Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
1950’li yillar itibariyle geleneksel kamu yonetimi yaklasiminin ilkeci tutumu elestirilmeye baslamis ve gunumuze kadar ulasan zaman diliminde sistem ici cesitli kirilmalar meydana gelmistir. Kirilma isaretlerini veren ilk kuramcilardan... more
1950’li yillar itibariyle geleneksel kamu yonetimi yaklasiminin ilkeci tutumu elestirilmeye baslamis ve gunumuze kadar ulasan zaman diliminde sistem ici cesitli kirilmalar meydana gelmistir. Kirilma isaretlerini veren ilk kuramcilardan biri, Herbert Simon’dur. Simon, 1946 yilinda yayimlanan Idarenin Atasozleri ( The Proverbs of Administration) adli makalesiyle yonetimde kendisinden once temel ilkeler olarak kabul edilen uzmanlasma, komuta birligi, kontrol cevresi gibi konulari sorgulamaya acmis ve incelenmeye deger fakli bir olcut olarak ‘verimliligi ( efficiency )’ sunmustur. Simon, yonetimle ilgili sonraki calismalarinda insanin dusunme, karar verme ve davranisini temel alan incelemeler yapmistir. Yonetimde insan davranislarinin onemini vurgulayan Simon yonetimin salt mekanik ilkelerden olusmadigini vurgulamistir. Bu minvalden hareket ederek davranislar uzerinden yonetime iliskin genellemelere ulasan diger bir yaklasim ise cagdas yonetim yaklasimlarindan Kamu Tercihi Okulu ( Publi...
Research Interests:
Yeni bir hizmet kolu olarak 2000‘li yıllarda yükselişe geçen özel güvenlik sektörü modern devletin temel görevlerinden biri olan güvenlik hizmetinin niteliğinde dönüştürücü bir etki bırakmaktadır. Özel güvenlik hizmet alanının yaygınlaşma... more
Yeni bir hizmet kolu olarak 2000‘li yıllarda yükselişe geçen özel güvenlik sektörü modern devletin temel görevlerinden biri olan güvenlik hizmetinin niteliğinde dönüştürücü bir etki bırakmaktadır. Özel güvenlik hizmet alanının yaygınlaşma nedeni, oluşan toplumsal ihtiyaç ile kamu personel rejimi dışında güvenlik istihdam politikası gibi gerekçelere dayanmaktadır. Türkiye'de hem kamu örgütlerinde hem de özel işletmelerde özel güvenlik istihdamı, güvenliğin niteliği üzerinden kamusal alan ve özel alan sınırları üzerine yeniden düşünmeyi sağlayacak önemli veriler sunmaktadır. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ile genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere koruma ve güvenlik hizmetinin yasal çerçevesi belirlenmiştir. Yasa ile güvenliğin özelleştirilmesi yoluyla yeni bir tür yapılanma getirilmiştir. Özel güvenlik yapılanması kamudan özele güvenlik hizmetinin devredilmesinden ziyade yeni bir hizmet yetkilendirme alanıdır. Bu tür bir özelleştirme, devletin güvenlik alanından çekilmesini değil güvenlik alanında özel sektöre de alan açılmasını kapsamaktadır. Bu çalışmada özel güvenlik hizmeti kamusal alan ve özel alan tanımlarının yapılması ve sınırlarının belirlenmesi ile ilgili tartışmaları içeren kamusal alan literatürü ile birlikte değerlendirilecektir. Bu amaçla başta Habermas, Arendt ve Rawls olmak üzere çeşitli teorisyenlerce yürütülen kamusallık ve kamusal alan tartışmaları modern devletin ayrılmaz bir hizmet alanı olan güvenliğin günümüzde belirli bir oranda özelleşerek örgütlenmesine izin veren bir yapıya dönüşmesinin analizi için kullanılacaktır. Türkiye‘de kamu örgütlerinde özel güvenlik istihdam politikasının niteliği, özel güvenliğin eğitimi ve hizmet ruhsatı, özel güvenliğin yetkileri ve özel sektörün kendi güvenliğini sağlama alanı olarak özel güvenlik gibi unsurlar analiz edilerek ―özel güvenliğin kamusallığı‖ ve ―özel güvenlik ve kamusal alan‖ tartışmaları yürütülecektir.
KAMU YÖNETİMİNDE DEĞİŞİMİN YÖNÜ VE ETKİLERİ adlı bildiriler kitabı, 13. Kamu Yönetimi Forumu’nda sunulan bildirilerin derlenmesinden oluşmaktadır. 15-17 Ekim 2015 tarihinde Selçuk Üniversitesi İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü ev sahipliğinde... more
KAMU YÖNETİMİNDE DEĞİŞİMİN YÖNÜ VE ETKİLERİ adlı bildiriler kitabı,
13. Kamu Yönetimi Forumu’nda sunulan bildirilerin derlenmesinden oluşmaktadır. 15-17
Ekim 2015 tarihinde Selçuk Üniversitesi İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü ev sahipliğinde
gerçekleştirilen forum, geniş bir katılımla, etkin ve verimli bir biçimde sonuçlandı. Toplantı
sonunda bir “KAYFOR Sonuç Bildirgesi” kamuoyu ile paylaşıldı. Yerel yönetim mülki idare
tartışmalarından bilişim teknolojileri ve kamu yönetimi konularına kadar hemen her alanda
önemli bildiriler sunuldu.
Kamu yönetimi bilimi, devlet bilimidir. Devletin varlığı, örgütlenmesi, işlevleri,
hukuku, etki alanları, dönüşümü, demokratikleşmesi, siviltoplum ilişkileri, aktörleri,
paydaşları, maliyesi, bürokrasisi, yerel yönetim-merkezi yönetim ilişkileri, küresel sistemle
etkileşimi vs. kamu yönetimi biliminin ilgi alanı içerisinde yer almaktadır.
Değişmeyen tek şey değişimdir. Küreselleşme çağında, bu cümle herkesin parolası
haline geldi. Tarık Zafer Tunaya “teknolojik ilerlemelerin” bilimsel, toplumsal, yönetsel ve
siyasal evrime nasıl etki ettiğini anlatırken diyor ki, insanlık tarihi boyunca “Pişkin tuğladan
ilk buhar makinesine geçiş onbin yılda gerçekleşmiştir…
Elektrik santralinden atom piline sadece kırk yılda varılmıştır... İdeolojiler ne kadar çeşitli ve
farklı olsalar bile bu gelişmelerin önünde değil, peşindedirler. Teknoloji, sosyal bilimleri
geride bırakmıştır.”
1980'lerden sonra kamu yönetimi sarsıcı bir değişim süreci yaşamaya başladı. Bazı
ülkeler geleneksel kurumlarını ve işleyişlerini koruyarak değişirken, bazıları da köktenci
değişimler yapmayı tercih ettiler. Bütün bu konuların KAYFOR 13’te kamu yönetimi ile
ilgilenen uzmanlar, akademisyenler ve paydaşlar tarafından tartışılması, kamu politikalarının
belirlenmesinde mutlaka yol ve yön gösterici olacaktır.
Türkiye'nin önemli sosyal ve ekonomik merkezlerinden olan Konya'da geniş katılımlı ve
verimli bir kamu yönetimi toplantısı ile Türk kamu yönetimi paydaşlarının bir araya
getirilmesi ve kamu yönetimin güncel, kuramsal ve uygulamaya ilişkin sorunlarının
tartışılması amaçlanmıştır. Uzun erimli çabalar, birtakım eksiklerine karşın verimli bir
etkinliğin gerçekleşmesini sağlamıştır.
KAYFOR 13’te tartışılan temel konular:
1. Ne kadar merkezileşme, ne kadar yerelleşme?
2. Kamu yönetiminde gelenekselleşme, kurumsallaşma, değişim
3. Mülki idarenin sorunları ve geleceği
4. Kamu yönetimi ve denetim
5. Kamu yönetimi ve şeffaflık (açık yönetim (open government) vs.)
6. Kamu politikaları üretiminde paydaşlar, etkinlik, sorunlar
7. Yerel yönetimlerin etkinlik, verimlilik, demokratiklik sorunları
8. Kamu yönetiminde idari kapasite sorunu
9. Kamu yönetiminde standartlaşma, ölçme ve değerlendirme sorunları
10. Yurttaş odaklı bir kamu yönetimi mümkün mü?
11. Kamu yönetiminin biçimlenmesinde üniversitelerin rolü
12. Türk kamu yönetimi çağdaş kamu yönetiminin neresinde?
13. Küreselden kopmadan özgün modeller üretilebilir mi?
14. Kamu personel politikaları ve sorunlar
15. Bilişim teknolojileri ve kamu yönetimi
Kamu yönetimi alanında ısrarla sürdürülmesi gereken bir etkinlik olarak KAYFOR 13,
Türkiye’nin en büyük kamu yönetimi toplantısı niteliğiyle amaçlandığı bir biçimde
sonuçlanmıştır. Bu toplantı birçok yeniliklere ve uygulamalara da kapı aralamıştır. Onlardan
birisi de elinizde olan bildiriler kitabıdır. KAYFOR tarihinde ilk kez açık erişimi olan bir ekitap
çalışması olarak bildiriler derlenmiştir. Bu şekilde sanırım, büyük emek ve çabalarla
hazırlanan akademik çalışmalar, ilgililerine daha kolay ulaşabilecek ve yaygın etkisi
güçlenecektir.
Selçuk Üniversitesi, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü öğretim elamanlarına, düzenleme
kuruluna, bilim kuruluna ve KAYFOR 13 sekreteryasına; etkinliğe katkı sağlayan merkezi
yönetim, yerel yönetim, STK ve özel sektör temsilcilerine; emek veren değerli
öğrencilerimize KAYFOR 13’e olan katkılarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Büyük
zorluklar, engeller, sorunlar ve sınırlı bir kadro ile Türkiye’nin saygın akademisyenlerinin,
uzmanlarının, kamu yönetimi paydaşlarının bir araya geldiği önemli bir etkinliğin somut
ürünü olarak “Bildiriler Kitabı”nı sizlerin yararlanmasına sunmaktan büyük bir onur ve
kıvanç duyduğumu belirtmek istiyorum.
Katkısı olan herkese teşekkürler, sevgiler, saygılar…
Research Interests:
Devletçilik Maddesi