Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
ÖZET Klasik Türk edebiyatının yaygın nazım şekillerinden biri olan mesnevî, daha çok uzun soluklu ve tahkiyevî konuları işlemede kullanıldığı gibi, kimi zaman kısa, yerel konuları anlatmada da kullanılmıştır. Bu yazıda üzerinde durulacak... more
ÖZET Klasik Türk edebiyatının yaygın nazım şekillerinden biri olan mesnevî, daha çok uzun soluklu ve tahkiyevî konuları işlemede kullanıldığı gibi, kimi zaman kısa, yerel konuları anlatmada da kullanılmıştır. Bu yazıda üzerinde durulacak olan Sefer-nâme, bahsedilen ikinci gruba dâhil edilebilecek bir metindir. Sefer-nâme, mesnevî nazım şekli ile yazılmış, 87 beyitten meydana gelen, nasihat-nâme türüne örnek olabilecek bir eserdir. Manzûmede, gaza amacıyla evinden çıkan/çıkacak olan bir Osmanlı insanına öğütler ve tavsiyeler yer almaktadır. Eser bir yönüyle edebî ve dinî iken, diğer bir açıdan da sosyal hayatla alakalıdır. Çünkü eserde o devrin halk inanç ve âdetleri, günlük hayatta kullanılan aletler gibi doğrudan halkın hayatıyla ilgili pek çok unsur bulunmaktadır. Dolayısıyla eser kısmen sıradan bir Osmanlı insanının hayatına ışık tutmaktadır. Telif tarihi belli olmayan Sefer-nâme'nin şairi olan Hasretî Beg hakkındaki bilgiler net değildir. Eser, XVIII. yüzyılın sonu ile XIX. yüzyılın başında yaşayan Diyarbakırlı Hasretî'ye ait olabileceği gibi, aynı mahlası kullanan başka bir şaire de ait olabilir. Yazıda, önce Hasretî'nin kimliği üzerinde durulmuş, daha sonra Sefer-nâme hakkında bilgi verilmiş, en son da eserin çevriyazılı metni istifadeye sunulmuştur. ABSTRACT Classical Turkish literature, poetry, which is a common mesnevi, more long-term, as used in processing tahkiyevî issues, sometimes short, has also been used in explaining the local issues. In this article we will focus on the Sefer-name, mentioned in a text that can be included into the second group. Sefer-name, form of poetry written in mesnevi, 87 beyitten occurred, the sample may be nasihat-name type of a monument. Poetry, from his home in order to gas / advice and recommendations that would include the people of the Ottoman Empire. While some aspects of literary and religious works, the other in a way relevant to the social life. Because eserde folk beliefs and customs of that era, such as tools used in daily life, there are many elements directly related to the life of the people. Thus, an ordinary part of work sheds light on the life of the Ottoman people. Departure date is not certain copyright-nâme'nin poet is not clear that information about Hasretî Beg. Works, XVIII. With the end of the XIX century. may have belonged to at the beginning of the century, such as living Hasretî of Diyarbakir, a
Research Interests:
Bu makalede önce, divan şiirindeki ortak mahlas sorunu ele alınmış, ortak mahlas kullanımının divan şiirinde nasıl karşılandığı, sebepleri, sonuçları, bu edebiyatın yaşadığı dönemde ve sonrasında ne gibi sıkın-tılara sebep olduğu üzerinde... more
Bu makalede önce, divan şiirindeki ortak mahlas sorunu ele alınmış, ortak mahlas kullanımının divan şiirinde nasıl karşılandığı, sebepleri, sonuçları, bu edebiyatın yaşadığı dönemde ve sonrasında ne gibi sıkın-tılara sebep olduğu üzerinde durulmuştur. Başka şairlerle ortak mahlas kullanmaya divan şiiri geleneğinde iyi bakılmamış, hatta kimi zaman şairler bu yüzden mahlaslarını bile değiştirmişlerdir. Müşterek mahlas kullanımı sonucu geçmişte ve günümüzde şairler ve şiirler karıştırılmış, hatta kimi zaman bu yüzden kavgalar bile yaşanmıştır. Bu bakımdan araştırmacıların çok dikkatli olması, ayrıntıları atlamaması, araştırma sırasında varsa şairlerin eserlerine, tezkirelere, önemli şiir mecmuala-rına ve ilgili yayınlara mutlaka müracaat etmesi gerekmektedir. Yazıda daha sonra, Kabûlî örneğinden hareketle konu daha net hale getirilmiş ve Kabûlî mahlasını kullanan şairlerin de yer yer karıştırıldığı; Gedizli Kabûlî'nin şiirlerinin Sirozlu Kabûlî'ye ve Şeyh Mustafa Kabûlî'ye ait olarak gösterildiği ifade edilmiştir. ABSTRACT The Problem of Common Pseudonym in Divan Poetry and the Case of Kabûlî In this article, first of all the common pseudonym problem in Divan Poetry has been dealt with, and how the use of common pseudonym was met in the Divan Poetry. The study also deals with the reasons and results of this usage, and what kind of problems it caused during and after the period it existed. The use of common pseudonym with other poets had a negative impact in the Divan Poetry tradition, even the poets changed their pseudonyms for this reason. As a result of using common pseudonyms, poems and poets have been mistaken nowa
Research Interests:
Research Interests:
Öz Bu makalede önce kısaca Râzî'nin hayatı, edebî şahsiyeti ve eseri hakında bilgi verilmiş, ardından Râzî Divanı'nda bulunan Ankara'yla ilgili manzumeler değerlendirilmiş ve bunların çevriyazılı metinleri sunulmuştur. Râzî'nin hakkında... more
Öz Bu makalede önce kısaca Râzî'nin hayatı, edebî şahsiyeti ve eseri hakında bilgi verilmiş, ardından Râzî Divanı'nda bulunan Ankara'yla ilgili manzumeler değerlendirilmiş ve bunların çevriyazılı metinleri sunulmuştur. Râzî'nin hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Divan'ındaki tarih manzumelerinden onun, 1079 (M. 1668/1669) yılında doğduğu ve 1153 (1740/1741) yılından sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır. Yine Divan'ından hareketle hayatının büyük bir kısmını Ankara' da geçirdiği, Ankara Mevlevîhânesi dervişlerinden, fakat aynı zamanda Hacı Bayram-ı Velî ailesiyle ve Bayramîlikle de irtibatlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Şimdilik eldeki tek eseri Divan'ıdır. Yazma halinde ve tek nüshadan ibaret olan, daha çok aşk ve tasavvuf konularının işlendiği Râzî Divanı'nın, en önemli tarafı XVIII. asır başı Ankara'sıyla ilgili çok değerli bilgiler içermesidir. Osmanlı döneminde Ankara'nın sosyal ve kültürel yönüyle alakalı pek fazla kaynak ve bilgi bulunmamaktadır. Üzerinde durulacak olan Razi Divanı'nda ise doğrudan Ankara'yla ilgili toplam 42 manzume bulunmaktadır. Bu sebeple Râzî Divanı'nın Ankara tarihi ve kültürü açısından bir hazine değerinde olduğu söylenilebilir. Abstract In this article the Ottoman poet Râzî, his works, poetry and poems written on Ankara is examined and the transcriptions of poems are evaluated. There is no information about the poet's life among the biographical sources of Ottoman literature. When Razi's historical poetry is investigated, it is discovered that he was born in 1668-1669 and died after 1740-1741. Looking closer at Râzî's poems, it can be deduced that he lived his whole life in Ankara. Moreover, we understand that he was a dervish of the Mevlevî and Bayramî orders. For now, he is known only by a single collection of poetry and there is no information if he wrote any other book. His divan poetry is in manuscript form and only one copy has reached the present day. He generally wrote mystical poems. The most important thing about Râzi's poems is the information he gives about eighteenth century Ankara. We have almost no knowledge about the social and cultural life of Ankara in the Ottoman period. In Râzî's collection of poetry, there are 42 poems written about Ankara, making his poetry an important resource. In this sense, it can be accepted as Râzi's works are a treasury of information about the history and culture of Ankara. * Bu makale, Mustafa Erdoğan ve Mehmet Şahin'in birlikte kaleme aldığı Ankaralı Razi ve Divanı (2015) adlı kitapta yer alan Ankara bölümünün genişletilmesi ve içerisinde bulunan Ankara ile ilgili şiirlerin daha kapsamlı incelenmesi suretiyle hazırlanmıştır. ** This article is an expansion of the Ankara section in the book called Ankaralı Razi ve Divanı (2015) by Mustafa Erdoğan and Mehmet Şahin and was written with the aim of providing a more comprehensive analysis of the poetry it contained on Ankara.
Research Interests:
Bu dünyeye gelen kişi âhir yine gitse gerek Müsâfirdür vatanına bir gün sefer itse gerek 1 Özet: Bu yazıda, Türk irfanının önemli köşe taşlarından biri olan Yûnus Emre'nin dünyaya ve varlığa bakış açısı tespit edilmeye çalışılmıştır.... more
Bu dünyeye gelen kişi âhir yine gitse gerek Müsâfirdür vatanına bir gün sefer itse gerek 1 Özet: Bu yazıda, Türk irfanının önemli köşe taşlarından biri olan Yûnus Emre'nin dünyaya ve varlığa bakış açısı tespit edilmeye çalışılmıştır. Özelde Yûnus Emre olmakla birlikte, genelde Müslüman Türk büyüklerinin dünyaya ve varlığa bakışı bu şekilde ortaya konulmaya çalışılacaktır. Yûnus, dünyayı umumiyetle " fani, vefasız, zindan, cehennem, köhne saray, yel, hayâl, düş (rüya), aldatıcı, ikiyüzlü, ejderha, misafirhane, kahır evi/yeri/ocağı, leş, virane, lokma, tuzak " gibi olumsuz sıfatlarla anmakta, kimi zaman da insanı asıl hedefinden alıkoyan bir hilekâr olarak değerlendirmektedir. Yûnus insana, bu dünya malını yemeyi ve yoksullara yedirmeyi tavsiye ederken, hakiki manada varlığın sadece Hakk'a ait olduğunu söylemektedir. Ayrıca Yûnus Emre, dünya malı anlamındaki varlığın insanı tatmin etmediğini, insanın Allah aşkı ve zikriyle mutlu olacağını vurgulamaktadır.

Abstract
This paper examines the Muslim Turkish poet Yunus Emre's views on universe and existence. Yunus primarily designates the world with adverse terms as " mortal, disloyal, dungeon, inferno, stale court, gale, illusion, delusion (dream), deceptive, hypocrite, dragon, guest house, grief house/place/hearth, flesh, wreck, bread, trap " ; sometimes he refers to world as an obstacle deterring people from their prime goal. Yunus advises people to devour the wealth of universe, and feed paupers and warns that God is the true owner of all possessions. Besides, Yunus Emre emphasizes that the wealth of universe would not satisfy people, whereas, the love of and invocation to the God shall make the people happy.
Research Interests:
“XVIII. Asır Şairi Râzî’nin Hacı Bayram-ı Velî Hilyesi, Hacı Bayram-ı Velî ve Bayrâmîlik İle İlgili Şiirleri”, Hacı Bayram-ı Velî, Editör: İbrahim Ethem Arıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2018, s. 405-429. (Kitap Bölümü)
Hacı Bayram-ı Veli'nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba, Divanı'ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Sergüzeşti
“Ankaralı Bir Hekim, Şair ve Mutasavvıf; Nidâî ve Tenbîh-nâme’si”, Gönül Sultanları, Şahsiyetleri ve Değerleri İle Ankara, Editör: İbrahim Ethem Arıoğlu, Akçağ Yayınları, Ankara, 2018, s. 533-542. (Kitap Bölümü)
“Çalabım Bir Şar Yaratmış Ya Da Hacı Bayram-ı Velî’nin Bir Şiirine Yazılan Şerhler Üzerine”, Hacı Bayram-ı Velî, Editör: İbrahim Ethem Arıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2018, s. 385-403. (Kitap Bölümü)