Eğitim Hakkı
6 Followers
Recent papers in Eğitim Hakkı
Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıldığında, hak sahibi çocuğa veya anne-babası, velisi, vasisi ile diğer ilgili kişilere haklarını arama konusunda yardımcı olmayı amaçlayan bir... more
Bu kılavuz, eğitime erişim ya da eğitim süreç ve ortamlarında farklı hak ihlalleriyle karşılaşıldığında, hak sahibi çocuğa veya anne-babası, velisi, vasisi ile diğer ilgili kişilere haklarını arama
konusunda yardımcı olmayı amaçlayan bir başvuru kaynağıdır.
Bu çalışmada ele alınan hak arama yolları, ulusal hukuk ve Türkiye’nin benimsediği uluslararası hukuk mekanizmalarınca sunulan yolları içerir. Bu kaynak kullanılırken akılda tutulması gereken önemli nokta öncelikle, burada yer alan bilgiler Ekim 2008’e aittir ve bu tarihten sonra mevzuatta bazı değişiklikler olmuştur.
konusunda yardımcı olmayı amaçlayan bir başvuru kaynağıdır.
Bu çalışmada ele alınan hak arama yolları, ulusal hukuk ve Türkiye’nin benimsediği uluslararası hukuk mekanizmalarınca sunulan yolları içerir. Bu kaynak kullanılırken akılda tutulması gereken önemli nokta öncelikle, burada yer alan bilgiler Ekim 2008’e aittir ve bu tarihten sonra mevzuatta bazı değişiklikler olmuştur.
Bu raporun amacı, öncelikle eğitim hakkının anlamını ve kapsamını sunmak ardından ise eğitimde yaşanan hak ihlallerini çeşitli başlıklar altında incelemektir. Ayrıca, bu hak ihlallerinin önlenmesi için izlenmesi gereken strateji ve eylem... more
Bu raporun amacı, öncelikle eğitim hakkının anlamını ve kapsamını sunmak ardından ise eğitimde yaşanan hak ihlallerini çeşitli başlıklar altında incelemektir. Ayrıca, bu hak ihlallerinin önlenmesi için izlenmesi gereken strateji ve eylem çerçevesini eleştirel bir inceleme ile ele almaktadır. Diğer taraftan, bu raporun ana odak noktası temel eğitimdir dolayısıyla yetişkinlerden ziyade çocukların eğitim haklarını ve eğitim içerisindeki çocuk haklarını ele almaktadır. Bunu yaparken, hakların yerine getirilmesi, haklara saygı duyulması ve korunması arasında bir ilişki olduğunu ve hepsinin ayrı bir öneme sahip olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte bu rapor, dünyanın farklı ülkelerinde veya bölgelerinde karşılaşılan spesifik ve geniş çapta farklı kaygıları kapsam dışı tutmuştur. Ancak, sağladığı genel çerçeve farklı bağlamlarda transfer edilebilir bir özelliğe sahiptir ve eğitim hakkının teşvik edilmesi için kullanılabilir.
Özet: 1980'li yıllarda gelişmiş toplumlarda çocuğun psikolojik değeri ekonomik değerinin üzerine çıkmaya başlamış ancak aynı çizgi Türkiye gibi henüz bir " refah toplumu " olmayı başaramayan, az gelişmiş ülkelerde yakalanamamıştı. Bu... more
Özet: 1980'li yıllarda gelişmiş toplumlarda çocuğun psikolojik değeri ekonomik değerinin üzerine çıkmaya başlamış ancak aynı çizgi Türkiye gibi henüz bir " refah toplumu " olmayı başaramayan, az gelişmiş ülkelerde yakalanamamıştı. Bu bağlamda sadece Türkiye'de değil, pekçok ülkede " Çocuğun Değeri " araştırmalarını sürdüren Kağıtçıbaşı, 1980'lerde Anadolu'da kız çocuklardan yaşlanan annenin bakım hizmetini üstlenmeleri, erkek çocuklardan ise kazandıklarının bir bölümünü, ileri yaşa ulaşmış ebeveynlerine vermelerinin beklendiğini kaydediyordu.Oysa 2000'li yılların başından itibaren bu olumsuz tablonun değişmeye başladığına değinen Kağıtçıbaşı, " çocuk sahibi olma " nedenleri arasında maddi destek-bakılma gibi ekonomik temelli seçeneklerden ziyade, neşe-zevk-sevgi unsurlarının, yani psikolojik değerlerin yükselişe geçtiğini söylüyor. (Milliyet, 20111) Bu bildiride göçer-yarı göçer ailelerin çocuklarına bakışı, bu çocukların eğitime erişim hakkı üzerinden sorgulanarak, ülkenin farklı bölgelerindeki mevsimlik tarım işçisi-göçebe hayvancı topluluklar arasındaki anlayış farklılığı, yapılan derinlemesine görüşmeler eşliğinde masaya yatırılmaya çalışılacak. Anahtar Kelimeler: Mevsimlik tarım işçileri, sosyal haklar, eğitime erişim hakkı, çocuğun değeri, göçer-yarı göçer aile çocukları. Abstract: The psychologicalvalue of a childhas been a more independentvariable than economicalvalue of the childrendue to the pedagogicalshift in childcareseenafter 1980's. In developedcountries,"love-takingcare, emotionalmultiplesatisfaction" are the newwordsbeing used in expressingrelationship which must be buildwithin the family. However it seems the underdevolopedcountries are taking the economicalbenefitsgained from their children more often. The economicaldifficultiesfaced by these countriesforce the underdevolepedcountry'sparents such as the ones in Turkey, to evaluate theirchildren by means of their contribution to theirfamilyincomes. "The Value of the Children"investigationcarriedout by Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşıoverthirtyyears, allacross the world, concluding the parents are expecting from their daughters to help the domestic works and taking the responsibility of elder segments of the familywhereas most of the sons 1 3. Uluslararası Kültür ve Medeniyet Kongresi Bildiri Kitabı, s: 121-132. (İKSAD, Adıyaman) 2 Prof. Dr. TC Trakya Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Merkez/ Edirne. b_dural@yahoo.com.
Çocuk işçi sorunu, geçmişten günümüze süre gelen dünyanın ve Türkiye’nin temel sorunlarından birisi olmayı sürdürmektedir. İLO’nun 2020 tahmin raporuna göre, tüm dünyada %70’i tarım işlerinde çalışmak üzere toplam 160 milyon çocuk işçi... more
Çocuk işçi sorunu, geçmişten günümüze süre gelen dünyanın ve Türkiye’nin temel sorunlarından birisi olmayı sürdürmektedir. İLO’nun 2020 tahmin raporuna göre, tüm dünyada %70’i tarım işlerinde çalışmak üzere toplam 160 milyon çocuk işçi bulunmaktadır. TUİK’in 2019 yılı verilerine göre ise, Türkiye’de 720 bin çocuk işçi bulunmakta ve bunların da %30.8’i de tarım işlerinde çalışmaktadır. Bugüne kadar çocuk işçiliği ile ilgili yapılan araştırmalar ve kurumlarca derlenen veriler, çocuk işçiliği konusunun Türkiye’nin ve özellikle GAP Bölgesi’nin “kangreni” haline geldiğini göstermektedir. Buradan hareketle, bu çalışmanın temel amacı; ‘Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliğini Azaltmak İçin Eğitime Erişim ve İletişim Birimi’nin kurulması gerektiği konusunda bir model önerinin ortaya konulmasıdır. Önerilen bu model, sadece eğitime erişim sorunu yaşayan öğrencilere ve ailelerine yönelik sistemli ve kayıtlı bir çalışma modelidir. Böylelikle bu çalışmada, söz konusu sistemde her uzmanın belli sayıda bakabilecek öğrenci sayısıyla ilgilenmesi, çocukların ailelerine gerekli bilgilendirmeler yapılarak bir farkındalığın oluşturulması gerekliliği vurgulanmaktadır. Netice itibariye, söz konusu modelin hayata geçmesi durumunda hem çocuk işçiliğinin azaltılabileceği hem de çocukların daha kolay eğitime katılmalarının mümkün olabileceği tahmin edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Mevsimlik Tarım İşçiliği, Çocuk İşçiliği, Eğitim Hakkı, GAP Bölgesi, Şanlıurfa.
ABSTRACT
The problem of child labor continues to be one of the main problems of both the world and Turkey. According to the 2020 estimation report of the ILO, there are a total of 160 million child workers worldwide, 70% of whom work in agriculture. According to TUIK’s 2019 data, there are 720 thousand child workers in Turkey and 30.8% of them work in agriculture works. Researches on child labor conducted to date and datapp compiled by relevant institutions show that child labor is a “gangrene” in Turkey and especially in the GAP Region. Therefore, the main purpose of this study is to put forward a model proposal on the need to establish an Access to Education and Communication Unit for Reducing Child Labor in Seasonal Agriculture. Thus, in this study, it is emphasized that in this system, each specialist is interested in the number of students who can take care of a certain number, and the awareness of the children by providing the necessary information to their families. As a result, this study predicts that both the reduction of child labor and the easier participation of children in education can be possible if the model is implemented.
Keywords: Seasonal Agricultural Work, Child Labor, Education Right, GAP Region, Sanlıurfa.
Anahtar Kelimeler: Mevsimlik Tarım İşçiliği, Çocuk İşçiliği, Eğitim Hakkı, GAP Bölgesi, Şanlıurfa.
ABSTRACT
The problem of child labor continues to be one of the main problems of both the world and Turkey. According to the 2020 estimation report of the ILO, there are a total of 160 million child workers worldwide, 70% of whom work in agriculture. According to TUIK’s 2019 data, there are 720 thousand child workers in Turkey and 30.8% of them work in agriculture works. Researches on child labor conducted to date and datapp compiled by relevant institutions show that child labor is a “gangrene” in Turkey and especially in the GAP Region. Therefore, the main purpose of this study is to put forward a model proposal on the need to establish an Access to Education and Communication Unit for Reducing Child Labor in Seasonal Agriculture. Thus, in this study, it is emphasized that in this system, each specialist is interested in the number of students who can take care of a certain number, and the awareness of the children by providing the necessary information to their families. As a result, this study predicts that both the reduction of child labor and the easier participation of children in education can be possible if the model is implemented.
Keywords: Seasonal Agricultural Work, Child Labor, Education Right, GAP Region, Sanlıurfa.
Turkey has been positioned over migratory routes from a historical perspective and is a state that has a rich accumulation in terms of welcoming internal/external migrants and evaluating these. (Ortaylı, 2015: 10-18) Therefore, all... more
Turkey has been positioned over migratory routes from a historical perspective and is a state that has a rich accumulation in terms of welcoming internal/external migrants and evaluating these. (Ortaylı, 2015: 10-18) Therefore, all research that has been maintained in a manner of the application of research that has been transferred from the developed Western societies without coming to the attention of developed/underdeveloped nations is bound to be poor in quality and meaning. In this notification, the contribution to the development of educational access services is targeted by indicating the truths that on one hand contradict the " dreams " of the state bureaucracy while on the other hand support the concrete steps of the state. In this article, the study will move into the results of the field research, which was do with qualitative analytical techniques. The research in question was carried out with a total of 19 individuals that constitute the children and their parents in 8 seasonal nomadic/semi-nomadic families that have spread throughout the East-Southeast Anatolia-Mediterranean-Marmara and Aegean regions of the country. The most striking truth that the participants, who expressed their opinions to the research carried out with in-depth interviewing methods, revealed are the differences in the way Turkish and Kurdish families of children approach the subject of the right of education. It does not overlooked that, from the responses that a significant portion of the Kurdish families who participated in the study provided, the economic value of children in units in which Kurds are focused has passed in front of psychological value and that the child was referred to in the form of " They will help overcome the financial troubles of the family in the medium-and long-term. "
Bu çalışmanın amacı, ilköğretimdeki mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerin eğitim yönetimine olan etkilerini incelemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile yapılan bu araştırmanın katılımcılarını amaçlı örneklem... more
Bu çalışmanın amacı, ilköğretimdeki mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerin eğitim
yönetimine olan etkilerini incelemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile yapılan bu araştırmanın katılımcılarını amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklem yoluyla seçilen 44 eğitim yöneticisi oluşturmuştur. Araştırmada araştırmacı tarafından hazırlanan beş açık uçlu soru ve bu sorulara bağlı alt sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerin çok fazla devamsızlık yapmaları ve başarı seviyelerinin düşük olması, eğitim yöneticilerinin iş yükünün arttırmasına, motivasyonlarının düşmesine ve örgütsel bağlılıklarının azalmasına neden olmakta, mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerle ilgili çıkarılan yasal düzenlemelerin eğitim yöneticileri için destekleyici ve önemli olduğu, İl ve İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri tarafından öğrencilerin eğitime erişimi konusunda önemli çalışmalar yapıldığı belirlenmiştir.
yönetimine olan etkilerini incelemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile yapılan bu araştırmanın katılımcılarını amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklem yoluyla seçilen 44 eğitim yöneticisi oluşturmuştur. Araştırmada araştırmacı tarafından hazırlanan beş açık uçlu soru ve bu sorulara bağlı alt sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerin çok fazla devamsızlık yapmaları ve başarı seviyelerinin düşük olması, eğitim yöneticilerinin iş yükünün arttırmasına, motivasyonlarının düşmesine ve örgütsel bağlılıklarının azalmasına neden olmakta, mevsimlik gezici tarım işçisi öğrencilerle ilgili çıkarılan yasal düzenlemelerin eğitim yöneticileri için destekleyici ve önemli olduğu, İl ve İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri tarafından öğrencilerin eğitime erişimi konusunda önemli çalışmalar yapıldığı belirlenmiştir.
UZAKTAN EĞİTİM VE DEVLETİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜKLERİ Öz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki haklar bakımından devletlerin iki tür yükümlülüğünün olduğunu kabul etmektedir. AİHM’e göre... more
UZAKTAN EĞİTİM VE DEVLETİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Öz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki haklar bakımından devletlerin iki tür yükümlülüğünün olduğunu kabul etmektedir. AİHM’e göre Sözleşmeye taraf olan devletlerin negatif ve pozitif yükümlüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Negatif yükümlülükler devletin eylemde bulunmaktan kaçınmasını gerektirirken pozitif yükümlülükler devletin olumlu bir edimde bulunmasını gerekli kılmaktadır. AİHS, pozitif yükümlülükleri tanımlamamıştır. Fakat AİHM yargıçlarından Martens tarafından yazılan bir karşıoy yazısında pozitif yükümlülüklerin Sözleşmeye taraf devletlerin harekete geçmesini gerektiren durumlar olduğu belirtilmiştir. Pozitif yükümlülüklerin amacı Sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamaya ek olarak Sözleşme tarafından güvence altına alınan haklara etkililik kazandırmaktır. Bunun yolu ise Sözleşme kapsamında güvence altına alınan hakların gerçek anlamda ve yarar sağlayacak bir biçimde kullanılabilmesinin mümkün hâle getirilmesidir. Hakların somut ve kullanılabilir olmaması durumunda devletin olumlu edimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucuna varmak gerekecektir.
Eğitim ve öğrenim hakkı pozitif statü hakları arasında yer almaktadır. Bu nedenle bireyler, eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmek için devletten olumlu bir edimde bulunmasını isteyebilmektedirler. Dolayısıyla eğitim ve öğrenim hakkı sosyal hak niteliğinde olup devlete birtakım ödevler yüklemektedir. Eğitim hakkı, AİHS’in 1 nolu Ek Protokolünün 2. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ilk cümlesinde “hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı” belirtilmiştir. Bu ifade olumsuz bir yapıya sahip olmakla beraber bu ifadeden devletin pozitif bir yükümlülüğünün bulunmadığı sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” kenar başlığını taşıyan 42. maddesinin 1. fıkrası da benzer bir düzenlemeye yer vermiş bulunmaktadır. Anayasanın da olumsuz bir ifade kullanmasına karşılık devletin bu hak kapsamında pozitif edimde bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı söylenemez. AİHS’in ve Anayasanın ilgili düzenlemeleri öncelikle mevcut eğitim kurumlarına ulaşma hakkını garanti etmektedir. İkinci olarak ise eğitimin tamamlanmasının resmî olarak tanınması hakkı ilgili düzenlemelerin güvencesi altındadır. Bununla birlikte AİHS, belirli bir eğitim kurumunu veya eğitim yolu ve yöntemini zorunlu kılmış değildir.
Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve sonrasında bütün dünyada görünen koronavirüs, tehlikeli bir salgın hastalık olup hayatı birçok açıdan olumsuz etkilemektedir. Eğitim-öğretim kurumları ve eğitim-öğretim süreci de koronavirüs pandemisinin ortaya çıkardığı olumsuz durumlardan nasibini almış bulunmaktadır. Türkiye’de koronavirüs pandemisi ile mücadele kapsamında alınan tedbirler çerçevesinde 13 Mart 2020 tarihinden itibaren ilk ve ortaöğretim kurumları tatil edilmiştir. Her ne kadar ilk ve ortaöğretim öğrencileri okullara gidemiyor olsalar da eğitim-öğretim süreci, öğrencilerin evlerinden ulaşabilmelerine imkân tanıyan çeşitli vasıtalar ile sürdürülmektedir. Bu kapsamda en önemli faaliyetler Eğitim Bilişim Ağı (EBA) internet adresi (eba.gov.tr) ve EBA TV uygulamalarıdır. Öğrencilerin eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmelerine ilişkin devlet tarafından alınan bu tedbir eğitim hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülüklerinin yeniden düşünülmesini ve değerlendirilmesini gerektirmektedir. Öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarının koronavirüs pandemisi nedeniyle kısıtlanmasına karşılık devlet aldığı tedbirlerle bu hakkın kullanılmasının engellenmemesini sağlamaya çalışmaktadır. Nitekim devletin yerine getirmesi gereken pozitif yükümlülükleri bakımından önemli olan sonuç almak değil, devletin sahip olduğu imkânlar çerçevesinde içerisinde bulunulan durumun gerektirdiği önlemleri almış olmasıdır. Mesele bu açıdan değerlendirildiğinde devletin EBA internet sayfası ve EBA TV eliyle pratik ve işlevsel tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirdiği sonucuna varmak gerekmektedir. Dolayısıyla devlet, bireylerin eğitim ve öğrenim haklarını korumak için gerekli olan uygun ve makul tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmaktadır.
EBA TV’de müfredata uygun bir şekilde her sınıf için dersler anlatılması, derslerin tekrar yayınlarının mevcudiyeti ve bu derslerin internet ortamında istenildiği vakitte izlenebilmesi devletin konuya ilişkin uygun ve makul tedbirleri aldığını göstermektedir. EBA internet sayfası üzerinden öğrencilere ödev verilebilmesinin mümkün olması, canlı ders imkânı ve ders videoları yüklenebilmesi gibi etkinlikler sayesinde öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarına ilişkin koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan kısıtlama önemli ölçüde giderilmiş bulunmaktadır. Ayrıca öğrencilerin ilgili dönem için herhangi bir şekilde notlandırma sistemine tâbi tutulmamaları da bu imkanlara erişim sağlayamayan öğrenciler açısından ortaya çıkabilecek bir tür eşitsizliği ortadan kaldırmaktadır. Bu çalışmada eğitim hakkına ilişkin ortaya çıkan kısıtlamaların olumsuz etkilerinin giderilmesine ilişkin alınan uzaktan eğitim tedbirlerinin devletin pozitif yükümlülükleri açısından değerlendirilmesi yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Eğitim Hakkı, Devletin Pozitif Yükümlülükleri, Uzaktan Eğitim, EBA TV, Koronavirüs.
THE DISTANCE EDUCATION AND POSITIVE OBLIGATIONS OF STATES
Abstract: The European Court of Human Rights (ECtHR) has accepted the two types of obligations of the states related to the rights of the European Convention on Human Rights (ECHR). According to the ECtHR, the states that are parties to the Convention have required to perform own positive obligations. While negative obligations have required to avoid action, positive obligations have necessitated taking a positive act. The ECHR has not identified positive obligations. But according to Martens, one of the judges of the ECtHR, positive obligations are situations requiring action by States parties to the Convention. Positive obligations aim to provide to be applied to the Conventions effectively. Also, the Convention aims to gain effectiveness to that guarantee rights by the Convention. The way to do this is to make it possible to use the rights guaranteed under the Convention in a real and beneficial way. If the rights are not concrete and usable, it will be necessary to conclude that the state does not fulfill its obligation to act positively.
The right of education and learning are one of the social rights. Therefore individuals may ask the state to do a positive action in order to exercise their right to education and training. So the right to education and training, which is a social right, imposes some tasks on the state. The right to education is regulated in Article 2 of Additional Protocol No. 1 to the ECHR. The first sentence of this article is “No person shall be denied the right to education”. Although this statement has a negative structure, it is not possible to conclude from this statement that the state does not have a positive obligation. The first sentence of the 42nd article of the Turkish Constitution, 1992 with the entitled “Right to education and training” has included a similar regulation. Although the Turkish Constitution of 1982 also uses a negative statement, it cannot be said that the state has no obligation to act positively under this right. The mention regulations of ECHR and the Turkish Constitution of 1982 guarantee the right to access existing educational institutions first. Secondly, the right to official recognition of the completion of education is guaranteed by the relevant regulations. However, the ECHR does not require a particular educational institution or method and method of education.
Coronavirus emerged in Wuhan, China in December 2019 and later expanded all over the world is a dangerous epidemic and affects life in many ways. Education and training institutions and the education-training process have also be affected by adverse conditions caused by the coronavirus pandemic. The primary and secondary education institutions within the framework of the measures taken in the context of the fight against the pandemic coronaviruses have been on holiday in Turkey since March 13, 2020. Although the students of primary and secondary education institutions cannot go to their schools, the education-training process has been maintained by various means that allow students to reach their homes. Within this scope, the most important activities Education Information Network’s (EBA) internet address (eba.gov.tr) and EBA TV applications. This measure, which is taken by the government to enable students to exercise their education and training rights, requires rethinking and evaluating the positive obligations of states in terms of the right to education. Though the restriction of the right to access educational institutions of students due to the coronavirus pandemic, the government tries to ensure that this right is not prevented by taking measures. Thus, it is not important to get results in terms of the positive obligations that the state has to fulfill but to take the measures required by the situation within the framework of the possibilities of state. When the issue is evaluated from this point of view, it is necessary to conclude that the state fulfills its obligation to take practical and functional measures by the EBA website and EBA TV. So, the state has fulfilled its obligation to take appropriate and reasonable measures to protect the education and learning rights of individuals.
Keywords: The Right of Education, Positive Obligations of States, The Distance Education, EBA TV, Coronavirus.
Öz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki haklar bakımından devletlerin iki tür yükümlülüğünün olduğunu kabul etmektedir. AİHM’e göre Sözleşmeye taraf olan devletlerin negatif ve pozitif yükümlüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Negatif yükümlülükler devletin eylemde bulunmaktan kaçınmasını gerektirirken pozitif yükümlülükler devletin olumlu bir edimde bulunmasını gerekli kılmaktadır. AİHS, pozitif yükümlülükleri tanımlamamıştır. Fakat AİHM yargıçlarından Martens tarafından yazılan bir karşıoy yazısında pozitif yükümlülüklerin Sözleşmeye taraf devletlerin harekete geçmesini gerektiren durumlar olduğu belirtilmiştir. Pozitif yükümlülüklerin amacı Sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamaya ek olarak Sözleşme tarafından güvence altına alınan haklara etkililik kazandırmaktır. Bunun yolu ise Sözleşme kapsamında güvence altına alınan hakların gerçek anlamda ve yarar sağlayacak bir biçimde kullanılabilmesinin mümkün hâle getirilmesidir. Hakların somut ve kullanılabilir olmaması durumunda devletin olumlu edimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucuna varmak gerekecektir.
Eğitim ve öğrenim hakkı pozitif statü hakları arasında yer almaktadır. Bu nedenle bireyler, eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmek için devletten olumlu bir edimde bulunmasını isteyebilmektedirler. Dolayısıyla eğitim ve öğrenim hakkı sosyal hak niteliğinde olup devlete birtakım ödevler yüklemektedir. Eğitim hakkı, AİHS’in 1 nolu Ek Protokolünün 2. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ilk cümlesinde “hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı” belirtilmiştir. Bu ifade olumsuz bir yapıya sahip olmakla beraber bu ifadeden devletin pozitif bir yükümlülüğünün bulunmadığı sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” kenar başlığını taşıyan 42. maddesinin 1. fıkrası da benzer bir düzenlemeye yer vermiş bulunmaktadır. Anayasanın da olumsuz bir ifade kullanmasına karşılık devletin bu hak kapsamında pozitif edimde bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı söylenemez. AİHS’in ve Anayasanın ilgili düzenlemeleri öncelikle mevcut eğitim kurumlarına ulaşma hakkını garanti etmektedir. İkinci olarak ise eğitimin tamamlanmasının resmî olarak tanınması hakkı ilgili düzenlemelerin güvencesi altındadır. Bununla birlikte AİHS, belirli bir eğitim kurumunu veya eğitim yolu ve yöntemini zorunlu kılmış değildir.
Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve sonrasında bütün dünyada görünen koronavirüs, tehlikeli bir salgın hastalık olup hayatı birçok açıdan olumsuz etkilemektedir. Eğitim-öğretim kurumları ve eğitim-öğretim süreci de koronavirüs pandemisinin ortaya çıkardığı olumsuz durumlardan nasibini almış bulunmaktadır. Türkiye’de koronavirüs pandemisi ile mücadele kapsamında alınan tedbirler çerçevesinde 13 Mart 2020 tarihinden itibaren ilk ve ortaöğretim kurumları tatil edilmiştir. Her ne kadar ilk ve ortaöğretim öğrencileri okullara gidemiyor olsalar da eğitim-öğretim süreci, öğrencilerin evlerinden ulaşabilmelerine imkân tanıyan çeşitli vasıtalar ile sürdürülmektedir. Bu kapsamda en önemli faaliyetler Eğitim Bilişim Ağı (EBA) internet adresi (eba.gov.tr) ve EBA TV uygulamalarıdır. Öğrencilerin eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmelerine ilişkin devlet tarafından alınan bu tedbir eğitim hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülüklerinin yeniden düşünülmesini ve değerlendirilmesini gerektirmektedir. Öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarının koronavirüs pandemisi nedeniyle kısıtlanmasına karşılık devlet aldığı tedbirlerle bu hakkın kullanılmasının engellenmemesini sağlamaya çalışmaktadır. Nitekim devletin yerine getirmesi gereken pozitif yükümlülükleri bakımından önemli olan sonuç almak değil, devletin sahip olduğu imkânlar çerçevesinde içerisinde bulunulan durumun gerektirdiği önlemleri almış olmasıdır. Mesele bu açıdan değerlendirildiğinde devletin EBA internet sayfası ve EBA TV eliyle pratik ve işlevsel tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirdiği sonucuna varmak gerekmektedir. Dolayısıyla devlet, bireylerin eğitim ve öğrenim haklarını korumak için gerekli olan uygun ve makul tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmaktadır.
EBA TV’de müfredata uygun bir şekilde her sınıf için dersler anlatılması, derslerin tekrar yayınlarının mevcudiyeti ve bu derslerin internet ortamında istenildiği vakitte izlenebilmesi devletin konuya ilişkin uygun ve makul tedbirleri aldığını göstermektedir. EBA internet sayfası üzerinden öğrencilere ödev verilebilmesinin mümkün olması, canlı ders imkânı ve ders videoları yüklenebilmesi gibi etkinlikler sayesinde öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarına ilişkin koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan kısıtlama önemli ölçüde giderilmiş bulunmaktadır. Ayrıca öğrencilerin ilgili dönem için herhangi bir şekilde notlandırma sistemine tâbi tutulmamaları da bu imkanlara erişim sağlayamayan öğrenciler açısından ortaya çıkabilecek bir tür eşitsizliği ortadan kaldırmaktadır. Bu çalışmada eğitim hakkına ilişkin ortaya çıkan kısıtlamaların olumsuz etkilerinin giderilmesine ilişkin alınan uzaktan eğitim tedbirlerinin devletin pozitif yükümlülükleri açısından değerlendirilmesi yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Eğitim Hakkı, Devletin Pozitif Yükümlülükleri, Uzaktan Eğitim, EBA TV, Koronavirüs.
THE DISTANCE EDUCATION AND POSITIVE OBLIGATIONS OF STATES
Abstract: The European Court of Human Rights (ECtHR) has accepted the two types of obligations of the states related to the rights of the European Convention on Human Rights (ECHR). According to the ECtHR, the states that are parties to the Convention have required to perform own positive obligations. While negative obligations have required to avoid action, positive obligations have necessitated taking a positive act. The ECHR has not identified positive obligations. But according to Martens, one of the judges of the ECtHR, positive obligations are situations requiring action by States parties to the Convention. Positive obligations aim to provide to be applied to the Conventions effectively. Also, the Convention aims to gain effectiveness to that guarantee rights by the Convention. The way to do this is to make it possible to use the rights guaranteed under the Convention in a real and beneficial way. If the rights are not concrete and usable, it will be necessary to conclude that the state does not fulfill its obligation to act positively.
The right of education and learning are one of the social rights. Therefore individuals may ask the state to do a positive action in order to exercise their right to education and training. So the right to education and training, which is a social right, imposes some tasks on the state. The right to education is regulated in Article 2 of Additional Protocol No. 1 to the ECHR. The first sentence of this article is “No person shall be denied the right to education”. Although this statement has a negative structure, it is not possible to conclude from this statement that the state does not have a positive obligation. The first sentence of the 42nd article of the Turkish Constitution, 1992 with the entitled “Right to education and training” has included a similar regulation. Although the Turkish Constitution of 1982 also uses a negative statement, it cannot be said that the state has no obligation to act positively under this right. The mention regulations of ECHR and the Turkish Constitution of 1982 guarantee the right to access existing educational institutions first. Secondly, the right to official recognition of the completion of education is guaranteed by the relevant regulations. However, the ECHR does not require a particular educational institution or method and method of education.
Coronavirus emerged in Wuhan, China in December 2019 and later expanded all over the world is a dangerous epidemic and affects life in many ways. Education and training institutions and the education-training process have also be affected by adverse conditions caused by the coronavirus pandemic. The primary and secondary education institutions within the framework of the measures taken in the context of the fight against the pandemic coronaviruses have been on holiday in Turkey since March 13, 2020. Although the students of primary and secondary education institutions cannot go to their schools, the education-training process has been maintained by various means that allow students to reach their homes. Within this scope, the most important activities Education Information Network’s (EBA) internet address (eba.gov.tr) and EBA TV applications. This measure, which is taken by the government to enable students to exercise their education and training rights, requires rethinking and evaluating the positive obligations of states in terms of the right to education. Though the restriction of the right to access educational institutions of students due to the coronavirus pandemic, the government tries to ensure that this right is not prevented by taking measures. Thus, it is not important to get results in terms of the positive obligations that the state has to fulfill but to take the measures required by the situation within the framework of the possibilities of state. When the issue is evaluated from this point of view, it is necessary to conclude that the state fulfills its obligation to take practical and functional measures by the EBA website and EBA TV. So, the state has fulfilled its obligation to take appropriate and reasonable measures to protect the education and learning rights of individuals.
Keywords: The Right of Education, Positive Obligations of States, The Distance Education, EBA TV, Coronavirus.