Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, XVII Türk Tarih Kongresi, Ankara
Kastamonu is a city where is very substantial not for only many Turkish architectural monuments, but also for Ottoman gravestones. The gravestones of Kastamonu appear in different graveyard of the city as well as in the hazires, burial area reserved for special people especially in mosques or sufi lodges, in the social complexes. The most important hazire among the hazires of the city center, both in the sense of quality and quantity, is doubtless the Hazire of Sheikhs Saban-ı Veli Social Complex. In it there are many gravestones, which were dated to 18. and 20. centuries. In this paper will be introduced not all of the gravestones in the hazire, but only a special group which have different specialties as form. The most important side of the ornament and form characteristics of Ottoman gravestones is the gravesides. The gravesides keep informed us about things as social-economic condition, job, family, tariqah (cult) etc. of the person in the grave. On the 15 gravestones in the Hazire of Sheikh Saban-ı Veli Social Complex there are tāj-ı sharīfs, which are the symbols of Halwatiyya Tariqah. These tāj-ı sharīfs are the four terks and forty branched ones of branched tājs, which symbolize perfect human being or total being. The gravestones in this paper, which end with tāj-ı Sabaniyya, will be examined according to Art History methods and the identity, writing and ornament characteristics will be introduced in details.
ÖZ Hadis râvîlerinin güvenilirlik durumlarını incelemesi nedeniyle cerh-ta'dîl hadis ilimleri arasında önemli bir yere sahiptir. Başlangıçta sistematik olmayan cerh-ta'dîl mertebeler ile birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. Cerh-ta'dîl mertebelerinden ilk kez bahseden ve bunları sistemli olarak veren isim İbn Ebî Hâtim olmuştur. Bu çalışmada önce cerh ve ta'dîl'in mahiyeti ile cerh ve ta'dîl hükmüne götüren sebepler ana hatlarıyla açıklanmıştır. Sonra İbn Ebî Hâtim, Zehebî, Irâkî, İbn Hacer ve Sehâvî olmak üzere beş isim üzerinden cerh ve ta'dîl lafızları ve mertebeleri incelenmiştir. Adı geçen âlimlerin aynı cerh-ta'dîl lafızlarını farklı mertebelerde kullanması nedeniyle zihinlerde oluşan karışıklığı gidermek amacıyla bu mertebeler mukayeseli olarak bir tablo ile gösterilmiştir. ABSTRACT Phases of Cerh-Tadil in Science of Hadith Cerh-tadil has an important place among sience of Hadith due to it is investigate reliability of hadith narrators. Initially nonsystematic cerh-tadil gained a new dimension with phases. The first scholar who mantioned about cerh-tadil's phases and gave them systematically is Ibn Abi Hatim. In this study, at first it was described the outlines the meaning of cerh and ta'dîl and reasons that leading to the judgment of cerh and tadil. Then, it were investigated cerh and tadil's wordings and phases through the agency of these five names Ibn Abi Hatim, Zehebi, Iraqi, Ibn Hajar and Sahavi. Because of mentioned scholars has used the same cerh-tadil's wordings in different phases in order to resolve the confusion that occurs in the mind these phases are shown in comparison with a table.
Ankara ve Muğla'da kent güvenliği algılaması ile ilgili yapılan saha araştırma sonuçlarını ve analizini kapsamaktadır.
Öz: 18. yüzyıl, klasik Türk edebiyatında niceliğin artıp niteliğin azaldığı bir dönemdir. Şair sayısı artsa da şiir bayağılaşma tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Böyle bir ortamda padişahın fermanıyla " Reis-i Şairân " ilan edilen Osmanzâde Tâib, bu unvana dayanarak bir dönem eleştirisi yapar. Ünlü kasidesinde şairle müteşâir arasındaki farkı ortaya koymaya çalışır. Ancak dostlarını kırmaktan korktuğu için ayrıntıya girmez ama dönem şairleri hakkında ayrıntılı değerlendirme yapması için Seyyid Vehbî'yi vekil tayin eder. Seyyid Vehbî 170 beyitlik kasidesinin yaklaşık 80 beytinde dönemin edebi durumunu ve çağdaşı şairleri değerlendirir. Çalışmamızda bu iki kasidede şairlerin dönem eleştirisi yaparken ele aldıkları hususlar üzerinde durulmuştur. Abstract: In the classical Turkish literature, the 18th century was the period when the quantity of the literary work increased whereas their quality decreased. Despite many poets, the art of poetry was thought to be exposed to a danger of banalization.. In this kind of environment, Osmanzâde Tâib who was appointed as " Reis-i Şâirân " (Head of the Poets) with Sultan's edict, started to write a criticism of the era. In his famous ode, he tries to show the difference between poet and the copier. He does not give any details about the identity of the poets because he does not want to hurt his friends' feelings, but for a detailed evaluation, he assigns Seyyid Vehbî as his deputy. Seyyid Vehbi criticizes the poets of the era in the 80 couplets of his 170 verse. Our paper tackles with these two verses by considering the themes involved in their literary criticism of the era.
Özet: Osmanlı coğrafyasında âşık tarzı şiir geleneği, XVI. yüzyılda teşekkül etmiştir. Hiç şüphesiz geleneğin ortaya çıkışında ve icra töresinin şekillenmesinde en önemli sosyal kurum 'kahvehane'lerdir. Fakat M. Fuad Köprülü, İkdam'da çıkan yazılarında, âşık tarzını vücuda getiren hayat şeklinin tezahürleri olarak bozahane âlemlerini, Galata meyhanelerini, mesireleri ve Yeniçeri hayatını işaret etmektedir. Dolayısıyla geleneğin nasıl bir zeminde teşekküle başladığınının ortaya konulması elzemdir. Geleneğin başta meyhaneler olmak üzere 'muhabbeti' ve 'hoşça vakit geçirmeyi' esas alan bir zeminde teşekküle başladığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Yazıda bu bakış açısıyla âşıkların âşık tarzı kültür geleneğinin teşekkülünden önce Galata ve Tahtakale meyhaneleri başta olmak üzere daha ziyade 'meyhane' odaklı bir icrâ süreci yaşadığı gerçeği üzerinde durulacaktır. Dolayısıyla kahvehaneler kadar olmasa da içkiye dayalı eğlence meclislerinin (âb âlemleri), yani bozahane ve meyhane âlemleri ile mesirelerin de gerek geleneğin gerekse bu geleneğin odağı olan kahvehanelerin teşekkülünde etkin bir işleve sahip olduğu ele alınacaktır. Zira geleneğin sözlü kültür ortamında oluşmasının bu iletişim ve etkileşimin devamlılığında katkısı büyüktür. Ayrıca meyhane zemininde teşekkül eden kültürel ve edebî yapılanmanın izleri şairlerin eserleri üzerinden de takip edilerek Ermeni aşuglarının âşık tarzı kültür geleneğine dâhil olmasında ve âşık tarzı şiir geleneğinin müzikal bir form kazanmasında meyhane zemininde teşekkül eden bu kültürel ve edebî yapılanmanın da tesiri olabileceği hususu değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Âşık tarzı şiir geleneği, kahvehane, meyhane, Galata ve Tahtakale meyhaneleri. An Addition to Evaluations on Organization of Minstrel Style Poetry Tradition: Tavern's (Meyhaneler) Abstract: Minstrel style poetry tradition was organized in the Ottaman geography, 16.th century. Without doubt, organizing this tradition and performing according to this tradition, kahvehane's (coffee houses) are the most effective places. But M. Fuad Köprülü adds bozahane parties, taverns (meyhanes) in Galata, promenades (parks) and life of Janissaries (Yeniçeri) as appearings of new lifestyles which generates the minstrel style in his articles at İkdam. So it's a necessity to put forward where this tradition organized. We can freely say that organization of this tradition based on " friendly conversation " (muhabbet) and " spending time nicely ". In this point of view, in this paper the reality that minstrels perform according to tavern context, foremost taverns of Galata and Tahtakale, will be mentioned. So alcohol-based parties/entertainments (like entertainments in bozahanes and taverns and in promenades/parks) effect on organizing minstrel style poetry tradition and coffee houses’ becoming center of this tradition will be evaluated. Because, this tradition which was developed in oral cultural context has a great contribution on continuity of this communication and interaction. In addition to this, tracks of tavern-based cultural and literal structure will be followed and tavern-based cultural and literal structures effect on Armenian aşugs (minstrels) joining minstrel style poetry tradition and minstrel style poetry tradition’s acquiring a musical form will be evaluated. Key words: Mİnstrel style poetry tradition, coffee house, tavern, taverns of Galata and Tahtakale.
Genel anlamda düşünce dünyâsı, varlık alanında yer alan cisim sâhibi her şey hakkında olduğu gibi, san'at eserlerinin de ilk özü yani cevherine dâir bazı fikir ve teoriler ortaya koymuştur. Anlam dünyâsı ile kurduğu ilişkilerin niteliğine bağlı olarak, ses ve söz san'atları arasında önemli bir yer tutan şiirin oluşum sürecinin ilk noktasındaki özün niteliği ya da şiirin nasıl bir cevherden türediği hakkında çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. İslâm şiir geleneğinin şuûraltı temelinde de geniş bir yer tutan tasavvuf nazariyâtına göre, genel olarak varlığın en temel ilk cevheri, Allâh'ın kendi zâtından yaratmış olduğu Hakîkat-ı Muhammediyye'dir; sonraki süreçte ma'nâ ve şekil bilgileri sâbitlenerek Levh-i Mahfûz'a kaydedilmiş olan her varlığın ondan türediği kabûl edilmiştir. Bu minvâlde, şiirin lafzî/sözel cisminin aslî cevherinin Levh-i Mahfûz'da saklı olduğunu kabûl eden dîvân edebiyâtı geleneği, cevher terimini farklı kelimelerle oluşturduğu terkîb ve kombinasyonlarda dile getirmekle birlikte, sözün özü ya da tözü bağlamında mazmûn kelimesi ile de bir arada kullanmaktadır. Bu makâle, " Dîvân şiiri dünyâsında A'yân-ı Sâbite'si (değişmez sâbit görüntüler) Levh-i Mahfûz'da yer alan kelâm/şiir cevherlerine mazmûn denir. " temel fikir ve iddiâsı üzerine kurulmuştur. Ana fikir, çoğunluğu tasavvuf literatürünün klâsik kaynaklarından ve dîvân şiirinden yapılan örnek metin alıntıları ile desteklenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, iddiâyı destekleyeceği düşüncesiyle, son dönem şâirlere âit manzûm ve mensûr metin örneklerine yer verilerek gelenekle bir bağ kurulmuştur.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
MÜTEKADDİMUN EŞ'ARÎLERİN ŞİÎLİK ELEŞTİRİLERİ (BÂKILLÂNÎ ÖRNEĞİ2018 •
Öz Şiîlerle Şiî olmayanlar arasında ilk dönemlerden itibaren başta imamet bahsi olmak üzere ilmi konular tartışılmış ve karşılıklı eleştiriler yöneltilmiştir. Şiîlerle imamet bahsi üzerinden ilk tartışmaları Mu'tezilîler yapmıştır. Her ne kadar sonraki süreçte Hanbeliler Şiîlerin şiddetli bir muhalifi olarak karşımıza çıkmışlarsa da, eleştiriler ilmi anlamda daha ziyade Eş'arî âlimler tarafından sürdürülmüştür. Eş'arî gelenekten Şiîlik eleştirisiyle öne çıkan isimlerden birisi Bâkıllânî'dir. O hem Bâtınîlere karşı müstakil bir eser yazarak eleştiride bulunmuş hem de diğer eserlerinde İmamiyye'yi eleştirmiştir. Dolayısıyla bu şekilde Şîa'nın iki güçlü kolunu da muhatap olarak karşısına almıştır. Bunun sebebi, onun, İmamilerin daha rahat hareket edebildikleri ve bunun yanı sıra Fâtımîlerin ve Karmatilerin farklı bölgelerde etkili olduğu bir dönemde yaşamış olmasıdır. Bâkıllânî, Bâtınîlik reddiyesinde tevil anlayışları üzerine yoğunlaşırken İmamiyye'yi imamet bahsi üzerinden eleştirmiştir. O, imametle ilgili eleştirilerde temelde Mu'tezilî geleneği takip etmişse de meseleyi detaylı bir biçimde ele almış ve kendi delillerini ortaya koymuştur. Bâtınîlik eleştirisi ise, günümüze ulaşan ilk tam reddiye olması dolayısıyla oldukça önemlidir. Onun Bâtınîlere yaklaşımı kendisinden sonraki âlimler için de belirleyici olmuştur. Bâkıllânî'nin iki mezhebe yönelik eleştirinde de, kendisinden sonraki Eş'arî âlimler üzerinde hem yöntem hem de delillendirme yönünden etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Abstract Shi'i and non-Shi'i scholars discussed scientific topics, especially about imamate and they criticized each other since the first period. Mu'tezilîte scholars made the first discussions on the imamate debate with Shi'ite scholars. Although in the next process, Hanbalites emerged as a violent opponent of Shi'ites, the criticism
Social Science Research Network
Measuring the Shapes of Ancient Greek VasesRoczniki Historyczne
Nowe źródło do dziejów kształtowania się polskiej reprezentacji stanowej w późnym średniowieczu. Raport krzyżackiego informatora Mikołaja Steinchena z początku grudnia 1432 roku2020 •
Ilkom Jurnal Ilmiah
Implementation of Deep Learning for Handwriting Imagery of Sundanese Script Using Convolutional Neural Network Algorithm (CNN)2022 •
2023 •
trajectoires.revues.org
"Introduction". In: Trajectoires n° 3. Mondes en narration (2009)Research Square (Research Square)
Prevalence, Distribution and Antimicrobial Susceptibility Pattern of Bacterial Isolates from a Tertiary Hospital in Malawi2020 •
Journal of Agricultural and Food Chemistry
Four Conventional Soybean [Glycine max (L.) Merrill] Seeds Exhibit Different Protein Profiles As Revealed by Proteomic Analysis2014 •
2021 •
International Journal of Advanced Computer Science and Applications
A Computationally Efficient P-LRU based Optimal Cache Heap Object Replacement Policy2017 •
Tobacco Induced Diseases
Extent and correlates of self-reported exposure to tobacco advertising, promotion and sponsorship in smokers: Findings from the EUREST-PLUS ITC Europe Surveys2019 •
E3S web of conferences
Assessment of Climate Predictions for the Oued Laou watershed in Northern Morocco: A comparison of two predictive models2024 •
call girls banglore
▶ ●─Cash On Delivery Call Girls In ( Kadabagere )꧁❤⎝ 6378790061 ⎠❤꧂College Of Basic Education Research Journal
Acomparative study of Time management between track and field players and football players