Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
KAÇARLAR DÖNEMİNDE TEBRİZ ŞEHİR MEYDANLARI İLHAME MEMMEDOVA* Kaçarlar döneminde Tebriz şehiri “darüsseltene”, “velieahtneşin” adlanaraq, devletin ikinci başkenti idi. Ülke veliahtı ilə birlikte, bazı yabancı elçilik temsilcileri burada bulunuyordu. Kaçarlar sırasında Tebriz’de yeni mahelleler, sokaklar, bahçeler, meydanlar kurulmuş, pazar mecmuesi restore edilmiş, çok kervansaray, hamam, cami ve ziyaret yerleri, bir deyişle, Müsliman Doğusuna ait sosyal tesisler inşası yapılarak kullanıma sunulmuştur. Kaynaklar meydanlar hakkında. Şehir meydanları hakkında yabancı yazarların “Seyahetname”lerinde bilgiye rastlanmaktadır. A.Olearius’un kaydlarına göre meydanlarda birkaç “serraf ” adlı dövüz birimleri bulunuyordu (Oleari, 1870, 729). J. Şarden ise yazıyor: “Tebriz’in meydanı dünyada gördüğüm tüm şehir meydanlarından en büyüğüdür. Onun meydanı İsfahan’ın “Nekşi-Cihan” meydanından çok büyüktür”. Türkler dafalarca bu meydanda savaş sırasında 30 bin kişiyi cergeye dizmişlerdir. Akşamları bu meydan zamanını eğlence içinde geçiren “küçük” adamlarla dolu oluyor. Bu eğlenceler oyunlardan, gözbağlayıcılardan, göçmen akrobatların eğlendiren oyunları, güreşden, boğa ve koç savaşlarından, hikayetlerden ve kurt danslarından oluşmaktadır. (Şarden, 1993, 74). Gündüz ise bu meydan alış-veriş mekanına dönüşüyordu. Burda, özellikle, tahıllar satılıyordu (Abdulali Kareng 1389, 180). 20. yüzyılın başlarında Tebriz’de olan Amerikan araştırmacısı A.V.Cekson bu şehrin merkezi meydanı hakkında hatıralarında kaydeder ki, bizim düşüncemize göre burası çok önemli mekandır. O yüzden yok ki, burada silah, tüfek yapan atölye ve dükkanlar, korhana (barut yapılan yer-İ.M), zindan, şahın at tevlesi, veliehdin evleri yerleşir, burası Bab’ı (Babi’ler harekatının kurucusu * Doç. Dr., Azerbaycan Milli İlimler Akademisi, Arkeloji ve Etnografi Enstitütü 416 İLHAME MEMMEDOVA Seyid Ali Muhammed-İ.M) idam ettiklerinden dolayı önemlidir (Behruz (1388, 238). E.Brounun “Seyahetname”sinden ve Xamaçi diğer kaynaklardan bilinmektedir ki, Babi’ler harekatının başkanını Erk kalesının karşısındakı meydanda dara çekmişlerdi. Kaynaklardan anlaşılıyor ki, Ortaçağ’da Tebriz’de faaliyyet gösteren geniş ticaret meydanları vardı. Nasiredin şahın (1848-1896) döneminde Hacı Bağır, Hacı Heyder, Vicuye, Çopur, Tahtasatanlar (Çubfuruşan), Yedi keçel, Engec ve s. 1383, adıyla meydanlar faaliyet gösteriyordu (Mehdi Atazade 108-109). Onların bazısı meydanı yaptıran kişinin adıyla (örneğin, Cefer Paşa meydanı ve s. ), bazıları mahalle adı olup eski toponimlerle, diğerleri ise oradakı etkinliklerle bağlı idi. Mesela, At satanlar meydanı, Koyun meydanı, Saman meydanı, Sebzi meydanı ve s. gibi nüfüs arası orada satılan metanın adı ile ilgiliydi. Oluşumu ve işlevi. İlkel dönemin kalıntısı sayılan meydanlar (alanlar, sahalar) eski topluluğun biraraya gelib ciftliyin düzenlenmesi, harp ve barış, toplumsal sosyal meselelerin çözümüyle ilgili kararlar verdiği mekan, dolayısıyla, halk demokrasisinin yayımlandığı yerdi. Zaman geçtikçe, sosyalekonomik formuların değişimi, sosyal tesislerin deyişilmesile ilgili meydanların fonksiyonunda belirli değişiklikler oluşmuş oldu. Meydanların temel işlevi toplumsal, dini, ticaret, sanat, askeri, spor, eglenceli ve.s. -den ibaretti. Meydan toplantılarında cami, hamam, su deposu, buzhana dikmek, kehriz kazdırmak, her hangi bir ailenin kişisel sorununu çözmek ve .s gibi meselelerle ilgili konuşulur, mahallenin genel sorunları halkın biraraya gelmesiyle çözümünü bulurdu. Geçmişte, Azerbaycan’ın tüm şehir ve köylerinde meydanlar vardı. Meydanlar sosyal yerler, eğlence merkezi, el sahnesi, gösteri mekanıydı (Kadirzade, 2012, 104). Mahelle içerisinde yer alan küçük meydançalar daha çok sosyal ilişkilerin gelişimine hizmet ediyordu. Ticari nitelik taşıyan, çeşitli ürünlerin satışını içeren meydanlar da mevcut olmuş, onlar sonradan açık pazarlara veya yüksek mimari tarzı ile inşa edilen satış merkezlerine çevrilmiştir.Şehrin merkezinde bulunan, değerli eşyalar alışverişini içeren Kayseriyye pazarı gelişmiş bir hale gelmişti. Ticari meydanların çevresinde pazar, kervansaray, cami, medrese ve diğer kamu binaları bulunuyordu. Sığır meydanları orada yaşayan insanların günlük hayatına engel olmaması için şeherin kenarında yerleşirdi. KAÇARLAR DÖNEMİNDE TEBRİZ ŞEHİR MEYDANLARI 417 Siyasi süreçlerin sırasında ticari meydanlar önem taşıyordu. Burada toplantılar yapılır, devrimciler kendi siyasi görüşlerini halka anlatıyorlardı. Meşrutiyet devrimi döneminde pazar ve camilerle yanı sıra, meydanlarda büyük öneme sahipti. Hatta, bu devrim başlamadan önce Settar Han “Destgiran”larla (at alış-verişi yapanlar)ortak olmuş ve Atsatanlar meydanı onun emrine geçmişti (Ferşad Ebrişemi , 1387, 300). Spor ve eğlence meydanları önceleri şehir dışı bulunuyordu. Fakat, zaman geçtikce şeherin büyümesiyle ilgili onlar merkezde yer aldılar. Pehlivanlar, zorhana katılımcıları için oluşturulmuş meydan coğu zaman eğlence karakteri taşıyordu. Sporcular aynı şekilde hükümet meydanlarını da kullana bilirdiler. Yıl boyu yapılan spor yarışları, pevlivanların güreşi, ağırlık kaldırma, mil yüzerinde gezme, çokan ve diğer oyun gösterileri cemaatı meydana gelmeye heveslendirirdi. Gözbağlayıcılar, palyaço, şebedebaz ve hokkabaz gibi adlanan eğlenceli oyunlar yapanlar, yılan ve ayı oynatanların ilginç gösterileri, dervişlerin rivayetleri sakinleri meydana çekiyordu. Küçük mahalle meydancaları kendine has özelliklere ve işleve sahipler. Nevruz, Ramazan ve diğer bayramlar arifesinde pazarlar düzenleniyor, din adamlarının, mahalle ileri gelenleri arasında toplantılar yapılırdı. Maherrem ayında Tebriz’in tüm meydanlarında imam ezadarlığı tutuluyordu. Kuruluşu. Herbir şehrin canlı tarihi olan meydanlar düzenli veya perakende şekilde salınırdı. Meydanların esas işlevi sosyal, dini, ticari, askeri, spor ve eğlence karakterli idi. Tetkik ettiğimiz Kaçarlar dövründe meydanlar karavan yollarının kenarında veya şehrin içerisinde yolların kesiştiği mekanda yerleşir, geniş ve hasarı olmayan açık alanı birleştirirdi. Kentsel bir büyük meydanlar dörtgen şekilde planlanmış ve devleti öneme sahipti. Mahalle içerisinde yer alan küçük alanlar ise daha çok sosyal ilişkilerin güclendirilmesine hizmet ediyor ve plansız düzenlenirdi. Halk içerisinde son hem de “meydangah” olarak adlandırılıyordu. Mahalle meydanlarının genellikle, cami, hamamı, su deposu, buzhanası (buzdolapı) ve birkaç dükkanı oluyordu. Çoğunluğunda nüfusun içme suyu elde ettiği sekkahanalar faaliyyet gösteriyordu. Tarihi meydanlar. Tebriz’de başkent şehirlere ait devlet meydanı işlevini Sahibabad meydanı yerine getiriyordu. O, şah sarayını, şehir hakiminin kalesini, hükümet binalarını, askeri tesisleri, camiyi, medreseyi, faytonhananı 418 İLHAME MEMMEDOVA (kalyaskahana) birleştirirdi. Ayrıca, yakınlığında askerlerin yaşadığı bina, silah deposu, binek atlarının tutulduğu yer, tahıl anbarı da vardı. Hacimce daha geniş alanı birleştiren devlet meydanı sahın kabulü, onun Nevruz bayramındakı “selam töreni” ve diğer özel günlerde halkı kutlaması için, veliehdin nüfusla görüşmesi, askeri geçit, idam cezaları, şah belgesinin halka iletilmesi ve.s için öngörülürdü. Tebriz’in devlet meydanı yakınında coğu Doğu ülkelerinde mevcut olan, dini-siyasi nitelik taşıyan nağarhana faaliyet gösterirdi. Devlet önemli kurum olan nağarhanada özel müzisyenler grup halinde çalışırdı. Resmi orkestro devlet hazinesinden mali alıyordu. Onlar günün ve ilin belli zamanlarında (Nevruz, Ramazan bayramlarında və .s) davul, duhul, borazan, zurna, sinc çalarak hakim tabakanın görüşlerini halka iletiyordular. Davul çalmak veya halkın söylediği gibi “nöbet vurmak” adeti eski zamanlarda teşekkül etmiş, bir grup araştırmacılar bunu “ateşperestlik”le bağlıyor, bazıları ise Makedonyalı İskender döneminde oluştuğunu iddia ederler. Kaynaklara göre, Arap Hilafeti zamanında da halifelerin sarayının karşısında hakimiyet kudretini göstermek için sırayla davul çalınırdı (Ali Asker Fakihi 1365, 233-234). Sonrakı dönemlerde gün boyunca üç kez güneşin doğması, günbatımında mesainin bittiğini, gece saatlerinde ise şehir içinde gediş-gelişin yasaklandığı nedeniyle davul çalınırdı. Savaşın başlaması, hükümdarın seferden dönmesi, şehire yeni valinin atanması, iftar vaktinin bildirilmesi ve diğer önemli olaylar zamanı meydanda davul çalınıyordu. Müziğin belli sesinden cemaat olayın nedenini ve anlamını anlıyor ve her kes meydana doğru ileriliyordu. Safeviler döneminde nağarahanada müzisyenler grupunun başkanı olan çalançıbaşı hafızlar arasından seçilirdi (Seyid Hoseyn Maysemi 1389, 132). Nağarahana şehrin genişlemesi ile ilgili olarak oluşmuş, merkezi meydandan uzakta yaşayan sakinlerin hepsinin bilgi alması için düzenlenmişti. Azerbaycan halkının büyük düşünürü, şair N.Gencevi kendi “Hosrov ve Şirin” və “İskendername” eserlerinde bu meselelerden bahs ediyor. Devleti önem taşıyan meydanlar zamanla kendi işlevini kaybederek daha çok ticari mahiyet arz ediyordu. Tabriz’in Sahibabad meydanı önceler KAÇARLAR DÖNEMİNDE TEBRİZ ŞEHİR MEYDANLARI 419 hükümet meydanı gibi faaliyet göstermiş, sonraları ise orada ticaret şebekesi oluşturulmuş, bir bölümü ise Rasta pazarın Sebzi meydanına (sebzi satılan yer –İ.M) dönüşmüştür (Cevad Behmeneşrad 1389, 278). Saman (Gahfuruşan) meydanı Deveçi mahallesinde bulunuyordu ve ipek yolu buradan geçiriyordu. Günümüzde sanatçı ve ticaret odaları ilə ihatelenir. Gecmişte köylüler kendi ciftlik mallarını (saman, buğday, arpa, ağartı mamülü, tıpta işlenen ot ve bitkiler ve s. ) at və eşşekleri yükleyip bu meydana götürürlerdi. Onun çevresinde köylülerin tekke için onlarca kervansaray inşa edilmişti. Ayrıca, meydanda iki cami (Dabbağcılar və İrilular camisi), buzluk ve s. çalışıyordu. Bazen tebrizliler Saman meydanını “Kanlı yexçal” (kanlı buzluk) gibi nişan veriyorlardı. Hemin buzluğun kurnalarında bir kişi hayatını kaybettiği için oraya “kanlı” adını vermişler [Meymenet Nejad 1387, 24]. Saman meydanındakı imalathanelerde faaliyyet gösteren demirciler, misgerlər, serraclar, harratlar (ağacçılar) kendi mesleklerini miras yolunu devralma yoluyla devam etdiriyorlardı. Buradakı bir çox nesneler günümüzde ağac imalı dikkanlarına dönüşmüşler. Çokan meydanının merkezinde iki adet yüksek şalban gömülmüş, onun yukarı kısmına tar (ip) bağlanmıştı. Her cüma günü hükümdarın cariyeleri, atıcılar ve süvariler biraraya gelir ve çeşitli yarışlar gerçekleşirdi. Geleneksel olarak Nevruz günlerinde at ve tazı yarışı, deve, öküz, eşek, köpek, horoz ve canavarların savaşı kitle arasında hayacanlı kalabalık oluştururdu (Behruz Xamaçi 1388, 71). Bu tür oyunlar Bakü’de de gerçekleşirdi. Hatta, kaydedek ki, 20.yüzyılın 50’lı yıllarına gibi Bakü’ün Yasamal tepeliyinde pazar günleri coşkuyla köpek ve horoz dögüşü geçirilirdi. Bu bakımdan seyyahların kayda aldığı Tebriz’in Kurt meydanı çok ilginçtir. Nerde olursa canavarı telim eden bulunuyor, Tebrize’e davet edilir ve iyi dans yapanların fiyatı 500 tümen civarında satılıyordu (Abdulali Kareng 1389, 180). Her mahallede yıl içinde birkaç kez kurt savaşı yapılırdı. Yarış yapan mahallenin sakinleri silahlanır, her kes kendi kurtunu öyüyordu. Tartışma savaşa neden oluyor, bazan bir gün içinde 100 kişi ölür veya yaralanırdı. Halk arasında dolaşan öyküye göre bir erkeğe haber geliyor ki, senin genç oğlunu diğer mahallenin kurtu yaraladı. Hemin an kendi kurtunu önemseyen kişi, oğlunun dönmesini diyil, kendi kurtunun kazanmasını merak 1360, 216). Çok tehlükeli olan kurt oyunu eder (Nadir Mirza Şah Abbas tarafından yasaklansa da, kurtların savaşı 19 yüzyılda daha devam etmişdir. 420 İLHAME MEMMEDOVA Araştırmalar doğruluyorki, dağınık ve düzenli yapılan, çoksayıda işlev yapan halq meydanları sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasi özellik taşıyordu. Bu gibi meydanlarda açıkça şekilde toplantıların yapılması ilkel devrden kalma basit halk demokrasisinin, sivil seçim kurallarının en ilkel ve objektiv biçiminin gösterisiydi. Meydanlarda halq gösterilerinin oynanılması, canavarların dövüşü Ortaçağ döneminde Azerbaycan’da açık havada tyatro ve sirk gösterilerinin mevcut olmasını tastikliyor. KAYNAKÇA Kadirzade H.K. Milli-Manevi Değerlerimiz: Bayramlar, Merasimler, Adetler, Münasibetler. Nahçıvan: Acemi Yayın Evi, 2012, 128 s. (Azerice) Адам Олеари. Подробное описание путешествия Голштинского посольства в Московию и Персию в 1633, 1636 и 1639 годах. Перевод с немецского П.Барсова. Москва: Университетской типографии, 1870, 1082 с. (rusca) Jan Şarden. Paris’den İsfahan’a seyahet. Fransız’ca çevireni Vagif Aslanov, Bakü: İlim, 1993, 96 s. (Azerice) ‫ ﺗﺮﺟﻤﻪ‬،‫ ﭼﺎپ ﺍﻭﻝ‬.‫ ﺗﺎﺭﻳﺦ ﺗﺒﺮﻳﺰ‬.‫ ﻣﻴﻨﻮﺭﺳﮑﯽ ﻭﻻﺩﻳﻤﻴﺮ ﻓﺌﻮﺩﻭﺭﻭﻭﻳﭻ‬// ‫ ﺗﻮﺿﻴﺤﺎﺕ ﻭ ﺍﺳﺘﺪﺍﺭﺍﮐﺎﺕ‬.‫ﻋﺒﺪﺍﻟﻌﻠﯽ ﮐﺎﺭﻧﮓ‬ .‫ ﺹ‬۳ ۰ ۴، ۱۳۸۹ ،‫ ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﺁﻳﻨﺪﻩ‬،‫ ﺗﺒﺮﻳﺰ‬،‫ ﺑﻪ ﮐﻮﺷﺶ ﻏﻼﻣﺮﺿﺎ ﻁﺒﺎﻁﺒﺎﻳﯽ ﻣﺠﺪ‬،‫ﻋﺒﺪﺍﻟﻌﻠﯽ ﮐﺎﺭﻧﮓ‬ (farsca) ،۱۳۸۸ ،‫ ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﻧﺪﺍی ﺷﻤﺲ‬،‫ ﺗﺒﺮﻳﺰ‬،‫ ﭼﺎپ ﺩﻭﻡ‬.‫ ﺷﻬﺮ ﻣﻦ ﺗﺒﺮﻳﺰ‬//‫ ﺗﺒﺮﻳﺰ ﺍﺯ ﻧﻈﺮ ﺟﻬﺎﻧﮕﺮﺩﺍﻥ‬.‫ﺑﻬﺮﻭﺯ ﺧﻠﻤﻠﭽﯽ‬ .‫ ﺹ‬۴۷ - ۶۱ (farsca) .‫ ﺹ‬۱۹۶ ، ۱۳۸۳ ،‫ ﻧﺸﺮ ﺍﺧﺘﺮ‬،‫ ﺗﺒﺮﻳﺰ‬،‫ ﭼﺎپ ﺍﻭﻝ‬.‫ ﺳﻴﻤﺎی ﺗﺒﺮﻳﺰ ﺩﺭ ﺩﻭﺭﻩ ﻧﺎﺻﺮﺍﻟﺪﻳﻦ ﺷﺎﻩ ﻗﺎﺟﺎﺭ‬.‫ﻣﻬﺪی ﻋﻄﺎﺯﺍﺩﻩ‬ (farsca) .‫ ﺹ‬۴۰۰ ، ۱۳۸۷ ،‫ ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﺍﺑﺮﻳﺸﻤﯽ ﻓﺮ‬،‫ ﺗﻬﺮﺍﻥ‬.‫ ﻓﺎﺟﺎﺭ ﺑﻪ ﺭﻭﺍﻳﺘﯽ ﺩﻳﮕﺮ‬.‫ﻓﺮﺷﺎﺩ ﺍﺑﺮﻳﺸﻤﯽ‬ (farsca) ‫ ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ‬،‫ ﺗﻬﺮﺍﻥ‬.‫ ﺁﻝ ﺑﻮﻳﻪ ﻭ ﺍﻭﺿﺎی ﺯﻣﺎﻥ ﺍﻳﺸﺎﻥ ﺑﺎ ﻧﻤﻮﺩﺍﺭی ﺍﺯ ﺯﻧﺪﮔﯽ ﻣﺮﺩﻡ ﺁﻥ ﻋﺼﺮ‬.‫ﻋﻠﯽ ﺍﺻﻐﺮ ﻓﻘﻴﻬﯽ‬ .‫ ﺹ‬۹۱۲ ، ۱۳۶۵ ،‫ﺻﺒﺎ‬ (farsca) .‫ ﻓﺮﻫﻨﮕﺴﺘﺎﻥ ﻫﻨﺮ ﺟﻮﻣﻬﻮﺭی ﺍﺳﻼﻣﯽ ﺍﻳﺮﺍﻥ‬،‫ ﺗﻬﺮﺍﻥ‬،‫ ﭼﺎپ ﺍﻭﻝ‬.‫ ﻣﻮﺳﻴﻘﯽ ﻋﺼﺮ ﺻﻔﻮی‬.‫ﺳﻴﺪ ﺣﺴﻴﻦ ﻣﻴﺴﻤﯽ‬ .‫ ﺹ‬۲۶۳ ، ۱۳۸۹ ،‫ ﺗﺮﺟﻤﻪ ﻭ ﻧﺸﺮ ﺁﺛﺎﺭ ﻫﻨﺮی ﻣﺘﻦ‬،‫ﻣﻮﺳﺴﻪ ﺗﺎﻟﻴﻒ‬ (farsca) ‫‪421‬‬ ‫‪KAÇARLAR DÖNEMİNDE TEBRİZ ŞEHİR MEYDANLARI‬‬ ‫ﺟﻮﺍﺩ ﺑﻬﻤﻨﺸﺮﺍﺩ‪ .‬ﺩﺭ ﺟﺴﺘﺠﻮی ﻫﻮﻳﺖ ﺷﻬﺮی ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ .‬ﺗﻬﺮﺍﻥ‪ ،‬ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﻣﺮﮐﺰ ﻣﻄﺎﻟﻌﺎﺗﯽ ﻭ ﺗﺤﻘﻴﻘﯽ ﺷﻬﺮﺳﺎﺯی ﻭ‬ ‫ﻣﻌﻤﺎﺭی‪ ۴۴۳ ، ۱۳۸۹ ،‬ﺹ‪.‬‬ ‫)‪(farsca‬‬ ‫‪ .‬ﺑﻬﺮﻭﺯ ﺧﺎﻣﺎﭼﯽ‪ .‬ﺷﻬﺮ ﻣﻦ ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ .‬ﭼﺎپ ﺩﻭﻡ‪ ،‬ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ ،‬ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﻧﺪﺍی ﺷﻤﺲ‪ ٤۹۹ ، ۱۳۸۸ ،‬ﺹ‪.‬‬ ‫)‪(farsca‬‬ ‫ﻧﺎﺩﺭ ﻣﻴﺮﺯﺍ‪ .‬ﺗﺎﺭﻳﺦ ﻭ ﺟﻐﺮﺍﻓﻴﺎی ﺩﺍﺭﺍﻟﺴﻠﻄﻨﻪ ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ ،‬ﭼﺎپ ﺳﻮﻡ‪ ،‬ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ ،‬ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﺍﻗﺒﺎﻝ‪ ۳۷٤ ۰۱۳٤، ،‬ﺹ‪.‬‬ ‫)‪(farsca‬‬ ‫ﮐﺮﻳﻢ ﻣﻴﻤﻨﺖ ﻧژﺍﺩ‪ .‬ﺗﺎﺭﻳﺦ ﻭ ﻣﺸﺎﻫﻴﺮ ﮐﻮی ﺷﺘﺮﺑﺎﻥ ﺗﺒﺮﻳﺰ )ﺩﻭﻩ ﭼﯽ(‪ .‬ﭼﺎپ ﺍﻭﻝ‪ ،‬ﺗﺒﺮﻳﺰ‪ ،‬ﺍﻧﺘﺸﺎﺭﺍﺕ ﻓﻦ ﺍﻓﺰﺍﺭ‪،‬‬ ‫‪ ۳۸۳ ، ۱۳۸۷‬ﺹ‪.‬‬ ‫)‪(farsca‬‬