Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Sedat EROL

    Sedat EROL

    Research Interests:
    İletişim ve etkileşim kanalları aracılığıyla dil kullanıcısına canlı bir öğrenme ortamı sunan eğitsel oyunlar, temel dil becerilerinin işe koşulduğu, gerçek hayatla bütünleşen bir yapıya sahiptir. Bu etkinlikler yoluyla öğrenciler ana... more
    İletişim ve etkileşim kanalları aracılığıyla dil kullanıcısına canlı bir öğrenme ortamı sunan eğitsel oyunlar, temel dil becerilerinin işe koşulduğu, gerçek hayatla bütünleşen bir yapıya sahiptir. Bu etkinlikler yoluyla öğrenciler ana dilini anlamlı bağlamlar içerisinde kullanarak deneyim sahibi olurlar. Okuma ve dinleme becerilerinin odakta olduğu oyunlarda öğrencilerin kendi anlam dünyalarında özgürce gezinmeleri, kendilerini keşfetmeleri, öğrendiği bilgileri yapılandırmaları sağlanır. Konuşma ve yazma becerilerinin odakta olduğu oyunlarda ise öğrencilerin üretici dil becerilerini aktif bir şekilde kullanarak duygu, düşünce, hayal, istek ve beklentilerini rahat bir şekilde ifade edebilmeleri için uygun öğrenme ortamları oluşturulur. Bu süreçte öğrenciler bir yandan temel dil becerilerini geliştirir bir yandan da bağımsız öğrenme etkinliklerine hazırlık yapar.
    Research Interests:
    The aim of this research is to determine the effect of educational games on achievement of students in teaching Turkish as a foreign language, student's success, attitude towards the course and permanence of knowledge learned. The study... more
    The aim of this research is to determine the effect of educational games on achievement of students in teaching Turkish as a foreign language, student's success, attitude towards the course and permanence of knowledge learned. The study group of the study was selected from 8-12 year old students learning Turkish as a foreign language at the Beginner (A1) Level in Adıyaman Public Education Center in 2018-2019 academic year. Paired pretest-posttest control group quasi-experimental design was used as the data collection tool, as the "Beginner Level (A1) Turkish Proficiency Exam" and "Attitude Scale for Children Learning Turkish as a Foreign Language" developed by Erol (2019). As the result of the study, it was concluded that the use of educational games in teaching Turkish as a foreign language increases student achievement and provides permanent learning and positive attitude development.
    Bu araştırmanın amacı Türkçe ders kitaplarında yer alan öyküleyici metinlerdeki empati durumlarını tespit etmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesinin kullanıldığı araştırmada, çalışma materyali olarak Millî Eğitim... more
    Bu araştırmanın amacı Türkçe ders kitaplarında yer alan öyküleyici metinlerdeki empati durumlarını tespit etmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesinin kullanıldığı araştırmada, çalışma materyali olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2020-2021 eğitim-öğretim yılında okutulan Türkçe ders kitaplarından her sınıf düzeyinde bir ders kitabı seçilmiştir. Bu kitaplarda yer alan öyküleyici metinler, içerik analizi çeşitlerinden duygusal yön analizine göre incelenmiştir. 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde 33, 6. sınıf Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde 23, 7. sınıf Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde 19, 8. sınıf Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde 15 empati durumu tespit edilmiştir. Bu bağlamda incelenen öyküleyici metinlerde önemli derecede empati durumuna yer verildiği ve bu empati durumlarının genel olarak metinlere serpiştirildiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlardan hareketle okul öncesi ve ilkokul gibi farklı düzeylerde, farklı ders kitaplarında ve edebi eserlerde empati durumları üzerine çalışmalar yapılması ve nitelikli eserlerin okuyucularla buluşturulması önerilmiştir.
    The aim of this study was to determine and investigate the writing anxiety of Syrian refugees learning Turkish as a foreign language in Turkey according to different variables. The study group of the research, in which survey model was... more
    The aim of this study was to determine and investigate the writing anxiety of Syrian refugees learning Turkish as a foreign language in Turkey according to different variables. The study group of the research, in which survey model was used, consisted of 214 Syrian refugees chosen via purposive sampling method and who learn Turkish as a foreign language in Turkey. "Writing Anxiety Scale for Learners of Turkish as a Foreign Language" was used as data gathering tool in the research. In the analysis process, firstly normality test was conducted and it was determined that it indicated normal distribution. Accordingly, t-test was used in pair independent samples, and one-way ANOVA test was used in multi-group comparisons. As a result of the research, it was determined that writing anxiety level of the Syrian refugees learning Turkish as a foreign language (L2) in Turkey, was at medium level and also their writing anxiety was caused by environmental/social factors rather than internal/mental factors. In addition, when the situation was evaluated according to their language levels, it was determined that students at B2 level had the highest level of anxiety; and that using Turkish in social media reduces the action-oriented anxiety of the students. When the participants' writing anxiety was investigated according to gender, age, and time spent in Turkey it was found that a significant difference was not indicated.
    Yazma, bireyin üretim becerisini kullanarak dış dünyaya açıldığı, duygu ve düşüncelerini/benliğini çeşitli sembollerle görsel zemine taşıdığı bir süreçtir. Bu süreçte birey kendiyle yüzleşmekte, duygu ve düşünce dünyasının derinliklerinde... more
    Yazma, bireyin üretim becerisini kullanarak dış dünyaya açıldığı, duygu ve düşüncelerini/benliğini çeşitli sembollerle görsel zemine taşıdığı bir süreçtir. Bu süreçte birey kendiyle yüzleşmekte, duygu ve düşünce dünyasının derinliklerinde yatan özelliklerini keşfetmekte ve gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu bağlamda araştırmada yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin yazılı anlatımlarından hareketle kullandıkları ifadelerin duygusal yönünü (olumlu, olumsuz, belirsiz, karışık) belirlemek ve betimlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu B1, B2 ve C1 seviyelerinde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen 24 öğrenciden oluşmaktadır. Nitel durum çalışmasına dayanan araştırmada verileri
    elde etmek amacıyla serbest yazma etkinliği düzenlenmiş ve çeşitli yazılı anlatım türlerinin yer aldığı 24 metin/390 cümle/60 paragraf elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi türlerinden biri olan duygusal yön analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin kullandığı ifadelerin gerek cümle gerekse paragraf düzeyinde en fazla olumlu yönü/eğilimi temsil ettiği; erkeklerin kullandığı olumlu ifadelerin kadınların kullandığı olumlu ifadelere göre daha yüksek oranda olduğu; katılımcıların yaşı arttıkça olumlu ifade kullanım oranının arttığı, olumsuz ifade kullanım oranının ise azaldığı; dil seviyesi arttıkça belirsiz ifadelerin kullanım oranının azalıp karışık ifadelerin arttığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Araştırma sonuçlarından hareketle, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde duyguları tanıma ve duygu yönetimiyle ilgili disiplinler arası çalışmaların yapılması, öğrencilerin duygu durumlarını olumlu yönde etkileyebilecek eserlerin tespit edilip okuyucuya tanıtılması önerilmiştir.
    Bu araştırmanın amacı 1981-2021 yılları arasında yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde söz varlığı ve sözcük öğretimi üzerine hazırlanan lisansüstü tezlerin araştırma eğilimlerini belirlemek ve betimlemektir. Bu amaç doğrultusunda, Yüksek... more
    Bu araştırmanın amacı 1981-2021 yılları arasında yabancı dil olarak
    Türkçe öğretiminde söz varlığı ve sözcük öğretimi üzerine hazırlanan
    lisansüstü tezlerin araştırma eğilimlerini belirlemek ve betimlemektir.
    Bu amaç doğrultusunda, Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi
    veri tabanından 83 yüksek lisans, 15 doktora olmak üzere toplam 98 tez
    lisansüstü teze ulaşılmıştır. Nitel veri analizi tekniklerinden içerik analizinin
    kullanıldığı araştırma kapsamında ulaşılan 98 lisansüstü tez; yılına, türüne,
    konu alanına, araştırma yöntemine, çalışılan dil seviyesine, veri toplama
    araçlarına ve analiz yöntemlerine göre incelenmiş ve sınıflandırılmıştır.
    Araştırma sonucunda, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde söz varlığı
    ve sözcük öğretimi üzerine ilk lisansüstü tezin 2004 yılında yazıldığı,
    lisansüstü tezlerin son yıllarda yoğunlaştığı tespit edilmiştir. İncelenen
    çalışmalarda yöntem, teknik ve materyal kullanımı ile ders kitaplarında
    söz varlığı konularının öne çıktığı, daha çok nitel yöntemlerin tercih
    edildiği ve çalışmaların daha çok temel (A1-A2) ve orta (B1-B2) seviyeye
    odaklandığı sonucuna ulaşılmıştır.
    The aim of this study is to determine the digital literacy status of Turkish teachers and to examine them in terms of various variables. In line with this purpose, the digital literacy status of Turkish teachers was determined and... more
    The aim of this study is to determine the digital literacy status of Turkish teachers and to examine them in terms of various variables. In line with this purpose, the digital literacy status of Turkish teachers was determined and examined whether these situations differ according to variables such as gender, age, years of service in the profession, technology usage level, daily time of internet usage, using distance education platforms and social media. Scanning model was used in the research. The "Digital Literacy Scale" which was developed by Ng (2012) and adapted by Hamutoğlu, Güngören, Uyanık and Erdoğan (2017) was used as the data collection tool. Study group of the research consist of 188 Turkish language teachers who work actively in public schools in Turkey. The data obtained from the Digital Literacy Scale in the research were analyzed with the SPSS 21 package program. As a result of the research, it was found that Turkish teachers' digital literacy levels are high; it was determined that digital literacy levels indicate significant differences according to variables of age, years of service in the profession, technology usage level, daily internet usage time, using distance education platforms and social media. The fact that digital literacy levels decline as participants' age and years of service increase and also those who have high digital literacy levels use distance education platforms and social media more effectively are important results of the research.
    The aim of this study is to determine motivation obstacles experienced by learners of Turkish as a foreign language and to examine these obstacles according to different variables. Survey method was used in the research and the study... more
    The aim of this study is to determine motivation obstacles experienced by learners of Turkish as a foreign language and to examine these obstacles according to different variables. Survey method was used in the research and the study group consists of 183 students learning Turkish as a foreign language in Turkey. In the study, “Motivation Obstacles Scale for Learners of Turkish as a Foreign Language” which was developed by Kikuchi and Sakai (2009) and adapted to Turkish by Altunkaya and Boylu (2020) was used as data gathering tool. In the analysis process, normality test was conducted first and Mann Whitney U and Kruskal Wallis H, which was one of the non-parametric tests was used in the analysis of data which did not indicate normal distribution. As a result of the research, it was found that motivation obstacles of the participants, who went through a language learning process in Turkey, were at medium level (2.54) and students mostly experienced obstacles regarding teacher’s efficacy and teaching styles. Also, it was found that as the time spent by learners in Turkey increases, the motivation obstacles that were experienced decrease, especially the ones caused by learners’ feelings. Based on these results, it was recommended to create a platform where problems are conveyed and solutions are produced in digital environments where instant and fast communication is established for teachers, and functional seminars based on online or face-to-face experience transfer by efficient persons.
    Distance education, which provides flexibility in the learning environment, is an important learning model that complements face-to-face education. However, during the unanticipated Covid-19 pandemic, the distance education model was... more
    Distance education, which provides flexibility in the learning environment, is an important learning model that complements face-to-face education. However, during the unanticipated Covid-19 pandemic, the distance education model was employed as an alternative instruction model, albeit temporarily, and certain problems were experienced in this process. In this context, the views of the Turkish language teachers on distance education and digital literacy in Turkey, where average population is quite young and the impact of the pandemic was substantial, was investigated in the present study. The study was conducted with the phenomenological design, a qualitative research method, and the study group included middle school Turkish language
    teachers who conducted distance education during the four months of the pandemic process. In the study, a semi-structured interview form, developed by the authors, was employed as the data collection instrument, and the collected data were analyzed with content analysis. The study findings revealed problems such as student attendance; digital problems such as Internet connectivity, infrastructure, and system; interaction, interest and commitment; literacy problems such as inability of distance education to improve written expression skills of the students; inadequate synchronous/online class count and duration, and poor parent-student-teacher cooperation. Based on these findings, it was recommended to design multimedia material that allow bidirectional interaction and improve inter-institutional cooperation to solve digital
    problems.
    Yabancı dil olarak bir dili öğrenen bireylerin öğrendikleri dil ile ilgili algıları, öğrenim sürecinin verimli geçebilmesi ve başarıya ulaşılabilmesi açısından önemlidir. Çünkü dilin kurallarını, inceliklerini sezme ve keşfetme amacı... more
    Yabancı dil olarak bir dili öğrenen bireylerin öğrendikleri dil ile ilgili algıları, öğrenim sürecinin verimli geçebilmesi ve başarıya ulaşılabilmesi açısından önemlidir. Çünkü dilin kurallarını, inceliklerini sezme ve keşfetme amacı taşıyan öğrenicilerin algıları zaman zaman öğrenim sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu doğrultuda çalışmada, yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin Türkçe dil bilgisine yönelik metaforik algılarını belirlemek ve çeşitli değişkenlere göre incelemek amaçlanmıştır. Nitel araştırmalardan olgu bilim desenine göre tasarlanan çalışmada, İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Üsküdar Üniversitesi TÖMER’de B2 düzeyinde öğrenim gören 31 öğrenciden veri toplanmıştır. Katılımcılara “Türkçe dil bilgisi… gibidir. Çünkü…” cümlesinin yazılı olduğu form verilerek bu cümleyi tamamlamaları istenmiştir. Verilerin analizinde, nitel veri çözümleme tekniklerinden içerik analizi kullanılmıştır. Analiz sürecinde öğrenicilerin ürettikleri metaforların ve gerekçelerin incelenmesinde, kategorilendirilmesinde uzman görüşüne başvurulmuştur. Elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda öğreniciler tarafından daha çok dil yapısı, diller arası ilişki ve olumlu his temalarına yönelik metaforların üretildiği belirlenmiştir. Bununla birlikte, cinsiyet değişkeni bağlamında kadınların diller arası ilişki, erkeklerinse ihtiyaç temasında yoğunlaştığı; Türkiye’de bulunma süresine göre özellikle ilk yıllarda dil yapısı üzerinde durulduğu; Türk dillerine mensup öğrenicilerin dil yapısı, diller arası ilişki ve iletişime dönük algılara odaklandığı, Türkçe ile aralarında alfabe farkı bulunan Arapça ve Rusça dillerine mensup öğrenicilerin ise rahatsızlık kategorisine yönelik metaforlar ürettiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu araştırmanın amacı eleştirel okuma yönteminin öğrencilerin okuduğunu anlama becerisi üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmada, yarı deneysel desenlerden eşitlenmemiş kontrol gruplu model kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma... more
    Bu araştırmanın amacı eleştirel okuma yönteminin öğrencilerin okuduğunu anlama becerisi üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmada, yarı deneysel desenlerden eşitlenmemiş kontrol gruplu model kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Adıyaman ilinde bir ortaokulda öğrenim görmekte olan 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışma grubundaki 8. sınıf öğrencilerinin seçiminde, grupların yansız atama yoluyla eşitlenmeleri için özel bir yol izlenmemiş fakat katılımcıların benzer niteliklere sahip olmalarına olabildiğince dikkat edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen "Eleştirel Okuma Başarı Testi (EOBT)" kullanılmıştır. Deneysel sürecin başında ve sonunda, deney ve kontrol gruplarına aynı metin işlenmiş ve başarı testi uygulanmıştır. Deneysel işlem boyunca deney grubunda haftada bir metin olmak üzere üç metin eleştirel okuma yöntemiyle, kontrol grubunda da aynı metinler mevcut okuma yöntemiyle işlenmiştir. Araştırma sonucunda, eleştirel okuma yöntemiyle ders işleyen deney grubu öğrencileriyle mevcut okuma yöntemiyle ders işleyen kontrol grubu öğrencileri arasında deney grubu lehine anlamlı bir farkın olduğu belirlenmiştir. Eleştirel okuma yönteminin uygulanma sürecine bağlı olarak eleştirel düşünmeye özgü yeterlik ve tutumlar sergileyen okuyucunun anlamlı öğrenmeler gerçekleştirdiği ve zihinsel bağımsızlık becerilerini geliştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçtan hareketle, Türkçe ders kitaplarında metni anlamlandırmaya yönelik hazırlanan metin altı sorularda, eleştirel düşünme becerilerinin gelişimini destekleyecek sorulara yer verilmesi, öğrenim sürecinde eleştirel düşünme becerilerini destekleyici etkinliklerin tasarlanması önerilmiştir.
    Sorgulama, çözümleme, yorumlama, değerlendirme ve karar verme gibi üst düzey düşünme becerilerini kapsayan eleştirel okuma, bilinçli bir yaşama hazırlık aşaması olarak değerlendirilebilir. Çünkü yaşamı anlamlandırma, sorgulama,... more
    Sorgulama, çözümleme, yorumlama, değerlendirme ve karar verme gibi üst düzey düşünme becerilerini kapsayan eleştirel okuma, bilinçli bir yaşama hazırlık aşaması olarak değerlendirilebilir. Çünkü yaşamı anlamlandırma, sorgulama, değerlendirme ve bunun sonucunda bir yargıya varma eğilimde olan bireylerin yolları eleştirel okumayla kesişir. Bu bağlamda, toplumsal gelişime yön veren aktörlerden biri olan öğretmenlerin “eleştirel okuma” kavramına yönelik algıları çok önemlidir. Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının eleştirel okumaya yönelik algıları incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Adıyaman Üniversitesi Türkçe öğretmenliği 3. sınıfta öğrenim gören 39 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada verileri elde etmek için yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise içerik analizi yapılmıştır.
    Araştırma sonucunda, Türkçe öğretmeni adaylarının eleştirel okumanın tanımı ile ilgili önemli bilgilere sahip olduğu fakat olumlu eleştiri konusunda fikir belirtmediği, eleştirel okuma eğitiminde en önemli faktör olarak okuyucuyu gördüğü, eleştirel okuyucunun özellikleri arasında en önemli nitelik olarak tarafsızlık ilkesini belirttiği, eleştirel okumanın öğretilmesi ve geliştirilmesi ile ilgili olarak da özellikle eleştirel okuma yönteminin öğretilmesinin gereğine dikkat çektiği tespit edilmiştir.
    Elde edilen sonuçlardan hareketle; araştırmaya katılan hiçbir Türkçe öğretmeni adayı tarafından belirtilmeyen olumlu eleştirinin önemine dikkat çekilmesi, eleştirel okumanın geliştirilmesi için öğrencilere yöntem öğretimi hususunda rehberlik çalışmaları yapılması, eleştirel okumayla ilgili disiplinler arası çalışmalarda bulunulması, öğretmen adaylarının müfredatla ilgili görüş belirtmemesi nedeniyle öğretmen adaylarına müfredatta eleştirel okuma becerisinin yeri ve önemi hakkında bilgilendirme yapılması önerilmiştir.
    Max Lüthi deployed five basic principles that reflect the characteristic features of tales to analyze European tales with a text-centered approach. These basic principles have been accepted as a universal form for tales that can exist,... more
    Max Lüthi deployed five basic principles that reflect the characteristic features of tales to analyze European tales with a text-centered approach. These basic principles have been accepted as a universal form for tales that can exist, change and transfer from narrator to narrator and from nation to nation. In this context, this research aimed to investigate the tales in the Turkish course books in line with the tale principles
    demonstrated by Max Lüthi. In the research, document review, one of the qualitative research methods, was used, and the data obtained from the research was analyzed with descriptive analysis method. The research found no tale in the Turkish Course book followed Max Luthi’s five basic principles. However, it was concluded that some basic principles might have been neglected due to the fact that these texts were
    concerned about acquiring value and giving advice to students. Based on the results obtained the research suggests that tales must be selected in accordance with Max Lüthi principles in order that the tales chosen for Turkish course books reflect universal principles of human conditions and human existence in terms of either adapting tales to other tales or possessing universal principles while choosing tales for Turkish course books.
    Aktif öğrenme, çoklu zekâ, yapılandırmacı yaklaşım gibi çağdaş eğitim yaklaşımlarının benimsenmesiyle birlikte öğrenciler, geleneksel eğitim anlayışındaki pasif rollerinden sıyrılıp öğrenme sürecinin aktif bir ögesi hâline gelmiştir.... more
    Aktif öğrenme, çoklu zekâ, yapılandırmacı yaklaşım gibi çağdaş eğitim yaklaşımlarının benimsenmesiyle birlikte öğrenciler, geleneksel eğitim anlayışındaki pasif rollerinden sıyrılıp öğrenme sürecinin aktif bir ögesi
    hâline gelmiştir. Öğrenci merkezli eğitim anlayışının önemli bir kazanımı olarak öğrencilerin karşılaştıkları sorunlar, ilgi, istek ve ihtiyaçları öğrenim sürecinin çıkış noktası olmuştur. Bu bağlamda öğrencilerin ilgi, istek ve ihtiyaçlarını yansıtan eğilimlerinin belirlenmesi önemli bir durumdur. Bu araştırmanın amacı, ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin tema ve değer eğilimlerini belirlemek ve betimlemektir. Araştırmada nitel araştırma
    desenlerinden olgu bilim (fenomenoloji) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Adıyaman ilinde bir ortaokulda 2015-2016 öğretim yılında 6. sınıf düzeyinde öğrenim gören 68 öğrenci oluşturmaktadır.3
    Araştırmada verileri elde etmek amacıyla serbest yazma etkinliği düzenlenmiştir. Elde edilen verilerin analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerin değerler, okuma kültürü,
    vatandaşlık ve Atatürkçülük temalarına eğilimlerinin yüksek oranda olduğu ve tema eğilimlerinin 2019 Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan temalarla büyük ölçüde örtüştüğü tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin on sekiz kategoride toplanan zengin bir değerler dünyasına sahip olduğu belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlardan hareketle, “kavramlar ve çağrışımlar” temasının yeni programa dâhil edilmesi, öğrencilerin “aile birliğine önem verme” hususunda gösterdiği hassasiyet doğrultusunda rehberlik ve psikolojik danışmanlık vb. alanlarla disiplinler arası çalışmaların yapılması, sahip olunan değerler dünyasının adalet ve öz denetim gibi kök değerlere yönelik etkinliklerle daha da zenginleştirilmesi önerilmiştir.
    Karşıtlıkları/çelişkileri romanın temeli olarak gören Orhan Pamuk’un tema dünyasında Doğu-Batı çatışması önemli bir yere sahiptir. Pamuk, Doğu ve Batı kültürünün kesiştiği önemli bir yer olan Türkiye’de, İstanbul’un Nişantaşı semtinde... more
    Karşıtlıkları/çelişkileri romanın temeli olarak gören Orhan Pamuk’un tema dünyasında Doğu-Batı çatışması önemli bir yere sahiptir. Pamuk, Doğu ve Batı kültürünün kesiştiği önemli bir yer olan Türkiye’de, İstanbul’un Nişantaşı semtinde büyümüştür. Bu ortamda yetişen Pamuk, iki kültürü birlikte tanımıştır. Bu iki ayrı dünya, Doğu ve Batı kültürü, Pamuk’un sorgulamalarının merkezine yerleşmiştir. Bu araştırmanın amacı, Orhan Pamuk’un tema dünyasında önemli bir yeri olan Doğu-Batı çatışmasının eserlerine yansımasını belirlemek ve betimlemektir. Araştırma süreci nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesiyle yürütülmüş, elde edilen verilerin analizinde betimleyici-yorumlayıcı analiz kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, farklı konular üzerinden işlenen çatışma unsurlarının çok boyutlu ve karmaşık olan yapılarının bozulmadan, hayatın içerisinde olduğu gibi aktarıldığı, bir sonuca varma amacı taşımadığı; sorgulama, yorumlama ve sonuca varma gibi anlamsal işlemlerin okuyucuya bırakıldığı tespit edilmiştir.
    Yabancı dil öğreniminde temel düzeyde yaşanan sorunlar, öğrenim sürecini büyük ölçüde etkilemektedir. Bu kritik dönemi başarıyla tamamlayan öğrenciler, sonraki süreçlerde çok zorlanmamaktadır. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de öğrenim... more
    Yabancı dil öğreniminde temel düzeyde yaşanan sorunlar, öğrenim sürecini büyük ölçüde etkilemektedir. Bu kritik dönemi başarıyla tamamlayan öğrenciler, sonraki süreçlerde çok zorlanmamaktadır. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de öğrenim gören Türkçe temel düzeydeki Arap öğrencilerin yaşadığı dil bilgisi sorunlarını belirlemek ve betimlemektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim (fenomenoloji) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Adıyaman ÜniversitesiTÖMER’de Türkçe temel düzey öğrenimini tamamlamış 23 Arap öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öğrenim süreci araştırmacılar tarafından yürütülmüş ve süreç sonunda verileri elde etmek amacıyla görüşme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonunda, öğrencilerin ad durum ekleri, tamlama ekleri ve geçmiş zamanın kullanımı gibi konularda sorunlar yaşadığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlardan hareketle, dil bilgisi kurallarında öğrencilerin kural ezberleme alışkanlığının değiştirilmesi için dört temel beceriyi içeren uygulama etkinliklerine ağırlık verilmesi, dil bilgisi kurallarının işlevsel bir şekilde metnin bağlamından hareketle verilmesi, fiil-tamlayıcı ilişkisi göz önünde bulundurularak ad durum eklerinin işlevini öğrencinin keşfetmesi için sezdirme ve keşfetme amaçlı eğitsel oyun, drama vb. yöntem ve teknikler kullanılması önerilmiştir.