Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Ali BAŞ
  • Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Alaeddin Keykubad Kampüsü Selçuklu/Konya/TURKEY
Research Interests:
Türkler tarih sahnesine çıktıkları dönemden itibaren, hayvanlarına, kulanım eşyalarına ve inşa ettikleri küçük veya büyük mimari eserlere ait olduklarını düşündükleri boylarının damgalarını vurmayı gelenek haline getirmişlerdir.... more
Türkler tarih sahnesine çıktıkları dönemden itibaren, hayvanlarına, kulanım eşyalarına ve inşa ettikleri küçük veya büyük mimari eserlere ait olduklarını düşündükleri boylarının damgalarını vurmayı gelenek haline getirmişlerdir. Anadolu'nun fethinde rol alan Türk boyları, fethettikleri yerlere de çoğunlukla kendi boy adlarını vermişlerdir. Bu boyların en etkili olanlarından biri de Kayı boyudur. Kayı boyu damgasının sadece damga olarak değil damga-motif olarak ta kullanıldığını görmekteyiz. Bu çalışma Selçuklu'dan Osmanlı'ya bu damganın mimaride damga-motif kullanımı üzerinedir.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:

And 14 more

Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön cephe kuruluşları; taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlardan meydana... more
Anadolu Selçuklu dönemi ve kendisinin yenilikçi bir ardılı olan Beylikler dönemi mimarisinde, ön cephe kuruluşları; taç kapılar, pencereler, nişler, silmeler, payandalar, köşe kuleleri, çörtenler ve minareler gibi unsurlardan meydana gelmektedir. Yapıların diğer cephelerine oranla daha fazla önem verilen ön cephelerinde yer alan taç kapılar, kendilerine has birtakım farklılıklarla diğer cephe öğelerinden daha belirgin hal almaktadır. Bu çalışmada odak noktamız taç kapıların ana nişini sınırlandıran yan duvarların içine yerleştirilen nişleridir. Biçim özellikleri olarak taç kapıya veya mihraba benzeyen yan nişler, ana nişte derinlik etkisi yaratmaktadır. Son zamanlarda sanat tarihi bilim dalı içerisinde genel yapısal konuların dışında özel ögesel konular üzerine yapılan çalışmalar Türk-İslam mimarisinin sanatsal zenginliklerini de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda çalışmamız, Karamanoğlu Beyliği Medreselerinin yapısal ögesi olan taç kapılarında özel bir öge durumdaki yan nişlerin...
[No Abstract Available
Keykubadiye Sarayi’nda 2015 yilinda gerceklestirilen kazi calismalarinda cesitli tur ve ozelliklerde cok sayida buluntu ele gecmistir. Buluntular arasinda ciniler ilk sirada yer alirken, seramikler de azimsanamayacak kadar cok sayida... more
Keykubadiye Sarayi’nda 2015 yilinda gerceklestirilen kazi calismalarinda cesitli tur ve ozelliklerde cok sayida buluntu ele gecmistir. Buluntular arasinda ciniler ilk sirada yer alirken, seramikler de azimsanamayacak kadar cok sayida ornek teskil etmektedir. Seramiklerin buyuk cogunlugu sirsizdir. Kiremit kirmizisi veya krem renkte hamurdan imal edilen sirsiz seramiklerin geneli kirik olup, iki ornek saglam, bir tanesi de kismen saglamdir. Saglam olan orneklerden ikisi testidir. Bunlar yumurta biciminde govde ve tek kulplu gorunumleriyle form olarak benzerlik gosterirken, boyun ve agiz yapilariyla farklilik arz etmektedir. Kismen butuncul olarak ele gecirilen seramik ise kandildir. Arka kisminda kucuk kirik bulunan kandil, acik formludur. Bu ornekler disinda cogunlugu teskil eden kirik parcalar ise form vermemektedir. Sirsiz seramiklerde susleme yok denecek kadar azdir. Suslemeli olan az sayidaki ornekte kazima ve baski teknigi ile yapilmis cesitli motifler gorulmektedir. Sirli sera...
Anadolu Selcuklu doneminin en onemli saraylarindan birisi olan Keykubadiye Sarayi, Kayseri’de Keykubad (Şeker) Golunun dogusunda, Kayseri Şeker Fabrikasi arazisi icerisindedir. Insa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte donemin... more
Anadolu Selcuklu doneminin en onemli saraylarindan birisi olan Keykubadiye Sarayi, Kayseri’de Keykubad (Şeker) Golunun dogusunda, Kayseri Şeker Fabrikasi arazisi icerisindedir. Insa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte donemin kaynaklarindan anlasildigi kadariyla 1220’li yillarin ortalarinda I. Alaeddin Keykubad tarafindan yaptirilmistir. Kubadiye olarak da anilan saray, Ibn Bibi’nin metinlerinde “…Tanri cenneti dunyada gostermek icin yaratmisti” seklinde gecen cumlenin devaminda ovgu dolu sozlerle ele alinmistir. Bahsi gecen ovgu dolu sozlere ragmen ne yazik ki sarayin omru cok uzun olmamistir. Keykubad sonrasinda, oglu II. Giyaseddin Keyhusrev zamaninda da bir sure kullanilan saray, 1243 Kosedag Savasindan sonra Mogollarin Kayseri’yi istilasi sirasinda yakilip, yikilmistir. Aksarayli Kerimuddin Mahmud 1265 yilinda Keykubadiye’nin artik kullanilmayacak durumda oldugunu belirtmistir. Bu surecten sonra tarihi kaynaklarda bir daha sarayin adina rastlanilmamaktadir. Saraydan gunum...
Türkler tarih sahnesine çıktıkları dönemden itibaren, hayvanlarına, kulanım eşyalarına ve inşa ettikleri küçük veya büyük mimari eserlere ait olduklarını düşündükleri boylarının damgalarını vurmayı gelenek haline getirmişlerdir.... more
Türkler tarih sahnesine çıktıkları dönemden itibaren, hayvanlarına, kulanım eşyalarına ve inşa ettikleri küçük veya büyük mimari eserlere ait olduklarını düşündükleri boylarının damgalarını vurmayı gelenek haline getirmişlerdir. Anadolu’nun fethinde rol alan Türk boyları, fethettikleri yerlere de çoğunlukla kendi boy adlarını vermişlerdir. Bu boyların en etkili olanlarından biri de Kayı boyudur. Kayı boyu damgasının sadece damga olarak değil damga-motif olarak ta kullanıldığını görmekteyiz. Bu çalışma Selçuklu’dan Osmanlı’ya bu damganın mimaride damga-motif kullanımı üzerinedir.