Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
ahmet  feyzi
  • Atat�rk, Turkey

ahmet feyzi

A Network Service Provider can receive different network related problems and complaints from various communication channels regarding their service activity in certain regions. One of the major and most important communication channels... more
A Network Service Provider can receive different network related problems and complaints from various communication channels regarding their service activity in certain regions. One of the major and most important communication channels is customer call center. Detecting network related problems that customers are notifying during these calls are significant in order to provide solutions and increase customer satisfaction. However, due to sheer volume of the call records that are converted to text, it is quite difficult to analyze whole data using traditional approaches. In this paper, we study a topic modeling approach for detecting network related problems from call center text data. The analysis results demonstrate that for a major broadband service providers' personal Internet at home tariff, most of calls received in a customer call center is related to information, whereas the second majority of all calls are related to faults that are network related issues. These results signify the existence of network and service related issues in service providers' infrastructure.
Arastirmada Erzurum yoresine ait 245 adet turku inceleme altina alinmis ve bu Turkulerin, Turk Sanat Muziginde kullanilan ses dizileri acisindan karsiliklarinin olup olmadigi arastirilmistir. Buna bagli olarak da Turk Halk Muzigi... more
Arastirmada Erzurum yoresine ait 245 adet turku inceleme altina alinmis ve bu Turkulerin, Turk Sanat Muziginde kullanilan ses dizileri acisindan karsiliklarinin olup olmadigi arastirilmistir. Buna bagli olarak da Turk Halk Muzigi repertuvarinda yer alan Turkulerin Turk Sanat Muziginde kuramsallasmis olan ses dizisi isimleri ile ifade edilip edilemeyecegi sorusu yanitlanmaya calisilmistir. Eserlerin secimi icin literatur tarama yontemi kullanilmistir. Eser secimi sirasinda si- nirliliklar TRT repertuvarinda bulunan Erzurum yoresine ait Turkuler olarak belirlenmis ve bu Turkuler karsilastirma yontemi kullanilarak analiz edilmistir. Elde edilen bulgular dogrultusunda Turk Sanat Muzigindeki ses dizileri acisindan karsiligi bulunan Turkuler tespit edilip bu veriler yuzdelik oranlariyla verilmis ve kalan diger Turkulerin bu ses dizileri esas alinarak farkli bir yaklasim acisiyla dizi aciklamalari yapilmistir Yapilan arastirma sonucunda Erzurum yoresine ait turku repertuarinda bulunan 245 turkunun 217 tanesinin makamsal ses dizilerine birebir uydugu saptanmis ve bu kismin %88,57 lik bir oranla bu Turkulerin buyuk bir kismini kapsadigi gorulmustur.
Bu araştırmada, Sancak bölgesine merkezlik yapmış ve Sırbistan sınırları içerisinde bulunan Novi Pazar (Yeni Pazar) bölgesinde sözlü kültür olarak günümüzde yaşamını devam ettiren müzik unsurları ele alınmıştır. Boşnak nüfusun yoğun... more
Bu araştırmada, Sancak bölgesine merkezlik yapmış ve Sırbistan sınırları içerisinde bulunan Novi Pazar (Yeni Pazar) bölgesinde sözlü kültür olarak günümüzde yaşamını devam ettiren müzik unsurları ele alınmıştır. Boşnak nüfusun yoğun olarak yaşadığı Novi Pazar bölgesinde halk kültürü unsurlarından sevdalinkalar incelenmiştir. Osmanlı/Türk müzik kültürü etkilerinin de hissedildiği sevdalinkalar makamsal açıdan ele alınmış ve güfte incelemesi yapılmıştır. Araştırmada alan araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Gözlem, görüşme ve döküman analizi ile veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, müzik verileri olan notalara dönüştürülerek kayıt altına alınmıştır. Konu ve içerik bakımından güfteler ise Boşnakçadan Türkçeye çevrilmiş ve incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda; Novi Pazar bölgesinde sevdalinka türünün yaygın olarak kullanıldığı görülmüştür. Anonim halk edebiyatı ürünü olan sevdalinkaların günümüzde yalnız Boşnaklar arasında değil Balkanlarda yaşayan diğe...
Bu araştırmanın amacı, ADDİE (Analysis, Design, Development, Implementation, Evaluation) yaklaşımı esas alınarak hazırlanan öğretim modelinin, uşşak ezgilerin kemanla seslendirilmesine etkileri tespit etmektir. Araştırmada Tarama ve... more
Bu araştırmanın amacı, ADDİE (Analysis, Design, Development, Implementation, Evaluation) yaklaşımı esas alınarak hazırlanan öğretim modelinin, uşşak ezgilerin kemanla seslendirilmesine etkileri tespit etmektir. Araştırmada Tarama ve Deneme (Kontrol gruplu öntest-sontest) olmak üzere iki farklı araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırma süresince; araştırma evreni olarak Türkiye'de bulunan Eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği anabilim dalı öğrencileri alınmıştır. Araştırmada ilk olarak problem durumunun tespiti ve kavramsal çerçeve oluşturma amaçlı olarak literatür taraması yapılmıştır. Ayrıca bu aşamada; Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin geleneksel Türk müziğine ilişkin tutumlarını ve bilişsel seviyelerini tespit etme amaçlı olarak hazırlanan anket uygulanmıştır. Anket sonucunda ankete katılan öğrencilerin geleneksel Türk müziğine ilişkin tutumlarının olumlu yönde yüksek seviyede olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın dene...
The Ottoman Empire it has been in constant interaction with non-Muslim communities share to social life in areas continue to live while creating cultural identity. This non-Muslim communities are largely influenced by the prevailing... more
The Ottoman Empire it has been in constant interaction with non-Muslim communities share to social life in areas continue to live while creating cultural identity. This non-Muslim communities are largely influenced by the prevailing culture in their regions while maintaining their cultural lives. Music art is attract attention just a branch of art that the impact is most felt of interaction. Until the first quarter of 20th century, the Greek-Orthodox community, not only do various publications belonging to their musical traditions, but also they benefit from traditional Turkish music theory for explaining their musical systems. Written sources belonging to period related this type of music which also known as Byzantine music bears traces of the interaction between the two cultures too . In this research; has examined two theoretical work published on Byzantine music and to be determined expression forms belonging to traditional Turkish music to used for expressed of theoretical stru...
This research focuses on art patronage and artist patronage in Turkish music culture in general and tries to provide an overview of Ottoman archival documents on the subject of patronage applied both to public and non-public musicians... more
This research focuses on art patronage and artist patronage in Turkish music culture in general and tries to provide an overview of Ottoman archival documents on the subject of patronage applied both to public and non-public musicians throughout the history of Turkish music. The subject of patronage, which is of great importance in the development of the art of music in Turkish history, has been handled within the scope of the research and archive documents regarding the reflection of the patronage practice in the history of music have been gathered together. Based on these documents; firstly, it has been tried to clarify which practices are made within the scope of patronage in the history of Turkish music. In addition, the musicians people or groups who undertook the benefit of this application, what kind of benefit from this phenomenon of the artist benefiting from the patronage of this phenomenon, the patronage-artist relationship in the name of these practices made on behalf of...
Arastirmada Erzurum yoresine ait 245 adet turku inceleme altina alinmis ve bu Turkulerin, Turk Sanat Muziginde kullanilan ses dizileri acisindan karsiliklarinin olup olmadigi arastirilmistir. Buna bagli olarak da Turk Halk Muzigi... more
Arastirmada Erzurum yoresine ait 245 adet turku inceleme altina alinmis ve bu Turkulerin, Turk Sanat Muziginde kullanilan ses dizileri acisindan karsiliklarinin olup olmadigi arastirilmistir. Buna bagli olarak da Turk Halk Muzigi repertuvarinda yer alan Turkulerin Turk Sanat Muziginde kuramsallasmis olan ses dizisi isimleri ile ifade edilip edilemeyecegi sorusu yanitlanmaya calisilmistir. Eserlerin secimi icin literatur tarama yontemi kullanilmistir. Eser secimi sirasinda si- nirliliklar TRT repertuvarinda bulunan Erzurum yoresine ait Turkuler olarak belirlenmis ve bu Turkuler karsilastirma yontemi kullanilarak analiz edilmistir. Elde edilen bulgular dogrultusunda Turk Sanat Muzigindeki ses dizileri acisindan karsiligi bulunan Turkuler tespit edilip bu veriler yuzdelik oranlariyla verilmis ve kalan diger Turkulerin bu ses dizileri esas alinarak farkli bir yaklasim acisiyla dizi aciklamalari yapilmistir Yapilan arastirma sonucunda Erzurum yoresine ait turku repertuarinda bulunan 245 turkunun 217 tanesinin makamsal ses dizilerine birebir uydugu saptanmis ve bu kismin %88,57 lik bir oranla bu Turkulerin buyuk bir kismini kapsadigi gorulmustur.
Osmanli Imparatorlugu, kulturel kimligini olustururken, yasamini surdurdugu bolgelerde sosyal hayat paylasiminda bulundugu gayrimuslim topluluklarla surekli etkilesim icerisinde bulunmustur. Bu gayrimuslim topluluklar, kendi kulturel... more
Osmanli Imparatorlugu, kulturel kimligini olustururken, yasamini surdurdugu bolgelerde sosyal hayat paylasiminda bulundugu gayrimuslim topluluklarla surekli etkilesim icerisinde bulunmustur. Bu gayrimuslim topluluklar, kendi kulturel yasamlarini surdururken, bulunduklari bolgede hâkim olan Turk kulturunden ziyadesiyle etkilenmislerdir. Muzik sanati ise bu etkilesimin en fazla hissedildigi sanat dali olarak goze carpmaktadir. Muzikal anlamda etkilesimin yasandigi bu topluluk birisi Rum-Ortodoks cemaati ve bu cemaate ait muzik kulturudur. Rum-Ortodoks cemaati XX. yuzyilin ilk ceyregine kadar kendi muzik kulturune ait cesitli yayinlar yapmakla kalmamis, ayni zamanda kendi muzikal sistemlerini aciklarken Geleneksel Turk muzigi kuramindan da faydalanmislardir. Bizans muzigi olarak ta bilinen bu muzik turu ile ilgili doneme ait yazili kaynaklar iki kultur arasindaki etkilesimin izlerini fazlasiyla tasimaktadir. Bu arastirmada, Bizans muzigi hakkinda yayinlanmis iki kuramsal eser ele alinm...
Ozet Muzik egitimciligi ve icraciliginin mesleklesme sureci icerisinde aktif rol oynayan bircok olay ve olgu olmasina ragmen bu sureci Mehterhanenin kurulmasiyla baslatmak yanlis olmayacaktir. Oyle ki; Turk muzik kulturunun kurumsal... more
Ozet Muzik egitimciligi ve icraciliginin mesleklesme sureci icerisinde aktif rol oynayan bircok olay ve olgu olmasina ragmen bu sureci Mehterhanenin kurulmasiyla baslatmak yanlis olmayacaktir. Oyle ki; Turk muzik kulturunun kurumsal anlamdaki ilk olusumu olan Mehterhane, ayni zamanda Muzik egitimciligi ve icraciligi baglaminda da bir baslangic noktasini olusturmaktadir. Bu baslangic noktasi muzikcilik mesleginin kurumsal statuye burunmesinin Turk muzik tarihinde ilk somut gostergesi olarak kabul edilmektedir. Gerek mehterhane icerisindeki uygulamalarin kismen profesyonellik kistaslarina uymasi gerekse bu kurum icerisinde gorev alan kisilerin (calici mehterler) kurumsal kimlik tasimasi bu kurumu daha ozel bir hale getirmektedir. Bu arastirmada; Muzik egitimciligi ve icraciliginin meslek statusune gecis surecine ait tarihsel surec kisaca ele alinmis ve bu surecin baslangic noktasi olarak kabul edilen Mehterhane ve calici mehterlere iliskin uygulamalar, kurumsallik cercevesinde aciklan...
OZET Orta Asya’daki ilk Turk topluluklarindan gunumuze gelinceye kadar, egitim olgusu devlet yoneticileri tarafindan uzerinde hassasiyetle durulan bir konu olmustur. Osmanli Imparatorlugu’nun kurulusundan Cumhuriyet donemine kadar bircok... more
OZET Orta Asya’daki ilk Turk topluluklarindan gunumuze gelinceye kadar, egitim olgusu devlet yoneticileri tarafindan uzerinde hassasiyetle durulan bir konu olmustur. Osmanli Imparatorlugu’nun kurulusundan Cumhuriyet donemine kadar bircok egitim kurumu teskil edilmis ve bu kurumlar sayesinde hem orgun hem de yaygin egitim turleri imkânlar dogrultusunda verilmeye calisilmistir. Osmanli Devleti’nde zamanla yerlesen patrimonyal yonetim anlayisi ise bu kurumlarin gerek ortaya cikmasinda gerekse islerligini surdurmesinde en onemli unsurlardan birisi olmustur. Turk tarihi icerisinde onemli degisimlerin yasandigi Tanzimat donemine gelindiginde ise gecmisten gelen geleneksel egitim kurumlarinin yani sira yeni egitim kurumlari da acilmaya baslamistir. Genellikle model olarak bati egitiminin alindigi bu yenilesme, devam eden zaman diliminde Avrupa’ya ogrenci gonderme ile pekistirilmeye calisilmistir. Bu gelismeler Avrupa’ya ogrenci gonderme seklinde somutlasan yeni bir patronaj aracinin da ort...
Turk muzik kulturundeki ilk nota yazim calismalari Gokturkler ve Uygurlar doneminde baslamistir. Bu toplumlar tarafindan kullanilan Kuca notasyonu Ebced notasinin temelini olusturmustur. Turklerin Islamiyet’i kabul edisinden sonra Ebced... more
Turk muzik kulturundeki ilk nota yazim calismalari Gokturkler ve Uygurlar doneminde baslamistir. Bu toplumlar tarafindan kullanilan Kuca notasyonu Ebced notasinin temelini olusturmustur. Turklerin Islamiyet’i kabul edisinden sonra Ebced notasyonu yayginlasmaya baslanmis ve bu sistem yaklasik olarak 700 yil boyunca bu kulture ait muzik eserlerinin kayit altina alinmasi amaci ile kullanilmistir. Ebced sisteminin kullanimi devam ederken, ilerleyen surecte Kantemiroglu, Tanburi Kucuk Artin, Canakkaleli Hrisantos ve Hamparsum Limonciyan gibi muzik bilimciler Ebced notasyonu disinda kalan sistemlere uygun nota yazim sekilleri gelistirmislerdir. Bu nota yazimlarindan bazilari yogun olarak kullanilmis fakat bazilari muzik icracilari tarafindan kabul gormemistir. Miftâh-i Nota, birkac farkli nota yazim seklini icerisinde barindiran ve olusturuldugu donem icerisindeki toplumsal ve muzikal etkilesimin izlerini tasiyan ozgun bir kaynaktir. Eser icerisinde kullanilan notasyon, kismi olarak gelenekten kismi olarak ta Bati’dan etkilenerek olusturulmustur. Bu notasyon sistemi, iki farkli nota yazim yaklasiminin (harf notasi-dizekli nota) birlestirilmesiyle olusturulmus fakat donemi icerisinde yeteri kadar yayginlik kazanmamistir.
In this research; the work called “Berguzar-i Edhem”, which belongs to Şeyh Edhem Efendi,and is registered in Ataturk University Central Library Seyfettin OZEGE lounge printing and writing rare books catalog with stock number 1223, was... more
In this research; the work called “Berguzar-i Edhem”, which belongs to Şeyh Edhem Efendi,and is registered in Ataturk University Central Library Seyfettin OZEGE lounge printing and writing rare books catalog with stock number 1223, was transcripted and analyzed from the point of view of musicology. In research course; it was intended to perform a comparative analysis of the musicological information in the work with today. During this study and analysis historical research metod was used and by examining the findings from research the sound system, Turkish Music maqams, rhythm and Turkish Art Music repertoire were evaluated in terms of the topics mentioned and the changes took place in the course of time were highlighted. In addition, the songs in the work belonging to the composer were identified and the details in theoretical section were discussed from the point of view of the science of musicology. As a result of this study; it was proved that the work, investigated by transcrip...
This research focuses on art patronage and artist patronage in Turkish music culture in general and tries to provide an overview of Ottoman archival documents on the subject of patronage applied both to public and non-public musicians... more
This research focuses on art patronage and artist patronage in Turkish music culture in general and tries to provide an overview of Ottoman archival documents on the subject of patronage applied both to public and non-public musicians throughout the history of Turkish music.
Özet Müzik eğitimciliği ve icracılığının meslekleşme süreci içerisinde aktif rol oynayan birçok olay ve olgu olmasına rağmen bu süreci Mehterhânenin kurulmasıyla başlatmak yanlış olmayacaktır. Öyle ki; Türk müzik kültürünün kurumsal... more
Özet Müzik eğitimciliği ve icracılığının meslekleşme süreci içerisinde aktif rol oynayan birçok olay ve olgu olmasına rağmen bu süreci Mehterhânenin kurulmasıyla başlatmak yanlış olmayacaktır. Öyle ki; Türk müzik kültürünün kurumsal anlamdaki ilk oluşumu olan Mehterhâne, aynı zamanda Müzik eğitimciliği ve icracılığı bağlamında da bir başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Bu başlangıç noktası müzikçilik mesleğinin kurumsal statüye bürünmesinin Türk müzik tarihinde ilk somut göstergesi olarak kabul edilmektedir. Gerek Mehterhâne içerisindeki uygulamaların kısmen profesyonellik kıstaslarına uyması gerekse bu kurum içerisinde görev alan kişilerin (çalıcı mehterler) kurumsal kimlik taşıması bu kurumu daha özel bir hale getirmektedir. Bu araştırmada; Müzik eğitimciliği ve icracılığının meslek statüsüne geçiş sürecine ait tarihsel süreç kısaca ele alınmış ve bu sürecin başlangıç noktası olarak kabul edilen Mehterhâne ve çalıcı mehterlere ilişkin uygulamalar, kurumsallık çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır. Çalıcı mehterlere uygulanan sürekli ücret politikasının bu kapsamda en önemli husus olduğu görülmüştür. Meslek ve Profesyonellik tanımları içerisinde yer alan ve kaçınılmaz bir gereklilik olan bu ücretlendirme politikasının, Mehterhâne teşkilatının müzik kültürüne sağladığı bir katkı olduğu düşünülmektedir. Öte yandan, teşkilat tarafından ödenen tayinat ve diğer ek ödemelerinde meslekleşme adına büyük önem taşıdığı ve profesyonelliği güçlendirdiği görülmektedir. Mehterhâne tarafından sunulan diğer sosyal haklar (emeklilik, görev tevcihi, barınma ihtiyacının karşılanması gibi) ise müzik eğitimciliği ve icracılığının meslekleşme ve profesyonelleşme sürecinde büyük önem arz ettiği düşünülmektedir. Abstract Although there are many events and phenomena that play an active role in the process of professionalization of music education and performance, it will not be wrong to start this process with the establishment of Mehterhâne. Such that; Mehterhâne, the first institutional formation of Turkish music culture, is also a starting point in terms of music education and performance. This starting point is regarded as the first concrete indicator of the musical status of the profession of music in the history of Turkish music. Both the practices within the Mehterhâne partially comply with the criteria of professionalism and the corporate identity of the persons working in this institution (stealing mehter) make this institution more special. In this study; The historical process of the transition of music education and performance to professional status was briefly discussed and the practices related to Mehterhâne and playing mehter which are accepted as the starting point of this process were tried to be explained within the framework of institutionalization. The continuous payment policy applied to the playing mehter was found to be the most important issue in this context. This payment policy, which is an inevitable necessity within the definitions of profession and professionalism, is thought to be a contribution of Mehterhâne organization to the music culture. On the other hand, it is seen that the tayinat and other additional payments paid by the organization are of great importance in the name of professionalization and strengthen the professionalism. Other social rights offered by Mehterhâne (such as retirement, promotion, accommodation, etc.) are considered to be of great importance in the process of professionalization and professionalization of music education and performance Giriş Meslek Olgusu ve Profesyonelleşme İlerleyen zamanla birlikte değişen insan ihtiyaçları, toplum içerisinde bazı uğraş alanlarının ortaya çıkmasını sağlarken, bazılarının geçerliliğini yitirmesini beraberinde getirmiştir. Günlük yaşantıda sıklıkla ihtiyaç duyulan hizmetleri veren kişi ve guruplar ihtiyacın fazla olduğu zaman dilimi içerisinde popülerlik kazanırken, ihtiyaç duyulma oranı azalan hizmet sınıfları
The education issue has been a subject that has been carefully addressed by the state administrators until the day from the first Turkish communities in Central Asia. From the establishment of the Ottoman empire to the Republican era,... more
The education issue has been a subject that has been carefully addressed by the state administrators until the day from the first Turkish communities in Central Asia. From the establishment of the Ottoman empire to the Republican era, many educational institutions had established and thanks to these institutions both formal and non-formal education types was tried to be given in line with the possibilities. The understanding of patrimonial governance, which settled over time in the Ottoman state, is one of the most important elements in the way these institutions continue to function. When it comes to the Tanzimat period when significant changes took place within the Turkish history, traditional education institutions as well as new educational institutions was started to be opened. This innovation, which is usually taken as a model of western education, has been tried to be reinforced in the future by sending students to European. These developments helped to create a new means of patronage that became embodied as student sending to Europe. In this research; It has been researched to what extent reflected to the art of music until the republican period of the strategy of sending students to Europe, which emerged during the Tanzimat period. In this framework, the relevant literature has been first searched and research topic has been tried to be illuminated by showed as an example the documents related to the students who sent to European countries for music education in the Prime Ministry Ottoman Archives and ÖZET Orta Asya'daki ilk Türk topluluklarından günümüze gelinceye kadar, eğitim olgusu devlet yöneticileri tarafından üzerinde hassasiyetle durulan bir konu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan Cumhuriyet dönemine kadar birçok eğitim kurumu teşkil edilmiş ve bu kurumlar sayesinde hem örgün hem de yaygın eğitim türleri imkânlar doğrultusunda verilmeye çalışılmıştır. Osmanlı Devleti'nde zaman-la yerleşen patrimonyal yönetim anlayışı ise bu kurumların gerek ortaya çıkmasında gerekse işlerliğini sürdürmesinde en önemli unsurlardan birisi olmuştur. Türk tarihi içerisinde önemli değişimlerin yaşandığı Tanzimat dönemine gelindiğinde ise geçmişten ge-len geleneksel eğitim kurumlarının yanı sıra yeni eğitim kurumları da açılmaya başlamıştır. Genellikle model olarak batı eğitiminin alındığı bu yenileşme, devam eden zaman diliminde Avrupa'ya öğrenci gönderme ile pekiştirilmeye çalışılmıştır. Bu gelişmeler Avrupa'ya öğrenci gönderme şeklinde somutla-şan yeni bir patronaj aracının da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu araştırmada; Tanzimat döneminde ortaya çıkan Avrupa'ya öğrenci gönderme stratejisinin, Cum-huriyet dönemine kadar geçen sürede müzik sanatına ne ölçüde yansıdığı araştırılmıştır. Bu çerçeve-de ilk olarak ilgili literatür taranmış ve Avrupa ülkelerine musiki eğitimi için gönderilen öğrencilere ait Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde bulunan evraklar örnek gösterilerek araştırma konusu aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Research Interests:
Öz Büyük Selçuklu imparatorluğunun kadim İran topraklarını da içine alması, bu topraklarda şekillenmiş olan sanat ve ilim adamı himaye geleneğinin Türk kültürü içerisine taşınmasını sağlamıştır. Kültür patronajı olarak tanımlanabilecek... more
Öz Büyük Selçuklu imparatorluğunun kadim İran topraklarını da içine alması, bu topraklarda şekillenmiş olan sanat ve ilim adamı himaye geleneğinin Türk kültürü içerisine taşınmasını sağlamıştır. Kültür patronajı olarak tanımlanabilecek olan bu hediyelendirme yani patrimonyal sistem, Türk kültürü içerisine yerleşmiş ve yüzyıllar boyunca Osmanlı imparatorluğunun sanat ve ilim adamlarının gözünde bir çekim merkezi olmasını sağlamıştır. Müzik kültürü içerisinde önemli bir yer edinmiş hemen her musikişinas, ortaya koyduğu eserleri dönemlerine ait rical-i devlete sunarak yaşam standartlarını bu yolla belirlemiştir. Türk müzik kültüründe birçok örneğine rastlanan bu sistem on dokuzuncu yüzyılla birlikte başlayan toplumsal değişime paralel olarak değişiklikler yaşamış ve yeni hediyelendirme şekilleri müzik kültürü içerisinde görülmeye başlanmıştır. Bu araştırmada; patrimonyal sistemin Türk müzik kültürü içerisine yansımaları ilgili örnekler sunularak ele alınmaya çalışılmış ve on dokuzuncu yüzyılla birlikte patrimonyal sistem içerisinde ne gibi değişimler yaşandığı konusu arşiv belgeleri ışığında açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Türk Müziği, Müzik kültürü, Patronaj, Patrimonyal Sistem. Abstract Because of the coverage of the great İranian geography of the Great Selchuk Empire has been moved into Turkish culture of protection tradition to art and scholarship to be shaped in this geography. This gifts giving which can be defined as a cultural patronage that is patrimonial system has settled in Turkish culture and has becomed a center of attraction of Ottoman Empire for the artists and sciences during centuries. Almost every musical that has taken an important place in musical culture has presented its works to the authorities of the period and determined the standards of living in this way. This system, which has been found in many examples in Turkish music culture, has undergone changes in parallel with the social change that started in the nineteenth century and new forms of gift giving have begun to be seen in musical culture. In this research; reflection of patrimonial system in Turkish music culture has tried to be deal with the related examples and what kind of changes occurred in the patrimonial system in the nineteenth century has tried to be explained in the light of archive documents. GİRİŞ 1. Klasik İrâni Gelenek ve Patrimonyal Sistem Sanat ve bilim uğraşı; çoğu zaman marangoz, demirci, sarraf veya diğer meslek guruplarından farklı olarak, toplumsal açıdan amatör bir meşgale olarak telakki edilmiş ve modern çağlara kadar genellikle bu uğraşlar sabit bir ücretlendirme ile bedellendirilmemiştir. Bu alanlarda öne çıkan isimler hükümdar saraylarına değişik yollarla sunulmakla birlikte, hayat mücadelelerini büyük ölçüde hükümdar ve üst düzey yönetici saraylarından elde ettikleri maddi ve manevi olanaklarla sürdürmüşlerdir. İnalcık'a (2015a) göre; matbaanın geniş kitlelere okuma imkânı verdiği, böylece edebi ve ilmi eserlerin, yazarına geçimi için yeterince gelir kaynağı sağladığı dönem gelinceye kadar bilgin ve sanatkâr, hükümdarın ve seçkin sınıfın desteğine muhtaç olarak yaşamıştır (s:7). Patrimonyal sistem olarak adlandırılan ve rical-i devletin sanat veya ilim erbabını himaye etmesi şeklinde işleyen bu işleyiş, çoğu zamanlar medeniyeti benimsemenin bir simgesi olarak ta benimsenmiş ve tarih içerisinde hem doğuda hem de batıda bulunan hükümdarlar arasında bir rekabet konusu olarak algılanmıştır. Özellikle bulunduğu coğrafya ve yakın bölgeler içerisinde güç sahibi olan hanedanlıklar, bu gücün göstergesi olan sanat ve ilim adamı hamiliğini, yabancı ilim ve sanat adamlarını da himayelerine almak için kullanmışlardır. Bu bağlamda; hükümdar sarayı ve üst düzey
Öz Büyük Selçuklu imparatorluğunun kadim İran topraklarını da içine alması, bu topraklarda şekillenmiş olan sanat ve ilim adamı himaye geleneğinin Türk kültürü içerisine taşınmasını sağlamıştır. Kültür patronajı olarak tanımlanabilecek... more
Öz Büyük Selçuklu imparatorluğunun kadim İran topraklarını da içine alması, bu topraklarda şekillenmiş olan sanat ve ilim adamı himaye geleneğinin Türk kültürü içerisine taşınmasını sağlamıştır. Kültür patronajı olarak tanımlanabilecek olan bu hediyelendirme yani patrimonyal sistem, Türk kültürü içerisine yerleşmiş ve yüzyıllar boyunca Osmanlı imparatorluğunun sanat ve ilim adamlarının gözünde bir çekim merkezi olmasını sağlamıştır. Müzik kültürü içerisinde önemli bir yer edinmiş hemen her musikişinas, ortaya koyduğu eserleri dönemlerine ait rical-i devlete sunarak yaşam standartlarını bu yolla belirlemiştir. Türk müzik kültüründe birçok örneğine rastlanan bu sistem on dokuzuncu yüzyılla birlikte başlayan toplumsal değişime paralel olarak değişiklikler yaşamış ve yeni hediyelendirme şekilleri müzik kültürü içerisinde görülmeye başlanmıştır. Bu araştırmada; patrimonyal sistemin Türk müzik kültürü içerisine yansımaları ilgili örnekler sunularak ele alınmaya çalışılmış ve on dokuzuncu yüzyılla birlikte patrimonyal sistem içerisinde ne gibi değişimler yaşandığı konusu arşiv belgeleri ışığında açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Türk Müziği, Müzik kültürü, Patronaj, Patrimonyal Sistem. Abstract Because of the coverage of the great İranian geography of the Great Selchuk Empire has been moved into Turkish culture of protection tradition to art and scholarship to be shaped in this geography. This gifts giving which can be defined as a cultural patronage that is patrimonial system has settled in Turkish culture and has becomed a center of attraction of Ottoman Empire for the artists and sciences during centuries. Almost every musical that has taken an important place in musical culture has presented its works to the authorities of the period and determined the standards of living in this way. This system, which has been found in many examples in Turkish music culture, has undergone changes in parallel with the social change that started in the nineteenth century and new forms of gift giving have begun to be seen in musical culture. In this research; reflection of patrimonial system in Turkish music culture has tried to be deal with the related examples and what kind of changes occurred in the patrimonial system in the nineteenth century has tried to be explained in the light of archive documents. GİRİŞ 1. Klasik İrâni Gelenek ve Patrimonyal Sistem Sanat ve bilim uğraşı; çoğu zaman marangoz, demirci, sarraf veya diğer meslek guruplarından farklı olarak, toplumsal açıdan amatör bir meşgale olarak telakki edilmiş ve modern çağlara kadar genellikle bu uğraşlar sabit bir ücretlendirme ile bedellendirilmemiştir. Bu alanlarda öne çıkan isimler hükümdar saraylarına değişik yollarla sunulmakla birlikte, hayat mücadelelerini büyük ölçüde hükümdar ve üst düzey yönetici saraylarından elde ettikleri maddi ve manevi olanaklarla sürdürmüşlerdir. İnalcık'a (2015a) göre; matbaanın geniş kitlelere okuma imkânı verdiği, böylece edebi ve ilmi eserlerin, yazarına geçimi için yeterince gelir kaynağı sağladığı dönem gelinceye kadar bilgin ve sanatkâr, hükümdarın ve seçkin sınıfın desteğine muhtaç olarak yaşamıştır (s:7). Patrimonyal sistem olarak adlandırılan ve rical-i devletin sanat veya ilim erbabını himaye etmesi şeklinde işleyen bu işleyiş, çoğu zamanlar medeniyeti benimsemenin bir simgesi olarak ta benimsenmiş ve tarih içerisinde hem doğuda hem de batıda bulunan hükümdarlar arasında bir rekabet konusu olarak algılanmıştır. Özellikle bulunduğu coğrafya ve yakın bölgeler içerisinde güç sahibi olan hanedanlıklar, bu gücün göstergesi olan sanat ve ilim adamı hamiliğini, yabancı ilim ve sanat adamlarını da himayelerine almak için kullanmışlardır. Bu bağlamda; hükümdar sarayı ve üst düzey
Özet: Osmanlı İmparatorluğu, kültürel kimliğini oluştururken, yaşamını sürdürdüğü bölgelerde sosyal hayat paylaşımında bulunduğu gayrimüslim topluluklarla sürekli etkileşim içerisinde bulunmuştur. Bu gayrimüslim topluluklar, kendi... more
Özet: Osmanlı İmparatorluğu, kültürel kimliğini oluştururken, yaşamını sürdürdüğü bölgelerde sosyal hayat paylaşımında bulunduğu gayrimüslim topluluklarla sürekli etkileşim içerisinde bulunmuştur. Bu gayrimüslim topluluklar, kendi kültürel yaşamlarını sürdürürken, bulundukları bölgede hâkim olan Türk kültüründen ziyadesiyle etkilenmişlerdir. Müzik sanatı ise bu etkileşimin en fazla hissedildiği sanat dalı olarak göze çarpmaktadır. Müzikal anlamda etkileşimin yaşandığı bu topluluk birisi Rum-Ortodoks cemaati ve bu cemaate ait müzik kültürüdür. Rum-Ortodoks cemaati XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar kendi müzik kültürüne ait çeşitli yayınlar yapmakla kalmamış, aynı zamanda kendi müzikal sistemlerini açıklarken Geleneksel Türk müziği kuramından da faydalanmışlardır. Bizans müziği olarak ta bilinen bu müzik türü ile ilgili döneme ait yazılı kaynaklar iki kültür arasındaki etkileşimin izlerini fazlasıyla taşımaktadır. Bu araştırmada, Bizans müziği hakkında yayınlanmış iki kuramsal eser ele alınmış ve bu eserler içerisindeki kuramsal yapı ifadesinde faydalanılan Geleneksel Türk Müziğine ait ifade biçimleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda ise Bizans müziğinde kuramsal yapı ifadesinde Geleneksel Türk Müziğinde kullanılan birçok ifade biçiminden faydalanıldığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Türk Müziği, Bizans Müziği, Müzikoloji. Abstract: The Ottoman Empire it has been in constant interaction with non-Muslim communities share to social life in areas continue to live while creating cultural identity. This non-Muslim communities are largely influenced by the prevailing culture in their regions while maintaining their cultural lives. Music art is attract attention just a branch of art that the impact is most felt of interaction. Until the first quarter of 20th century, the Greek-Orthodox community, not only do various publications belonging to their musical traditions, but also they  Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi ABD-Erzurum ahmet.feyzi@atauni.edu.tr
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: