakki Cemiyeti bu ortamda kurulmuştur. İttihat ve Terakki yönetimi İmparatorluğu kurtarmak için çaba sarf ederken üretilen düşüncelerden faydalanmaya çalışmıştır. Bu süreçte Yusuf Akçura'nın "Üç Tarz-ı Siyaset" adını verdiği fikir akımları tartışmaların odağını oluşturmuştur. Osmanlıcılık, İslâmcılık, Türkçülük akımları Osmanlı Devleti'nin Avrupa tehdidi karşısında yeni siyasî-sosyal birlik (ittihad) arayışlarının yansımasıdır. Osmanlı aydınları bu üç fikir akımı içinde yeni millet ve vatan tanımlamaları yapmaya çalışmışlardır. Bu tanımlarla Osmanlı içindeki halkları bir arada tutmanın yolları aranmıştır.
Yusuf Akçura’nın ilk olarak 1904’te Mısır’da tefrika edilip daha sonra 1912’de kitap olarak basılan “Üç Tarz-ı Siyâset” adlı makalesi, Kapı Yayınları tarafından (2020) günümüz Türkçesi, orijinali ve Osmanlıca metin bir arada yayımlandı.... more
Yusuf Akçura’nın ilk olarak 1904’te Mısır’da tefrika edilip daha sonra 1912’de kitap olarak basılan “Üç Tarz-ı Siyâset” adlı makalesi, Kapı Yayınları tarafından (2020) günümüz Türkçesi, orijinali ve Osmanlıca metin bir arada yayımlandı. “Türk düşünce tarihinin ayak izlerinden birisi” olarak nitelenen kitabı yayıma hazırlayan ise Yakup Öztürk. Kitabın başında yer alan Öztürk’ün etraflı sunuş yazısı, gerek Yusuf Akçura’yı gerek “Üç Tarz-ı Siyâset”i gerekse de o dönemde bu makaleyle ilgili kaleme alınmış iki eleştiri metnini okur için daha anlaşılır kılması itibarıyla dikkat çekicidir.
Öztürk’ün belirttiğine göre, “hacmi küçük, tesiri büyük bir beyannâme” (s. 19) niteliğindeki bu makale, aynı zamanda yazarın doğum yeri olan Kazan’da yazılmış ve Kahire’de yayımlanan Türk gazetesine gönderilmiştir. Üç sayıda tefrika edilen makalenin ilk bölümü derginin 14 Nisan 1904 / 25 Mart 1320 tarihli 24. sayısında, sonraki iki bölüm ise 26 ve 27. sayılarda yayımlanmıştır. (s. 8) Akçura makalesinde İttihâd-ı Osmanî (Osmanlıcılık), İttihâd-ı İslâm (İslamcılık) ve Tevhîd-i Etrâk (Türkçülük) olmak üzere üç farklı siyaset tarzı hakkında etkili bir tartışma yürütür. Söz konusu fikir akımlarının artı ve eksilerini, muhtemel fayda ve zararlarını tarafsız bir eleştirmen misali masaya yatırır. Ancak meseleye girişmeden hemen önce bir soru ve bir uyarı mahiyetinde şu cümleleri kaleme alır: “Muayyen bir cemiyetin menfaatleri neden ibarettir? Buna cevap vermeden, filan veya falan siyasî yolun filan cemiyete faydalı olduğu hallolunamaz.” (s. 73-74)