Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content

Ayhan Vergili

None At This Time, Sociology, Department Member
06 Şubat 2023 tarihinde Türkiye'de 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından alanında uzman yazarlarca hazırlanan bir kitap.
Turkiye’de cagdas pedagojinin ilk temsilcilerinden Ismail Hakki Baltacioglu egitim ve sosyoloji alaninda cok onemli kitaplar ve makaleler yazmistir. Onun sosyoloji ve egitme iliskin fikirleri pek cok arastirmaci tarafindan ayrintili... more
Turkiye’de cagdas pedagojinin ilk temsilcilerinden Ismail Hakki Baltacioglu egitim ve sosyoloji alaninda cok onemli kitaplar ve makaleler yazmistir. Onun sosyoloji ve egitme iliskin fikirleri pek cok arastirmaci tarafindan ayrintili degerlendirilmistir. Hic kuskusuz, onun sosyoloji ve egitime iliskin fikirleri sonraki kusak egitimci ve sosyologlara ilham kaynagi olmustur. Bu makalede Baltacioglu’nun cok az bilinen bir yonune dikkat cekilmistir. 1950 yilinda mecliste yurutulen “Batakliklarin Kurutulmasi ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkinda Kanun” tasarisi calismalari esnasinda Ismail Hakki Baltacioglu cok ilerici bir yaklasimla batakliklarin kurutulmasina karsi cikmistir. O, batakliklarin kurutulmasi yerine rehabilite edilmeleri yonunde bir teklifte bulunmus, ancak bu onerisi kabul gormemistir. Batakliklarin rehabilite edilmesi yonundeki yaklasim Turkiye’de Baltacioglu’nun teklifinden yaklasik 30 yil sonra 1980’li yillara gelindiginde benimsenmistir. Baltacioglu’nun iki donem A...
Türkiye Tıp Encümeni 1925-1968 yılları arasında 20 kongre düzenlemiştir. Bu kongreler; Cumhuriyetin ilanından DP’nin iktidara gelişine kadar her hükümetin sağlık politikasını şekillendirmekte etkin rol oynamıştır. DP’nin iktidara... more
Türkiye Tıp Encümeni 1925-1968 yılları arasında 20 kongre düzenlemiştir. Bu
kongreler; Cumhuriyetin ilanından DP’nin iktidara gelişine kadar her hükümetin sağlık politikasını şekillendirmekte etkin rol oynamıştır. DP’nin iktidara gelmesiyle birlik-
te kongrelerin sağlık politikalarının oluşturulmasındaki etkisi azalamaya başlamıştır.
Bu çalışmada, genel olarak kongrelerde ele alınan konular, alınana kararlar ile siyasilerin sağlık politikaları arasındaki ilişkiler incelenecektir. Yine sağlık hizmetlerinin uygulanması için yapılan mevzuat düzenlemeleri ile kongreler arasındaki ilişki karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır.
İnsanlık tarihi boyunca büyük salgınlara, ölümlere kimi zaman toplumların ve orduların yok olmasına neden olan bulaşıcı hastalıkların mikropları, Koch tarafından 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında keşfedilmiştir. Bu keşifler tedavi... more
İnsanlık tarihi boyunca büyük salgınlara, ölümlere kimi zaman toplumların
ve orduların yok olmasına neden olan bulaşıcı hastalıkların mikropları, Koch
tarafından 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında keşfedilmiştir. Bu keşifler tedavi edici ilaçların bulunması için çalışmaları hızlandırmıştır. 18. ve 19. yüzyıllar bulaşıcı hastalıklar yüzyılı olarak anılırken, 20. yüzyıl bulaşıcı hastalıkları tedavi edici ilaçların keşfedildiği yüzyıl olarak tıp tarihine geçmiştir.
Cumhuriyetin 1930-1940’lara kadar öncelikli sağlık mücadelesi bulaşıcı
hastalıklarla savaş dönemidir. 1940’lardan itibaren DDT (dedete) ve penisilinlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte bulaşıcı hastalıklarla savaşta  başarı kazanılmış, ardından ikinci derece hastalıklarla mücadele dönemi başlamıştır. Bu bağlamda mücadelenin kazanılması bilimsel gelişmenin sonucu elde edilen başarıyla paraleldir.
Bu kitapta, Milli Mücadele yıllarından başlayarak, 1970’li yıllara kadar devam eden salgınların Cumhuriyet dönemi nüfus politikaları ve halk sağlığı üzerindeki etkisi sosyolojik bir perspektifle analiz edilmektedir. Osmanlı’dan mirası... more
Bu kitapta, Milli Mücadele yıllarından başlayarak, 1970’li yıllara kadar devam eden salgınların Cumhuriyet dönemi nüfus politikaları ve halk sağlığı üzerindeki etkisi sosyolojik bir perspektifle analiz edilmektedir. Osmanlı’dan mirası kalan 12 milyonluk hasta, bitap, yorgun ve üretken olmayan nüfus, yeni kurulan Cumhuriyeti nüfusun arttırılmasını amaçlayan politikaya yöneltmiştir. Genç Cumhuriyet’in uzun savaş yıllarının harap ve bitap düşürdüğü, üretim kabiliyeti zayıflayan Anadolu insanının sağlığına kavuşması, üretken bireylere dönüşmeleri amacıyla sağlık hizmetlerinin kamusal alana yayılması için yapılan çalışmalar, temelde nüfus politikasıyla  doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda, kitap genç Cumhuriyetin sağlık politikalarını esas alarak nüfus politikalarını değerlendirmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus politikası temelde iki ana döneme ayrılmaktadır. İlki 1921’den 27 Mayıs 1960 tarihine kadar, nüfusun arttırılması politikalarının esas alındığı ilk dönem, ikincisi ise 27 Mayıs İhtilalinin ardından nüfusun planlanması ya da aile planlaması olarak adlandırılan nüfus artış hızının düşürülmesine yönelik politikaların devlet eliyle yürütüldüğü dönemdir.
Nüfus planlaması politikaları 2000’li yıllara kadar amaçlanan hedeflere  ulaşmasa da devlet politikası olarak varlığını sürdürmüştür. Ak Parti’nin  2003’de iktidara gelmesinin ardından göreve başlayan muhafazakâr Hükümet, nüfus planlamasına karşı politikalar geliştirmek yerine gönüllük esasına dayalı vatandaşlardan en az üç çocuk sahibi olmaları yönünde söylem geliştirmiştir.
Kitap bu şekliyle, Türkiye’de Cumhuriyeti’nin ilanından günümüze sağlık politikaları kapsamında halk sağlığıyla bulaşıcı hastalıklarla mücadeleyi ve  makro bir yaklaşımla nüfus politikalarının sosyolojik analizini içermektedir.
19. yüzyılın son yıllarında ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı coğrafyasının neredeyse her karışında büyük savaşlar yaşanmıştır. Bu savaşlarda Türk ordusu ve sıhhiye teşkilatı kıt imkânlarına rağmen başarılar elde etmiş ve tecrübe... more
19. yüzyılın son yıllarında ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı coğrafyasının neredeyse her karışında büyük savaşlar yaşanmıştır. Bu savaşlarda Türk ordusu ve sıhhiye teşkilatı kıt imkânlarına rağmen başarılar elde etmiş ve tecrübe kazanmıştır. Bu mücadelede fiilen görev alan askerî hekimler aynı şekilde, hem Kurtuluş Savaşı’nda hem de Cumhuriyet’in ilanından sonra yeni kurulan devletin sağlık politikalarının oluşmasında ve başarılı sonuçlar alınmasında önemli rol oynamışlardır.
Millî Mücadele yıllarında kurulan Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti ile sağlık hizmetleri, çağdaş toplumlarda olduğu gibi bağımsız bir bakanlık bünyesinde teşkilatlanmıştır. Müstakil bir Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın kurulması, Türkiye’de toplum sağlığına gösterilen önemin artmaya başladığını göstermektedir. Cumhuriyet’in ilanının ardından sağlık hizmetlerinin halka ulaştırılması yönünde önemli girişimler olmuştur. Bu amaçla, öncelikle sağlık hizmetinin yürütülebilmesi için hukuki düzenlemeler yapılmış, ardından bu sağlık hizmetini sunacak olan personelin yetiştirilmesi için sağlık eğitim kurumları yeni kurulan sağlık teşkilatının yapısına
uygun biçimde yapılandırılmıştır. Cumhuriyet döneminde uzun yıllar Sağlık
Bakanı olarak görev yapan Dr. Refik Saydam tarafından sağlık hizmetlerinin tüm yurt sathına yayılması maksadıyla numune hastaneleri modeli geliştirilmiştir. Kitap bu şekliyle, Türkiye’de sağlık eğitimi ve sağlık hizmetlerinin kurumsallaşması ve gelişmesini sosyolojik bir yaklaşımla ele almaktadır.
Türkiye’de 1950’li yıllarda hızlanan kırsaldan şehre göçün yarattığı konut ihtiyacı, otorite boşluğu nedeniyle “Türkiye’ye özgü bir modelle” plansız ve gelişigüzel çözülmüştür. Plansız ve gelişigüzel üretilen konutlar, aile yapısını da... more
Türkiye’de 1950’li yıllarda hızlanan kırsaldan şehre göçün yarattığı konut ihtiyacı, otorite boşluğu nedeniyle “Türkiye’ye özgü bir modelle”  plansız ve gelişigüzel çözülmüştür.  Plansız ve gelişigüzel üretilen konutlar, aile yapısını da etkilemiştir.  Özellikle İstanbul örneği üzerinden Türkiye’de 1950’li yıllarda kırsaldan şehirlere göçten sonra ortaya çıkan konut tipindeki değişimin yarattığı neticeler sosyolojik olarak bu yazıda incelenmiştir.
In this study, we will try to show the role of translation in the formation of a new science in Turkish science world. Emile Durkheim is a sociologist who has a considerable contribution to the science of sociology. Because of having very... more
In this study, we will try to show the role of translation in the
formation of a new science in Turkish science world. Emile Durkheim is
a sociologist who has a considerable contribution to the science of
sociology. Because of having very important contributions to Turkish
Sociology, he has a priviledge place in our study too. Moreover, in Turkiye
when the science of Sociology is mentioned about, there is no doubt the
first sociologist who is remembered is Durkheim, and his representative
in Turkey is Ziya Gökalp. Durkheim has been the source of inspiration
to our enlightened elits to solve our sociological troubles for a period of
time. During the Turkish Republican age for a period of time, the
education of sociology was the same as Durkheim’s approach. In 2015, a
century had passed out from start of sociology education (1914) at
Darulfunun by Gokalp under the sway of sociology of Emile Durkheim.
Sociology has entered Turkey with Durkheim's influence,
simultaneously. Istanbul Darulfunun had continued to have being the
center of academic studies of sociology for many years. Turkish sociology
has developed by studies in university and outside the university in
century. With this bibliography we prepared, we will try to reveal what
importance Durkheim has in Turkey, with the help of translations of
Durkheim’s works and the studies about him. We will have provided to
have the oppurtunity to see together the chief studies done about the
works of Durkheim in the last century in our country and to apppraise
them.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Özet: Baykan Sezer, Türk sosyolojisinin üçüncü kuşak sosyologlarındandır. Yaklaşık otuz yıl İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde görev yapmıştır. Sezer, sosyolojinin Batı'da ortaya çıktığını, Batı egemenliği çerçevesinde olayları... more
Özet:
Baykan Sezer, Türk sosyolojisinin üçüncü kuşak sosyologlarındandır. Yaklaşık otuz yıl İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde görev yapmıştır. Sezer, sosyolojinin Batı'da ortaya çıktığını, Batı egemenliği çerçevesinde olayları değerlendirdiğini belirterek Batı sosyolojisine eleştirel bir yaklaşım sunmuştur. Batı sosyolojisinin tek tipçi ve Batı merkezli izahlarına özellikle karşı çıkan Sezer, sosyolojiye eleştirel bir bakış açısı sunarak yerli bir sosyoloji kurulması gereğine inanmış ve akademik yaşamı boyunca Türk toplumunun sorunlarına çözüm bulabilmek için yerli bir sosyoloji kurmaya çalışmıştır. Sezer, metinlerinde Batı sosyolojisine ve kurucu sosyologlarına eleştiriler yöneltmiştir. Biz bu yazımızda; Sezer'in sosyoloji anlayışını kısaca izah ettikten sonra, Durkheim'ın tarihe yaklaşım biçimine, dinin menşeine ilişkin görüşlerine, metodolojik yaklaşımına ve sosyolojiyi Batı egemenliğinin temellendirilmesi için kullanmasına yönelik, onun eleştirilerini değerlendireceğiz.

Abstract:

Baykan Sezer is one of the third-generation Turkish sociologists. For nearly 30 years he worked at the Sociology Department of Istanbul University. He developed a critical approach towards Western sociology, proposing that the discipline emerged in the West and dealt with its subject within the framework of Western supremacy. In particular, he rejected the uniform and West-centered interpretation, defending a critical local perspective towards sociology. He spent his academic life in an effort to find solutions to the problems of Turkish society, and to institute a homegrown sociology. In his works, Sezer provided a critique of Western sociology and its founding fathers. This essay is an exposition of Sezer's criticism towards Durkheim's approach to history and methodology, his views on the origins of religion, and his use of sociology to bolster Western supremacy. After briefly explaining Sezer's understanding of sociology, we will try to analyze his critique of Durkheim.
Research Interests:
Hilmi Ziya Ülken hayatı, eserleri, çalışmaları, sosyolojik yaklaşımı vd..
Research Interests:
Hilmi Ziya Ülken was a Turkish sociologist internationally recognized for his works in sociology, philosophy and cultural history. He maintained close contacts with foreign sociological institutions and the UNESCO. Presenting papers at... more
Hilmi Ziya Ülken was a Turkish sociologist internationally recognized for his works in sociology, philosophy and cultural history. He maintained close contacts with foreign sociological institutions and the UNESCO. Presenting papers at international meetings he found the opportunity to convey his ideas to other cultures, while his translations helped other scholarly worksand experiences to be known in Turkish. Ülken was among the few thinkers who, in the first half century of the Turkish Republic, tried to shape the new state and society with alternative ideas and publications. Keywords: Hilmi Ziya Ülken, the Turkish sociology, the importance of translation , International SociologyAssociation, the influence of Hilmi Ziya Ülken on Turkish culture.
Research Interests:
Abstract: İsmail Hakkı Baltacıoğlu is first representatives of modern pedagogy in Turkey. He has written very important books and articles about sociology and pedagogy. His ideas about sociology and pedagogy has been analyzed and... more
Abstract: İsmail Hakkı Baltacıoğlu is first representatives of modern pedagogy in
Turkey. He has written very important books and articles about sociology and pedagogy.
His ideas about sociology and pedagogy has been analyzed and criticized by
many researchers. No doubt Baltacıoğlu’s opinion about sociology and pedagogy has been a source of inspiration for the next generation of pedagogies and sociologists. In my article, I will be drawn attention to a little-known aspect about Baltacıoğlu. During the period between 1943 and 1950, as a member of parliament, he made very important speeches in the Grand National Assembly of Turkey about draining of the marshes and the protection of forests. He suggested bonification to marshes rather than draining. It has been tried to discuss this conversations about his environmental sensitivity in this article.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: