Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
We welcome critical educators, progressive thinkers, and students to participate in the XII International Conference on Critical Education, fostering solidarity within community to seek new sources of inspiration, learning experiences,... more
We welcome critical educators, progressive thinkers, and students to participate in the XII International Conference on Critical Education, fostering solidarity within community to seek new sources of inspiration, learning experiences, and tools of struggle, in order to build a democratic, scientific,libertarian, egalitarian, public, and secular education.
The International Conference on Critical Education, previously held in Athens (2011, 2012, 2017), Ankara ( 2013), Thessaloniki (2014, 2022), Wroclaw (2015), London (2016, 2018), Naples ( 2019), Valetta, Malta (2023) is a forum for scholars, educators and activists committed to social justice and social emancipation.
This conference, will be hosted by the Ankara University Institute of Educational Sciences with the help of the Faculty of Educational Sciences and its departments. The 12th ICCE will take place at the Cebeci Campus of the University of Ankara.
The Language of the conference will be English and Turkish.
In this analysis, the historical roots and some critical and revolutionary thinkers’ views on vocational training and vocational schools as main venues for division of labor, dehumanisation and exploitation of the youth were presented. In... more
In this analysis, the historical roots and some critical and revolutionary
thinkers’ views on vocational training and vocational schools as main venues for division of labor, dehumanisation and exploitation of the youth were presented. In this context, it is discussed, if there is an understanding about the connection between schools and distribution of wealth through vocational education and division of labor as well as emancipatory skills and production skills of the youth.
Kaynakça: Eğitimde Merkezi Sınavlara İlişkin Eleştiriler (2014), Hasan Hüseyin Aksoy, Mehmet M. Akgündüz, Nacar Demir, Sevil Tunacan, Fatma Türk, Nevruz Uğur. Eleştirel Eğitim Seçkisi içinde, ed. Nevzat Samet Baykal, Ayhan Ural, Zeynep... more
Kaynakça: Eğitimde Merkezi Sınavlara İlişkin Eleştiriler (2014), Hasan Hüseyin Aksoy, Mehmet M. Akgündüz, Nacar Demir, Sevil Tunacan, Fatma Türk, Nevruz Uğur. Eleştirel Eğitim Seçkisi içinde, ed. Nevzat Samet Baykal, Ayhan Ural, Zeynep Alica, s.32-55.
Orgun mesleki egitim, endustrilesme ile baslayan ilk ortaya cikisindan beri is, piyasa ve istihdam ile iliskili olmustur. Ondokuzuncu yuzyilin ikinci yarisindan sonra endustriyel egitim ve yetistirme verimlilik, buyume ve refahin... more
Orgun mesleki egitim, endustrilesme ile baslayan ilk ortaya cikisindan beri is, piyasa ve istihdam ile iliskili olmustur. Ondokuzuncu yuzyilin ikinci yarisindan sonra endustriyel egitim ve yetistirme verimlilik, buyume ve refahin saglanabilmesi icin on kosul olarak dile getirilmistir.  Egitimin bu tur sonuclarla iliskili oldugunu cesitli arastirmalari yoluyla ileri suren Theodore Schultz ve Gary Becker gibi egitim iktisatcilari egitim harcamalarinin “beseri sermaye yatirimi” olarak gorulmesinde etkili olmustur. Bu calismada, mesleki ve teknik egitim surecinin genel egitim ile iliskisinin kuramsal bir analizi, ogrencileri “kendilerine karsit ozneler” ya da “nesneler” yapmaya yonelen soylem ve uygulamalara zemin olusturan orgun mesleki egitim surecine iliskin degerlendirmeler ile Turkiye’deki mesleki teknik ortaogretimin son yillardaki siyasal/yasal degisimine iliskin bir betimleme paylasilmaktadir. Is yasami icindeki baskici patolojilerin bir benzerinin olusturuldugu ve cocuk emegi somurusunun gerek isyerleri gerekse okul ici pratikler yoluyla yasandigi yerler olma gibi ozellikleri de bunlara eklenebilir. Son yillarda mesleki egitime iliskin yapilan yasal duzenlemelerde mesleki ortaogretimin ogrencilerin henuz mezun olmadan piyasanin bir parcasi olmalarini guclendiren ve cocuk istismari ve somurusune yol acacak hukumler bulunmaktadir. Bu durum, egitimin anlami ve ozgurlestirici yanina iliskin goruslerin yeniden dile getirilmesi geregini gostermektedir. Orgun egitimin icinde ve onun bir parcasi olan mesleki teknik egitimin ana karakterini tanimlayan ozellik ve islevleri arasinda, yoksullar ve dezavantajlilara ozguluk, toplumsal cinsiyet rollerini guclendirme, ekonominin ikincil alanlarina ozguluk, akademik basari ve daha ileri egitim duzeylerine kapalilik ve ikincil/dusuk bir kimlik olusturma sayilabilir. Turkiye’deki okuryazarlik sorunundan ilkogretim-ortaogretim duzeyindeki okullasma oranlarina mesleki ve genel egitim arasindaki dagilimdan egitim finansmanina bircok sorun bir planlama sorunu olarak ele alinmistir. Ote yandan egitim planlamasi calismalari icinde egitimin ekonomik boyutu kadar toplumsal, demokratik, politik yani da ortaya cikmaktadir. Egitimin politikanin bir ilgi alani olarak anlasilmasindan ote, kendisi politik bir etkinlik olarak anlasilmalidir. Ote yandan egitimin finansmani acisindan, butcenin ortaogretim kurumlari arasindaki dagilimi da, egitim harcamalarinin tum diger boyutlari gibi teknik bir planlama sorunu olma yaninda politik bir tercih olarak gelistirilmektedir. Ulusal olcekte kaynak dagitimi mekanizmalarinin belli siyasal tercihleri yansitmakta oldugunun aciklikla gorulmesi ve buna karsi demokratik mucadele kanallari ve kurallarinin gelistirilmesi onem kazanmaktadir. Toplumun daha cok yararina olacak ya da belli kesimlerin dezavantajli durumlarinin egitim yoluyla yeniden uretilmesi ya da esitsizliklerin artirilmasinin onune gececek politikalarin teknik uzmanlik konusu olarak onerilmesinin zamani gecmis gorunmektedir. Mesleki ortaogretim kurumlari, sundugu programlar ve isyerlerinde beceri egitimi duzenlemesi yoluyla, ogrencilere dar bir “ara insangucu” olma hedefinden baska secenek sunmayan ve onlarin “kendilerine karsi” bir gelecek yaratma cabasina girmelerini bekleyen bir orgutlenme olarak calismaktadir. Ogrenciler, zorunlu egitim duzeylerinde, bilincli ve ozgur yurttaslar olma secenegini dislayarak, kendi emeklerini kendilerine karsi ureten bir mesleki ortaogretim programina mahkum edilmemeli ve onlarin entelektuel olarak gelismis, politik ozneler ve gercek yurttaslar olmalarini destekleyecek butunluklu, insancil bir egitimden tumuyle kamusal egitim olanaklari yoluyla yararlandirilmalidir. Formal vocational education have been related with the work, market and employment from the the time emerged. After the second half of the 19th century, at industrial education and training was mentioned as precondition to provide growth and wealth. The education economists such as Theodore Schultz and Gary Becker who claimed the education is related with these outputs became influent in accepting educational expenditure as “investment in human capital”. In this study, a theoretical analysis of the relationship between vocational and technical education process; evaluations on formal  vocational education process which causes a base the discourse and practices headed to have students to be made as “subjects against to self” or “objects” and a description regarding to political and legal change of vocational and technical education in Turkey are being shared. There are specialness to paupers and disadvantages; empowerment of gender roles, to be connected with the secondary markets, closeness to academic achievement and higher education levels and building up a low/subsidiary identity amongst the specifications and functions which define main character of formal vocational and technical education It can be added these specifications such as  a kind of suppressive pathologies in work life are…
In this study, research on emotion with specific focus in organizational and educational issues in Turkey is reviewed. Literature on organizational and educational aspects of emotional labor in general is discussed, as well as prevalent... more
In this study, research on emotion with specific focus in organizational and educational issues in Turkey is reviewed. Literature on organizational and educational aspects of emotional labor in general is discussed, as well as prevalent themes in educational research in Turkey, scale development efforts to measure emotional qualities, research on emotional labor and emotional intelligence in Turkey. In a critical perspective, inquiries on emotional issues, a short research history of emotional labor and emotional intelligence studies in Turkey are reviewed and evaluated.
This study tried to explore teacher candidates' perceptions and views about the equity in education and discriminative practices in their colleges. It was also tried to find out students' experiences related with discriminative... more
This study tried to explore teacher candidates' perceptions and views about the equity in education and discriminative practices in their colleges. It was also tried to find out students' experiences related with discriminative behaviors occurred in their campuses. The research provides the qualitative data about unfair behaviors occurred in the campuses. Not any special predefined inequality area was inquired in the study such as gender or class related. Qualitative data gathered from 132 students from three College of Education in three universities located at Ankara, Turkey. Findings show that students face discriminative practices and different kind misbehaviors in different universities. Non-discriminative policies, administrative and pedagogical practices were recommended in the research.
Eğitim politik bir yapı ve süreçse ve tarafsız eğitim diye bir şey yoksa (Freire, 1969/1991) mesleki eğitim de politiktir ve taraflıdır! Bu çalışmada, mesleki ve teknik eğitim uygulamaları ve genel olarak eğitim süreçleri konusunda... more
Eğitim politik bir yapı ve süreçse ve tarafsız eğitim diye bir şey yoksa (Freire, 1969/1991) mesleki eğitim de politiktir ve  taraflıdır! Bu çalışmada, mesleki ve teknik eğitim uygulamaları ve genel olarak eğitim süreçleri konusunda eleştirel eğitim kavramlarıyla gerçekleştirilen  tartışmaların ve özellikle Paulo Freire'nin mesleki/teknik eğitimin bütünlüklü olana karşıt bir süreç olarak tek yönlü ve bütünlüğü dışlayıcı bir şekilde kurgulanma eğilimine karşı çıkılmasını güçlendiren eğitim yaklaşımının ana başlıklarından bir bölümünün paylaşılması amaçlanmıştır.
... Uluslararası Karşılaştırma Ölçütlerinin Kullanımı ve Türkiye. Hasan Hüseyin Aksoy. Özet. Bu çalışma genel olarak uluslararası göstergeler ve karşılaştırmaların eğitimdeki olası kullanım ve etkileri ile özel olarak... more
... Uluslararası Karşılaştırma Ölçütlerinin Kullanımı ve Türkiye. Hasan Hüseyin Aksoy. Özet. Bu çalışma genel olarak uluslararası göstergeler ve karşılaştırmaların eğitimdeki olası kullanım ve etkileri ile özel olarak Türkiye'yi ilgilendiren ...
Turkiye egitim gundemi, 2012 yili bahar doneminde onemli olcude kamuoyunda kesintili egitim yasasi ya da 4+4+4 adiyla bilinen ve iktidara geldiginden bu yana AKP hukumeti tarafindan surdurulen egitim politikalarini butunleyen bir kanun... more
Turkiye egitim gundemi, 2012 yili bahar doneminde onemli olcude kamuoyunda kesintili egitim yasasi ya da 4+4+4 adiyla bilinen ve iktidara geldiginden bu yana AKP hukumeti tarafindan surdurulen egitim politikalarini butunleyen bir kanun teklifinin yasalasmasi tartismalari ile doldurulmustur. Bu teklif, ozellikle bazi hukumlerine toplumun bircok kesiminden ozellikle de egitimcilerden ve akademik topluluktan gelen guclu tepki ve itirazlara karsin, 6287 nolu “Ilkogretim ve Egitim Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun” adiyla 30 Mart 2012’de kabul edilmis ve 11 Nisan 2012’de yayinlanarak yururluge girmistir. Bu calisma, yasanin piyasa beklentilerini, somut anlamda isverenlerin beklentilerini karsilama amacina hizmet eden yonlerini tartismayi amaclamistir. Bu amaca bagli olarak, ilgili yasa maddeleri ile atifta bulundugu ve degistirdigi diger bazi yasa maddeleri kamusal bir egitim politikasinin ve yurttaslarin egitim haklarinin gerektirdigi temel nitelikleri goz onunde tutan bir perspektifle degerlendirilmistir. Yasa hukumleri bir cogu piyasa aktorlerinin, sermaye cevrelerinin beklentilerini karsilamaya yardimci olacak duzenleme ve degismeler getirmektedir.  Mevcut haliyle yasa “piyasa memnuniyetinin bir araci” olarak islevini yerine getirebilecektir. Ancak mevcut toplumsal gereksinme ve beklentileri dikkate alan, esitlikci, ogrencilerin kendilerini gelistirebilmeleri ve toplumsal ozneler olabilmelerini onemseyen, demokratik tartisma zemini icinde uretilen bir egitim yasasi gelistirme gereksinmesi ise surecektir.
Egitimde nitelik tartismalari, sayisal olarak belirlenmis olan egitim hedeflerinin onemli bir kismina erisilmis olmasina ragmen, egitimin ekonomik ve toplumsal alandaki esitsizliklerin cok azini donusturdugunun fark edilmesi ve “kalkinma... more
Egitimde nitelik tartismalari, sayisal olarak belirlenmis olan egitim hedeflerinin onemli bir kismina erisilmis olmasina ragmen, egitimin ekonomik ve toplumsal alandaki esitsizliklerin cok azini donusturdugunun fark edilmesi ve “kalkinma ya da buyume”deki katkisina iliskin supheler uzerine baslamistir. Uzun bir sure okuryazarlik ve okuloncesinden yuksekogretime kadar butun egitim duzeylerinde cag nufuslarinin kayit oranlarinin artirilmasi ile ugrasilmis, ama verilen egitimin anlami ve ne duzeyde etkili oldugu ile fazla ilgilenilmemistir. Egitimin anlaminda ve egitim yoluyla gerceklestirilmek istenen hedeflerde toplumsal kesimler arasinda bir uzlasi durumu olusmadigindan nitelikli egitim iddiasindaki egitim reformu calismalarindan beklentiler dogal olarak tum toplumsal kesimler icin ayni degildir. Bu calismanin amaci, “egitimde nitelik” tartismalarinda egemen olan soylemleri, temel kaynak olarak kullanilan Insan Sermayesi Kuraminin (ISK) iddialari uzerinden incelemek ve nitelikli bir egitimin anlami ve nasil kurgulanabilecegine dair elestirel yaklasimlari aciga cikarmaktir.  Calismanin giris bolumunde   “kalite/nitelik” kavraminin etimolojisi, toplumsal, ideolojik anlami ve tarihsel arka plani tartisilmaktadir. Sonraki bolumde, gunumuzun “kalite/nitelik” kavramlarinin icerigini belirleyen Insan Sermayesi Kurami ve onu izleyen kuramlarin egitime ve dolayisiyla nitelikli egitime yukledigi anlam aciga cikarilmaya calisilmaktadir. Calismanin diger bir bolumunde ise bu kuramlara yonelik elestiriler ve bu elestirilerin yogunlastigi noktalar saptanmistir. Son olarak, elestirel pedagoji yoluyla gelistirilen nitelikli bir egitime yonelik kurgunun tasimasi gereken temel anlam ve kosullarin anlasilmasina yardimci olacak onemli kavramlar ve yaklasimlar paylasilmaktadir.
The aim of this study is to analyze critically hegemonic discourses and to reveal critical approaches on “the quality of education”. First, the conceptual and loaded meaning of the word of “quality” will be revealed. Then the relation... more
The aim of this study is to analyze critically hegemonic discourses and to reveal critical approaches on “the quality of education”. First, the conceptual and loaded meaning of the word of “quality” will be revealed. Then the relation between “quality” and “education”, the quality indicators of education according to Human Capital Theory and other theories which are used as main references in the mainstream economics of education will be discussed.
Cumhuriyet donemi egitiminde dikkati ceken ya da cekmesi gereken en onemli iki nokta, egitimin laik niteligi ve tum nufusa goturulmesi geregine olan inanc ve cabadir. Osmanli imparatorlugu doneminde egitimin, askeri okullar disinda, yerel... more
Cumhuriyet donemi egitiminde dikkati ceken ya da cekmesi gereken en onemli iki nokta, egitimin laik niteligi ve tum nufusa goturulmesi geregine olan inanc ve cabadir. Osmanli imparatorlugu doneminde egitimin, askeri okullar disinda, yerel yonetimlerin, dinsel kuramlarin egemenliginde bulundugu bilinmektedir Egitimde ortak amaclar da sozkonusu degildir. Ote yandan egitim hizmeti goturulen ya da okuryazar olan kitle, nufusun yuzde onunun altindadir* 1. Cumhuriyet doneminde egitimin amaclarinin, orgutlenmesinin, dinsel iceriginin ve kullanilan harflerin degistirilmesi yaninda, herkese egitim verme hedefi de ortaya konmustur Bu hedef, Ataturk’un, su deyisinde kendini gosterir:
I am gladly informing you that we have taken a long way as expected. I would like to thank all my colleagues making the journal possible and promising. Readers will see that this issue has a lot of strong articles in terms of critical... more
I am gladly informing you that we have taken a long way as expected. I would like to thank all my colleagues making the journal possible and promising. Readers will see that this issue has a lot of strong articles in terms of critical pedagogy and problems of educational practices. We are venturing to deal with the problems of education critically and open a new gate to dialog and praxis, in a Freiren way.
Türkiye’de Meslek Liseleri Öğrencilerine Sunulan Eğitime İlişkin Eleştirel Bir Betimleme. Veli Der tarafından 24-25 Şubat 2018 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Laik Kamusal ve Bilimsel Eğitim Sempozyumuna sunulan... more
Türkiye’de Meslek Liseleri Öğrencilerine Sunulan Eğitime İlişkin Eleştirel Bir Betimleme.
Veli Der tarafından 24-25 Şubat 2018 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Laik Kamusal ve Bilimsel Eğitim Sempozyumuna sunulan konuşmadan yararlanılarak, yayın için gözden geçirilmiş metindir.
Research Interests:
Aksoy, H. H. (2019) İktisadi Kalkınma Yaklaşımının Eğitimle İlişkisi ve Günümüzdeki Durumu Üzerine. Kamucu Tavır. Birleşik Kamu İ Konfederasyonu Dergisi Güz Sayı 5. ss.21-26.
Eleştirel Pedagojinin kavram setlerinden biri olan "sınır" kavramının incelendiği özet bir metin. (Türkçe) (in Turkish)
Eleştirel Pedagoji Sözlüğü: Diyalektik
Eğitimin Tanımı Sorunsalı ve Eleştirel_Pedagojiler
Problem on Definition of Education and Critical Pedagogies (in Turkish)
Research Interests:
EDUCATION • COMMUNICATION " Coming together for what may seem an unlikely collaboration of scholars from Turkey and the United States, each of these teachers of conscience (hocam) grapple with authentic inquiry into forms of teacher... more
EDUCATION • COMMUNICATION " Coming together for what may seem an unlikely collaboration of scholars from Turkey and the United States, each of these teachers of conscience (hocam) grapple with authentic inquiry into forms of teacher authority to ground effective and sustained struggle for freedom. They work within and against the naked instrumentalism of global neoliberalism that seeks to annihilate citizen agency as it transforms all levels of schooling into preparation for a new world order of alternative facts, exponential economic exploitation, and unfettered ravaging of the planet. As these progressive colleagues bear witness, the fire of their passion and the courage of their action inspire a profound sense of urgency that compels readers to take new action. " —CAROLYNE J. WHITE, Rutgers University-Newark " Can teachers save nations? Has democracy really slipped into the abyss in the teaching profession in Turkey and also in the United States? This courageous book, the brainchild of Fatma Mızıkacı and Guy Senese, ushers a brave clarion call in essays for all of us who revere and respect the teaching profession, democratic academic process, and the treasured ultimate outcome: enlightened, caring students. Truly a collection to ponder and use as a basis of action to calibrate the profession. " —FRANKIE HUTTON, NJ State Amistad Commissioner " A Language of Freedom and Teachers Authority seems to be a product of serious effort, especially in its focus on the topics rarely discussed in Turkey. I believe this reading inspires teachers and academics to withstand in defiance of their freedom in the classroom even though they have to teach in a hegemonic system. In this regard this book is a big contribution to the field as it particularly addresses practitioners. " —RIFAT OKÇABOL, Boğaziçi University A Language of Freedom and Teacher's Authority: Case Comparisons from Turkey and the United States explores dimensions of authority that are deeply embedded in the profession of teaching. It examines critical dimensions of the foundations of Turkish and United States public education, both of which are under new pressures due to changes in the relationship between public schooling and current reforms in education. This book invites reader to explore the interrelated and highly-differentiated connections between the Turkish and American senses of state, local, and traditionally cultural notions of the teacher, the teacher's profession, and the shifting notions of teacher autonomy toward conformity and uniformity.
Research Interests:
Eğitimde Merkezi Sınavlar konulu dosya sayısının sunuş yazısı
Research Interests:
A brief discussion on the struggle for transforming public schools' classroom into emancipatory field. (in Turkish)
Umut- Eleştirel Eğitim ve Siyasal Alanın Ortak Arayışı
Hope- Mutual Search of Critical Pedagogy and Political Domain
Research Interests:
Özet OKUL DESTEKLİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİ Anahtar sözcükler: Mesleki eğitim politikası, işletmelerde beceri eğitimi, okul-işletme ilişkisi, çocuk işçiliği. Çocukluk tarihsel bir statüdür ve çocuk hakkındaki kabullerin hukuksal yanı dışında... more
Özet
OKUL DESTEKLİ
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ
Anahtar sözcükler: Mesleki eğitim politikası, işletmelerde beceri eğitimi, okul-işletme ilişkisi, çocuk işçiliği.
Çocukluk tarihsel bir statüdür ve çocuk hakkındaki kabullerin hukuksal yanı dışında ekonomik, toplumsal ve pedagojik doğurguları bulunmaktadır. Çocukluğun hukuki kavranışı ulusal ve uluslararası yasalarda çocukların hakları, çocuğun güvenliği ve yüksek yararı gibi kavramlar ile kendini gösterirken, pedagojik bakımdan eğitim hak-
kına erişim önemli bir kapsayıcı kavram olmaktadır. Çocukların gelişimleri önündeki önemli engellerden biri fiziksel, psikolojik ve pedagojik olarak
kendilerine uygun olmayan ortam ve koşullarda çalışmalarıdır. Meslek liselerinde eğitim gören öğrenciler esas olarak eğitimlerinin son yılında
beceri eğitimi adı altında işyerlerinde işyerlerinin kural ve koşullarına bağlı olarak çalışmakta ve iş eğitimi ve teorik eğitimi birlikte almaktadırlar. Öte
yandan, halen zorunlu eğitim çağında bulunan çocukların çıraklık sözleşmesi ile işyerlerinde çalışmasına olanak sağlanmaktadır. Bu durum, hukuken çocuk sayıldıkları yaşlarda olan mesleki eğitim kurumları öğrencileri ve çıraklık sözleşmesi yapan ve zorunlu eğitim çağında bulunan çocuklar açısından tartışmalı bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Bu çalışmada, çıraklık benzeri bir mesleki yetiştirme modeli olan ve mesleki ortaöğretim programlarında kayıtlı öğrencilerin katıldığı işletmelerde
beceri eğitimi uygulaması ve bu konuda son yıllarda güncellenen mevzuatın çocuk emeği ve eğitim hakkı bağlamında eleştirel analizi amaçlanmıştır.
Mesleki ortaöğretimi ikili modele dayalı olarak düzenleyen 3308 sayılı yasanın 1986 yılında kabulünden başlayarak çıraklık eğitimi ve mesleki eğitim mevzuatı defalarca değişime uğramıştır. Değişikliklerin ana eğilimi, öğrenci ve çırakların çocuklukları ve gerek eğitime ilişkin gerekse çalışma
yaşamına ilişkin haklarından çok ekonomik sistem ve işyerlerinin gereksinmelerini karşılamaya dönük olmuştur.
Skills Training for Vocational High School Students at Enterprises:
School-Managed Child Labour
Abstract
Childhood is a historical status and the presumptions regarding child do not only have a legal aspect but they also have economic, social and
pedagogical outcomes. While the legal perception of childhood is manifested in national and international legislation through the concepts such as rights of the children, security and best benefit of
the child, access to right to education stands a comprehensive concept in terms of pedagogy. One of the most important obstacles to development of the children is the phenomenon of employment of the children in the environments and the under the conditions that are not appropriate for them physically, psychologically and pedagogically. The students of vocational high schools, in the last year of their education, work at enterprises under the terms and the conditions set by the enterprises. It
is called “skills training” in which the students receive both practical and theoretical training. Besides, the legislation allows children at the age
of compulsory education to work at enterprises under the contracts of apprenticeship. The employment of children, either as students of
vocational schools or as apprentices, at the ages when they are still legally considered as children is a controversial issue. This study aims to provide a critical analysis of skills training -that is a model of
vocational development similar to apprenticeship, covering the children registered in the vocational high-school programs- in the context of recently amended legislation on child labour and the right to education. The legislation on vocational education and apprenticeship training has been amended several times since the adoption of the Law No.3308 in 1986 that had regulated vocational high-school education on a basis of dual model.
The main trend of these amendments has been to meet the needs of the economic system and the enterprises rather than protecting and regulating the childhood of the students and apprentices and
their rights in relation to education and work as well.
Key words: Vocational education policy, skills training at enterprises, school-enterprise relationship, child labour.
Research Interests:
çalışmada, Türkiye'deki özel okulların gelişiminin ve özel okullardaki eğitimin pedagojik anlamının eleştirel bir analizi sunulmuştur.
Research Interests:
Hosted by Lower Silesia Faculty of Education and Department of Philosophy at Wroclaw University, the Fifth International Conference on Critical Education was held 15-18 June 2015 in Wroclow, Poland with the organization of critical... more
Hosted by Lower Silesia Faculty of Education and Department of Philosophy at Wroclaw University, the Fifth International Conference on Critical Education was held 15-18 June 2015 in Wroclow, Poland with the organization of critical education journals from various countries around the world including the International Journal of Educational Policies (IJEP) and Journal of Critical Education from Turkey. In this paper, I will share my impressions and some notes on the 5th International Conference on Critical Education in Wroclaw which was contributed by over 50 presentations from Turkey.
Research Interests:
Polonya Wroclaw'da Gerçekleştirilen Beşinci Uluslararası Eleştirel Eğitim Konferansı izlenimleri ve bazı çalışmalara değiniler.  Eleştirel Pedagoji, Sayı 41. Eylül Ekim 2015.
Research Interests:
Enformasyon ve bilişim teknolojilerinin tarihsel konumuna dair bir betimleme.
Research Interests:
Eleştirel Pedagoji Dergisi 35. sayıda yayınlanan eleştirel eğitim deneyimleri yazıları için dosya sunuş  ve bu konuda bir giriş yazısı.
Research Interests:
Marksist literatürden yararlanılarak dile getirilen ve ortaya çıkarılmasına özellikle Marx’ın “gerçek içerilme” (real subsumption) ve kısmi içerilme (for- mal subsumption) (Akalın, 2007) kavramlarının başlama noktası olduğu bir kavram... more
Marksist literatürden yararlanılarak dile getirilen
ve ortaya çıkarılmasına özellikle Marx’ın “gerçek
içerilme” (real subsumption) ve kısmi içerilme (for-
mal subsumption) (Akalın, 2007) kavramlarının
başlama noktası olduğu bir kavram olan duygusal
emek, çalışanların çalışma sırasında duygularını
kontrol etmek ya da düzenlemek için gösterdikleri
çabayı anlatmak için kullanılmaktadır.
Research Interests:
Eleştirel Pedagoji Sözlüğünün Yabancılaşma maddesi.
Research Interests:
1988 tarihli Lima Bildirgesinin 20. yılında Türkiye üniversiteleri hakkında bir değerlendirme.
Research Interests:
Research Interests:
İtalya'nın  Floransa Şehri Montecatini bölgesinde gerçekleştirilen Onüçüncü Akdeniz Araştırmaları Toplantısı Dijital Çağda Gençlik ve Yurttaşlık Atölyesi İzlenimleridir.
Research Interests:
Research Interests:

And 28 more

Webinar -Söyleşi
Research Interests:
In this dialogue with the past, Hasan Aksoy, Professor of Education at Ankara University, discusses the role of Freirean education, the educational landscape in Turkey, and February’s tragic earthquake. Published date: 25.05.2023 Author... more
In this dialogue with the past, Hasan Aksoy, Professor of Education at Ankara University, discusses the role of Freirean education, the educational landscape in Turkey, and February’s tragic earthquake.
Published date: 25.05.2023
Author David Kazamias
https://elmmagazine.eu/news/the-case-for-critical-literacy-hasan-aksoy-on-paulo-freire/
Neoliberismo e islam, così l’Akp ha disarmato la sinistra
INTERVISTA AL PROFESSOR HASAN H AKSOY
Pubblicato il 30/05/2023
PAOLO VITTORIA
https://archiviopubblico.ilmanifesto.it/Articolo/2003290065
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/latin-amerika-ulkelerinden-yansiyan-egitim-ve-kultur-mirasi-41804091 Date:5 May2021 Küba, Brezilya, Şili, Meksika, Peru, Uruguay ve Venezüela gibi bazı Latin Amerika ülkeleri, özellikle ilerici,... more
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/latin-amerika-ulkelerinden-yansiyan-egitim-ve-kultur-mirasi-41804091  Date:5 May2021
Küba, Brezilya, Şili, Meksika, Peru, Uruguay ve Venezüela gibi bazı Latin Amerika ülkeleri, özellikle ilerici, muhalif ve entelektüel çevrelerin ilgisini çeşitli nedenlerle uzun dönemdir çekerken, yakın dönemde Türkiye’nin dış politikası için de önemsenen bir yer edinmeleri söz konusu oldu. Devlet başkanları düzeyindeki ziyaretler, diplomatik ilişkilerin artışı, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi gibi akademik kurumların ve bu bölgeyle ilgili lisansüstü programların oluşturulması ve kıta ülkeleriyle yapılan ticari faaliyetlerin artışı bu gelişmelerin örnekleri arasında sayılabilir. Aslında uzun zamandır Türk toplumunun sanat, edebiyat ve eğitime ilişkin kültürünün içinde Latin Amerika kültürünün örneklerini çeşitli temsilcileri yoluyla görüyoruz. Bir süredir Latin Amerikalı şairler (Pablo Neruda), yazarlar (Gabriel Garcia Marquez), ressamlar (Frida Kahlo), eğitimciler (Paulo Freire), yönetmenler (Alejandro Gonzalez Iñárritu), tiyatrocular (Augusto Boal), müzisyenler (Victor Jara) ve devrimciler (Che Guevara) Türkiye’nin de popüler ve entelektüel kültürünün bir parçası oldu.
2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay %17 iken, bu oran 2009'da %4,57'ye kadar düşmüş, 2017'de %8,5 ve 2018'de %8,36 olarak gerçekleştirilmiştir. Bu konuda önemli sayabileceğimiz finansal değişkenlerden birkaçı... more
2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay %17 iken, bu oran 2009'da %4,57'ye kadar düşmüş, 2017'de %8,5 ve 2018'de %8,36 olarak gerçekleştirilmiştir. Bu konuda önemli sayabileceğimiz finansal değişkenlerden birkaçı da, öğrenci başına düşen harcamaların değişimi ve transfer harcamalarının düzeyi ve nasıl bir değişim gösterdiği, öğrencilerin yararlanacağı tesis ve binalara yapılan yatırımların düzeyidir. Eğitim, öğrenme yoluyla karşılanabilecek bireysel, toplumsal ve iktisadi gereksinmeleri karşılamanın bir aracı olarak yurttaşlar ve devlet açısından zorunluluk öğesi taşımaktadır. Bu zorunluluğun karşılanmasının devlet tarafından ciddiye alındığını gösteren en önemli iki boyutundan biri planlama diğeri bütçedir. Eğitim planlamasının en temel öğelerinin dahi ortadan kalkmış olduğunu hüzünle izlediğimiz son yıllarda, Türkiye eğitim sisteminin okullara ayrılan bütçedeki kesintileri ve eğitim bütçesinin okul türleri ve hizmetler arasındaki dağılımı gözlendiğinde, devletin tarihsel olarak yüklendiği eğitim sorumluluğunu üstünden atmakta olduğu ve bir kısmı açıkça gözlenebilen siyasal ve sınıfsal ayrımlar oluşturan projeler peşinde olduğu görülmektedir. Günümüzde eğitim sisteminin toplumsal değerini açıkça azaltan değişme eğilimlerinden biri de, yıllardır dile getirdiğimiz gibi, eğitimin sınıfsal yeniden üretim ve eşitsizliklerin derinleştirilmesi ve meşrulaştırılmasına aracı olmasıdır. Günümüz Türkiye'si, eğitim alanının en iddialı teorilerini oluşturan bu açıklamalara uygun bir laboratuar olacak görünüm sergilemektedir.
Eğitimin bazen ciddiyetle, bazen de alaylı bir dil ve buna eşlik eden mimiklerle ne denli "önemli" olduğunun söylendiğini sıklıkla duyarız. "Eğitim şart" sözü bir vesile ile dudaklarımızdan dökülür çeşitli durumlarda. Eğitimin ne olduğu,... more
Eğitimin bazen ciddiyetle, bazen de alaylı bir dil ve buna eşlik eden mimiklerle ne denli "önemli" olduğunun söylendiğini sıklıkla duyarız. "Eğitim şart" sözü bir vesile ile dudaklarımızdan dökülür çeşitli durumlarda. Eğitimin ne olduğu, nasıl bir çabanın ürünü olduğu, ne işe yaradığı ya da işlevi hakkında anlamlı bir düşünme çabasına girmeden, ön kabullerimizle bunu yaparız. Bu ön kabul, "çok az eğitim almış" ya da "eğitim sürecinden ve kurumlarından tümüyle dışlanmış" kişilerden, yaşamı "eğitim içinde" ve "eğitim için" geçen öğretmenlere kadar herkesi içerecek yaygınlıktadır. Eğitimden söz ederken ne tür bir eğitimden, kimin öğrenci, kimin öğretmen olduğu ve kimlerin hazırladığı/ya da hazırlattığı bir eğitim programından söz ettiğimiz belirsizdir çoğu zaman? Sanki, aslında gerçekliği kuşkulu ya da kurgu olmasının bir sakıncasının olmadığı bir süreci işaret ederiz. Oysa gerçektir ve içinde yaşarız. Yüzlerce yıldır, her kimsek o olmamıza aracılık eden büyük kurgulardan, plan ve projelerden biridir eğitim. Eğitim, kasıtlı bir öğrenme ve öğretme sürecidir. Her eğitim bireyler için özgürleştirici, onları daha çok insan kılan ya da kendileri olma yolunda onları destekleyen bir süreç sunmaz. Aksine, eğitim süreci "öğrenci"nin kendi yaşamıyla ilgili gerçeklikleri dışlayarak, dünyadaki fiziksel, sosyal ve tarihsel gerçekliği egemen grupların gözünden ve onları önceleyerek açıklayan ve yorumlayan bir öğrenme deneyimi de sunabilir.
EVRENSEL GAZETESİ 25.01.2017
GENÇ HAYAT EKİ
25 OCAK - 7 ŞUBAT 2017
SAYI: 275
Research Interests:
Research Interests:
Birgün Gazetesi 7 Ekim 2014 Salı
Research Interests:
Evrensel Gazetesi haberi
Research Interests:
Research Interests:
Bu çalışma sadece eğitim teorilerine ve kavramlarına değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin de temelini oluşturan farklı düşünce çizgilerine işaret etmektedir. Hümanist pedagoji, görgül eğitim bilimi ve eleştirel eğitim bilimi arasındaki... more
Bu çalışma sadece eğitim teorilerine ve kavramlarına değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin de temelini oluşturan farklı düşünce çizgilerine işaret etmektedir. Hümanist pedagoji, görgül eğitim bilimi ve eleştirel eğitim bilimi arasındaki çatışmalar, Yorumsamacı yöntem, Eleştirel Rasyonalizm ve Eleştirel Teori arasındaki tartışmaları yansıtmaktadır. Bu nedenle, eğitim bilimi tarafından başlatılan tartışmaların bir envanterini tutmak, bu karşıtlıkların temellerinin ve arka planlarının anlaşılması için gerekli olan daha geniş bilimsel ve teorik argümanlar göz önüne alınmaksızın mümkün değildir.
Kitap, okuyucuya sadece çok sayıda pedagoji konusunu tanıtmakla kalmamakta, aynı zamanda eğitim biliminin anlaşılması için gerekli olan sosyal bilimler alanında ortaya konmuş temel teorik konuları da ana hatlarıyla sunmaktadır.
Research Interests:
Global capitalist developments have influenced almost all education systems, and organisations like World Bank, OECD, and WTO intervened in the educational policies for the benefit of the capitalist institutions and capital owners against... more
Global capitalist developments have influenced almost all education systems, and organisations like World Bank, OECD, and WTO intervened in the educational policies for the benefit of the capitalist institutions and capital owners against the common good and individuals' personal, cultural and
CALL FOR PAPERS-2018 IJEP ISSUES IMMIGRATION, BEING IMMIGRANT OR REFUGEE IN THE CONTEXT OF EDUCATION POLICIES IN THE WORLD
Research Interests:
International Journal of Educational Policies is a refereed, open access, international, biannual online-only journal that is policy-oriented and committed to promote debates about education policies and politics among academics,... more
International Journal of Educational Policies is a refereed, open access, international, biannual online-only journal that is policy-oriented and committed to promote debates about education policies and politics among academics, activists, educators. This Call for Papers announces for year 2017 issues of International Journal of Educational Policies (IJEP). The manuscript submission to the Journal is year round. The focused theme and especially welcomed issues of the journal were given in the following but they are not limited. Manuscripts which can be related with directly or indirectly educational policies are welcome. Both policy analysis theoretically and research papers with qualitative or quantitative data can be submitted for evaluation. Racist, sexist, nationalist and every kind of discriminative language in the manuscripts is not tolerated. This journal seeks to challenge about thinking on the current educational policies and what is behind of them. We look for the most original, provocative submissions possible. Resistance culture that has been building in the worldwide to neoliberal policies will be the main interest for mentioned issues of IJEP. We welcome the country cases and also detailed case analysis for resistances to neoliberal policies and revolt examples to the inequalities on class, gender and race issues.
Research Interests:
Research Interests:
Editörden Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi'nin değerli okuyucuları, değerli meslektaşlarım, Yeni bir sayı ile sizlere ulaşmanın mutluluğu içindeyiz. Bu sayının dergimizin tarihsel sürekliliği bakımından da önemli bir... more
Editörden Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi'nin değerli okuyucuları, değerli meslektaşlarım, Yeni bir sayı ile sizlere ulaşmanın mutluluğu içindeyiz. Bu sayının dergimizin tarihsel sürekliliği bakımından da önemli bir yeri bulunmaktadır. Dergimizin 50 cildinin ilk sayısında, yarım yüzyılı tamamlamış bir dergi olarak, geçmişte sağlanan birikim ve eğitim bilimleri literatürüne sağlanan katkının onur ve huzuru yanısıra, gelecek yıllarda da eğitim bilimleri alanındaki çalışmaların paylaşıldığı bir kaynak olarak görülebilmesini sağlamak sorumluluğunu hissediyoruz. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesinin (1982-1983 öğretim yılından başlayarak Eğitim Bilimleri Fakültesi) bir dergisi olarak yayına başlayan dergimiz, uluslararası katkılar alan ulusal nitelikte hakemli bir dergi olarak yazarlarımızı oluşturan eğitim bilimleri akademik topluluğunun, hakemlerimizin, danışma kurulu üyelerinin, editoryal kurul ile idari ve teknik hizmet birim çalışanlarının katkılarıyla sürmektedir. İlk sayıdan bugüne kadar yazar, hakem, danışman, bölüm editörü, editörler kurulu üyesi, derginin dizgi, internet yayımı ve basımında çalışanları ve araştırmalara destek veren bireyleri olarak sayısız insanın emeği geçti. Emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Öte yandan dergimizin editörlüğü görevinde bulunduğum sürede, yönetim ekibinde yer alarak yayın sürecinin her aşamasında büyük katkı sağlayan meslektaşlarım Doç. Dr. Ayfer Alper, ve Arş. Gör. Alper Yetkiner'e, yakın zamana kadar bizlerle birlikte olan ve bir süreliğine akademik çalışmaları nedeniyle yurtdışında bulunan Araş.Gör. Ece Koçer'e ve bölüm editörlerine de ayrıca teşekkür ederim. Dergimizin bu sayısında toplam dokuz makale bulunmaktadır. Makale konuları ve metodoloji bakımından eğitim bilimlerindeki kapsama önemli örnekler oluşturacak çalışmalara yer verilmiştir. Okul öncesi eğitim, bilgisayar ve teknoloji eğitimi, Türkçe eğitimi, yetişkin eğitimi-halk eğitimi, program geliştirme, eğitim ekonomisi ve planlaması alanları ile eğitim politikası alanlarına ilişkin çok değerli çalışmaları sizlerle paylaşmaktan mutluyuz. Sayımızda yer alan tüm çalışmalar hakem değerlendirmesinden
Research Interests:
Editörden. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi'nin değerli yazarları, hakemleri, okuyucuları, değerli meslektaşlarım, Yeni bir sayımızda da değerli çalışmalarla karşınızda olabildiğimiz, yeni sayımızı sizlere... more
Editörden. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi'nin değerli yazarları, hakemleri, okuyucuları, değerli meslektaşlarım, Yeni bir sayımızda da değerli çalışmalarla karşınızda olabildiğimiz, yeni sayımızı sizlere ulaştırabildiğimiz için mutluyuz. Yazarı, hakemi, editörler kurul üyeleri ve okuyucusuyla, dergi dizgi ve basımında çalışanlar ve araştırmalara destek veren bireyleriyle emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu sayıda yayımlanan yazıların değerlendirilmesinin izlenmesi, yazarlarla iletişim, karar süreçlerimizi kolaylaştırma rolleriyle büyük katkı sağlayan meslektaşlarım Doç. Dr. Ayfer Alper, Arş. Gör. Ece Koçer, Arş. Gör. Alper Yetkiner ve Arş. Gör. Şeyda Demir'e ayrıca teşekkür ederim. Bu sayımızda birbirinden farklı araştırma konuları, yöntemleri ve araştırma yaklaşımları içeren, üçü İngilizce kaleme alınmış toplam 11 çalışma yayımlanmıştır. Her birinin tüm yazarlarına ayrıca içtenlikle teşekkür ederim. Her bir çalışmanın uzun süren çabaların ve titiz değerlendirme ve dönütlerin sonucu olduğunu düşündüğümüzde, bilimsel faaliyetlerin somut ürünlerinin bu çalışmalar olduğunu ve aslında bireysel gibi görünen çalışmaların gerçekte kolektif ürünler olduğunu yakından hissetmek olanaklı olmaktadır. Tüm bu süreç çoğu kez beklenenden daha uzun sürmekte ve yazarlarımızın büyük bir sabır göstermesini de gerektirmektedir. Bu vesile ile yazarlarımıza sabırlı bekleyişleri ve değerlendirmelere verdikleri olumlu ek çabalar nedeniyle de ayrıca teşekkür etmek isterim. Dergimize yayınlanmak üzere çalışmalarını ileten ya da iletmeyi düşünen bilim insanları, bilimsel araştırma ve yayın sürecinin mesleki yükselme gereklerini karşılamak ve araştırma-yayın yapmanın heyecanını yaşamak gibi güdüler dışında, çoğu öznel, hatta keyfi diyebileceğimiz sürekli değişen ve birbirinden farklı ödüller/kazanımlar ya da mali destekler sağlayan ölçütlerin etkisi altında bırakılmaktadır. Bu etki, bilimsel araştırma ve yayın yapma sürecine ciddi bir dışsal etki oluşturmakta ve özellikle ekonomik gelir bakımından akademinin en zayıf kesimini oluşturduğunu düşündüğüm genç akademisyenlerin araştırma ve yayın yapma kararlarını, yayın yapma kaynağı, araştırma konusu, ayrılacak zaman ve kolektif ya da bireysel yayın yapma kararları bakımından etkileyebilmektedir. Bu tür etkilerin, kısa süreli ve üniversite dışı kaynaklar değil, uzun erimli bilimsel gelişmeler sağlamak, toplumsal gereksinmeler ve üniversitelerin kendi bileşenlerinin ve kurullarının akademik ve demokratik tartışmalar sonucu aldığı kararlara dayalı olması bilimsel araştırmalara duyulan güvene, üniversitelerin özerkliğine ve akademisyenlerin bilimsel özgürlük gereksinmesini karşılamaya daha çok hizmet edebilecektir. Bu yöndeki etkileri dikkate almayan kararların sadece yayın yapma süreçlerini değil buna bağlı olarak bilimsel akademik dergilerin makale başvurusu alma sayıları ve yayınlama süreçlerini de suni olarak etkilemesi ve dergilerin hız, hacim ve içerik kontrolü/değerlendirme süreçlerinde titizlik gibi seçenekler arasında baskı altında kalmalarına da yol açabilecektir. Kuşkusuz tüm bu değişmeler karşısında tüm akademik dergiler gibi dergimiz de yeni kararlar alma, yeni süreçler geliştirme çabası içine girmektedir.
We are glad that a new issue of IJEP is out. In a competitive and racing era of academic publishing, we understand that every single issue of an independent, critical Journal has a special value. Even the critical academics are under the... more
We are glad that a new issue of IJEP is out. In a competitive and racing era of academic publishing, we understand that every single issue of an independent, critical Journal has a special value. Even the critical academics are under the stress to publish at the Journals which counted with impact factor, indexing with a lot commercial institutions and have had the defined criteria by the academic institutional boards that have strongly market visions. We do not judge the academics who were forced heading to the defined venues without thinking on what kind of the scientific principles and social values the journals carry on. It may be expected that some values and basic scientific principles are being ignored by this manipulated, competing scientific environment. IJEP is related with the free, critical, equalitarian and revolutionary thinking and support to share holistic academic activities which not only depend on the academics from universities but also teachers, students and activists who struggle at outside and inside of the educational institutions. We aware that we have rare samples about them and would like to have more. We may say that sometime, implications-practice comes earlier than theory in praxis, in our daily academic life. What we prefer to create a balanced academic and social praxis regarding educational policies and practices emerging at all part of the world concurrently. One of our praxis is solidarity internationally on all issues and creating this consciously, not by expecting some personal benefits from this solidarity. International Conferences on Critical Education have become a praxis. Thanks to leading colleagues and all supporters. We are also glad to be a part of that praxis. Of course the impact of these conferences will change regarding to their participants' size, judgement, diversity and the decisions related with the issues conferences' scope. Another praxis for us as critical educators to observe, participate, read and write. Revealing the reality which hegemony try to hide is a practise and sharing it is a revolutionary practise.
Research Interests:
Eğitim Bilim Toplum Dergisinin bu sayısı, “eğitimin güncel sorunları” bağlamında yapılan yazı çağrısına yanıt veren yazarların çalışmalarından oluşmaktadır. Hem akademiden hem de akademi dışından entelektüel çabalar gösteren... more
Eğitim Bilim Toplum Dergisinin bu sayısı,  “eğitimin güncel sorunları” bağlamında yapılan yazı çağrısına yanıt veren yazarların çalışmalarından oluşmaktadır. Hem akademiden hem de akademi dışından entelektüel çabalar gösteren akademisyenlerin, yazarların, araştırmacıların, öğretmenlerin, öğrencilerin çalışmaları yer almaktadır. Bu çalışmalar, önemli ölçüde günümüzde tartışılmakta, güncellik taşıyan konuları kapsamaktadır.
Research Interests:
Değerli Meslektaşlarım ve sevgili okuyucularımız, Dergimizin onlarca akademisyenin ve onların araştırma amaçlarıyla ilişkili olarak etkileşime girdiği, yüzlerce öğrenci ve öğretmenin emeğinin ürünü sayabileceğimiz yeni sayısını sizlerle... more
Değerli Meslektaşlarım ve sevgili okuyucularımız, Dergimizin onlarca akademisyenin ve onların araştırma amaçlarıyla ilişkili olarak etkileşime girdiği, yüzlerce öğrenci ve öğretmenin emeğinin ürünü sayabileceğimiz yeni sayısını sizlerle paylaşmaktan mutluyuz. Bilimsel, akademik faaliyetlerin önemli bir parçası olarak görebileceğimiz yayınlama, kalıcılığı ve etkisi uzun süreli olan bir etkinliktir. Yayın yapma çabaları, başka bir deyişle, akademisyenlerin araştırmalarının sonuçlarını ve çeşitli konulardaki görüşlerini akademik topluluk ve toplumla paylaşma çabaları için kitap, gazete, radyo-tv, internet alanları, panel, konferans, sempozyum gibi mecralar dışında hakemli süreli dergiler de özel bir yer tutmaktadır ve günümüzde öncelikle değer verilen kaynaklardan biri haline gelmiştir. Öyle ki, dünyaca tanınmış bir üniversite olan Harvard'ın kütüphane sorumlusu, üniversite kütüphanelerinin dergilere ve dijital kitaplıklara üye olmak için ödemek zorunda olduğu miktarların fazlalığı nedeniyle kütüphanelerin finansman kaynaklarını tükettiğini ve yeni kitap almakta zorlandıklarını belirtmekte, bu durumdan yakınmaktadır (Waters, 2009). Bu değişimin önüne geçmek zor olsa da, bunun farkına varma ve bilinçli mali tercihler, kolektif, kamusal kaynakların, açık yayıncılığın değerini bilmek, desteklemek ve onları çoğaltmak akademik yayıncılığın topluma, okuyucuya ulaşma serüveninin mali kapana girmesini önlemeye katkıda bulunabilir. Bir diğer önemli nokta, yayınlanması uygun görülen akademik bilginin özgür bir düşünce ve emeğin ürünü olmasıdır. Özgürlük yokluğu, bilimsel faaliyetlere baskı ve yönlendirme, özellikle sosyal bilimlerde, akademik çalışmaların niteliklerini tüm diğer koşulların olumsuzluğundan daha fazla düşürebilecek, elde edilen veriler, bulgular, yargılar ve sonuçlar bugün değilse bile gelecekte kuşku ile karşılanabilecektir. Öte yandan, bilimsel faaliyetlerin ve yayınların gerek içerikleri gerekse metodolojilerinin, araştırmacılar ve gerçeklik/toplum arasındaki ilişkinin dışında,-bir kısmı görünür bir kısmı görünmez ancak algılanabilen-müdahil toplumsal kümeler tarafından etkilendiğini görebiliyoruz. Üniversitelerin ve ilişkili kurumların ödül/teşvik sistemleri, projelerin desteklenme başlıkları, dergilerin yayın planları, yükselme kriterlerinde yer alan faaliyet tercihlerinin her biri bilimsel faaliyetlere müdahil kararlardır ve her biri politik bir karara karşılık gelir.
Research Interests:
VI. International Conference on Critical Education

10-13 August  2016, Middlesex University London, UK
Research Interests:
“Göçmenler İçin Göçmenler: Berlin`de Aydın Göçmenlerin Göçmenlere İlişkin Özgürleştirici Kolektif Deneyimleri” adıyla 10-11 Mayıs 2012 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Eğitim Sosyolojisi... more
“Göçmenler İçin Göçmenler: Berlin`de Aydın Göçmenlerin Göçmenlere İlişkin Özgürleştirici Kolektif Deneyimleri” adıyla 10-11 Mayıs 2012 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Eğitim Sosyolojisi Sempozyumuna sunulan ve daha önce yayınlanmamış bir araştırmanın verilerinden yararlanılarak yayına hazırlanmıştır.
Research Interests:
4. Demokratik Eğitim Kurultayı Mesleki ve Teknik Eğitim Komisyonu Raporu
Research Interests:
"Bu çalışmada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Türkiye'deki işsizlik sorununa yönelik çeşitli düzeylerdeki “katılım”la hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağının ana eksenlerinden birini oluşturan “eğitim istihdam... more
"Bu çalışmada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Türkiye'deki işsizlik sorununa yönelik çeşitli düzeylerdeki “katılım”la hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağının ana eksenlerinden birini oluşturan “eğitim istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi” boyutuna ilişkin temel eğilimleri, ve politikaları ile eylem planı eleştirel bir perspektifle gözden geçirilmiştir. Çalışmada, eğitim-istihdam ilişkisinin ele alınma biçiminin, bu konudaki temel analiz ve argümanlar ile eylem planı içinde ortaya konan beklentilerin eğitimin ve toplumun demokratik kurgusunun bütünselliği içinde ele alınması gerektiği yönünde değerlendirmeler yapılmıştır.

Anahtar Sözcükler: İstihdam,işsizlik,  mesleki eğitim, işgücü eğitimi, eğitim-istihdam ilişkileri
"
Class is a category which cause to some common behaviors, life styles and position of the people in society regarding to their conditions and positions in the relation of production and earning style. Some distinguished thinkers and many... more
Class is a category which cause to some common behaviors, life styles and position of the people in society regarding to their conditions and positions in the relation of production and earning style. Some distinguished thinkers and many political and social activist can see the significance and center role of the class at their point of views and actions. Some thinkers see the class as a significant factor, put it (class) into their analysis but goes behind of the class to make visible some conditions, identities/status surrounded social and production relations. In this study, class is
taken as a tight/strict/solid economical and social position which is not changeable in a short time, but it works with some other cultural capital issues together in educational setting. Mainly position in the relation of production and income level along with the cultural capital may influence the choice or guiding to the school selection or enrollment depending on the academic success which very much
connected to the family income level of the students. In the study, main class based characteristics regarding vocational schools such as student preferences, enrollment process, studying conditions, and apprenticeship practice. Latest legal and financial interventions by government which make vocational schools as a part of the class based segregation also were reviewed.
Research Interests:
Research Interests:
Yazarlar Nevra Akdemir, Murad Akıncılar, Yüksel Akkaya, İdris Akkuzu, Taner Akpınar, Hasan Hüseyin Aksoy, Ferhat Akyüz, Özlem Albayrak, Sinan Alçın, Barış Alpaslan, Metin Altıok, Aydın Arı, Mustafa Aykut Attar, Seçil Kaya Bahçe, Serdal... more
Yazarlar Nevra Akdemir, Murad Akıncılar, Yüksel Akkaya, İdris Akkuzu, Taner Akpınar, Hasan Hüseyin Aksoy, Ferhat Akyüz, Özlem Albayrak, Sinan Alçın, Barış Alpaslan, Metin Altıok, Aydın Arı, Mustafa Aykut Attar, Seçil Kaya Bahçe, Serdal Bahçe, Sarp Balcı, Özgür Balkılıç, Fikret Başkaya, Sonay Bayramoğlu Özuğurlu, Korkut Boratav, Faik Bulut, Esin Candan, Murad Çak, Aykut Çelebi, Haydar Çetinbaş, Önder Doğan, Ali Ekber Doğan, Ferda Dönmez, Bülent Duru, Cengiz Ekiz, Nilgün Erdem, Benan Eres, Nuray Ergüneş, İlter Ertuğrul, Gustavo Esteva, Ali Fıkırkoca, Arif Geniş, Kerem Gökten, Ali Yalçın Göymen, Tansel Güçlü, Zafer Barış Gül, Derya Gültekin Karakaş, Servet Gün, Aytül Güneşer, Ceyhun Gürkan, Selime Güzelsarı, Ferhunde Hayırsever, Bülent Hoca, İpek İlkkaracan, Uğur Kara, Bülend Karadağ, Yiğit Karahanoğulları, İsmail Doğa Karatepe, Umar Karatepe, Ayşegül Kars, Sevilay Kaygalak, Meltem Kayıran, Eren Kırmızıaltın, Evren Koç, Ahmet Haşim Köse, Nejla Kurul Tural, Emel Memiş, Nagihan Oktayer, Ahmet Öncü, İzzettin Önder, Aydın Ördek, Nida Kamil Özbolat, Şennur Özdemir, Mustafa Öziş, Abuzer Pınar, Babür Pınar, Majid Rahnema, Ercan Sadi, Mustafa Erdem Sakınç, Nail Satlıgan, Sungur Savran, İnci Solak Akman, Ali Somel, Tarık Soydan, Mustafa Sönmez, Sinan Sönmez, Serdar Şahinkaya, Besime Şen, Kurtar Tanyılmaz, Özlem Tezçek, Handan Toğrul, Tolga Tören, Duygu Türk, Ferda Uzunyayla, İşaya Üşür, Ebru Voyvoda, Güllistan Yarkın, SelimYılmaz, Zafer Yılmaz, Ozan Zengin

Özel mülkiyeti, kendinden menkul ‘kendi kendini düzenleyen piyasayı’, rekabeti kutsayan, toplumu bireylerin toplamından ibaret sayan, insanları ve toplumları sonu olmayan bir yolda yarıştıran, herkesi herkesin rakibi-düşmanı haline getiren, ekonomik büyümeyi, GSMH artışını ilerleme ve kalkınma olarak sunan, sınırsız ekonomik büyümenin mümkün ve gerekli olduğuna dair kör inanca dayanan, teknolojik gelişme sayesinde tüm sorunların çözülebileceği düşüncesini yaygın bilinç kategorisi haline getiren, her şeyi metalaştırıp soysuzlaştıran, bedava olanın parayla alınıp satılmasını bir marifet sayan, doğayla birlikte insanı da kirleten, araçlarla amaçları tersyüz eden, öküzü arabanın arkasına koşan ekonominin emperyalizmiyle hesaplaşmadan, insanlığın ve uygarlığın bir geleceği olması mümkün değil... Bu çalışmanın niteliği hakkında şunlar söylenebilir: İlk olarak, bu tür bir çalışmayı bilindik mânâda bir sözlük ya da ansiklopedik sözlük kabul etmenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Zira kapsamı açısından dikkate alındığında çalışmanın bir ansiklopedi olduğu söylenemez. Ancak ölçeği ve boyutları açısından bir “kavram seçkisi”, makalelerin niteliği açısından ise bir derleme olarak düşünülebilir. Çalışmanın amacı açısından (“bilimsel” tahakküme karşı koyma) baktığımızda ise bir sözlük olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak çalışmanın bu üç sıfatla nitelenebileceği düşünülmektedir.
.....

Editör Fikret Başkaya & Aydın Ördek Yayına Hazırlayan İsmet Erdoğan Kapak Tasarım Ali İmren Cilt Bilgisi İplik Dikiş Basım Tarihi Ekim 2008 Sayfa Sayısı 1450 Kitap Boyutları 16x27 ISBN No 978-975-8449-55-2 Barkod No 9789758449552 Etiket Fiyatı 47.00 TL
14. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi. Kongre Kitabı Cilt 1. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi . 28-30 Eylül, 2005. Denizli  . (Editör Hüseyin Kıran)
Research Interests:
Kaynakça: Eğitimde Merkezi Sınavlara İlişkin Eleştiriler (2014), Hasan Hüseyin Aksoy, Mehmet M. Akgündüz, Nacar Demir, Sevil Tunacan, Fatma Türk, Nevruz Uğur. Eleştirel Eğitim Seçkisi içinde, ed. Nevzat Samet Baykal, Ayhan Ural, Zeynep... more
Kaynakça: Eğitimde Merkezi Sınavlara İlişkin Eleştiriler (2014), Hasan Hüseyin Aksoy, Mehmet M. Akgündüz, Nacar Demir, Sevil Tunacan, Fatma Türk, Nevruz Uğur. Eleştirel Eğitim Seçkisi içinde, ed. Nevzat Samet Baykal, Ayhan Ural, Zeynep Alica, s.32-55.
Research Interests: