12 Eylül işkencecilerine zaman aşımı beraatı verildi. Mağdur Musa Kocaoğlu'nun verdiği dilekçenin neden ve nasıl sonuçsuz kaldığının kitabıdır bu. Gazetecilk görevimi yaptım ve gerekli suç duyurusunu savcılığa mağdur Musa Kocaoğlu ile...
more12 Eylül işkencecilerine zaman aşımı beraatı verildi. Mağdur Musa Kocaoğlu'nun verdiği dilekçenin neden ve nasıl sonuçsuz kaldığının kitabıdır bu. Gazetecilk görevimi yaptım ve gerekli suç duyurusunu savcılığa mağdur Musa Kocaoğlu ile 12 Eylül 2011'de yaptık.
12 Eylül 1980 askeri darbesinde görev alan işkenceci devlet görevlilerinin zaman aşımı nedeniyle kovuşturulamadığı ortaya çıktı. 12 Eylül mağdurlarından Musa Kocaoğlu’nun devam eden 12 Eylül davasına müdahil olmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçeye Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 23 Kasım 2012’de cevap verdi. Samsun Cumhuriyet Savcısı Sadi Geğin, askeri darbesi sonrası işkence yapan ilgili görevlilerinin kovuşturulmasına yer olmadığına karar verdi. Bu kararla cumhuriyet savcılarının neden 12 Eylül darbesini gerçekleştirilen Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya dışında görev alan binlerce devlet görevlisini yargı önüne çıkartamadığı açıklığa kavuştu. Musa Kocaoğlu, müdahillik talebinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca değerlendirilecek olmasını memnunlukla karşılarken, 12 Eylül darbesinde rol oynayan işkenceci devlet görevlilerinin yargı önüne zaman aşımı bahanesiyle çıkartılmamasını saçmalık olarak niteledi.
'12 Eylül'ün işkencecisine zamanaşımı zırhı olmaz'
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 12 Eylül döneminde işlenen işkence suçlarına ilişkin ‘zamanaşımı’ ve ‘somut delil yok’ diye verdiği takipsizlik kararı, daha önce 15 Mayıs 2012’de Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak, “kamu görevlilerinin işkence ve yaşam hakkının ihlali suçlarında zamanaşımı olamayacağına” hükmetti. 12 Eylül darbesinin hayattaki mimarları hakkında dava açan, özel yetkili savcı Kemal Çetin, işkence ve kötü muameleye ilişkin suç duyurularıyla ilgili olarak, bu suçlarda ‘failler kamu görevlisiyse zamanaşımı ve af olmaz’ diyerek, 47 ilin başsavcılığından, bu iddialarla ilgili soruşturma istemiş, Samsun Başsavcılığı ise ‘zamanaşımı’ gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. Çarşamba Ağır Ceza’nın kararı nedeniyle Samsun Savcılığı da iddiaları araştırması gerekirken, savcının benzer karar vermeye devam ettiği ortaya çıktı.
İlk etapta 47 ile suç duyurularını ileten Ankara Başsavcılığı, darbe ve işkenceler konusunda 12 ayrı kente daha dilekçe gönderdi. Böylece darbe ve işkence iddialarıyla ilgili dosya gönderilen il sayısı 59’a yükseldi. Aydın ve Amasya’da başlatılan soruşturmaların ardından Samsun Başsavcılığı’nın verdiği “zamanaşımı” kararı tartışma konusu olmuştu. Buna karşılık, İzmir,Erzincan ve Niğde başsavcılıkları, Samsun’dan çıkan zamanaşımı kararını dikkate almayarak soruşturma başlattı.
Savcıdan Savcıya farklı yaklaşım: Kimisi işkenceciyi koruyor
Öte yandan Savcı Geğin, 12 Eylül 2012’de Ankara’ya 75 sayfalık mektup yollayarak darbede görev alan zanlıların tam listesiyle birlikte suç duyurusunda bulunan Musa Kocaoğlu’nun iddialarına takipsizlik kararı verirken, müdahillik talebini ise Ankara Adliyesi’nde görülen ana davaya sevk etti. Samsun Cumhuriyet Savcısı Sadi Geğin imzasını taşıyan kararda, 5237 sayılı yasanın 7/2.md. gereği yapılan değerlendirmede şüpheliler hakkında 765 sayılı TCK’nın lehine bulunduğu ve şüphelilere atfedilen eylemlerin 765 sayılı yasanın 243 ve 245.md. kapsamında kaldığı vurgulandı. Aynı yasanın 102/3 ve 104. maddesi kapsamında, atılı suçların zaman aşımı nedeniyle kovuşturulamayacağına atıfta bulunan kararda, ret kararına gerekçe olarak müştekinin başvurusuna konu olaylara 12 Eylül 1980 darbesi sonrası maruz kalması gösterildi. Savcının karar mütalaasında, Musa Kocaoğlu’nun darbecilerden gördüğü zulüm ve görevi kötüye kullanmalara değinmesine rağmen işkencecileri zaman aşımından kovuşturamaması anlamlı bulundu, ilgili kanun maddelerinin savcıların elini kolunu bağladığı anlaşıldı. Samsun Savcısı Geğin tarafından yürütülen 2012/25370 nolu soruşturmanın 2012/12647 nolu kararında şöyle denildi:
“Her ne kadar yukarıda açık kimliği belli müşteki, Ankara Cumhuriyet Savcılığına yaptığı müracaat ile 31/08/1981 günü Erzincan 3. Ordu Komutanlığında askerken gözaltına alınarak 9. Kolordu Nezarethanesi’ne sevk edildiğinden, Burada 15 gün kaldıktan sonra Samsun Em.Müd’ne teslim edildiğinden, Samsun Em.Müd’nde 1.5 ay boyunca sürekli kendisine dayak atıldığından ve işkence gördüğünden, falakaya yatırıldığından, job, zincir ve kalas ile darp edildiğinden, işlemedikleri suçlar için önceden hazırlanmış ifade tutanağına işkence tehditi altında imzaladığından, sorguda müteakip kendisini doktora göstermeden sağlıklı olduğuna dair evrak imzalattıklarından, müteakiben Askeri Cezaevi’ne konulduğundan ve burada da tutuklu kaldığı süre boyunca nöbetçi subay ve askerlerden dayak yediğinden,
Kendisine 25 yıl hapis cezası verildiğinden ve fakat kararın Yargıtay tarafından bozulduğundan müteakiben hakkında beraat kararı verildiğinden, aşamalar sonunda 1.5 yıl fazla hapis yattığı tespit edildiğinden bahisle, 12 Eylül 1980 darbesini yapan ve darbe sonucu yukarıda bahsedilen kendisini işkence ve kötü muamelelere maruz bırakan dönemin askeri yetkililileri, kuvvet komutanları, Ordu Komutanları, Valileri, Emniyet Müdür ve yardımcıları, Mit görevlileri ve diğer tüm dönemin görevlilerinden şikayette bulunmuş ve Ankara Adliyesi’nde görülen davaya müdahil olmak istediğini beyan etmiş ise de , atılı suçların zaman aşımına uğradığı ve geçen sürede zaman aşımını kesen nedenlerin bulunmaması nedeniyle kovuşturmanın yapılamayacağına karar verilmiştir.”
T.C
SAMSUN
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
Soruşturma No : 2012/25370
Karar No : 2012/12647
KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR
DAVACI :K.H
MÜŞTEKİ :MUSA KOCAOĞLU(açık kimliği yok)
Zeytinlik Mahallesi OrhanGazi Sokak No:9 SAMSUN
İkamet eder.
ŞÜPHELİ :İLGİLİ GÖREVLİLER
SUÇ :Görevi Kötüye Kullanma, İşkence
SUÇ TARİHİ VE YERİ :31/08/1981 SAMSUN
SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ
Her ne kadar yukarıda açık kimliği belli müşteki, Ankara Cumhuriyet Savcılığına yaptığı müracaat ile 31/08/1981 günü Erzincan 3. Ordu Komutanlığında askerken gözaltına alınarak 9. Kolordu Nezarethanesi’ne sevk edildiğinden,
Burada 15 gün kaldıktan sonra Samsun Em.Müd’ne teslim edildiğinden,
Samsun Em.Müd’nde 1.5 ay boyunca sürekli kendisine dayak atıldığından ve işkence gördüğünden, falakaya yatırıldığından, job,zincir ve kalas ile darp edildiğinden, işlemedikleri suçlar için önceden hazırlanmış ifade tutanağına işkence tehditi altında imzaladığından, sorguda müteakip kendisini doktora göstermeden sağlıklı olduğuna dair evrak imzalattıklarından, müteakiben Askeri Cezaevi’ne konulduğundan ve burada da tutuklu kaldığı süre boyunca nöbetçi subay ve askerlerden dayak yediğinden,
Kendisine 25 yıl hapis cezası verildiğinden ve fakat kararın Yargıtay tarafından bozulduğundan müteakiben hakkında beraat kararı verildiğinden, aşamalar sonunda 1.5 yıl fazla hapis yattığı tespit edildiğinden bahisle, 12 Eylül 1980 darbesini yapan ve darbe sonucu yukarıda bahsedilen kendisini işkence ve kötü muamelelere maruz bırakan dönemin askeri yetkililileri, kuvvet komutanları, Ordu Komutanları, Valileri, Emniyet Müdür ve yardımcıları, Mit görevlileri ve diğer tüm dönemin görevlilerinden şikayette bulunmuş ve Ankara Adliyesi’nde görülen davaya müdahil olmak istediğini beyan etmiş ise de ,
İncelenen evrak kapsamından,
Müştekinin başvurusuna konu olayların 12 Eylül 1980 darbesi sonrası maruz kaldığı olaylara dair bulunduğu,
5237 sayılı yasanın 7/2.md. gereği yapılan değerlendirmede şüpheliler hakkında 765 sayılı TCK’nın lehine bulunduğu ve şüpheliler atfedilen eylemlerin 765 sayılı yasanın 243 ve 245.md. kapsamında kaldığı,
Aynı yasanın 102/3 ve 104. maddesi kapsamında, atılı suçların zaman aşımına uğradı ve geçen sürede zaman aşımını kesen nedenlerin bulunmadığı,
Müştekinin incelenen dilekçe ve eklerine göre talebin Ankara Adliyesi’nde görülen davaya müdahil olma talebinden ibaret bulunduğu anlaşılmakla,
Vaki soruşturmanın , ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE kovuşturulmasına yer olmadığına,
Müştekinin bir dilekçe örneğinin ilgili mahkemece müdahillik talebi yönünden değerlendirilmek üzere Ankara C.Başsavcılığı’na gönderilmesine,
Kararın yukarıda ismi geçenlere tebliğine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, suçtan zarar görenin Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına itiraz hakkının bulunduğuna,
İtirazı kabil olmak olmak üzere CMK 172 md. gereği karar verilmiştir. (23.11.2012)
SADİ GEGİN 36984
Cumhuriyet Savcısı