Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Fatma ÜREKLİ, "Osmanlı'nın Çanakkale 1915 Panorama Müzesi Projesi", Çamlıca Basım Yayım, İstanbul, 2012. 360 derecelik daire şeklinde bir bakış alanını kapsayan ve ufka kadar uzanan manzaranın sergilendiği silindirik gösteri mekanları olan panoramalar 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılda yaygınlaşarak büyük ilgi görmüştür. 1850'li yıllarda Osmanlı'ya giren panoramik fotoğrafların ilgiyle karşılanmasının ardından, çok geçmeden panorama müzesi de gündeme gelmişti. 26 Ocak 1913'te kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti 31 Mart 1915'te, Çanakkale Savaşları'nın muhtelif sahnelerini yansıtan bir panorama kurma teşebbüsünde bulunmuştu. Bu panoramada ayrıca Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren o zamana kadar geçen süre içerisinde muhtelif devirlerden önemli kesitler de yansıtılarak, Osmanlı idealinin halka gösterilmesi tasavvur olunmuştu. Panoramanın, o dönemde Paris ve Berlin gibi Avrupa'nın büyük şehirlerinde bulunan panoramalar gibi 30 metre çapında bir daireden ibaret olması tasarlanmaktaydı.
Özet Çanakkale'de, Osmanlı döneminde Yıldırım Bayezıd'dan itibaren bölgeyi, özellikle boğazı korumak ve İstanbul'a Akdeniz'den gelecek saldırılara engel olmak amacıyla kaleler yapılmıştır. Yıldırım Bayezıd'dan sonra kale inşasına XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar devam edilmiştir. Mevcut bazı kaleler onarılmış ve bunlara yenileri eklenmiştir. Kaleler, dönemin koşullarına ve teknolojik gelişmelere uygun bir biçimde şekillenmiştir. Çanakkale'de, Osmanlı döneminde yapılan ve onarılarak büyük ölçüde yenilenen toplam on üç kalenin varlığı tespit edilebilmiştir. Bunlardan biri, tamamen yok olmuştur. Geriye kalan on iki kale ise günümüze mevcut halleri ile ulaşabilmiştir. Abstract The Ottomans started to build forts in the city of Çanakkale during the reign of Bayezıd I for protecting the Dardanelles and preventing attacks on Istanbul that would come from the Mediterranean. After the reign of Bayezıd I, the Ottomans continued to build forts until the first half of the Nineteenth century. Some of the old forts were renovated and new ones were built. The forts were shaped in parallel to the conditions and technological developments of the period. The records show that there were thirteen forts in Çanakkale which were built, renovated and mainly restored by the Ottoman Empire. One of them has been entirely destroyed, while the remaining twelve forts have managed to survive until today.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2018
2018
Çalışma kapsamında Sinop Müzesi envanterinde yer alan 28 adet cam kandil değerlendirmeye alınmıştır.1 Yüzey buluntusu olarak envantere alınmış olan eserler, Karadeniz’de balıkçılar tarafından bir amphora içinde bulunmuştur. Çalışma için bu eser gurubunun seçilmiş olmasının temel nedeni, birçok müzenin envanterinde bulunan bu eserlerin, müze kayıtlarında bardak, kadeh veya silindirik kap gibi çok farklı şekillerde ve çoğunlukla yanlış bir şekilde tanımlanmış olmasıdır. Bunun en büyük sebeplerinden biri, Bizans Dönemine ait camlarla ilgili çalışmalarda ele geçen buluntuların çoğunlukla sağlam olarak ele geçmemiş olması ve işlevleriyle ilgili yorumların yetersizliğidir. Bunun sonucunda birçok yayında aynı form ve işlevdeki eserler farklı isimlerle karşımıza çıkmaktadır. Bunlar beraberinde tarihlendirme sorununu da ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmayla bu tip cam eserlerin doğru bir şekilde tanımlanmasına katkı sağlanması hedeflenmiştir. Eserlerin arkeometrik çalışması yapılmamış olup, yöntem olarak tipolojik karşılaştırma yoluna gidilmiş ve benzer örneklerden yola çıkılarak dönemleri saptanmaya çalışılmıştır.
Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 2017
Öz Bugünkü Çanakkale'nin temeli Kal'a-i Sultâniyye'nin inşasıyla atılmış, kale ile birlikte yerleşimde başlamıştır. Zamanla gelişen kentte ihtiyaçlar doğrultusunda camiler inşa edilmiştir. Resmi kayıtlara göre merkezde yaklaşık onbir cami ve mescidin yer aldığı görülürken bunların yedisi günümüze ulaşabilmiştir. Yedi caminin beşi Osmanlı'nın son dönemlerinde inşa edilmiştir. Bu camilerin, sahilden içeriye doğru, Sarı Çay'a paralel olarak belirli bir güzergâhta sıralandıkları görülür. Camiler, plan ve kütle tasarımı ile süsleme özellikleri bakımından genelde sade bir özelik gösteririler. Genellikle kare veya kareye yakın dörtgen planlı olup kırma çatılıdırlar ve tek şerefeli birer minareye sahiptirler. Kurşunlu Camii tek kubbeli örtüsü ile diğerlerinden ayrılır. Kale içinde yer alan Abdülaziz Mescidi minaresiz tek örneği teşkil eder. Son cemaat yerleri yoktur. Hemen hepsi moloz taşla inşa edilen camilerin köşeleri ile kapı ve pencere kenarlarında kesme taş kullanılmıştır. Bazılarının kemer alınlıkları ile saçaklarında tuğlaya da yer verilmiştir. Minarelerin tamamı ise kesme taştır. Bazı camilerde görülen tuğla kemerli alınlıklar, vurgulanan kemer kilit taşları dış cephelerdeki nadir süsleme unsurlarıdır. Yenilenen iç mekânların çoğu özgünlüğünü kaybetmiştir. Bununla birlikte, Kurşunlu Camii mihrap, minber ve mahfil, Tıflı Camii ise tavan göbeği süslemeleriyle dikkati çeker. Söz konusu süslemeler ampir ve barok üslubuyla dönemin genel özelliklerini yansıtırlar. Kesme taş yapısıyla dikkat çeken minarelerden bazıları da pabuçluk ve şerefe altı uygulamalarıyla dönemin özelliklerini gösterirler. Bunlar arasında Tıflı Camii minaresi özgün süslemeleriyle de dikkati çeker.
Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi, 2018
Ticaret ve alıĢveriĢ tarihinin en uzun ömürlü ve renkli türlerinden birini temsil eden panayırlar, Türkiye‟de de uzun yıllar boyunca ekonomik, toplumsal ve kültürel yaĢama damgasını vurmuĢtur. Türkiye‟de birçok yörede halen “geleneksel emtia ve hayvancılık panayırı” adıyla bilinen bu organizasyonların bir kısmı oldukça köklü bir tarihe sahiptir. Osmanlı dönemine uzanan panayırları ve günümüzde panayır varlığının zenginliği ile dikkat çeken çevrelerden birisi de Çanakkale yöresidir. Burada sunulan çalıĢmada, Osmanlı arĢiv belgelerinden günümüze uzanan süreçte Çanakkale panayırları ele alınmaktadır. Yöredeki panayırlar hakkında çeĢitli bilgiler içeren Osmanlı arĢiv belgeleri, Çanakkale panayırlarının geçmiĢini tarihlendirmeye ve önemini ortaya koymaya yardımcı olmaktadır. ÇalıĢma ile tarihsel süreç içinde Çanakkale panayırlarının varlık durumları, kuruluĢ yeri ve tarihleri belirlenerek; zaman içinde meydana gelen değiĢimler ortaya konulmuĢtur. Pazarlama, alıĢveriĢ ve eğlence kültüründe değiĢimler, teknolojik geliĢmeler vb etkiler altında Türkiye‟de geleneksel panayırların giderek ortadan kalktığı bir süreç yaĢanmaktadır. Buna karĢın günümüzde Çanakkale ili, 11 yerleĢmede her yıl kurulan 14 panayır ile Türkiye‟de en fazla panayır kurulan iller arasında Balıkesir‟den sonra ikinci sıradadır. Çanakkale‟nin geleneksel panayırları kurulduğu çevrelerde toplumsal, kültürel ve ekonomik katkılar sağlamayı sürdürmektedir. Çanakkale ve Balıkesir‟in yer aldığı güney Marmara bölümünde geleneksel panayırların kapsamlı bir Ģekilde ele alınarak planlanması çalıĢmanın önerileri arasındadır. Böylece, geçmiĢten günümüze ulaĢan bu miras değerlerin varlıkları destekleneceği gibi, toplumsal-kültürel ve ekonomik bakımlardan sunduğu fırsat ve yararlar da geniĢletilebilir.
Özet Önemli bir geçiş güzergahı üzerinde bulunan Çanakkale, 15. yüzyıl ortalarında boğazın Anadolu yakasında kurul-muş, konumunun sağladığı imkanlar ve İstanbul'a açılan bir giriş kapısı olması nedeni ile kısa zamanda önemli bir yerleşim yeri halini almıştır. Kuruluşundan kısa bir süre sonra çok kültürlü bir ticaret merkezi olmuş, Osmanlı'nın geç dönemlerinde, özellikle de 18. yüzyıl sonlarından başlayarak 19. yüzyıl boyunca, birçok ticari ve üretim amaçlı yapıya ev sahipliği yapmıştır. Askeri ve siyasi olduğu kadar, ticari yönden de önem kazanmaya başlayan kentte, üre-time yönelik başlıca atölye ve üretim hanelerden oluşan yapılara, çeşitli gümrük ve ticaret binaları yanında, zamanla yöresel ürünlerin pazarlandığı çarşı ve dükkanlar da eklenmiştir. Yine bu dönemde ticarete yönelik olarak bazı han, otel ve benzeri yapılar inşa edilmiş, bunlar kentin merkezi sayılabilecek yerlerde kümelenmişlerdir. Kentte ticareti yapılan ve kente gelir sağlayan belli başlı yöresel ürünlerin üretilerek depolandıkları mekanlar ise, bir kaçı hariç çoğunlukla üretim konusuna bağlı olarak kırsala dağılmış biçimde karşımıza çıkarlar. Bunlar arasında zeytinyağı ve şarap işlikleri başta olmak üzere yel değirmenleri ve palamut depoları bulunur. Kent merkezinde bulunan ticaret yapıları ile birlikte, hemen hemen hepsi Çanakkale'nin yakın geçmişine ait önemli birer tanık ve aynı zamanda somut birer kültür mirası olan bu yapılar, kentin Osmanlı'nın geç dönemlerinde oldukça önemli bir ticaret ve kültür merkezi olduğunun kanıtıdır. Bu kısa çalışma boyunca Çanakkale'nin Geç Osmanlı devrine ait bu ticaret ve ticaretle bağlantılı üretim yapıları bir bütün olarak değerlendirileceklerdir. Ayrıca bunların mevcut durumlarına vurgu yapılarak, tarihsel önemlerine değinilecek ve söz konusu yapıların kentin sosyo-ekonomik gelişimine olan katkıları tartışılacaktır. Son olarak, yapıların korunmasına ilişkin bazı çözüm önerileri üzerinde durulacak ve yeniden işlev kazandırılarak nasıl daha etkin bir korumanın parçası olabilecekleri sorgulanacaktır. Anahtar Kelimeler: Çanakkale, geç Osmanlı devri, mimarlık mirası, ticaret ve üretim yapıları.
Artigo | PDF | 13 páginas | 802 Kb
Rhetoric, Politics & Culture, 2021
Here is a Table A Philosophical Essay on History and Race Ism in South Africa , 2020
Alabaster Sculpture in Europe 1300-1650, 2022
Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 1992
Reports on the Earhart Disappearance, 2023
American Ethnologist, 2020
Kidney International Reports, 2018
ACM SIGMETRICS Performance Evaluation Review, 2004
The American Journal of Cardiology, 1989
Journal of Biology, Agriculture and Healthcare, 2020
Zeitschrift für Physik C Particles and Fields, 1984
AIP Conference Proceedings, 2018
Clinics in Geriatric Medicine