Yazma eserlerin kataloglanması basılı eserlere oranla daha fazla işbirliği ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Eserlerin sanatsal, ziksel ve içerik özelliklerinin belirlenmesi bunların doğru ve standart niteleme alanlarına girilmesi,...
moreYazma eserlerin kataloglanması basılı eserlere oranla daha fazla işbirliği ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Eserlerin sanatsal, ziksel ve içerik özelliklerinin belirlenmesi bunların doğru ve standart niteleme alanlarına girilmesi, ileri düzey bir kataloglama bilgisi ve deneyim gerektirmektedir. Bilgi kaynaklarının elektronik ortamda kataloglanması için geliştirilen MARC (21) üst veri standardı gerekli uyarlamalar ile yazma eserler için de kullanılabilmektedir. Ancak yazma eseri diğer bilgi kaynaklarından ayıran ziksel özellikler ile yazma esere ilişkin bilgilerin bir bütünlük içerisinde verilmesi için " 300 Fiziksel Niteleme " alanı altında yer alan ve bilgi kaynaklarına yönelik olarak kullanılması önerilen alt alanlardan faydalanılması gerekmektedir. Bu alan ve alt alanlar yazma eserlerin erişim, depolama ve koruma süreçleri için hem yazma eser kütüphaneleri personeline/yöneticilerine hem de kullanıcılara önemli ipuçları verebilecektir. Bu veriler eserlerle ilgili hangi şartlarda korunacağı, ne tür kâğıtlar üzerine yazıldığı, hangi yazı türlerinin kullanıldığı, bunların kullanım sıklıkları ve dönemleri, düzenleniş biçimleri, yazılış biçimleri ve depolama için gerekli ölçüler konularında bilgi verip stratejiler geliştirmesinde yazma eser kütüphanesi yöneticilerine ve kullanıcılarına yardımcı olabilecektir. Söz konusu veriler kullanıcılar için daha rane bir tarama stratejisi geliştirerek araştırma yapmak istedikleri eserlere daha kolay ve kısa sürelerde erişmelerini olanaklı kılabilecektir. Çalışmada yazma eserlerin nitelenmesinde gerekli ziksel özellikler alanlarının nasıl kullanılacağı örneklerle açıklanmaya çalışılacak ve bu alanın/alt alanların kullanımının yazma eserlerin kataloglanmasında ve bibliyograk denetiminde yazma eserlere isabetli erişmede sağlayacağı kolaylıklara değinilecektir. Manuscript cataloging is a process which requires more collaboration and expertise compared to published works. Determination of artistic, physical and content characteristics of manuscripts and their classication into correct and standard qualications require advanced knowledge in cataloging and experiences in the eld MARC (21), which was developed for electronic information cataloging, can be used for manuscripts whose metadata standard is high. However, in order to assign physical characteristics which differentiate manuscripts from other printed information resources and information about manuscripts with integrity, the subelds that are included in the eld of " 300 Physical Description Etc. " and are suggested to be used according to the information resources should be utilized. These elds and subelds will provide important hints for access, storage and protection processes of manuscripts for both manuscript librarians/managers and to users. These data will offer information on developing strategies to manuscript library managers and users about under which conditions manuscripts shall be protected, on what kind of papers they shall be written, what kind of fonts will be used, their frequency and period of use, their type of arrangement, type of writing and criteria for storage. Mentioned data will provide users with the ability to develop more rened scanning strategies and access to the works they wish to research more easily and in a shorter period of time. This study will explain through examples, how to use the physical characteristics eld which should be used in the description of manuscripts and contributions to be attained by using this eld/subeld in mansucripts cataloging of and bibliographic control as well as achieving incisive access. Giriş Yazma eserlerin kataloglanması konusunda yapılan çalışmalar, son yıllarda kütüphane bilgi sistemleri içerisinde oluşturulan/tasarlanan kataloglama ara yüzleri aracılığıyla yürütülmektedir. Ancak hazırlanan bu sistemlerde yer alan ve yazma eserlerin nitelenmesinde kullanılan uluslararası standart alanların belirlenmesinde ciddi bir acemilik ve yetersizlik görülmektedir. Kültürel hazinemiz olarak değerlendirdiğimiz ve sıklıkla önemlerini vurguladığımız bu bilgi kaynaklarının hem lâyık olduğu değere eriştirilmesi hem de bunlara doğru ve kısa zamanda erişebilmek için ciddi bir iş birliği ve birbirinin alanına saygı duyma/anlamaya çalışma çabasının kavranması gerekmektedir.