1960’lı yıllarda bazı Batılı sosyal bilimciler insanlığın yeni bir toplumsal aşamaya geçtiği yolunda zamanla giderek yaygınlaşan iddialar ortaya attılar. İddialar iki temel evrim analizine dayanmaktaydı. Birincisini, Amerikalı muhafazakâr... more
1960’lı yıllarda bazı Batılı sosyal bilimciler insanlığın yeni bir toplumsal aşamaya geçtiği yolunda zamanla giderek yaygınlaşan iddialar ortaya attılar. İddialar iki temel evrim analizine dayanmaktaydı. Birincisini, Amerikalı muhafazakâr sosyal bilimci Daniel Bell temsil etmektedir. Buna göre modern toplum tarihinde ilk ikisini buhar gücü ve elektriğin simgelediği ve sonuçları itibariyle devrimsel etkilere sahip dönüşümlerden sonra şimdi de bir enformasyon devrimi yaşanmaktaydı. İkinci iddia daha genel bir insanlık tarihi çözümlemesine dayanıyordu. Ünlü ‘gelecekbilimci’ Alvin Toffler’in popüler hale getirdiği bu görüşe göre, insanlık tarihinde iki büyük devrim yaşanmıştı ve şimdi üçüncüsünü yaşamaktaydık. Neolitik devrimle insanlık yerleşik hayata geçmiş ve bütün toplumsal düzen köklü biçimde yeni bir temelde baştan oluşmuştu. İkinci devrim sanayi devrimiydi ve yine sonuçları itibariyle bütün toplumsal düzenin baştan aşağı değişmesine yol açmıştı. Son yıllarda insanlık, Batı’dan, özellikle de ABD’den başlayarak üçüncü devrimi yaşamaya başlamıştı. Bu enformasyon devrimiydi. Artık sanayi toplumu ve çağı aşılıyor, bilgi üretimi hayatın merkezine yerleşiyordu. Bu yeniçağa bilgi çağı ve toplumun aldığı yeni biçime de bilgi toplumu denilmekteydi.
Sosyoloji programı Türkiye'nin Toplumsal yapısı dersinin kısa özetidir. Pratik bilgiler ders hakkında sizlere temel oluşturabilecek,güzel bir özet çalışmasıdır. Eksik ve yanlışların olmamasına özen gösterilmiş ve oluşabilecek yanlışlardan... more
Sosyoloji programı Türkiye'nin Toplumsal yapısı dersinin kısa özetidir. Pratik bilgiler ders hakkında sizlere temel oluşturabilecek,güzel bir özet çalışmasıdır. Eksik ve yanlışların olmamasına özen gösterilmiş ve oluşabilecek yanlışlardan kimsenin sorumlu tutulamayacağını bildiririm.
1950’lerden sonra krizlerin eşlik ettiği yeni süreçlerin ve arayışların oluşturmaya başladığı yeni toplumsal süreçler analiz edilmiş ve farklı şekillerde adlandırılmaya başlanmıştır. İmalat sanayinde yaşanan düşüş ve buna karşılık... more
1950’lerden sonra krizlerin eşlik ettiği yeni süreçlerin ve arayışların oluşturmaya başladığı yeni toplumsal süreçler analiz edilmiş ve farklı şekillerde adlandırılmaya başlanmıştır. İmalat sanayinde yaşanan düşüş ve buna karşılık istihdam azalmasına, profesyonel ve yönetsel işlerin artması eşlik etmiştir. Bu durum yeni iş sektörleri doğurduğu gibi, işin niteliğinde ve yapılışında da değişiklikler yaratmıştır. Bu benzeri süreçleri araştırmaya yönelik ortaya konulan çalışmaları gerçekleştiren araştırmacılar literatürde, sanayi sonrası toplum kuramcıları olarak bilinmektedir. Bilgi Toplumu, Ağ Toplumu, Bilgi Tabanlı Ekonomi vb. gibi bütüncül tanımlamaların eşlik ettiği çalışmalar da sanayi sonrası toplum kuramcılarından atıfla çalışmalarını yetkinleştirilmiştir.
Güncel literatürde sanayi sonrası toplum teorileri toplumsal olanda meydana gelen değişimleri yanıltıcı bir şekilde ele aldığını noktasında çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak getirilen eleştirilere rağmen sanayi sonrası toplum teorileri hala etkisini korumayı sürdürmektedir (Vogt, 2015, s. 2). Bu çalışma mevcut literatürü yok saymadan sanayi sonrası toplum teorilerinde özel olarak çalışma, bilgi ve iletişim olgusunu nasıl ele alındığını problem edinmektedir. Bu bağlamda ilk olarak sanayi sonrası toplumun kendisi mevcut literatüre atıfla açıklanacak, ardından sanayi sonrası toplum kuramcılarında çalışma ve iletişim olgusu kuramcılar tarafından nasıl ele alındığı tek tek irdelenecektir. Şüphesiz sanayi sonrası tezlere yönelik uluslararası literatür içerisinde oldukça fazla eleştirel çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada eleştirilerin ötesinde sanayi sonrası toplum kuramcılarının çalışmalarında çalışma, bilgi ve iletişim olgularına betimsel bir yöntemle odaklanılmıştır.
SİYASAL KÜLTÜR Makalede yazar ilk olarak Siyasal Kültürün Doğasına değinmiş ve tanım olarak toplumun siyasal sistem ve konulara ilişkin değerleri, duyguları, inançları ve tutumlarından ibarettir şeklinde tanımlamıştır. Aslında bu tanımın... more
SİYASAL KÜLTÜR Makalede yazar ilk olarak Siyasal Kültürün Doğasına değinmiş ve tanım olarak toplumun siyasal sistem ve konulara ilişkin değerleri, duyguları, inançları ve tutumlarından ibarettir şeklinde tanımlamıştır. Aslında bu tanımın yanı sıra siyasal kültürlerinin hiç birinin katı bir tanımı olamayacağını da belirtip siyasal kültürün varlığının farkında ve haberdar olmanın onun hakkında büyük resmi vereceğini belirtmiştir.
Bu çalışma Boris Frankel ve onun Sanayi Sonrası Teorisi ile alakalıdır. Frankel, Sanayi Son-rası Teorisini farklı bir şekilde analiz etmiştir. O, Sanayi Sonrası Ütopyalar derken, solun hala geçmişte kalışını, feminist ve pasifist gibi... more
Bu çalışma Boris Frankel ve onun Sanayi Sonrası Teorisi ile alakalıdır. Frankel, Sanayi Son-rası Teorisini farklı bir şekilde analiz etmiştir. O, Sanayi Sonrası Ütopyalar derken, solun hala geçmişte kalışını, feminist ve pasifist gibi kuramların varoluşunu ve solun buna kulak tıkamasını ele almaktadır. Ona göre sol, sosyal politikaları çözmekte ileri bir adım atma-mıştır ve bu yüzden gelecek dönemin yeni modelleri tartışılır hale gelmiştir. Frankel’in bu modele vurgusu da Fabiusçu metot ile olmuştur. Yeni Sanayi toplumunu ve sanayi olası-lıklarını incelediğimiz zaman işçi sınıfı toplumu ve işçilik anlayışları bu metotla farklı bir şekilde yeniden izah edilmeye çalışılmıştır.
This study is about Boris Frankel and his Post-Industrial Theory. Frankel has analyzed post-industrial teory in a different way. As he say Post- Industrial Utopias, he has emphasized the staying of the socialism in the past, the existence of the theories such as feminism and pacifism and the ignoring this of the socialism. According to him, the socialism couldn’t take a step to resolve the social problems and so, the new models of future period have become been discussed. The emphasis of Frankel on this model has been by using Fabi-usist Model. When we analyze the New Industrial Society and industry probabilities we see this: Frankel has tried to explain labour class and labour understandings using this method in a different way.