Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Kategori/Category Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı *Bu eserin tüm hakları Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınlarına (NEU PRESS) aittir. Eserin tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU'nu hükümlerine... more
Kategori/Category Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı *Bu eserin tüm hakları Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınlarına (NEU PRESS) aittir. Eserin tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU'nu hükümlerine göre, kitabı yayınlayan yayınevinin önceden izni olmadan herhangi bir ortamda yayımlanamaz ve herhangi bir bilgi depolama ve erişim sistemiyle, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik veya başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, aktarılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. *Eserdeki yazılı olan her türlü bilginin ve yorumun sorumluluğu editörlerin, yazarların kendilerine aittir. * All rights of this work belong to Necmettin Erbakan University Press (NEU PRESS). According to the provisions of the "Law No. 5846 on Intellectual and Artistic Works", the whole or part of the work cannot be published in any medium without the prior permission of the publishing house that published the book, and it cannot be reproduced, printed, transferred, reproduced, or distributed by any information storage and retrieval system, mechanical, electronic, photocopying, magnetic or other methods.
Toplumsal tip, bireysel olarak temsil edilen ve ancak çok sayıda bireyin benzeri davranış ve eylemlerinde karakteristik özellik kazanan, ortak tanımlayana dönüşen analitik bir çerçeve, kavrayış zenginliği, bilimsel anlamda ise bir... more
Toplumsal tip, bireysel olarak temsil edilen ve ancak çok sayıda bireyin benzeri davranış ve eylemlerinde karakteristik özellik kazanan, ortak tanımlayana dönüşen analitik bir çerçeve, kavrayış zenginliği, bilimsel anlamda ise bir kavramsal tanımlamadır. Toplumsal tipoloji, eylemin kalıplaşması, genelliği içeren özgün temsil yeteneğine ulaşması olarak temayüz etmesidir. Ait olduğu yapıyı ve evreni kendinde toplayabilme durumudur. Bu anlamda her yapı kendi tipini ve insanını var eder yahut her yapı kendi insanı tarafından oluşturulur ve her defasında yeniden formüle edilir. Toplumsal tipler bütün bir toplum demektir. Toplumu meydana getiren her yapı, kurum, bölüm, mekân, durum/hal kendi aktörleriyle vardır, onlarla anlamlıdır. Yapılara, kurumlara, bölümlere can veren aslında insanlardır yani toplumsal tiplerdir. Ekonomi, din, siyaset, aile, eğitim; çarşı, pazar, para, cami, okul, medrese, parti, belediye, ev, mahalle bütünüyle tiplerle kendi hayatiyetini sürdürür. Kurumları, yapıları, mekânları insan figürleri olmadan anlamak, açıklamak, kavramak mümkün değildir. Ekonomi kurumu bağlamında burjuva,
Research Interests:
Kemal Tahir undoubtedly emerges as one of the most significant writers in Turkey, transcending his era through his contributions to literature, sociology, history, and politics. The fact that Kemal Tahir's complete works, comprising more... more
Kemal Tahir undoubtedly emerges as one of the most significant writers in Turkey, transcending his era through his contributions to literature, sociology, history, and politics. The fact that Kemal Tahir's complete works, comprising more than fifty novels, screenplays, essays, poems, stories, and notes, are still being discussed today serves as evidence of this situation. It's a challenging milestone to surpass that despite more than a century passing since his birth and over fifty years since his passing, he remains a subject of ongoing discussion in the plethora of articles, essays, and symposiums dedicated to his work. Kemal Tahir is one of the rare names who have achieved this milestone. Kemal Tahir's ability to identify current problems and offer unique perspectives drawing from his roles as a poet, novelist, sociologist, and political scientist are key factors contributing to the ongoing debate surrounding his work.

Kemal Tahir's upbringing, which encompassed his childhood during the final stages of the Ottoman Empire and the formative years of the Republic, along with his youth spanning from the Single Party era to the emergence of multi-party politics, greatly contributed to his profound understanding of the sociopolitical landscape of Turkey, making it difficult for him to detach. The intimate connection of his parents to Ottoman palace life and culture—his father served as one of the Ottoman Sultan Abdulhamid's aides, while his mother was in the service of Sultan Abdulhamid's daughter—formed the foundation for the author's profound interest in and relationship with the Ottoman Empire. Following the dissolution of the Ottoman Empire and the establishment of the Republic, the author's primary focus shifts towards the structural changes in the formation of national identity. It highlights the importance of discussing the changes in social structure while staying rooted in historical, sociological, political, and economic realities.
Yaşar Nezihe Bükülmez (1882), who was born in the last period of the Ottoman Empire, can be considered as the first poet who expresses the social events and sociological realities with poetry. Yaşar Nezihe is a poet who has not found the... more
Yaşar Nezihe Bükülmez (1882), who was born in the last period of the Ottoman Empire, can be considered as the first poet who expresses the social events and sociological realities with poetry. Yaşar Nezihe is a poet who has not found the place he deserves both in his own time and today, and has been misunderstood a lot in his time because she wrote first poem on May 1. She was even questioned in 1913 due to the reverse interpretation of her writings and poems. The poet, who was given the title of the first socialist and the first proletarian poet when she wrote his first poem on May 1, was disturbed by the identification of herself with socialism, the discussion of her writings on the political plane and has recently fallen silent. It is also possible to deduce this discomfort from the archive documents of Taha Toros, who was the last person to meet him before his death, and from the fact that she gave all his writings and documents to Toros only on the condition that she did not publish his poem of May 1. The cyclical structure of the period and the poverty, suffering and loneliness of a woman who does not take off her black veil for the rest of her life; her rhetoric that defends social justice, rights and freedoms, highlights social inequality and the grievances of workers, can be read as important stages of her life adventure leading to socialist poetry.
Göç, bir ya da birden farklı unsurun bir araya gelerek bireylerin veya toplulukların ‘mekânsal, fiziksel’ bir yer değiştirmelerinin toplumsal, kültürel, siyasal, ekonomik değişimlere yol açtığı çok yönlü bir süreçtir. Göç hem etken hem de... more
Göç, bir ya da birden farklı unsurun bir araya gelerek bireylerin veya toplulukların ‘mekânsal, fiziksel’ bir yer değiştirmelerinin toplumsal, kültürel, siyasal, ekonomik değişimlere yol açtığı çok yönlü bir süreçtir. Göç hem etken hem de edilgendir; bu nedenle sonuçları tam olarak öngörülebilir değildir. Türkiye’nin göç sürecine bakıldığında 1950’li yıllarda başlayarak 1980’li yıllarla birlikte en yüksek ivmesine ulaşan göç olgusunun ve beraberinde getirdiği toplumsal hareketliliğin, bireyin öznelliğinden kültüre, ekonomiden siyasete kadar toplumun her alanını dönüştürdüğü iddia edilebilir. Siyaset ve sosyoloji arasındaki ilişki ya da Aristoteles’in ‘insanın siyasal bir hayvan olduğu’ ifadesi göz önüne alındığında göç olgusunun siyasi karşılığı kaçınılmaz bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Nitekim kırdan kentlere artarak devam eden göç olgusu, dönemin siyasi partilerinin parti programlarına ve seçimler öncesinde yayınlanan seçim afişlerine de yansımıştır. Siyasi partilerin seçmen davranışını etkileyerek bu kesimlerden oy alma arzusunun göç ve kentleşme kaynaklı sorunların partiler tarafından araçsallaştırılmasına neden olduğu iddia edilebilir. Bu çalışmada göç ve kentleşme kaynaklı sorunlara 1980 ile 1990’lı yıllarda aktif siyasetin içerisindeki siyasi partilerin getirdiği alternatif çözüm önerileri, parti programlarında bu sorunlara bakış açıları ve seçim afişleriyle seçmene yaklaşımları sosyolojik bir perspektifte tartışılacaktır.
Research Interests:
Göçle başlayan süreçte göç eden kişi hiçbir zaman sürecin başındaki kişi olarak kal(a)mayacaktır. Kendi geleneğini, kültürel değerlerini ve aidiyetlerini muhafaza etmeye çalışsa da süreç içerisinde hem göç ettiği yeri dönüştürecek... more
Göçle başlayan süreçte göç eden kişi hiçbir zaman sürecin başındaki kişi olarak kal(a)mayacaktır. Kendi geleneğini, kültürel değerlerini ve aidiyetlerini muhafaza etmeye çalışsa da süreç içerisinde hem göç ettiği yeri dönüştürecek hem de kendisi dönüşecektir. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü göç aynı zamanda sosyo-kültürel etkileşimin mekânlar aracılığıyla taşınmasıdır. Göçün ardından bir bölgeye ya da kente gelen kişi bölgenin ya da kentin yerlilerini de etkiler. Aynı zamanda onlardan da etkilenir. Kentin yerlileriyle kentin yeni sakinleri arasında var olan sosyo-kültürel mesafe göçle gelen yeni sakinin kentte görünür olma, kentin yerlileri tarafından fark edilme isteğini güdümleyen faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir. Bu istek doğrultusunda kişinin yeni araçlara başvurması olası bir durumdur. İşte aradaki bu sosyo-kültürel mesafenin, dışlanmanın, yok sayılmanın ve kente adaptasyon sürecinin bir karşılığı olarak arabesk müzik ve kültürünün yeniden şekillendiği ve bugünün arabeskini ortaya çıkmasına kaynaklık ettiği iddia edilebilir.
Arabesk müzik şüphesiz göç ve kentleşme süreciyle sınırlandırılamayacak kadar çok yönlü, iç içe geçmiş bir sürecin ve birikimin sonucudur. Bu çalışmada arabesk kültürü ve müziğinin, müzik dışında göç olgusu, toplumsal, sosyo-ekonomik ve siyasi değişmelerle olan ilişkisi incelenecek, bu değişim süreçlerinin ardından bir kültür ve yaşam tarzı biçimine evrilmesine katkı sağlayan faktörler değerlendirilecektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden literatür tarama modeli aracılığıyla göç, müzik ve arabesk literatürlerinde ulaşılabilen basılı bilimsel yayınlar ve kitaplar taranmış, arabesk müziğin önde gelen isimleriyle yapılan yazılı ve video röportajlar incelenmiştir. Bu doğrultuda göç, müzik ve arabesk kavramları sosyolojik bir perspektifte ele alınmaya çalışılacaktır.
Research Interests:
Socio-cultural, political, economic and sociological factors determine the voters' behavior and affect the vote rates of political parties, which are different from each other but eventually intertwined. These factors influence multiple... more
Socio-cultural, political, economic and sociological factors determine the voters' behavior and affect the vote rates of political parties, which are different from each other but eventually intertwined. These factors influence multiple subjects while continuing to co-exist within the ordinary daily life of society. Nonetheless, the influence of other factors such as economic crises, political polarizations, military coups or memorandums which remain out of ordinary yet play a determining and game-changing role by creating a breaking effect, may also have a profound effect on voter behavior. Military coups have been forming voter behavior by affecting not only the governmental bodies or politicians but also voters from all segments of society. In this study, the Konya general election results between the 27 May military coup and the 28 February postmodern coup will be analyzed and the impacts of sociological, political, socio-cultural and economic factors on voter behavior will be discussed. The striking fact of the March 12th and September 12th coups that happened between the aforementioned two coups every decade over a period of more than thirty years increases the importance of this period and encourages researchers to conduct further studies. Two methodological approaches were applied in the study, one of which is the socio-psychological approach that prioritizes the development of political orientation by focusing on the political socialization process developed by the influence of individuals’ families and immediate surroundings at a young age on voter preferences (Michigan School), and the other is the sociological approach that associates voter preferences with being a member of a social group or feeling of belonging (Columbia School). In the context of these approaches, an overall evaluation will be framed.
Müzik yalnızca ses ve notaların, enstrümanların biraradalığından oluşmaz. Müziği insanla ortak paydaya getiren çeşitli unsurlar vardır. Anılar, duygular, geçmiş, gelecek bunlardan bazılarıdır. Müzik insan için bir hatırlatıcıdır. Müziğin... more
Müzik yalnızca ses ve notaların, enstrümanların biraradalığından oluşmaz. Müziği insanla ortak paydaya getiren çeşitli unsurlar vardır. Anılar, duygular, geçmiş, gelecek bunlardan bazılarıdır. Müzik insan için bir hatırlatıcıdır. Müziğin hatırlatıcı vurgusunda ise sosyolojik ve tarihsel gerçeklikler ve süreklilikler devreye girer. Dolayısıyla insanın kulağına çalınan herhangi bir ses müzikal anlamdaki karşılığının ötesine geçer. Barış Manço da müzikal anlamda ortaya çıkardığı bestelerin, yaptığı şarkıların ve programların ötesine geçmeyi başaran sanatçılardan biridir. Devlet sanatçısıdır ve sıklıkla halkın tarihsel ve sosyolojik birikimini kullanarak sanat yaptığını, halktan olanı halka geri verdiğini vurgular. Barış Manço âşıklık geleneğinden beslenen bu geleneği ana kaynak olarak kullanmakla birlikte aynı zamanda âşıklık geleneğini dönüştürmeyi de başarır. Âşıklık geleneğinden kopmaya sıcak bakmaz ama mevcut sınır ve koşullarıyla geleneğin sürdürülmeyeceğinin de farkındadır. Sosyo-kültürel ve müzikal sermayelerini kullanarak geleneği gününe ve sonrasına taşımayı bilir. Bununla yetinmez turistten farklı olarak bir seyyah gibi yurtiçi ve yurtdışında dolaşır. Bir yanı tarihsel ve kültürel birikime sıkıca yaslıyken diğer yanı bir hayli esnektir. Her yeri, her kültürü ve tarihi tanımak ve tanıtmak ister. Barış Manço bu hâliyle dünyanın ve Türk kültürünün hem yerlisi hem yabancısıdır. Yerliliğini Türk kültürü ve geleneğinden alırken, yabancılığını ise akademik eğitiminden ve gittiği ülkelerdeki tanışıklıklarından alır. Barış Manço'yu var eden şey ise bu ikisini ortak noktada birleştirerek mükemmel bir sentez ortaya çıkarmasıdır.